07 Mayıs Salı 2024
3 yıl önce

Araştırmacı- yazar Mustafa Şen mezunu olduğu Boğaziçi Üniversitesi’ni anlattı: Oruç tutan öğrencileri fişlememi istediler. Kabul etmedim, kovuldum

Şen, Rektör Melih Bulu’yu protesto bahanesiyle 1 aydır provokatif eylemlere sahne olan Boğaziçi Üniversitesinin iddia edildiği gibi demokratik ve özgürlükçü olmadığına dikkat çekerek, öğrencilik yıllarında Boğaziçi Üniversitesinde yaşadıklarını anlattı. Araştırma- yazar Mustafa Şen, “Oruç tutan öğrencileri fişlememi istediler. Kabul etmedim, kovuldum” dedi.

3 yıl önce

Müsavat Dervişoğlu’dan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ‘başdanışmanlık’ verdiği Aytun Çıray’a imalı gönderme: “o makam, o kişiye az gelir. önünü açmak lazım!..”

Müsavat Dervişoğlu’dan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ‘başdanışmanlık’ verdiği Aytun Çıray’a imalı gönderme: “o makam, o kişiye az gelir. önünü açmak lazım!..”

3 yıl önce

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’ni sözlerinden sonra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun rahatsızlığı yüzüne yansıdı: “Ha Duran Kalkan, ha Pervin Buldan”

Gara'da rehin tuttukları 13 vatandaşımızı şehit eden PKK terör örgütünün adını anmaktan kaçınan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yapılan operasyonu şaibeli göstermek için ilk günden bu yana hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hem de ilgili bakanlara suçlamalar ve sorular yöneltiyor.  Üstelik de bizzat iki bakan Süleyman Soylu ve Hulusi Akar kendisini kapalı kapılar ardından bilgilendirdiği halde. Kılıçdaroğlu bu algıya ve şaibe yaratmaya yönelik sözlerini, Büyük Birlik Parti Genel Başkanı Mustafa Destici'nin ziyaretinin ardından yapılan basın toplantısında da sürdürdü. Süleyman Soylu'nun sözlerinin hatırlatılmasının ardından Gara ile ilgili tatmin olmadığını belirterek 5 soruyu sormaya devam edeceğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap ise ummadığı bir yerden geldi. Konuğu Destici aynı sorunun kendisine de yöneltilmesi üzerine "Bazı sorular var kamuoyu önünde, basın önünde sorulur. Bazı sorular da devletin ilgili kişi ve kurumlarına kapalı bir şekilde sorulur. Çünkü terörle mücadele ediyorsunuz" dedi. Ardından da Meclis'teki HDP'lileri hatırlattıktan sonra "Ha Murat Karayılan, ha Meclis'teki kara çiyan. Ha Duran Kalkan, ha Pervin Buldan" ifadelerini kullandı. 

3 yıl önce

Devlet Bahçeli: Diyeceğiniz ne varsa söyleyin, çözelim ama üniversite kapılarında terör örgütlerinin dolduruşuna gelmeyin, buna müsaade etmeyin

Bugün sizlerle sadece Türk gençliği üzerine konuşmak, görüşlerimi açıklamak istiyorum. Gelecek demek varolmak, hayata tutunma iddiası demektir. Geleneği ve geleceği arasında bağ kuramayan toplumların hazin sonlarına tarih ibretle şahitlik etmektedir. Özellikle 4 Ocak 2021'den itibaren Boğaziçi Üniversitesi'nde yeşeren olaylar Türk gençliği üzerinde oynanan oyunları yeniden deşifre etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "genç fikirler demek, gerçek fikirler demektir" sözüyle görüşümüzü doğrulamaktadır. Biz kuşakları X, Y, Z ile ele almıyoruz. Bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da sonuç çıkmayacağını görüyoruz. Gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız söz konusu olamayacaktır. Düşüncesi ne olursa olsun, Türk gençliği bizim has bahçemiz, parlak yüzümüz, muazzam hazinemizdir. Biz Türk gençliğinin ruh kökünü, yüreğinde kopan fırtınalı sahilleri, kendimizi bildiğimiz kadar iyi biliyoruz. Hiç ayırt etmeksizin, her genç kardeşime elimi uzatıyor, alayını birden hasretle kucaklıyorum. Diri umutlarımızı Türk gençliği ile örtüştürdük. Bu zaman diliminde cari imkanlarımız nispetinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmenin heyecanı ile dolduk.

