16 Mayıs Perşembe 2024
3 yıl önce

Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığından “İmamoğlu” açıklaması

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bugün katıldığı bir televizyon programında, CHP’i İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında Kanal İstanbul Projesi'ne karşı çıktığı için soruşturma açıldığı ve kendisinin bölücülükle suçlandığı şeklinde açıklamalar üzerine kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığından bir basın açıklaması yapıldı

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan İBB'ye 'özel teftiş'

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bağlı kuruluşları ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden; 455'inin PKK/KCK, 80'inin DHKP-C, 20'sinin MLKP, 2'sinin MKP, ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğu yönünde ihbar, şikayet ve elde edilen tespitler üzerine, konunun tüm yönleriyle soruşturulması için Bakanlığımızca özel teftiş başlatılmıştır. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne DİAYDER referansıyla, PKK Terör Örgütü irtibatlı ve iltisaklı kişilerin yerleştirildiğine yönelik İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan tespitler sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamedeki iddia ve tespitler de bahse konu özel teftişin kapsamındadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.'

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan İBB’ye ‘özel teftiş’ açıklaması

İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), bağlı kuruluşları ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden bazılarının terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğu yönündeki iddialarla ilgili özel teftiş başlatıldığını açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sabah saatlerinde “Bir hesaba göre 13 bin 500, bir hesaba göre 15 bin kişiyi işten çıkarıp aralarında terör örgütüyle iltisaklıların da bulunduğu 45 bin kişiyi aldılar” demişti. Bugün katıldığı Afet Risk Azaltma Planı Çalıştayı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları söyledi: – Türkiye’de 15 Temmuz oldu. Sadece İçişleri Bakanlığı’ndan 50 bin kişi ihraç edildi. Niçin? Neden? Terör örgütleriyle irtibatı ve iltisakı olduğu için. Yani bunların kamuda çalışmasının, devlette çalışmasının sakıncalı olduğu… Bunların içinde FETÖ var, PKK var, MLKP var. Ve bütün örgütler. Biz bunu niçin yapıyoruz? Dağdaki teröristlerle mücadele ediyoruz. Şehirlerde terörizmle mücadele etmeyecek miyiz? – Biz ihbarı araştırmak ve soruşturmakla mükellefiz. Şimdi biz kendimizle ilgili, devletle ilgili, devlette çalışanlarla ilgili bir terör irtibatı bulduğumuz zaman kendimizi suçlu mu hissediyoruz? Hayır, tam tersine. Burayı temizlemeyen, yarın başımıza gelebilecek bir felaketi engellemek için, terör irtibatıyla devletin bir arada olmayacağını göstermek için gerçekleştiriyoruz. – Yarın yapılacak bir eylem, bu kişiler tarafından gerçekleştirilirse bu sefer bize kalkıp şunu sormazlar mı? “Arkadaş siz ne iş yapıyorsunuz? Sizin göreviniz nedir?” diye… Sosyal medya çığırtkanlığıyla biz terörle mücadele etmiyoruz. Biz laf cambazlığıyla da mücadele ediyor değiliz. Ayrıntılar birazdan…

2 yıl önce

İstanbul Tabip Odası İBB'ye teftişten rahatsız oldu: Seçmen iradesine saygı gösterin

İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde görev yapan terör bağlantılı personellerle ilgili geride kalan gün özel teftiş başlattı. Bakanlıktan yapılan açıklamada konunun tüm yönleriyle soruşturulacağı belirtildi. İSTANBUL TABİP ODASI 'TEFTİŞTEN' RAHATSIZ Zeytin Dalı Harekatı'nı ''Savaş bir halk sağlığı sorunudur' diyerek terör örgütü PKK/PYD'yi savunan Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) bağlı İstanbul Tabip Odası, söz konusu karardan rahatsız oldu. KAFTANCIOĞLU'NDAN DESTEK GECİKMEDİ Kurumun sosyal medya hesabından yapılan, "AK Parti'nin İstanbul'da uğradığı yenilgiyi artık hazmetmesi ve seçmen iradesine saygı göstermeyi öğrenmesi gerekir" başlıklı açıklamayı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da paylaştı. PKK'lı teröristin ölümü için "İnsanlık kaybetti" diyen ve MLKP terör örgütünün kurucusuna selam durmasıyla gündeme gelen Kaftancıoğlu, "Terör örgütleriyle iltisaklı arayanlar aynaya baksın" açıklamasında bulunmuştu.

