29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

Sığınmacılarla Arap turistleri karıştırdılar! ‘Türkçü’ görünümlü hesaplardan Türkiye’ye ihanet…

Son günlerde hız kazanan ırkçı provokasyonda Türkiye’ye gelen turistler de hedef haline getirildi. Türkiye’nin turistik ve dini mekanlarında çekilen ve Müslüman turistleri gösteren videolarda ‘Türkiye işgal edildi’ algısı oturtmaya çalışıldı. FETÖCÜ HESAPLAR DEVREDE Türkiye’de yabancı düşmanlığını körükleyerek bir iç savaş çıkarma çabasında olan FETÖ’cü hesaplar bozkurt ve Atatürk görselleri kullandıkları Türkçü görünümlü hesapları ile milliyetçi Türk gençlerinin beynini yıkamaya çalışıyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’dan aldıkları dersler ile algı yönetimi ve manipülasyonda uzmanlaşan firari Fetöcüler, 15 Temmuz öncesi de aynı taktiği uygulamış; Atatürkçü görünümlü hesaplar vasıtasıyla AK Parti hükümetini devirmek için sosyal medyada algı yönetimi yapmıştı. TÜRKİYE’DE TURİST İSTEMİYORLAR FETÖ’cü hesapların algı yönetiminde kullandıkları videolarda Türkiye’deki turistik mekanları ziyaret eden turistlerin videoları yayınlandı. Ortadoğu ülkelerinden Türkiye’ye turizm amaçlı gelen ve milyarlarca dolar gelir bırakan turistleri hedef haline getiriyorlar. İSTANBUL’A GELEN HER 4 TURİSTTEN BİRİ ARAP Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) geçtiğimiz hafta yayımladığı araştırmaya göre, Ortadoğu bölgesinden Türkiye’ye gelen turist sayısı 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 44 artarak 3.6 milyona çıkarken, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 45 artışla 703.000’e ulaştı. İstanbul’a gelen ziyaretçiler içinde Arap ülkelerinden gelen ziyaretçilerin payı artışını sürdürürken, kenti ziyaret eden her 4 turistten biri Arap oldu. REKOR KIRDILAR İstanbul’da 2010’da toplam ziyaretçiler içinde yüzde 10 olan Arap turistlerin payı 2017’de tüm zamanların rekoru ile yüzde 24.3’e yükseldi. Geçen yıl kente gelen 10 milyon 840.000 turistten Arap olanların sayısı 2 milyon 630.000 ulaştı. Arap turistlerin toplam turistler içindeki payı yüzde 24.3 oldu. Yılın ilk 4 ayında İstanbul’a gelen turist sayısı 4 milyon 200.000’e ulaşırken, bu turistlerin 967.000’ini Arap oldu.

1 yıl önce

Amerika'da sığınmacı olan İnci Sözlük'ün sahibi Serkan İnci, Türkiye'deki mültecilere karşı provokasyona başladı!

Amerika Birleşik Devletleri'nde sığınmacı olarak yaşayan Uludağ ve İnci Sözlük'ün kurucusu Serkan İnci, Twitter üzerinden Türkiye'deki mülteciler konusunda provokasyon yapıyor. ABD'de sığınmacı olarak hayatını sürdüren İnci, oradan Türkiye'deki sığınmacıları kovmaya çalışıyor. Klavyesiyle milleti tahrik etmeye çalışan İnci'nin Twitter'daki paylaşımı, "Yakında Araplar, biz zaten buradaydık, Halep’te Antep’te Anadolu’daydık. Siz Türkler sonradan Moğolistan’dan geldiniz, Alın bakanınız da bunu söyledi diye politika geliştirip kendi memleketimizde bizi istemeyecekler. Görürsünüz, not alın." oldu.

