01 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

İBB kendisine ödül verdi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Twitter hesabından, "İBB Dijital Medya A.Ş. Askıda Fatura, Kanal İstanbul ve 23 Nisan filmleri ve şehrimizin dayanışma ağı olan dijital kampanyalarla uluslararası Polaris Awards'tan 4 ödül aldı. Tüm Medya A.Ş. ekibi kutluyorum, başarılarının devamını diliyorum" diyerek aldıkları ödülleri duyurdu. Ancak, İmamoğlu'nun ödül aldığı Polaris Awards ödüllerini tertip eden firmanın, İBB'nin ve İmamoğlu'nun ajans işlerini yürüten kişi Necati Özkan'ın sahibi, kurucusu ve mevcut yönetim kurulu başkanı olduğu Kapital Medya AŞ. olduğu ortaya çıktı.

2 yıl önce

Emre Uslu’nun Peker kehaneti: 5 ay önce kumpası haber verdi

FETÖ ile Sedat Peker arasında sadece eylem-söylem ortaklığı yok. FETÖ’nün firari medya imamı Emre Uslu 6 ay önce adeta, şu an körfez ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Sedat Peker’i işaret ederek yeni bir hareketlenme olacağını işaret etmiş Uslu, 8 Aralık 2020’de yaptığı yorumda şunları kaydetmiş: “Denklemin bir ucuna Kemal Kılıçdaroğlu’nun ciddi şekilde oturduğunu, oturtulduğunu ve bunun için batı başkentlerinde önemli çalışmaların yapıldığını biliyorum. Belki bir körfez ülkesinden bütçe de ayrılmış olabilir. Önümüzdeki 6 içinde Türkiye’de çok hareketli bir siyaset gündeminin olabileceğini öngörüyorum Bu illa 6 ay sonra Kılıçdaroğlu iktidara gelecek değil, ama böyle bir deneme olabilir.”

2 yıl önce

Millet İttifakı'nda yeni bir kriz daha patlak verdi: Kendi elimizle İYİ Parti'yi güçlendiriyoruz

CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, İYİ Parti'nin ittifakta güçlenen taraf olduğunu, kendi partilerinin ise yerinde saydığını ifade etti. Sabah'ta yer alan habere göre CHP, İYİ Parti ve HDP'nin oluşturduğu Millet İttifakı'nda yaşanan huzursuzluk su yüzüne çıkmaya başladı. Liderlerin tüm açıklamalarına rağmen CHP'nin İYİ Parti'den rahatsız olduğu, bizzat CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin tarafından dile getirildi. CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, CHP Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ve Ahmet Akın ile 20 ilçe başkanının da katıldığı toplantıda, ittifak ortağı İYİ Parti ile ilgili şok açıklamalarda bulundu. İYİ Parti'nin her geçen gün güçlendiğini ancak kendi partisinin yerinde saydığını vurgulayan CHP'li vekil şunları söyledi: "Kendi elimizle İYİ Parti'yi güçlendiriyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin oy oranı standart, İYİ Parti ise durmadan oy kazanıyor ve artışta. İYİ Parti bizim rakibimizdir" Tartışma yaratan sözlerin ardından partililerin ikazlarına kulak asmayan Fikret Şahin, "Ne yapayım dışarı ses gidiyorsa, konuşmayalım mı?" ifadelerini kullandı. İYİ PARTİ VE CHP'LİLER SIK SIK KARŞI KARŞIYA GELİYOR Millet İttifakı'nın iki üyesi İYİ Parti ve CHP, teşkilatlar ve belediylerin yanı sıra vekillerin de açıklamaları ile sık sık karşı karşıya geliyor. İki taraftan da sert açıklamalar gelirken, genel başkanlar talimatları ile gerginlikleri önlemeye çalışıyor. İYİ Parti ile CHP arasında HDP'nin ittifaktaki yeri üzerinden de anlaşmazlıklar sık sık gündeme geliyor.