2 yıl önce

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’tan İBB’ye teftiş açıklaması: Bu isimleri ortaya çıkarmak devletin vazifesidir

Kurtulmuş, katıldığı bir televizyon programındaki canlı yayında gündeme ilişkin sorularını cevapladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki (İBB) teftişin sorulması üzerine Kurtulmuş, "Burada Büyükşehir Belediye Başkanı ya da Büyükşehir Belediye Başkanlığına açılmış bir soruşturma söz konusu değildir. Büyükşehir'de ya da şirketlerinde çalışan terör örgütleriyle irtibatlı, iltisaklı olduğu iddiası olan bazı isimlerin tespit edildiği söyleniyor. Ve bu isimlerle ilgili bir tahkikat, bir teftiş yapılacaktır. Yoksa bu kurumsal anlamda belediyenin ya da belediye başkanının şahsıyla ilgili bir soruşturma değildir. Bir kere bunu böyle görmemek lazım. Devletin, ister belediye olsun, ister diğer kamu kurum, kuruluşları olsun, burada çalışan vatandaşlarımızın devlete sadakat prensibi içerisinde çalışması bütün demokratik devletlerde aranan bir koşuldur. Yani hem devletin, kamunun kurum ve kuruluşlarında çalışacak ama Türkiye'de devleti yıkmaya çalışan ya da rejimi değiştirmeye çalışan bir takım terör gruplarıyla irtibatlı, iltisaklı olacak. Bunu dünyanın hiçbir demokratik ülkesi kabul etmez." değerlendirmesinde bulundu. İBB Başkanına seslenerek endişe edilecek bir durum olmadığını dile getiren Kurtulmuş, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na da buradan sesleniyorum. Endişe etmeye gerek yok. Eğer burada çalışanlar içerisinde gerçekten terörle ilgili isimler varsa bunları ortaya çıkarmak tabii ki hükümetin vazifesidir. Hükümet de bu vazifesini yapmak üzere. Nasıl yapacak? Bir teftiş mekanizmasını kullanarak ve tek tek her bir dosyayla ilgili kimse bu isimler, bunlarla ilgili gerekli incelemelerini yaparak bir karara varacak. Bunu tekraren söylüyorum, İBB ile ya da başkanıyla ilgili bir soruşturma meselesi değildir." diye konuştu. Kurtulmuş, soru üzerine, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkında Avrupa'dan gelen çeşitli çağrılara da değinerek, "Türkiye dışarıdan yönetilecek bir hukuk sistemine sahip değildir. Türkiye bağımsız bir hukuk sistemine sahip ve bu hukuk sistemi kendi içerisinde kararını verecektir. Fakat Avrupa Birliği ile bu tür geçmişte de böyle şeyler oldu. Bu davaları biraz da politik olarak değerlendirip Türkiye'ye karşı bir politik baskı aracı olarak kullanıyorlar. Bunu doğru bulmadığımızı bir kere ifade etmek isterim." şeklinde konuştu. Türkiye'nin yeni ekonomi modeli ile üretim odaklı bir sisteme döndüğüne işaret eden Kurtulmuş, şunları ifade etti: "Ya geçmiş dönemlerde denendiği gibi ve maalesef Türkiye'de başarısız olunduğu gibi siz tasarruf açığınızı dışarıdan yüksek faizle ve düşük kur ile alacaksınız ve Türkiye bir ithalat cennetine dönecek. Ya da üreteceksiniz. Alın teriyle üreteceksiniz. Bunu dünya piyasalarında