30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Büyükelçisi Lazaris’i kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Büyükelçisi Christodoulos Lazaris'i kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabulde Büyükelçi Lazaris, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a güven mektubu sundu. Lazaris'in eşi ve bazı büyükelçilik mensupları Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fotoğrafı çekindi.

2 yıl önce

Selçuk Özdağ YSK’yı tehdit etti: Erdoğan’ın adaylığını kabul ederlerse dünyayı YSK üyelerinin başlarına yıkarız

Gelecek Partisi'nin kurucusu ve Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, "Yüksek Seçim Kurulu (YSK) zamanında seçim için Erdoğan'ın başvurusunu kabul eder mi?" sorusuna verdiği yanıtta, tehditlerle dolu ifadeler kullandı. "BAŞVURUYU KABUL EDEMEZLER" Yeniçağ'dan Orhan Uğuroğlu’na konuşan Özdağ, bu soruya "Hayır asla edemez. YSK'nın 11 üyesi de yüksek hâkimdir. Anayasanın 101. Maddesi çok açık ve nettir. 'Bir kişi en fazla iki kez cumhurbaşkanı seçilebilir' hükmünü AKP iktidarı 2007 yılı referandumu ile anayasaya koydu. 2010 ve 2017 anayasa değişikliklerinde bu hüküm aynen kaldı. Erdoğan ise 2014 ve 2017'de iki kez seçilerek bu görevi tamamladı. Bu anayasal hüküm karşısında tek bir hâkim bile Erdoğan'ın başvurusuna olumlu yanıt veremez" cevabını verdi. "AFİŞE EDERİZ SOKAĞA ÇIKAMAZLAR" Özdağ, YSK’nın başvuruyu kabul etmesi ihtimalini değerlendirdiği esnada ise tehdit dolu şu sözleri kullandı: Gelecek Partisi olarak bu anayasa hükmünü çiğneyen YSK'nın 11 üyesini kamuoyuna afişe ederiz. 81 ile üzerlerinde resimleri ve isimleri bulunan YSK üyelerinin afişlerini üzerlerine, 'İşte Anayasayı çiğneyenler' diye kocaman yazı koyar onları afişe ederiz. Gazetelere ve televizyonlara ilanlar veririz. Sokağa çıkamazlar, milletin yüzüne bakamazlar. Dünyayı başlarına yıkar, Anayasayı çiğnetmeyiz.

2 yıl önce

Sezen Aksu’nun “Şahane Bir Şey Yaşamak” şarkısına bir tepki de Diyanet-Sen’den: Kesinlikle kabul edilemez

Sanatçıların halkın değerleri noktasında daha duyarlı olması gerektiğini belirten Diyanet-Sen Van Şube Başkanı Nurullah Arvas, sanatçı ve söz yazarı Sezen Aksu'nun son şarkısı "Şahane Bir Şey Yaşamak" isimli şarkısında geçen "Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e" sözlerine tepki gösterdi. Hazreti Adem ve Havva'nın yalnızca Müslümanların değil bütün kutsal dinlerin ortak değeri olduğuna vurgu yapan Arvas, "Aynı zamanda ilk peygamber olan Hazreti Adem'e cahil demek kimsenin haddi değildir. Halkın dini değerlerini aşağılayan bu sözlerden dolayı genel merkezimiz tarafından gerekli hukuki girişimlerde bulunacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın" dedi. İster sosyal paylaşım sitesi, ister kitap ya da film olsun ister şarkı olsun ve kim tarafından yapılırsa yapılsın düşünce ve ifade özgürlüğü bahane edilerek Müslümanların mukaddesatına, kutsal değerlerine, din ve peygamberlere karşı aşağılayıcı bir dil kullanmanın kesinlikle kabul edilemez bir durum olduğuna dikkat çeken Arvas, "Halkın dini değerlerini alenen aşağılayan Sezen Aksu hakkında sendika olarak suç duyurusunda bulunacağız. Hazreti Adem ve Hazreti Havva bütün kutsal dinlerin ortak paydasıdır. Onlara karşı kullanılan 'cahil' yakıştırması, ortak dini değer ve sembol olan kişilerin bu şekilde aşağılanması halka mal olmuş bir sanatçıya yakışmamıştır. Sözlerinizle kast ettiğiniz genel olarak insanın cahilliğine vurgu olabilir ancak, bunu tüm kutsal dinlerin ortak değeri Hazreti Adem ve Havva üzerinden yaptığınızda ne halkımız ne de sendika olarak bizler buna müsamaha gösteremeyiz. Derhal halkımızdan özür dileminizi ve gerekli açıklamayı yapmanızı bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW)’nin “Avusturya SBK davasında ABD'nin iade talebini kabul etti” haberi savcılık tarafından yalanladı