2 yıl önce

Paşinyan'dan Azerbaycan itirafı: Haritayı verdi

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Azerbaycan yönetimine mayın tarlalarına ilişkin haritaların hepsini vermediklerini belirterek, "Mayın tarlalarının haritalarını teslim ettik ve bunların önemli olmadığını söyleyemem ama bu, elimizdeki haritaların ufak bir kısmı." dedi. Paşinyan, Ermenistan'ın Azerbaycan sınırına döşediği 97 bin mayının haritaları karşılığında Azerbaycan'da gözaltındaki 15 Ermenistanlının iade edilmesini Yegvard şehrinde düzenlediği mitingde değerlendirdi. Ermenistan'da muhalefetin, Azerbaycan yönetimine tüm mayın tarlalarına ait haritaları verdiğine yönelik kendisine eleştirilerde bulunduğunu anlatan Paşinyan, "Mayın tarlalarının haritalarını teslim ettik ve bunların önemli olmadığını söyleyemem ama bu, elimizdeki haritaların ufak bir kısmı." ifadesini kullandı. Paşinyan, benzer bir değişimin Aralık 2020'de de yapıldığını belirterek, "Ancak bu haritalar, Ermenistan'ın veya Azerbaycan'ın pozisyonlarını paylaşmıyor. Söz konusu haritalar, Azerbaycan yakınlarında bulunanları gösteriyor." dedi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, Ermenistan'ın bir zamanlar işgal altında tuttuğu Ağdam ilinde döşediği 97 bin mayının haritaları karşılığında Azerbaycan'da gözaltındaki 15 Ermenistanlının iade edildiğini duyurmuştu.

2 yıl önce

Reuters ve AFP çarpıttı, Birgün Gazetesi destek verdi

Terör örgütü DEAŞ ile irtibat ve iltisaklı şüphelilerin tespitine yönelik Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında adli teknik takipleri yapılan, Diyarbakır'da 16, Bursa, Muğla ve Malatya' da 1'er olmak üzere toplam 19 şüpheliye yönelik düzenlenen eş zamanlı operasyonda 17 kişi gözaltına alındı. Adreslerinde yapılan aramalarda, 1 adet kurusıkıdan bozma tabanca ve bu tabancaya ait 1 adet şarjör ile birlikte çok sayıda dijital materyal ve toplatılma kararı bulunan kitaplara el konuldu. Haklarında gözaltı kararı çıkarılan 2 şüphelinin ise yakalanmasına yönelik çalışmalar sürüyor. 

