18 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

Elektrik tüketim desteğinden faydalanıyordu! CHP'li başkanın 'elektrik' yalanı mahkemeye taşınıyor: Yalvaç Kaymakamlığından suç duyurusu

Isparta'nın Yalvaç ilçesinde yalnız yaşadığı ikametinde ölü bulunan Ramazan Nazlı isimli kişinin, kent genelinde yaşanan elektrik arızası nedeniyle ısınma ihtiyacını gideremediği için öldüğü iddia edilmişti. Vatandaşın evindeki elektrik akımının faal olduğu ve solunum yetmezliğine bağlı kalp durması sonucu hayatını kaybettiği belirlenmişti. Başta muhalefet kanadının propaganda malzemesi haline getirdiği olay sonrası Yalvaç Kaymakamlığı da bir adım attı. CHP'Lİ BAŞKAN İÇİN SUÇ DUYURUSU 5 Şubat'ta evinde ölü bulunan Ramazan Nazlı ile ilgili yerel bir gazeteye, "Nazlı'nın elektrik parasını ödeyemediği için elektriğinin kesik olduğu" yönünde açıklama yaptığı kaydedilen CHP Yalvaç İlçe Başkanı Ali Arı hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. CHP'LİLER 'ELEKTRİĞİ KESİLDİ' DEMİŞTİ: KESİK DEĞİL, TÜKETİM DESTEĞİ DE ALIYORDU İnceleme sonucu Nazlı'nın elektriğinin kesik olmadığı, engelli maaşı alması sebebiyle elektrik tüketim desteğinden faydalandığının tespit edildiği dilekçede aktarıldı. Nazlı'nın ayrıca Yalvaç Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na yardım başvurusunda bulunmadığı belirtilen dilekçede, Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamında aylık 1000 lira nakdi yardım aldığı da kaydedildi. Dilekçede CHP Yalvaç İlçe Başkanı Arı'nın beyanlarının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesinde düzenlenen "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçunu oluşturduğu, bu nedenle Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığınca gereğinin yapılması gerektiği belirtildi.

2 yıl önce

Erdoğan'ın kaseti var yalanına inanıp İran yollarına düşen ve dolandırılan CHP’li milletvekilleri kim?

