29 Nisan Pazartesi 2024
3 yıl önce

CHP’li belediyelerde FETÖ’nun ‘diyalog projelerine’ özenti bugün değil: İBB’den önce Beşiktaş Belediyesi benzer bir kutlama ile gündeme geldi

CHP’li belediyelerin bu uygulamaları akla FETÖ’nün Dinlerarası Diyalog Vakfı öncülüğünde yürütülen “dinlerarası diyalog projesini” getirdi

3 yıl önce

MİT ve Emniyet’ten ortak operasyon: Milli projeleri yabancı şirketlere aktaran 6 kişi gözaltına alındı

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile koordine yürütülen operasyonda, SSB çalışanları ile çıkar ilişkisinde bulundukları şirket temsilcilerinden oluşan 6 kişi gözaltına alındı

3 yıl önce

'Evsizlerin Konaklatılması' projesi 81 ilde yürütülüyor

Selçuk, COVID-19 hastalığının en çok etkileyebileceği kesimler arasında bulunan evsiz ve kimsesiz kişilerle ilgili halihazırda devam etmekte olan “Evsizlerin Konaklatılması” projesini “Koronavirüsle Mücadele Kapsamında Evsizlere Konaklama Projesi” olarak güncellediklerini de hatırlattı. Bakan Selçuk, bu proje kapsamında illerde evsiz ve kimsesiz kişilerin tespit edilerek ülke genelinde toplamda 2 bin 454 kişinin konaklatılması sağlandığını açıkladı. Bakan Selçuk, konaklatılan kişilerin temizlik, sağlık, temel gıda, giyim ve diğer ihtiyaçlarının da giderildiği bilgisini vererek, bu kapsamda oluşan giderlerin Bakanlıkça gönderilen yaklaşık 6 milyon TL kaynak ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca karşılandığını söyledi. Bakan Selçuk, 2017-2020 döneminde Evsizlerin Konaklatılması Projesi kapsamında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına aktarılan kaynağın da 10 milyon TL’yi geçtiğini anlattı. Selçuk, 2021 yılında da evsiz ve kimsesiz kişilerin ihtiyaçlarının karşılanması için bakanlık koordinasyonunda çalışmaların devam ettiğini söyledi.

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sıfır Atık Projesi ile atıkların geri kazanım oranını 2035'te yüzde 60'a taşıyacağız”

ABD Başkanı Joe Biden’ın 26 Mart’ta 40 dünya liderine gönderdiği davet üzerine ABD’nin ev sahipliğinde sanal ortamda yapılan İklim Zirvesi bugün başladı. Zirveye canlı bağlantıyla katılıp dünya liderlerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: İklim değişikliği tüm insanlığı etkiliyor. İklim değişikliğinin zararlarını azaltmak için yoğun çaba harcıyoruz. Ulusal İklim Değişikliği Strateji ve Eylem Planı'nı 2030 ve 2050 hedefleri doğrultusunda güncelliyoruz. Katkı beyanımıza göre 2012-2030 yılları arasında 1 milyar 920 milyon ton sera gazı emisyonu engellenecektir. Türkiye bugün yenilenebilir enerjide bölgesinde lider ülke konumundadır. Hidroelektrik santrali kurulu gücünde Avrupa'da 2'nci, dünyada 9.'ncu sıradayız. Millet bahçeleri projemizle yeşil alanlarımızı hızla arttırıyoruz. Sıfır Atık Projesi ile atıkların geri kazanım oranını 2035'te yüzde 60'a taşıyacağız. Açık denizlerde koruma alanları ilan edilme meselesini de gündemimize almak gerektiğine inanıyorum. Kovid-19 salgını sonrası yeşil dönüşüm konusunda da gerekli adımları atıyoruz. Yeşil dönüşüm başta olmak üzere diğer alanlarda küresel düzeyde stratejik iş birliğinin oluşturulması büyük önem arz ediyor. Bu konuda Başkan Biden'ın çabalarını takdirle karşılıyoruz. İklim değişikliğinde ülkeler maalesef eşit konuma sahip değildir. Benzer ekonomik seviyedeki ülkelerle eşit şartlarda olmak kaydıyla küresel iklim eylemine katkı sunmaya devam edeceğiz. 2030'a giden süreçte adil bir çerçeve sağlanması zaruridir. 

