06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

‘Bağcılar’da yola sandalye atarak, mahalleliyle kavga eden Suriyeli şahıs’ olayının arka plan

İstanbul Bağcılar‘da Suriyeli bir dükkan sahibinin, yolun ortasına sandalye koyarak gelen geçen vatandaşlara küfür ettiği iddia edilmişti. ”YOLA SANDALYE KOYDU, MAHALLELİYE LAF ATTI” İDDİASI Bağcılar’da önceki gün meydana gelen olayda, cadde üzerinde bir dükkanın sahibi olduğu söylenen Suriyeli şahsın, yola koyduğu sandalyeye oturarak, mahalleliye laf atmaya başladığı öne sürüldü. Yolda ilerlemek isteyen bir sürücü, sandalye nedeniyle yoldan geçemeyince kornaya bastı. Şahsın yine de kalkmamasına sinirlenen sürücü, aşağı indi. İddiaya göre Suriyeli’nin tartıştığı şoföre küfür etmesi nedeniyle ortalık bir anda karıştı. POLİS EKİPLERİ MÜDAHALE ETTİ Olayın daha da büyümesi üzerine olay yerine polis ekipleri çağrıldı. Polis ekiplerinin müdahale ettiği Suriyeli şahıs, bir süre sonra dükkandan yeniden çıkarak sandalyesini yola koydu. Ardından da “Erkek olan buraya gelsin” diye bağırmaya başladı. Tartışma sonrası polis ekipleri şahsı karakola götürdü. OLAYIN PERDE ARKASI ORTAYA ÇIKTI Görgü tanıklarının ifadelerine göre; Suriyeli şahıs, dükkânının önüne aracını park edip, Ramazan ayında insanları rahatsız edecek şekilde sigara içen ve yüksek sesle müzik dinleyen gençleri uyardı. Uyarılara kulak asmayan gençler ile Suriyeli dükkân sahibi şahıs arasında sözlü atışma, kavgaya dönüştü. Olay, yine reyting kaygısındaki medya tarafından ırkçı tepkilerle farklı biçimde aktarıldı.

1 yıl önce

Mahalle dayağı yiyen İmamoğlu’na Kılıçdaroğlu’ndan sessiz mesaj: ‘Bırakın biraz gününü görsün’

