Son Dakika:
Düzce'nin Gölyaka ilçesinde meydana gelen 5,9'luk depremin ardından devletin ilgili kurumları ivedilikle deprem bölgesine giderek organize bir şekilde vatandaşlar için seferber oldu. "ANKARA'YA GEREKEN DİREKTİFLERİ VERME DURUMUM YOK" Devletin bu refleksi akıllara 1999'da Gölcük'te yaşanan deprem sonrası bölgeye günlerce yardım gitmemesi ve dönemin başbakanı Ecevit'in basın açıklamasını getirdi. Ecevit'in "İlgili devlet kuruluşlarına sesleniyorum. Bulunduğum yerden Ankara'ya telefonla gereken direktifleri verme durumum yok. Bütün devlet kuruluşlarını bu duruma çözüm bulmaya çağırıyorum. " sözleri 'Nereden nereye' dedirtti. DEVLETİN 99 DEPREMİ ACZİYETİ HALA HAFIZALARDA Düzce depreminde devletin bütün imkanlarıyla seferber olması vatandaşın takdirini topladı. 17.480 kişinin hayatını kaybettiği ve 23.781 kişinin yaralandığı 1999'daki büyük afet ve devletin düştüğü acziyet ise hala hafızalarda. "ECEVİT'İ UYANDIRMAYA KIYAMADIK" Gece saatlerinde yaşanan 1999 depreminde Marmara adeta yıkılırken dönemin başbakanı Ecevit ise evinde uyuyordu. Depremin yaşandığını sabah vakitlerinde öğrenen Ecevit'in bu durumunu yardımcıları ise 'Uyandırmaya kıyamadık' gibi trajikomik bir cümle ile ifade etmişti. BAKAN SOYLU VE BAKAN KURUM DEPREM BÖLGESİ'NDE Düzce'de depremin yaşandığı ilk anda ise AFAD ve Düzce Valiliği ivedilikle organize oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum deprem bölgesine giderek vatandaşlar için seferber oldu. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1595494817722765312?s=46&t=qdn-ck9fkicbYXyBTW0MgA
Türkiye'den yapılan her açıklamayı dakikasında sayfalarına taşıyan Yunanistan medyasında, son günlerde bir numaralı gündem Türk ordusunun Suriye ve Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirdiği hava operasyonları. Haberlerde hem Ankara'dan hem de Washington ve Moskova'dan gelen bilgiler göze çarpıyor. Kathimerini gazetesi, 'Erdoğan, ABD ve Rusya'nın tavsiyelerine karşı koyuyor' başlığıyla sunduğu haberde, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde bir güvenli bölge yaratmak için kararlı göründüğünü yazdı. Bir haftasını dolduran Pençe-Kılıç harekatına ilişkin detayları okurlarına aktaran gazete, son günlerde Ankara-Washington ve Ankara-Moskova hattında sıklaşan görüşme trafiğine vurgu yaptı. Kathimerini'deki bir başka haberin başlığı ise, ABD'nin YPG'li teröristlere önereceği teklif. 'ABD Kürtlere Türk sınırından 30 kilometre çekilmeyi teklif ediyor' başlığını kullanan gazete, YPG'li teröristlerin Türk ordusuna karşı ABD'lilerden yardım istediğini kaydetti. Gazeteye göre, teröristler Türkiye'nin muhtemel bir kara hârekatından kurtulmanın yollarını arıyor. 'Erdoğan ABD ve Rusya'ya karşı' başlığını seçen CNN Yunanistan, aynı haberin başlığında 'Suriye'nin işgali' gibi skandal bir ifadeye de yer verdi. Washington ve Moskova'dan yapılan uyarılara rağmen Türk liderin operasyonda ısrarcı olduğunu dile getiren televizyon, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin kimseden izin almayacağını ve hârekatın yalnızca başlangıç olduğunu söylediğini aktardı. CNN Yunanistan ayrıca, Türk ordusunun bir haftada 400'den fazla hava saldırısı düzenlediğini, vurulan yerler arasında YPG'li teröristlerin ABD ordusuna 2015 yılında ilk kez 'katıldığı' Kobani, Münbiç ve Tel Rıfat gibi yerlerin öne çıktığını yazdı. 