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kanal İstanbul sadece Türkiye'nin değil, belki de dünyanın en çevreci projesi olarak hayata geçirilecektir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından itibaren "rüyası" olduğunu belirttiği ve Başbakan iken 27 Nisan 2011'de "çılgın proje" olarak kamuoyuna duyurduğu, İstanbul'u içinden 2 deniz geçen bir şehre dönüştürecek Kanal İstanbul, ilk köprünün temelinin atılmasıyla fiilen hayata geçirilmeye başlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul üzerinde yapılacak olan Sazlıdere Köprüsü'nün temel atma töreninde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: Tüm hemşehrilerime en kalbi duygularla sevgilerimi saygılarımız sunuyorum. Türkiye'nin kalkınma tarihinde yeni bir sayfa açıyoruz. Bugün ülkemizin gelişmesi için atılan adımlara bir yenisini daha ekliyoruz. Rahmetli Menderes, Rahmetli Özal, Rahmetli Erbakan, Demirel gibi sembol isimlerin ruhlarını bir kez daha şad ediyoruz. Kanal İstanbul projesinin ilk köprüsünün temelini atıyoruz. Bundan 11 yıl önce milletimizle paylaşmıştık. Türkiye'nin bu süreçte yaşadığı iç ve dış badireler sebebiyle projenin ilerlemesi biraz gecikti. İşte bugün tüm hazırlıkları tamamlayıp proje kapsamında ilk temeli atmak için bir aradayız. Sazlıdere Barajı'ndayız. Kanal İstanbul'a acaba bu proje neden gerekliydi? Gecikmeli de olsa bugün bu temeli nasıl atıyoruz. İstanbul Boğazı en kalabalık gemi trafiklerinden birine sahiptir. 1930'larda yılda ortalama 3 bin gemi geçiyordu. Günümüzde bu rakam 45 bine ulaştı. Sadece şehir içi yolculuklar için 54 iskelede 500 bin kişilik insan trafiği söz konusudur. SÜRÜKLENEN SAVAŞ GEMİSİNİ UNUTMADIK Boğazda hem kuzey, güney, doğu, batı istikametinde her sınıftan ve kapasiteden yoğun gemi trafiği yaşanıyor. Petrolden organik ürüne kadar çok farklı türden yük taşıyan gemilerin kaza yapmaları durumunda denizdeki doğal hayat da çok büyük tehlikeye giriyor. Karaya çarpmaları halinde kültürel miras zarar görüyor, yıkım ve yangınlarla karşılaşabiliyoruz. Yaşı ilerlemiş olan İstanbulluların boğazda haftalarca yanan petrol gemilerinin görüntüleri mutlaka vardır. Z kuşağı gençlere sesleniyorum. Bütün bu olanlar bitenler 19-20 yıldır bu ülkede iktidarda olan bizler neleri gerçekleştirdik, hangi adımları attık, bilmeniz gerekiyor. Geçtiğimiz yılın ilk aylarında Kabataş'ta sürüklenen Rus savaş gemisinin endişesini unutmadık. PEK ÇOK FAYDAYI AYNI ANDA SAĞLAYACAK BİR PROJEDİR Büyük gemilerin geçişi için boğazın kapatılmak zorunda kalınması ciddi zaman kayıplarına yol açıyor. Bu tür gemiler için beklemede geçen her saat büyük maliyet demektir. Yapılan projeksiyonlar 2050 yılında boğazdan geçecek gemi sayısının 78 bini bulabileceğini gösteriyor. İstanbul Boğazı'nın güvenli geçiş kapasitesi 25 bindir. İstanbul Boğazı kirlilikten dolayı alarm zilleri vermeye başlayalı çok oldu. Müsilajla ilgili bakın Marmara ne durumda. Felaket dimi. Boğazı gemi geçişlerine kapatamayacağımıza göre yeni kanal inşasını gündeme getirdik. İstanbul'un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz. Kanal İstanbul projesiyle amacımız her şeyden önce İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Güvenlik altına almak için de bu projeye ihtiyaç vardır. Gemi trafiğinin hafifletilmesi, seyir zorluğundan kaynaklanan sıkıntıların ortadan kaldırılması da projenin amaçları arasında yer alıyor. Proje kapsamında yer alan 500 bin kişi kapasiteli yerleşim alanları, depreme hazırlık için gereken alternatif yer alanları oluşturulmasındaki eksikliğimizi de kapatacaktır. Pek çok faydayı aynı anda sağlayacak bir projedir. KİME SORULMASI GEREKİYORSA ONA SORULMUŞTUR 27 Nisan 2011 tarihinden itibaren proje en ince detayına kadar çalışıldı. Güzergah, sondaj, ön proje, etüt proje, ÇED süreci yürütüldü. Birileri kendi yetki alanlarında olmayan hususlarla ilgili bize sorulmadı diye sızlanıyorsa projenin her aşaması hukuka