29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati: Dolar kuru için vatandaşlarımız rahat olsun

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati KONTV'nin canlı yayın konuğu oldu. Nebati burada hem soruları yanıtladı hem de ekonomi gündemini değerlendirdi. Hazine Bakanı, kur korumalı mevduat hesaplarına ilişkin son verileri de paylaşarak 23 Mart'ta ilk çıkışların olup olmayacağına bakacaklarını söyledi. "570 MİLYAR TOPLANDI" Mevduatlardan çıkış beklemediğini belirten Nebati, "570 milyar lirayı aştı. Son günlerde de artış devam ediyor. 23'ünden itibaren de 3 ay dolup çıkışın olup olmadığını göreceğiz. Ben size söyleyeyim. Bir yatırımcı neden çıksın? En kötü ihtimalle döviz kuru sabit devam edecek. "BEKLİYORLAR Kİ DOLAR 20, 30 OLACAK" Hazine'ye olan etkisini söylüyorlar; etkisi çok düşük. Niye çok düşük? Dolar kuru için bunlar bekliyorlar 20, 25, 30 TL olacak diyorlar. Niye olsun? "TÜRK LİRASI EN ZAYIF DURUMDA" Zaten Türk lirası en zayıf durumda. Gideceği bir yer yok. Vatandaş rahat etsin, rahat olsun. Hazineye olan yükü.. Ne olacak biz ücretlilerin vergisinden vazgeçtik. Bize yükü 49 milyar Türk lirası. Bunun bizim Hazine'ye yükü 15 milyar lirayı bile geçmiyor." dedi.

1 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan'dan "enflasyonu düşürmede kararlılık" vurgusu

