29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

İbrahim Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan ile telefonda görüştü

Kalın ve Sullivan arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde siyasi ve ekonomik ilişkiler ile savunma iş birliğinin geliştirilmesi konuları değerlendirildi. Küresel ve bölgesel konular kapsamında Ukrayna krizi, Kazakistan'daki protestolar, Ermenistan'la normalleşme süreci, Afganistan, Bosna-Hersek ve Etiyopya'daki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Görüşmede Türkiye ve ABD arasında mutabık kalınan ortak stratejik mekanizmanın detayları ve konu başlıkları konuşuldu. Ukrayna krizinin diyalog ve iş birliği yoluyla çözülmesi gerektiği ve Türkiye'nin bu konuda her türlü katkıyı sağlamaya hazır olduğu ifade edildi. Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunmasına verdiği önemin altı çizildi. Kazakistan'daki olayların bir an önce sükunete kavuşmasının bölgenin huzur ve istikrarı açısından önemli olduğuna vurgu yapıldı. Türk Devletleri Teşkilatı'nın bu konudaki girişimlerine değinildi. Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme süreci ve Azerbaycan-Ermenistan arasında kalıcı barışın sağlanmasının bölgenin istikrar ve refahına sağlayacağı katkı değerlendirildi. Türkiye'nin Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika'da barış ve istikrar ortamının sağlanmasında üstlendiği rolü sürdürmekte kararlı olduğu vurgulandı.

2 yıl önce

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Profesör Panagiotis İoakimidis: Yunanistan'ın Türkiye'yi engelleme çabaları çıkmaz sokaktır, etkisizdir, imkansızdır

Yunan medyasından İn.gr haber sitesinde "Türkiye'nin Müdahalesi: Mümkün mü, paradigma kayması mı?" başlıklı bir analiz yayımlandı. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Danışmanı ve Yunanistan Avrupa ve Dış Politika Vakfı (ELIAMEP) Danışma Kurulu Üyesi Emekli Yunan Büyükelçi Profesör Panagiotis İoakimidis tarafından kaleme alınan yazıda, Atina yönetiminin Türkiye'ye karşı attığı adımların hiçbir işe yaramadığı ve yaramayacağı itirafında bulunuldu. "TÜRKİYE ZATEN BÖLGESEL BİR GÜÇ" Yeni Şafak'ın haberine göre, Makalede, şu ifadelere yer verildi: Şuna bir açıklık getirelim: Atina'nın Türkiye'nin bölgesel bir güç haline gelmesini engellemek adına uyguladığı politika çıkmaz sokaktır, etkisizdir, imkansızdır. Sonuç getirmeyecek. Çok fazla kaynak israf ediyoruz. Ve ne kadar erken anlarsak o kadar iyi. Diyalog politikasından bahsetmiyoruz. Türkiye, sorunlarına rağmen zaten yarı bölgesel bir güç. Ve daha fazlası olmayı hedefliyor. "EKONOMİLERİ BİZİM DÖRT KATIMIZ" Türkiye, bölgenin en kalabalık ülkesi. Komşu ülkelerden sadece İran'ın buna karşılık gelen bir nüfusu var. En büyük ekonomiye (Yunan ekonomisinden neredeyse dört kat daha büyük) sahip ve dünyanın en büyük onuncu ekonomisi olmayı hedefliyor. "TÜRKİYE YUMUŞAK GÜCE DE SAHİP" Ve ekonominin büyüklüğü nedeniyle, en gelişmiş 20 (G-20) ekonomi grubunun bir parçası. Güçlü bir silahlı kuvvetleri var. Önemli bir silah endüstrisine (dron üretimi vb.) sahipler. Ayrıca "yumuşak güç" olarak da ortaya çıktılar. Örneğin ihracat yapıyorlar; dünya çapında diziler. "TÜRKİYE'YE KARŞI HER ŞEYİ YAPIYORUZ" Yunanistan, yüksek maliyetler ödemeye istekli, açıkça daha güçlü ülkelerin (ABD, Rusya ve Çin gibi) uygulayabileceği stratejiyi Türkiye'ye karşı uygulamaya çalışıyor. Güvenilmez ülkelerle bile askeri caydırıcı ittifaklar kuruyoruz, ülkedeki ABD varlığını genişletiyoruz, yaptırımlar peşinde koşuyoruz. Türkiye'nin hegemonik bir güç olmasını engellemek için her şeyi yapıyoruz. "TEK ÇÖZÜM DİYALOG VE DIŞLAMAMAMIZ" Başarılı olabilecek, Yunanistan'ı koruyacak tek seçenek, Türkiye'nin AB üyeliğinden başka bir şey değil. Türkiye'nin Avrupa bağlantısı derinleştirilmeli. Doğu Akdeniz'de dışlanmamalı. Diyalog yolunda gitmeliyiz. Şimdi bir paradigma değişikliğine ihtiyacımız var.

