Son Dakika:
FETÖ örgüt mensuplarının hücre toplantıları, örgüt üyelerinin kaçma girişimleri ve çaresizlikleri telefon görüşmelerine yansıdı. Örgüt içi yazışmalar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye girdi. FETÖ'nü güncel yapılanması deşifre edildi. Telefon konuşmaları 2020-2022 yılları arasına ait. Örgüt üyeleri yurt dışına kaçmak için arayış içinde. Ancak örgütün sözde yöneticilerinden referans şart. FİRARİLERDEN AKIL ALDILAR Firari sanıklardan Faruk D. "Şu an ben tek başıma sizi buraya getiremem, öyle bir yetkim yok çünkü referans almam gerek" sözleriyle örgüt üyeleriye görüştü. Örgütün çaresizliği telefon konuşmalarına bu şekilde yansıdı. İddianameye kaçış rotaları da girdi. Telefonun ucunda Yunanistan'ın başkenti Atina'da bulunan örgüt üyesi vardı. Kendisinden destek bekleyen teröriste acizliğini itiraf etti. Örgüt üyeleri avukatlardan da destek aldı. Firariler infaz hesabına göre teslim olmayı araştırdı. FETÖ İÇİNDE İHBAR EDİLME KORKUSU Çaresizlikleri hemen her konuşmaya yansıdı. Hücre evlerinde de yeniden toplandıkları ortaya çıktı. Örgüt içi ihbardan korkan teröristler gizlilik derecelerini artırdı. 11 sanığın yer aldığı dava aralık ayında İstanbul 28'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak.
Her fırsatta HDP'ye destek veren CHP'nin bu işbirliği gözler önüne serilmeye devam ediyor. Son olarak bir dönem CHP vekili olan Celal Doğan, daha sonrasında HDP'nin Gaziantep 1. sıra milletvekili olarak meclise girdi. "CHP'Yİ İKTİDARA TAŞIMAK..." HDP vekili Celal Doğan, geçtiğimiz günlerde CHP tarafından Güneydoğu sorumlusu olarak atandı. CHP'nin toplantısına katılan HDP'li Celal Doğan, "Hedefimiz CHP'yi iktidara taşımak" diyerek, CHP-HDP işbirlirliğini bir kez daha gözler önüne serdi. O toplantı, bölgenin yerel medyasına da böyle yansıdı:
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ı uyuşturucu ticareti yapan Veysel Filiz'i korumakla suçladı. Filiz ve Oktay'ın beraber çekildiği fotoğrafı göstermesi üzerine TBMM'de gerginlik yaşanmıştı. CHP'li Özkoç fotoğraf üzerinden Oktay'ı itham ederken Veysel Filiz'in Ekrem İmamoğlu, Zülfü Livaneli ve Ahmet Davutoğlu gibi isimlerle yan yana çekilmiş samimi fotoğrafları da ortaya çıktı. İBB ARACINDA UYUŞTURUCU YAKALANDI Adana'da 144 kilo 550 gram uyuşturucunun bulunduğu Ekrem İmamoğlu’nun yönettiği İBB’ye ait cenaze arabasında yakalanan 2 kişi ve olayla ilişiği bulunan 1 kişi tutuklanmıştı.
CHP Bitlis Hizan İlçe Başkanı Aydın Sadak’ın içki masasındaki görüntüleri sosyal medyada gündem oldu. Kameraya yansıyan o anlarda Sadak ve bir arkadaşının sarhoş olduğu görüldü. KÜFÜRLER YAĞDIRDI Görüntülerin bir kısmında ne dediği anlaşılmayan Sadak’ın “Memleketi Yıktınız” dediği anlar dikkat çekti. Videonun devamında iseSadak’ın arkadaşıyla ettiği sohbette küfürler havada uçuştu. https://twitter.com/kaaymaktabaka/status/1605175540260175872?s=46&t=RMzyO3bZHrGT4D8rWwJiag ÖZGÜR ÖZEL ÖVGÜYLE BAHSETMİŞTİ Öte yandan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel geçtiğimiz günlerde Aydın Sadak ile bir fotoğraf çektirip “Bu partide duruşun net, ilkeli, mücadeleci pes etmeyen, sonunda başarı elde eden Aydın Sadak gibi İlçe Başkanları olduğu müddetçe vampirlere sömürücüleri meydan vermez. Bu partinin gerçek sahibi Bitlis’te Aydın Sadak gibi insanlardır” demişti.