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Ekonomi İşleri Birimi'nce İstanbul'un 39 ilçesinde düzenlenmesi planlanan "Ekonomi Buluşmaları" toplantı serisinin 28'incisi, Sancaktepe Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Gürcan'ın sunum yaptığı toplantıya, AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcıları Gıyaseddin Gergin ve Malik Ejder Batur, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, kamu bankalarının bölge yöneticileri, iş insanları ve sanayiciler katıldı. Mahmut Gürcan, yaptığı konuşmada, dünyada enflasyonun hızlı bir biçimde artışını sürdürdüğünü ve enflasyonun küresel bir sorun haline geldiğini belirterek, "Küresel gelişmelere paralel olarak enflasyon ülkemizde de artış eğilimi kaydetmiştir. Son dönemde küresel emtia fiyatları, tedarik zincirlerindeki sıkıntılar, döviz kuru gelişmeleri ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın etkisi ile artış kaydeden enflasyonu kalıcı olarak düşürme noktasında kararlıyız. Önümüzdeki dönemde enflasyonda yatay bir seyir bekliyoruz." dedi. Türkiye'nin, 2022 yılının ilk çeyreğinde verisi açıklanan G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 3. ülke olduğunu aktaran Gürcan, "Öncü göstergeler, 2022 yılında da iç ve dış talebin pozitif katkı verdiği dengeli büyümenin sürdüğüne işaret etmektedir. Sanayi üretimi yıllık bazda güçlü artışına devam etmektedir. İstihdamda salgının etkisiyle yaşanan kayıplar telafi edilirken, işsizlik oranı pandemi öncesi seviyesinin altına gelmiştir." diye konuştu. Mayıs 2020'de 165,7 milyar dolar olan yıllıklandırılmış ihracatın, 2022'nin mayıs ayı geçici dış ticaret verilerine göre 242,6 milyar dolara yükseldiğini bildiren Gürcan, "Bu da Türkiye Ekonomi Modeli'nin başarısını gösteriyor. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 97,1 ile tarihinin en yüksek seviyesinde. Turizm alanında kayda değer pazar çeşitliliğine sahibiz. Bu yıl Rusya ve Ukrayna dışındaki ülkelerden oldukça yüksek düzeyde ziyaretçi girişi bekliyoruz. Bu iki ülkeden gelen turist sayısındaki azalmayı diğer ülkelerle telafi edebilecek kapasiteye ve ilişkilere sahibiz. Yakın dönemde iç ve dış talep arasında daha dengeli büyüme kompozisyonu sayesinde cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme bekliyoruz. Buğdayda ve tahılda herhangi bir kıtlık görünmemekte, rekoltede yeterlilik var. Önümüzdeki harman döneminde kendi kendine yetebilen ender ülkelerden olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE'DE CİDDİ BİR YATIRIM SEFERBERLİĞİ VAR" Türkiye'nin gelmiş olduğu noktada, özellikle üretimi ve ihracatı artıracak çalışmaları iş dünyasıyla birlikte sürdürdüklerini vurgulayan Gürcan, şunları kaydetti: "Türkiye'nin enerjiden kaynaklanan cari açığını da üreterek gidermeye inancımız tam. Devletimiz ve sanayimiz el ele vererek Türkiye'yi çok daha iyi noktaya getirecek üretim pazarımızı geliştireceğiz. Şu enflasyonist ortama rağmen yatırım rüzgarının estiğini biliyoruz. Sanayicilerimiz, iş insanlarımız yeni yeni yatırımlar için bizlerle iletişime geçiyor. Görüyoruz ki şu an Türkiye'de ciddi bir yatırım seferberliği var. Tabii bunun en büyük nedenlerden biri Çin'den kaynaklanan lojistik ağının kırılması. Türkiye, konumunu bu açıdan çok pozitif yönde kullanabilmekte. Geçmiş yıllarda kurdan dolayı bulunan dezavantajını şu anda reel kur politikasıyla pozitife çevirmiş durumda. Aynı zamanda jeopolitik konumuyla bunu çok iyi değerlendiriyor. Şu an tüm dünyanın gözü Türkiye'de. İthalat yapmak için sanayicilerimizin kapılarını aşındırıyorlar. İhracatımızın da üreterek daha iyi seviyeye geleceğine ve artacağına inancımız tam. Şu an itibarıyla yaklaşık 250 milyar dolar sınırına ulaştı ihracatımız. 2023 hedefimiz 500 milyar dolardı ama bunu da kısa sürede yakalayacağımıza inanıyoruz. Devletimiz sanayicimizin, üreticimizin yanında. Her türlü destekle sorunlarınızı çözmeye devam edeceğiz." Türkiye'nin, bütçe dengesinde 2021 yılında birçok ülkeden pozitif ayrıştığını ifade eden Gürcan, "Bütçe dengemizin gayet olumlu olduğunu görmekteyiz. Yatırımlar için Türkiye'de çok ciddi avantajlar var. Genç nüfusumuz yaklaşık 13 milyon. Bu da yatırım ortamını teşvik etmekte. Üniversitelerin öğrenci kapasitesi ve mezun sayısını artırdık. Yatırımcılar Türkiye'de kalifiye eleman bulmakta zorluk yaşamıyor. Ülkemizde altyapı yatırımları konusunda çok önemli mesafeler katettik. Türkiye'nin bu pozisyonu bundan sonraki dönemde kaynaklarını üretim, ihracat ve istihdamın daha da artırılması yönünde kullanmasına imkan tanıyacaktır. Fiyat İstikrarı Komitemiz (FİK) önümüzdeki dönemde gerek arz güvenliğini sağlamak gerek fiyat istikrarının sağlanması için her türlü tedbiri alacaktır. FİK'te atılacak proaktif adımlar sayesinde enflasyonun düşmesini destekleyeceğiz." şeklinde konuştu. Dijital ürün takip sistemine değinen Gürcan, "Ürün arz güvenliğine ve enflasyonla mücadeleye katkı sağlayacak şekilde bu sistemi kullanacağız. Türkiye Ekonomi Modeli'nin en önemli çıktılarından birisi yine fiyat istikrarıdır. Hazine destekli KGF paketlerimizde imalat, ihracat, tarım, turizm, teknoloji ve toptan ve perakende sektörlerine öncelik veriyoruz. İklim değişikliği ile mücadele de önemli önceliklerimizden biridir." ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Geçtiğimiz hafta 'Kasa boş' çıkışı yapan Faik Öztrak 'Hazinede 500 milyarı aşkın para var' deyip yine kendisiyle çelişti