1 yıl önce

Göç İdaresi Başkanlığı Uyum ve İletişim Genel Müdürü Gökçe Ok: Yalanlara inanmayın, sığınmacıların hepsi kayıtlı

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin resmi rakamlarına göre dünyada 100 milyona yakın insan savaş, zulüm ve çatışma nedeniyle ülkesini terk ederek sığınmacı olarak yaşamını sürdürmek zorunda kaldı. Coğrafi konumu, uluslararası hukuka ve insani değerlere verdiği önem nedeniyle, mülteciler sorunu ile en fazla yüzleşen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Tüm dünyada Türkiye'nin mülteciler konusunda izlediği örnek politikadan övgü ile bahsedilirken Türkiye'deki bazı muhalefet çevrelerinin sorumsuz davranışları nedeniyle önemli bir sorun haline geldi. Sosyal medyadaki bilgi kirliliği ise bu sorunu bir mülteci düşmanlığına düşmanlığına dönüşmeye başladı. 12 yıldır dünyaya mülteciler konusunda insanlık dersi veren Türkiye'de sorun başka noktalara taşınılmaya çalışıldı. Sabah Gazetesi, bu konudaki bilgi kirliliğini Göç İdaresi Başkanlığı Uyum ve İletişim Genel Müdürü Gökçe Ok'a sordu. İşte açıklamalardan bazı başlıklar: 5.4 MİLYON YABANCI KAYIT ALTINDA Türkiye'de şu anda toplamda yasal statüde ikamet eden sığınmacı sayısı konusunda elimizde bir rakam var mı? Ülkemizde yaklaşık 5.4 milyon yabancı bulunmaktadır, hepsinin parmak izi gibi biyometrik verileri dahil bütün bilgi ve belgeleri GöçNet sistemimizde mevcuttur. Bunların 3.7'si geçici koruma kapsamındaki Suriyeli sığınmacılar, 320 bini uluslararası koruma arayanlar, 1.4'si de ikamet izniyle ülkemizde kalanlardır. Elimizde, 192 farklı uyruktan yabancının göçe dair ciddi bir büyük verisi bulunmaktadır ki dünyada bu kadar çok çeşitlilikte verisi olan ülke yoktur. 2022'DE 25 BİN KİŞİ SINIR DIŞI EDİLDİ Düzensiz göç konusunda son dönemde tartışma biraz daha alevlendi. Bu konuda elimizde bir rakam var mı? 2022 yılında yaklaşık 25 bin kişi sınır dışı edilmiştir. Bütün AB'nin sınır dışı oranı % 15'ler civarındayken bizde bu oran % 40 civarındadır. Düzensiz göçle mücadelemiz 'Düzensiz Göç Strateji Belgemiz' kapsamında kaynağında, sınırda ve içeride devam etmekte ve etkili sınır dışı politikası olarak kurgulanıp, yürütülüp, yönetilmekte ve takip edilmektedir. SINIRDIŞI EDİLENLER ARASINDA PAKİSTANLILAR İLK SIRADA Düzensiz göçmenlerin sınırdışı edilmeleri konusunda sorun yaşanıyor mu? Örneğin Pakistanlı bir düzensiz göçmenin sınırdışı edilmesi konusunda nasıl bir prosedür izleniyor? Pakistan ve Afganistan'ın siyasi durumu belli ancak buna rağmen sınır dışı etme, geri gönderme konusunda işleyen dinamik mekanizmalarımız var. Sayın Bakanımız sürekli mevkidaşlarını arar, daha geçen ay ilgili Genel Müdürümüz oradaydı. Anılan uyruklar sınır dışı ettiklerimiz içinde ilk iki sıradadır. Önceliğimiz düzensiz göçle kaynağında