03 Mayıs Cuma 2024
3 yıl önce

İşte Kemal Özkiraz Gerçeği

Yayınladığı manipülatif anketlerle “AK Parti oy kaybediyor” algısı yaratmaya çalışan Avrasya Araştırma Şirketi Kemal Özkiraz’ın, anketlerine kaynak nereden bulduğu ortaya çıktı. Kaynak CHP ve HDP Özkiraz’ın manipülatif anketlerine, finansman kaynağı CHP ve HDP Genel Merkezi ile belediyelerinden sağlanıyor. Geçtiğimiz günlerde, sosyal medyadan paylaştığı içerikle Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından kendisine araç tahsis edildiği anlaşılan Özkiraz, araştırma hizmeti adı altında kamuoyunu yanlış bilgilendiren manipülatif çalışmalarıyla adından söz ettiriyor. Özkiraz, CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ataşehir Belediyesi, Manavgat Belediyesi’ne anket çalışmaları yapıyor, kayyum atanmadan önceki Kars Belediyesi ile çalıştığı biliniyor. Özkiraz aynı zamanda yaptığı yapacağı Özkiraz ayrıca CHP ve HDP trol ekibine de maddi yardımda bulunuyor. "Referandumda ‘Evet' Çıkarsa Anketçiliği Bırakmazsam Onursuzum” Kemal Özkiraz’ın 2017 referandumunda %57.7 HAYIR çıkacağını iddia etmiş EVET çıkarsa şirketi kapatacağını söylemişti. Referandum günü açık ara farkla EVET çıkmasının ardından Özkiraz, sözümde durmayacak kadar onursuz değilim diye paylaşımda bulunmuş aradan geçen kısa bir zamanın ardından hiçbir şey olmamış gibi işine devam etmişti.

2 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu, tecavüz şüphelisi CHP'li ile aynı karede!

Tabloya göre; Türkiye'de son 24 saatte 22 bin 388 kişi koronavirüse yakalandı, 304 kişi hayatını kaybetti.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik: Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin ortak ve yüksek değeridir

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milletin ortak ve yüksek değeri olduğunu söyledi. Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "İstanbul'umuzu ve ülkemizi tehdit eden düşmana karşı 'Geldikleri gibi giderler' diyen İstiklal Savaşı'mızın başkomutanı, devletimizin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ortak ve yüksek değeridir. Atatürk ve silah arkadaşlarının düşmana karşı verdiği soylu mücadeleyle ülkemiz ve milletimiz ile ezanımız, camilerimiz ve mescidlerimiz de düşman tehdidinden kurtulmuştur. Rahmet ve şükranla anıyoruz."

2 yıl önce

15 Temmuz şehidinin babasından Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözler: "Bebek katili Öcalan'ın heykelini dikeceğini söyleyen Selahattin Demirtaş'a ise 'çok saygın' diyor”

