29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

“Ekrem İmamoğlu sürekli olarak mağduriyetten beslenmeye çalışıyor”

Selvi, "Cumhurbaşkanlığımız, finansını bulduğumuz 300 metrobüs alımını uygun görmemiş" diyen İmamoğlu'na "Hem bütçenin bir buçuk katından fazla borçlan. Limiti aş, sonra da dön Cumhurbaşkanı’nı suçla. Ayrıca AK Parti döneminde o metrobüsler krediyle alınmamış. İmamoğlu, metrobüs alacaksa elini tutan yok. İstanbul’un bütçesi ona yeter" dedi.  Selvi, şu ifadeleri kullandı: "İçişleri Bakanı, belediyede terörle iltisaklı ve irtibatlı kişiler olduğunu açıklıyor. İmamoğlu, terörle irtibatlı kişiler varsa alsaydın diye meydan okuyor. Bakanlık teftiş başlatıyor, bu kez de onun üzerinden bir mağduriyet algısı oluşturmaya çalışıyor. Ama bu iş artık kabak tadı vermeye başladı. Sefaköy’e metro yapacağım diyor. Kendisi müteahhitlikten gelme, yıllarca belediye başkanlığı yaptı. Hazırlık projesi ile onay alınmayacağını bilmez mi? Benden iyi bilir. Projeyle ilgili hazırlıklarını tamamlamıyor. Yatırım kapsamına alınmayınca, İstanbul halkına ihanetle suçluyor. İmamoğlu sürekli olarak mağduriyetten beslenmeye çalışıyor. Mağduriyet algısı üzerinden bir cumhurbaşkanı adaylığı çıkarmanın hesabını yapıyor."

2 yıl önce

Yunanistan'ın geri ittiği 12 göçmen donarak hayatını kaybetti... Süleyman Soylu’dan sert tepki: Yunan sınır birlikleri, mağdura cani, FETÖ'ye müşfik

https://twitter.com/genelgundem/status/1488814499255799809?s=21 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Ayakkabıları çıkarılmış, elbiseleri soyulmuş Yunan sınır birlikleri tarafından geri itilmiş 22 göçmenden 12'si dondu. AB çaresiz, cılız ve insanlıktan yoksun. Yunan sınır birlikleri, mağdura cani, FETÖ'ye müşfik" ifadelerini kullandı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1488819027095048193?s=21

2 yıl önce

İSKİ yine mağdur etti! Kamyonet toprakla doldurulan çukura saplandı

Olay, saat 11.00 sularında İstanbul'un Küçükçekmece ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde yaşandı. İSKİ EKİPLERİ ÇUKUR KAZIP TOPRAKLA DOLDURDU Edinilen bilgiye göre, kamyonetiyle iş yerine giden sürücü Özmen Develioğlu, park halindeki araca çarpmamak için sağa kırdı. KAMYONET SAPLANDI Develioğlu, İSKİ'ye bağlı ekiplerin kazıp, üzerini toprakla kapattığı yere saplandı. Neye uğradığına şaşıran Develioğlu, hemen dışarı çıktı. Sürücü Develioğlu, kazayı yara almadan atlatırken, aracında hasar oluştu. Araç nedeniyle sokak bir süre araç trafiğine kapandı. Çukura saplanan kamyonet sürücü ve arkadaşları tarafından kurtarıldı. "MAĞDURUM NE YAPMAM LAZIM" Çalışmanın yarım bırakılmasına tepki gösteren sürücü Özmen Develioğlu, "Dükkanımdan diğer dükkanıma gitmekteydim, sol tarafımda araba vardı, geçecek yol yoktu. Sağ tarafıma kırdım, çukurun üstünü kumla, çamurla doldurmuşlar, arabam çukura düştü. Ben mağdurum ne yapmam lazım. Şuan işe gidemiyorum" diye konuştu. "AKŞAMA KADAR ÇALIŞTILAR AMA HİÇBİR ŞEY YAPTIKLARI YOK" Öte yandan kazı çalışmasının yarım bırakılmasına tepki gösteren mahalle sakini kadın, "Dün kazıldı, akşama kadar çalıştılar ama hiçbir şey yaptıkları yok. 3-4 kişi vardı, ben bilmiyorum. Geçememiş, sabah çok arabalar arka arkaya geçememiş. Öyle de olmaz ki" dedi.

