Son Dakika:
İçişleri Bakanlığın’dan yapılan açıklama şöyle; Silahlı Terör Örgütünün finans kaynaklarının deşifre edilmesine yönelik olarak Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat ve TEM Daire Başkanlıkları ile Balıkesir İl Jandarma Komutanlığınca; 19 şüpheliye yönelik 6 ilde (Adana, Ankara, Balıkesir, İstanbul, Konya, Şanlıurfa) 27.12.2021 günü sabah saatlerinde eş zamanlı operasyon yapıldı. Operasyon kapsamında 16 şüpheli yakalanırken, 3 şüpheliyi yakalama çalışmaları sürüyor. Aramalarda çok sayıda yasak yayın ve dijital materyal ele geçirildi.
ABD liderliğindeki koalisyon tarafından yapılan operasyon kısa sürede dünyanın gündemine oturdu. Türkiye sınırına yakın bir kasaba olan Atme'de gerçekleştirilen operasyon kapsamında DEAŞ lideri El-Kureyşi'nin öldürüldüğü açıklandı. ABD Merkez Komutanlığı kontrolündeki Özel Harekat Kuvvetleri, gece saatlerinde Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'e bağlı Atme kasabasında hava operasyonu gerçekleştirdi. ABD Başkanı Joe Biden bugün yaptığı yazılı açıklamada, düzenlenen operasyonda terör örgütü DEAŞ lideri Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi’nin öldürüldüğünü duyurdu. Biden, “Dün gece, Suriye'nin kuzeybatısındaki ABD askeri güçleri, benim talimatım doğrultusunda ABD halkını ve müttefiklerini korumak ve dünyayı daha güvenli bir yer haline getirmek için başarılı bir terörle mücadele operasyonu gerçekleştirdi. Silahlı kuvvetlerimizin yeteneği ve cesareti sayesinde, DEAŞ lideri Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi’yi etkisiz hale getirdik” dedi. Biden, ABD askerlerinin güvenli bir şekilde operasyonu tamamlayarak döndüğünü de ifade etti. https://twitter.com/potus/status/1489219116732928004?s=21 AFP'nin ABD Dışişleri Bakanlığı arşivinden geçtiği Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi görseli ve ödül açıklaması "EL-KUREYŞİ KORKAKÇA KENDİNİ PATLATTI" El Kureyşi'nin öldürüldüğünün duyurulmasından saatler sonra kameralar karşısına geçerek kritik bir açıklama yapan Joe Biden DEAŞ liderinin ölümüyle dünyanın büyük bir terör tehdidinden kurtulduğunu ifade etti. Biden operasyon sırasında, Kureyşi'nin işlediği suçlarla yüzleşmek yerine korkakça kendini patlatarak intihar ettiğini açıkladı. Biden, "Askerlerimiz teröristleri yakalamak için yaklaşırken, işlediği suçların hesabını vermek yerine, binada bulunan kendi ailesi ve diğer insanların hayatlarını hiçe sayarak kendini patlatmayı seçti" ifadelerini kullandı. Söz konusu operasyonda sivil kaybını en aza indirmek için hava saldırısı yerine özel kuvvetler operasyonunu seçtiğini belirten Biden, "Savunma Bakanlığına sivil kayıpları en aza indirmek için mümkün olan her türlü önlemi alması talimatını verdim. Bu teröristin etrafını çocuklar da dahil olmak üzere ailelerle çevrelemeyi seçtiğini bilerek, kendi halkımız için çok daha büyük bir riskle özel kuvvetler baskınına devam etme kararı aldık” dedi. "ABD, DEAŞ TEHDİDİNE KARŞI HER ZAMAN TETİKTE" Biden, ABD'nin DEAŞ’tan gelen tehditlere karşı tetikte olduğunu belirterek, "Bu operasyon, ABD’nin dünyanın neresinde saklanmaya çalışırlarsa çalışsın terör tehditlerini ortadan kaldırma kapasitesinin ve erişiminin bir kanıtıdır" dedi. Biden, "Teyakkuzdayız, hazırlıklıyız. Dün geceki operasyon dünyanın dört bir yanındaki teröristlere güçlü bir mesaj gönderdi: Peşinizden geleceğiz ve sizi bulacağız. Bugün bir kez daha ABD halkını güvende tutmak ve müttefik ve ortaklarımızın güvenliğini güçlendirmeye durmaksızın devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. BAĞDADİ'DEN BERİ EN BÜYÜK OPERASYON Suriye İnsan Hakları Gözlemevi geçtiğimiz saatlerde operasyonun Ekim 2019'da İdlib'de DEAŞ'ın lideri Ebu Bekir el-Bağdadi'nin öldürüldüğü operasyondan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyon olduğunu söylemişti.