mücadele olmakla beraber bir şekilde ülkemize düzensiz gelen olmuşsa onu da sınır dışı etmekteyiz. Sınır dışı opertasyonlarımız en başarılı olduğumuz alandır. KENDİ SINIRLARIMIZA AİT OLMAYAN GÖRÜNTÜLER SERVİS EDİLİYOR Sosyal medyada toplumun sinir uçlarına dokunan videolarla karşılaşıyoruz. Bu dönemde videoların sıklaşması konusunda ne düşünüyorsunuz? Göç konusunda bir dezenformasyon kampanyası başladığını üzülerek görmekteyiz. Kendi sınırlarımıza ait olmayan görüntülerin dolaşıma sokulduğunu görmekteyiz. Bu konuda gerekli suç duyurularında bulunduk ve hukuki süreçleri sürekli işleteceğiz. Çünkü bu her şeyden önce göç politikalarını yürütmek ve yönetmekle yükümlü kurumlarımızın ve yüz binlerce devlet memurunun da emeğine ve hakkına saygısızlık. Ayrıca kamuoyunu doğru şekilde bilgilendirebilmek için çalışmalarımız da artarak devam edecektir. Bu konuda yanlış bilinenlerin doğrusunu kurumumuza sosyal medya hesaplarından her gün paylaşıyoruz. O BELGESEL HUZUR BOZMA AMAÇLI Türkiye'deki mültecilerle ilgili bir belgesel ortaya çıktı ve çok tartışıldı. Bu belgeseli izleme imkanınız oldu mu? Bu sorunuz vesilesiyle ifade etmek isterim ki, 'mülteci' kavramı bizim iç hukukumuz ve mevzuatımız gereği bir statüyü ifade eder. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi kadim coğrafyasından gelen göçmenlere mülteci statüsü vermemektedir. Sadece Avrupa ülkelerinden gelerek iltica talebinde bulunan mülteci sayımız tüm cumhuriyet tarihi boyunca 90 kişi civarındadır. Bahsettiğiniz belgeseli izledim, sayılar yanlış, argümanları temelsiz. Subliminal mesajlarına meşruiyet sağlamak için kullandıkları kurgu akla zarar, ziyan. Sosyal hayata, geleceğe, göçün daha iyi yönetilmesine katkısı olmaz ama amaç huzur bozmaksa o başka. ÇOĞU TÜRK 200 BİN SIĞINMACIYA VATANDAŞLIK VERİLDİ Sığınmacılara verilen vatandaşlık konusunda da bir bilgi kirliği var. Kaç sığınmacıya vatandaşlık verildi? Sayın Bakanımızın da ifade ettiği üzere, kriterleri yerine getiren 200.950 Suriyeli sığınmacıya bu ülkeye hayatın her alanında verebilecekleri katkı ve pozitif değer gözetilerek vatandaşlık verilmiştir. Bunların yaklaşık 87 bini çocuktur. Hemen bu vesileyle hatırlatmak isterim, 100 bin Ahıska Türkü, 17 bin Afganistan Türkü ve 7 bin Uygur Türkü soydaşımıza da vatandaşlık verdi Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğümüz ve vermeye de devam edecek. Sanki sadece sığınmacılara vatandaşlık veriliyor gibi bir algı var bu doğru değil ve yine hatırlatalım ki vatandaşlık alan sığınmacıların büyük bir çoğunluğu ecdadımızın o coğrafyaya iskan ettiği Bayır Bucak Türkmenleridir. 1 MİLYON KİŞİYE DAHA DÖNÜŞ İMKANI PLANLIYORUZ Bugüne kadar kaç Suriyeli ülkesine geri döndü? Bu sayı 500 bin bandına yaklaşmıştır. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere, şartlar hazırlandıkça 'onurlu ve gönüllü' bir şekilde 1 milyonu geçecek bir sayıda Suriyeli muhacirimizin güvenli bölgelere yerleşimini planlıyoruz. OY KULANMALARI SÖZKONUSU DEĞİL Sığınmacıların oy kullanacağı söyleniyor. Böyle bir durum söz konusu mu? Atom bombası patladığı zaman nasıl bir ses çıkarsa o yoğunlukta haykırdığımızı düşünün: Yabancılar siyasi bir hak olan oy kullanma hakkını kullanamazlar! Sığınmacılar oy kullanamaz, kullanmayacaklar! Böyle bir durum söz konusu değildir! Duyanlar duymayanlara da duyursun DEVLET TARAFINDAN MAAŞ İDDİASI GERÇEK DEĞİL Sığınmacılara maaş verildiği, sağlık hizmetinden yararlandıkları konusunda da iddialar var. Ne söylemek istersiniz? Yabancılara herhangi bir iş ilişkisi yoksa devlet tarafından maaş verilmesi söz konusu olamaz. Geçici korunanlara Avrupa Birliği tarafından fonlanan Kızılay Kart ile market alışverişlerinde kullanabildikleri cüzi bir miktar verilmektedir, burada da ulusal bütçeden, devlet hazinesinden, milli kaynaklarımızdan, vatandaşımızın cebinden asla hiçbir ödenek kullanılmamaktadır. Bunu iddia edenlerin asgari ücret üzerinden maaş verildiğini ve sığınmacı sayısının da 10 milyon olarak iddia ettiklerini hatırlatmak istiyorum. 1.BASAMAKLI SAĞLIK HİZMETİ VERİLİYOR Kaldı ki yine söylüyorum böyle bir maaş ödemesi yoktur. Sağlık hizmetlerinde de birinci basamak sağlık hizmetinden herkes yararlanabilmektedir, yabancılar da dahil. Bunun sebebi koruyucu sağlık tedbirini devletin alma zorunluluğudur. Bir salgın olsa bunun ekonomik ve sosyal maliyeti bugün aldığınız tedbire rahmet okutur. Ama diğer basamak sağlık hizmeti için yabancıların da sosyal güvencesi aranmaktadır. DÜZENSİZ GÖÇ ULUSLARARASI BİR SORUNDUR Suriye'deki göç sorunu ile mücadele ederken, Afganistan, Pakistan ve Bangladeş bölgesindeki istikrarsızlık beraberinde yeni göç dalgasını getirdi. Dünya bu mesele ile nasıl mücadele etmeli sizce? Düzensiz Göç çok sektörlü ve paydaşlı bir alandır ve uluslararası işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Şu anda hiç bir ülke sadece kendi politikalarıyla, gücüyle ve kapasitesiyle düzensiz göçle mücadele edemez. Bu nedenle biz de 'Düzensiz Göç Strateji Belgemiz' ekseninde göçe kaynak teşkil eden ülkelerle etkin işbirliği yaparak düzensiz göçü kaynağında durdurmayı, etkili sınır tedbirleri ile bir şekilde ülkesinden geleni sınırda durdurmayı, bunu da geçebilen olursa etkili yakalama ve sınır dışı ile kaynak ülkeye döndürmeyi amaçlayan stratejilerle hareket ediyoruz Ama coğrafyamızın durumu da ortadır. Türkiye büyüyor ve güçleniyor, göçün hedefi konumuna geldi, yerleşti. Bulunduğu koordinatlarda geçiş rotası. Gelmesinler, evet gelmesinler ama bu abesle iştigal bir serzeniş. Dünyayı fesada veren bu millet, bu devlet değil. Bin yıldır vatan