ve bilime göre yürütüldü, tamamlandı. Bize sorulmadı diyenlere sesleniyorum. Unutmayın, kime sorulması gerekiyorsa onlara sorulmuş ve yola böyle çıkılmıştır. Ya siz zaten bu ülkede bugüne kadar dikili ağacınız yok. Bu ülkede sizler Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Kanal İstanbul için nasıl çıldırıyorsanız orada da öyle çıldırdınız. Marmaray'ı yaptık, yine önümüzü kesmeye çalıştınız. Çılgınlar gibi ama yaptık. Avrasya Tüneli'ni yaptık, Osmangazi'yi yaptık. İstanbul, İzmir yolunu yaptık. Önünü kesmek istediniz. Sizleri dinlemiş olsaydınız bunların hiçbiri yapılamayacaktı. Birinci köprü, FSM'de de aynı şeyleri yaptınız. Dinlemedik ve dedik ki, kervan yürür ve kervan yürüdü. Bu hususlarda en küçük bir eksiklik, yanlışlık olsaydı şimdiye kadar çoktan ortaya çıkardı. BAY KEMAL BİZ NEYİ NEREDE KİMİNLE YAPACAĞIMIZI ÇOK İYİ BİLİRİZ Mevcut güzergah 5 ayrı alternatif arasından en makul arasından seçildi. Sadece proje çalışmalarında 11 üniversiteden 204 uzman görev yaptı. 304 ayrı yerde 17 bin metrenin üzerinde sondaj, 248 adet jeofizik etüt gerçekleşti. Modellemede 35 ayrı ülkeden 3500 kişi görev aldı Bay Kemal. Biz neyi nerede kiminle yapacağımızı çok iyi biliriz. Bak bu çeşme açılış töreni değil, musluk takma töreni de değil. Dünyada örnek kanallardan birinin temelini atıyoruz. Kanaldan geçecek gemi boyutları ve trafik kapasitesi boğazdakinin yüzde 99'unu karşılayacak şekilde tespit edildi. Buna göre kanalın uzunluğu 45 kilometre. Genişliği minimum 275 metre, derinliği 21 metre olarak belirlendi. Bir başka ifade ile 275 metre uzunluğa kadar petrol tankerleri ve 350 metrelik konteyner gemileri bu kanaldan geçebilecek. Bunları İstanbul'dan kazasız belasız geçirmek kolay iş değil. Her an her türlü riski taşıyorlar. Yapılan etütler Kanal İstanbul'daki gemi trafiğinin 13 kat daha güvenli gerçekleşeceğini gösterdi. Toplamda 6 köprü inşaa edilecek. Mevcut karayolları için kanalın üzerinden köprüyle geçiş öngörülüyor. Demiryolu, temiz su, atık su gibi 25 altyapı projesinin tamamı da kanal kazılmadan tamamlanacak şekilde hazırlandı. Karadeniz çıkışının hemen sağında konteyner alanı ve lojistik merkezi olacak. Tam Karadeniz'e çıkıyoruz ve lojistik merkezi, muhteşem bir liman. Karadeniz çıkışının solundaki alan yenilebilir enerji alanı İstanbul'a değer katacak. İki tarafına planlanan 500 bin nüfuslu yerleşim alanı da İstanbul'daki baskıyı ortadan kaldıracağını inanıyoruz. Belki de dünyanın en çevreci projesi olarak hayata geçirilecektir. Proje alanının yüzde 52'si bu yönde kullanılacaktır. CHP ATILAN HER ADIMIN ÖNÜNÜ KESMİŞTİR Çevre Şehircilik Bakanlığı dediğimiz zaman bir duracaksınız. ÇED raporlarını rahatlıkla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verir, verebilir. Tüm bu süreçte görev alan sorumluluk üstlenen katkı sağlayan bakanlarımıza, firmamıza, belediyelerimize, uzmanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Nihayet kanalın ilk köprüsünün temelini atma aşamasına geldik. Hem kanal üzerindeki diğer köprüleri, altyapı deplase çalışmalarını, kanal kazısını başlatacağız. Kanal İstanbul'u yaklaşık 15 milyar dolarlık maliyetle 6 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Gemilerden sağlanacak gelir, liman ve diğer unsurlardan elde edilecek kazançla Kanal İstanbul kendi kendini finanse edecektir. Devletin kasasından kesesinden 5 kuruş çıkmadan dünya çapında bir esere daha kavuşulacaktır. Mevcut sürecini nasıl adım adım takip ettiysek bundan sonra da hassasiyetle takibini sürdüreceğiz. Kanal İstanbul ülkemizin en önemli değerlerinden biri olarak tarihteki yerini alacaktır. Rabbime bizlere bu günleri gösterdiği için hamd ediyorum. Aziz milletim cumhuriyetin kuruluş döneminde başlatılan kalkınma hamleleri kısa sürede varlığını sürdüren zihniyet tarafından engellenmeye çalışılmıştır. Başlatılan projelerin önü bu zihniyet tarafından nasıl kesildiğini billyoruz. Kim bu, evet CHP. Atılan her adımın önünü kesmiştir. CHP nasıl ön keseriz diye çalışmalar içindedir. GENÇ NÜFUS BİLMİYOR Uçak yapan Nuri Demirağ'dan lokomotif geliştiren nice isimlere hazin hikayeleri milletimiz biliyor. Genç nüfus bunu bilmiyor. 