3 yıl önce

PKK'nın sözde yöneticisi Mustafa Karasu: Süleyman Soylu bizi muhatap almıyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun örgütü muhatap almadığını belirten Karasu, 'PKK'yla görüşür mü hiç? Bizi muhatap alır mı? Önceki hükümetler bunu sorun etmiyordu milletvekili gönderip görüşüyorlardı. Burada muhalefet de fırsatı değerlendiremedi. Hükümeti yıkabilirlerdi' ifadelerini kullandı.

3 yıl önce

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz: Karadeniz'deki vaka artışının nedeni mutant virüs

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, koronavirüs haritasında artan vakaları değerlendirdi. Haritada kırmızı yerlerin çoğaldığına dikkat çeken Prof. Hasöksüz, " Karadeniz Bölgesi'nde Samsun'dan Trabzon'a olan kısımda o illerdeki günlük vaka sayısının gerçekten yüksek olması bu bulaşıcılığı çok yüksek olan mutasyona ait olduğunun göstergesi olduğunu düşünüyorum" dedi. Prof. Hasöksüz, Karadeniz'de gerek iş gerekse ailesel ilişkilerde yoğun davranışların rakamların yükselmesine neden olduğunu belirtti. 3.Dalga uyarısı Her ilin kendi özelliğine bağlı olarak hıfzıssıhha kurullarının bazı önlemleri artıracağını veya azaltacağını dile getiren Prof. Hasöksüz, "Günlük vakalara göre belirlenecek. Kasım ayında 30 bin rakamlarını gördük, Ocak ayında 5 bin rakamlarına düştük. Şimdi bunu 5 bin rakamlarının aşağısına çekemedik, bu rakamlar 9 bin oldu. Bu günlük rakamlar, günlük test yapılma oranlarına bakıldığı zaman düne kadar 6,8 idi test sayısına bağlı vakanın oranı, dün artık 7,32'e çıktı. Bu rakamların artması 3. dalganın habercisi olabilir" dedi. Yeni Şafak’a konuşan Prof. Hasöksüz, "Tedbirlerle ancak yayılım o kadar baskılanmış. Özellikle Karadeniz'deki tedbirlere vatandaşlar uyarsa, o bölgeyi rahatlıkla kurtarabiliriz. Yayılımının diğer şehirlere bölgelere engelleriz" dedi.

3 yıl önce

CHP’li Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç yönettiği belediyeyi yalandı: Aniden önümde duran araca vurmuş oldum

Maltepe Belediyesi Başkanı Ali Kılıç, karıştığı trafik kazasını personeline yıktığını itiraf etti. Maltepe Belediye Meclisi’nin nisan ayı oturumunda konuşan Kılıç, hakkında çıkan iddiaları yalanlarken belediyenin 2 Nisan günü yaptığı açıklamayı da yalanladı. Kazayı belediye personeli N.E.A’nın değil kendisinin yaptığını itiraf eden Kılıç, o gün göz operasyonu geçirdiğini ve çalışmalarına ilaç alarak devam ettiğini açıkladı. "ANİDEN ÖNÜMDE DURAN ARACA VURMUŞ OLDUM" Maltepe Belediye Başkanı Kılıç şunları söyledi: “Bu göz operasyonundan sonra rutin olarak belediye başkan yardımcılarımızla, teknik kadromuzla beraber yaptığımız bir toplantıya katılma fırsatım oldu. Toplantı bittiğinde şoförüm izinliydi. Eve giderken Turgut Özal Bulvarı’nda seyir halindeyken önümde bulunan beyaz bir araç ani fren yaptı. Ben de arkadan önümde duran araca vurmuş oldum. Taraflarca anlaşma sağlanmasının ardından ekibim aracın tamirat bedeli ile ilgili detayları yani gerekli havale ve eft işlemleri için alanda kaldılar. Yapılan araç tamirat bedeli 37 bin TL’dir." dedi. Ali Kılıç sözlerine her sene İstanbul’da buna benzer on binlerce kaza yaşandığını da ekledi. SUÇU PERSONELE YIKMIŞLARDI Maltepe Belediyesi, kazayla ilgili sosyal medyada videolar yayınlanınca 2 Nisan günü bir açıklama yayınlayarak aracı sürenin Belediye Başkanı Ali Kılıç değil bir personel olduğunu duyurmuştu. Maltepe Beleyesi'nden basın kuruluşlarına gönderilen açıklamada şu ifadeler yer almıştı: "Bazı basın yayın organları ve sosyal medya hesaplarında bir personelimizin karıştığı trafik kazası üzerinden ortaya atılan iddialar tamamen gerçek dışı ve maksatlıdır. Basın ve Yayın Müdürlüğümüzde görevli olan N.E.A adlı personelimizin ihmali sonucu gerçekleşen trafik kazası geçtiğimiz yıl gerçekleşmiş olup yakın zamanla hiçbir bağı bulunmamaktadır. Kurumumuzun yönetim kadrosunun olağan toplantısında görevli olan N.E.A adlı personelimiz, toplantının ardından Belediye Başkanımızın şoförünün sağlık sorunları nedeniyle izinli olması nedeniyle sürücü olarak eşlik etmiştir. Seyir hali sırasında dikkatsizliğinin neden olduğu kazaya neden olmuş ve toplantı yerine yakın olması nedeniyle özel kalem müdürümüz ve başkan yardımcılarımız tarafından ziyaret edilmiştir."

