08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Çengelköy'de vatandaşlarla sohbet etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı tamamlanan Pendik Millet Bahçesi'nde düzenlenen "5 Haziran Dünya Çevre Günü Toplu Açılış Töreni"nde konuştu. Vatandaşlar aracını birkaç kez durdurdu Açılışın ardından Vahdettin Köşkü'ne geçmek üzere alandan ayrılan Erdoğan, Çengelköy'de kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları görünce makam aracını yol boyunca birkaç kez durdurdu. Çocuklara oyuncak hediye etti Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada bir süre vatandaşlarla ve esnafla sohbet etti. Erdoğan ayrıca çocuklara da oyuncak hediye etti.

2 yıl önce

MHP'li Büyükataman'dan Emin Çölaşan'a: Vatanın ve milletin selametinden başka karşılık bekleyenin kanı kurusun mu?

Büyükataman, açıklamasında şunları kaydetti: 1- Yazacak gazete bulamayınca Sözcü’ye sığınan başarısız kalemşor Emin Çölaşan, geçirdiği nevrozlarla kaleme aldığı açık mektuplarına devam etmiş. Her zamanki seviyesizliği ile kendini oturttuğu bilirkişi koltuğundan pozlar kesen Çölaşan’ın bilmesi gereken tek şey haddidir. 2- Hayatı boyunca Ülkücü Hareket’in karşısında yer almış bu ismin bugün “Acaba bir menfaat elde eder miyim?” düşüncesiyle ve Ülkücülükten geçinen bir grup kaçkınla olan sıkı diyaloglarına dayanarak “Ülkücü taban”ın duyarlılıklarından dem vurması, acınası hâlinin delilidir. 3- Bu şahıs, Ülkücü Hareket’te tavan-taban kavramlarının bulunmadığından habersizdir. Sayın Genel Başkanımızın ifadesi ile “Bizde taban yoktur, dava arkadaşlarımız vardır. Bizde tavan yoktur, Ülkücü şuur hakimdir.” Hâl böyle iken Çölaşan hangi ezberi okumaktadır? 4- Çölaşan da Özgür Özel ile aynı yerin kumanyacısı olduğu için çok sayıda AK Partilinin bazı yakışıksız sözler söylediğini iftira etmiştir. Özel’in şerefine emanet edip cevap alamadığımız gibi Çölaşan’ın da bu AK Partililerin kimler olduğunu açıklaması kendi şerefine emanettir. 5(son)- Kraldan çok kralcılık, sizin camianın yemlenme usulüdür. Bizde vatan, millet, din, devlet uğruna vazifeye atılma şuuru,bedel ödeme cesareti vardır. Menfaat için vatanı satacak olanlara soruyorum: Vatanın ve milletin selametinden başka karşılık bekleyenin kanı kurusun mu?

2 yıl önce

Lev Aslan Dermen (Levon Termendzhyan)’e Türk vatandaşlığı verildiği iddiası yalan çıktı

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; “Bazı basın ve sosyal medya mecralarında yer alan Lev Aslan Dermen (Levon Termendzhyan)'e Türk vatandaşlığı verildiği iddialarına ilişkin haberler gerçeği yansıtmamakla birlikte; Manipülasyonlara yol açmamak amacıyla iddialara konu olan Lev Aslan Dermen ve Levon Termendzhyan ad ve/veya soyad bilgileri ile benzerlik ve harf içermesi ile yapılan sorgu sonucunda, nüfus kütüklerinde herhangi bir kayıt tespit edilmemiş olup ayrıca devam eden vatandaşlık başvurusunun da bulunmadığı anlaşılmıştır.  Kamuoyuna saygıyla duyurulur...”

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sadece sosyal medya mecralarıyla vatandaşın kalbine girilemez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Partili belediye başkanlarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldi. AK Partili belediye başkanlarının her zaman ulaşılabilir olması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Sorunları yerinde görmenizi özellikle rica ediyorum" dedi. "İhaleleri canlı yayınlayın şeffaf olun" "İhaleleri şeffaf şekilde gerçekleştirin hatta canlı yayınlayın. İmar düzenlemelerini adil ve açık bir çalışma yapın" sözleriyle çağrıda bulunan Erdoğan, şöyle konuştu: "Sadece sosyal medya ile kalplere girilemez" Sadece sosyal medya mecralarıyla vatandaşın kalbine girilemeyeceği son dönemde ortaya çıkmıştır. Sosyal medya belediyeciliği, hizmet belediyeciliğinin yerini alamaz. "2023 seçimlerinin sonuçlarını etkileyecek" Sizlerin milletimizin gönlüne girmedeki başarısı, 2023'teki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin sonuçlarını etkileyecek.