2020 yazından bu yana Türkiye'ye karşı çok sayıda müttefik bulan Yunanistan, bu hafta bir kez daha birçok ülkeyle tatbikatlara girişti. CNN Yunanistan, 'Üç NATO uçak gemisi İyon Denizi'nde, Türkiye hiçbir yerde' başlığıyla yer verdiği haberinde, Ankara ve ittifak arasındaki hoşnutsuzluğun artık saklanmadığını savundu. NATO ordularının Yunanistan ve İtalya arasındaki İyon Denizi'nde sahne aldığını, 12 savaş gemisinin bölgede olduğunu belirten yayın organı, tatbikatta Fransız Charles de Gaulle, Amerikan George HW Bush ve İtalyan Cavour uçak gemilerinin ilk kez Doğu Akdeniz'de buluştuğunu yazdı. CNN Yunanistan, gövde gösterisinde Türkiye'den tek bir geminin bile bulunmadığını özellikle vurguladı. İKİ GAZETEDE AYNI MANŞET To Vima ve Ta Nea gazetelerinde ise, 'Türkler neden bir gece ansızın gelemez?' başlığıyla bir haber yayımlandı. Habere göre, Yunanistan ve Türkiye arasında muhtemel bir çatışma halihazırda kimsenin faydasına değil, özellikle de içinde bulunduğumuz zamanda. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bir gece ansızın gelebiliriz" cümlesini birçok kez dile getirdiğini hatırlatan To Vima, Ankara'nın Atina ile gerilimi tırmandırmak için özellikle yatırım yaptığını ileri sürüyor. Haberde, NATO Yunanistan-Türkiye arasında soğukkanlı bir şekilde tarafsız kalsa bile müttefiklerin Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle 'revizyonizm'e karşı taahhütlerini kanıtlamak zorunda oldukları bir mevcut tablo resmi çizildi. Türkiye'yi NATO'nun 'büyük gücü' olarak niteleyen To Vima'ya göre, Ukrayna nedeniyle Avrupa'da ikinci bir savaşın patlak vermesi istenmiyor. Yunanistan hem Türkiye'nin NATO'daki müttefiki hem de Avrupa Birliği üyesi. Üst düzey bir kaynağın "Yunanistan Ukrayna değildir ve Suriye ile mukayese edilemez" cümlesini kurduğunu yazan To Vima, Washington ve Paris'ten Ankara'ya sürekli uyarıların yapıldığını da savundu. Haberde Türkiye'nin savaş senaryoları ve Yunanistan'ı hedef alan tehditlerinin artık uluslararası medyanın da ana endişelerinden biri haline geldiği iddia edildi, Atina yönetiminin karşılaştığı Türkiye kaynaklı meydan okumaları uluslararası sahneye bilinçli şekilde taşıdığı da kaydedildi. Haberde, ABD'nin özellikle Girit Adası'ndaki Suda Üssü, Batı Trakya'daki Dedeağaç limanı ve diğer yerlerdeki hamlelerinin öne çıktığı belirtildi. Yunanistan'ın ABD ve Fransa ile ayrı ayrı savunma anlaşmaları imzaladığını hatırlatan To Vima, Angela Merkel'in görevinden ayrılmasıyla Almanya'nın da tavır değiştirdiğini savundu. Atina'nın caydırıcılık için silahlandığı ileri sürülen haberde, Ege Denizi'nde gerilimin yükselmesi halinde ilk tetiği çekenin Yunanistan olmamasının önemine vurgu yapıldı. Tansiyonun artmasına rağmen Türk ve Yunan taraflarının iletişim halinde olduğunu yazan To Vima, savunma ve dışişleri bakanları arasındaki iletişimin kesilmediğini dile getirdi. "Telefonlar çalışmaya hazır olmalıdır" denilen haberde, bir 'kaza' veya 'umulmadık' bir olayı yönetmek için hatların kesilmemesi gerektiği vurgulandı.