Kayseri'nin Bünyan ilçesinde 2019 yılındaki 30 Mart yerel seçimleri öncesinde 18 Mart Şehitleri Anma Günü nedeniyle şehitlikte düzenlenen törene katılan CHP İlçe Başkanı Okan Marzıoğlu ve CHP belediye başkan adayı Mustafa Navruz'a, FETÖ'nün darbe girişiminde Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'na düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit'in babası Yahya Kemal Yiğit tepki göstermişti CHP'lilerden şehit babasına dava CHP'li Marzıoğlu ve Navruz'un şikayeti üzerine 15 Temmuz şehidinin babası Yahya Kemal Yiğit hakkında Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'hakaret', 'tehdit', 'darp' suçlarından dava açıldı. 2 bin 180 TL ceza verildi Bünyan ilçesindeki Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, mahkeme heyeti yaptığı yargılama sonucu Yiğit'e 'hakaret' suçundan 109 gün hapis cezası karşılığı 2 bin 180 TL para cezası verdi. Yiğit, 'tehdit' ve 'darp' suçlarından ise beraat etti. "Bana 15 Temmuz'u yeniden yaşattılar" Karar sonrası açıklama yapan baba Yiğit, "Bana 15 Temmuz darbe girişimini yeniden yaşattınız' dedim. Gerçekten yaşadık. Ben bugün karar çıkacak davanın sonucunu şeref madalyası olarak taşıyacağımı da söyledim. Gerekçeli kararı da evimin altına yaptığım müzede çocuğumun fotoğrafının yanına çerçevelettirip gerekçeli kararı asacağımı ilettim" dedi. "Kılıçdaroğlu'na 'sayın' demeye utanıyorum" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Yiğit, "Bugüne kadar PKK denen alçaklar 40 bin Müslüman Türk'ün evladını şehit etmedi mi? Fakat CHP Genel Başkanına 'sayın' demeye utanıyorum. Çünkü saygın bir insan değil. Bunlara terör örgütü bile diyemiyor. "İsyanım Öcalan'ı öven Demirtaş'a 'saygın' demesine" Terör örgütü sevicisi partinin genel başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır meydanında bebek katili Apo'nun heykelini dikeceğini söylüyor. Fakat Selahattin Demirtaş'a Kemal Kılıçdaroğlu 'Sayın Demirtaş çok saygın bir siyasetçi' diyor. Kılıçdaroğlu, senin saygınlığın da bu kadar. Ben bunlara isyan ediyorum" ifadelerini kullandı. "Özür dilersem davadan vazgeçeceklerini söylediler" Yiğit, "Bir önceki duruşmada 'kurumsal kimliğimizden özür dilerse davamızdan vazgeçeceğiz' dediler. Bugün genel merkezden 3 tane avukat göndermişler. Vallahi 3 değil, 103 tane gönderseler vız gelir. Bizim o çocuklarımızı şehit eden teröristler var ya onlardan kurşun yemeyi şeref sayarım ama yine onlardan özür dilemem" dedi.

2 yıl önce

Yalan makinesi Kemal Kılıçdaroğlu'na CHP'ye yakın isimlerden tepki: “Ne saçma argümanlar ne gereksiz tutum”

Milyonlarca gencin geleceğini etkileyecek olan YKS’den 1 gün önce Sözcü gazetesi başta olmak üzere bazı muhalif medya organları “Katarlı gençlere Türkiye’de sınavsız tıp eğitimi hakkı verildi” anonsu ile haber servis etmiş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu iddiayı doğruymuş gibi paylaşmıştı. Haberi yapan yayın organları bile iddiaların yalan olduğunu belirtip özür dilerken, Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'li isimler bu yalanı dillendirmeye devam etmişti. Partisinin dünkü grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, "Üniversite sınavı kaldırıldı ama bizim çocuklarımız için değil" demişti. "Yanlışta ısrar etmenin ne anlamı var?" Bu durum CHP'ye yakın bazı isimlerin de tepkisiyle karşılaştı. Sözcü TV Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Alişer Delek, CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın "YKS soruları duyduğumuza göre zordu. Acaba kontenjanları boş bırakarak Katarlılara yer mi açmaya çalışılıyor?" dediği videoyu paylaşarak şu notu düştü: Katarlı öğrenciler hakkındaki bir yanlışta bu ısrarın ne anlamı var? Eleştirdiğine, dönüşmeyeceksin. İnsanları bile bile kandırarak, milliyetçiliği körükleyerek mi genç oyları alacaksınız? Yapmayın... "Ne saçma argümanlar ne gereksiz tutum" Deniz Ülke Arıboğan ise, "Ne saçma argümanlar ve ne gereksiz bir 'yalan bilgide ısrar' tutumu… Kötü muhalefet nedir'e örnek olabilecek bir açıklama" diyerek CHP'lilerin ısrarla yalanı sürdürmesine tepki gösterdi.

