08 Mayıs Çarşamba 2024
3 yıl önce

Tek derdi su zammı... Barajlar alarm veriyor, Ekrem İmamoğlu suspus!

Türkiye'de bu yıl yetersiz kalan yağışlar kuraklığı da beraberinde getirdi. Özellikle İstanbul'da barajladaki su seviyeleri alarm vermeye başladı. Hemen her konuda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ise suya 4. kez zam planı yaparken, asıl tehlikeyi görmezden gelmeyi sürdürdü

3 yıl önce

Güvenlik soruşturması gerilimi! TBMM Başkanı Şentop: Aynaya bakmasını öneriyorum; pişman ederim

2015'te, 1978'te hüküm aynı olduğu için benzer şeylerle karşılaşılmış. İhtilaf üzerine o zaman elektronik oylamaya geçilmesi gerek 1998'de alınmış kararlar da var. iç tüzük hükümler bunu gerektirir. İtiraz var mı yok mu? Budur. İtiraz olduğu o görüntülerde de var. İtiraz olduğunda elektronik oylamaya geçilmesi gerekiyor. İç tüzüğün 13. maddesine göre başkanlık divanına itiraz yapma hakkı var Başkanlık divanı toplanıp karar alıyor, Genel Kurul oyuna sunuyor. Genel Kurul yeniden oylama yapabiliyor. 3 Mart 2015'te HDP'li arkadaşların talebi üzerine Meclis Başkanı, Başkanlık Divanını aynı gün toplamış, karar verilmiş. Kısa zaman içinde toplandığı vaki. Burada arkadaşlar Meclis iradesi bağlamında tartışmalarını manipülatif olarak görüyorum. Bugün başkanvekillerinin açıklamalarını da gördüm. HDP'nin 3 Mart 2015'te itirazı var, aynı gün toplanıp karara bağlanmış. Bütün partilerin böyle itirazları var. Anayasa ve iç tüzük Meclis Başkanı'na genel kurulu yönetme yetkisi veriyor. Meclis başkanvekilleri Meclis Başkanının yerine yönetir. Hangi toplantıyı ne zaman hangi başkanvekilinin yöneteceğine meclis başkanı karar verebilir. 'GÖREVİMİN GEREĞİNİ DE YAPARIM' Başkanvekillerinin yönettiği oturumlarla ilgili sorumluluk Meclis Başkanında olduğu için tartışma olduğunda tartışmaya dahil olmam normaldir. İç tüzüğe aykırı diyen vatandaşa toptancı usulüyle yanıt vermeyi uygun bulmuyorum. Meclis Başkanı koşarak gelmiş falan. Sıkıntı olduğunu fark ettiğimde koşa koşa giderim, bu benim görevimdir, görevimin gereğini de yaparım 'SEVİYEYİ DÜŞÜRMEK İSTEMEM, PİŞMAN EDERİM' O arkadaşa konuşurken aynaya bakmasını tavsiye ediyorum ne anlama geldiğini anlaması için. Meclis Başkanı olarak daha fazla seviyeyi düşürmek istemem ama bu işi çok daha iyi yapabileceğimi ifade etmek isterim; pişman ederim. İşaretle oylamak diye bir oylama usulu var. İşaretle oylama genel olarak meclisin farklı hükümler olmazsa genel olarak kullandığı oylamadır. Tam olarak sayı hesabı da yok. Çoğunluk ne taraftadır onunla karar verilir. Başkanla katip üyeler birlikte sayarlar, hangisinin çok olduğunu diyor. Bir katip üye yanlışlık var, sayı yok yeter sayısı dediği zaman elektronik oylamaya geçilmesi lazım. Bu oylamada da sistemde fark var. Açık oylama kimin ne oy verdiğinin belli olduğu oylamadır. İşari oylamada ise sayı ve kim olduğunu tespit etmek zor olduğu için.

3 yıl önce

CHP’li Bilecik Belediyesi’nin çöplüğü alarm veriyor!