2 yıl önce

FETÖ’nün katalog ablalarından Alparslan Kuytul’un militanlarına! Taktik hiç değişmiyor, tek amaçları mağdur görünmek

Son aylarda sokak provokasyonlarında kadın militanlarını öne süren Furkan Vakfı yapılanması, FETÖ ile aynı taktikleri uygulamaya devam ediyor. Çarşaflı kadınları şehir meydanlarında toplayıp Türkiye Cumhuriyeti aleyhine sloganlar attıran Furkan Vakfı yapılanmasının tek maksadının, sosyal medyada algı yönetimi yapmak için malzeme toplamak olduğu ortaya çıktı. ÖNCE DUA, SONRA POLİSE KÜFÜR Otobüslerle şehir merkezlerindeki eylem yapılacak noktaya taşınan Furkan Vakfı yapılanmasının kadın militanları, izinsiz gösterilerine önce dua ederek başlıyor. Valilik ya da kaymakamlıktan izin alma gereği duymayan militanlar, polisi karşılarında bulduklarında ise kendilerini gözaltına aldırmak için her türlü girişimi yapıyor. Polislerin ailelerine ve devlet büyüklerine küfürler eden Furkan Vakfı yapılanmasının kadın militanları, gözaltı başladığı zaman ise cep telefonlarına sarılıyor. Alınan görüntüler hemen WhatsApp gruplarına atılarak FETÖ medyasına ulaştırılıyor. https://twitter.com/boldmedya/status/1492471750340358153?s=21 TEK DERTLERİ GÖRÜNTÜ VERMEK Polis müdahalesi esnasında polise direnerek kendilerini yere atan Furkan militanlarının başında toplanan kadın militanlar ise en iyi görüntüyü yakalamak için birbirleriyle yarışıyor. Hepsinin elinde cep telefonu bulunan ve çekim yapan kadın militanların, görüntü alırken “polis kendilerine şiddet uyguluyormuş gibi” çığlık atmaları da dikkatlerden kaçmadı. FETÖ İLE AYNI TAKTİK Türkiye’de güvenlik güçlerinin başörtülü kadınlara kötü muamele yaptığı algısını oluşturmak isteyen Furkan Vakfı yapılanmasının başarısız olan bu taktiğini FETÖ de uzun yıllardır uyguluyor. Tutuklanan FETÖ’cü teröristler ve kapatılan FETÖ medyası için yapılan korsan eylemlerde kadınlar hep ön saflarda olmuştu.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu 28 Şubat "mağduru" olduğunu savunmuştu! Meğer belgeler sahteymiş…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde katıldığı KRT canlı yayınında 28 Şubat "mağduru" olduğunu savunmuş ve CHP “28 Şubat döneminde fişlendim. Dava açtım, karşımda Erdoğan'ın avukatları vardı” demişti. Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamaları tartışma yaratırken, CHP liderinin "fişlenmediğini" ve sahte bir belge üzerinden bu iddiayı ortaya attığını Sözcü yazarı Aytunç Erkin ortaya çıkardı. Aytunç Erkin, "Kılıçdaroğlu için sahte BÇG belgesi" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı; "Tarih 18 Ağustos 2021… Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Şubat davasında aldıkları müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından onanan aralarında Çevik Bir ile Çetin Doğan'ın da bulunduğu 14 sanık hakkında tutuklama kararı verdi. Komutanlar cezaevine gönderildi. Ancak… Komutanların savunmalarında, 28 Şubat davası sahte 5 No'lu CD üzerinden kurgulandı ve uygulamaya kondu. Bunu da Fetullah'ın yargı, emniyet ve askerleri üzerinden operasyona dönüştürdü! 10 Nisan 2012'den itibaren tutuklamalar başladı. Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davaları sürecinde “Kozmik Oda Savcısı” olarak Mustafa Bilgili soruşturmayı davaya dönüştürdü. Bilgili, tutuklamalardan 13 ay sonra, 1309 sayfalık iddianamesini hazırladı. Davanın temelinde de “5 No'lu CD” vardı! Hafıza önemli! Anlatalım: Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 7 Eylül 2015'te ODTÜ'den bir bilirkişi heyeti görevlendirdi. Heyet, 7 ay boyunca  6 bin 350 sayfadan oluşan dijital dosyaları (5 No'lu CD) inceledi. Mahkemenin görevlendirdiği heyet 5 No'lu CD hakkında şu çarpıcı tespitlerde bulundu: “…CD 5'in adli bilişim açısından CMK/134'e uygun olarak elde edilmemiş olduğu, genel bütünlüğünün şüpheli, içindeki iki dokümanın bütünlüklerinin bozulmuş olduğunun ise sabit olduğu, bu nedenlerle de adli bilişim açısından güvenilir olmadığından delil niteliği bulunmadığı değerlendirilmektedir…” İŞTE ÜRETİLEN BELGE: Bu rapora rağmen mahkeme, 5 No'lu CD'ye 826 kez atıf yaptı ve komutanlara ceza verdi. Şimdi geliyoruz CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun “28 Şubat'ta ben de fişlendim” açıklamasına. 