Son dönemde İçişleri Bakanlığını töhmet altında bırakarak mesnetsiz iddialarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’i terletecek gelişme gündeme bomba gibi düştü. Şarkıcı Zeynep Bastık, Tarkan gibi isimlerin PR çalışmasını Ekşi Sözlük bünyesinde yer alan troll ordusuyla yürüten tanıtım ajansının CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için de faaliyet yürüttüğü ortaya çıktı. https://twitter.com/abese_irca/status/1615009067352707072?s=46&t=s8x8Y3znZ5LKhbSbReCvng Konuya ilişkin sosyal medya üzerinden sarsıcı iddialarda bulunan ‘Abese_irca’ adlı kullanıcı, söz konusu troll şebekesini ifşa etti. Kısa sürede şarkılarıyla gündem olan ve adından söz ettiren Zeynep Bastık’ın bu başarıya ulaşmasındaki en büyük etmenin Ekşi Sözlük’te yer alan PR ajansının troll ordusu olduğuna dikkati çeken hesap, olayın perde arkasını da gözler önüne serdi. Bastık adına platformda 284 adet başlık açıldığını bildiren Abese_irca, PR çalışmasından yazarların tiksinmiş durumda olduğunu ifade etti. Tanıtım ajansının maaşı bastırdığı troll ordusu yoğun entrylerle Bastık’ı parlatarak popüler yaptı. İMAMOĞLU İÇİN DE ÇALIŞTIKLARI ORTAYA ÇIKTI Yaptıkları yoğun çalışmalarla müşterisini parlatmayı başaran PR şirketinin troll ordusuna mensup bazı isimler de ifşa oldu. Platformdaki bazı yazarlar söz konusu troll ordusunu isimlerini de paylaşıyor. Bastık için faaliyet yürüten ve ifşa olan hesapların CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için de kolları sıvadığı görüldü. İfşa olan ordunun trollerinin hesaplarında CHP’li İmamoğlu’nun PR’ı için binlerce entry girdiği ortaya çıktı. Tanıtım şirketinin en büyük müşterilerinden olan İmamoğlu için trollerin yoğun bir şekilde entry girdiği dikkatlerden kaçmadı. Trollerin İmamoğlu’nu her türlü faaliyetine entry girerek tanıtımını yaptığı ve bunu Zeynep Bastık’a yönelik çalışmalarla birbirine yakın olduğu görüldü. Söz konusu ajansın Tarkan için de faaliyetler yaptığı ve planlanan konserleri önceden trollerin duyurduğu ortaya çıktı. CHP’li Özel’e seslenerek, “Partiniz tarafından Ekşi Sözlük’e yerleştirilen troll ağı ile ilgili tüm ekran görüntülerini sizinle paylaşabilirim. Ben yaklaşık 700 kadarını tespit ettim ama bu buzdağının görünen kısmı.” ifadelerini kullanan Abese_irca alı hesap, “Sizin gibi bir troll düşmanı olayın üzerine gitmeli.” dedi. ÖZEL’İN ‘TROLL’ YALANI PATLADI CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yaptığı açıklamada Emin Şen isimli kişinin ‘müşavir’ ve ‘657 sayılı devlet memuru’ olduğunu ileri sürmüş ve troll olduğunu iddia etmişti. CHP’li Özel’in, Emin Şen’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı olduğu ve sosyal medyada ‘troll’ faaliyetler yürüttüğü iddiaları İçişleri Bakanlığı tarafından kısa sürede yalanlandı. Bakanlıktan yapılan açıklamda Şen’in uzun yıllardır Süleyman Soylu’ya sosyal medya danışmanlığı yaptığına değinilerek, ‘müşavir’ ya da ‘657 sayılı devlet memuru’ olduğu iddiaları reddedilmişti. İddiaların hemen ardından Emin Şen’in SGK dökümü ortaya çıkmış ve ‘657 sayılı devlet memuru’ olmadığı açıkça görülmüştü.