Almanya merkezli Deutsche Welle (DW) haber sitesinde dün yayınlanan haberde, Türkiye'nin, Sezgin Baran Korkmaz'ın iadesine ilişkin talebini kabul eden mahkemenin ABD'nin talebine de aynı yanıtı verdiği, Korkmaz'ın hangi ülkeye iade edileceği konusunda kararı Avusturya Adalet Bakanlığı’nın vereceği iddiası yer aldı. Haberde, Avusturya Wels Mahkemesinin, ABD'nin iade talebini de Avusturya Suçluların İadesi Kanunu'na uygun olduğu görüşüyle kabul ettiği yazıldı. Ancak DW'nin iddiası savcılık tarafından yalanlandı. Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun: Karar henüz açıklanmadı Konuyla ilgili açıklama yapan Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, " Sezgin Baran Korkmaz'ın şuan sürmekte olan davasında Deutsche Welle'nin içeriğine dair söyleyeceğim şey çok açık ve net. Gerçeği yansıtmıyor. Halihazırda Amerika'dan gelen belgelerle ilgili olarak, mahkemenin hakimi kararını henüz vermemiş durumda. Bu kararın verilmesi süreci devam ediyor. Ocak ayı sonunda ya da şubat ayında bir karar verilebilir. Karar verildikten sonra son kararın Avustralya Adalet Bakanlığında olduğu doğru. Bu tarz durumlarda, iade kararları gündeme geldiğinde son karar Adalet Bakanlığı'nda oluyor." dedi. Türkiye ayağında karar verildiğini hatırlatan Ceyhun, ABD'den gelen belgelerin geciktiği için davanın bu kadar uzun sürdüğünü, hakimlerin dosyalarını incelediğini kararın şubat ayına kadar gelmesini beklediklerini söyledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Sezgin Baran Korkmaz'ın da bulunduğu sanıklar hakkında "suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak" suçundan 3 yıldan 7 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. Bu sanıkların süreli hapis cezasına mahkumiyetleri halinde elde ettikleri maddi menfaat-ekonomik kazançlarının zorla alımına (müsadere) karar verilmesi de istenen iddianamede, "malen sorumlu olarak" belirtilen SBK Holding'in de yer aldığı 6 şirket ile ilgili de özel hukuk tüzel kişileri olarak faaliyet izinlerinin iptaline yönelik karar alınması isteniyor. İddianamede ayrıca MASAK tarafından tanzim edilen "aklama incelemesi" raporuna göre, suça özgülenen şirketlerden olan Komak Isı Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Mega Varlık Yönetim AŞ'nin suçta kullanıldıklarına dair yoğun tespitlerin elde edilmesi sebebiyle zorla alımına, yine Mega Varlık Yönetim AŞ'de yapılan aramada el konulan, şirkete ait 42 bin 500 Kazakistan tengesi, 3 bin 320 euro, 11 bin 340 lira, 400 sterlin ve 9 bin 415 doların da zorla alımına hükmedilmesi talep ediliyor.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Meral Akşener'e sert tepki: Cumhurbaşkanımıza karşı kullanılan bu sözler asla kabul edilemez