2 yıl önce

Vatandaşların şebeke suyundan zehirlendiği İzmir'den son gelişme: 171 bin TL'ye heykel saydıracak

Geçtiğimiz aylarda yeni bir proje başlatan Tunç Soyer başkanlığındaki İzmir Büyükşehir Belediyesi, şehirde bulunan heykel, anıt ve rölyefler için harekete geçip bunların sayımı amacıyla ihale açtığını duyurdu. HEYKELLLER TEK TEK SAYILACAK İhalede İzmir'deki heykellerin tek tek sayılıp fotoğraflanması koşuluna yer verildi. Ensonhaber'de yer alan habere göre; ihaleyi alan firma ayrıca daha önce yapılan heykel çalışmalarını derleyecek, saha çalışması yapacak, ilgili kurumlarla irtibata geçecek. 171 BİN 558 LİRAYA SONUÇLANDI Heykel sayma ihalesi 11 Mayıs'ta elektronik ortamda yapıldı. İhaleye İzmir başta olmak üzere, İstanbul, Adana, Ankara ve Diyarbakır gibi illerde faaliyet gösteren 11 farklı firma ve kişiden teklif geldi. 254 bin 697 lira 50 kuruş muhammen bedelle çıkılan ihale, 171 bin 588 teklif veren firmaya verildi. "FIRTINA KOPARMAYIN" Öte yandan geçtiğimiz gün İzmir'in Buca ilçesinde, içtikleri şebeke suyunun ardından rahatsızlandığı ileri sürülen aralarında çoğu çocuğun olduğu çok sayıda kişi hastaneye kaldırıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuyla ilgili, klor dozajıyla ilgili bir sorun yaşandığını ve çok kısa sürede giderildiğini belirterek, "Sorun yine bir bardak suda kopartılan fırtına gibi. Yani sadece klor dozajıyla ilgili bir sorun yaşandı. O da çok kısa sürede giderildi. Çok sayıda haberle karşılaştım." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Erdoğan'dan milletvekillerine: Vatandaşla daha sık buluşun

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde 27 Şubat 2020'den sonra ilk kez milletvekilleriyle bir araya geldi. Toplantıya, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Erkan Kandemir, Hamza Dağ da katıldı. Basına kapalı gerçekleşen toplantı yaklaşık 2,5 saat sürdü. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "VATANDAŞLA DAHA SIK BULUŞUN" TALİMATI Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde: "İlk olarak vekillerimizle Sağlık Bakanımız bir araya geldi. Belediye başkanlarımız, teşkilat başkanlığımız, vekillerle, bakanlarımızla bir araya gelerek iç ve dış siyasetin, gelişmelerin kapsamlı bir şekilde değerlendirildiği bir seri toplantı yapılıyor. Genel başkanımızın vekillerimize söylediği birinci işin öncelikli olarak vatandaşlarımızla daha sık bir arada olmamız gerektiğidir. İlleriyle ilgili değerlendirmelerin yanısıra salgınla mücadele konusunda görüşlerini paylaştılar. Terörle mücadele konusundaki başarılar değerlendirildi. Sayın Cumhurbaşkanımız son dönemdeki temasları ile ilgili olarak da değerlendirmelerini vekil arkadaşlarımızla paylaşmış oldular. Bu toplantılar devam edecek."