satacaksınız. Ve dışarıdan ihtiyacınız olan dövizi sağlayacaksınız. Türkiye bu yolu tercih etmiştir. Ben bunu 2013 mayısından sonra başlayan bir süreç olarak görmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yani IMF ile ilişkimizi sıfırladığımız noktada borçlarımızı ödeyerek kendi bağımsız ekonomi politikamıza yönelmeye başladığımız süreçten sonra alınması gerektiğini düşünüyorum." Kur korumalı mevduat sistemine yönelik "örtülü faiz" eleştirilerine de değinen Kurtulmuş, "Sadece politik söylem olarak ortaya konulmuş, atılan bu adım hakkında vatandaşlarımızın, özellikle geniş muhafazakar kitlelerin tereddüt geçirmesini sağlamak üzere uydurulmuş bir sözdür. O işin örtülü ya da açık bir faizle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Vatandaşımızın Türk lirası nezdinde yapmış olduğu yatırımların korunmasıyla ilgili bir devlet garantisidir. Böyle görmek lazım." dedi. Kurtulmuş, doğalgazda kademeli tarifeye geçerek alım gücüne destek olacaklarını ifade ederek, şu bilgileri paylaştı: "Milletin alım gücünün azalmaması, negatif etkilenmemesi için biliyorsunuz Türkiye'de doğalgaz faturasının dörtte üçünü devlet ödüyor. Elektrik faturasının da yarısını devlet ödüyor. Bu olağanüstü büyük bir destektir. Bu hayat pahalılığı karşısında vatandaşımızın ezilmemesi için. Şimdi bir çalışma daha yapılıyor. Doğalgazın evlerin cinsine göre, bir göz gecekondudaki doğalgaz harcamasından alınacak fiyatla, lüks bir malikanede doğalgaz kullanan vatandaşımızdan alınacak fiyatın farklı olması. Bunun kademelendirilmesiyle ilgili çalışmalar da yapılıyor. Böylece vatandaşımızın alım gücünün daha iyi olması temin edilmeye çalışılıyor." Dış politikada bir değişim olup olmadığı sorusuna AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, bölge ülkeleri ile değişen şartlara göre dış politikadaki dinamiklerin de değiştiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Türkiye olarak en büyük avantajımız bölgedeki oynanan oyunun ne olduğunun farkındayız. Bir kere Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suudi Arabistan, Suriye başka ülkeler, bölge ülkeleri. Bu ülkelerin halklarıyla Türkiye olarak hiçbir zaman problemimiz olmadı. Bunun altını böyle kalın bir şekilde çizmemiz lazım. Biz bu bölgenin halklarıyla kardeş olan bir milletiz. Ve kimseyle de bu anlamda bir sorunumuz yok. Zaman zaman bu benzer ülkelerde çıkan sorunların hiçbirisinin kaynağı da Türkiye değildir. Buna hatta Yunanistan'ı da ekleyebilirsiniz. İşte diğer bölge ülkelerini de ekleyebilirsiniz. Şimdi biz bu coğrafyada oynanan oyunun ne olduğunu biliyoruz. 'Böl, parçala yönet.' Daha fazla dağıtmak, daha fazla parçalamak, daha fazla bölmek, inisiyatifsiz hale getirmek ve bölgenin dışarıdan gelecek olan bir takım müdahalelere açık hale gelmesi. Oyun böyle değil midir? Hele hele Amerikan'ın, Irak'ı işgaliyle birlikte başlayan süreç tamamen böyledir."