eylediğimiz bu topraklarda bin yıl daha, kıyamete kadar tutunabilmenin bir külfeti var. Geçmişte başkaydı, bugün başka. Göç ve göçmenler aynı zaman da kamu diplomasisinin bir aracı maalesef. Yerlerinden, yurtlarından edilmeyecekleri iklimi hazırlayacaksınız. Bütün buna rağmen yola çıkarlarsa durduracaksınız. Gelirlerse yöneteceksiniz. Video çekerek, sürekli yalan üreterek, algı operasyonu çekerek göç yönetilmez. SUÇA KARIŞAN 20 BİN YABANCI SINIRDIŞI EDİLDİ Sığınmacıların ve düzensiz göçmenlerin suça karışma oranları nedir? Suça karışanlar, toplumsal huzuru bozanlarla ilgili nasıl bir prosedür uygulanıyor? 6458 sayılı kanunun 54. maddesine göre yabancıların suç işlemeleri halinde cezalarının infazına müteakip sınır dışı edilmeleri gerekmektedir ki prosedür böyle de işlemektedir. Kaldı ki aynı madde uyarınca yabancının hareketleri suç oluşturmasa dahi idarece kamu düzeni ve güvenliği için tehdit olarak yorumlanırsa yine sınır dışı edilmektedir. Bugüne kadar yaklaşık 20 bin yabancı sınır dışı edilmiştir. Suç ve suçlunun uyruğu yoktur, bu evrensel, psikolojik ve etik bir ilke. Ama bizim de suça ve suçluya toleransımız yok, kimse ayrıcalıklı değil. Gereği neyse yapılıyor, yapılacaktır. Zerre kadar kimsenin tereddüdü olmasın. Bunu yabancıların kanaat önderleri ve sivil toplumuyla da sürekli görüşüyoruz. Onlar da, kendi toplumlarının huzuru için kamu düzeni, kamu güveni, kamu sağlığı neyi icap ediyorsa onu yapın, biz size ancak yardım ve dua ederiz diyorlar. Çoğu kendi içlerinde olmakla beraber, binde bir oranında suça karışmaktadırlar ve bu suçlar da genelde adi suçlardır. GÖÇ SORUNU İNSANLIK TARİHİ KADAR ESKİ Sığınmacılar meselesi çok boyutlu bir sorun. En önemlisi de insani boyutu. Türkiye toplumuna nasıl bir mesaj vermek istersiniz? Göç, algılardan büyük bir meseledir. İnsanlık tarihi boyunca da insanlar hareket etmişler ve bu hareketleri en çok himaye eden toplumlar, en çok gelişen de toplumlar olarak karşımıza çıkmıştır. Ulus devletlerle beraber sınır geçişleri göç olarak nitelenmeye başlamışsa da, göç her dönem olmuştur. Mevlanalar, Yunus Emreler hepsi birer göçmendir, eğitim göçleri sosyal göçe dönmüş, ömürleri yettiğince bir durak arayıp durmuşlardır. Çağımızda da göç görünüm değiştirmiştir ama tahminimiz odur ki azalmayacaktır. Biz Türkler yöneteceğimiz işlerden korkmayız. Herkes müsterih olsun, göçü yöneten bir devlet aklı var ve bu dünyanın hiçbir ülkesinin geliştiremediği bir yoğunlukta. Ama zeminimiz de belli; insanlık ve vicdan. Algılara, yalanlara değil memur olarak devletinin hizmetinde bulunan sizin çocuklarınızın emeğine, alın terine, göz yaşına güvenin, devletin ortaya koyduğu gerçeklere, olgulara inanın. Hayat, 200-300 karakterlik sosyal medya operasyonlarına sıkıştırılmayacak kadar kıymetli...