2 yıl önce

Meral Akşener'in eski danışmanı Vedat Yenerer'den çarpıcı açıklamalar: Sürekli ABD'den birilerini partiye getiriyorlar

İYİ Parti'nin kurucuları arasında yer alan Meral Akşener'in eski danışmanı Vedat Yenerer istifa sonrası bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. İYİ Parti'nin içinde yaşanan skandallara sessiz kalmayan Yenerer, "'Leyla Zana kırmızı çizgimiz'' diyen, Abdullah Öcalan ev hapsine çıkmalı diyen benim dava arkadaşımız olamaz" diyerek İYİ Parti'li Bahadır Erdem ve Mehmet Salim Ensarioğlu'nu işaret etti. AKŞENER'DEN 'PROJEYİ DURDUR' TALİMATI Kurucusu olduğu partiden istifa eden Yenerer, Ege'de Yunan işgallerini protesto etmek için yaptığı girişimin İYİ Parti lideri meral Akşener tarafından "Adalara çıkma bu projeyi durdur. Bilmediğin başka şeyler var" sözleriyle engellendiğini söyledi. "PARTİDE GİZLİ GÜNDEM VAR DEMEKTİR" Yaşanan olaya sert tepki gösteren Yenerer, "Şimdi ben buradan soruyorum, bilmediğimiz şey nedir. Bu konunun uzmanıyım, kitap yazmış biriyim. Bu partide bilmediğim bir şey varsa. Burada gizli bir gündem var demektir" dedi. "BÖYLE MİLLİYETÇİLİK OLUR MU" Vedat Yenerer istifaya giden süreci şu sözlerle anlattı: "Biz bir organizasyon yaptık ve Ege'de yunan işgallerini protesto etmek için kalktık Çeşmeye gittik ve feribot iskelesine geçtik. Benim orada olduğumu, o protesto gösteresini yapacağımızı herkes biliyor. Fakat ne oldu. İlçe başkanı bana, hem de milliyetçi olduğunu söyleyen bir ilçe başkanı, "Sakız Adası'na giden feribot bizim dostumuz, onun işleri bozulur, ayıp olur o yüzden biz bu etkinliğe katılamayız" dedi. Böyle milliyetçilik olur mu yahu. "İKİ KEZ ENGELLENDİM" Sivil toplum örgütleri, gazetecilerden oluşan bir heyetle bu adalara çıkma girişiminde bulundum. İki kez engellendim; Birinde genel başkan aradı, Sayın Meral Akşener. "Adalara çıkma bu projeyi durdur. Bilmediğin başka şeyler var." dedi. Şimdi ben buradan soruyorum, bilmediğimiz şey nedir. Bu konunun uzmanıyım, kitap yazmış biriyim. Bu partide bilmediğim bir şey varsa. Burada gizli bir gündem var demektir." "DEVAMLI ABD'DEN BİRİLERİ BİZE GELİYOR" Vedat Yenerer sözlerini şöyle sürdürdü: "Beni o adalara çıkartmayan, söz verdiği halde engelleyen Sayın Meral Akşener ne yaptı, dün gece sözde Çankaya Belediyesi'nin sözde Atatürk Barış ödülünü Yunanistan eski Başbakanı Sayın Yorgo Papandreou'ya verdiler. Devamlı ABD'den birileri bize geliyor. Sanki Türkiye'de vatan evladı kalmadı. "BEN TÜRK MİLLİYETÇİSİ BİR PARTİ KURDUK DİYE DÜŞÜNÜYORDUM" Ben zımba gibi bir Türk milliyetçisi, vatansever, Atatürkçülerin olduğu bir parti kurduk diye düşünüyordum. Güney Doğu'da Doğu'da gireceğiz, Şırnak'tan Hakkari'den çıkacağız, sıkmadık el bırakmayacağız. 500 bin korucu var. Yalvardım, bir genel başkan yardımcısı olsun. Onlar bu vatanın evlatları ve 40 yıldır savaşıyorlar. İYİ Parti Türk milliyetçilerinin başta konuştuğu gibi vatanı milleti ve vatanseverleri kucaklıyor mu, alakası yok."