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada ekonomiye ilişkin eleştirilerde bulunarak "Kasada para kalmadı" ifadelerini kullandı. Bugün ise asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öztrak, "Kasada 500 milyardan fazla para var" dedi. Kasadaki para konusunda kafası karışık olduğun gözlenen Öztrak şu ifadeleri kullandı: "Asgari ücret açlık sınırının altına düşmüş vaziyette. Hükümet övünüp duruyor, '500 milyardan fazla kasasında para var Hazine'nin.' Bir an önce hiç kimseyi bekletmeden tüm bu maaş ayarlamalarını yapmaları lazım." HÜKÜMET SİNYAL VERMİŞTİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Vatandaşları enflasyona ezdirmeyeceğiz" yönündeki açıklamaları ile asgari ücrete zam yapılacağının sinyalini vermişti. Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de geçtiğimiz gün konuya ilişkin sorulan soruya şu sözlerle yanıt vermişti: "Çalışanlarımızla bizim sadece kamu emeklileri ile kamu çalışanları ile değil, özel sektör emeklileri ile, Bağ-Kurlularla, çeşitli konumda bulunan emekliler de dahil hepsini kapsayan, sadece enflasyon farkını değil onların sosyal konumlarını destekleyecek bir çalışmayı sürdürüyoruz. Yani Temmuz ayında bütün çalışanların yüzünü güldürecek, hiç olmazsa enflasyona karşı 'Benim devletim benim yanımdadır' dedirtecek bir düzenlemeyi de Türkiye gerçekleştirecek durumdadır"

1 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanlığı: BDDK tarafından alınan kararlar finansal istikrarı destekleyecek nitelikte

Hazine ve Maliye Bakanlığı, son dönemde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından alınan kararlara ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, BDDK tarafından alınan; yurt dışı yerleşiklerle türev işlem gerçekleştiren bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki yurt içi yerleşik kişilere kullandırılacak ticari nakdi kredilere yüzde 500 risk ağırlığı getirilmesi, Konut kredilerinde ve konut teminatlı kredilerde kredi değer oranının farklılaştırılması, 15 milyon TL üzerinde döviz varlığı bulunan ve yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanı yüzde 10’u aşan bağımsız denetime tabi reel sektör şirketleri için TL cinsinden yeni nakdi ticari krediye erişimlerinin sınırlandırılması kararlarının 9 Haziran'da atılan adımların devamı niteliğinde olduğu belirtildi. "Alınan tedbirler finansal istikrarı destekleyecek niteliktedir" Kredi piyasası gelişmelerine yönelik alınan bu tedbirlerin hem Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesindeki selektif kredi yaklaşımını hem de finansal istikrarı destekleyecek nitelikte olduğu belirtildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada "Tüm ekonomi kurumlarımızla birlikte ve eşgüdüm halinde birbirini tamamlayıcı ve finansal istikrarın güçlendirilmesine yönelik tedbirler alınmaya devam edilecektir" sözleri yer aldı.

1 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan asgari ücret açıklaması: 90,6 milyar TL vergiden feragat edildi

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; https://twitter.com/hmbakanligi/status/1543508442580672513?s=21&t=fEqNGhu-bGqiQTzc382IcQ 2022 yılı başında tüm ücretlilerin asgari ücrete kadar olan kısmından gelir vergisiyle damga vergisini kaldırmıştık. Bu düzenlemeyle devletimiz 49,1 milyar TL gelir vergisi, 8,7 milyar TL damga vergisi olmak üzere toplamda 57,8 milyar TL vergiden feragat etmiştir. Temmuz ayından itibaren asgari ücretin net 5.500 TL’ye çıkarılmasıyla birlikte çalışanlarımıza sağladığımız bu vergi istisnalarında da 32,8 milyar TL’lik bir artış gerçekleşerek toplam maliyeti 90,6 milyar TL’ye yükselmiştir. Devletimiz, istikrarlı bir şekilde büyümeye devam eden güçlü ekonomisiyle tüm bu maliyetleri rahatlıkla karşılayabilecek bir konumdadır. Dün olduğu gibi bugün de ekonomimizdeki büyümenin sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı olmasını; tabana ve tüm vatandaşlarımıza yayılmasını önemsiyor, tüm adımlarımızı bu doğrultuda atıyoruz.