Türkiye karşıtı haberleriyle dikkat çeken CHP yandaşı Sedat Bozkurt eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın "Dışarıda olsam Kandil’e gider, ‘ya beni burada öldürün ya da silah bırakın’ derdim” yazısı fondaş medyada geniş yer buldu. Demirtaş’ı aklama aşkıyla çabalayan fondaş medyanın parlatma kampanyası elinde patladı. Demirtaş, bu cümlelerin kendisine ait olmadığını açıklayınca hayalleri suya düştü. CHP medyasının ‘Demirtaş’ algısı elinde patladı! CHP'li fondaş medyanın eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yalanı boşa çıktı. Daha önce FOX TV'de Ankara Temsilcisi ve Halk TV'de de Genel Yayın Yönetmenliği görevleri yapan Sedat Bozkurt, 27 Kasım 2022 Pazar günü Kısa Dalga'da kaleme aldığı "Masa altından el üstüne HDP" başlıklı yazısında Selahattin Demirtaş'ın kendisini ziyarete gidenlere, "Dışarıda olsam Kandil'e gider, 'ya beni burada öldürün ya da silah bırakın' derdim" cümlesini dile getirdiğini öne sürmüştü. FONDAŞ MEDYA YALANI HAVADA KAPTI Fondaş medya, Bozkurt'un yalan dolu algı operasyonuna hemen sarıldı. CHP, sol ve FETÖ medyası daha sonra ortaya yalan olduğu çıkan bu söylemi art arda haber yaparak ve yapılan haberleri sosyal medyadan paylaşarak Demirtaş'ı parlatma çabasına girişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanıdan ayırmadığı ve beraber; fondaşlarının ticaretini yaptığı uyuşturucu konusunda nutuklar atan Hacer Foggo’nun kurucusu olduğu ‘Derin Yoksulluk Ağı’nın milyonlarca lira fon aldığı ortaya çıktı. TÜRKİYE'DE LGBT MİSYONERLİĞİ! CHP’nin, ABD’li Jeremy Rifkin ve Ermeni Daron Acemoğlu’nun telekonferans ile katıldığı “İkinci Yüzyıla Çağrı” programında baş konuşmacı olan Foggo’nun ‘derneği’ne gelen fonla aile kavramının katili LGBT’yi desteklediği öğrenildi. FON ABD'DEN Terör örgütü PKK/PYG/PYD’yi savunan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) karalayan Hacer Foggo’nun Amerikan Turkish Philanthropy Funda (TPF) Vakfı tarafından fonlandığı belirlendi. Derin Yoksulluk Ağı, 2021 yılında Amerikan "THE GERMAN MARSHALL FUND OF THE UNITED STATES" vakfı tarafından 257 bin TL fonlandığı belgelendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in, Fetullahçı Terör Örgütü’nden (FETÖ) soruşturulan 54 kişiyle ‘Olağanın ötesinde çok yoğun’ irtibatları tespit edildi. İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcısının iddianamesinde FETÖ’den tutuklanan yargı mensupları, jandarma ve emniyet görevlileri ve avukatlarla yoğun telefon irtibatına yer verildi GÖRÜŞMEDİĞİ FETÖCÜ KALMAMIŞ ByLock’cu hakim ve savcılarla da irtibatı saptanan Çelik’in, eski korgeneral Metin İyidil’i Sincan Cezaevi’nde ziyarete giden Abdullah Kaya ile 461 telefon görüşmesine ulaşıldı. Çelik’in, eski Maliye Bakanlığı müfettişi Hamza Kaçar‘la da irtibatı bulunuyor. İkili 2012’den beri bin 659 kez yaklaşık 10 saat görüşmüş. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da müşteki olduğu iddianamede Çelik’in FETÖ mensuplarıyla irtibatı sıralandı.. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da müşteki olduğu iddianamede; avukat Celal Çelik’in, FETÖ/PDY mensuplarıyla irtibatı şöyle sıralandı: MURAT ARSLAN (417 GÖRÜŞME): YARSAV Eski Başkanı, OHAL kapsamında çıkarılan 672 Sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. MEHMET SELAHATTİN DİNÇER (42 GÖRÜŞME): Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı’nda 1. Sınıf Emniyet Müdürü olarak görevli iken OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. MUAMMER SÖNMEZ (319 GÖRÜŞME): İzmir Karabağlar İlçe Kaymakamı olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. ÜMİT DENİZ (55 GÖRÜŞME): Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nda hakim-raportör olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. KEMAL KARANFİL (38 GÖRÜŞME): Zonguldak ilinde hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. HASAN AKGEDİK (17 GÖRÜŞME): Batman İdare Mahkemesi Başkanlığı’nda hakim olarak görevli olduğu sırada kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. LEVENT ÜNSAL (10 GÖRÜŞME): Ankara Adliyesinde hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. NECATİ MİRALAY (5 GÖRÜŞME): Akçakoca Adalet Sarayı’nda hakim ve savcı olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. HAKAN ATASOY (12 GÖRÜŞME): Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nda hakim ve savcı (Raportör) olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. MEHMET