2 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan itiraf: Ankara’da oturup vatandaşa gitmediğimiz için iktidar olamadık

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samsun'da Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşması’na katıldı. "Vatandaşın ayağına gitmedik" Konuşmasında kendilerine yönelik "Bugüne kadar CHP iktidar olamadı" eleştirisinin yöneltildiğini ve bunun doğru olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, vatandaşın ayağına gitmedikleri için iktidar olamadıkları itirafında bulundu. Kılıçdaroğlu, iktidar olamamalarının sebebini şu sözlerle anlattı: "Ankara'da oturup tumturaklı laflar ettik" Bugüne kadar CHP iktidar olmadı. Doğrudur. Kabahat bizde. Sen vatandaşa gittin, çayını kahvesini içtin, ayağına gittin de sana oy mu vermedi. Oturdun Ankara’da tumturaklı laf ettin, sonra niye oyumuz artmıyor. Artmaz kardeşim. Şimdi geziyorum.

2 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalanları ve ödediği tazminat miktarı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidara yönelik izlediği “yalan siyaseti” yargının aleyhinde verdiği çok sayıda kararla tescillendi. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi hakkında 2009’dan bu yana açtığı davalardan sadece 11’inin sonucunda 2 milyon 750 bin lira tazminata mahkum oldu. Kılıçdaroğlu’nun CHP Grup Başkanvekiliyken başlattığı yalanlara konu ettiği iddialar, Türk yargısı tarafından tek tek aleyhine sonuçlandı. İşte Kılıçdaroğlu’nun mahkemelerce tescil edilen bazı yalanları: HAVUZLU VİLLA Kılıçdaroğlu, genel başkanlık koltuğuna oturmadan önce, 5 Haziran 2009 tarihindeki bir mitingde, Erdoğan’ın “sahte evrak düzenlemek ve yolsuzluk yapmaktan dosyası olduğu” iddiasında bulundu. Konu ile ilgili açılan davada Kılıçdaroğlu 20 bin lira tazminata mahkum edildi. Kılıçdaroğlu 2010’un Ağustos ayında yaptığı mitingdeki iddiaları sebebiyle dava konusu oldu. Erdoğan’ın avukatları açtığı bu davayı da kazandı ve Kılıçdaroğlu’nun 20 bin lira tazminat ödemesi kararlaştırıldı. SURİYE YALANINA 1 MİLYON 15 Mart 2013’te Erdoğan’ı “silahlı unsurları Türkiye’de besleyip silahlandırdıktan sonra Suriye’ye göndermekle” itham eden Kılıçdaroğlu, açılan davada 1 milyon lira tazminata mahkum edildi. 25 Mart 2013’te “Cilvegözü, Reyhanlı ve Uludere’de hayatını kaybedenlerin sorumlusunun Recep Tayyip Erdoğan olduğunu” iddia eden Kılıçdaroğlu’nun, “Erdoğan’ın, terör örgütlerinin elemanlarını yetiştirip Suriye’ye gönderdiği” yalanı da yargıya tosladı. Kılıçdaroğlu yalanlarını savunamadı. Erdoğan buna karşı açtığı 1 milyon liralık tazminat davasını da kazandı. ALTIN KAPLAMALI KLOZET Takvimler 2014 yılını gösterdiğinde Kemal Kılıçdaroğlu o dönem Başbakanlık görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi hakkında iftiralarda bulundu. Bu konuda açılan davada Kılıçdaroğlu 100 bin lira tazminat ödedi. 