19 yıl önce yaptıklarımızı da bilmiyor. Enerjide, sağlıkta, ulaşımda yaptıklarımızı bilmiyor. Yapılan bölünmüş yollar maalesef genç kuşak tarafından bilinmiyor. 6 bin kilometreden alınan yollar 27 bin kilometreye geldi ama genç kuşak bunları bilmiyor. İşte CHP'nin o engelleme politikalarının başlangıcı orası. Yeniden demiryolu inşasına başlayana kadar Türkiye bu kısırlığı yaşamaya devam etti. Nuri Demirağ'ın uçaklarına izin vermeyecek fabrikanın kapısına kilit vurulmasına neden oldular. Rahmetli Menderes Vatan Caddesi'nin de bulunduğu bulvarları açarken "Buraya uçak mı indireceksiniz" diye karşı çıktılar. Aşık Veysel gibi biz dağları deldik. GAP gündeme geldiğinde milletin hakkını yiyecekler diye ortalığı ayağa kaldırdılar. Keban Barajı'nda üretilecek enerjiyi toprağa mı vereceksiniz diye eleştirdiler. İstanbul Boğazı üzerinde inşa edilen birinci köprüye buradan mutlu azınlık geçecek diye karşı çıktılar. Bittiğinde ilk kendileri geçtiler. Rahmetli Özal'ın köprü projesine hep karşı çıktılar. YSS kulesi için artık iki beton kuleden ibaret diyenler de bunlardır. Sabiha Gökçen genişletilirken CHP'nin başındaki zat uçağın inmediği yere havalimanı yapıyorlar demişti. Sabiha Gökçen en etkili havalimanlarından biri haline geldi. Yeni havalimanımıza da çalmadık kara kalmamıştı. Dünyanın ilk 3 havalimanından biri oldu. Ey CHP sizin gidecek yeriniz yok. Hatırlarsanız bu projeyi üstlenen firmalara atmadık iftira, etmedik laf bırakmadılar. İstanbul Havalimanı küresel marka haline gelmiştir. BUNLAR DEVLET TERBİYESİ DE GÖRMEDİLER Denizlerin altından farklı yerlere geçebiliyoruz. Millete hizmet eden ne kadar abide eser varsa bu çapsız zihniyetin karşı çıkmasına rağmen ülkemize kazandırıldı. Basiretsiz bu zihniyete rağmen projeleri yaptık. Şimdi de Kanal İstanbul'a karşı çıkıyorlar. Devlet adabını bile hiçe sayarak akıllarına ne gelirse söylüyorlar. Yatırımcıları tehdit ediyorlar. Biz geliyoruz, geldiğimizde bilesiniz ki ödeme yapmayacağız. Bankaları tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir ya. Devletlerde devamlılık esastır. Bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Siz nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya. Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları öğren. Bunlar tam manasıyla çaylak. Ödeme yapmazmış, bankalara ödeme yapmazmış. Milletimiz CHP kafasına kalsa, ülke ne baraj, köprü ve fabrikalara kavuşamayacağını bildiği için söylenenleri ciddiye almıyor. İNSAN ÖLÜR KALIR ESERİ, EŞEK ÖLÜR KALIR SEMERİ Eskilerin dediği gibi hep söylüyorum. İnsan ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri. Varsın birileri semer peşinde koşsun. Ülkemize ve milletimize eser kazandırma mücadelesini sürdüreceğiz. Yatırım yaparak, üreterek, istihdamı artırarak potansiyelimizi son sürat harekete geçirerek büyük ve güçlü Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. 19 yılda sağlıktan güvenliğe, ulaşımdan enerjiye her alanda neler kazandırdığımızın en yakın şahidi milletimizin kendisidir. Ayiesine iştir kişinin lafına bakılmaz. Bizim referansımız 84 milyon vatandaşımızın her birinin hayat kalitesini yükselten, geleceğini aydınlatan başarılara imza atmamızdır. Kanal İstanbul bu atılım zincirinin yeni bir halkasıdır.  Fatih, İstanbul'u fethederken gemileri karadan yürüterek dünyayı kendine hayran bırakmıştır. Çanakkale 18 Mart Köprüsü yapılıyor mu yapılıyor. Altın boynuz gibi Çanakkale'yi süsleyecek. Şimdi Marmara ve Karadeniz'i yeni bir boğazla Kanal İstanbul'la birbirine bağlayarak dünyayı kendimize hayran bırakacağız. Kanal İstanbul köprüsünün milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Mimar, mühendis, işçi hepsini tebrik ediyorum. Rabbim kazadan beladan uzak tutsun inşallah. 