06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan FETÖ nedeniyle ihraç edilenlerin iadesiyle ilgili tezviratlar hakkında açıklama

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı’nın resmi twitter üzerinden yaptığı açıklama şöyle; “Son dönemlerde sosyal medya mecraları üzerinden gerçekleşen bir takım tutarsız, hayatın olağan akışana, devletin işleyişine, ciddiyetine ve prensiplerine uygun olmayan paylaşımlar üzerinden FETÖ nedeniyle ihraç edilenlerin geri dönüşleri veya iadeleriyle ilgili dedikodu kaynaklı haberleri ve bunlar üzerinden yapılan tezviratları hayretle ve ibretle takip ediyoruz. Birçok kurumun işleyişini töhmet altında bırakmayı hedefleyen, amacı FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak ve FETÖ ile mücadeleye sekte vurmak olan anlayışla geçtiğimiz süreçte de birçok kez karşılaştığımız malumdur. Bilindiği üzere kamu görevinden çıkarılma işlemleri; örgütsel eylemlerde bulunma, hakkındaki yürütülen adli soruşturma/kovuşturmalarda elde edilen veriler, bylock kullanıcısı olma, örgüt talimatıyla hesap açma ve para yatırma, kapatılan dernek veya sendika üyeliği gibi kamuoyunun vakıf olduğu kriterler çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Terör örgütlerine üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğuna yönelik hakkında duyum, bilgi, iddia bulunan personele yönelik kurumlarınca detaylı tahkikat yapılmakta, başta kolluk birimleri olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi ve belgeler talep edilmekte, adli sürece dair durum tespiti yapılmakta ve tahkikat sonucunda elde edilen veriler belirtilen kriterler çerçevesinde değerlendirilerek personelin kamu görevinden çıkarılıp çıkarılmayacağına karar verilmektedir. Geçmişte kamu görevinden çıkarılma işlemlerine karşı çıkanların bugün, kamu görevine iade edilenlerin sanki hiçbir kritere bakılmaksızın birilerinin tavassutuyla iade edildiği gibi gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan şaibe oluşturma çalışmaları manidardır. Bu durum, Devlet güvenliği açısından da son derece önem taşıyan ve bu konuda görevli olan kamu kurum ve kuruluşları ile gayretle görevlerini yerine getirmeye çalışan personel tarafından titizlikle ve ciddiyetle yürütülen sürece büyük zarar vermektedir. Olağanüstü hal uygulanan dönemde kanun hükmünde kararnamelerle kamu görevinden çıkarılan kişilerin başvuruları 7075 sayılı kanun gereğince Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından değerlendirildiği ve sonuca bağlandığı kamuoyunun malumudur. Bu çerçevede OHAL Kararnameleri ile Bakanlığımız bünyesinde görev yapan 39.597 kişi kamu görevinden çıkarılmış olup bunlardan 39.085’i OHAL Komisyonuna itirazda bulunmuştur. OHAL Komisyonunca şu ana kadar bu başvuruların 38.093’ü neticelendirilmiş, 35.929’u hakkında ret, 2.164’ü hakkında kamu görevine iade kararı verilmiştir. Kararların kurum bazlı dağılımı şu şekildedir; Bakanlık Birimlerinden (taşra dahil) 1.014 kişi kamu görevinden çıkarılmış, bunlardan 992’si OHAL Komisyonuna başvuruda bulunmuş, başvuruların şu ana kadar 965’i sonuçlandırılmış, 871’i hakkında ret, 94’ü hakkında kamu görevine iade kararı verilmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğünden 34.147 kişi kamu görevinden çıkarılmış veya rütbeleri geri alınmış, bunlardan 33.804’ü OHAL Komisyonuna başvuruda bulunmuş, başvuruların şu ana kadar 32.897’si sonuçlandırılmış, 30.977’si hakkında ret, 1.817’si hakkında kamu görevine iade, 103’ü hakkında rütbe iade kararı verilmiştir. Jandarma Genel Komutanlığından 4.029 kişi kamu görevinden çıkarılmış veya rütbeleri geri alınmış, bunlardan 3.892’si OHAL Komisyonuna başvuruda bulunmuş, başvuruların şu ana kadar 3.838’i sonuçlandırılmış, 3.698’i hakkında ret, 138’i hakkında kamu görevine iade, 2’si hakkında rütbe iade kararı verilmiştir. Sahil Güvenlik Komutanlığından 349 kişi kamu görevinden çıkarılmış, bunlardan 339’u OHAL Komisyonuna başvuruda bulunmuş, başvuruların tamamı sonuçlandırılmış, 337’si hakkında ret, 2’si hakkında kamu görevine iade kararı verilmiştir. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünden 58 kişi kamu görevinden çıkarılmış, tamamı OHAL Komisyonuna başvuruda bulunmuş, başvuruların 54’ü sonuçlandırılmış, 47’si hakkında ret, 7’si hakkında kamu görevine iade kararı verilmiştir. 7075 sayılı Kanunun 10/A maddesi uyarınca Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından başvurunun kabulü kararı verilen genel kolluk personellinden, eski kadro, rütbe veya unvanına atanması ilgili bakan onayı ile uygun görülmeyen 558 kişinin ise araştırma merkezlerinde istihdam edilmesine karar verilmiş, 205’i ile ilgili değerlendirme süreci devam etmektedir. Mevcut mevzuat hükümleri çerçevesine göre idari süreçler, OHAL Komisyonu başvurularının değerlendirilmesi, idari yargı itiraz aşaması en ince detayına kadar belirlenmiş ve süreçte görevli tüm kurum ve kuruluşlar tarafından ciddiyet içerisinde kararlı ve gayretli bir mücadele yürütülürken bu tür yakışıksız söylem ve iftiralarla nelerin amaçlandığını ve bu oyunun nerede kurgulandığı aziz milletimizce çok iyi bilinmekte olup kamuoyunun takdirlerine saygıyla duyurulur.”

