06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Şair, yazar ve düşünür Sezai Karakoç vefat etti

TBMM BAŞKANI ŞENTOP'TAN, SEZAİ KARAKOÇ İÇİN BAŞSAĞLIĞI MESAJI TBMM Başkanı Mustafa Şentop, şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç'un vefatı dolayısıyla başsağlığı mesajı yayımladı. Şentop, sosyal medya hesabından yayımladığı mesajda, "Şiirimizin zirve ismi 'İslam Medeniyetinin Dirilişi' davasının öncüsü Sezai Karakoç'un vefatını üzüntüyle öğrendim. Allah'tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Üstad fikir ve eserleriyle gönlümüzde yaşamaya ve yol göstermeye devam edecektir." ifadelerini kullandı. "DÜNYA SÜRGÜNÜ"NÜ TAMAMLAYARAK "EN SEVGİLİ"SİNE KAVUŞTU" İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Fikir dünyamızın rehberlerinden, Diriliş Nesli'nin öncüsü, Yedi Güzel Adam'dan, Üstad Sezai Karakoç "dünya sürgünü"nü tamamlayarak "en sevgili"sine kavuştu.. Rabbim mekanını cennet, makamını âlî eylesin inşallah..." sözleriyle Sezai Karakoç için taziye mesajı yayımladı. ÖRNEK BİR HAYAT Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın paylaştığı mesajında, "Diriliş şairi Üstad Sezai Karakoç rahmet-i Rahman'a kavuştu. Örnek bir hayat, sağlam bir fikir örgüsü ve büyük bir edebî miras bıraktı geride. Mevla mekanını cennet, makamını âli, ruhunu şâd eylesin." ifadelerine yer verdi.

2 yıl önce

Yeni Şafak yazarı: Bu telaş, bu panik neden Ekrem!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi kadrolarında Ekrem İmamoğlu ve belediye sözcüsü Murat Ongun’un manipüle ederek gizlemeye çalıştığı örgüt üyeleri ortaya çıkmaya devam ederken İmamoğlu’nun son konuşmasında ses tonunu yükselttiği, hükümet üyelerine saldırmaya başladığı görüldü. İmamoğlu’nun paniğe kapıldığını belirten Yeni Şafak Gazetesi yazarı İbrahim Karagül “Belediyenin içinden Kandil geçmiş Ekrem. İBB’nin paralarının nerelere aktığı ortada. Bu atarlanmalar, şovlar, rol kesmeler hiçbir şeyi örtmüyor artık Ekrem. Konuyu değiştirme, yüzde 5 "terör kontenjanı"na cevap ver Ekrem. Bu telaş, bu panik neden Ekrem!” dedi.

2 yıl önce

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’dan ahlaksız iftira: “Kim o çok önemli insan?”

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Pehlivan, “Kim o çok önemli insan?” başlıklı yazısında Gelecek Partili isimlere dayandırdığı bir bakan eşinin 30’dan fazla polis ve 9 araçla korunduğu iddiasıyla bir kadına iftirada bulundu. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’da “İçİşleri Bakanı en kısa zamanda 9 araçla havalimanından alınan bu kişinin kim olduğunu kamuoyunu aydınlatma adına açıklayacaktır.Açıklamaz mı diyorsunuz?10 bin dolar alan siyasetçiyi açıkladı ya!” tweeti ile iftirayı sürdürdü. GERÇEK ORTAYA ÇIKTI Çok geçmeden gerçek ortaya çıktı. İçişleri Bakan Danışmanı M. Burak Gültekin, Barış Pehlivan ve Selçuk Özdağ’ın iftiralarına “Karakteri de bayağı olan bir adam, Selçuk Özdağ, bir iftirada bulunuyor. Ardından sözde “gazeteci” Barış Pehlivan da iftiranın peşinden gidiyor… Bakalım iftiralarının aslı neymiş? İftiranın konusu olan olayın videosu da 2. tweette” diyerek bir açıklama yayınladı. https://twitter.com/mburakgultekin/status/1473957309139365891?s=21 Gültekin, “Selçuk Özdağ'ın ortaya attığı ve sözde "gazeteci" Barış Pehlivan'ın da peşinden gittiği "O AN"ın videosu ⬇️” dedi. https://twitter.com/mburakgultekin/status/1473963405455372291?s=21

2 yıl önce

Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat'tan Kılıçdaroğlu'na rest: Aday olursa oyumuz Erdoğan'a