Seçimler yaklaştıkça Batı basınında Türkiye ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik algı operasyonları yeniden hızlandı. A Haber'e konuşan Fransız Gazeteci Pierre Jovanovic, Batı'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı kirli bir politika yürüttüğünü söyledi. "ERDOĞAN'DAN KURTULMAK İSTİYORLAR" Jovanovic, "John Bolton'ın açıklamaları hiç şaşırtıcı değil. Seçimden önce bazıları yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı kirli bir takım oyunlara girişecek. Benzer şeyi belediye seçimlerinde de yaptılar. John Bolton, ABD'nin Erdoğan'a karşı düşünce tarzının birebir örneği. ABD'li politikacılar Erdoğan'a karşı pozitif değil. Erdoğan'dan kurtulmak istiyorlar." ifadelerini kullandı. Bunun yeni bir durum olmadığını vurgulayan Jovanovic, "Bunu daha önce çok kez gördük. Türkiye'ye karşı ilk kirli oyunları yaklaşık 4 yıl önceydi, Türk Lirası'na karşı korkunç bir saldırıya geçtiler. Diğeri de belediye seçimlerinden yaklaşık 3 hafta önceydi. Şimdi de Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar, Erdoğan'ın seçimi kaybetmesini istiyorlar." dedi. Jovanovic, "John Bolton, Trump tarafından kovuldu çünkü kendisi bir deliydi. Bolton güçlü bir Türkiye'ye tahammül edemiyor, ülkenin ABD tarafından yönetilmesini istiyor. Fransa'da yaptıkları şey de tam olarak bu." ifadelerini kullandı. Batı medyasındaki Erdoğan karşıtlığına işaret eden Pierre Jovanovic Türkiye'ye karşı ekonomik bir savaş da var dedi. BAŞKAN ERDOĞAN NEDEN AVRUPA BASINININ HEDEFİNDE? Jovanovic, "Eski Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle'den rahatsız oldukları gibi ABD'li çok sayıda siyasetçi Erdoğan'ın politikalarından da rahatsız. De Gaulle de ABD'nin üstünlüğüne karşıydı, Washington'ın bir kuklası olmak istemiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı karaktere sahip olduğu için ABD'li siyasetçiler onu lider olarak görmek istemiyor. Çünkü Erdoğan ülkesini, halkını savunuyor." şeklinde konuştu. "GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE GÖRMEK İSTEMİYORLAR" Jovanovic sözlerine şöyle devam etti: "Erdoğan'a karşı medyada yürütülen büyük bir kampanya var. Erdoğan'ı tüm Avrupa basınında büyük bir tehlike olarak gösteriyorlar. Zaten Avrupa basınına göz gezdirdiğinizde bunu göreceksiniz. Şu an Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı'na karşı büyük bir dezenformasyon savaşı var. 40 yıldır ekonomi haberleri yapıyorum. ABD merkezli şirketlerin Türk Lirası'na karşı nasıl hamleler yaptıklarını gördüm. Bu seçimden önce yine yapacaklar. Lira'nın değerini düşürüp, insanların buna karşı tepki göstermesini bekleyecekler. Bu Türkiye'ye karşı ekonomik bir savaş. İsveç ve Finlandiya ilk olarak Erdoğan'ın taleplerine karşı işbirliği yapacaklarına ve pozitif yanıt vereceklerine söz verdiler. Ancak son zamanlarda yaşananlar, Türkiye'ye ve Erdoğan'a karşı yapılan bir provokasyonlar serisi. Avrupa basınında gördüğüm tek şey Erdoğan'ın seçimi kaybetmesinin istenmesi. Paris'teki saldırgan tamamen akıl sağlığı yerinde olmayan biriydi, olayın Türkiye'yle hiçbir ilgisi yoktu. Ancak Fransız basını Türkiye hakkında ne bilgi elde ederse onu kullanmaya çalışıyor. Bu bir bilgi savaşı. Ancak karşı koyan bir lider olunca, istediklerini yapamıyorlar." Türkiye'nin Ukrayna savaşındaki arabuluculuk rolüne de değinen Jovanovic, "Erdoğan'ın ve Türkiye'nin bu alanda sahneye çıkışı, ABD ve Avrupa'nın diplomaside istediği gibi hareket edememesine neden oldu. Çünkü Ankara artık oradaydı ve bu onlar için çok yeni bir durum." dedi.