6 yıl içerisinde burayı tamamlamayı bize nasip etsin istiyorum. HAZIRLIK SÜRECİ Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'ın projeyi duyurmasının ardından 2011-2013'te çeşitli üniversitelerle Kanal İstanbul'un güzergah değerlendirmesi çalışmaları yapıldı. Kanal İstanbul için 5 farklı koridor belirlenirken, her koridor için ayrıntılı alt parametreler dikkate alındı. Koridorlar, arazi topografyası, yapılabilirlik, maliyet, gelişim planları ve su kaynaklarına etkileri açısından incelendiğinde Küçükçekmece-Sazlıdere Barajı-Terkos doğusunu takip eden güzergah en uygun koridor olarak belirlendi. Küçükçekmece Gölü-Sazlıdere Barajı-Terkos doğusunu takip eden kanal koridorunun yaklaşık 6 bin 149 metrelik kısmı Küçükçekmece sınırları içerisinde, yaklaşık 3 bin 189 metrelik kısmı Avcılar sınırları içerisinde, yaklaşık 6 bin 61 metrelik kısmı Başakşehir sınırları içerisinde ve yaklaşık 27 bin 383 metrelik kısmı Arnavutköy sınırları içerisinde yer alıyor. Kanal İstanbul için belirlenen güzergah üzerinde sondaj çalışmalarıyla elde edilen jeolojik ve geoteknik veriler ışığında güzergah ön projesi oluşturulması aşaması 2013-2014'te yapıldı. Proje güzergahında mevcut ve planlanan projelere ilişkin kurumlarla görüşülerek koordinasyon sağlanırken, dünyadaki yapay su yolu deneyimleri de incelenerek etüt proje işlerinin yol haritası belirlendi. Güzergahın detaylı projesi için kanal aksında, yamaçlarda, deniz ve göl ortamında ilave sondaj lokasyonları kararlaştırılırken, jeofizik etütler eklendi. Etüt proje için ön çalışmaları da 2014-2017'de yapıldı. Kanal İstanbul'un ayrıntılı saha, laboratuvar çalışmaları ve ÇED süreci 2017-2019'da gerçekleştirildi. Çalışmalardan elde edilen veriler ışığında kanal tasarımı tamamlanırken, jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik etütler ve nümerik modeller sonucu hazırlanan raporlar da ÇED raporuna zemin hazırladı. Bu süreçte tüm görüşler ve eleştiriler değerlendirilirken, İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı sonrası toplantıya katılan 56 kurum ve kuruluşun görüşleri doğrultusunda çalışmalar olgunlaştırıldı. 1595 sayfalık, ekleriyle 16 bin sayfa olan ÇED raporu, hazırlanan 18 aylık program dahilinde tamamlandı. Kanal İstanbul projesinde çeşitli üniversiteler ve kurumlardan 204 akademisyen ve uzmanla çalışıldı. Kanal İstanbul'un ÇED çalışmaları kapsamında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen halkın katılım toplantısı 27 Mart 2018'de Arnavutköy'de yapıldı. Toplantıda, kanalın geçeceği ilçelerdeki vatandaşlar, proje hakkında bilgilendirilirken, vatandaşların soruları yanıtlandı, görüşleri ve önerileri not alındı. KANAL İSTANBUL'UN MALİYETİ Kanal İstanbul için gerekli tesis ve yapılara ek proje bileşeni olarak 1 yat limanı, konteyner limanları, rekreasyon alanı ve lojistik merkezi yapılması planlanıyor. Kanal İstanbul'un işletme aşamasında fonksiyonlarını sağlıklı olarak yerine getirebilmesi için de Karadeniz ve Marmara Denizi giriş bölgesinde dalgakıranlar, acil bağlama alanları ve demirleme alanları, römorkör bağlanma alanları, deniz fenerleri, bakım istasyonları ve işletme binaları, gemi trafik sistemi ve seyir yardımcıları oluşturulması hedefleniyor. İnşaat maliyeti 75 milyar lira olarak öngörülen Kanal İstanbul'un, kamu-özel iş birliği kapsamında yapılması planlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan projeyi açıkladığı toplantıda, projenin tamamıyla milli kaynaklardan karşılanacağını da belirtmişti. ÜZERİNE 6 KÖPRÜ YAPILACAK İhale sürecinin ardından kanal inşaatı öncesi hazırlık çalışmalarının 1,5 yıl, kanal inşaatının 5,5 yıl sürmesi, projenin tamamlanma süresinin 7 yıl olması öngörülüyor. İstanbul'u içinden 2 deniz geçen bir şehre dönüştürecek Kanal İstanbul'un üzerine 6 köprü yapılacak. Kanal İstanbul'un her iki tarafında 250 biner konutluk devasa şehirler kurulması planlanıyor.