Bir dönem CHP'de milletvekili olarak görev yapan AK Parti'li Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan'ın "kaset" iddiası büyük ses getirdi. Savcı Sayan CNN Türk'te katıldığı bir programda 2 CHP'li milletvekilinin "Erdoğan'ın Atatürk büstünü tekmelediği görüntülerin yer aldığı bir kaset var" iddiası ile dolandırıldığını anlattı. Bu kaseti almak için İran'a giden ve dolandırılan o milletvekillerinin isimlerini ise ilk kez Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi açıkladı. Selvi yazısında şunları kaydetti; "CHP’ye 20 bin dolara mal olan dolandırıcılık olayını Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan anlattı. Hem de öyle eş dost sohbetinde değil. CNN Türk’ün canlı yayınında. Yayının üzerinden 3 gün geçti. Savcı Sayan’ı aradım; CHP’den sizi arayan oldu mu, bu milletvekilleri kimler diye sordular mı, sizi mahkemeye verdiler mi diye sordum. “Yok” dedi. Ardından ekledi, “Olay doğru. Beni nasıl mahkemeye verecekler? O zaman milletvekili olan iki CHP’li hâlâ hayatta. Onları kurtaran il başkanı ve ilçe başkanımız hayatta. O tarihlerde pasaportlarında İran’a girişleri çıkışları var. Benim neyimi mahkemeye verecekler” dedi. Savcı Sayan o dönemlerde CHP’deydi. ERDOĞAN’IN VİDEOSU VAR DEDİLER İsterseniz önce Savcı Sayan’ın ağzından CNN Türk ekranlarından anlattığı dolandırıcılık olayını aktaralım. “Bir gün, şu anda yaşıyor o iki milletvekili... Bir gün 2 milletvekiline İran’dan bir dolandırıcı geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili. Erdoğan’ın Atatürk büstünü yerlerde tekmelediği, küfrettiği, kafasını tekmelediği o kaset bizim elimizde. Gelin size vereceğiz diyor.” 20 BİN DOLAR KAPTIRMIŞLAR İki CHP milletvekili İran’dan gelen kişinin dolandırıcı olduğunu bilmiyor elbette ki. 2007 yılı. AK Parti’ye cumhurbaşkanı seçtirmemek için Cumhuriyet mitinglerinin yapıldığı, 27 Nisan e-muhtırasının verildiği, Anayasa Mahkemesi’nden 367 kararının çıktığı dönemler. Zamanın ruhuna uygun bir dolandırıcılık işi. CHP’li iki milletvekili kaseti ele geçireceğiz, Erdoğan’ı devireceğiz diye düşüyorlar İran yollarına. Ama tabii bu işin bir maliyeti var. “O iki milletvekili partinin kasasından 10 bin dolar aldılar, gittiler İran’a. İran’da üç gün uğraştılar. Adam ‘Bir 10 bin dolar daha verin’ dedi. 10 bin dolar daha verdi. O adam paraları aldıktan sonra, ‘PKK’lılar buraya geldiğinizi öğrendi, sizi öldürecekler, kaçın!’ Bunlar da bizim il başkanını aradılar, ‘Ne olursunuz bizi kurtarın, İran’da rehin kaldık.’ Ağrı İl Başkanı, devreye girdi. Oradaki ilçe başkanları devreye girdi. Gittiler ve kaça kaça geldiler İran’dan. O iki milletvekili de sağ. CHP’de milletvekiliydiler.” KASETLE AK PARTİ’Yİ DEVİRECEKLERMİŞ İran’a kadar gidip, 20 bin dolar para kaptırıp canlarını zor kurtardıkları kasetle ne yapacaklarmış? Bu sorunun cevabını da Savcı Sayan veriyor. “Neyin peşine düşmüşler. Sayın Erdoğan, Atatürk’ün büstünü tekmeliyormuş. Onun görüntüleri varmış. O görüntülerle AK Parti’yi, iktidarını devirecekler.” Meğer CHP’de kaset merakı eskiye dayanıyormuş. Erdoğan’ı olmayan bir kasetle indiremediler ama bir kaset darbesiyle Baykal’ı tasfiye edip Kılıçdaroğlu’nu getirdiler. O İKİ MİLLETVEKİLİ KİM? Fikri takip olayı gazeteciliğin olmazsa olmaz kurallarından biri. Madem CHP Genel Merkezi bu iddianın üzerine gitmedi, ben takip edeyim istedim. Peki o iki milletvekili kim? Kulislerde İran’a giden iki CHP milletvekili olarak Bayram Meral ve Halil Tiryaki isimleri gündeme geldi.  TÜRK-İŞ Genel Başkanlığı da yapan Bayram Meral o tarihlerde CHP Ankara Milletvekili’ydi. Halil Tiryaki ise Kırıkkale Milletvekili olarak Parlamento’da bulunuyordu. İddialarla ilgili olarak hem Halil Tiryaki’yi hem de Bayram Meral’i aradım. HALİL TİRYAKİ: ‘İRAN’A GİTTİM AMA HATIRLAMIYORUM’ Halil Tiryaki, o tarihlerde İran’a gittiğini doğruladı ama üzerinden 15 yıl geçtiği için ne olduğunu hatırlayamadığını söyledi. “O zaman öyle bir şey oldu. İran’a gittik, geldik. Ama 15 sene oldu. Ne olduğunu hatırlamıyorum” dedi. BAYRAM MERAL:  ‘İRAN’A GİTTİM AMA BU İŞLE İLGİSİ YOK’ O dönem CHP Ankara Milletvekili olan Bayram Meral ise, İran’a daha önce gittiğini, bu işle ilgisi olmadığını söyledi. Meral, “İran’a çok eskiden gittim. İran’a giriş çıkış yaptım. Ama bu işle ilgisi yok. Olacak iş mi?” diye konuştu.