Bilecik'teki Hürriyet Mahallesi'nde uzun yıllardır kentin çöplerinin depolandığı Vahşi Çöp Depolama Alanı kentte geri dönüşüm tesisinin kurulmasının ardından kullanılmamaya başlandı. Çöplükte biriken metan gazının tahliye edilmesi ve verimli toprakla üstünün örtülerek yeşillendirilmesi için proje hazırlandı. Ancak CHP'nin Bilecik'te seçimi kazanmasından sonra bu proje rafa kaldırıldı. Sabah'tan Tuna Çam'ın haberine göre: Başkanlığa seçilen Semih Şahin, Bilecik'te lisanslı hafriyat döküm sahası olmasına rağmen belediyeye para kazandırma adına inşaat atıkları ve molozların döküleceği bir yer aramaya başladı. Belediyenin yetkisinde olmamasına rağmen sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın iznine tabi olan hafriyat döküm sahası oluşturabilmek için yalana başvurdu. CHP'li Başkan Şahin önce Ertuğrulgazi Mahallesi'ndeki bir vadiye 'çocuk parkı yapacağız' diyerek vadiyi doldurmaya başladı. Vadiye dökülen inşaat ve asfalt atıkları nedeniyle mahalle sakinleri rahatsız olup, belediyeye şikâyete gidince Başkan Şahin başka yer arayışına girdi. GÖSTERMELİK TOPRAK DÖKTÜ Hafriyat dökümünün doğaya verdiği zararı hiç düşünmeyen Başkan Semih Şahin gözünü Hürriyet Mahallesi'ndeki eski çöplüğe dikti. Uzun yıllardır tek bir çöp kamyonunun bile geçmediği yolu ağır tonajlı kamyonların sıkça kullanmaya başlaması üzerine şaşıran mahalle sakinleri, konuyu belediye meclis üyelerine ilettiler. Ak Partili Meclis Üyesi Çetin Kaya da meclis toplantısında eski çöplükte yapılan çalışmayı sorunca, "Rehabilite ediyoruz. Toprak döküyoruz" cevabını aldı. Bölgeye giden Çetin Kaya gördüğü manzara karşısında şoke oldu. Birkaç kamyon normal toprağın döküldüğü çöplükte inşaat artığından tepecikler oluşmuştu. 'PATLAYACAK DİYE KORKUYORUZ' Çöplüğün bulunduğu yere 800 metre uzaklıkta oturan Hürriyet Mahallesi sakinleri "İkinci Hekimbaşı faciası olacak diye uykularımız kaçıyor. Mevcut çöplüğün üstüne her gün onlarca kamyon moloz döküyor.Bacadan duman tüter gibi toprağın altından duman çıkıyor. Buna bir an önce çare bulunmalı. Patlayacak diye çok korkuyoruz. Burada ölmek istemiyoruz" dedi. AK PARTİLİ MECLİS ÜYESİ: AKLA ZİYAN! Vahşi çöp depolama alanının kaçak hafriyat sahası olarak kullanıldığını tespit eden AK Parti Belediye Meclis Üyesi Çetin Kaya, "Belediye Başkanı Semih Şahin'in rehabilite edilmesi gereken bu çöplüğe moloz döküm izni vermesi akla ziyan bir durum. Bu duman insanın genzini yakıyor" dedi. ATATÜRK'ÜN KÖPEĞİNİN HEYKELİNİ YAPTIRMIŞTI Bilecik Belediye Başkanı Semih Şahin, Atatürk ve meşhur köpeği Foks’un heykeli yaptırması ile gündeme gelmişti. Heykeli dikilen köpek Foks'un Atatürk'ü ısırması ve hırçınlığı nedeniyle yine Atatürk'ün izniyle öldürüldüğü biliniyor.

2 yıl önce

Mustafa Sarıgül 'ABD Türkiye'de muhalefete para veriyor' iddiasını yineledi: Bunun peşini bırakmam

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, AK Parti iktidarının değişmesi için Türkiye'deki muhalefeti destekleyeceğini söyleyen ABD Başkanı Joe Biden'ın, bir muhalefet partisine maddi destek verdiğini öne sürmüştü. Sarıgül, "ABD, Türkiye'de hangi muhalefet partisine maddi destek verdiyse onu mutlaka ve mutlaka açıklamalıdır" demişti. Kırklareli’nin Babaeski ilçesini ziyaret eden Sarıgül, bu söylemini tekrarladı. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de hangi muhalefet partisini desteklediğini yüzde yüz açıklaması gerektiğini vurgulayan Sarıgül, şunları söyledi: "Bu lafın peşini bırakmam" "Bu lafın peşini bırakmam. Kaçtıkları yere kadar da kovalarım. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de hangi muhalefet partisine destek veriyorsa hangi muhalefet partisini destekliyorsa onu yüzde yüz açıklayacak. Bu özgürlüklerimize saygısızlıktır."