2 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan itiraf: Ankara’da oturup vatandaşa gitmediğimiz için iktidar olamadık

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Samsun'da Muhtarlar ve Kanaat Önderleri Buluşması’na katıldı. "Vatandaşın ayağına gitmedik" Konuşmasında kendilerine yönelik "Bugüne kadar CHP iktidar olamadı" eleştirisinin yöneltildiğini ve bunun doğru olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, vatandaşın ayağına gitmedikleri için iktidar olamadıkları itirafında bulundu. Kılıçdaroğlu, iktidar olamamalarının sebebini şu sözlerle anlattı: "Ankara'da oturup tumturaklı laflar ettik" Bugüne kadar CHP iktidar olmadı. Doğrudur. Kabahat bizde. Sen vatandaşa gittin, çayını kahvesini içtin, ayağına gittin de sana oy mu vermedi. Oturdun Ankara’da tumturaklı laf ettin, sonra niye oyumuz artmıyor. Artmaz kardeşim. Şimdi geziyorum.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırıkkale'de, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne ve STK Buluşmaları"nda yaptığı konuşmada, büyük ve zengin bir medeniyetin evlatları olduklarını söyledi. Bazılarının, Türkiye'yi musibetlerle karşı karşıya bırakmak isteyebileceklerini belirten Soylu, şöyle konuştu: "Elbette ayağa kalkmayalım, dünyaya sözümüzü söylemeyelim, medeniyetimizi anlatmayalım, iyilikleri önermeyelim, kötülüklerden sakındırmayalım, etrafımızdaki coğrafyada kavgaya, husumete, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yapılanlara 'dur, ne yapıyorsunuz' demeyelim diye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bütün dünyaya bu ülkenin, Anadolu'nun medeniyetini, güçlülüğümüzü anlatmayalım diye elbette ki hep bizi ayağımızın önüne baktırmak isteyebilirler. Biz bu tuzağa düşmeyelim, düşmeyeceğiz. Onun için biz 9-5'çi değiliz." Bakan Soylu, bu neslin çok sıkıntılar çektiğini, darbeleri, ekonomik saldırıları, ABD'den parmak sallamaları, Avrupa'dan tehditleri görüldüğünü aktardı. Türkiye'nin her tarafının teröre bulaştırılmak istenildiği ve birçok meseleyle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Soylu, şöyle devam etti: "İnançlarımızla, değerlerimizle, kültürümüzle, örfümüzle ve adetimizle bizi sınamak istediler. Biz bunun hepsini yaşadık. Ne yapalım? Bizden sonraki nesiller bu sıkıntıları yaşasın diye bırakalım mı? Eğer biz şu neslin yaşadıklarını yeniden onlara tecrübe ettirmek istiyorsak, elbette ki bırakalım, istediklerini yapsınlar. Ama Türkiye'den 21. asırdan önce elde ettiğimiz tüm tecrübe ve kazanımlarla birlikte bambaşka bir yolculuğa başladık. İşte onlardan, oralardan daha farklı yapmalıyız. Eğer daha farklı yapmaz ve rutine ayak uydurursak, aynı musibet, bela, tezgah ve oyunlarla hep beraber karşı karşıya kalırız. Son eyvah para etmez." "Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir" Soylu, uyuşturucu ile mücadeleye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olarak değil, bir baba yüreğiyle sahip çıktığını vurguladı. Uyuşturucu ile mücadeleyi bırakmayacaklarını çünkü tehlike altındakilerin çocuklar ve gelecekleri olduğunu dile getiren Soylu, "Onlardan vazgeçemeyiz. Çünkü biz bu meseleyi sadece narkotik raporlarından takip ediyor değiliz. Arkadaşlarımız şahittirler, Bana gelen bir mesaj, karşılaşacağım birisi olacak da ben sırtımı döneceğim... O annenin veya babanın söylediği 'evladımı bu illetten kurtarın' dediğini başarana kadar inatla bu işi takip ediyoruz. Çünkü onların bir duası bizim doğru yolda gitmemizi sağlar, bir ahı da bizi tepe taklak eder. Biz bunun bilinci içerisindeyiz." diye konuştu. Bakan