2 yıl önce

200 bin dolarlık rüşvet alırken suçüstü yakalanmıştı! CHP'li Bilecik Belediye Başkanı Danışmanı görevden alındı

Bilecik'te bir müteahhit, Bilecik Belediyesi iştiraklerinden Kayı A.Ş isimli firmanın Genel Müdürü ve Başkan Semih Şahin'in danışmanı olan Selçuk Erdağı'nın kendisinden rüşvet istediğini öne sürerek polise başvurdu. Müteahhit, Erdağı'nın kendisinden işlemlerini takip etme karşılığında 130 bin dolar senet ile 200 bin dolar nakit istediğini söyledi. Bilecik Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, soruşturma kapsamında para alışverişinin yapılacağı Bilecik Belediyesi çevresinde güvenlik tedbiri aldı. Dün akşam saat 19.30 sıralarında belediye binasındaki odayı basan polis ekipleri, Erdağı'nı rüşvet alırken suçüstü yakaladı. Erdağı'ın odasında önceden seri numarası alınmış 200 bin dolar ele geçirildi. Yaklaşık 3 saat süren işlemlerin ardından Erdağı, belediye binasından elleri önden kelepçeli çıkarıldı. Sağlık kontrolünden geçirilen Erdağı, gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Olayla ilgili bazı belediye encümen ve meclis üyelerinin de ifadelerine başvurulduğu belirtildi. BİLECİK BELEDİYE BAŞKANI SEMİH ŞAHİN'DEN AÇIKLAMA Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin de Selçuk Erdağı'nın görevden alındığını açıkladı. Şahin, yazılı açıklamasında "19 Ocak 2022 Çarşamba akşamı, belediyemiz iştiraki olan Kayı A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanlığını yürüten Selçuk Erdağı, belediye binasına gelen emniyet mensuplarınca gözaltına alınarak, halen ifadesi alınmak üzere bekletildiği Bilecik Emniyet Müdürlüğü'ne götürülmüştür. Bu soruşturmayı siyasi bir hamleye dönüştürüp belediyemize ve hizmetlerine yönelik saldırıya çevirmek isteyenlerin ellerini ovuşturduğunu görüyor, duyuyoruz. Bilecik Belediyesi olarak elde edilen kazanımlarımızın, güvenin ve siyasi istikrarımızın zedelenmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Suç varsa, suçu işleyen kim olursa olsun gereğini yapacağımızdan ve hiçbir yasa dışı faaliyetin arkasında durmayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Kayı A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Erdağı tarafımca görevinden alınmıştır. Soruşturmayı yürüten yetkili kurumlara gereken desteği verdiğimizi, süreci yakından takip ettiğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız" ifadelerini kullandı. SORUŞTURMADAN SONRA AÇIKLAMA YAPILACAK CHP Bilecik İl Başkanı Metin Yaşar ise rüşvet iddialarına ilişkin soruşturmanın sürdüğü ve netleşmesinin ardından parti olarak açıklama yapacaklarını söyledi. CHP Bilecik milletvekili Yaşar Tüzün de soruşturmanın sürdüğünü hatırlatarak "Bilecik Belediyesi'nde düzenlenen operasyon sonrasında açılan soruşturma devam etmektedir. Devam eden soruşturma çerçevesinde bilgi kirliliği olmaması adına gerekli açıklamalarımızı yapabilmemiz için soruşturmanın bitmesi gerekmektedir. Soruşturma bittiği zaman Bilecik halkına en doğru bilgiyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın" dedi.