Ebu Bekir Bağdadi'nin öldürülmesinin ardından DEAŞ liderliğine getirilen el-Kureyşi'yi Irak'tan 950 kilometrelik uzaklıktaki İdlib'e kilolarca altın rüşvet verdiği PKK'nın getirdiği kaydedildi. Koalisyon unsurlarının İdlib'e bağlı Atme kasabasında gece operasyonu ile öldürdüğü terör örgütü DEAŞ elebaşı "Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi" kod adlı Abdullah Selbi'yi Suriye'nin kuzeydoğusuna 3,5-4 kilo altın rüşvet verdiği PKK'nın getirdiği belirtildi. Türkiye Gazetesi, Ebu Bekir Bağdadi'nin öldürülmesini ardından DEAŞ liderliğine getirilen el-Kureyşi'nin Irak'ın Diyala-Cebel Hemrin bölgesinden İdlib'e getirilişine ilişkin şok bilgilere ulaştı. Koalisyon tarafından düzenlenen Diyala çöl bölgesinde düzenlenen hava saldırısında yaralanan DEAŞ elebaşı, sekiz ayrı kimlik ve 14 noktada konaklayarak İdlib'e geldi. PEŞMERGE VE PKK SURİYE SINIRINA TAŞIDI El-Kureyşi'nin Diyala'da başlayan yolculuğunda ilk durağı Selahaddin oldu. İlk aşamada Peşmerge ve PKK unsurlarının altın ödeme karşılığında destek verdiği Abdullah Selbi'ye Musul'da bir aile adına kimlik düzenlendi. Sincar üzerinden Irak-Suriye sınırında Um Diben'e getirilen DEAŞ elebaşı, birkaç günlük bekleyişin ardından Suriye tarafına geçirildi ve Tel Arus beldesine yerleşti. 950 KİLOMETREYİ 2,5 AYDA KAT ETTİ ABD'nin 10 milyon dolar ödülle aradığı Telafer kökenli Abdullah Selbi, 950 kilometrelik hattı 2,5 ayda kat etti. Bu yolculukta Şeddadi ikinci durağı olan DEAŞ liderine "Deyr-ez Zor-Meyadin'de Amr Yusuf" adına kimlik düzenlendi. PKK işgal hattında 14 farklı noktada ağırlanan terör örgütü liderinin taşınmasında DEAŞ'ın eski sözde eski Haseke emîri Fadıl Selim kritik rol oynadı. En son Halep'e getirilen Abdullah Selbi, Afrin'de PKK dönemi kaçakçılık yapan örgüt militanları tarafından İdlib'e geçirildi. Daha önce DEAŞ hücre yapılanmasında etkin isimlerin kiraladığı eve iki karısı ve çocukları ile birlikte yerleşen terörist, Bağdadi'nin öldürüldüğü noktaya 24 kilometre mesafedeki Atme'ye yerleştirildi. DEAŞ'ın Musul baskınında etkin rol oynayan sözde emir, Bağdadi döneminde mali işler sorumlusu idi. Gazetemize bilgi veren kaynaklara göre, örgütün 30 ton altın ve tüm mal varlığını yöneten 1976 doğumlu El-Kureyşi bu yolculukta 3,5 - 4 kilo altını rüşvet olarak verdi. PKK TAKİBİ BIRAKMADI PKK terör örgütü, Halepli Muhammed Meymun adına düzenlenen kimlikle İdlib'e getirdiği DEAŞ liderini takibi sürdürdü. Cinderes-Atme yolunda üç farklı ailenin kaldığı eve yerleştirilen Selbi ile ilgili tüm istihbari faaliyet PKK terör örgütü tarafından sağlandı. Terör örgütünün 14 farklı noktasında konaklamasına göz yumulan Abdullah Selbi'nin Türkiye sınırında öldürülmesi PKK'yı aklama stratejisinin parçası olarak yorumlanıyor. Haseke'de yaşanan DEAŞ-PKK çatışması sonrası yapılan Atme operasyonunda DEAŞ lideri ile birlikte kalan bir kişi de ABD askerleri tarafından götürüldü. Kaynaklar, evde yakılmış durumda hard disk ve laptoplarla birlikte farklı ülkeler adına düzenlenmiş pasaport ve kimlikler olduğunu aktardı.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde papazlar atış talimi yaptı. Rum din adamlarının bu eylemi, sosyal medya ve basında tepkilere yol açtı. Tepkileri dindirmek için açıklama yapan kilise "savaşı kutsamıyoruz" dedi. Olay Rum basınında geniş yer bulurken sosyal medya kullanıcıları tepki gösterdi, papazların silahlı görüntüleri eleştirildi. Bu etkinliğin, İsa Peygamber'in öğrettiği sevgi anlayışıyla bağdaşmadığı vurgulandı. Bazı sosyal medya kullanıcıları ise görüntülerin Taliban'ı anımsattığını söyledi. Tepkiler üzerine kilise açıklama yaptı. "Kilise savaşı kutsamıyor" denildi. KİLİSE SAVUNDU Papazların atış talimini Protaras beldesinde yer alan ve yenilenen atış poligonunda yaptığı söylendi. Psikoposluğun bu şekilde orduya destek olduğu ifade edildi. "Ne Papaz cübbeleri isyan etti ne de savaş ilan ettik. Ama mutlu olduk" sözleriyle atış talimi savunuldu. TMT İŞTE BUNLARLA SAVAŞTI Kıbrıs'ta Türk varlığını yok etmeyi ve Ada'yı Yunanistan'a bağlamayı hedefleyen terör örgütü EOKA, 7 Mart 1953'te Başpsikopos Makarios'un okuttuğu yeminle kuruldu. Kilise de örgütün en büyük destekçisiydi. 