2 yıl önce

Türkiye normale dönüyor! Erdoğan, Covid-19'la mücadelede yeni kararları açıkladı, tarih verdi…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının gündemine ilişkin konuşurken, Türkiye'nin Covid-19'la mücadelesinde izlenecek yeni yol haritasını açıkladı... İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: 'SON 1 HAFTADA EN ÇOK AŞI YAPTIRAN ÜLKE OLDUK' Salgında yaşanan gelişmeler ve bu çerçevede ülkemizin izlediği yol haritası, Kabine gündemimizin ilk konusunu oluşturuyordu. Türkiye her alanda salgın döneminin dünyada en parlayan ülkesi olmuştur. Sanayi üretimimiz yükselişini düzenli olarak sürdürüyor. Sanayi sektöründeki kayıtlı istihdam 4 milyon sınırına dayanarak, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Salgın ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumu istismar ederek, yem süt fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara da izin vermeyeceğiz, gerekli dersi vereceğiz. Salgın döneminde işlerine ara vermek zorunda kalan esnaflarımızı kısa çalışma ödeneğinden pek çok destekle destekledik. Turizimcilere verdiğimiz KDV desteğini de 1 ay daha uzatıyoruz. Bu konuda oldukça iyi bir yere geldik. Bugün itibariyle yaptığımız aşı sayısı 43 milyon doza yaklaşmıştır. Son 1 haftada nüfusuna oranla dünyada en çok aşı yaptıran ülke konumundayız. Hedefimiz birkaç hafta içerisinde 18 yaş nüfusumuzun üstünün tamamına açmaktır. SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI SONA ERDİ 1 Temmuz itibariyle başlamak üzere sokağa çıkma kısıtlamalarını tümüyle kaldırıyoruz. Müzikle ilgili kısıtlamayı da 24:00'e çekiyoruz. Şehirler arası seyahat kısıtlamaları ile şehir içi toplu taşımadaki kısıtlamalar sona eriyor. HES kodu uygulaması yaygınlaştırılarak sürdürülecektir. Konu ile ilgili ayrıntılar, İçişleri Bakanlığımızın genelgesiyle açıklanacaktır. Sırası gelen herkesin aşı olması hayati öneme sahiptir. Bizde aşımızı olarak bilim insanlarımıza olan güvenimizi gösterdik. NATO ZİRVESİ NATO zirvesiyle başlayan, Azerbaycan'daki temaslarımızla devam eden yoğun bir haftayı geride bıraktık. Bugünkü Kabine toplantısında bu yoğun programlar enine boyuna değerlendirdik. Türkiye, 1952 yılında NATO'ya katılmıştır. Ülkemiz tehditlerle mücadele için NATO üyesi olurken ekonomiden ticarete kadar yeni bir tercihte bulunmuştur. Türkiye ittifaka karşı sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmiştir. Soğuk savaş sonrası bölgesel krizler, terör ve salgın gibi sorunlarla yüzleşirken, NATO'nun önemi bir kez daha görülmüştür. Irak'tan Suriye'ye, Filistin'den Libya'ya kadar can yakıcı durumda NATO kendisinden beklenen güçlü iradeyi ortaya koyamamıştır. 'SINIRLARIMIZDA BAŞKA BİR TERÖR ÖRGÜTÜNE İZİN VERMEYECEĞİZ' İttifakın önümüzdeki 10 yılık haritasını oluşturan NATO 2030 sürecini bu bakımdan önemli görüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz temaslarda NATO konseptinin askeri ve diğer şartların günümüz durumuna uyması görüşünü paylaştık. NATO'nun sorumluluk alanlarıyla ilgili önceliklerini müttefiklerimize tekrar sunduk. Suriye'de bir dönem ittifakın en önemli sorunu olarak gösterilen DEAŞ'a karşı tek mücadeleyi yapan Türkiye'yi herkese hatırlattık. Ülkemizin bu gayretine rağmen güney sınırlarımızdaki başka bir terör örgütü üzerinden tehlikeli yapılaşmaların oluşmasına asla izin vermeyeceğimizi hatırlattık. Bu konuda daha samimi ve güçlü katkı beklediğimiz anlattık. Bu zirvede bir kez daha görülmüştür ki Türkiye'siz bir NATO'nun varlığını sürdürmesi güçtür. Türkiye en çok desteğe ihtiyaç duyduğu dönemde yalnız bırakılmış olmasına rağmen NATO'nun korunması önemini kabul etmektedir. Bu anlayışla hükümlülüklerimizi yerine getirirken bir kez daha aynı sıkıntıların yaşanmaması için tekliflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hem ittifakla hem de müttefiklerimizle daha yakın ve olumlu işbirliği içinde olacağız. NATO ZİRVESİ'NDE GÖRÜŞMELER NATO Zirvesi marjında çeşitli ülkelerin liderleriyle çok kapsamlı görüşmeleri ele aldık. Zirve günü olan 14 Haziran'da Fransa Cumhurbaşkanı Macron'la, İngiltere Başbakanı