1 yıl önce

ABD Hazine Bakanı Yellen: Enflasyon kabul edilemez derecede yüksek seyretmeye devam ediyor

Yellen, Bali'deki G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı öncesinde basın toplantısı düzenledi. Bugünün en büyük zorluğunun, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı "illegal ve sebepsiz savaştan" kaynaklandığını belirten Yellen, özellikle yükselen enerji fiyatları ve artan gıda güvensizliğiyle savaşın olumsuz etkilerinin dünyanın her köşesinde görüldüğünü söyledi. Yellen, bunun ABD'de dün açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerine de yansıdığına işaret ederek endeksteki artışın neredeyse yarsının yüksek enerji fiyatlarından kaynaklandığını aktardı. Bakan Yellen, "ABD'de enflasyon kabul edilemez derecede yüksek seyretmeye devam ediyor ve bunu düşürmek yönetimimizin en önemli ekonomik önceliği." değerlendirmesinde bulundu. ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyonla mücadele için gerekli gördüğü çabaları desteklediklerini vurgulayan Yellen, kısa vadede enflasyonu düşürmede destekleyici olacağına inandıkları adımları attıklarını anlattı. Yellen, petrol fiyatlarındaki olası artışları önlemek için Rus petrolüne yönelik bir tavan fiyat uygulaması üzerinde de çalıştıklarını kaydetti. Rusya'nın Ukrayna'da yıkıma devam ettiğini vurgulayan Yellen, "Putin rejiminin temsilcilerinin" G20'de yeri olmadığını belirtti. Yellen, Hint-Pasifik bölgesi ziyaretinde yaptığı görüşmelerde gıda güvensizliği ve Rus petrolüne yönelik tavan fiyat uygulaması konularını gündeme getireceğini aktardı. Rus petrolüne fiyat sınırı getirilmesinin enerji ve gıda fiyatlarındaki artışlara karşı en güçlü araçlardan biri olduğuna dikkati çeken Yellen, söz konusu fiyat sınırının Rusya'yı petrol gelirinden edeceğini, küresel petrol arzının korunmasına ve fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmaya yardımcı olacağını ifade etti.

1 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ile görüştü

Bakan Nebati, Twitter üzerinden yaptığı yeni paylaşımda Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanı Sn. Janet Yellen ile yaptığı görüşmeyi değerlendirdi. Bakan Nebati şu ifadeleri kullandı: "G20 toplantısının ikinci gününde Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanı Sn. Janet Yellen ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Ticari ilişkilerimizdeki potansiyeli hayata geçirmek ve karşılıklı yatırımlarımızı daha da artırmak için çalışmalara kararlılıkla devam edilmesi gerektiğinin altını çizdik." https://twitter.com/nureddinnebati/status/1548164196927385600?s=21&t=Mnun0qNCWKNxDhNiBPE5rQ

1 yıl önce

İBB'nin 'belediyeden alındı' dediği yalılar geçmiş yıllarda Hazine'ye aitmiş!

CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin mülkiyeti İBB'ye ait olan Ortaköy’deki Fehime ve Hatice Sultan yalılarını Belediye’den alınıp Hazine’ye devredilmesi sonrasında açıklamaları gündem olmuştu. Konuyla ilgili köşe yazısında açıklamalar yapan Habertürk yazarı Murat Bardakçı, her iki yalının da geçmişte Hazine mülkü olduğunu anlattı.  İşte Bardakçı'nın o yazısı: İstanbul Valiliği’nde toplanan “Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu”, mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Ortaköy’deki Fehime ve Hatice Sultan yalılarını Belediye’den alıp Hazine’ye devretti ve kıyamet koptu. Bu iki yalının geçmişini hemen her yönü ile bilen ve eski sahiplerinin ailelerini de yakından tanıyan bir kişi olarak kısaca söyleyeyim: Komisyon’un kararı doğrudur, zira her iki yalı da geçmişte Hazine’ye ait mülklerdir. Yalılarının koskoca bir roman teşkil edecek derecede maceralarla ve trajedilerle dolu tarihlerine kısa da olsa temas etmeden önce, senelerdir yapılan bir hatayı düzelteyim: Hatice Sultan Yalısı’nın yanında bulunan ve “Fehime Sultan Yalısı” diye bilinen bina Fehime Sultan’a değil, Sultan Abdülhamid’in kızlarından Naime Sultan’a aitti. Fehime Sultan’ın bugün vârolmayan yalısı bu iki yalıdan sonra gelirdi ve şimdi Boğaz Köprüsü’nün ayaklarının bulunduğu yerin Beşiktaş istikametinde hemen gerisinde yeralırdı. Ortaköy’deki bu iki yalı ile alâkalı mülkiyet tartışmasının geçmişi şöyledir: Saltanat zamanında hanedan mensubu olan şehzadelerin ve sultanların yaşadıkları yalıların, köşklerin veya konakların onların mülkü olduğu zannedilirdi ama mesele öyle değildi, böyle muhteşem binaların tamamına yakını “tâcın malları”nı idare eden ve özerk bir kuruluş olan “Hazine-i Hâssa”ya aitti. Yalılar, köşkler ve konaklar Hazine-i Hâssa’nın mülkü idi, şehzadeler ile sultanlara padişahın talimatı ile tahsis edilmişler, yani kullanmaları için verilmişlerdi ve buralarda yaşayan hanedan mensuplarının ölümleri yahut herhangi bir sebeple artık o mekânı kullanmaması üzerine binalar yine Hazine-i Hâssa’nın idaresine geçerdi. 
Ortaköy’de şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ankara arasında tartışma ve gerilim konusu olan Hatice ile Fehime, daha doğrusu Naime Sultan yalıları da geçmişte Belediye’ye değil, Hazine-i Hâssa’ya ait idiler. Hazine-i Hâssa’ya ait bütün mülkler Meclis’in 3 Mart 1924’te kabul ettiği, hilâfeti kaldırıp Osmanlı Hanedanı’nı sürgüne gönderen 431 sayılı sürgün kanununun onuncu maddesi ile millete intikal etmiş, yani Hazine’ye geçmişti ve böyle binlerce mülkün arasında, Ortaköy’deki yalılar da vardı. Muamma, benim için işte burada başlıyor: Sonra ne olduysa oldu, nasıl yapıldıysa yapıldı ve Hazine’ye ait olan bazı mekânlar zamanla İl Özel İdareleri’nin mülkü oldular. Ortaköy’deki yalılar da İstanbul İl Öze İdaresi’ne geçtiler ama, 2014’te büyükşehir belediyesi olan illerdeki il özel idarelerinin lâğvedilmesi üzerine yine nasıl olduysa oldu ve Büyükşehir Belediyesi’ne devredildiler. “Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu”, dün Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalılarının mülkiyetini İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) alarak Hazine’ye devretti; yani yalılar eski sahibine dönmüş oldular. BÖYLE OLDUĞUNA BİZZAT ŞAHİDİM! Bu kadar kesin konuşmanın sebebi bunun böyle olduğuna, yani yalıların daha önce Hazine’ye ait bulunduğuna bizzat şahit olmamdır! 