2 yıl önce

Ekonomi konusunda akıl veren 11 CHP’li Belediye Başkanı’ndan biri olan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in kaçak su kullandığı ortaya çıktı

MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, Mersin Belediye Başkanı Vahap Seçer’in oturduğu sitenin yüzme havuzunda kaçak su kullanıldığını, bunu tespit ederek tutanak altına alan belediye personelinin görevden alındığını öne sürdü. https://twitter.com/olcaykilavuz/status/1490980831598452739?s=21 Kılavuz, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in, seçim öncesinde, göreve geldiğinde kaçak su kullanılmasına asla izin vermeyeceğine yönelik açıklamalar yaptığını belirtti. Seçer’in ve özel kalem müdürünün yaşadığı bir sitede kaçak su kullanıldığının belgesi ve deliliyle ortaya çıkarıldığını ifade eden Kılavuz, “05 Temmuz 2019 tarihinde ihbar üzerine siteye keşif amacıyla giden Mersin Su İşleri Müdürlüğü personeli, yaptığı incelemede 800 ton su kapasiteli yüzme havuzunda kaçak su kullanıldığını ve bu yolla tüyü bitmemiş yetimin hakkının olduğu Mersin Büyükşehir Belediyesinin zarara uğratıldığını ortaya koymuştur. Bu tutanağı yazdıktan iki iki buçuk ay sonra da maalesef belediye personelimiz işten çıkarılmıştır.” diye konuştu.   Kılavuz, “Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer’in böylesi bir düzenbazlığa yeltenmesinin utanç vesikası olduğunu” söyledi. Kılavuz, Mersin Büyükşehir Belediyesi kadrolarının, aralarında terörden hüküm giymiş HDP ve PKK’lılara peşkeş çekildiğini de iddia etti.

2 yıl önce

CHP’li Burhaniye belediyesinden zeytinlik alana AVM

Taylıeli Mahallesi’nde 23 bin 761 metrekare alanda AVM yapımı ve işletimi için 28 Aralık 2021’de ihaleye çıkılmıştı. Çevre gönüllüsü Süleyman Eryılmaz şunları kaydetti: “Oradaki zeytin araçları çok sık. Sökülenlerin oraya tekrar dikilmesi mümkün değil, bina yapılacak çünkü. Şimdiye kadar bütün arsa vasfına dönüştürülen alanlardaki zeytin ağaçları söküldü, odun olarak kullanıldı. İhale yapılmasını engelleyemedik ama bu zeytin ağaçlarının takipçisi olacağız. Oradaki ağaçlar en az 50-60 yıllık. Belki daha da eski.” AVM projesi nedeniyle ‘endişeli olduklarını’ ifade eden Eryılmaz, şöyle devam etti: “Bunun belediye tarafından yapılıyor olması bizi daha çok kaygılandırıyor. Bu projeden sonra imar baskısı olacak. Başka zeytin alanlarının yok olmasına neden olacak. Bu projelerle zeytinlikler adım adım yok ediliyor. Ayrıca o bölgede gereksiz bir trafik ve nüfus yoğunluğu oluşacak. Bütün bunlar doğrudan aslında iklim kriziyle ilgili. Karbon salınımı artacak. Burhaniye’de yaklaşık 3 milyon zeytin ağacı var. Asıl zenginlik bu. Kendi haline bıraksalar hem zeytincilikten hem turizmden kazanabilirler. Etrafında zaten siteler var bu ağaçların. Şehirleşme baskısı var.” ‘Sahil kasabası kalmayacak’ Belediyeye dönük eleştirilerini sürdüren Eryılmaz, sözlerini şöyle noktaladı: “Geçmişteki belediyeler hep rant odaklı çalıştı. Ne yazık ki şu anki belediye yönetimi de o şekilde çalışıyor. Çeşitli yerler imara açılıyor. Alışveriş merkezleri, yüksek binalar olsun ki yanlarındaki evler, arsalar değerlensin. Burada AVM’ye hiç gerek yok. Esnafın da karşı çıkması lazım, çünkü AVM işlerini bitirecek. Tehlikenin farkında değiller.” Bir başka çevre gönüllüsü avukat Filiz Sonsuz da “Şehirde yaşayan insanların hayalidir, küçük bir sahil kasabasına gelip yerleşmek. İşte o sahil kasabası kalmayacak böyle giderse. Nereye kaçacağız? Kaçacak yerimiz kalmıyor. Endişemiz bu noktada” dedi.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'elektrik' açıklamalarına tepki: ''İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir”