2015’teki mitinglerde bu defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni diline dolayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı devletin tüm imkanlarını kendisi için kullanmakla itham etti. Kılıçdaroğlu, “altın kaplamalı klozet” ve “1100 odalı saray” iddiaları için açılan davada 100 bin lira tazminata mahkum oldu. 2 milyon liralık yeni dava Kılıçdaroğlu, 17 Ağustos 2020’de Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği röportajda, “Erdoğan ailesi memleketi seviyorsa yurt dışındaki servetini Türkiye’ye getirsin. Milyarlarca paraları var” iddiasında bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu iddia için Kılıçdaroğlu’na 2 milyon liralık tazminat davası açtı. Ön inceleme yapıldı ve 4 Kasım 2021’e duruşma tarihi verildi. Tazminat havuzu kurdular CHP TBMM Grubu Kılıçdaroğlu’nun kaybettiği tazminatları ödemek üzere bir fon oluşturdu. Milletvekillerinin üç ayda bir aldığı maaşlardan 5’er bin liranın bu fona aktarılması kararlaştırıldı. MAN ADASI PAHALIYA PATLADI: 5 DAVADA 510 BİN LİRA TAZMİNAT ÖDEDİ -Kılıçdaroğlu, 21 Kasım 2017’de yaptığı grup toplantısında Erdoğan ve ailesinin Man Adası’nda kurulu olduğunu söylediği şirkete, suçladığı isimlerin para gönderdiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu “Senin çocuklarının yurt dışı hesaplarına gönderdiği milyonlarca dolar para var mı? Sevgili Erdoğan, çocuklarının, eniştenin, dünürünün, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün yurt dışında vergi cennetlerinde bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiklerini biliyor musun? Bunun cevabını bekliyorum. Sordum soruyu, tık yok” dedi. İstanbul Anadolu 20’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun bu iddiası karşısında 150 bin lira tazminat kazandı. -Kılıçdaroğlu, 28 Kasım 2017’de yaptığı grup toplantısında da Man Adası ile ilgili sözde belgeler açıkladı. Kılıçdaroğlu’nun Meclis kürsüsünden salladığı kağıtlarda, şirketin Türkiye’de bir bankada bulunan hesabından, bu kişilerin Türkiye’deki bir başka bankada bulunan hesabına para gönderdiği, yurt dışına para aktarımı olmadığı tespit edilmişti. Kılıçdaroğlu bu davadan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 110 bin lira manevi tazminat ödedi. -Kılıçdaroğlu yine aynı yıl içinde yaptığı konuşmada Man Adası iddialarını sürdürdü. 5 Aralık 2017’deki konuşması için açılan davada Erdoğan’a 100 bin lira tazminat ödenmesine karar verildi. -Kılıçdaroğlu 19 Aralık 2017’de katıldığı bir televizyon programında Man Adası yalanına devam etti. CHP lideri bu sebeple açılan davayı da kaybetti. İstanbul Anadolu 15’inci Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, 20 bin liranın Erdoğan’a ödenmesine karar verildi. -Sözde Man Adası belgelerini incelemeyen Kılıçdaroğlu, yalandaki ısrarını sürdürdü. 13 Şubat 2018’deki grup konuşmasında “Man Adası belgeleri sahte diyordun, avukatın da sahte diyordu. Seni destekleyen herkes sahte diyordu. Verdik savcıya, hiçbirisinin sahte olmadığı çıktı ortaya” demişti. Erdoğan’ın avukatlarının konuya ilişkin açtığı bu davada da, kürsüden sallanan belgelerin öne sürülen iddiaları yansıtmadığı belgelendi. Kılıçdaroğlu 130 bin liralık tazminat ödedi.