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a düşmanlığıyla bilinen Oda TV yazarı Ayşe Deniz Yurdakul, sosyal medya hesabından şaşırtan bir paylaşım yaptı. Yurdakul, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olması durumunda seçimlerde oyunu Erdoğan'a vereceğini söyledi. "Oyumuzu Erdoğan'a vereceğiz" Yurdakul Twitter hesabından yaptığı açıklamada "O kadar sinir ve o kadar üzgünüm ki, Kemal Kılıçdaroğlu aday olursa eğer gidip oyumu Erdoğan'a vereceğime yemin ediyorum." dedi. Cumhuriyet yazarı Mine Kırıkkanat da Yurdakul'un bu tweetini beğenerek destek verdi. "Kılıçdaroğlu kırmızı çizgi bırakmadı bu kadar da geniş mezhebi" Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Partide kırmızı çizgi bırakmadı" eleştirisinde bulunmuştu. Kılıçdaroğlu yüzünden artık CHP'ye oy vermediğini söyleyen Kırıkkanat, "Abuk sabuk insanları doldurdular, Atatürkçüleri dışladılar. Ahmet Altan'a ve Nazlı Ilıcak'a 'geçmiş olsun' dedi. Yani bu kadar da geniş mezhebi. Bu geniş mezhebe HDP'yi de dahil etmek istiyorlar şimdi" ifadelerini kullanmıştı.

2 yıl önce

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi: İddianamede yer alan ve İBB ile DİAYDER arasındaki ilişkileri ortaya koyan telefon tapeleri sıkıntılı

İddianameden bazı bölümler aktaran Selvi, şöyle devam etti: "1) İddianamede, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden DİAYDER’e 300 adet 100-150 bin lira tutarındaki yardım kartlarının verildiği, söz konusu yardım kartlarının DİAYDER Başkanı Ekrem Baran tarafından toplam 25 DİAYDER üyesine dağıtıldığı” tespitine yer veriliyor. 2) Ayrıca DİAYDER yöneticilerinin İBB’de yönetici N.T. ile konuşmaları yer alıyor. DİAYDER yöneticilerinin İBB’de sosyal yardımlardan sorumlu başkanla yaptıkları görüşmelerin üzerinde duruluyor. 3) Ayrıca H.P. isimli kişinin dağıtılacak yardım kolileriyle ilgili olarak İBB’nin kendilerinden isim istendiğine dair beyanları bulunuyor. 400 kişilik isim listesi öneriliyor. 4) Gassal olarak İBB’ye yerleştirilen Mehmet İnan, bir ay önce 4 bin lira olan maaşından bin lirasını ödemiş. Bir ay sonra ise 3 bin lira almış. Ne kadar ödemesi gerektiğini DİAYDER Başkanı Ekrem Baran’a soruyor. O da dörtte birini ödemesini istiyor. Bunlar hem siyaseten hem de hukuki olarak sıkıntı doğurabilecek işler. İstanbul halkı, Ekrem İmamoğlu’nu PKK’nın alt kuruluşu olan DİAYDER’e destek vermesi için seçmedi. Ama çok dikkatli yönetilmesi gerekiyor."

2 yıl önce

'MEB'in kapısının kilitlenmesini Kılıçdaroğlu’nun koruması talep etti' diyen Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, belge paylaştı