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle: CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu video kaydı yapmaya iyice merak sardı. Gördüğüm kadarıyla bu alanda sivrildikçe sivriliyor, sürekli gelişme kaydediyor! Önünün açık olduğunu düşünüyorum. Ne yapsın fukara, akşamları can sıkıntısına başka türlü çözüm bulamıyor. Ancak tehlikeli sularda kulaç atıyor, can simitsiz şekilde derinlere dalıyor ve boy veriyor. Maazallah boğulma riski taşıdığını da göremiyor. Düştüğü denizde yılana sarılarak kıyıya çıkacağını zannediyor. Basiret bağlandı mı ne söylense boş, hangi tembih yapılsa boşunadır. Dün akşam yine kameranın karşısına geçip “elektrik faturasını ödemeyeceğini” ifade ve iddia etmiş. İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir. Bu tehditkâr meydan okumaya göz yumulamaz. Faturayı ödemezse elektriği kesilmelidir. Günü geldiğinde kuzu kuzu ödeyeceğini, tam tersi bir gelişme olursa milletin bunu ödettireceğini biliyor ve inanıyoruz. Yine de karanlıkta kalmasına gönlüm razı olmuyor. Vicdanı karanlık olsa da, evinin karanlığa gömülmesine üzülürüm. Bu kapsamda, her il teşkilatımızın Kılıçdaroğlu’na bir kandil göndererek aydınlanmasına yardımcı olmasını bekliyor, bu talimatımı paylaşıyorum. Nasıl olsa Kandil’e yabancı değildir, nasıl olsa Kandil’in köhne ışığıyla yolunu bulmaya çalıştığını görmeyen de kalmamıştır. https://twitter.com/dbdevletbahceli/status/1491771702765838341?s=21 Hayırlı olsun Sayın Kılıçdaroğlu, elimizden gelen budur, yetinmesini, sabretmesini, kandili de idareli kullanmasını bilmen temennimdir. Şu sözü de unutma ki: Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakacaktır. İçine düştüğün karanlığı aydınlatacak henüz bir ışık da yoktur.

2 yıl önce

CHP’li İBB’nin çocuklara eşcinsellik ve PKK sempatizanlığı aşıladığı için kapatılma istemiyle hakkında soruşturma açılan Tarlabaşı Toplum Merkezi’yle yeni iş birliği ortaya çıktı