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Sözcü Çelik şunları söyledi; İyi Parti Genel Başkanı Sn Akşener’in partisinin grup toplantısında CUMHURBAŞKANIMIZ hakkında sarfettiği sözleri kınıyoruz. Sn Cumhurbaşkanımıza karşı kullanılan bu sözler asla kabul edilemez. Teröristbaşının hapisten çıkarılacağını söylemek iftira siyasetidir. Bu yaklaşım her türlü siyasi değerin çiğnenmesi demektir. Bu şekilde hem Cumhurbaşkanlığı makamına hem de Türk adaletine iftira atmak bir siyaset yapma biçimi değildir. Cumhurbaşkanımız gerek başbakanlığı döneminde gerekse şimdi devletimizin başı olarak teröre karşı en güçlü mücadelenin verilmesinin arkasındaki iradedir. İnsanlığın ve milletimizin düşmanı teröre karşı en güçlü ve tavizsiz mücadele Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sürmektedir. Sn Akşener’in “teröristbaşının serbest bırakılacağını” iddia edip, ardından Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur ittifakına saldırması ise siyasi iftiradan başka birşey değildir. Devletin başına bu şekilde iftira atmak, en temel siyasi ahlak ilkelerine aykırıdır. Herkes Cumhurbaşkanımızın terörle mücadele iradesinin, ne teröre ne de teröristlerin başlarına geçit vermeyeceğini bilir. Cumhur ittifakı bu bu konuda tavizsizdir. Bunun dışında birşeyi iddia etmek sadece ve sadece siyasi iftiradır. Muhalefet, Türkiye gündemini asılsız iddialarla işgal etmeye son vermeli, Terörle mücadele namına bir ciddiyet gösterecekse öncelikle sağını solunu kontrol etmelidir. İttifaklarında PKK/PYD/YPG’nin terör örgütü olduğunu kabul etmeyen kaç kişi var iyi saymalıdırlar. Asılsız iddialar yaymak, olmayan birşeyden varmış gibi bahsetmek sadece terör örgütünün kara propagandasına malzeme sağlamaya yarar. Bu da terörle mücadele konusunda basiretsizlik göstergesidir.  Cumhurbaşkanımız her türlü terör örgütüyle tavizsiz mücadele etmeye kararlıdır. Bunu tüm dünya görmüştür. Bu mücadeleyi teröre destek veren ülkeler de iftira siyaseti üretenler de zaafa uğratamayacaktır.

2 yıl önce

Sorumsuzluk! Neyi kabul ettiğini dahi anlamadan ABD'li elçiye 'Tamam' diyen ve sonrasında da anlamsız bir cevap veren İmamoğlu, Amerikalı elçiyi güldürdü!

İBB Başkanı'nın İngilizce bilmeden ve tercüman olmadan ABD'li Büyükelçiyle gerçekleştirdiği anlamsız diyalog gözden kaçmadı.  ABD'Lİ BÜYÜKELÇİ: 'KRİTİK BİR ANDA KURULAN KRİTİK BİR İLİŞKİ' ABD'li Büyükelçi, görüşmede 'Türkiye, ABD için harcanamaz bir müttefik. Bu kritik bir anda kurulan önemli bir ilişki. O yüzden burada bulunduğum için çok şanslıyım.' ifadelerini kullanıp sözü şaşkınlıkla kendisini izleyen Ekrem İmamoğlu'na verdi.  AMERİKALI ELÇİYLE KONUŞURKEN NEYE TAMAM DEDİĞİNİ BİLMEDEN 'TAMAM' DEDİ! İmamoğlu, elçinin sözlerine cevap olarak 'Eee... Okey?' diyebildi. Kameralar önünde yaaşadığı çaresizlik ise Amerikalı elçiyi eğlendirmiş olmalı ki, karşılıklı gülüşüldü. İmamoğlu, kendisine 'nasıl olduğunu' sorduğunu (hatalı olarak)  tahmin ettiği elçiye -gülme faslından sonra- 'Ben iyiyim?' diyebildi. 