2 yıl önce

Türkiye, Avusturya'da yakalanan Sezgin Baran Korkmaz'ın iadesini istedi!

Korkmaz’ın Türkiye’ye iade edilmesi talebiyle Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı dosya, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Viyana Eyalet Ceza Mahkemesine gönderildi. Korkmaz avukatları aracılığıyla İstanbul 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi’ne Türkiye’ye iade talebinde bulundu. Fakat uluslararası yargılama usulüne göre Viyana Mahkemesi 2 ülkeden gönderilecek dava dosyalarını inceledikten ve Korkmaz’ın savunmasını dinledikten sonra tahliye kararı veya 2 ülkeden birine iade edilmesine karar verebileceği saptandı.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu'ndan FETÖ'ye KHK teminatı: Hepsini görevlerine iade edeceğim

Çeşitli programlara katılmak üzere Nevşehir'e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Derinkuyu'da çiftçilerle buluşmasında açıklamalarda bulundu. KILIÇDAROĞLU'NDAN SÖZ KHK’lılarla yaptığı toplantılarda ihraç edilen FETÖ’cülere yeniden yargılama sözü veren CHP’de, şimdi de CHP lideri Kılıçdaroğlu tarafından, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kamudan KHK ile ihraç edilen FETÖ’cülere görevlerine iade sözü verildi. Bir kadının, oğlunun FETÖ'den dolayı işten atıldığını, mahkemede yargılamasının yapılmadığını ve 6 yıldır herhangi bir işe giremediğini iddia etmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: GÖREVLERİNE İADE EDECEĞİM Hiçbir şeyi yoksa ben söz verdim, dosyasında hiçbir şey yoksa, eğer hakkında hiçbir soruşturma yoksa, hepsini görevlerine iade edeceğim. Bir kararname ile hepsini... Bakın, devlet kinle yönetilmez, devlet öfkeyle yönetilmez. Suçu yoksa iade edeceğim. Bunu halledeceğiz, siz hiç merak etmeyin.

2 yıl önce

Bozkurt’ta afetzede genç: Yapılan yardım zararından fazlaydı… 750 bin lirayı iade etti!