Johnson, Almanya Şansölyesi Merkel, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve son olarak ABD Başkanı Biden ile bir araya geldik. Ayrıca zirve sırasında pek çok ülke temsilcisi ile de görüştük. Sayın Macron, Miçotakis ve Biden ile doğrudan temaslarımızı sıklaştırma konusunda mutabık kaldık. Çözüm yollarını bulma konusunda karşılıklı olarak ifade ettik. Biden ile yapılan görüşme göreve geldikten sonra ilk yüz yüze yapılan görüşme açısından çok önemliydi. Bu görüşmede ülkelerimiz arasında bilinen sorunları karşılıklı ifade ederek tekrar ortaya koyduk. Bununla kalmadık, asıl bundan sonraki işbirliği kapsamında görüş alışverişinde bulunduk. Biden, görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda bu yöndeki değerlendirmeleri kamuoyuyla paylaştı. Sayın Biden ile yakaladığımız bu güzel iklimi ülkelerimiz adına maksimum verime dönüştürmekte kararlıyız. Aramızdaki sorun başlıklarını ise karşılıklı hassasiyetlerimiz, beklentilerimiz içerisinde çözüme kavuşturacağımıza inanıyoruz. Bu şartla her ülkeyle olduğu gibi ABD ile de yakın müttefiklik ilişkileri geliştirmeye hazırız. ABD ile de olumlu ve yapıcı bir temelde yeni bir dönemin kapısını araladığımıza inanıyoruz. 'ŞUŞA'NIN NASIL YIKILDIĞINI, YAKILDIĞINI GÖRDÜK' Azerbaycan'daki programlarımız için Salı günü geç de olsak Bakü'ye ulaştık. Aliyev ile birlikte Şuşa şehrine hareket ettik. Heyet üyelerimizle birlikte Şuşa'ya birlikte giderken savaşın acılarını görme imkanımız oldu. Her tarafın nasıl yıkıldığını, nasıl yakıldığını gördük. Bütün bunlarla beraber bunların kalkıp dünyaya, "Gelin Karabağ'ı görün." Minsk 3'lüsünün buraları tekrar tekrar görün. Altyapının hiç olmadığı ya da tümüyle bozulduğu tarihi ve kültürel mirasların ağaçların yıkıldığı bu güzel coğrafyanın ayağa kaldırılma anına şahit olduk. 'ŞUŞA BEYANNAMESİ İLE YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATTIK' Zor bir coğrafyada başardıkları önemli işleri görünce ülkemiz adına gurur duyduk. Bu bölgenin en geç 1 yıl içinde tamamen yeni bir çehreye kavuşmuş olacağına inanıyorum. Şuşa Karabağ savaşında en son kurtarılan yerlerden biridir. Azerbaycan tarihine damga vurmuş pek çok sanat, bilim erbabı Şuşa'dan çıkmıştır. Yüzlerce tarihi eser bölgeye vurulan Türk mührünü kazımak için vandalca ortadan kaldırılmıştır. Yıllarca vatan hasreti çeken muhacir kardeşlerimizin en kısa sürede evlerine dönmeleri için Türkiye olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz. Aliyev'le birlikte imzaladığımız Şuşa beyannamesi ile ilişkilerimizde yeni bir dönemi başlattık. Şuşa başkonsolosluğumuzun en kısa sürede açılmasından gündemimizdeki her bir başlığı hızla hayata geçireceğiz. Çarşamba günü de Azerbaycan Milli Meclisi'ne misafir olduk. Azerbaycan'ın hep yanında olduğumuzu tüm dünyaya bir kez daha ilan ettik. Karabağ zaferinin Azerbaycan için ne anlam ifade ettiği önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacaktır.  ANTALYA DİPLOMASİ FORUMU Perşembe günü Antalya'da Güney Doğu Avrupa Bölgesi işbirliğini toplantısını gerçekleştirdik. Bu zirve örgütünün 25. yıl kuruluşu olması sebebiyle ayrıca anlamlıydı. Belgrad, Saray Bosna otoyolundan salgın ve göç meselesine kadar bir çok konuyu zirvede ele aldık. Üye ülkeler olarak aramızda bölgesel sahiplenme ilkeleri içerisinde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun üzerinde çalışıyoruz. Cuma günü ise ülkemizin uluslararası düzeyde Antalya Diploması forumuna katıldık. Foruma yoğun bir katılım oldu. 11 devlet ve hükümet başkanı 60'a yakın örgüt temsilcisi iş dünyasından isimler görüş alışverişinde bulundular. Salgın döneminde yaşananlar bu gerçeği bir kez daha gösterdi. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma ihtiyacı bu süreçte bir kez daha gündeme gelmiştir. Ülkemizle ilgili gündeme getirilen eksen tartışmalarının gerisinde diploması dilinin kimi çevrelerde yol açtığı hazımsızlık vardı. Bunun aksine doğru bildiğimiz yolda ilerlemeyi, en iyi olanı, en hakkaniyetli olanı sürdürmeye devam edeceğiz. Öncelik verdiğimiz coğrafyalarda kendimize yakışır mücadelemizi sürdüreceğiz.