8 NUMARALI KLASÖRÜN 179'UNU SAYFASI Kılıçdaroğlu'nun Batı Çalışma Grubu (BÇG) tarafından hazırlandığı iddia edilen “fişleme” belgesi dava dosyasında var! Savcı Mustafa Bilgili iddianamede söz konusu belgeye atıf yaparken, “fişleme” belgesine davanın 8 numaralı ek klasörünün 179. sayfasından itibaren yer verdi. İki sayfası ana, üç sayfası ek şeklinde. Ana kısım sözde rapor biçimindeyken, eklerinde ise 29 SSK personeliyle ilgili fişleme bilgileri yer alıyor. Söz konusu belgenin kaynağı neydi? Soruşturmayı başlatan Savcı Bilgili'ye CD içinde dosya getiren Tamer Tatar isimli eski askerdi. Tatar, 28 Şubat sürecinde FETÖ iltisakı nedeniyle (O dönem Fethullahçılık) ordudan atıldı. İşte Kılıçdaroğlu'nun fişleme belgeleri de CD'nin içindeki belgelerin arasındaydı. Yani belge, CD'yi getirip FETÖ'cü savcıya veren TSK'dan atılma Tamer Tatar'a göre de vardı. Peki “fişleme” kimin tarafından yapılmış? Yine dava dosyasını incelediğimizde BÇG'nin olmadığını görüyoruz! Devam edelim… 1993 YILINDAN BU YANA HEDEFTE Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) hakkında hazırlanan raporlar şunlar: - 1996 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul tarafından hazırlatılan SSK raporu… - Refah-Yol Hükümeti Bakanı Necati Çelik'in göreve getirdiği Ekrem Önal oluru ile SSK Başmüfettişi Mustafa Konuk tarafından hazırlanan 24 Şubat 1997 tarihli rapor… - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Baş Müfettişi İsmet Babür'ün 4 Nisan 1997 tarihli raporu… - Başbakanlık oluru ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan direktifi ile Teftiş Kurulu Başkanı Tuncer Dönmez tarafından Bakanlık Müfettişi Yusuf Aydın'a hazırlattırılan 28 Mayıs 1998 tarihli rapor… - SSK Başmüfettişi Oğuz Tor'un 19 Haziran 2000 tarihli raporu. Peki bu raporlarda ne yazıyor? 1993 yılından itibaren bilgilere yer verilerek özetle: SSK Kartal Devlet Hastanesi İnşaatında yolsuzluk iddiaları gibi arsa ve inşaat ihalelerinde yapıldığı iddia edilen usülsüzlükler… SSK ya personel alımlarında kayırma yapıldığı, personel hakkında “Referans sahiplerinin kimliklerin genel olarak bir eğilimi yansıttığı”… Kemal Kılıçdaroğlu'nun gerçek soyadının “Karabulut” ve annesinin soyadının “Gündüz” olduğu…  İsmen sayılan 22 SSK Personeli hakkında PKK, Dev-Yol, TİKP gibi terör örgütlerine üye oldukları… Örgüt amaçları doğrultusunda faaliyette bulunduklarına ve yargı kararlarına işaret edilerek bu kapsamda inceleme yapıldığı… Dev-Yol, Dev-Sol üyelerinin SSK ya alındığı, 176 SSK personeli hakkında inceleme yapıldığı… Peki BÇG'nin fişleme yaptığı neden ve nasıl iddia edildi? Şimdi geliyoruz sahteciliğe.. "ÜRETİLMİŞ BELGE"YLE OPERASYON 28 Şubat dava dosyasının 8'inci klasörünün 179-185'inci sayfalarında “Sosyal Sigortalar Kurumu'ndaki Bölücü ve Mezhepçi Kadrolaşma İle Yapılmakta Olan Yolsuzluklar” başlıklı iki sayfalık sözde bir belge var. Bu belge, 1998 yılında hazırlanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurulu raporundan alıntılarla ve oldukça kısaltılarak dava dosyasına konulmuş! Hani o 5 No'lu CD vardı ya! O CD içinden yer alan “üretilmiş” belge! Bitmedi… 28 Şubat iddianamesinin 571'inci sayfasında yer alan iki sayfalık “Kılıçdaroğlu belgesi” gerekçeli kararda delil olarak kabul edilmemiş. Çünkü… Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından mahkemeye gönderilen yazılarda, arşivde böyle bir belgenin bulunmadığı belirtilmiş, ki bu da 28 Şubat dava dosyasında yer alıyor! SONUÇ: Açın dava dosyasını, bilirkişi raporlarını ve avukatların temyiz dilekçelerini okuyun!" https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/aytunc-erkin/kilicdaroglu-icin-sahte-bcg-belgesi-6983081/