2 yıl önce

ABD ve Almanya Kuzey Akım 2 boru hattı projesinde anlaştı

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ABD ziyaretinin ardından gelen anlaşma ile ABD ve Almanya, Rusya'nın Kuzey Akım 2 boru hattını siyasi bir koz olarak kullanma girişimine karşı koyma taahhüdünde bulundu. ABD ve Almanya tarafından yapılan ortak açıklamada, "ABD ve Almanya, yaptırımlar ve diğer araçlarla maliyetler yükleyerek Rusya'yı saldırganlığı ve kötü niyetli faaliyetlerinden sorumlu tutma kararlılığında birleşiyor." ifadesi kullanıldı. Rusya'nın enerjiyi bir silah olarak kullanması veya Ukrayna'ya yönelik daha fazla eylemde bulunmaya teşebbüs etmesi halinde Almanya'nın ulusal düzeyde harekete geçeceği belirtilen açıklamada, Rusya'nın enerji sektöründe Avrupa'ya ihracat kapasitesini sınırlamak için yaptırımların uygulanması da dahil Avrupa düzeyinde etkili önlemler için baskı yapılacağı kaydedildi. Açıklamada, söz konusu taahhüdün, Rusya'nın enerjiyi bir silah olarak kullanarak agresif siyasi amaçlara ulaşmak için Kuzey Akım 2 dahil hiçbir boru hattını kötüye kullanmamasını sağlamak için hazırlandığı aktarıldı. Ukrayna ile Orta ve Doğu Avrupa'nın enerji güvenliğinin desteklendiğine işaret edilen açıklamada, ABD ve Almanya'nın Ukrayna'nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi için 1 milyar dolarlık bir fonu destekleme taahhüdünde bulunduğu ve ilk olarak Almanya'nın 175 milyon dolarlık hibe sağlayacağı belirtildi. Açıklamada, Almanya'nın özellikle yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanında Ukrayna ile ikili enerji projelerini desteklemeye devam edeceğinin altı çizildi. ABD ve Almanya'nın Üç Deniz İnisiyatifi ile Orta ve Doğu Avrupa'da altyapı bağlantılarıyla enerji güvenliğini güçlendirme çabalarını desteklediği belirtilen açıklamada, Almanya'nın inisiyatif ile olan ilişkisini genişletmeyi taahhüt ettiği ve 2027'ye kadar girişim için 1,7 milyar dolarlık Avrupa Birliği (AB) fonuna katkıda bulunmaya yardımcı olacağı belirtildi. Kuzey Akım 2 projesi nedir? Toplam maliyeti 10 milyar euro civarında olması beklenen Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküplük Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya sevk edilmesi planlanıyor. ABD, Ukrayna, Polonya ile Baltık ülkelerinin inşasına karşı çıktığı projenin ortakları arasında proje sahibi Gazprom'un yanı sıra Shell, OMV, Engie, Uniper ve Wintershall gibi şirketler yer alıyor. Projeye karşı çıkan ülkeler, Kuzey Akım 2'nin Avrupa ülkelerinin Rusya'ya bağımlılığını artırmaya çalıştığını öne sürüyor. 1 Nisan'da yapılan açıklamada, Rus enerji şirketi Gazprom'un, Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Projesi'nin yüzde 95'ine denk gelen 2 bin 339 kilometrelik boru döşeme işini tamamladığı bildirilmişti. ABD yönetimi, mayıs ayında Kuzey Akım 2 boru hattı projesini inşa eden Alman "Nord Stream 2 AG" şirketi ve şirketin CEO'su Mathias Warnig'in projeye yönelik uygulanan yaptırımlardan muaf tutulduğunu açıklamıştı.

2 yıl önce

Ay Yıldızlı Karargah! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Amacımız 100. yılda bu projeyi tamamlamak