1990’ların sonlarında, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girebilme maratonunun başladığı günlerde devletin geçmişte elkoyduğu gayrımenkullerin sahiplerine iadesi konusu da gündeme gelmiş, tek-tük de olsa bazı azınlık vakıfları ellerinden alınan gayrımenkullere yeniden sahip olabilmişlerdi. Bu gelişme üzerine, Hatice ve Naime Sultan’ın dostlarım ve hattâ arkadaşlarım olan torunları da “Acaba büyükannelerimizin mallarını geri alabilir miyiz?” diye düşündüler... Sultanların soyundan gelen bu kişiler Osmanoğlu ailesinin sürgün nesli idi, Türkiye’de yaşamıyorlar ve Türkçe de bilmiyorlardı. Birgün, yanılmıyorsam Paris’te beraber olduğumuzda meseleyi bana da açmışlardı ve cevaben “Bu yalıların şahsî mülk olduğunu tahmin etmiyorum; hele Sultan Abdülhamid’in tahtından indirilmiş olan ağabeyinin kızınının böyle kıymetli bir mekâna sahip olmasına izin vereceğini de hiç zannetmem” demiştim. 
Aradan birkaç ay geçti, torunlar İstanbul’a geldiler, konuyu açıklığa kavuşturabilmek için tapu kayılarını görmek istediler ve eski harfli kayıtları okumam için benim de onlarla beraber tapuya gelmemi arzu ettiler. Randevu alıp Beşiktaş Tapusu’na gittik, eski kayıtlar açıldı, ada ve parsel numaralarını bilmediğimiz için yalıların tam yerini tesbit edebilmek hayli zaman aldı ama aradığımız mekânlar zor da olsa nihayet bulundu. Her iki yalı da Maliye Hazinesi’nin mülkü idi! Hiçbir zaman sultanlara ait olmamış, padişahın kızları o muhteşem mekânları bir çeşit “lojman” olarak kullanmışlardı! Naime Sultan’a ait yalı sonraki senelerde Gazi Osmanpaşa İlkokulu yapıldı ama 2002’de cayır cayır yandı! Hatice Sultan Yalısı da senelerce İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü’ne kiralandı, kira sözleşmesi 2006’da sona erdi, boşaltılması hayli tartışmalı oldu ve sonraki senelerde bu iki yalı üzerinde bir mülkiyet mücadelesidir sürdü, gitti... Yalıların eski sahibi olan Hazine’ye devri ile bu mücadele şimdi yeni bir safhaya girmiş bulunuyor... İSTANBUL’DA NADİR YAŞANAN BİR SKANDAL Her iki yalı da bundan 118 sene önce, 1904’te, İstanbul’un en namlı aşk skandallarından birinin mekânı olmuş, çıkan dedikodular senelerce devam etmiş ve talihin garip bir cilvesi ile Hatice ile Naime Sultan’ın hayatları da felâketlerle sona ermişti... İşte, Ortaköy’de bundan 118 sene önce yaşanan skandalın kısa öyküsü: Sultan Beşinci Murad 1876’ta tahtından indirilip hanımları ve çocuklarıyla beraber Ortaköy’deki Çırağan Sarayı’na hapsedilmiş, yerini kardeşi İkinci Abdülhamid almıştı. Devrik hükümdar, ailesiyle Çırağan’da çile doldururken geçen senelerle beraber kızlarının evlilik çağı da gelip geçti ve Beşinci Murad’ın büyük kızı Hatice Sultan, amcası Abdülhamid’e “Yaşadığı zindandan kurtulabilmek için koca olarak bir haremağasına bile rıza göstereceği” yolunda haberler gönderdi. 