Bayramda aralarında Nagehan Alçı’nın da bulunduğu gazetecileri yanına alarak Karadeniz çıkarması yapan Ekrem İmamoğlu, CHP kanadından gelen eleştirilere ‘Vız gelir tırıs gider’ şeklinde karşılık vermesi sonrası ortalık toz duman oldu. CHP’li isimler İmamoğlu’nu topa tutarak adeta ‘Siyasi bir dayak’ attı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için görünmeyen bir yarış içerisinde olduğu iddia edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise bu durum hakkında tek bir kelam bile etmedi. Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 Yazarı Mehmet Acet, köşe yazısında bu durumun nedenini, Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’na karşı ‘Bırakın biraz gününü görsün’ mesajı verdiğini dile getirdi. İşte dikkat çeken o köşe yazısı: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, bayramda Karadeniz’e yaptığı geziyi izlemek üzere beraberinde götürdüğü gazeteciler nedeniyle neler yaşadığını gördünüz. İBB Başkanı, kelimenin tam anlamıyla bir ‘mahalle dayağından’ geçirildi. Yapılan eleştirilere ‘vız gelir tırıs gider’ demesi miydi gerçek neden, yoksa birikmiş ama dışa vurulamamış öfkelerin patlaması mıydı tam olarak anlamak mümkün değil. Ancak İmamoğlu’nun ‘yediği laflar’, gözden düşen ve bir daha hiçbir şekilde affedilmeyecek kişilere yönelik söylenen laflara benziyordu. Kibir suçlaması başlı başına ağır bir suçlama. Üstelik mahalle içinde, CHP’li başka isimler varken, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına açıktan destek veren isimlerden geldi bu türden suçlamalar. İmamoğlu günün sonunda yarım ağız geri adım attı ama Fazıl Say’ın dediği gibi, “Senden olsa olsa en fazla Rize milletvekili olur” aşağılamalarından kurtulamadı. Diğer yandan çok enteresan bir tutuculuk hali var karşımızda. İdris Küçükömer’in ta 1960’ların sonunda “Düzenin Yabancılaşması” kitabında yer verdiği tezin canlı bir örneğini yaşadık sanki. “Türkiye’de sol, sağdır, sağ soldur. Tutucu damarı sol, ilerlemeci damarı geniş muhafazakâr kesimler temsil eder” mealindeki bir tezdi Küçükömer’in dile getirdiği. Kendisi de, bu tezleri nedeniyle mahallesinden aforoz edilmiş, bir nevi, bedel ödeyerek tezini doğrulatmıştı. İşin enteresan tarafı, İmamoğlu mahalle dayağı yerken, partisinden, Millet İttifakı paydaşlarından herhangi bir destek görememiş olmasıydı. Meselenin bu kısmı, ayrı bir siyasi analiz gerektirecek kadar önemli. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hiç topa girmedi. Twitter hesabına baktım, bayramla ilgili ama konuyla alakası olmayan şöyle bir paylaşımı olmuş: “Bayramımızı bile karamsar geçirdik. Gülümsemeyi unuttuk, halkımız yorgun. Pes etme vakti değildir. Bırakın çeteler kaygılansınlar, hayata küssünler, uykuları kaçsın.” Bu tür durumlara, genel başkanların her zaman topa girmesi beklenmeyebilir. Ama eğer bir şekilde sahip çıkılması ihtiyacı hâsıl olmuşsa, parti sözcüsü üzerinden, parti hesabı üzerinden, ya da, “Evet bu genel merkezin iradesini yansıtıyor” diyebileceğiniz bir yerlerden bir destek mesajı verilebilirdi. Ama herkes sustu. Bilinçli bir sessizlik hali değilse bu, herkese özellikle ‘susun’ mesajının verilmesiyle ortaya çıkabilecek bir sonuçtur. CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın hesaplarını da kontrol ettim, orada da bu meseleyle ilgili tam bir sessizlik hali söz konusuydu. Peki, bu sessizlik halinin siyaset dilindeki tek anlamı, destek vermekten kaçınmak mıdır? Takdir edersiniz ki, bundan ibaret de değildir. Bu sessizlik halinin yansıttığı diğer anlam da şudur: “Bırakın biraz gününü görsün!..” Evet, Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nun başına gelenlere karşı sessiz kalması, üstüne konuşabilecek durumda olanları da susturmasının böyle bir anlamı da vardır. Kılıçdaroğlu dışında, İmamoğlu’nun yüzünde ‘Rabbi yessir’ gören İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in sessizliği de dikkat çekici oldu. İmamoğlu’nun ‘ita amiri’ Kılıçdaroğlu olduğu için Akşener’in sessiz kalması bir yere kadar anlaşılabilir. “Kendi partisi önce bir konuşsun, sahip çıksın ben ona göre bakayım” diye düşünmüş de olabilir. Ya da, o da aslında öyle düşünmedi de, “Bırakalım CHP biraz karışsın” diye düşünüp o yüzden mi sessiz kalmayı tercih etti?

1 yıl önce

Göç İdaresi Uyum ve İletişim Genel Müdürü Gökçe Ok: 781 mahalle yabancılara kapatıldı