1 yıl önce

Karabük'te eğitim gören öğrencileri sığınmacıymış gibi paylaşan provokatörlere valilikten tepki: Uluslararası programlara zarar veriliyor

Sığınmacılara karşı başlatılan kışkırtıcı faaliyetler özellikle sosyal medyada yayılmaya devam ediyor. Göçmenlere karşı olumsuz algı yaratmaya çalışan bazı hesaplar, gerçek dışı paylaşımlarla nefret dili kullanıyor. Karabük'te Ramazan Bayramı namazı sonrası cami çıkışında çoğunluğunun uluslararası öğrencilerin oluşturduğu topluluğu görüntüleyen bazı provokatörler, söz konusu görüntüleri göçmenlerin görüntüsüymüş gibi yayınladı. Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, ırkçı söylemlerle paylaşıldı. ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNDEN AÇIKLAMA GELDİ Karabük Üniversitesi bünyesinde eğitim gören öğrencilere yapılan saygısızlığın ardından üniversite yönetiminden açıklama geldi. Yapılan açıklamada Karabük Üniversitesi'nde eğitim gören 50.000'e yakın öğrencinin 12.000'ini uluslararası statüdeki öğrencilerin oluşturduğu vurgulandı. "BU TÜR PAYLAŞIMLAR ULUSLARARASI ÖĞRENCİ PROGRAMLARINA ZARAR VERİYOR" Karabük Valiliği de konuya ilişkin bir açıklamada bulundu. Valilikten yapılan açıklamada "Bu tür paylaşımların yabancı düşmanlığını körükleyeceği ve ilimizde yürütülen uluslararası öğrenci programlarına zarar vereceği gibi yurtdışında eğitim gören öğrencilerimizi de etkileyeceği değerlendirilmektedir" denildi.

1 yıl önce

AK Parti'li Özkan'dan Ümit Özdağ'a: Sığınmacılara yönelik tutumu faşizm

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Ümit Özdağ'ın sığınmacılarla ilgili açıklamalarına tepki gösterdi. Özdağ'ın, Anadolu coğrafyasına kendi coğrafyasında yaşadığı kin, nefret ve zalimane davranışlar neticesinde göçle gelen bir ailenin evladı olduğunu belirten Özkan, "Siyasi açıdan baktığımızda; bu apaçık bir provokasyondur. Ceza hukuku açısından baktığımızda kin ve nefreti tahrik suçudur. Siyaset geleneği olarak baktığımızda bu bir faşizm geleneğidir" dedi. Psikolojik travmanın dışa vurumunun söz konusu olduğunu ifade eden Özkan, "Sözüm ona bu coğrafyada yaşanan acıları, gönül coğrafyamızda akan kan ve göz yaşını kendi siyasetinin yegane manivelası olarak gören Ümit Özdağ'ın, ülkemizi ve aziz milletimizi bir provokasyonla karşı karşıya bırakma kararı içerisinde olduğunu görüyoruz. Bunları tarih boyunca bu coğrafyada fonlayan, destekleyenler de Türkiye'nin huzuru ve refahını istemeyen, İçişleri Bakanımızın da net bir şekilde adını koyduğu gibi Sorosçulardır, iş birlikçilerdir" diye konuştu. Bu faşizm geleneğini siyasi tarihin tozlu raflarına gönderdiklerini belirten Özkan, "Soydaşlarımızı 1945'te Boraltan Köprüsü'nden geri gönderen CHP'nin bu faşizan geleneğini Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, yine CHP geleneği olarak sürdürmeye gayret etmektedir. Biz, buna müsaade etmiyoruz" ifadelerini kullandı. Bu coğrafyada yaşanan acıların yegane sebebinin petrol, silah ve faiz üzerinden yürütülen emperyalist hedefler olduğunu vurgulayan Özkan, bu hedeflere ulaşmak isteyen emperyalistlerin sürekli olarak dil, din, mezhep, etnik yapı üzerinden kin ve düşmanlığı tahrik etmek suretiyle acıları sürdürmeye, yer altı, yer üstü kaynakları sömürmeye devam ettiğini dile getirdi. "Bu ihanetin de üstesinden geleceğiz" "İçişleri Bakanımızın ortaya koyduğu tavır, aslında bu coğrafyada güvenliğin, adaletin ve istikrarın egemen olma mücadelesidir" diyen Özkan, şöyle devam etti: "Neden İçişleri Bakanımızı hedef alıyorlar diye baktığımızda neyi görüyoruz? Süleyman Soylu Bakanımızın, özellikle terörle mücadelede tarihi bir başarıyı ortaya koymak noktasında elde ettiği netice, uyuşturucu madde kaçakçılığı, hırsızlık, gasp suçları ile mücadeleye kadar, terörle mücadeleden iç güvenlik meselesine kadar her alanda ortaya koyduğumuz başarı, hem terör örgütlerini hem çeteleri, mafyaları, Türkiye'ye kasteden harici ve dahili iş birlikçilerini ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Bu nedenle göçmenler üzerinden yeniden Türkiye'yi karıştırmak, yeniden kardeş kavgasına Türkiye'nin girmesine neden olmak ve 'Acaba buradan da bir iktidar, koltuk devşirebilir miyim?' ihtirasıyla hareket etme gayretidir. Bunu doğru bulmuyoruz, buna müsaade etmeyeceğiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, AK Parti, Cumhur İttifakı olarak, kabinemizle siyasi kadrolarımızla teşkilatımızla beraber, aziz milletimizle yekvücut dayanışma içerisinde bu ihanetin de üstesinden geleceğiz." Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmeleri, barış ve huzur içinde yaşayabilmeleri için politikaları olduğunu ve buna yönelik adım attıklarını ifade eden Özkan, "Suriyelileri ülkelerine davulla zurnayla göndereceğiz' diyorlar. Biz onları yine şefkatle, sevgiyle gönderme çalışmamızı gerçekleştirirken ne CHP'yi yanımızda gördük ne de bugün kin ve nefreti tahrik ederek provokasyona yeltenenleri yanımızda gördük. Yanımızda kimseyi görmedik" dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Özkan, "İspanya'dan kaçan Yahudilere, 2. Dünya Savaşı'ndan kaçan Almanya'daki Yahudilere, mazlumlara, bu necip ve asil millet nasıl şefkat kucağını açmışsa aynı kararı burada da sürdürüyoruz. İnşallah bu coğrafyada huzur, adalet, barış egemen olacak" değerlendirmesinde bulundu.