2 yıl önce

MHP'den İBB’ye özel teftiş açıklaması: Belediyeleri terörün arka bahçesi haline getirmek isteyenlerin çabaları beyhude

“İBB’ye teftiş başlatılması yerinde ve değerli bir karar” MHP'li Ataman, yaptığı yazılı açıklamada, kur manipülasyonu üzerinden sokakların terörize etme isteğinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve  hükümetin aldığı tedbirler sayesinde önlendiğini belirterek "Aklıselimi ve kalbiselimi çoktandır terk eden, Türkiye'nin tökezlemesi için çalışan şer ittifakı; halkı umutsuzluğa, paniğe sevk etmek için karanlık mahfillerin felaket senaryolarını dillendirmekten, terör unsurlarıyla birliktelik yapmaktan utanmayacak kadar alçalmıştır. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı'nın; Türkiye'nin bütünlüğüne kasteden terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı bazı kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işe alındığına yönelik tespit ve şikâyetler üzerine kapsamlı bir teftiş başlatması yerinde ve değerli bir karardır" ifadelerini kullandı. “İP Başkanı, destek veriyor” İBB’ye yapılan teftişin önüne geçmek isteyenlerin kendilerini ve partilerini siper ettiğini söyleyen Büyükataman, şunları kaydetti: "Ardı ardına açıklama yapan ve henüz isimlerini ve irtibatlarını bilmedikleri kişileri savunmaya geçen şer ittifakının; korktuğu, çekindiği bir şey mi vardır ki paniğe kapılmıştır? İçişleri Bakanlığı müfettişlerini üstü kapalı bir şekilde hedef alan ve yapılacak olan teftişin siyasi bir müdahale olduğunu söyleyenler açıklarını ve rezilliklerini bu şekilde örteceklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar. 'Bu millet, sandıkta hür iradesiyle attığı oyların sonuçlarına el uzatanları her daim cezalandırmıştır' sözleriyle meseleyi milli iradeye müdahale olarak çarpıtan İP Başkanı, terör örgütü bağlantılı kişilerin belediyelerde yuvalanmasına destek verdiği gibi satır aralarında HDP'li ortaklarına da göz kırpmaktadır. Hanımefendinin kişisel tercihini bilemiyoruz ancak bu aziz milletin hiçbir ferdi, terör örgütü mensupları devlet içinde yuvalansın diye sandığa gitmedi. Bir yandan erken seçim isteyen, diğer yandan 'hükümet baskın seçim yapacak' diyenlerin akılları karışıktır. Neyi neden savunduğunu idrak edemez hale gelmiş partilerin Türkiye'ye verebileceği hiçbir şey yoktur. 'Hemen seçim, anında seçim' gibi zırvalarla bir yılı aşkın süredir magazinsel bir hâl alan erken seçim tartışmalarıyla Türkiye'nin enerjisini boşa harcayan zilletin temsilcilerinin seçim tarihini beklemek yerine terör örgütlerinden medet umacak hâle gelmesi izaha muhtaçtır. Bu neyin acelesidir? Birilerinin aceleci tavrının sebeplerini, en son 15 Temmuz 2016'da yaşanan büyük acılarla görmüştük. Yeni acılara sebebiyet vermemek için herkesin aklını başına almasında ve terör örgütleriyle arasına mesafe koymasında fayda vardır." MHP'nin, HDP'nin kapatılması konusunda net tavır ortaya koyduğunu belirten Büyükataman, açıklamasına devam etti: "HDP'yi partisinde ağırlayıp propaganda yaptırarak HDP'yi aklama yarışına girenlerin, belediyeleri terörün arka bahçesi haline getirmek isteyenlerin çabaları beyhudedir. HDP'nin ziyaretlerinde insanımızın dil, din, mezhep gözetilmeksizin temel hak ve özgürlüklere erişmesi gerektiği vurgusu yapan zilletin yancıları, teröristlerin ağzını kullanmaktadır.”

2 yıl önce

“Mağduriyet bunun neresindedir?” Bahçeli'den İBB'deki terör teftişine yönelik açıklama: Suç sabit görülürse İBB Başkanı makamı işgal edemez

Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: 2021 yılını geride bırakarak yeni yıla yeni umutlarla girmiş oluyoruz. Muhatap olduğumuz tehditlerle başa çıkabilmek için dört başı mahmur bir tarih şuuruna sahip olmamız lazım. Süte su katan, kana ekmek doğrayan, vicdanı esir kampına düşen, iradesi dümen, ilkesi duman olan kim varsa tanımalıyız, ipliklerini de pazara çıkarmalıyız Covid 19 tedavisinde kullanılan aşılara bile erişemeyen insanların varlığı kahredici biçimde hafızalara yerleşmiştir. Türkiye de aşılara ulaşamayan ülkelere arka çıkmıştır. ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ Milli manevi değerlerimize kim sataşıyorsa mahkeme-i kübrada da davacıyız. Ağzının dikişleri patlamış CHP'li Başkanvekili kuran kursları için Orta Çağ zihniyeti demekle din dışı bühtanda bulunmuştur. Ya ortaçağı bilmiyor ya Kuran'dan habersizdir. Klasik ve klişeleşmiş CHP üslubu nüksetmiştir. Namazda gözü olmayının ezanda kuşağı olmazmış. İman nasip işidir, Allah'ın ikramıdır. İnanıp inanmamak herkesin kendi bileceği iştir ancak dinimize laf söylettirmeyiz, kitabımıza Orta Çağ zihniyeti diyenlerin yanına bırakmayız. CHP Genel Başkanının derhal özür ve Allah'tan af dilemesi gerekmesi gerekmektedir. Namazda okunan Kunut dualarını ayet sanan, cuma namazını kazaya bırakan zihniyet CHP'nin ta kendisidir. Bu sefilin yatacak sığınacak yeri yoktur. CHP zihniyeti mağlup olmaya mahkumdur. Partimizin simgelerini kullanıp çeteleşmeye ve sokak eylemleri yapmaya çalışanların enselerinde gözümüz olacak. Kimse hesap hatası yapmasın RUSYA-UKRAYNA GERİLİMİ Temennimiz anlaşmazlıkların uzlaşmayla düğümlenmesidir. 2021 yılının bitimine saatler kala Biden ile Putin arasında kurulan telefon diplomasisinden bir sonuç çıkmamıştır. Nükleer savaştan bahsedilmesi başka vahim risktir. Rus ve ABD heyetleri arasında Cenevre'de gerçekleşecek görüşme trafiği bundan sonraki gelişmelerin seyrini tayin edecektir. YUNANİSTAN'A SERT TEPKİ Yunanistan'ın silahlanma yarışı, Ege'de uluslararası hukuku çiğnemesi, hazmedilmesi mümkün olmayan hamlelerdir. Ege Denizi'ne fit serpiştirenlerin sonu hezimettir. Yunanistan savaş gemisine fazla güvenmesin. Yunanistan sabrımızı test etmekten vazgeçmelidir. Ülkücüden terörist çıkaran ABD'nin damgalı teröristlere şirin çocuk muamelesi yapması alenileşmiştir. Bu ülkede iç huzur hakim olmadan Türkiye'nin güvenli olması mümkün değildir. Terör devleti planları şehitlerimizin kanı gazilerimizin cesaretiyle bozulmuştur. Terörist eylemleri engelleme hususunda muazzam bir mücadele azmi sergilenmiştir. Suriye'de iç huzur hakim olmadan Türkiye güvenli olamaz. Türkiye terörü bitirmeye kararlıdır. Terörün kökü kazınacak, 2022 milat olacaktır. Bu nedenle PKK'nın sureti HDP kapatılmalıdır. İBB'YE TERÖR TEFTİŞİ HDP ile ittifak kuran, gelecek düşleyen hangi parti varsa suç ortağıdır, bölücülük çukurundadır. Muhteşem başarılarımızı TBMM'de kaybetmeye hakkımız olmadığı gibi İBB'de pazarlık konusu yapmaya kimse kalkışmamalıdır. Terörün emellerine hizmet eden sözde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması adaletin ve milli iradenin şerefidir. Kahraman güvenlik güçlerimizin mücadele onurunu siyasi rant uğruna hiçe sayanlar doğrudan doğruya ayağımızın altındadır. İBB'de işe alınan çok sayıda kişiden 557'sinin terör örgütleriyle irtibatlı olduklarına dair iddianın üzerine gidilmesi bir hukuk gerçeğidir. Bundan rahatsızlık duyanlar, utanmaz yüzleriyle Türkiye'nin karşı cephesi, Türk milletinin kripto hasımlarıdır. Belediye Başkanı kimlerin işe alınıp alınmayacağını sormamış mıdır? Hiç haberi yoksa daha tehlikelidir, o zaman da katmerli suçludur. İBB Başkanı her durumda sorumludur. Suç sabit görülürse İBB Başkanı bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir. Sayın Erdoğan okuduğu bir şiir yüzünden büyük haksızlıklara uğramış ve görevden alınmıştı. Peki mevcut Büyükşehir Belediye başkanı şiir mi okudu? Hayır. Terör örgütleriyle bağlantılı olanların işe alınması konusunda soruşturulması maksadında tecrübeli müfettişler görevlendirildi. Ne var bunda? Mağduriyet bunun neresindedir?