2 yıl önce

Şişli Belediyesi çalışanı küçük çocuklara Tarlabaşı'ndaki merkezde LGBT eğitimi veriyor

Taci ve tecavüz skandallarıyle gündemden düşmeyen CHP, şimdi de çocuk istismarıyla gündemde. Milat Gazetesi'nin haberine göre; İstanbul Taksim'de bulunan Tarlabaşı Toplum Merkezin'de Suriyeli, Türk ve Roman çocuklara LGBT eğitmenleri veren C.S'nin, CHP Şişli Belediyesi’nde çalıştığı ortaya çıktı. Suriyeli, Türk ve Roman çocuklarını eşcinsel ve PKK’lı yapmak için faaliyet yürüten yurtdışı fonlu Tarlabaşı Toplum Merkezi'nde eğitim veren toplumsal cinsiyet eşitliği uzmanı C.S. ve E.S.'nin özellikle küçük yaşta çocukları ve gençleri eşcinsel olmaya yönlendirdiği belirlendi. İsmini açıklamak istemeyen bir tanık, yurtdışından fonlanan İstanbul merkezli üç STK’da daha benzeri olayların yaşandığını iddia etti. Ahlaksız paylaşımlar yapıyor Tarlabaşı Toplum Merkezi kurucularından LGBT savunucusu, çocuklara LGBT empoze eden, Instagram hesabında ahlak dışı, eşcinsel cinsel ilişki çizimleri paylaşan C.S.'nin CHP Şişli Belediyesi Eşitlik Birimi Mülteci Meclisi’nde görev yaptığı, çalışma alanı olarak özellikle LGBT üzerine çalışabileceği mültecileri seçtiği belirlendi.

2 yıl önce

Mahir Ünal: 'Kayıp silahların gündeme getirilmesi 15 Temmuz'u itibarsızlaştıran argümanları içeriyor'