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere kahramanlarımızın her birini şükranla yad ediyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. İnşallah bundan sonra da 30 Ağustos ruhunu nesilden nesile aktararak istikbalimize sahip çıkmaktaki kararlılığımızı tüm dünyaya göstermeye devam edeceğiz. Bir kez daha milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyorum. Milli Savunma Bakanlığımız ve Genelkurmay Başkanlığımız 1930'lu yıllarda Kızılay semtindeki binalarda faaliyet gösteriyordu. Artık bize bir müşterek merkez gerekiyor. Bu müşterek merkezden hem yatırım, hem harcamalar, hem her yönüyle özellikle de savunma noktasında bize öyle bir merkez gerekiyor ki, bu merkezle beraber biz daha bulunduğumuz yerden dünyaya farklı bir sinyal verelim. Siber savunmanın konuşulduğu böyle bir dönemde bize şu anda temelini atacağımız, ay yıldız projesi yakışır dedik ve inşallah bugün de bu temeli atıyoruz. Amacımız cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 29 Ekim 2023 tarihinde bu projeyi açmaktır. Savunma noktasında da merkezi bir savunma sistemini bulunduracağız. 12,6 milyon metrekarelik bir arazi üzerinde konumlandırılan proje, 15 bin kişiye hizmet verebilecektir. Artık Kızılay'ın içinde, dağınık, sağda solan falan bir Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri olmayacak. Düşmana korku, dosta güven veren bir yapıyı burada yapacağız.  Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarına karşılık verecek bu projenin milletimize ve ordumuza hayırlı olmasını diliyorum. Bu projenin aynı zamanda başkentimize de ayrı bir değer katacağını düşünüyorum. Özellikle mimarlarımızı kutluyorum, mühendislerimi şimdiden kutluyorum. Müteahhit firmaya güveniyorum. Malazgirt'te her yıl iştirak ettiğimiz törenlerde yaşadığımız atmosfer bu zaferin nasıl zorluklarla kazanıldığını tekrar tekrar hatırlatıyor. Milletimiz kadim çağlardan beri Anadolu'da mevcudiyet göstermiştir. Kimi takvimlerde ağustos ayı Alparslan ayı olarak geçmektedir. Bu büyük zaferden birkaç yıl sonra Anadolu Selçuklu Devleti önce İznik sonra Konya başkentli olarak kuruldu. Özellikle Haçlı seferlerinde çok büyük mücadeleler vermiş ve misyonunu Osmanlı'ya devrederek tarih sahnesinden çekilmiştir. Burada çınarları unutmayalım. Tabi ki çamları da unutmayacağız. Sonbaharda yaprakları dökülüyor ama bunları biz takviyelerle çok daha farklı hale getirebiliriz. Osmanlı geride silinmez izler bırakarak tarihteki yerini cumhuriyetimize devretmiştir. İstanbul'un fethine de ayrı bir parantez açmak gerekiyor. İstanbul'un fethi batı tarihinde çağ açıp çağ kapatacak kadar derin etkiler yapmıştır. İstanbul'un ve Anadolu'nun vatanımız olduğunu kabul edemeyenler hala bunu dışa vurmaktadırlar. Osmanlı'nın son döneminde kazanılan Çanakkale Zaferi, kınalı yavrular Çanakkale Zaferimizin manileridir. O kınalılar bize bu vatanı bıraktılar. Arkasına dönemin en büyük güçlerinin desteğini alan Yunan ordularına karşı kahraman ordumuzun kazandığı zaferi de Malazgirt'in yeni bir tezahürü olarak görüyoruz. Çanakkale Zaferimiz ve İstiklal Harbimiz adeta bize vatanımızı yeniden kazandırmıştır. Anadolu'daki 3. devletimiz olan cumhuriyetimiz döneminde de önemli dönüm noktaları yaşadık. Çorlu'da iştirak ettiğimiz taarruzi İHA'mızın teslim töreninde de izah ettim. Gazi Mustafa Kemal'in geniş vizyonuyla başlatılan çok sayıda projenin önüne kifayetsiz zihniyetlerle kesilmiştir. Askerimiz vardı, yüreğimiz vardı ama tabiri caizse yeterli silahımız yoktu, gerektiği kadar cephanemiz yoktu. Kıbrıs Barış Harekatı bu gerçeği görmemiz açısından da hayırlı olmuştur. Ülkemizin ne kadar ağır kayıplara uğradığını en iyi buradaki heyet biliyor. Kıytırık bir terör örgütü karşısında eli kolu bağlı hale düşmesine neden olanlar tarih önünde hesap verecektir. Telsizimiz yoktu, ABD telsizlerimize el koydu. Askerimiz telsizimiz olmadığı için susturma tekniğiyle savaştı. Şimdi İHA'mız var SİHA'mız var, TİHA'mız da var. Savunma sanayinde artık ihraca başladık. Artık 'Ne alırsın?' diyeceğiz. Her şeyi kendimiz üretir hale geldik.  "ÇARŞAMBA GÜNÜ MUHTEŞEM BİR YARGI BİNASINI AÇIYORUZ" Maruz kaldığımız asimetrik tehdidin en alçak tezahürü olan FETÖ'nün başlattığı darbe girişimlerine verilen gizli-açık desteklerdir. Ben FETÖ'ye de sesleniyorum: Çarşamba günü inşallah muhteşem bir yargı binasını da açıyoruz. Artık merdiven altı çalışan yargı mensupları olmayacak. 15 Temmuz şanlı direnişiyle bu toprakların ancak aynı şekilde elde edebileceğini cümle aleme tekrar ilan ettik. 15 Temmuz öncesindeki ve sonrasındaki tüm terör saldırılarıyla son istiklal harbimizin sembolüdür. Üstesinden geldiğimiz her badire, ülkemize kazandırdığımız her eser büyük ve güçlü Türkiye'ye giden yolun yapı taşları olmuştur. Yapmamız gereken istikrar ve güven ikliminin sürmesini sağlamaktır. Bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Dünyanın her yerinde, özellikle de bölgemizde nerede bir acı varsa, gerisinde parçalanmış bir millet, düşman edilmiş bir toplum, bütünlüğünü kaybetmiş bir yapı vardır. Bizi böyle bir duruma düşüremediler ve bundan sonra da düşüremeyecekler.  Dört bir yanını okullarla, yollarla, tünellerle, barajlarla donattığımız Türkiye'yi bu tür abide eserlerle taçlandırıyoruz. İnşallah nice zaferleri bu eserden yönetmeyi, bu eserle beraber yön vermeyi Allah'tan niyaz ediyorum. Sizlere de sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla...