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun KPSS'deki sözlü mülakatlar hakkında randevu alamadığını söyleyerek Milli Eğitim Bakanlığı'na gitmesini eleştirirken, kapıya zincir kilit takılmasını, Kılıçdaroğlu'nun korumasının talep ettiğini öne sürmüştü. Selvi, "Belgesiz konuşmam" demişti. CHP'den gelen cevapta ise iddianın 'hayal ürünü' olduğu belirtilerek Selvi'den söz konusu belgeyi yayınlamasını istemişti. 'İlgili bölümü yayınlıyorum' Selvi bugünkü yazında, "Dünkü yazımda Kılıçdaroğlu’nun korumasının kapının kilitlenmesini istediğini yazmıştım. Kılıçdaroğlu o belgenin açıklanmasını istedi. Ben de kamu görevlisi olan korumaların sıkıntıya girmemesi için o belgeyi yayınlamadığımı söylemiştim. Ama Kemal Bey’in talebi üzerine ilgili bölümü yayınlıyorum" dedi. "Bu arada CHP Genel Merkezi tarafından yapılan “Hayal mahsulü” açıklamasını ise size havale ediyorum. Hayal mahsulü hangisiymiş peki?" diyen Selvi, şu belgeyi paylaştı: Selvi, yazısının devamında "Ben Kılıçdaroğlu’nun istediği belgeyi açıkladım. Şimdi sıra Kemal Bey’de. Danıştay kararı var demişti, ben de kendisinden Danıştay kararını açıklamasını bekliyorum" ifadelerini kullandı. Öte yandan Selvi, KPSS tartışmalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanı Özer ile yaptığı konuşmayı da köşesinde aktardı: 'Bakan hassas' Mülakat konusundaki hassasiyetim nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’le dün tekrar konuştum. KPSS puanıyla mülakat arasındaki ilişkiyi sordum. Milli Eğitim Bakanı önce yöntemi anlattı. “Atama sürecinde öğretmenlerimizin KPSS başarıları ile sözlü mülakattaki başarıları arasındaki uyumu iki ölçüt üzerinden değerlendirdik. Bu ölçütlerden ilkinde, öğretmenlerimizin KPSS’den aldıkları puanlar ile sözlü mülakattan elde ettikleri puanlar arasındaki korelasyonu hesapladık” dedi. Bakan bu konuda hassas olduğu için ayrıntı verdi. “Mülakata gelen tüm adaylarımızı dikkate aldığımızda puanlar arasındaki korelasyonun 0.93 olduğunu belirledik. Korelasyonun en yüksek değerinin 1 olduğunu göz önüne aldığımızda, bu sonuç öğretmenlerimizin KPSS puanları ile mülakat puanları arasında oldukça güçlü bir ilişki olduğunu gösteriyor. İlişkiye dair daha detaylı bir inceleme yapmak için KPSS puanlarını 50-60, 60-70, 70-80, 80-90 ve 90-100 aralıklarına ayırarak bu kategorilerin her birinde korelasyon katsayısını tekrar hesapladık. Sonuçlar, farklı kategorilerde de korelasyon katsayılarının 0.81 ile 0.97 arasında değiştiğini gösterdi” Peki bu ne anlama geliyor? Bu sonuçlar neyi gösteriyor? “Bu sonuçlar da alt puan kategorilerinde de KPSS puanları ile mülakat puanları arasında güçlü ilişkiler olduğunu ortaya koydu. Yaptığımız ikinci incelemede, KPSS puanları az önce ifade ettiğim puan aralıklarındaki öğretmenlerimizin mülakat sonuçlarının da aynı puan aralıkların bulunma oranlarını belirledik. Elde ettiğimiz oranların, yüzde 93.1 ile yüzde 100 arasında değiştiğini gördük. Özetle, yaptığımız her iki incelemenin sonuçları da KPSS puanları ile sözlü mülakat puanları arasında büyük bir uyum olduğunu açıkça gösterdi.” Bu verilerden memnun oldum. Elbette mülakatta elenen gençlerimiz üzüldü. Ben de isterdim öğretmen olmalarını ama burada işin içinde bir kayırma, torpil ve adaletsizlik var mı? Ona baktım. O nedenle Milli Eğitim Bakanı Özer’in açıklamasını ayrıntılı olarak paylaştım. Milli Eğitim Bakanı’nın bu konuda benden daha hassas olduğunu görmek ise sevindirdi.

2 yıl önce

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Optimar'ın seçim anketini paylaştı; "Anketlerde rüzgâr değişti"

Selvi'nin aktardığına göre Optimar’ın anketinde kararsızlar dağıtıldığı takdirde partilerin oy oranı şöyle çıkıyor: AK Parti: Yüzde 39.1, CHP: Yüzde 24, MHP: Yüzde 10.1, İYİ Parti: Yüzde 10, HDP: Yüzde 10 Selvi, "Doların düşüş trendine girmesi sadece ekonomik göstergeler değil, siyasi iklimin değişmesine de yol açmış. Optimar’ın kasım ayı anketinde AK Parti’nin oy oranı yüzde 37.5  çıkmıştı. Aralık anketinde ise AK Parti iki puanlık bir yükselişle 39.1’e yükselmiş" yorumunu yaptı.  Cumhurbaşkanlığı seçimi Optimar, ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminde kime oy verirsiniz?’ diye de sordu. Erdoğan diyenlerin oranı yüzde 30.8 olurken, ikinci sırada uzun süredir Mansur Yavaş geliyor. Yavaş diyenlerin oranı yüzde 11.6 oldu. Ekrem İmamoğlu yüzde 9.6 ile üçüncü sırada yer alırken, dördüncü sıraya yüzde 7.3’le adaya bağlı seçeneği girdi. Kılıçdaroğlu ise yüzde 6.1’le beşinci sırada gelirken onu 4.1’le Meral Akşener takip etti. Abdullah Gül ise yüzde 1 oranıyla on birinci sırada yer aldı.