2 yıl önce

Bu çocuklara silahı siz verdiniz

ABD, 30 bin tırı aşkın silah ve milyonlarca dolar maddi destekte bulunduğu YPG/PKK terör örgütünün çocukları zorla silah altına aldığını itiraf etti. ABD Dışişleri Bakanlağı’nın hazırladığı 2021 İnsan Ticareti raporunda, YPG’nin 12 yaşından küçük çocukları kaçırıp eğittiği ve savaşmaya zorlandı belirtildi. Skandal itiraf Beyaz Saray’ın Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan raporla ortaya çıktı. ABD, 2021 İnsan Kaçakçılığı (TIP) raporunun Suriye maddesinde YPG/YPJ/PKK’nın çocukları dağa kaçırıp kamplarda eğittiğini ve Suriye’de savaşmaya zorladığını açıkladı. Örgüte senelik 300 milyon dolarlık ödenek ayıran ve 33 bin tır silah yollayan ABD, 2017 yılında Savunma Bakanlığı resmi Twitter hesabından “savaşa hazır” başlığıyla çocuk savaşçıların fotoğrafını paylaşmıştı. 12 YAŞINDAN KÜÇÜKLER Uluslarası gözlemci raporlarına dayandırılan bildiriye göre YPG ve YPJ, kuzeydoğu Suriye’deki yerinden edilmiş mülteci bölgelerinden çocukları zorla toplayıp kamplara yerleştiriyor. Örgüt 12 yaşından küçük kız ve erkek çocuklarına önce eğitim veriyor, daha sonra ise istihdam ediyor. Rapora göre eğitim verilen çocuklar cepheye sürülerek savaşmaya zorlanıyor. Raporda yine kaçırılan çocukların cinsel istismara ve tacize maruz kaldığı da belirtiliyor. Öte yandan rapordan önce Birleşmiş Milletler (BM) ve birçok insan hakları örgütü de YPG’nin çocuk savaşçı kullandığını doğrulamıştı. 33 BİN TIR SİLAH VERDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yılında ABD’nin YPG/PKK’ya 33 bin tır silah verdiğini ve bunların toplanıp imha edildiğini duyurmuştu. Bu tırlarda, savaşlarda kullanılmak üzere ABD menşeli, yüksek hareket kabiliyetli zırhlı Hummer’lar, 4x4 jipler ve vinçlerin yanı sıra on binlerce kalaşnikof marka tüfek, ağır makinalı tüfek, Amerikan yapımı RPG-7 ve AT-4 gibi sayısız askeri mühimmat sevk edilmişti. ABD tarafından hibe edilen silahlar YPG/PKK tarafından kamplarda eğitilen çocuk savaşçıların ellerine verildi ve çocuklar cepheye sürüldü. Beyaz Saray, YPG/PKK terör örgütüne savunma bütçesinden hibe edilmek üzere yıllık 300 milyon dolar ödenek ayırıyor. ÇOCUKLAR SAVAŞA HAZIR 28 Şubat 2017 yılında ABD Savunma Bakanlığı Merkez Komutanlığı (CENTCOM) tarafından paylaşılan skandal fotoğraf, ABD güdümlü YPG/PKK’nın çocuk savaşçılara verdiği desteği açıkça ortaya