Türkiye’de 5 milyon 506 bin 304 yabancı olduğunu belirten Ok, bu sayının da Türkiye nüfusunun yüzde 6.64’üne denk geldiğini ifade etti. Ok, bu kişilerin, 1 milyon 422 bin 635’inin ikâmet izniyle kalanlar olduğunu kaydetti. Hürriyet'e konuşan Ok, şu açıklamalarda bulundu: 'Kayıt dışı yok' 320 bin 458 kişi ise uluslararası koruma statüsünde. Afganistan, Pakistan, İran ve Irak’tan gelenlerin başı çektiği 192 farklı uyruktan kişi var. Geçici koruma statüsünde olan 3 milyon 763 bin 211 Suriyeli var. Geri döneceklerini öngörerek Suriyelilere geçici koruma statüsü verilmiştir. '113 bin Suriyeli oy kullanabilecek' Türk vatandaşı olan Suriyeli sayısı 200 bin 950’dir. Bunların 113 bin 654’ü reşittir, yani 18 yaşın üstünde. Bu 113 bin Suriyeli oy kullanabilecek, onlar da Türkiye’nin 81 iline dağılmış durumda. Seçimlere bir etkileri söz konusu değil. Bunlar bir mahallede, bir ilde, bir ilçede oturmuyorlar ki. '15 ilde kayıt yok' İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Şanlıurfa, Gaziantep, Hatay gibi 15 ilde artık kayıt almıyoruz. 781 mahalleyi hem ikamet, hem geçici koruma ve hem de uluslararası koruma olmak üzere tümüyle yabancıya kapattık. Adreslerinde bulunmayanların geçici koruma kayıtlarını askıya aldık.” 'Devlet para ödemiyor' Devletin kasasından, milletin cebinden Suriyelilere tek kuruş verilmiyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin sağladığı fon ile sosyal uyum yardımı adı altında 1 milyon 800 bin Suriyeli’ye, aylık 155 lira Kızılay kart üzerinden ödeniyor. 'Tamamı çalışıyor' OK, “Hayvancılık, tarım, inşat, tekstil gibi işkollarında işgücü açığı eksiğimizi kayıtlı Suriyelilerle kapatıyoruz” diyor: “Çalışma çağındakilerin tamamına yakını çalışıyor. Organize sanayi bölgemizde günlük hayat bunlar sayesinde dönüyor. Çalışmayan hemen hemen yok gibi, ancak bunları ucuz emek kaynağı olarak görmemek lazım. Eğitim-öğretim çağındakilerin eğitime dahil edilmesi gerekir. Ancak Suriyeli karşıtlığından doğan korku ve tedirginlikten dolayı çocuklarını okula göndermek istemiyorlar.” Gönüllü dönüş planları Esat’ın, PKK’nın, DEAŞ’ın kucağına atmazsanız, onurlu bir şekilde dönmeleri sağlanırsa giderler. Türkiye’nin terörden temizlediği güvenli bölgede yapılacak konutların ardından 1 milyonun üzerindeki Suriyeli buralara döner. Bunun planlamasını yapıyoruz. Türkiye’de doğanlar, ergenlik çağı öncesi buraya gelenlerin dışındaki Suriyelilerin hemen hepsi döner. Nikah ücretlerine tepki 2053 yılında Suriyelilerin sayısı 35 milyon olacak gibi iddialar var. Nüfus biliminde böyle bir matematik yok. Suriyeliler Türkiye’nin demografisini değiştirebilecek bir sayıya ulaşamayacaklar. ‘Suriyelilerin nikâh ücretlerini artıracağım’ deniyor. Nikâhsız yaşamaya, zinaya mı teşvik edeceksin?