Soylu, bu işin önünü arkasını boş bırakamayacaklarını ve kenardan seyredemeyeceklerini belirtti. Bazı batılı ülkelerin baktığı gibi farklı pencerelerden de bakamayacaklarını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti: "Bakın, uyuşturucu meselesi, Türkiye'ye iki farklı kanaldan zarar vermektedir. Birincisi gençlerimizi zehirliyor, ikincisi PKK terör örgütü başta olmak üzere tüm suç örgütlerini besliyor. Göçmen kaçakçılığının uyuşturucuyla ilgisi var. Terör örgütlerinin ilgisi var. Mafyatik yapıların, suç örgütlerinin bu işle ilgisi var. Dolayısıyla biz uyuşturucu mücadelesini sağlıklı vermeden, ne ülkemizde huzuru ve sükunu tam olarak sağlayabiliriz ne de evlatlarımızı koruyabiliriz. Türkiye olarak bu meselede, küresel bir baskı ve sorumluluk altındayız. Bu problem, ithal bir problemdir. Dünyaca bilinen önemli hiçbir uyuşturucu maddenin ana üreticisi Türkiye değildir. Hiçbir uluslararası raporda böyle bir kayda rastlayamazsınız. Ne sentetik uyuşturucunun, ne esrarın, eroinin, kokainin ana vatanı Türkiye değildir. Ama bütün bunlar birtakım karanlık yapılarla bizim kapımıza dayanan zehirlerdir." "Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar lira" Soylu, "Orta Doğu'dan Avrupa'ya doğal uyuşturucu gider, Avrupa'dan Orta Doğu'ya sentetik uyuşturucu gider. PKK bunun en büyük sevkiyatçısıdır ve ne yazık ki bu zehirlerin bir kısmı da bizim ülkemizde bizim gençlerimize sunulmaya çalışır. İşte onun için biz bu işi oluruna bırakamayız. Bu işin hem arzıyla hem bağımlılık tarafıyla mücadele etmek zorundayız. Bizim bir tarzımız var. Yaptıklarımızı anlatırız, başarımızı ortaya koyarız ama 'sıfır kayıp' rakamına ulaşana kadar da işimiz bitti demeyiz." dedi. Türkiye'nin, uyuşturucu meselesinde coğrafi konumu dolayısıyla riski yüksek ülke olduğuna dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti: "Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar liradır. Bunun 2011'deki piyasa değeri yaklaşık 2 milyar liraydı. 2017 ve 2018'de bu rakam 20 milyar lira seviyesindeydi. Bunu yapmasaydık ne olacaktı? Bu, birilerinin kazancı haline gelecekti. Bu sadece bizim ülkemizde değil, dünyada da birçok genci zehirleyecekti. Bunun kazananı bizler ve insanlık. Kaybedeni de uyuşturucu tacirleri, baronları, sevkİyatçıları ve uyuşturucu üretenler. Biz her hafta 4 bin uyuşturucu satıcısını gözaltına alıyoruz. Çünkü bunun da oluşturduğu öyle veya böyle ekonomisi var. Alıyorsun, içeri atıyorsun. Uyuşturucu baronları, yerine yeni satıcılar bulmaya çalışıyor. 2016'da 7 bin 600 kişi tutuklanmış, 2017'de 21 bin, 2018'de 23 bin, 2019'da 25 bin kişi, geçen yıl salgın olmasına rağmen tüm yıl boşunca yine aynı rakam 23 bin 693. Bir taraftan uyuşturucu yakalıyoruz, bir taraftan satıcıları yakalıyoruz. Rakam belli, 92 bin 665 kişi var şu anda uyuşturucu satıcısı. Bunların yüzde 97-98'i uyuşturucu satıcısı ve baronudur. Bu rakam az bir rakam değil." "Kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık" Soylu, Kırıkkale'de, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'nde düzenlenen "En İyi Narkotik Polisi Anne ve STK Buluşmaları"nda yaptığı konuşmada, şu anda meydanlarda, camilerde, sokak başlarında "zombi" gibi durup, kendini kaybetmiş, ne olacağını bilmeyen ve çaresiz durumda olanlarla ilgili tablolarla karşı karşıya kalmadıklarını söyledi. Uyuşturucuya karşı büyük bir mücadele ortaya koyduklarına dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti: "Peki sonuç ne olmuş. 920 kişiymiş, 941 kişiymiş uyuşturucuya bağlı ölen. Bunu biz belirlemiyoruz, adli tıp belirliyor. 