2 yıl önce

AFAD, Ukraynalı savaş mağdurlarına Türkiye'nin şefkat elini uzatıyor

AFAD ekipleri, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle insani yardım faaliyetlerinde bulunmak üzere Siret Sınır Kapısı'na sevk edildi. Ayrıca çok sayıda tırla da insani yardım malzemesi bölgeye ulaştırıldı. Türkiye'nin yardım faaliyetlerini organize eden ve Dışişleri Bakanlığı ile Türk vatandaşlarının Romanya üzerinden tahliyesine destek veren AFAD ekipleri, bölgedeki yoğun kar yağışı ve soğuk havaya rağmen özveriyle çalışmalarını yürütüyor. AFAD İnsani Yardım Koordinatörü Oğuz İlkbahar, yaptığı açıklamada, savaşın ikinci gününden itibaren bölgede 11 kişi ile görev yapmaya başladıklarını belirtti. 18 YARDIM TIRI MOLDOVA VE UKRAYNA MAKAMLARINA TESLİM EDİLDİ Sınır kapısında kurum ve kuruluşlarla koordinasyonun sağlandığını ifade eden İlkbahar, Türkiye'den gelen 18 yardım tırının Moldova ve Ukrayna makamlarına teslim edildiğini kaydetti. İlkbahar, açıklamalarına şöyle devam etti: "Siret Sınır Kapısı'nda günlük yaklaşık 3 bin 500 kişiye insani yardım dağıtıyoruz. Dağıtımlarımızı Türk ve yabancı ayrımı yapmadan gerçekleştiriyoruz. Gündüzleri de ayrıca çorba ve sıcak yemek ikram ediyoruz. 24 saat esasına göre Türk vatandaşlarına ve Ukraynalı savaş mağdurlarına yardımda bulunuyoruz. Ayrıca bölgedekilere hijyen malzemesi de dağıtıyoruz." Ukrayna'dan tahliye edilen Türk vatandaşlarının, otobüslerle İstanbul'a gönderildiğini ve bu organizasyonun sorunsuz bir şekilde gerçekleştirildiğini dile getiren İlkbahar, Siret Sınır Kapısı'ndan geçiş yapan Türk otobüslerine de İstanbul'a ulaşana kadar yetecek gerekli gıda ve hijyen malzemelerini sağladıklarını söyledi.