HAMZAÇEBİ (5 GÖRÜŞME): Poyrazköy’de ele geçirilen mühimmat davasına bakan mahkeme hakimi. İstanbul’da hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. COŞKUN HALİTOĞLU (7 GÖRÜŞME): Ankara Adliyesi’nde hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. ERHAN YILMAZ (9 GÖRÜŞME): Kahramanmaraş İdare Mahkemesi Başkanlığı’nda hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. NECİP NEFESOĞLU (3 GÖRÜŞME): Jandarma Genel Komutanlığı’nda Jandarma Kurmay Binbaşı olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. MAHMUT BENEZ (19 GÖRÜŞME): Muş Asayiş Şube Müdürlüğü’nde Başkomiser olarak görevli olduğu sırada 672 Sayılı KHK kapsamında kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. MURAT UYGUN (40 GÖRÜŞME): Van’da hakim olarak görevli olduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile Kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. İSMAİL GÖZÜKARA (22 GÖRÜŞME): Gaziantep Adliye Sarayı’nda hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. İRFAN YILDIZ (70 GÖRÜŞME): Kayseri Kocasinan’da hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarılan ve tutuklandı. RIFAT SARI (5 GÖRÜŞME): Ankara Adliyesi’nde hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. ASİL AYDIN (20 GÖRÜŞME): İskenderun Adliyesi’nde hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. SÜLEYMAN MORTAŞ (7 GÖRÜŞME): Ankara Adliyesi’nde hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. BİRCAN FIRAT (10 GÖRÜŞME): Ankara Adliyesi’nde hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. MURAT DURMAZ (31 GÖRÜŞME): Danıştay Başkanlığında Hakim olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklanandı. ŞÜKRÜ DURMUŞ (14 GÖRÜŞME): Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nda hakim-savcı (Röportör) olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı ve tutuklandı. FATİH GÜRSUL (26 GÖRÜŞME): MİT tırlarının durdurulması soruşturmasında adı, tırların durdurulmasında görev alan sivil örgüt yöneticisi olarak geçen Süleyman Gürbüz ile aynı ByLock grubunda yer alan, FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle hakkında kamu davası açılan ve ByLock sistemini kullanan Fatih Gürsul görüşmesi bulunuyor. Siyasilerin hesaplarını usulsüz inceleyen Hamza Kaçar’la 1659 görüşme! HAMZA KAÇAR (1659 GÖRÜŞME): Eski Maliye Bakanlığı müfettişi. 2005-2006 yıllarında Maliye Bakanlığı Başmüfettişi iken dönemin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Genelkurmay Başkanı ve Bakanlarının hesaplarını usulsüz olarak inceleyip bir kısım siyasi parti başkan ve yetkilileriyle milletvekillerine ilettiği iddiasıyla kamu görevinden ihraç edildi. Celal Çelik, Hamza Kaçar’ın bu durumunun kamuoyunda açıkça haberler yapılması nedeniyle bilinmesine rağmen 2012 tarihinden bu tarafa bin 659 kez toplamda 10 saat civarında irtibatı bulunuyor. ABDULLAH KAYA (461 GÖRÜŞME): Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davada yargılanan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski korgeneral Metin İyidil’i Ankara Sincan 1 Nolu F Tipi Ceza Ve İnfaz Kurumu’nda ziyarete gelen Abdullah Kaya ile irtibatı bulunuyor. MUSTAFA SAVAŞ (118 GÖRÜŞME): Yargıtay Tetkik Eski Hakimi, kamu görevinden ihraç edildi ve FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı ByLock programı yükleyen kişi olarak beyan ediliyor. KAZIM USLU (117 GÖRÜŞME): Eski Yargıtay Tetkik Hakimi, kamudan ihraç edildi ve Bylock kullanıcısı. YAVUZ BÜLENT KAYAALP (6 GÖRÜŞME): Diyarbakır Havalimanı Şube Müdürlüğü’nde 3.Sınıf Emniyet Müdürü olarak görevli bulunduğu sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden çıkarıldı. BAYRAM DURAN (5 GÖRÜŞME): Hakimler Ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda bilgisayar işletmeni olarak çalıştığı sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile Kamu görevinden ihraç edildi. ZÜHAL KARGIN YILDIRIM (26 GÖRÜŞME): Yargıtay Başkanlığı Genel Sekreterliği’nde memur olarak çalıştığı sırada OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile Kamu görevinden ihraç edildi. Celal Çelik’in, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma ve kovuşturma yürütülen bir çok yargı ve emniyet teşkilatında çalışmakta olan Necati Meran, Hüseyin Karagöl, Hüseyin Gülmez, Hüseyin Yalçın, Mecit Yıldırım, Ömer Faruk Kalkan, Mehmet Demiralay, Faruk Yavuz, Adem Çelik ve Hasan Sayar adlı kişilerle telefon ve iletişiminin bulunduğu tespit edildi.