1 yıl önce

Yabancı oranının yüzde 20'yi geçtiği 1200 mahalle ikamete kapatılacak

İçişleri Bakanı Soylu, Göç İdaresi Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, Yabancılara ikamet yasağıyla ilgili yeni kararı da duyurdu. Soylu, "Yabancı sayısının toplam kişi sayısının yüzde 25'i geçtiği mahallelerde tüm yabancılar için ikamete kapatıldı. Yabancı sayısının yüzde 25'i geçtiği 781 mahalle ikamete kapatıldı" dedi. Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Suriye'deki göç dalgası nereye geldi, İran ve Türkiye. Pakistan'da da göç dalgası var. Türkiye'de birileri sürekli, ülke istila ediliyor diyorlar. 2010 yılından itibaren Almanya, birçok uyruktan 1 milyon 354 bin 200 kişiyi vatandaş yapmış. Bunların içerisinde Suriyeliler de var, Türkler de var, başka uyruklar da var. Peki Almanya niye vatandaş yapıyor. Bunun kendine ait ekonomik ve sosyal sebepleri var. 650 bin Suriyelinin de Almanya'da vatandaş olabilme hakkı var. Türkiye'nin bir göç strateji belgesi var. Türkiye'nin gerek kaçak göçle alakalı gerek göç eylem planıyla alakalı bir süreci devam etmektedir. Kaçak göçün kaynağında durdurulması. Örneğin kaynağı neresi Afganistan... Bunu nasıl durdurabiliriz. Etkili sınır güvenliği tedbirleri almak. Ne yaptık, sınır duvarları, optik kuleler... Kaçak göçü engellemek için bir mücadele yaptık. Kaçak göçmenleri yakaladık. Örneğin yabancı terörist savaşçı yakaladın, geri göndermek istedin, ilgili ülke kabul etmedi, ne yapacaksınız? Birçok insanı gönderdik. Kimi yakaladıysak ülkesine gönderdik. Bazı ülkeler kabul etmedi. Nereye göndereceksiniz. Uluslararası kurallara göre hareket etmeye maruz kaldığınız durumlar da var. Sağlıklı bir geri gönderme merkezi kuramazsanız en önemli adımda aksarsınız. Gönüllü dönen Suriyeli sayısı 1 milyon 246 bin göçmeni yurt içinde yakalamışız. 361 bin 740 kişiyi biz bugüne kadar göndermişiz. Diğerleri ne olmuş, uluslararası korumaya başvurmuşlar. Toplam 506 bin 280 kişi de gönüllü olarak Suriye'ye geri dönmüş. Yunanistan'ın yaptığını yapmadık. Yunanistan'ın yaptığı insanlık ayıbını dünyaya anlatan da biziz. İdlib'de sınırın ötesinde briket ev yapıyorsunuz. Afganistan'a iyilik treni gönderiyorsunuz. Uluslararası ve kendi STK'larla yönetiyorsunuz ve göçü kaynağında durdurmak istiyorsunuz. Eğer göçü kaynağında durdurmasaydık 8 milyon insan da, 6 milyonu Suriyeli, 2 milyonu İranlı, onlar da gelecekti. Bu büyük bir politikadır. Güvenlik duvarları yapıyoruz, elektro optik kuleler yapıldı, termal kameralar... 2 milyon 620 bin civarında kaçak göçmen engelleniyorsa önlemler sayesinde. Göçmen kaçakçılarının göçmenleri kaçırdığı noktaları tespit ederek, onları yakalayabilme kabiliyetine sahibiz. Van Gölü, göçmen kaçakçılığında önemli bir noktaydı. Sahil Güvenlik'e Van Gölü'nü verdik. 1 Eylül 2021 tarihinden itibaren devam ediyor. Sınır dışı konusunda da Türkiye geçen yıl toplam sınır dışı oranını yüzde 11'den yüzde 53'e çıkarmış oluyoruz. Her yüz yakalan kaçak göçmenin 53'ünü geri gönderiyoruz. Sınır dışı olayı kolay değil. Önce kimliğini tespit edeceksin, ülkesini tespit edeceksin. Örneğin ülkeye geldiğinde pasaportunu yırtıyor, üzerinde belge bırakmıyor. Afganistanlı kaçak göçmenler de sınır dışı oranı yüzde 39. Dün Afganistan'a sınır dışı oranının en yüksek olduğu gün oldu. Hem yakalanması hem de sınır dışı edilmesi. Birçok ülkeyle geri kabul anlaşmamız var. Bu ülkelerin sayısını artırmak istiyoruz. 