2 yıl önce

200 bin dolar rüşvet alırken yakalanan Bilecik Belediye Başkanı Danışmanı Selçuk Erdağı tutuklandı

Bilecik Belediyesi Başkanı Semih Şahin'in danışmanı olan ve Belediye iştiraklarından Kayı A.Ş isimli firmanın Yönetim Kurulu başkanı olan Selçuk Erdağı, bina ruhsatı almak isteyen bir kişiden ruhsat bedeli için 400 bin lira, yapımı devam eden ve tahmini 42 milyon lira bedel belirlenecek olan Alışveriş Merkezinin işlemlerini takip etmek için başka bir kişiden ise 5 milyon lira istedi. 330 BİN DOLARA ANLAŞTI Erdağı'nın kendisinden AVM'nin işlemlerini takip etme maksatlı 200 bin dolar nakit, 130 bin dolarda senet olmak üzere anlaşmaya varıldığı belirten mağdur, polise ihbarda bulundu. Bilecik KOM Şubesi ekipleri para alışverişinin şüphelinin Bilecik Belediyesindeki ofisinde gerçekleşeceğini öğrenince operasyon için düğmeye bastı. BELEDİYEDE RÜŞVETE SUÇÜSTÜ Yapılan operasyonda Selçuk Erdağı, Belediyede bulunan odasında rüşveti alırken yakalandı. Erdağı gözaltına alınırken, daha önceden seri numarası alınmış 200 bin dolara da belediyedeki operasyonda el konuldu. KOM Şube Müdürlüğünde ifadesi alınan Selçuk Erdağı, sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından "rüşvet" suçundan tutuklandı.

2 yıl önce

PKK'lı terörist Volkan Bora'nın sözlüsü HDP’li Semra Güzel'in TBMM'deki danışmanı Kenan Canpolat'ın, terörist Bora'nın kuzeni olduğu ortaya çıktı

PKK’lı teröristle sevgili olduğu ortaya çıkan HDP Diyarbakır vekili Semra Güzel hakkındaki iki fezlekeyi görüşmek üzere Meclis Hazırlık Komisyonu, geçen gün ikinci kez toplandı. Hazırlık Komisyonu, Semra Güzel’e, yazılı savunma için 28 Ocak, sözlü savunma için de 31 Ocak’a kadar süre verdi. Ancak kendisine tanınan süre içerisinde yazılı savunmasını sunmayan HDP’li vekil, sözlü savunmaya da gelmedi. TERÖRİSTİN KUZENİ DANIŞMANIYMIŞ Olayın ortaya çıkmasının ardından ortalarda gözükmeyen Güzel ile ilgili yeni detaylar da ortaya çıktı. Güzel'in TBMM'de danışmanlığını yapan Kenan Canpolat'ın, terörist Volkan Bora'nın kuzeni olduğu öğrenildi. SuperHaber yazarı Ceyhun Bozkurt'un edindiği bilgilere göre Canpolat'ın, 2015 yılında Habur’dan çıkış yaparak Irak’ın kuzeyine gittiği, sonra da Türkiye’ye giriş yaptığı tespit edildi. ALMANYA'YA KAÇTI Bozkurt, HDP'li Güzel'in makam şoförlüğünü de yapan Canpolat'ın, bu olayların ardından Almanya'ya kaçtığını ifade etti.