koyuyor. “Ready for the fight” (Savaş için hazır) başlığıyla paylaşılan fotoğrafta, YPG/PKK kamplarında eğitim gören ve askeri üniforma giymiş 4 kız çocuğu bulunuyor. Paylaşılan fotoğrafta kaçırdığı çocukları kamplarda eğitip zorla savaştıran YPG’ye Washington’un desteği açıkça görülüyor. TÜRKİYE’YE KÜSTAH SUÇLAMA ABD Dışişleri Bakanlığı aynı raporda Türkiye’ye yönelik çirkin iftiralara da yer verdi. Beyaz Saray, Türkiye’yi “çocuk savaşçı kullanan ülkeler” listesine ekledi ve gerekçe olarak “Ankara’nın destek verdiği Suriyeli grupları” gösterdi. Türkiye’yi asılsız ithamlarla suçlayan Biden yönetimi, bu kararla Türkiye’yi askeri silah ve mühimmatlar konusunda kısıtlamalara tabi tutmayı hedefliyor. Çocukları kaçırıp savaşmaya zorlayan terör örgütü PKK ve uzantılarına milyonlarca dolar yardımda bulunan ABD, Türkiye’ye yönelik çamur at izi kalsın politikaları ile iki yüzlülüğünü bir kez daha göstermiş oldu. Türkiye'den tepki: İftira, çifte standart, ikiyüzlülük! Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2021 yılı İnsan Ticareti Raporu’na tepki gösterdi. Dışişleri açıklamasında ABD’nin asılsız varsayımlara dayanarak Türkiye’nin çabalarını gölgeleyecek ithamlarda bulunmasının esefle karşılandığı belirtilerek “İnsan Hakları Eylem Planı, kararlılığımızın açık bir göstergesidir” denildi. SİCİLİMİZ TERTEMİZ “Çocukların silah altına alınması konusunda Türkiye’ye sorumluluk atfeden iddiaları külliyen reddediyoruz. Türkiye, çocuk haklarının korunmasına ilişkin BM bünyesinde kabul edilenler dahil başlıca uluslararası düzenlemelere taraf olup, bu konudaki sicili tertemizdir” denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: BU ÇELİŞKİ KABUL EDİLEMEZ Suriye ve Irak’taki terör eylemlerinde çocukları zorla silah altına alan PKK-PYD-YPG terör örgütüne silah yardımı dahil aleni destek veren ABD’nin, Türkiye’ye böyle bir iftirada bulunması çifte standart ve ikiyüzlülüğün en çarpıcı örneğidir. ABD’nin Suriye’de ortaklık yaptığı, eğitim ve silah verdiği, sadece Suriye’de değil, Irak’ın Mahmur ve Sincar gibi bölgeleri dahil bir çok yerinde çocukları kaçıran ve ellerine silah veren bu ayrılıkçı terör örgütünün işlediği ağır suçları görmezden gelirken bir çok bölgesel konuda yakın eşgüdüm içinde bulunduğu müttefiki Türkiye’ye böylesine temelsiz ithamlarda bulunması vahim bir çelişkidir ve asla kabul edilemez.