'Yakalanan toplam kaçak göçmen sayısı 110 bin' Geri gönderme merkezlerimizde toplam 25 bin geri gönderilecek insan var. Yakalanan toplam kaçak göçmen sayısı 110 bin. Biz kaçak göçle mücadeleye bugün başlamadı, bize haksızlık yapılıyor. Kaçak göçle canhıraş bir mücadele yaptık, yapıyoruz. Her ay kaçak göçle mücadele operasyonu yapıyoruz. Aldığımız kararlardan biri şu, dün itibarıyla uygulamaya geçti. Yılbaşında bir karar aldık, dedik ki, Türkiye'de vize serbestisi olan ülkeler var buradan gelenler var, bir kısmı geri dönmüyor. Baktık ki bu rakam büyümüş. Vize serbestisiyle gelip bunu ihlal edenlerin oranı kaçak göçenler içerisinde yüzde 28. Bu konuyu değerlendirmek için komisyon kurduk. Artık vize başvurularında parmak izi alıyoruz, vize alırken taahhütname imzalattık. Gelişi durdurabilmek için. Pasaportu yırtıyorlar dedim ya, aklı evveller ne demek istiyor dedi. Parmak izi aldığımız için ülkesini söylemese de ülkesine geri gönderebiliyoruz. Yerli ve milli parmak izi makinemiz çalışıyor. Dünyada 7 ülkede var biri de biziz. İstanbul havalimanında başlandı, diğer yerlerde de başlatacağız. Gelelim taksi uygulamasına, valiliklere genelge gönderdik. Bir ilden başka bir ile götürüyor. Bundan sonra yabancıyı gördükten sonra senin bu ülkede kalma iznin var mı sorusunu sorma yetkisi getirdik. Taksilere bu yükümlüğü getirdik. Bunu yapmazsa kanun diyor ki sen ya göçmen kaçakçısısın ya da insan kaçakçısısın. Biz böyle mücadele ederken, aman ben 3 kuruş kazanayım diyenlere engel oluyoruz. Aynısı TIR parklarında. Kameralar yerleştirdik. Öğrenim vizesi ve tıbbi tedavi için vize almak isteyenler var. Burada da bir istismar var. Öğrenci vizesiyle geliyor, ikamet başvurusunda bulunuyor. Öğrenim vizesiyle gelip ikamete başvuranlara ikamet vermiyoruz. Öğrenimi bittikten sonra ülkesine dönecek. 10 Şubat 2022'den itibaren Turizm vizesiyle gelerek süresini bitirenlerin ikametine izin vermiyoruz. Eğer bir kişi ev satın alırsa, diyelim ki 10 bine 10 bine metruk ev aldı. Biz bunu değiştirdik. Dedik ki büyükşehirlerde 75 bin dolara ev satın alıyorsan sana ikamet veririz. Sahte kira kontratları vardı, artık notere ev sahibiyle birlikte gidecek. İkamet izni yabancıların yaptırmak zorunda olduğu sağlık sigortaları vardı, maalesef burada da sahtecilik vardı. Burada da tedbir aldık. Sigorta düzenleme merkeziyle konuştuk, bu poliçelerin işlevselliğini artırmak için birtakım kararlar aldık. Hazine ve Maliye Bakanlığı'yla görüştük, uzun bir ikamet alsa da 6 aylık bir süreye geçtik. Sahte olup olmadığı ikamet aldığında artık ortaya çıkıyor. 'Türkiye'de 3 milyon 674 bin kayıtlı Suriyeli var' Cumhurbaşkanımızın kararı 4 Haziran'da yayımlandı. Bitlis Ahlat'ta bin Ahıska Türkü aileyi iskan edeceğiz. Türkiye'de 3 milyon 674 bin kayıtlı Suriyeli var, 122 bini pasif. Pasif ne demek ülkede değiller. Türkiye göç akımını kontrol etmek için, özellikle Şam'dan çok Suriyeli geliyor. Gelenleri Hatay'daki kamplarımızdan birine alacağız burada belli bir süreç içerisinde burada barındırayacağız. Nereden geldiğini tespit ettikten sonra ger göndermiş oalcağız. Yeni gelenlere tespit etmek için kamp sistemini devreye koyacağız. Özellikle kamp sistemini devreye koyuyoruz. Ülkemizde yabancıların belirli bölgelerde yoğunlaşmasının önlenmesi amacıyla yabancı sayısının toplam kişi sayısına oranının yüzde 25'i geçtiği toplam 781 mahalle tüm yabancılar için ikamete kapatılmıştı. 1 Temmuz 2022 tarihinden olan oranın yüzde 20 olarak uygulanması sağlanacaktır. Böylelikle yaklaşık 1200 mahalle ikamete kapatılmış olacaktır. Ramazan Bayramı gibi Kurban Bayramı'nda da Suriyeliler için bayram izni uygulaması olmayacak.