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: İBB'ye yönelik teftiş önümüzdeki günlerde tamamlanacak

Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Akreditasyonu Sertifika Töreni'nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İBB'ye yönelik teftişin tamamlanıp tamamlanmadığının sorulması üzerine Soylu, kanuna uygun olmayan, kamunun tespit ettiği durumların yanı sıra İçişleri Bakanlığına vatandaşlardan da yüzlerce ihbar ve şikayet geldiğini belirtti. Mülkiye Teftiş Kurulunun, İller İdaresi Genel Müdürlüğünün gelen ihbar ve şikayetlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmekle görevli olduğunu ifade eden Soylu, bu görevi hukukun ölçüleri çerçevesinde kamu ve millet adına yerine getirdiklerini söyledi. Bu görevin bugün başlamadığını, bugün de sona ermeyeceğini vurgulayan Soylu, belediyelerle, valilikler ve ilgili kurumlarla alakalı gelen taleplerin soruşturmaya dönüp dönmeyeceğinin, gerçeklikle ilgisinin olup olmadığına bağlı bulunduğunu kaydetti. Buna da ilgili mahalli idareler kontrolörlerinin veya mülkiye müfettişlerinin, mahallinde ise valilikler ve ilgili kaymakamlıklar tarafından görevlendirilenlerin karar verebileceğini aktaran Soylu, "Bu konuda gerekli soruşturma devam ediyor. Elbette ki hassasiyetler hukuk ölçüsünde yürüyecek hassasiyetlerdir. Önümüzdeki günlerde bunlar tamamlanacak. Zamanı bittiğinde de bu kamuoyuyla, nereden sonra, savcılığa tebliğ edildikten sonra, oradan takip etme imkanı olacaktır." diye konuştu . "TÜRKİYE İÇİN ÇOK GECİKMİŞ BİR SORU, ÇOK GECİKMİŞ BİR KARARDIR" Dokunulmazlığı kaldırılan ve aranan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in halen bulunamadığı belirtilerek yöneltilen soru üzerine Soylu, şunları kaydetti: "Her şey ortada. Terörle bağı olan bir kişinin ve o görüntüleri de bütün milletimiz de gördükten sonra var olan bir kişinin TBMM'de bulunmasının ne anlama geldiği sorusu esas itibarıyla sorulmalıdır. Milletvekilliği kıymetli, çok önemli bir şeydir hem milletimiz hem milletvekilliğini elde eden kişiler için. Ama böyle bir kişiyi TBMM'ye sokma sorumluluğu kime aittir? Bir parti, bir terör örgütü mensubunu TBMM'ye, bunu bildiği ve bunun detaylarına hakim olduğu düşüncesiyle söylüyorum, nasıl sokmuştur? Sorduğunuz kişi, kendisinin ne yaptığını bilen bir kişi, onu sokan parti de onun ne yaptığını bilen bir siyasi parti. Bence Türkiye için çok gecikmiş bir soru, çok gecikmiş bir karardır." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "CHP, sizin büyükelçiler söyleminiz üzerine suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Memnuniyet duyarım. Türkiye önümüzdeki günlerde bu konularda çok yeni şeyler duyar." karşılığını verdi.

1 2