1 Nisan 1955'te ilk sabotaj eylemini gerçekleştiren EOKA, daha sonra sistematik olarak Türkler'e suikast, baskı, yıldırma ve göçe zorlama politikaları uygulamaya başladı. 1960'ta Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulması ve Makarios'un Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından EOKA çeteleri devletin kilit notlarına yerleştirildi. Makarios ve kilise desteği ile başlayan ENOSİS hayali devlet politikası haline dönüştü. Halk TV sunucusu Ayşenur Arslan'ın "illegal, suikast örgütü" diye tanımladığı Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) işte bu süreçte kuruldu. Verdiği mücadeleyle Kıbrıs'ın bir Yunan adası olmasının önüne geçti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polis Haftası sebebiyle Emniyet Teşkilatı personelinden oluşan heyeti makamında kabul etti. “Tarihin en yüksek uyuşturucu operasyonlarını yapıyoruz” Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada Türk Polis Teşkilatı'nın sadece Türkiye’den değil, dünyadan da takdir topladığının altını çizen İçişleri Bakanı Soylu, asayiş noktasında Türkiye’nin attığı adımları sıralayarak, “Dünyanın en önemli uyuşturucu rotalarının tam üzerinde bulunmamıza rağmen yüksek bir kapasiteyle tarihin en yüksek uyuşturucu operasyonlarını yapıyoruz. 2019 yılında dünyada yakalanan eroinin yüzde 21’ini, Avrupa’da yakalanan eroinin yüzde 62’sini Türkiye yakaladı. Madde bağlantılı ölümlerimiz 2017’de 941’di, bunu mücadelemizle aşağı çektik. Ve 2020 rakamımız 314’tü, 2021 rakamımız da adli tıptan gelen son rakamlarla değerlendirecek, 300’ün altında olacak. Uyuşturucu suçlarından 15 Temmuz sonrasında tutuklu sayımız 36 bin kişiydi, bugün Türkiye’nin ortaya koyduğu toplam iradeyle birlikte bu suçlardan tutuklu sayısı 104 bini aşmıştır” dedi. “66 DEAŞ’lı terörist yüz tanıma sistemleri sonucunda yakalanmıştır” Türk Polis Teşkilatı’nın kadına yönelik şiddeti elektronik kelepçe izleme merkezinde takip ettiğini, bugüne kadar Jandarma ile birlikte bin 432 vaka takibi yaptığını söyleyen Bakan Soylu, “Kadın cinayetlerinde yılbaşından bugüne kadar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 azalış var. Hedefimiz aile içi şiddet ve kadın cinayetlerini sıfır sayısına taşımaktır. 2021-2022 yıllarında 66 DEAŞ’lı terörist, bizim arkadaşlarımızın yüz tanıma sistemleri üzerinde yaptığı analiz çalışmaları sonucunda yakalanmıştır. İstihbarat Başkanlığımız, Terörle Mücadele Başkanlığımız tarihinin en güçlü dönemlerindedir. Bugün sol terör örgütlerinin şehir yapılanmaları, PKK, DEAŞ ve FETÖ’nün şehir yapılanmaları önemli ölçüde darbeler almıştır. Bazı sol terör örgütleri ise kırsaldan tamamen silinmiştir” ifadelerini kullandı. “15 Temmuz mücadelesini sağlayan Türk Polis Teşkilatı ruhudur” 15 Temmuz direnişi ve sonrasındaki mücadeleyi sağlayan ruhun Türk Polis Teşkilatı’nın ruhu olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, “Bütün kurumları kanser gibi sarmaya çalışan FETÖ illetinden, bu kurumu sürüklemeye çalıştığı yoldan kurtulmayı, 15 Temmuz öncesinde başlayan o temizlenmeyi, 15 Temmuz’daki o direnişi ve sonrasındaki o mücadeleyi sağlayan, işte bu ruhtur. Bunu hazmedemeyenler olabilir, bu çarkı geri döndürmeye çalışanlar olabilir, buraya nifak sokmaya çalışanlar, burayı kendi günlük çıkarlarına alet etmeye çalışanlar olabilir ama Allah’a şükür, hem bu kurumun kültürü, hem bu kurumun ruhu hem de bu kurumun şehitlerinin manevi koruması, aziz milletimizin duası, buna izin vermeyecek, müsaade etmeyecektir” dedi.
Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyası kapsamında el konulan bir flash bellek içeriğinde yapılan incelemede; DEAŞ terör örgütüne ait çok sayıda örgütsel döküman tespit edildi. Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı koordinesinde yürütülen çalışma neticesinde örgütsel dökümanların çözülmesiyle operasyon başlatıldı. Şanlıurfa TEM Şube Müdürlüğünce EBİ ENES EL KAHTANİ kod adlı Beşşar El MIZHEN isimli şahıs yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelinin ikametinde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyaller el konuldu. Teröristin; “DEAŞ terör örgütüne - sözde- biat ettiği ve örgütün -sözde- Şam Vilayeti üst düzey yöneticileriyle irtibat kurarak istişhad (canlı bomba) eylemi yapmak istediği, önümüzdeki süreçte örgüt adına Ülkemizde canlı bomba, yalnız kurt faaliyetlerinde bulunacağı belirlendi. Yakalanan teröristle birlikte bu yıl DEAŞ’ın yapmayı planladığı 10’uncu canlı bomba eylemi engellenmiş oldu.
DEAŞ terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 2021 yılında Çorum’da yakalanarak adli mercilerce tutuklanan yabancı uyruklu Muhammed Elali isimli örgüt mensubunun ikametinde ele geçirilen dijitaller materyaller üzerinde yapılan incelemeler sonrası Bursa’da operasyon başlatıldı. Bursa TEM Şube Müdürlüğü ekiplerince DEAŞ terör örgütü mensubu yabancı uyruklu Halid Aljasem ve Enes Elgannem, fedai (canlı bomba) eylemi yapacağı yönünde bilgiler bulunan Süleyman Elhamud yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda dijital materyallere de el konuldu.
İlkbahar-Yaz döneminin gelmesiyle beraber eylem arayışlarını artıran ve ülkemize eleman, silah ve patlayıcı madde aktarım gayretlerini yoğunlaştıran PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütü ile dini istismar eden DEAŞ ve FETÖ-Fettullahçı Terör Örgütlerine yönelik ülke genelinde, Antalya, Balıkesir, Diyarbakır, Edirne, Hakkari, İstanbul, Kilis, Kocaeli, Konya, Mardin, Mersin, Muş ve Van İl Jandarma Komutanlıkları tarafından, 13- 20 Mayıs 2022 tarihleri arasında, eş zamanlı olarak geniş kapsamlı operasyonlar icra edildi. Bu kapsamda; PKK/KCK-PYD/YPG, DEAŞ ve FETÖ-Fettullahçı Terör Örgütlerinin üyelerine, işbirlikçilerine ve finans kaynaklarına yönelik 16 ayrı operasyon gerçekleştirildi. PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütüne yönelik Muş, Mardin, Mersin, Edirne, Hakkari, Antalya, Diyarbakır ve Van merkezli 14 ildeki 8 ayrı operasyonda 46 şüpheli, FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik Balıkesir, Konya, Edirne ve Kilis merkezli 25 ildeki 4 ayrı operasyonda 49 şüpheli, DEAŞ terör örgütüne yönelik Kocaeli, Van ve İstanbul merkezli 12 ildeki 4 ayrı operasyonda 19 şüpheli olmak üzere, toplamda 50 ilde 114 şüpheli yakalan. Yapılan operasyonlarda 3 adet ateşli silah ve bunlara ait mühimmat, 2 adet gece görüş dürbünü ile çok sayıda örgütsel doküman ve dijital materyal ele geçirildi.