2 yıl önce

Yeni Şafak: “Suriyelileri evlerine göndereceğiz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, mülteci düşmanlığını partisinin temel hedefi haline getirdi

Periyodik aralıklarla ısıtılan “Suriyeliler” konusu yine gündemde. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1945 yılında Türkiye’ye sığınan Azerbaycan Türklerini kurşuna dizmesi için Sovyetler Birliği’ne teslim eden partisinin tarihi kodlarıyla tartışmaya katıldı. “Avrupalılar bana söz verdi. Suriyelileri ülkelerine göndereceğiz” diyen Kılıçdaroğlu, 3,5 milyon Suriyeliyi Esed rejmine teslim etse de milli güvenlik sorunu olarak gördüğü muhacirleri söküp atması imkansız. Çünkü Anadolu Suriyelilerden önce de milyonlarca mazlumun sığınağı oldu. KIRIM’IN YARISI ANADOLU’DA Arap’ından Çerkes’ine, Boşnak’ından Rus’una kadan birçok milletten milyonlarca insan Anadolu’yu vatan bildi. Anadolu’ya ilk büyük göç 1783’te Kırım’ın Rusya’nın eline geçmesiyle başladı. 1770’lerden itibaren Kırım’dan Osmanlı topraklarına doğru dalgalar halinde başlayan Kırım Tatar göçü 1920’lere kadar devam etti. 1783-1922 arasında Anadolu’nun da içinde olduğu Osmanlı topraklarına göç eden Kırım Tatarlarının sayısı 1 milyon 800 bine ulaştı. Hatta Osmanlı topraklarına sığınan Tatarların sayısının Kırım’da kalanlardan fazla olduğu belirtiliyor. 2,5 MİLYON ÇERKES GELDİ Aynı tarihlerde ikinci büyük göç dalgasına Çerkesler imza attı. Osmanlı’nın Çerkes bölgelerini kaybetmesinin ardından Anadolu’ya 1. Dünya Savaşı’na kadar 2,5 milyon Çerkes göçtü. Gemilerle, sandallarla çıktıkları Karadeniz’de en az 500 bin kayıp vererek Anadolu’ya ulaşan Çerkesler, bugün hala yaşadıkları Ordu, Samsun, Tokat, Balıkesir, Amasya, Sinop, Yozgat, Düzce, Sakarya ve Kocaeli’ye yerleştirilmişti. Anadolu’yu yurt tutanlar arasında Gürcüler de var. Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra başlayıp 1930’lara kadar süren göçle gelen 1 milyon Gürcü 14 ayrı şehre yerleşti. RUSLAR BİLE TÜRKİYE’YE GÖÇ ETTİ Bugün sadece işin uzmanları ve meraklıları tarafından bilinse de bu topraklar kitlesel Rus göçlerine de sahne oldu. 1917 yılında Bolşeviklerin darbe yapmasının ardından Çarlık yandaşları soluğu İstanbul’da aldı. 2 yılda 150-200 bin civarında Rus göç etti. Bu Rusların önemli bir bölümü daha sonra Balkan ülkelerine göçse de hala Türkiye’de yaşayan aileler var. Anadolu’ya Arap göçü ise İslam’ın yayılışı ve Osmanlı devrindeki savaşlardan sonra geri dönmeyip burada kalanlarla başladı. Baskı gören Araplardan bir kısmı Tarsus ve Adana çevresine yerleşmişti. Şerif Hüseyin’in 1916’da başlattığı Arap isyanı neticesinde Irak, Hicaz ve Suriye çevresinden 5 bin aile Batı ve iç Anadolu’ya yerleştirildi. Boraltan’ın utancı CHP’ye yeter İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda yaşanan Boraltan Köprüsü faciası, detayları fazla bilinmeyen bir olay. 1945’te Sovyetler Birliği’nin başındaki Josef Stalin, Ankara’daki büyükelçisi aracılığıyla Türkiye’ye sığınan 145 Azerbaycan Türkü’nün iadesini istedi. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, CHP hükümetinin de kararıyla Türkiye’ye sığınan 145 kişinin teslim edilmesi için Aras Nehri kenarındaki sınır karakoluna telgraf çekip iadenin gerçekleştirilmesini istedi. Buna inanamayan karakol komutanı gelen emri defalarca teyit ettirdi. Durumu anlayan Azerbaycan Türkleri, “Bizi teslim etmeyin, bizi burada siz kurşuna dizin, kendi toprağımızda, bayrağımızın altında bizi öldürün” dese de karakol komutanı çaresizce bu insanları teslim etti. Boraltan Köprüsü’nü geçen Azerbaycan Türkleri, sınırın hemen karşısında Türk askerlerinin gözleri önünde, elleri bağlı vaziyette infaz edildi. Türkiye, CHP’nin neden olduğu Boraltan katliamının utancını uzun süre üstünden atamadı. Selanik göçüyle 384 bin kişi geldi Anadolu’ya göç hareketleri Cumhuriyet’in ilanından sonra da sürdü. 