1 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik: Biz sığınmacıları katillere teslim edemeyiz

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. son dönemde gündemden düşmeyen Suriyeli sığınmacılar ile ilgili eleştirilere yanıt veren Çelik şunları ifade etti: "Türkiye'nin politikası yok gibi konuşanlar oradaki durumu bilmiyor. Cumhurbaşkanımız çok net bir ifade kullandı. Bir gün gönüllü ve onurlu şekilde döneceklerdir. Biz bunları katillere teslim edemeyiz. Muhalefet partilerinin bu insanları katillere teslim etmemek için programları var mı? Karşılarında bir katliam makinası var. Kılıçdaroğlu kendisini Esad yönetimi ile empati kurarcasına konuşuyor." AK Parti Sözcüsü Çelik, grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Emperyalistlerin maşası" diyen Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. "Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımızdan çok Esad yönetimiyle empati kuruyor. Siyasi partiler arasındaki mücadele rekabet siyaseti olmalı. Kılıçdaroğlu'nun husumet siyaseti içinde hareket ettiğini görüyoruz. 'Ortadoğu'da emperyalistlerin maşasısın' diyor. Bu ifadeyi kendisine iade ediyorum. Maşa aranıyorsa bakması gereken yer, Esad ile empati kurandır."

1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın “Göç İdaresi 15.000 sığınmacıya verilen vatandaşlığı İPTAL etmiş.” paylaşımı yalan çıktı

https://twitter.com/umitozdag/status/1525027624644395008?s=21&t=Ylov2WBtJQenOTbEiiIAOA Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Sabah Saatlerinde Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, “Göç İdaresi 15.000 sığınmacıya verilen vatandaşlığı İPTAL etmiş. Vatandaşlık alanlara ne yapacaksınız diyenlere duyurulur. Ayrıca sayın Kılıçdaroğlu ve Akşener’e GERÇEK muhalefet nasıl yapılırmış konulu ders Zafer Partisi tarafından verilir.” dedi. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “15.000 sığınmacının vatandaşlığının iptal edildiğine dair haberler gerçeği yansıtmamaktadır” denildi. Genel Müdürlük’ten yapılan açıklama şöyle; https://twitter.com/tcnufus/status/1525072362567237633?s=21&t=Ylov2WBtJQenOTbEiiIAOA