2 yıl önce

T24 yazarı, muhalefetin politikaları nedeniyle paniğe kapıldı!

2023 seçimlerine, "Başkanlık sistemini kaldırarak, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme" vaadiyle gitmeye hazırlanan 6 muhalefet partisi, bu konudaki çalışmalarını tamamladı. CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti liderlerinin kısa süre içinde bir araya gelerek, ortak metni kamuoyuna açıklamaları bekleniyor. Ancak aylardır süren bu çalışma muhalefet medyasında bazı endişelere de neden oldu. T24 Yazarı Mehmet Y. Yılmaz, muhalafet partilerinin seçim vaadi olarak aylardır "güçlendirilmiş parlamenter sistem" modeli üzerinde çalışmalarını, "meleklerin cinsiyetini tartışmaya" benzetti! Sistem düzenlemesi vaadi ile seçimin kazanılamayacağını belirten Yılmaz, Millet İttifakı'nın ekonomik gelişmelere yoğunlaşması gerektiğini ifade ederek; "Bugünkü araştırmalar, Cumhurbaşkanı seçiminin sonucunun çantada keklik olmadığını ortaya koyuyor." diye yazdı. T24 yazarı bu noktada muhalefetin hazırlıksız olduğunu savunarak "İktidar bir de sizin aklınıza uyar ve erken seçim kararı alırsa iyot gibi açıkta kalırsınız; kızacağınızı biliyorum ama söylemiş olayım." ifadelerini kullandı. Yılmaz şunları kaydetti; "Muhalefetin, gelecek seçimlere bir Anayasa değişikliği önerisi ile gitme kararlılığında olduğu anlaşılıyor. Bugünkü biçimiyle Başkanlık sistemi, Türkiye'nin en önemli sorunu elbette; çünkü bütün sorunların anası o. Ancak bu tartışma, bugün için bana, Bizans batarken sürdürülen meleklerin cinsiyeti tartışmasını çağrıştırıyor. Muhalefet elbette böyle bir hazırlık da yapmalıydı ancak bununla seçim filan kazanılmaz, bunu söylemiş olayım. Muhalefet partilerinin, yeryüzüne intikal etmelerinde fayda görüyorum. Bugünkü araştırmalar, Cumhurbaşkanı seçiminin sonucunun çantada keklik olmadığını ortaya koyuyor. Araştırmalarda AKP'den uzaklaşmış gibi görünen kitle, muhalefet partilerinden hiçbirine yönelmiyor. Bu uzaklaşmayı, muhalefeti tercih kararına yönlendirecek şey ise yeni Anayasa vaatlerinden çok, ekonomiyle ilgili olmalı. Çünkü uzaklaşmanın temel nedeni ekonomik. Öte yandan TBMM seçiminde de muhalefetin Anayasa'yı değiştirecek bir çoğunluğa ulaşabilme olasılığı neredeyse mümkün değil. Bir mucize olur hem cumhurbaşkanı seçimini hem de TBMM'de Anayasa değiştirecek çoğunluğu muhalefet elde edebilirse, bugün yapılan hazırlığın bir anlamı olabilir. Bunların dışındaki seçim sonuçlarında bu hazırlık, arşiv süsler. Muhalefetin şu anda yapması gereken şey, hayali bir Anayasa değişikliği için enerji harcamak olmamalıdır."

"ERDOĞAN BAŞBAKAN OLARAK GELİR!" Muhalefetin cumhurbaşkanı adayının seçimi kazanması halinde bir koalisyon Cumhurbaşkanı olarak icranın başında olacağını belirten Yılmaz bu konudaki endişelerini ise şöyle paylaştı;  "Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa ulaşılsa bile neresinden baksanız bir seneye yakın bir süre o Cumhurbaşkanı bir icraat yapmak zorunda. Yapamadığı takdirde, Erdoğan bir yıl sonra yeniden seçilir, bu kez Başbakan olarak yeniden iktidara gelir."

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11