Milliyet yazarı Zafer Şahin, bugünkü köşesinde ‘Halk TV’nin İstanbul Topkapı’da 7 milyon dolara yeni bir bina satın aldığı’ iddialarına yer verdi. ‘Medya sitelerinde yazılanlara göre adı sık sık [İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem] İmamoğlu ile anılan kanal yakında bu büyük ve modern binaya taşınacak. Yayınlarına da buradan devam edecek’ diyen Şahin, devamında dikkat çeken bir noktaya parmak bastı ve şu ifadeleri kullandı: ‘Halk TV’nin artık tamamen İmamoğlu’nun kontrolü altına girdiğini bizzat CHP’liler söylüyor. Sadece Halk TV’mi? Bazı internet siteleri için de aynı şeyler konuşuluyor. Her ay belediyeden bu sitelere yapılan yüklü ödemeler herkesin dilinde. Asıl soru şu: Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Bu soru sana İstanbul…’ ZAFER ŞAHİN’İN BUGÜNKÜ KÖŞESİNDEN ‘AH İSTANBUL, VAH İSTANBUL’ BAŞLIKLI BÖLÜM ŞÖYLE: Halk TV, İstanbul Topkapı’da bir iddiaya göre 7 milyon dolara yeni bir bina satın aldı! Medya sitelerinde yazılanlara göre adı sık sık [İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem] İmamoğlu ile anılan kanal yakında bu büyük ve modern binaya taşınacak. Yayınlarına da buradan devam edecek. CHP’nin kanalı olarak bilinen Halk TV’nin artık tamamen İmamoğlu’nun kontrolü altına girdiğini bizzat CHP’liler söylüyor. Hatta kanala alınacak muhabirlerle görüşmeleri bile İmamoğlu’nun basın ekibinin yaptığı iddia ediliyor! Sadece Halk TV’mi? Bazı internet siteleri için de aynı şeyler konuşuluyor. Her ay belediyeden bu sitelere yapılan yüklü ödemeler herkesin dilinde. İmamoğlu’nun medyaya gösterdiği ilginin sebebi açık. Kendi medyasını oluşturmaya çalışıyor. Aday olmayı başarırsa iletişimini bu kanallar üzerinden yürütecek. Yürütsün, medyada gazetecilere yeni iş olanaklarının doğması iyi bir şey. Tabii finansmanın nereden sağlandığının şeffaf bir şekilde açıklanması şartıyla. İmamoğlu’nun tüm bu medya operasyonlarında cevap aranması gereken asıl soru şu: Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Bu soru sana İstanbul…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki adaylık geriliminde bugün yeni bir gelişme yaşandı. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nu CHP Grup Toplantısı’na davet etti. İkili toplantı öncesi görüştü, salona birlikte girdi. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun adaylığının önünü net şekilde kapatırken, kendi adaylığını ilan edercesine ifadeler kullandı. İmamoğlu’nun fonladığı medyada yer alan Oda TV’nin sahibi Soner Yalçın, İmamoğlu’nun bu toplantıda konuşturulmamasına imalı bir tweet ile tepki gösterdi. “SAKSI OLSUN DİYE Mİ ÇAĞIRDIN?” Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından bir paylaşım yapan Gazeteci Soner Yalçın, “Kılıçdaroğlu, siyasi yasak getirmek istenen İmamoğlu’nu neden kürsüye davet etmedi? İstanbul’dan saksı olması için mi çağırdı?” dedi. İMAMOĞLU’NUN KONUŞMA METNİ ELİNDE KALDI Gazeteci Nevşin Mengü, İmamoğlu’nun bir konuşma metni hazırladığını, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kürsüye davet etmesi ihtimaline karşı hazırlıklı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, mahkeme kararı sonrası adaylığı öne çıkan İmamoğlu’nu kürsüye davet etmedi, herhangi bir konuşma yaptırmadı.
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret etmesinin nedeniyle verilen hapis cezasından sonra CHP, "Adalet Nöbeti" adı altında Saraçhane'de toplanma çağrısında bulundu. İmamoğlu'nun bu cezaya sevinmesi, ardından da kendini mağdur gösterip milletten destek istemek için konuşmalar yapması ise kafa karıştırmıştı. FETÖ İBB ÜZERİNDEN RÖVANŞ MI ALIYOR? Ekrem İmamoğlu'nun Saraçhane'deki Adalet Nöbeti mitingini organize eden kişinin avukat Ali Gül olduğu belirlendi. Ali Gül, 2017 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk polisine hakaretten tutuklanmıştı. Ali Gül, aynı zamanda , Twitter'da troll "Felix Dzerjinski" hesabını kullanan kişi. Troll hesabı kullanan Ali Gül'ün 15 Temmuz hain darbe girişiminde fake hesaplar üzerinden açıkca darbeciler tarafında saf tuttuğu ve sokağa çıkan insanlara evlerinde kalmaları için çağrıda bulunduğu ortaya çıktı. Ayrıca Gül'ün İBB tarafından fonlandığı da iddialar arasında yer alıyor...