2 yıl önce

CHP'li Bolu Belediyesi'nden bir skandal daha: Mağduru işten atıp tacizciyi korudular

CHP’li Bolu Belediyesi'nde yaşanan taciz skandalı pes dedirtti. Belediyede temizlik işçisi olarak çalışan ve kanser hastası olan Fatma Y., servis şoförü tarafından tacize uğradı. Yaşadıklarını belediyedeki amirine ve Belediye Başkan Yardımcısı Gülden Özaydın’a anlatıp yardım isteyen Fatma Y., yardım görmek yerine hakarete uğradı, meslek sırlarını deşifre ettiği gerekçesiyle işten çıkarıldı. Göstermelik olarak iş akdi fesih edilen servis şoförü Erol Y. ise kısa bir süre sonra belediye tarafından yeniden işe alındı. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan suç duyurusunun ardından Erol A. hakkında ‘cinsel taciz, hakaret ve tehdit’ suçlarından soruşturma başlattı. ÖNCE SÖZLÜ SONRA FİZİKSEL TACİZ Fatma Y., yaşadıklarını Yeni Şafak’a anlattı: “Bolu Belediyesi’nde cami temizlik işleri biriminde, Bürnük Köyü Camisi'nde dört bayan olarak çalışıyorduk. Bizi taşıyan servis şoförü Erol Y. yaklaşık 5 ay önce bana ‘dost hayatı yaşayalım’ şeklinde bir teklifte bulundu, tersledim. Sonra devamlı olarak hakaretlerine uğradım. Yine işte olduğum bir gün, camide temizlik yaparken beni sözlü olarak taciz etmeye başladı. Caminin üst katından üzerime fırça sapı fırlattı. Sonra aşağıya indi ve bu kez fiziksel tacizde bulundu. Ben o sırada bayılmışım. Arkadaşlarım beni hastaneye götürdüler, o sırada ses kaydı da almışlar.” Gülden Özaydın BENİ SUÇLADILAR Yaşadıklarını belediyedeki yetkililere anlattığını belirten Fatma Y., “Bu olaydan sonra beni taciz eden şoförden şikayetçi oldum. Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Aynı zamanda olayı belediyedeki amirimiz Veysi beye ve Belediye Başkan Yardımcısı Gülden Özaydın'a ilettim. Ancak ikisi de ‘dost hayatı yaşayalım dediyse bunda ne var?’ diyerek beni suçladılar ve beni meslek sırlarımı deşifre ettiğim gerekçesiyle ‘SGK 46 kod’ üzerinden işten çıkardılar. Şoförü ise göstermelik olarak işten çıkartıp kısa bir süre sonra tekrar işe aldılar” diye konuştu. Mağdurun çalıştığı Bürnük Köyü Camisi SORUŞTURMA BAŞLATILDI Tacize uğradığını ve bunu dile getirdiği için işten çıkarıldığını iddia eden Fatma Y. Tanık ifadeleri ve ses kayıtlarını da alarak savcılığın yolunu tuttu. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunun ardından şüpheli Erol A. hakkında ‘cinsel taciz, hakaret ve tehdit’ suçlarından soruşturma başlatıldı.

2 yıl önce

Akşener'in son tiyatrosu: Kürsüye çıkardığı 'mağdur' çiftçinin sosyal medya paylaşımları tartışılıyor

Partisinin grup toplantısında her hafta birini kürsüye çıkararak eline tutuşturulan metinle hükümeti hedef aldıran İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yine tartışmaların odağı oldu ALGI OPERASYONU Akşener'in ‘mağdur çiftçi’ diye kürsüye çıkardığı Mehmet Ramazan Karayel'in birçok kez lüks mekanlarda alkol masasında keyif yaparken çektirdiği fotoğraflar sosyal medya kullanıcılarının dikkatinden kaçmadı. Twitter'da vatandaşların Akşener'in algı oyunu ve tiyatro sergilediğini belirtti. BENZERLERİ YAŞANMIŞTI Akşener'in daha önce “mağdur üniversite öğrencisi” diye kürsüye çıkardığı figüran, CHP’li Deniz Barış Çatal çıkmıştı. Bir başka tiyatroda ise Akşener yine mağdur çiftçi diye tehdit, zorbalık, sarkıntılık gibi suçlardan yargılanan bir sicili bozuğu çıkartmıştı.

1 2 3 4 5 6 7 8 9