1 yıl önce

Rize’de akıl almaz cinayet! Çay toplamaya gelen sığınmacılara kurşun yağdırdı… Afgan çay işçisini vuran zanlı Zafer Partili çıktı

Rize’de çay toplamak için gelen sığınmacılara kurşun yağdıran Gökmen Topal, 3 kişiyi vurdu. Afganistan uyruklu 1 kişi hayatını kaybederken 2 kişi yaralandı. Topal’ın sosyal medyada izlediği sığınmacı videolarından etkilendiği ve kullandığı alkolün etkisiyle husumeti dahi olmadığı sığınmacıları vurduğunu itiraf etti. Topal’ın daha önce de Suriyeli ve Afganlıların yaşadığı yere giderek havaya ateş açarak korkutmaya çalıştığı ve bu yüzden ifadesi alındığı belirlendi. Topal’ın ayrıca sosyal medya paylaşımlarında ırkçı bir politika güden Zafer Partisi'nin destekçisi olduğu ortaya çıktı. Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Elmalık köyünde meydana gelen olayda Gökmen Topal belinden çıkardığı tabanca ile 2’si çay toplamak için Rize’de bulunan Afganistan uyruklu olmak üzere 3 kişi kurşun yağdırdı. Kurşunların hedefi olan Afganistan uyruklu Şemsettin Muradi hayatını kaybederken, yaralanan Afganistan uyruklu Davut Sezai ve Murat Kurt ise Kaçkar Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Olayın ardından Gökmen Topal jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alındı. SIĞINMACILARIN YAŞADIĞI YERDE SİLAHLA ATEŞ AÇMIŞ Pazar İlçe Jandarma Komutanlığında ifade veren Gökmen Topal, sosyal medya üzerinden yayınlanan videodan etkilenerek Ardeşen’de Suriyeli ve Afganistanlı vatandaşların yaşadığı yere giderek hava ateş açtığını ve bu yüzden ifadesi alındığını aktardı. HUSUMETİ OLMADIĞI HALDE ÖLDÜRDÜ Gökmen Topal, “Fabrikaya işe gittiğimde çocuklar ile Afganlılar tartıştıklarına şahit oldum. Akşama kadar kafamdan olayı çıkaramadım. Yemek yedim ve birazda alkol aldım. Daha sonra tabancayı belime takarak oğlumu da alarak Elmalık köyüne gittim. Yabancıların kaldığı eve girdim. Evde bulunanlara siz kimsiniz diye sordum? İki kişi biz Özbek Türküyüz dedi. Bende onlara ‘Özbek’siniz neden Afganlı olarak kendinizi tanıtıyorsunuz’ dedim. Bende Türk olduklarını duyunca rahatladım ve istekleri olup olmadıklarını sordum. O arada içeriye elinde poşet olan biri girdi. Ona da sordum oda bana Afgan’ım dedi. Arkasında arkadaşım Murat Kurt girdi. Bunların burada ne işi var diye sordum. Murat’ta onlar benim işçim dedi. Bende kendi çayını kendin topla dedim sırada Afganlı el kol hareketi yaptı. Bende belimden silahı çıkardım. O sırada Murat silahı yerine koy derken silah patladı ve ayağından vurdum. Alkolün etkisiyle şuurumu kaybettim ve Afganlının peşine düşerek ateş açtım. Ateş açtığım kişiyi daha öncesinden tanımıyorum. Onunla daha öncesinde herhangi bir husumetim yok” şeklinde beyanda bulundu. SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI DİKKAT ÇEKTİ Gökmen Topal’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar gözden kaçmadı. Paylaşımlarda Topal’ın, geçici sığınmacılar karşıtı yaptığı açıklamalarla gündeme gelen Zafer Partisi ve Genel Başkanı Ümit Özdağ sempatizanı olduğu ortaya çıktı.

1 2 3 4 5 6 7