Kastamonu’da şiddetli yağışın ardından 11 Ağustos’ta ilçedeki Ezine Çayı’nın taşması, can kayıplarının yanı sıra iş yerleri ile çok sayıda evin su ve balçık altında kalmasına neden oldu. Selde ilçede bulunan birçok işyeri yıkıldı, birçok işyeri de zarar gördü Bu işyerlerinde bir tanesi de ilçede kuyumculuk yapan Harun Akın’ın dükkanı oldu. Kuyumcu Harun Akın, sele işyerinde yakalandı. Selin ardından yapılan aramada Harun Akın’ın cenazesi, kuyumcu dükkanında bulundu. Ayrıca işyerinde yapılan aramada da ilk etapta 500 gram civarında bir altın bulundu. Hasar tespit çalışmaları sırasında selde hayatını kaybeden Harun Akın’ın oğlu 24 yaşındaki Feridun Akın’a işyerindeki zarar ile ilgili tutanak tutuldu. İçişleri Bakanı Soylu teşekkür etti Tutanakta kayıp altınlara karşılık olarak 1 milyon 100 bin liralık ödeme yapıldı. Bu ödemenin ardından ilçede görev yapan polis ekipleri tarafından kuyumcu dükkanının tahliyesi sırasında bir miktar daha kayıp altın bulundu. Bunun üzerine Feridun Akın, bulunan altınların değerine karşılık gelen 750 bin lirayı, görevlilerle irtibata geçerek iade etti. Feridun Akın’ın bu onurlu davranışına karşılık İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Feridun Akın ile görüşerek teşekkür etti. “Bulunan altınlar 750 bin lira civarında bir paraya tekabül ediyordu, biz de bunu iade ettik” Babasını sel felaketinde kaybettiğini belirten Feridun Akın, “11 Ağustos’ta ilçemizde yaşanan sel felaketinde babamı dükkanın içerisinde bulduk, vefat etti, selde babamı kaybettim. Burada kuyumcu dükkanı işletiyorduk. Kuyumcu dükkanında yaptığımız aramada 400-500 gram civarında bir altın bulduk. Sonradan da devletimiz bizlere zararlarını karşılayacağız dedi. 'Ne kadar zararınız var ise bir kağıda yazın ve bize teslim edin’ dediler. Ondan sonra zararımızı yazınca örnek veriyorum bizlerde 2 kilogram altın var ise 1,5 kilogram altın yazdık biz. Çünkü kendi imkanımızla bulduğumuz altınları mevcut kayıp altınlardan düşmüştük. Bunun akabinde bizlerin yüzde 60’lık zararımızın kısmı karşılandı. Yaşanan olaydan 1 ay sonra bize verilen para 1 milyon 100 bin liraydı. Devletimiz bize bu 1 milyon 100 bin lirayı ödedi. Bu parayla bizim yüzde 60-70 civarında bir zararımız karşılanıyordu. Bizler zaten zarar olarak belirttiğimiz kısımdan kendi bulduğumuz 200-300 gramlık kısmı düşmüştük, tam olarak ne kadar olduğunu bilmiyordum. Polis abilerimiz bizi aradı. Bizler de gidip polislerden dükkanda olan geri kalan altınları aldık. Bu altınları tarttık, 1 kilodan fazla altın çıktı. Yaklaşık 750 bin lira civarında bir paraya tekabül ediyordu. Biz de bu 750 bin lirayı tekrar devletimize iade ettik” dedi.

2 yıl önce

Uluslararası Af Örgütü, Lübnan'a Suriye'ye zorla iadeleri durdurma çağrısı yaptı

Uluslararası Af Örgütü, eylül ayı başında Lübnan'dan Suriye'ye iadeleri gündeme gelen ancak konunun medyaya taşınması üzerine iade işlemleri askıya alınan Suriyeli mülteciler hakkında güncel bir açıklama yayımladı. Açıklamada ifadelerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Heba Morayef, 5 Eylül'de, ülkeye yasal olmayan yollarla giriş yapan 6 Suriyeli mültecinin, tüm hayati risklere rağmen Lübnan Kamuoyu Güvenliği Kurumu tarafından iadelerine karar verildiğini hatırlattı. Lübnanlı yetkililerin, mültecilerin iade edilmesi halinde başlarına nelerin geleceğinden çok iyi haberdar olduklarını belirten Morayef, "Kısa bir süre önce Suriye'deki otoritenin, ülkeden kaçanlara dönüşte nasıl işkence, keyfi tutuklama ve zorla alıkoyma gibi yöntemler uyguladığını belgeledik. Söz konusu mültecilerin Suriye'ye iadesi, Lübnan'ın uluslararası normları ihlal etmesi demektir." dedi. Morayef, "Lübnan yetkililerine, zorla iadeleri ivedi bir şekilde durdurmaları, mülteci haklarındaki taahhütlere saygı duymaları ve yasal koruma sağlamaları çağrısında bulunuyoruz." ifadesini kullandı. Lübnan, Nisan 2019 tarihinden itibaren ülkeye yasal olmayan yollarla giriş yapan herkesin ülkelerine iade edileceği yönünde bir karar almıştı. Bu karar doğrultusunda ülkeye gelen Suriyeli mülteciler, iade edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı. Lübnan Ulusal Güvenlik Müdürü Abbas İbrahim, 8 Eylül'de yaptığı bir açıklamada, iadeleri gündeme gelen 6 Suriyeli mültecinin, Esed rejimine teslim edilmeyeceğini bildirmişti. Uluslararası Af örgütü ise İbrahim'in açıklamasına rağmen, söz konusu mültecilerin pasaportlarının halen Suriye'nin Beyrut Büyükelçiliği'nde bulunduğunu belirtmişti.

2 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu’dan FETÖ’cülere söz: Bir haftada iade edeceğiz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin adından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kamudan ihraç edilenlere yönelik çalışmalarına hız verdi. CHP'DEN SÖZ ÜSTÜNE SÖZ KHK’lılarla yaptığı toplantılarda ihraç edilen FETÖ’cülere yeniden yargılama sözü veren CHP’den neredeyse her gün KHK'yla atılanlara söz veriliyor. BİR HAFTA İÇİNDE İADE Bolu'da yapılan CHP TBMM Grubu 27'nci Dönem 4'üncü Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'na katılan CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında bir haftada KHK'lıları görevlerine iade edeceklerini söyledi. "HİÇ KİMSE MERAK ETMESİN" Kılıçdaroğlu, "KHK ile görevlerine son verilenler hiç kimse merak etmesin. Yargı kararları yoksa 1 hafta içinde tamamını görevlere iade edeceğiz. Hiç kimsenin mağdur olmasını istemiyoruz" diye konuştu.