AK Parti'li Ünal, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 5'inci yıl dönümünde, açıklamada bulundu. Ünal, 15 Temmuz'u siyasi tartışmanın malzemesi yapmanın son derece yanlış olduğunu söyleyerek, "Çünkü; o geceyi bu Meclis'te CHP'lisi, MHP'lisi, AK Partilisi birlikte yaşadı. 15 Temmuz'da bir millet mutabakatı oluştu. Bu millet mutabakatı aslında 7 Ağustos Yenikapı mitinginde de mevcuttu. O millet mutabakatının içerisinde CHP de vardı. Ama 7 Ağustos'tan sonra ne oldu bilmiyoruz. CHP, 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe', 'tiyatro' demeyi seçti. Bu gecede millet çıplak elleriyle, istiklaline, devletine, geleceğine sahip çıktı" dedi. 'İYİ NİYETLİ AÇIKLAMALAR DEĞİL' Ünal, devletin hukuk temelinde verdiği kararların siyaset malzemesi yapılmasının yanlış olduğunu belirterek, "15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde CHP'nin, CHP'nin yandaş medyasının hem KHK'lıları gündeme getirmesi, hem kayıp silahlar konusunu gündeme getirmesi, bunun da 15 Temmuz'un yıl dönümüne denk gelmesi, 15 Temmuz'la ilgili millet nezdinde ve uluslararası alanda oluşmuş olan meşruiyeti yaralayan, itibarsızlaştıran argümanlar maalesef içeriyor. Kayıp silahlar iddiası daha önce FETÖ'cü hesaplar tarafından ortaya atıldı. Türkiye'de de hemen bazı hesaplar bunu alıp kullanmaya ve yaymaya başladılar. Bunları iyi niyetli açıklamalar olarak görmek mümkün değil" diye konuştu. 'BİRİLERİNİN GERÇEĞİ UNUTMAMASI GEREKİYOR' Ünal, 15 Temmuz sonrası her türlü hukuki yolun, OHAL İzleme Komisyonu'na varıncaya kadar kurulduğunu, hukuk devletlerinde olması gereken bütün mekanizmaların oluşturulduğunu bildirdi. Mağduriyetlerin oluşmaması için her türlü hassasiyetin gösterildiğini vurgulayan Ünal, "OHAL İzleme Komisyonu'na yüz binin üzerinde başvuru oldu. Bu başvuruların birçoğunun, yaklaşık 50 binin üzerinde başvurunun tek bir kalemden çıktığı, sadece altındaki imzaların değiştirildiği açık bir şekilde ortaya çıktı. OHAL İzleme Komisyonu bütün bu başvuruları en ince detaylarına kadar inceledi. Herhangi bir mağduriyet oluşmuşsa, bunların geri dönüşlerine ilişkin hukuki alt yapıyı oluşturdu. O yüzden burada birilerinin Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğu gerçeğini unutmaması gerekiyor" ifadelerini kullandı. 'BUNUN ADI MUHALEFET MİDİR?' CHP'nin, özellikle yargılama süreçlerinin bitmesi ve Türkiye'deki iç hukuk yollarının kapanmasından sonra, bu davaların Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınmasını amaçladığına işaret eden Ünal, "Yani AİHM'de görülecek davalara ilişkin, Türkiye aleyhine oluşturulmak istenen bir altlık var. İkincisi, o dönem Kemal Kılıçdaroğlu mahkemelerle ilgili çok kötü açıklamalar yaptı. Türkiye'deki yargılamanın gayri meşru olduğunu, o gece suçüstü yakalanmış darbecilerin yargılandığı mahkemeleri bile gayri meşru ilan etti. Savcıları 'satılmış savcılar, satılmış hakimler' ifadeleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yargı sistemini tartışmaya açtı. Bütün bu söylemler aslında Türkiye'nin uluslararası alanda yalnızlaştırılması, tecrit edilmesi, Türkiye'deki hukuk sisteminin meşruiyetinin yara görmesine zemin hazırladı. Bu çalışmalarıyla da AİHM'e dönük bir altlık oluşturmayı amaçladılar. Peki bunun adı muhalefet midir? Muhalefet, 'Türkiye'de mal ve can güvenliği yok' diyerek, aslında uluslararası alanda Türkiye'ye karşı uygulanan tecrit, Türkiye'nin tam bağımsızlık mücadelesine karşı uygulanan o tecrit politikasının bir aparatı ve parçası haline geldi" dedi.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Diyarbakır Anneleri'ne buradan selamlarımızı gönderiyoruz

Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şöyle; DİYARBAKIR ANNELERİ Diyarbakır Anneleri'ne buradan selamlarımızı gönderiyoruz. Cumhurbaşkanımızın kendileriyle buluştuğunda söylediği gibi onların acıları, bizim acıları. Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır ziyareti son derece olumlu geçti. Diyarbakır Anneleri'yle buluşması son derece tarihi bir buluşma. Burada verdiği mesajlar içerisinde bizim siyasetimiz açısından hem vatandaşlarımızın kültürel zenginliklerini yok sayan inkâr politikalarına karşı olduğumuzu, bunun için verdiğimiz mücadelenin gücünü, Türkiye'nin bütün vatandaşlarının birinci sınıf, eşit vatandaş muamelesi görme yönünde yaptığımız mücadeleler konusunda verdiği mesajlar önemli. İnkar politikasına karşı olduğumuz gibi bunun öbür yüzünü oluşturan terör politikasına ve teröre karşı verdiğimiz mücadele de son derece güçlü. Hem inkar hem terör siyasetine aynı anda güçlü şekilde karşı durarak hem demokratik standartlarımızı artırmayı hem de hizmet siyasetimizi Türkiye'nin her yerine ulaştırmaya devam edeceğiz. Bugün MYK'da en kapsamlı şekilde vakit ayırdığımız konu çevre konularını ele aldığımız gündem maddesi oluşturdu. Derli toplu şekilde çevre siyasetiyle bütün ilkelerimizin ele alındığı çok güçlü bir çerçeve sundu Çiğdem hanım. İklim değişikliğiyle mücadele konusunda şöyle bir hazırlığı var partimizin. Sadece doğanın zedelenmesi, yıpranmasına yönelik faaliyetlere değil, aynı zamanda çevrenin, doğanın kuvvetlendirilmesine hazırladıkları stratejileri bizlerle paylaştı. Şehirlerdeki çevre siyasetiyle ilgili attığımız adımlar konusunda vatandaşımızın daha çok bilgilendirilmesi söz konusu olacak. Burada enerji başlığı, endüstri başlığı önemli. Ormancılık konusunda neler yaptığımız önemli. Emine Erdoğan hanımefendinin liderliğinde yapılan sıfır atık projesi... Tüm bunlar MYK'mızda ele alındı. Daha yaşanabilir şehirler için bir çevre siyasetinin harekete geçirilmesi konusunda medeni şehir kavramının daha vurgulu hale getirilmesi, hem siyasetimizin parçası olarak hayata geçirilmesi, hem bu konudaki bilincin artırılması... Marmara'daki müsilajın temizlenmesiyle ilgili son derece güzel haberler alıyoruz. Son 5 gündür Marmara Denizi yüzeyinde müsilaj görülmedi. Bu tabii ki sevindirici ama bizi rehavete sevk etmemeli. Bakanlığımızın çalışmalarıyla 11 metreküpe yakın müsilaj temizlendi. Çalışmalar güçlü şekilde devam edecek. 15 TEMMUZ YILDÖNÜMÜ Cumhurbaşkanımızın liderliğinde topyekün direnişine şahit olduk 15 Temmuz çerçevesinde. Bu darbe girişiminin faillerin yakalanmasına yönelik süreci daha da güçlü şekilde sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız yarın 15 Temmuz'da 15 Temmuz Anıtı'ndaki anma törenine katılacak TBMM'de. 3 binin üzerinde program yurtiçinde ve yurtdışında yapılmak üzere İletişim Başkanlığımızca koordine ediliyor. Yurtiçinde ve yurtdışında gerçekleştirilecek toplam program sayısı 3 bin 876'dır. İlk defa tarihimizde o gün CUmhurbaşkanımız çağrısıyla sokaklara dökülerek bu alçak darbe girişimine karşı topyekûn bir mücadele ortaya koydu. En az DEAŞ kadar sapkın bir ruha sahip olan bir FETÖ... DEAŞ'a ses çıkaranların FETÖ'yü himayet etmelerinin anlamı yoktur. Terör örgütleri konusundaki bu çifte standardın altını çizmek isterim. Taraflara itidal tavsiye ediyoruz gibisinden son derece sığ açıklamalar yapıldı o gün. Vatandaşlarımızı şehit eden, demokrasimizi tehdit eden bu saldırı karşısında bu saldırıyı gerçekleştirenlerle meşru haklarını savunan vatandaşlarımızı aynı kefeye koyarak böyle bir söylemde bulunmak bu saldırıyı yapanları cesaretlendirmekten başka işe yaramaz.

2 yıl önce

Muhalefet yangıla mücadele eden kim varsa hedef gösteriyor! Şimdi de Kızılay'ı hedefte…

Türkiye son bir haftadır yurdun dört bir tarafında çıkan orman yangınlarıyla boğuşuyor. Gelişmeler üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışan muhalefet partileri, asılsız ithamlarla yangınla mücadele çalışmalarını ve hükümeti hedef alıyor. MUHALEFETTEN YENİ ALGI Son olarak İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray tarafından Kızılay hedef alındı. Sosyal medya hesabından "Bu kadar ev yanıyor ve insanlarımız tahliye ediliyor. Yardım etmesi, yardımları koordine etmesi gereken Kızılay nerede?" paylaşımında bulunan Çıray, Kızılay'ın yangından etkilenenlere destek vermediği algısı oluşturmaya çalıştı. KIZILAY'DAN ÇIRAY'A CEVAP Çıray'ın bu sözlerine Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık "Sayın Aytun Çıray. 7 il 52 noktada 2.408 Kızılaycı ile şu ana kadar 184.931 kişiye beslenme ve insani destek sağladık. TAMP çerçevesinde paydaşlarımızla koordineyiz. Bir hekim olarak gönüllümüz olmak isterseniz +1 sizinle daha güçlü oluruz. Saygılar" yanıtını vererek Kızılay'ın yürüttüğü çalışmalarla bilgi verdi. PAYLAŞIMINI KALDIRMADI Bu cevap üzerine Çıray, tweetini silmeden "Açıklamanız için teşekkür ederim. Buna memnun oldum" geri dönüşünü yaptı.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10