657'ymiş, 342'ymiş, şimdi de 314. Bu rakamı gittikçe aşağı indirmeye çalışıyoruz. 15-64 yaş aralığında ömründe 1 kez uyuşturucu kullananların yüzde olarak oranı, Fransa'da 5,6, Almanya'da 4,1, İtalya'da 6,9 ve Türkiye'de ise 1,2'dir. Sentetik hap için Fransa ve Almanya'da 3,9, Hollanda'da 10,8, Türkiye'de 1,4'tür. Ben rakamlarla ve uluslararası ölçeklerle konuşuyorum. Esrarda Fransa'da 44,8, Almanya'da 28,2, Türkiye'de ise 2,7'dir. 15-64 yaş aralığında madde bağlantılı ölümlerde milyon kişi başına ölüm oranı Fransa'da 9, Hollanda'da 20, İsveç ve Norveç'te 77, İngiltere'de 76, Türkiye'de ise 5,55'tir ki bu 2018'in rakamı. Yani bunun yarısına inmiş durumdayız. Uyuşturucuya bağlı ölümlerdeki sayı, 2017'de 941'di, 2020 sonu itibarıyla 314'e düştü." Bakan Soylu, 2021 atık su analizi raporuna göre, 37 Avrupa şehri karşılaştırmasında günlük ortalama esrar tüketiminde Amsterdam'ın birinci, Paris'in dördüncü, Zürih'in sekizinci sırada olduğunu belirterek, Türkiye'de sadece İstanbul'un 29, Adana'nın 35. sırada olduğunu bildirdi. Bu rakamların, 2021 Avrupa Uyuşturucu Raporu'nda ve Avrupa Uyuşturucu Madde Bağımlılığı İzleme Merkezi Raporu'ndaki rakamlar olduğunu anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Yani uluslararası verilerdir, bizim verilerimiz değildir. Bizden de veriler vereyim. 2016'da uyuşturucu suçundan tutuklamaların sayısı 7 bin 601'di. 2020'de bu sayı 23 bin 693 oldu. 2016'da 81 bin olan operasyon sayımız, 2020'de 158 bin 960'a ulaştı. Daha önce paylaşmadığım bir detay daha vereyim. Sadece 2018-2020 arasında uyuşturucu ile mücadeleye ayırdığımız kamu kaynaklarını yüzde 35,3 oranında arttırdık. Yine bir uluslararası veri, Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2019 yılında dünyada küresel düzeyde en fazla eroin yakalaması gerçekleştiren ülke Türkiye'dir. Dünyanın tamamında yakalanan miktar 96 tondur. Bunun 20 tonu, Türkiye tarafından ele geçirilmiştir. Anlatmak istediğim şudur, Türkiye bir yandan ciddi bir arz baskısı altındadır, AB ülkelerinin uyuşturucu madde yakalamalarının toplamından fazlasını, hatta bazı başlıklarda iki, üç katını tek başına yakalamaktadır. Bir yandan da küresel bir terör örgütünün kurduğu küresel bir uyuşturucu ticareti ağıyla mücadele etmektedir. Bir yandan terörle ve düzensiz göçle mücadele etmektedir." Soylu, 2020'nin sonunda "En İyi Narkotik Anne" projesine başladıklarını belirterek, şu ana kadar 90 bin anneye ulaştıklarını ve eğitim verdiklerini söyledi. Şimdi gaza bastıklarını ve yıl sonuna kadar hedeflerinin 500 bin anneye ulaşmak olduğunu vurgulayan Soylu, "500 bin anneye 'En İyi Narkotik Polisi Anne' projesini anlatacağız. İnşallah seneye hedefimizi daha çok yükseltme gayretinde olacağız. Biz bu işi sadece kolluk çalışması olarak ele alıyor değiliz. Bir yandan kolluk çalışması yapıyoruz, diğer yandan tedavi süreçlerinde bağımlılıkla mücadelede Sağlık Bakanlığımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Yeşilay, tüm kurumlarımız ve sivil toplum örgütlerimizle koordinasyon içerisinde olmaya çalışıyoruz." diye konuştu. Bakan Soylu ve beraberindekiler, Huzur Köy Bağımlılıkla Mücadele Merkezi'ni gezerek, bilardo bulunan salonda gençlerle oyun oynadı. Tedavi amaçlı serayı da gezen Soylu, Huzur Köy Sanat Atölyesi'nde "Merdo" türküsünü söyleyen gençlere eşlik etti. Daha sonra merkezdeki halı sahada penaltı atışı yaparak, gençlerle bir süre zaman geçiren Soylu, basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda, anneler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 44 45