1923’ten 1997’ye kadar Türkiye’ye 1,6 milyondan fazla göçmen geldi. Cumhuriyet’ten sonra ilk göç hareketi Yunanistan’dan oldu. Lozan Antlaşması’nın mübadele maddelerine dayalı olarak 1922-38 arası 384 bin kişi Türkiye’ye göçtü. Bu kitlesel hareket halk arasında “Selanik göçü” olarak adlandırıldı. Makedonya’dan ilk göç 1924’te ülkedeki Türklerin Anadolu’ya göçü ile başladı. İkinci dalga 1936’da, üçüncü ise Türkiye-Yugoslavya arasında serbest göç anlaşması imzalandıktan sonra 1953’te gerçekleşti. Yugoslavya’dan da 305 bin kişi Cumhuriyet devrinde Türkiye’ye göç etti. Bulgaristan’dan Türkiye’ye büyük kitlesel göç dalgaları yaşandı. 1989’a kadar 800 bin kişi dört dalga halinde Anadolu’ya geldi. Romanya’dan Türkiye’ye 1923-1949 arasında 79 bin kişi iskanlı göçmen, 43 bin kişi serbest göçmen olarak geldi. Balkanlardan 1923-45 arasında toplam 800 bin kişi Türkiye’ye göç ettirildi. SAVAŞ KİTLELERİ TETİKLEDİ 1979’da yaşanan devrim sonrası İran’dan Türkiye’ye 1 milyona yakın insan göç etti. 1980’li yılların başında gerçekleşen Afgan göçünün oluşumunda Sovyet-Afgan savaşı önemli role sahip. 1982’de Sovyetler’in Afganistan’ı işgal etmesiyle başlayan savaş nedeniyle, o bölgedeki birçok Türk kökenli insan Türkiye’ye geldi. Bunların arasında Özbekler kadar Uygurlar, Kazaklar ve Kırgızlar da bulunmaktadır. 1950’de bağımsız devlet olan Doğu Türkistan Cumhuriyeti vatandaşları Çin işgaline uğradığında Türkiye’ye geldi. 2. Dünya Savaşı’nda Nazi birlikleri ile savaşa katılan Doğu lejyonlarından bazıları da Türkiye’ye yerleşti. Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Balkar, Karakalpak, Karaçay, Azeri, Çeçen, İnguş, Dağıstan gibi Müslümanlardan bir kısmı Anadolu’yu yeni yurt olarak seçti. Irak’ta 1988’deki Halepçe katliamı sonrası 51 bin, 1991’deki Körfez savaşında 467 bin kişi Türkiye’ye göç etti. Suriye’den 1945, 1951, 1953 ve 1967 yıllarında toplu göçler oldu. İskenderun, Kırıkhan ve Adana’ya yerleştirildiler. 2011’de başlayan Suriye iç savaşı sonucunda Ocak 2021 itibariyle Türkiye’ye gelen Suriyelilerin sayısı da 3,6 milyona ulaştı. Türkiye’de ikamet eden göçmen ve mültecilerin sayısı şu an 3,9 milyon. Semtlere adları verildi Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bosna’yı işgal ettikten sonra 1918’e kadar Bosna’dan Türkiye’ye 4 büyük göç dalgası oldu. İlki 1878’de işgalden hemen sonra, ikincisi 1882 yılında, üçüncü göç dalgası ise “Dzabic hareketiyle” 1900 yılında yaşandı. 1992-1998 yılları arasında Bosna’dan 20 bin, 1999 yılında Kosova’da meydana gelen olaylar sonrasında 17 bin, 2001 yılında Makedonya’dan 10 bin kişi Türkiye’ye sığındı. Arnavutlar ise ilk olarak Fatih Sultan Mehmet devrinde İstanbul’a getirilip Arnavutköy’e yerleştirildi. Balkanların kaybından sonra gelenlerle beraber günümüz Türkiye’sinde yüzbinlerce Arnavut’un yaşadığı tahmin ediliyor. Polonya’nın Rus topraklarına katıldığı 1830 yılından sonra göç eden 10 bin kişiden bir kısmı Osmanlı Devleti’ne geldi ve bu muhacirler İstanbul Polonezköy’de yerleşim birimini kurdu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 129 130