3 yıl önce

128 milyar dolar nerede? AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş tek tek anlattı

1- Günlerdir asılsız bir karalama kampanyası ile başlatılan “128 milyar dolar nerede?” sorusunu gelin birlikte cevaplayalım. 2- Ekonomide hiçbir şey durduk yere ortaya çıkmaz ya da ortadaki değerler bir anda buhar olup yok olmaz. Varlıklar mevcut durumlara göre sürekli olarak el değiştirirler. Bu durum ekonomik hayatın rutin bir sürecini oluşturmaktadır. 3- Öte yandan, döviz işlemi çift taraflı bir işlemdir. Bu karalama kampanyasını başlatanlar, bir para birimi verilirken diğer para biriminin alındığını ya bilmiyor ya da milletimizi kandırmaya çalışıyorlar. 4-Merkez Bankası bilançosundan da anlamadıkları için bilançoda bir varlığın azalması halinde yerine başka bir varlık girdiğinden de haberleri yok; buharlaşmadan bahsediyorlar.Sanki Merkez Bankası rezervlerinin karşılıksız olarak birilerine verildiği algısı yaratmaya çalışıyorlar. 5-Halbuki, son 3 yılda maruz kalınan jeopolitik riskler ve pandemide oluşan dış açık,sermaye çıkışı,firmalar ile hanehalkının döviz ve altın talebi ile oluşan kur baskısı nihayetinde ödemeler dengesi açığının finansmanının doğal sonucu olarak rezervlerdeki değişim söz konusudur. 6- Ocak 2020'den itibaren dünyayı, Mart ayından sonra ise Türkiye'yi etkisi altına alan Covid-19 pandemisi nedeniyle Türkiye, 2019'a göre, mal ihracatında 12 milyar, hizmet ihracatında ise 30 milyar dolarlık bir kayıp yaşamıştır. 7- Bu nedenle, tarihimizde ilk kez, 2019'da yıllık bazda 6,8 milyar dolar fazla veren cari işlemler dengesi, 36,7 milyar dolar açık vermiştir. 2019'a göre cari işlemler dengesinde 45 milyar dolar sapma yaşanmıştır. Bu sapmanın tamamı TCMB'nin döviz rezervleriyle karşılanmıştır. 8- Covid-19'un ilk şokunun yaşandığı dönemde, dünyada ülkelerin kapanması sonrasında uluslararası ticaretin daralması nedeniyle dolar likiditesinin sıkıştığı anda, ödemeler dengesinin devamlılığını sağlamak için döviz ihtiyacının Merkez Bankası tarafından karşılanması elzemdi. 9- Bu yaşanan olumsuz süreçte döviz talebi TCMB tarafından karşılanmasaydı, istihdam, büyüme, reel sektör, bankacılık kesimi dahil her sektörü etkileyen bir ekonomik kriz ile karşı karşıya kalınabilirdi. Her kriz ortamında dillendirilen faiz artışlarıyla bu süreç atlatılamazdı. 10- Pandeminin getirdiği belirsizlik tüm dünyada güvenli liman olarak bilinen dolara ve altına yönelimi artırmıştır. Aynı şekilde Ülkemizde de yabancı para mevduatında son derece ciddi bir artış yaşanmıştır. 11- 2019 yıl sonu itibarıyla Türkiye’de yerleşik gerçek ve banka dışı tüzel kişilerce mevduat ve katılım bankalarında tutulan yabancı para mevduat düzeyi 194,4 milyar dolardan 2020 yıl sonu itibarıyla 234,9 milyar dolara yükselmiştir. 12- Bu dönemde risklerin artması nedeniyle özel sektör yabancı para borç stokunu azaltma eğiliminde olmuştur. 