Yaklaşan seçimler öncesi eli kanlı terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile CHP arasındaki yakın ilişki bir kez daha gün yüzüne çıktı. HDP'ye yönelik kapatma davasında siyasi yasaklılar listesinde bulunan HDP'nin yerel yönetimlerden sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yunus Parım, Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu'ndan Sorumlu HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda 27. Dönem Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i Kemeraltı'nda, Egemenlik Evindeki makamında ziyaret etti. Gizlice sessiz sedasız yapılan görüşme Sabah gazetesi tarafından görüntülendi. TERÖRİSTİN CENAZESİNE KATILMIŞTI Hatırlanacağı üzere Mehmet Ruştu Tiryaki , Feleknas Uca ile birlikte 2018 yılında Hakkari'de güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada ölü olarak ele geçirilen 'Simko Kerboran' kod adlı Devran Baysal'ın cenaze törenine katılmıştı. Savcılık da Ruştu Tiryaki ve Feleknas Uca hakkında terör örgütü propagandası yapmaktan soruşturma başlatmıştı. 2021'DE MİT OPERASYONU İLE YAKALANMIŞTI Katıldığı HDP Elazığ 4. Olağan Kongresi'nde "Tek muhatap İmralı'dır" daha sonra da terörist elebaşı Öcalan için "Sayın" ifadesini kullanan Yunus Parım'ın ağabeyi 'Laşer' kod adlı İbrahim Parım ise 10 Şubat 2021'de MİT tarafından Irak'ın Sincar Bölgesine gerçekleştirilen operasyonda yakalanarak Türkiye'ye getirilmişti. İbrahim Parım daha sonra da çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. TUNÇ SOYER SONRASI ÇOK SAYIDA HDP'Lİ İŞE ALINDI Bilindiği gibi 31 Mart yerel seçimlerinde HDP, İzmir'de belediye başkan adayı göstermeyerek Tunç Soyer'e açık bir şekilde destek vermişti. Tunç Soyer de göreve geldikten sonra çok sayıda HDP'liyi işe almıştı. BAKAN SOYLU AÇIKLAMIŞTI İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP'li belediyelerdeki terörle iltisaklı kişilerle ilgili hazırlanan kırmızı dosyayı açmış, Mustafa Demirle ilgili şu açıklamayı yapmıştı; "Mustafa Demir'in SGK kaydında, İzmir Büyükşehir Belediye başkanlığında tekniker olduğu yazmakta. Bu kişi gözaltına alınmış, sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edilmiş ve halen Sincan Cezaevinde bulunmakta.Bu kişinin ayrıca, Kandil bölgesinde 15-20 Mayıs 2004 tarihinde, sözde PKK Kogra-gel 2'nci Kongresi'ne katıldığı tespit edilmiştir"
CHP Milletvekili Av. Alpay Antmen, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, "Bu Cumhurbaşkanlığı kararını her vatandaşa ulaştırın! Depremde binlerce insanımızı kaybettiğimiz Hatay İskenderun'da afet riski altında alan ilan edilen bölge kararının tam bir yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaldırıldığı kararname. Demek ki deprem kader değilmiş. Çünkü deprem cinayetleri de politiktir!" diyerek Cumhurbaşkanlığı kararnamesini paylaştı. Aşağıda görülen kararnameyi paylaşan Antmen, riskli alan kararının iptal edilmesinin bütün sorumluluğunu Cumhurbaşkanlığına yüklemişti. Fakat işin aslının çok farklı olduğu ortaya çıktı. 