2 yıl önce

CHP'lilerin mahkemeye verdiği şehit babası: Gururu bana, utancı onlara yeter

15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümüne yaklaşırken , şehit ailelerinin acıları ilk günkü tazeliğini koruyor. Darbe girişimi sırasında Özel Harekât Daire Başkanlığına düzenlenen hava saldırısında şehit düşen Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit'in babası Yahya Kemal Yiğit, 2 yıl önce 18 Mart Şehitleri Anma Gününde HDP ile örtülü ittifak yapan CHP'li yöneticilere tepki gösterdi. 30 Mart yerel seçimleri öncesi yaşanan olayda şehit babasını CHP Kayseri İlçe Başkanı Okan Marzıoğlu ve Belediye Başkan Adayı Mustafa Navruz hakaret ve darp iddiasıyla mahkemeye verdi. Davanın ilk celsesine ise CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer bir otobüs partili ve 10 avukatla gelerek şehit babasına karşı gövde gösterisi yaptı. "BU GURUR BANA O UTANÇ ONLARA YETER" Sabah'ın haberine göre, Şehit Babası Yahya Kemal Yiğit, "hakaret" suçundan 2 bin 180 lira adli para cezası ödemeye mahkum edildi. 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünün yaklaştığı günlerde açıklamalarda bulunan Şehit Babası Yahya Kemal Yiğit; "Ben mahkemede hakime de söyledim. Eğer ki bu davadan dolayı bana bir ceza verirseniz, bu cezayı bir ömür boyu şeref madalyası olarak taşıyacağımı belirttim. Yazacağınız gerekçeli kararı da evimin altına yapmış olduğum müzedeki şehit kızımın fotoğrafının yanına çerçeveletip asacağım dedim. Bu canıma da mal olsa onlarla mücadeleye devam edeceğim. Vatanımı bölüp, 40 bin evladımızı şehit edenlerle gizli ittifak yapacaksın, sonra çıkıp şehitler gününde şehitliğe gelip boy göstereceksin. Ben bir şehit babası olarak bunu gururuma yediremeyip tepkimi gösterdim. Benim 1. namusum vatan. 2. namusum al bayrağım. 3. namusum ise Türkiye Cumhuriyeti devleti. Gerisi vallahi teferruat. Biz bu vatanın sırtında yaşıyorsak birinci namusumuz bu vatan toprakları olmak zorunda. Bu vatan toprakları olmasa bir mezarımız bile olmaz. Bunun bilincinde olduğumuz için ben onlara namussuz dedim ve demeye de devam edeceğim. Bu sözüm yüzünden bana 2 bin 180 lira para cezası verildi. Gerekçeli karar çıktı ve ben bu gerekçeli kararı o günde dediğim gibi şehit kızımın fotoğrafının yanına çerçeveletip asacağım. Çünkü bu karar benim için gurur CHP için bir utanç tablosudur. Bu gurur bana o utanç onlara yeter" diye konuştu. "CHP HANGİ ŞEHİDİN CENAZESİNE BİR OTOBÜS DOLUSU GİTTİ?" Bu dava sürecinde ilk duruşmada CHP'liler seçim otobüsüyle geldiler. Milletvekili, 10 avukat, il başkanı, ilçe başkanları ve partilileri toplayıp gelmişler. Daha sonra ben SABAH'a verdiğim demeçte, "Bu gövde gösterisini şerefinizi haysiyetiniz varsa gidin PKK'ya karşı yapın dedim. Buna istinaden CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, basın açıklaması yapıp bana şımarıklık yaptığımı söylüyor. Kendilerinin şehit aileleri ve gazilerle hiç bir sorunlarının olmadığını söylüyor. İlk defa doğru söylüyor. CHP'liler bugüne kadar hangi şehit cenazesine ya da ailesine bir otobüs dolusu gittiler. Benim cenazeme gelmediler. Taziyeme gelmediler, bir telefon dahi açma gereksinimi duymadılar. Gitmedikleri yerde tabi ki sorunları olmaz" dedi. "ATATÜRK KABRİNDEN KALKSA KILIÇDAROĞLU'NU DENİZE DÖKER" Baba Yiğit şu ifadeleri kullandı: "CHP Genel Merkezi duruşmamıza 3 avukat gönderdi. Bu avukatlar duruşmada benim CHP kurumsal kimliğinden özür dilemem durumunda şikayetlerini geri çekeceklerini söylediler. Bırakın özür dilemek, bizim çocuklarımızı şehit eden alçak teröristlerden kurşun yemeyi şeref sayarım ama onlardan yine de özür dilemem dedim. Benim için o teröristlerle onlara yandaşlık yapının hiç bir farkı yok. Selahattin Demirtaş, bebek katili Apo'nun heykelini dikeceğiz diyor, Kılıçdaroğlu da meclisin kürsüsünden Demirtaş saygın ve teröre mesafeli bir siyasetçi diyor. Sanki 40 bin vatan evladını o PKK katletmemiş gibi. Bunlar Atatürkçü falan değil. Bunlar Atatürk'ü hiç mi hiç sevmiyorlar. Ama kendilerine maske edinmişler arkasında her türlü melaneti yapıyorlar. Atatürk kabrinden kalksa vallahi o Kılıçdaroğlu'nu aynı Yunanlıları nasıl denize döktüyse o şekilde İzmir'de denize döker." TANKLARIN ARASINDAN KONTROLLÜ GEÇTİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'un kontrollü darbe olduğunu söylediğini belirten Şehit Babası Yahya Kemal Yiğit; "O Atatürk Havalimanından kimin kontrollü geçtiğini biz çok iyi biliyoruz. O tankların arasından kontrollü bir şekilde geçip Bakırköy Belediye Başkanının evinde ayak ayak üstüne atıp, kahvesini yudumlayıp, ellerini ovuşturarak televizyondan darbeyi izleyen Kılıçdaroğlu değil miydi? Bunlar bizim zekamızla alay ediyor. Bunlara artık ilkokul talebesi bile inanmıyor" diye konuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 43 44