2 yıl önce

El Cezire: Sedat Peker, BAE yetkilileri tarafından gözaltına alındı. Türkiye’ye iade edilebilir

El Cezire’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Katar’a yaptığı ziyaretin değerlendirildiği analizde, organize suç örgütü elebaşı Peker’in BAE yetkilileri tarafından gözaltına alındığına ilişkin bir bilgi yer aldı. Haberde, Peker’in Türkiye’ye iade edilebileceği belirtildi. Peker'in BAE yetkilileri tarafından gözaltına alındığına ilişkin bilgi şöyle aktarıldı:  "Abu Dhabi Veliaht Prensi  Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın geçen ay Ankara'da Erdoğan'la görüştüğünde milyarlarca dolarlık yatırım anlaşmalarının da aralarında bulunduğu birden fazla anlaşma imzalamalarıyla ufukta bir çözülme görüldü. İki ülke arasında ilişkilerin ısındığına ilişkin başka işaretler de var… Dubai'den paylaştığı, üst düzey Türk yetkililerle ilgili skandal suçlamaların yer aldığı sansasyonel videoları paylaşan mafya lideri Sedat Peker'in BAE yetkilileri tarafından gözaltına alındığı ve Türkiye'ye iade edilebileceği belirtiliyor"

2 yıl önce

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW)’nin “Avusturya SBK davasında ABD'nin iade talebini kabul etti” haberi savcılık tarafından yalanladı

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW) haber sitesinde dün yayınlanan haberde, Türkiye'nin, Sezgin Baran Korkmaz'ın iadesine ilişkin talebini kabul eden mahkemenin ABD'nin talebine de aynı yanıtı verdiği, Korkmaz'ın hangi ülkeye iade edileceği konusunda kararı Avusturya Adalet Bakanlığı’nın vereceği iddiası yer aldı. Haberde, Avusturya Wels Mahkemesinin, ABD'nin iade talebini de Avusturya Suçluların İadesi Kanunu'na uygun olduğu görüşüyle kabul ettiği yazıldı. Ancak DW'nin iddiası savcılık tarafından yalanlandı. Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun: Karar henüz açıklanmadı Konuyla ilgili açıklama yapan Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, " Sezgin Baran Korkmaz'ın şuan sürmekte olan davasında Deutsche Welle'nin içeriğine dair söyleyeceğim şey çok açık ve net. Gerçeği yansıtmıyor. Halihazırda Amerika'dan gelen belgelerle ilgili olarak, mahkemenin hakimi kararını henüz vermemiş durumda. Bu kararın verilmesi süreci devam ediyor. Ocak ayı sonunda ya da şubat ayında bir karar verilebilir. Karar verildikten sonra son kararın Avustralya Adalet Bakanlığında olduğu doğru. Bu tarz durumlarda, iade kararları gündeme geldiğinde son karar Adalet Bakanlığı'nda oluyor." dedi. Türkiye ayağında karar verildiğini hatırlatan Ceyhun, ABD'den gelen belgelerin geciktiği için davanın bu kadar uzun sürdüğünü, hakimlerin dosyalarını incelediğini kararın şubat ayına kadar gelmesini beklediklerini söyledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Sezgin Baran Korkmaz'ın da bulunduğu sanıklar hakkında "suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak" suçundan 3 yıldan 7 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Bu sanıkların süreli hapis cezasına mahkumiyetleri halinde elde ettikleri maddi menfaat-ekonomik kazançlarının zorla alımına (müsadere) karar verilmesi de istenen iddianamede, "malen sorumlu olarak" belirtilen SBK Holding'in de yer aldığı 6 şirket ile ilgili de özel hukuk tüzel kişileri olarak faaliyet izinlerinin iptaline yönelik karar alınması isteniyor. İddianamede ayrıca MASAK tarafından tanzim edilen "aklama incelemesi" raporuna göre, suça özgülenen şirketlerden olan Komak Isı Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Mega Varlık Yönetim AŞ'nin suçta kullanıldıklarına dair yoğun tespitlerin elde edilmesi sebebiyle zorla alımına, yine Mega Varlık Yönetim AŞ'de yapılan aramada el konulan, şirkete ait 42 bin 500 Kazakistan tengesi, 3 bin 320 euro, 11 bin 340 lira, 400 sterlin ve 9 bin 415 doların da zorla alımına hükmedilmesi talep ediliyor.

1 2 3 4 5 6 7