O sırada 31 yaşına gelmiş olan Hatice Sultan’ın ricası kabul edildi ama Abdülhamid padişah kızlarının İstanbul’un seçkin ailelerine mensup delikanlılarla evlendirilmeleri teamülünün dışına çıktı ve hükümdarın devrik ağabeyinin kızına sarayda çalışan, sıradan ve hiç de yakışıklı olmayan Ali Vâsıf Efendi adında bir koca bulundu. Hatice Sultan ile Ali Vâsıf Efendi evlendiler ve Abdülhamid’in kendilerine tahsis ettiği Ortaköy’deki yalıya yerleştiler... Abdülhamid, kendi kızlarından ikisi, Naime ve Zekiye Sultanlar’ı Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa’nın iki oğluyla evlendirmişti ve bu evlilikleri gören Hatice Sultan, Ali Vâsıf Efendi gibi sıradan bir kişinin kendisine koca olarak seçilmesini hazmedemedi. “Amcam kızlarını Paşa’nın oğullarına verirken bana kimi lâyık gördü?” diye düşünüyordu. Üstelik, babası Beşinci Murad’ın tahttan indirilmesinde Abdülhamid’in parmağı olduğundan emindi... Sonra hem kendisinin, hem de babasının intikamını almak için bir plan hazırladı: Abdülhamid’in Gazi Osman Paşa’nın oğullarından Kemaleddin Paşa ile evli olan kızı Naime Sultan hemen bitişiğindeki yalıda oturuyor ve Kemaleddin Paşa’nın arada bir başka hanımlarla ilgilendiği de biliniyordu. Hatice Sultan, Kemaleddin Paşa’nın bu zaafını kullanıp Paşa’yı kendisine âşık edecek ve gizlice mektuplaşmaya başlayacaklardı. İki yalı arasındaki yazışmalar aylarca devam etti, yasak bir aşkın belgesi olan mektuplar günün birinde her nasılsa Abdülhamid’in eline geçti ve bütün İstanbul, bir anda Ortaköy’deki skandalı konuşur oluverdi! Ama, hükümdarın mektupları görmesini bizzat Hatice Sultan’ın sağladığı ve bütün bunları yapmakla kendisinin ve babasının intikamını almış olduğuna inandığı söyleniyordu... Abdülhamid hem padişah hem de kayınpeder olarak ihanete uğramıştı ve gazabı şiddetli oldu: Kızı Naime Sultan’ı Kemaleddin Paşa’dan hemen boşattı, sabık damadını bütün unvanlarını alıp Bursa’ya sürgün etti, kızını bir başka Paşa ile nikâhladı ve yeğeni Hatice Sultan’ın yalıdan dışarıya adım atmasını yasakladı. Rezalete tahammül edemeyen Ali Vasıf Bey de Hatice Sultan’ı boşayıp kayıplara karıştı... 
Aradan beş sene geçti, Abdülhamid tahtından indirildi, Bursa’da sürgünde olan Kemaleddin Paşa İstanbul’a döndü, Hatice Sultan’a gidip evlenme teklif etti ama reddedildi. Amcası Abdülhamid’in devrilmesiyle yalıdaki hapis hayatı nihayete eren Hatice Sultan, Rauf Hayreddin Bey adında bir diplomatla evlendi ve bir oğluyla bir kızı oldu. Derken 1924’e gelindi ve o senenin 3 Mart’ında Osmanlı Hanedanı’nın bütün mensupları Türkiye sınırları dışına çıkartıldılar. Sürgün, Ortaköy yalılarının sâkinlerine ardarda felâketler getirecekti... Hatice Sultan’ın kocası Rauf Hayreddin Bey gurbete gitmek istemedi ve karısını boşayıp Türkiye’de kalınca Hatice Sultan sürgüne kızı Selma ve oğlu Hayri ile beraber gitti. Lübnan’a yerleşti, kızını bir Hint racasıyla evlendirip Hindistan’a gönderdi ama oğlu Lübnan’da intihar etti ve Beşinci Murad’ın bahtsız kızı, 1938’in 13 Mart’ında Beyrut’ta tek başına, yokluk içerisinde can verdi. Kocasını kuzeni Hatice Sultan’a kaptıran Naime Sultan ise sürgünün ilk senelerinde Fransa’da yaşadı ama geçim sıkıntısına düştü, Fransa’dan ayrılıp ikinci kocasının memleketi olan Arnavutluk’a yerleşti ve onun âkıbeti de facia ile noktalandı: Tiran’da 1944’teki komünist darbe sırasında ortadan kayboldu! Ortaköy’deki yalıların pek öyle tekin mekânlar olmadığını herhalde farketmişsinizdir...

1 2 3 4 5 6 7