1 yıl önce

Göç İdaresi Başkanlığı duyurdu! Türkiye genelinde bazı mahalleler yabancıların ikametine kapatıldı…

Türkiye'nin bazı illerindeki toplam 1169 mahalle, yeni yabancı kaydı işlemlerine kapatıldı. Kapatılan mahallelerdeki kayıt işlemleri yeni doğan ve çekirdek aile birleşimi durumlarında yapılabilecek. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada "Ülkemizde çeşitli bölgelerdeki yabancı yoğunluğu göz önünde bulundurularak Bakanlığımızca daha önce belirli illerimizdeki 781 mahalle yeni doğan ve çekirdek aile birleşimi dışında geçici koruma kaydına, uluslararası koruma kaydına, ikamet iznine, geçici koruma veya uluslararası koruma ile ikamet izni kapsamındaki yabancıların ikamet ili değişikliği yapılması işlemlerine kapatılmıştır. 1 Temmuz 2022 itibariyle kapalı mahalle sayısı 1169’a çıkarılmış olup kapalı mahalleler ekte yer almaktadır." denildi.

1 yıl önce

Başakşehir'in Altınşehir Mahallesi sakinleri kaçak hafriyat dökümleri nedeniyle şikayetçi. İBB'nin tabelası var kendisi yok!

Altınşehir İstiklal Caddesi'nde kaçak hafriyatı önlemek için konulan İBB'ye ait bir tabelada, 'Bu alan 24 saat kamera ile izlenmektedir, hafriyat atığı dökenlere yasal işlem uygulanacaktır' uyarısı yapılmasına rağmen, çevrede kamera sistemi olmadığı öne sürüldü. Bunu fırsat bilen bazı kamyon şoförleri ise tam da tabelanın bulunduğu alana kaçak döküm yapıyor. İstiklal Caddesi'nde farklı yerlerde hafriyat atıklarının sürekli olarak döküldüğü gözlendi. "KAMERANIN TABELASI VAR KAMERA YOK" Altınşehir'de oturduğunu belirten Ahmet Keser "Burada çok fazla hafriyat atığı var. Kamyon şoförlerine buraya dökmek kolay geliyor. Bu durumdan çok rahatsız oluyoruz ve engellenmesini istiyoruz. Denetim yok, tabelada yazıyor ama, kamera yok. 30 senedir burada yaşıyorum ama, herhalde hayali bir kamera var burada. Kamera olsa etkili olur" dedi. "BİZİM DE ADIMIZI KİRLETİYORLAR" Hafriyat kamyonu şoförü Metin Sapancı "Hafriyatlar normalde döküm sahasına gidiyor. Döküm sahasına giriş ücreti pahalı, mazot pahalı. Döküm alanına giriş ücreti 700-800 TL. Etrafa hafriyat atığı dökenlerden biz de rahatsızız. Bizim ismimizi de kirlettikleri için rahat çalışamıyoruz. Bu kaçak döküm yapanların büyük kısmının belediyede kayıtları yok. Ormanın içine dökenler kaçak. Takip cihazı olsa, onu yapamaz kesinlikle. Bizim arabalarımızda, takip cihazı var. Damperi kaldırdığın anda, belediye görür. Her sene o takip cihazının kontrolü var. Bu yaptıklarına değer mi? Vicdanen buna değer mi?" diye konuştu. YARIMBURGAZ MAĞARASI ÇEVRESİ KAÇAK DÖKÜM ALANIYDI Öte yandan Altınşehir'de bulunan Eski Taş Çağı'nda yerleşim yeri olan Yarımburgaz Mağarası'nın çevresine kaçak hafriyat atıkları döküldüğü ortaya çıkmıştı. Tarihi mağarada koruma önlemleri alınmadığı için kamyon şoförlerinin yakın çevresine hafriyatları boşaltabildikleri belirlenmişti.

1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın trollerinden provokatif paylaşımlar: “Mahallemdeki Suriyelilerin evini yakmaya gidiyorum”

Son zamanlarda sığınmacılar üzerinden yaptığı ırkçı açıklamalarının yanında, gerçek dışı iddialarıyla da adından söz ettiren Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, şimdi de Cerablus üzerinden provokasyona girişti. Ümit Özdağ, TSK'nın Cerablus'ta Suriyelilere müdahaleye başladığını iddia etmiş iddiası Gaziantep Valisi Davut Gül tarafından yalanlanmıştı. Gül yaptığı açıklamada, “Cerablus'ta 200 kişinin katıldığı protesto gösterilerine Türk Silahlı Kuvvetlerinin herhangi bir müdahalesi olmamıştır. Suriye Milli Ordusu karargahına yaklaşıldığı için kendi unsurları tarafından havaya ateş edilerek gösteri sonlandırılmıştır." açıklamasında bulunmuştu. Özdağ’ın kamuoyunu yanıltıcı açıklamaları sonrası trolleride provokasyona girişti. Özdağ’ın trollerinin provokatif paylaşımları şöyle👇

1 yıl önce

İBB'ye bağlı ekipler belediyenin demirlerini mahalle arasındaki hurdacıya satarken kameraya takıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı ekipler, Kağıthane'de bir mahalle arasındaki hurdacıya, belediyenin hurdalarını satarken vatandaşın kamerasına takıldı.

1 2 3 4