2 yıl önce

Bahçeli'nin danışmanı Çiçek’ten Yılmaz Özdil'e: Alkolik, berduş!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin basın danışmanı, Türkgün gazetesi yazarı Yıldıray Çiçek'in hedefinde bugün Sözcü yazarı Yılmaz Özdil vardı... CHP'de "Kemalciler - Ekremciler" kamplaşmasında safların belirlenmeye başlandığına dikkat çeken Çiçek, Özdil'in Ekrem İmamoğlu cephesinde yer aldığını belirtti. Yılmaz Özdil'in İmamoğlu'na verdiği desteği sorgulayan Çiçek, "Geçmişte biz de Yılmaz Özdil’i Atatürkçü, vatansever, PKK ve terörist düşmanı sanıyorduk. Oysa çok yanıldığımızı kendisi özellikle son 6 yılda defalarca gösterdi." ifadelerini kullandı. Yıldıray Çiçek'in "Kemalciler Atatürk düşmanı da Ekremciler sevdalısı mı?" başlıklı yazısında Sözcü yazarını hedef alan çok sert ifadeler de yer aldı. İşte o yazının ilgili bölümü; "Yılmaz Özdil’in Kemal Kılıçdaroğlu’na özel bir takıntısı olduğu muhakkak. Ama bu takıntı hali Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi ihanet çukuruna düşürdüğü gerçeğini değiştirmiyor. Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nu Atatürk’ün emanetlerine ihanet eden adam şeklinde etiketleyen Yılmaz Özdil, Ekrem İmamoğlu gibi HD(P)KK ilişkisi alenen ortada olan bir adama nasıl güzellemeler yapıp, cilalar çekebilir ki? Kemal Kılıçdaroğlu “Atatürkçü” değil de Ekrem İmamoğlu mu Atatürkçü? Kaldı ki Yılmaz Özdil’in Atatürk ile ne alakası var ki? Geçmişte biz de Yılmaz Özdil’i Atatürkçü, vatansever, PKK ve terörist düşmanı sanıyorduk. Oysa çok yanıldığımızı kendisi özellikle son 6 yılda defalarca gösterdi. 2015 yılında “Atatürk düşmanı” dediği Kemal Kılıçdaroğlu’na “Tıpış tıpış değil… Defolup gideceksiniz kardeşim.” yazısı yazan Yılmaz Özdil, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” gibi bir sloganı doğru bulmuyorum.” diyen Atatürk düşmanı Canan Kaftancıoğlu için 2019 yerel seçimleri sonrası niçin “Canan Kaftancıoğlu gibilerin sayısını artırmalıyız, çoğaltmalıyız” diyerek ona her manada destek olmaya başlamıştır? Oysa 2018 yılında Canan Kaftancıoğlu’nu kastederek “CHP seçmenleri meydanlarda caddelerde televizyon programlarında bangır bangır “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırırken, bu slogandan onur duyarken, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyemeyen il başkanları mı… Ümit Kocasakal mı?” yazısını yazan da Yılmaz Özdil idi. Yılmaz Özdil’i Ekremci, Canancı, Demirtaşcı yapan nasıl bir süreç olmuştur? İşin içinde para mı, şantaj mı var? Yoksa Yılmaz Özdil de “kendimi artık HD(P)KK ve terörist Demirtaş’ı savunmaya adadım” noktasına gelmiştir? Bunun için Ekremci olmana gerek var mı, zaten Kemalciler de çok iyi yapmıyor mu? HDP’ye oy isteyen Yılmaz Özdil… Terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık eden HDP’li belediyelere “Kayyum” atanmasına karşı çıkan Yılmaz Özdil… Terörist Demirtaş’ın kitabının tanıtımını yapmayan basına “puşt tarlası” diyen Yılmaz Özdil… PKK karargâhına dönmüş TTB’ye sahip çıkan Yılmaz Özdil… Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesinin ardından, yapılan operasyonda DHKP-C’nin Türkiye sorumlularından Kamile Kayır’la aynı bölmede yakalanarak gözaltına alınan ve tutuklanan ve daha sonra cezaevinde eylemde ölen avukat Ebru Timtik’e “Yazıklar olsun bu ülkeye, yazıklar olsun, bu zulme esir olduğumuz için, sesimizi yükseltme cesareti göstermediğimiz için milletçe utancımızdan yerin dibine girmemiz gerekiyor” sözleriyle de sahip çıkan Yılmaz Özdil… “Kemal Kılıçdaroğlu Atatürkçülerin düşmanı” diye yazan-konuşan Yılmaz Özdil’in Atatürkçü olduğuna dair bu özetten bir kanıt gören oldu mu? İBB’yi PKK kampına dönüştüren, terörist Demirtaş aşkıyla yanan HDP’ye toz kondurmayan, şehit Ömer Halisdemir ismine alerji duyan Ekrem İmamoğlu’na çekilen cilanın bedeli nedir? Aynı proje sahipleri ikinizi de aynı çuvala mı attı? Yılmaz Özdil neyin karşılığında Ekremci olmuştur? Proje sahipleri kendine ne vaatlerde bulunmuştur? Yoksa Ekrem seni “her rakı-balık keyfinde seni yanımda götüreceğim” diye kandırarak mı Ekremci yapmıştır? Çünkü Yılmaz Özdil “Rumlar öyle bir meze yapar ki Kıbrıs’ı veresin gelir” diyecek kadar alkolik, “Samimiyetle söylüyorum, bu sözlerimde en ufak bir kinaye yoktur, Tayyip Erdoğan bir tane bira içmiş olsaydı bugün çok daha iyi bir Türkiye olurdu.” diyecek kadar berduştur. Onun Ekremci olması bu kadar basittir. Ama Kemal Kılıçdaroğlu da kendisine çilingir sofrası kuracak kadar kabiliyetli biridir. Yılmaz Özdil iyi düşünsün Kemalciler-Ekremciler arasında bir fark yoktur. Her iki tarafın yaptığı da Atatürk düşmanlığıdır. Yılmaz Özdil sen de artık her iki tarafa yakışan bir hale geldin… O yüzden ayrımcılık yapma…"