2013'TE 'RİSKLİ ALAN' KARARI ALINDI Hatay'daki 6 mahallenin riskli alan ilan edilmesine dair ilk karar bakanlık tarafından 2013 yılında alındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İskenderun'da 6 mahalle için 23/8/2013 tarihli ve 5185 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2'nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 16/9/2013'te aldığı kararı uygulamaya koydu. KENTSEL DÖNÜŞÜM KARARINA İTİRAZ EDİLDİ Ancak riskli alanlardan birisi olan İskenderun-Meydan Mahallesi muhtarı Ramazan Güneş, Bakanlar Kurulu tarafından alınan ve belediye tarafından yürütülecek olan yıkım ve yeniden imar edilecek olan 6 mahalleye yönelik kentsel dönüşüm projesini 25 Kasım 2015 tarihinde yargıya taşıdı. Danıştay 14 daire başkanlığına yürütmeyi durdurmak için dava açtı. Bölgede bazı gruplar, 6 mahalleyi örgütleyerek kentsel dönüşüme direniş mücadelesi başlattı. KARAR MAHKEME TARAFINDAN İPTAL EDİLDİ Meydan Mahallesi Muhtarı Ramazan Güneş tarafından 6 mahalle adına açılan dava 5 yıl sürdü ve idare mahkemesi tarafından 04.10.2017 günü, Bakanlar Kurulu tarafından alınan yıkım ve Kentsel Dönüşüm Kararı'nı iptal etti. İdare Mahkeme tarafından iptal edilen yıkım kararının ardından Bakanlar Kurulu bu karara itiraz etti ve söz konusu 6 mahalleyi yeniden Riskli Alan ilan etti. 14 Aralık 2017'de Resmi Gazete'de yayımlanan bu kararın arıdndan 6 mahalle tekrar karara itiraz etti. Bakanlar Kurulu tarafından yıkım kararını iptal eden idari mahkemenin kararına yapılan itiraz ve 14 Aralık 2017'de Resmi Gazete'de yayımlanan mükerrer kararla birlikte yeni yargı süreci başladı. KENTSEL DÖNÜŞÜM KARARI DANIŞTAY TARAFINDAN KALDIRILDI Yargı süreçleri 2022 yılında tamamlandı ve Danıştay davaya son noktayı koyarak Bakanlar Kurulu Kararını iptal etti. Mahkeme kararları kesinleşince de Cumhurbaşkanlığı riskli alan kararını iptal etmek zorunda kaldı. MEYDAN MAHALLESİ MUHTARININ SÖZLERİ Meydan Mahallesi Muhtarı Ramazan Güneş 2022 yılında bir paylaşımda yargı sürecini şu şekilde anlatmıştı: "Mahallemiz 2013 yılında bakanlar kurulu kararı ile riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüme geçirilmişti. Meydan mahallesi muhtarlığı olarak 2015 yılında Danıştay 14 daire başkanlığına yürütmeyi durdurma ile ilgi dava açtım. Yaklaşık 5 yıl süren dava neticesinde, Danıştay lehimize karar vererek yürütmeyi durdurup kentsel dönüşümü iptal etmişti. Mahallemiz tekrar bakanlar kurulu kararı ile kentsel dönüşüme geçirilmişti. Meydan mahallesi muhtarı ve İskenderun Meydan Mahallesi Yardımlaşma Derneği Başkanı olarak mahallemizin durumunu izah ederek sıkıntıları arz ettiğim, belediye başkanımızın ve vekilimizin uzun uğraşları sonucunda bugün itibarı ile Resmi gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Meydan mahallemiz riskli alandan çıkarılmıştır." SÖZCÜ DE BU MANİPÜLASYONA ORTAK OLDU CHP Milletvekili Av. Alpay Antmen'in paylaştığı kararname ile Cumhurbaşkanının bu kararı tek başına verdiği yönündeki imanın aslı ortaya çıktı. Olayın gerçek yüzü ortaya çıkınca CHP'li Antmen'e tepki yağmaya başladı. Fakat Sözcü gazetesi, gerçekler ortada olmasına rağmen, bu kara propagandaya ortak oldu ve "Erdoğan'ın geçen yıl çıkardığı kararnameye göre, deprem bölgesi riskli değilmiş" manşetini attı.