2 yıl önce

KAAN projesi kapsamında, artık özel güvenlikler kolluk kuvvetlerine destek olacak

İçişleri Bakanlığı’dan yapılan açıklamaya göre; kolluk kuvvetlerinin özel güvenliğin görev yaptığı yerlerdeki olaylara daha hızlı ve etkin müdahale etmesi amacıyla başlatılan Kaan Projesi’nde önemli bir aşamaya geldi. Proje kapsamında, 96 bin 264 özel güvenlik ve genel kolluk görevlisine eğitim verilirken, uygulamayla, güvenlik görevlilerinin olayları anında Polis ekiplerine bildirmesi sağlanıyor. Proje, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere ülke genelinde konut sitelerinde devreye alındı. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığınca başlatılan Genel Kolluk - Özel Güvenlik İşbirliği ve Entegrasyonu (KAAN) projesi kapsamında 80 bin 150 özel görevlisi ile 16 bin 114 genel kolluk personeline eğitim verildi. Proje ile özel güvenlik görevlilerinin görev yaptıkları kamu hastaneleri, eğitim kurumları, havalimanları, alışveriş merkezleri, park ve bahçeler ile toplu taşıma alanları başta olmak üzere tüm alanlarda etkin, verimli, sürdürülebilir, ölçülebilir ve denetlenebilir güvenlik hizmeti sunularak, hizmet kalitesinin artırılması amaçlanıyor. Proje kapsamında ülke genelindeki sitelerde görev yapan özel güvenlik görevlileri ve apartman yöneticilerine de eğitim veriliyor. 322 Bin Özel Güvenlik Görevlisine Eğitim Verilmesi Planlanıyor Proje kapsamında yıl sonuna dek toplam 90 bin noktada görev yapan 322 bin güvenlik görevlisine eğitim verilmesi hedefleniyor. KAAN projesi ile özel güvenlik görevlileri ve genel kolluk görevlilerine; Özel Güvenlik Hukuku, Yönetici-Güvenlik Sorumlusunun Sorumlulukları, Genel Kolluk-Özel Güvenlik İlişkileri ve AFAD Acil Müdahale konularında eğitim veriliyor.  İstanbul’daki 6 Bin 600 Konut Site Güvenliğine Eğitim Verildi KAAN projesi kapsamında başta İstanbul olmak üzere ülke genelindeki konut siteleri ve benzeri yerlerde bulunan özel güvenlik görevlilerine ve apartman yöneticilerine de eğitimler veriliyor.Bu kapsamda İstanbul Esenyurt’ta sitelerin güvenliğine yönelik olarak Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı Polis Başmüfettişleri ve AFAD eğitmenleri tarafından başta Esenyurt İlçesi olmak üzere İstanbul’daki 1.774 sitede görevli 9 bin 560 özel güvenlik görevlisinden 6 bin 600’üne, 3.704 genel kolluk personeli ile 861 site ve apartman yöneticisine eğitim verildi. Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Adana’daki sitelerde görevli 3.117 site güvenlik görevlisi ile 780 genel kolluk görevlisi de KAAN projesi kapsamına alındı. Proje kapsamında, 4 bin 138 site özel güvenliği, 1.454 genel kolluk görevlisi, 1.712 site ve apartman yöneticisine yönelik eğitimler de 30 Eylül tarihine dek sürecek. Genel Kolluk - Özel Güvenlik İş Birliğiyle Suç İşlenmeden ‘Dur’ Deniyor Proje kapsamında hayata geçirilen KAAN mobil uygulaması ile özel güvenlik görevlilerinin alanlarındaki olayları Polis ekiplerine hızlı bildirmesi sağlanıyor. Bu sayede uyuşturucu, kadına şiddet, hırsızlık gibi asayiş olaylarına genel kolluğun zamanında ve olaylar olmadan müdahalesine olanak sağlıyor. 

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 14 15