2 yıl önce

Asırlardır yapılan ‘sade gözleme’yi yeni çıktı sandı! Kılıçdaroğlu’nun danışmanının ‘boş gözleme’ çuvallaması…

Ekonomik sıkıntıları bahane ederek halkı sokağa çekmek isteyen muhalefetin ve muhalefet partileri belediyelerince fonlanan trollerin halkı galeyana getirmek için kullandığı görsel ve videoların tamamına yakını uydurma çıkıyor. BOŞ GÖZLEME ÇUVALLAMASI Halktan kopuk olan ve Anadolu’nun adet ve kültüründen uzak olan CHP’li isimlerin de bugün sıkça paylaştığı ‘boş gözleme’ görseli çok ses getirdi. Anadolu’nun pek çok şehrinde asırlardır yapılan ve lezzetle yenen ‘sade gözleme‘den habersiz olan pek çok muhalif hesap “İnsanlar artık gözlemenin içine peynir koyamıyor” algısını oluşturmaya çalıştı. KILIÇDAROĞLU’NUN DANIŞMANI PAYLAŞTI CHP Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir tarafından paylaşılan görsel kısa sürede sosyal medyada yayıldı. Pek çok muhalif haber sitesi de ‘boş gözleme’ haberi yaptı. VATANDAŞLAR TEPKİ GÖSTERDİ Yıllardır yedikleri bir yemeğin sosyal medyada bir yalana alet edilmesine pek çok sosyal medya kullanıcısı tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun danışmanına “Bu kafayla ülkeyi yönetmeye adaylar, milletten bu kadar kopuk olunmaz” gibi pek çok cevap verildi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13