2 yıl önce

İlim Yayma Vakfı: Süleymaniye’nin ruhuna zarar verebilecek herhangi bir girişimi önce biz kabul etmeyiz

İlim Yayma Vakfı'ndan yapılan açıklamada, "Vatana ve millete faydalı olabilecek iyi insanlar yetiştirmek” misyonuyla yaklaşık yarım asırdır faaliyet gösteren İlim Yayma Vakfı, İstanbul İli Fatih İlçesi Demirtaş Mahallesi Fetva Yokuşu’nda yurt yapılması koşuluyla iki hayırsever tarafından bağışlanan Fetva Han isimli iş hanını, bağış amacına uygun olarak inşa etmek için Nisan 2020 tarihi itibariyle yıkarak yurt inşaatına başlamıştır. Söz konusu bina, yıkılmadan önce tek kütle halinde ticari amaçla kullanılan binadan yaklaşık yüzde 20 daha küçük inşa edilmiştir. Vakfımız, ticari olarak kullanılması halinde yüksek tutarda gelir elde edilebilecek bir taşınmazı yıkıp yerine yurt projesiyle bölgedeki olumsuz sosyal yapıyı nispeten azaltmayı amaçlamıştır" denildi. Açıklamada, "Yurt inşaatının yapıldığı alan Süleymaniye Camii ve Çevresi Dünya Miras Alanı’nda kalması nedeniyle, yurt uygulama projemiz Fatih İlçesi Demirtaş Mahallesi 494 ada tescilsiz 1 parsele ilişkin İstanbul 1 Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 18.7.2019 tarihli 4134 sayılı kararı ile yürürlüğe giren yenileme ve onaylı avan projesi doğrultusunda hazırlanmıştır. Projenin, kurul tarafından 4135 sayılı karar ile uygun bulunarak ilgili belediyenin denetiminde inşaatın gerçekleştirilmesine karar verilmiştir" ifadeleri kullanıldı. Açıklamaya şöyle devam edildi: "Yurt inşaatı, hukuk sınırları çerçevesinde, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve ilgili belediye tarafından belirlenmiş imar planına ve kararlara uygun olarak gerçekleştirilmekte iken sosyal medya ve mecralarda söz konusu yurt inşaatına ilişkin bazı resimler paylaşılmıştır. İnşaatın, Süleymaniye Camii’nin siluetini kapattığı yorumları ve tartışmaları yapılmıştır. Vakfımız, kapalı alan ve yükseklik itibariyle yapının eski haline ve çevresindeki binalara göre daha yatay, Süleymaniye mimarî siluetine uygun bir çalışma yapmıştır. Bu bağlamda kamuoyundaki tartışmaları gidermek amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara çağrımızdır: “Süleymaniye, İstanbul’un ruhudur. İlim Yayma Vakfı’nın varlık sebebi bu ruhun korunmasıdır. Süleymaniye’nin ruhuna zarar verebilecek herhangi bir girişimi önce biz kabul etmeyiz. Süleymaniye’nin silüetinin korunması için üzerimize düşen her tür fedakârlığı yapmaya hazır olduğumuzu beyan ediyoruz. İlgili kurum ve kuruluşları, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye davet ediyoruz.” Vakfımızın bu çağrısının Süleymaniye Külliyesi ve çevresine ilişkin imar planı ve yenileme avan projelerinin tadilatına öncülük yapması ve Süleymaniye bölgesinde üçüncü kişilerce yapılacak yeni inşaatlara iyi bir örnek olması temennisiyle…"

2 yıl önce

Rusya Araştırmaları Enstitüsü: "Görüşmede 'uzun masa' kullanılmasının sebebi Macron'un 3 PCR testi isteğini kabul etmeyerek sadece bir test yaptırması."

Rusya Devlet Başkanı Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'u Kremlin sarayında ağırlamıştı. Sosyal medyada ise görüşmenin içeriğinden çok, oturdukları uzun masa alay konusu olmuştu. 3 PCR TESTİ YAPTIRMAYI REDDETTİĞİ İÇİN UZUN MASAYA OTURTULDU İDDİASI Rusya Araştırmaları Enstitüsü kaynaklı iddiaya göre Macron'un o masaya oturtulma sebebi, kritik görüşme öncesi sadece 1 PCR testi yaptırması olduğu iddia edildi. Normalde Kremlin'e göre 3 test yaptırması gerekiyordu. Bu şartı reddettiği için uzun masaya oturtuldu. Rus basını ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a virüslü anlamında "Omacron suşu" lakabını taktı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 22 23