Milat Gazetesi’nden Özlem Doğan’ın haberine göre; Küresel sapkınlık LGBT ile kol kola yürüyen CHP yeni bir skandala imza attı. Milat Gazetesi, CHP Şişli Belediyesi’nde çalışan LGBT aktivisti Ceren Suntekin’in de kurucuları arasında yer aldığı Tarlabaşı Toplum Merkezi’nde yaşı küçük çocuklara +18 cinsellik eğitimi verildiğini belgelemiş, Suriyeli, Roman ve Türk çocuklarına LGBT, PKK propagandası yapan merkeze toplumdan büyük tepki yağmıştı. LGBT’nin odağı Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin sözde eğitim verdiği çocuklara yönelik pedofili faaliyetlerinde bulunduğu ve PKK sempatizanlığı empoze ettiği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesince faaliyetten alıkonulması ve derneğin feshi için önceki gün dava açılmasına rağmen CHP’li İBB’nin birkaç gün önce yayınladığı raporda sapkın merkeze övgüler yağdırıp iş birliği yaparak TTM’yi kurtarmaya çalıştığı ortaya çıktı. CHP’li İBB raporunda polis nefreti LGBT eğitimi verdikleri çocuklara öğretmen ve polis nefreti de aşılayan sapkınlık yuvası Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne CHP’li İBB sahip çıktı.  İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı ve İstanbul Planlama Ajansı’nın katkılarıyla hazırlanan ‘Beyoğlu Senin Katılımınla Beyoğlu’ adlı Ekim-Kasım 2021 tarihleri arasında hazırlanan raporda skandal ifadeler yer alıyor. Tarlabaşı ve Dolapdere bölgelerinde yaşayan kadınların görüşleri olarak lanse edilen raporda ‘polis şiddeti çocukları korkuttuğu, hatta bu nedenle annelerin çocuklarını dışarıya çıkarmak istemedikleri neredeyse tüm kadınlar tarafından söylendi’ şeklinde polis düşmanlığı yapılıyor. Ayrıca raporda bekçilerin de hiçbir şey yapmayıp bütün gün çorbacı da oturdukları iddia ediliyor. Sapkın TTM ile CHP işbirliği Küçük çocukları travesti gibi giydiren, yayınladıkları ‘Parlayan Çocuklar’ dergisinde erkek çocuklarına kız olma hayalleri kurduran, reşit olmayan çocuklara +18 cinsellik öğreten, PKK güzellemesi yaptıran, sözde LGBT çocukların cinsel deneyimlerini dinlemek için toplantılar yapan Tarlabaşı Toplum Merkezi hakkında savcılık tarafından yürütülen bir süreç olmasına rağmen CHP’li İBB bu sapkın kuruluşla iş birliği yaparak gerçek yüzünü bir kere daha gözler önüne serdi. CHP’lilerin eşcinsellik sevdası bitmiyor Özellikle CHP Şişli, CHP Beşiktaş ve CHP Kadıköy’ün başını çektiği CHP’li belediyelerin LGBT’nin sözde onur yürüyüşlerine verdiği destek toplumdan büyük tepki görmesine rağmen sürüyor. ‘Trans Çocuklar Vardır’ paylaşımıyla zihin yapısını ortaya koyan CHP’li Feyza Altun gibi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da billboardlardaki görsellerde cinsel yönelimi yasayla koruma altına alacaklarını ifade ederek LGBT’nin ve eşcinsel evliliklerin önünü açacaklarını itiraf etti. CHP’Lİ İBB’DEN TTM’YE ÖVGÜ Sapkınlığın merkezi TTM’ye övgüler yağdırılan ve TTM’nin gözlem ve bilgileriyle oluşturulan CHP’li İBB raporunda şu ifadeler yer alıyor: 15 yıldır çalışmalar yürüten Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin uzun yıllardır kurduğu güven ilişkileri ve alandaki bilgi birikimi nedeniyle kadınlar kendileri ve çocukları için TTM’de dahil olabilecekleri etkinlik talebiyle TTM İBB ile işbirliğine açık bir kurumdur.

2 yıl önce

CHP ile İYİ Parti arasında fatura çatlağı…. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem: Akşener kanuna aykırı hiçbir şey yapmaz

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem Kılıçdaroğlu’nun fatura ödememe çağrısına yanıt verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Erdoğan 31 Aralık'ta imzaladığı zamları geri çekinceye kadar ben hiçbir elektrik faturamı ödemeyeceğim" sözlerine İYİ Parti’den yanıt geldi. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem katıldığı canlı yayın programında "Kılıçdaroğlu gibi faturaları protesto edecek misiniz" sorusuna "Ben sayın başkanımı biliyorsam, başkanım kanuna aykırı hiçbir şey kendi de yapmaz, söylemez ve tavsiye etmez. Ödenmesi gereken fatura ödenecektir." cevabını verdi. CHP ile İYİ Parti arasında yaşanan bu çatlak ilk değil. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu “CHP ne kadar oy alabiliyor Cumhur İttifakı’ndan?” açıklaması yapmıştı.

2 yıl önce

Taciz ve tecavüz haberleriyle gündeme genel CHP hakkında vatandaşın yorumu: “CHP Sex partisidir”

Sade Vatandaş adlı YouTube kanalının sokak röportajında konuşan bir vatandaş Cumhuriyet Halk Partisi için "CHP seks partisidir, ben o partiye hayatta oy vermem" dedi. "Onlarda din yok vicdan yok iman yok. Kılıçdaroğlu'na zaten güvenmiyorum. Hepsi ateisttir, Müslümanlıkla alakaları yok" diyen vatandaş, muhabirin "Peki AKP'liler Müslüman mı?" sorusuna "Onu Allah bilir" dedi.

1 2 ... 91 92 93 94 95 96 97 ... 379 380