2019 yıl sonunda 189,2 milyar dolar olan özel sektörün (finansal+finansal olmayan) yurt dışından sağladığı kredi borcu 2020 yıl sonunda 173,9 milyar dolara gerilemiştir. 13- Ayrıca ülkemiz için önemli bir gelir kaynağı olan turizm gelirleri yine olumsuz olarak etkilenmiştir. 2019 yılında 34,5 milyar dolar olan turizm gelirlerimiz 2020 yılında 12,06 milyar dolara gerilemiştir. 14- Covid-19'la mücadele verilirken, sadece ödemeler dengesi üzerinden 41 milyar dolarlık net döviz çıkışı TCMB'nin rezervleriyle finanse edilmiştir. 2018 yılından 2020 sonuna, reel sektör ve finans kurumlarının dış borçlarında net kapatılan borç 21 milyar doların üzerindedir. 15- Dövize artan talebi karşılamak için Türkiye ya IMF’e gidecekti ya da faizleri şok bir biçimde arttırarak kendi reel sektörüne zarar verecekti. Ancak, Türkiye bu yolları tercih etmemiş ve reel sektörün döviz ihtiyacını karşılamak için TCMB rezervlerini kullanmıştır. 16- TCMB rezervleri, Türkiye’nin üretim ve ihracatını sürdürebilmesi için, reel sektörün hammadde, ara mamul ve makine ithalatını gerçekleştirmesini sağlayacak döviz likiditesi için harcandı. 17-  Verilen destekler sonucunda, tüm olumsuz koşullara rağmen 2020’nin son 4 ayında Cumhuriyet tarihi aylık ihracat rekorları kırıldı. İhracatta yaşanan artış 2021’in Ocak, Şubat ve Mart aylarında da devam etti. Hatta, tarihte ilk kez, aylık ihracat 18 milyar doları aştı. 18- Türkiye, G-20’de Çin’le birlikte pozitif büyüyen yegane ekonomidir. TCMB’nin üretimi destekleyici politikaları olmasaydı, bu büyüme rakamlarına ulaşamazdık. 19- Dünya standartlarında tutulan veriler ve TCMB bilançosu bu kadar şeffafça ortadayken, buharlaşan veya kaybolan bir TCMB döviz rezervinden bahsetmek anlamsızdır. 20- Öncelikle, en az 41 milyar doları 2020 yılının ödemeler dengesi açığını kapatmak adına, en az 30 milyar doları da reel sektörün, bankacılık sektörünün açık pozisyonunu azaltmak amacıyla ve hane halkının döviz talebi nedeniyle kullandırılmıştır. 21- Türkiye, bütün finans, döviz, para piyasalarının dengesini bozma potansiyeli taşıyacak derecede büyük boyutlu bir finansal operasyonla başa çıkabilmiştir. Şubat 2021 itibariyle döviz rezervi ise 95,5 milyar dolar iken, Nisan ayı başında 87,6 milyar dolardır. 22- Türkiye, büyüme oranlarına göre incelendiğinde, 2020 yılında G-20 ülkeleri arasında 2’inci, dünyada ise 4’üncü ülke olmuştur. Bu gerçeği yok sayarak 128 milyar dolar nerede? sorusunu soracak cesareti bulmak ekonomi cehaletinden başka bir şey değildir. 23- Sn. Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki ekonomi üst yönetimimiz tüm kurumlarıyla enflasyonda kalıcı düşüşü sağlama hedefi doğrultusunda, kalıcı iyileşme yoluyla makroekonomik istikrarın olumlu etkisiyle yatırım, üretim + 24- İstihdam ve ihracatı arttırıcı sürdürülebilir büyüme için gerekli tüm koşulların oluşması adına var gücüyle çalışmaktadır. “İstiklalden İstikbale” vizyonuyla Ekonomi Reformları bu vizyonun tavizsiz kararlı yol haritasıdır.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 56 57