30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

Eski HDP'li Behçet Yıldırım tutuklandı

Yıldırım, geçtiğimiz hafta İl Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alındı ve yapılan sorgulama sonrası adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan Yıldırım, 'PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olma' suçundan tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

2 yıl önce

Binali Yıldırım'dan Kılıçdaroğlu'na 'helalleşme' yanıtı: Helallik verelim demek ki gitmeye karar verdi

AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım, Gümüşhane’de partisinin İl Danışma Toplantısı'na katıldı. Burada partililere seslenen Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helallik’ çıkışıyla ilgili konuştu. "Türkiye’yi hazmedemeyenlerin olduğunu biliyoruz, onları da rahatsız etmeye devam edeceğiz." diyen Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: "Ana muhalefet partisi genel başkanı, helallik istiyor; verelim gitsin. Demek ki gitmeye karar verdi, hayırlı olsun. Bizim milletimiz, cömerttir; helallik isteyene helalliğini verir. Bizim helallik vermemiz yetmez, 2023’te helallik sandıkta görülecek. Eğer bir insanı sevmezseniz ülkeye hizmet edemezsiniz. Bizim başarımızın arkasında millet sevdası ve sevgisi var. Bu sevgi öyle bir sevgi ki yıllar geçtikçe azalan değil artarak devam eden bir sevgidir. 2020’nin başından beri bütün dünyanın dengesi bozuldu. Yani o kadar güçlü ülkeler o kadar zengin ülkeler bu mikrop pandemi vesilesi ile çaresiz ve güçsüz kaldılar. Topu topu yarım gramdan az bir mikroptan bahsediyorum. 8 milyarlık dünyamızı kasıp kavuruyor ve elimizden bir şey gelmiyor. Hayat durdu en zor şey değerli kardeşlerim belirsizliktir. Krizi yönetebilirsiniz, kriz olur deprem olur, Allah göstermesin sel olur, kriz olur, yangın olur, bunları yönetebilirsiniz ama belirsizliği yönetemezsiniz." Türkiye’nin tarihten gelen sorumluluğunun olduğunu kaydeden Yıldırım, “Türkiye sadece Türkiye değil, gençler değerli kardeşlerim; Türkiye bugün etrafında 1,5 milyar nüfus 30 milyon dolar milli gelirine sahip ve çok büyük bir coğrafyaya hitap ediyor. Dolayısıyla bizim tarihten gelen sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmenin başlıca yolu da dik durmak ve 2023’e emin adımlarla yürümek. Cumhurbaşkanı'mız telefonla bağlanarak hedeflerini ve isteklerini sizlere belirtti. Ülkemiz için çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz. Biz yolları bölerken dedik ki yolları böldük, hayatları ve gönülleri birleştirdik. Yolları böldük Türkiye’nin doğusunu batısına kuzeyini güneyine yaklaştırdık ancak tek bir şeye izin vermedik. Yolları böleriz, Türkiye’yi böldürtmeyiz. Çok şükür bugün Türkiye’nin gündeminde terör yok. Tıpkı pandemide olduğu gibi terör olduğunda da gördük ki hiçbir şey yapamıyoruz. Şimdi Amerika gibi bir ülke düşünün dünyanın her yönden ekonomi olarak, askeri güç olarak büyük ülkesi. Dünyanın ayarı bozuldu. Bütün ülkeler aynı sorunu yaşıyor” dedi.

2 yıl önce

Aksakallılar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım: Rusya ve Çin Türk Devletleri Teşkilatı'nın doğal üyesidir

AK Parti Genel Başkanvekili, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Moğolistan Ulusal Üniversitesinin ortak olarak kurduğu Türkoloji Enstitüsü'nün açılışını yaptı. Tören öncesinde konuşan Yıldırım, “Türkiye, Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları” başlıklı konferansta konuştu. Konferansta Türk Devletleri Teşkilatı’na ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Yıldırım, “Rusya ve Çin de bu topluluğun doğal üyesi niteliğindedir.” dedi. Balkan devletlerinin de bu teşkilatın doğal üyesi olduğunu ekleyen Yıldırım, şöyle konuştu: “Nahcivan anlaşmasıyla 2009’de Türk Keneşi, Türk Konseyi Teşkil edildi ve bugün 7 üyeye sahip. Macaristan ve Türkmenistan gözlemci üye, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan Özbekistan, Kırgızistan asıl üye olarak yoluna devam ediyor. Tabi bu sayı gelecek yıllarda artacak, nasıl artacak? Akraba devletler yani aynı kökten gelen dilleri konuşan veya bünyelerinde Türklerin yaşadığı devletler de bu topluluğun doğal üyesidir. Moğolistan bunlardan biridir. Ayrıca balkan coğrafyasında Macaristan başta olmak üzere Bulgaristan, Bosna Hersek, Sırbistan, Arnavutluk ve Makedonya, bütün balkan devletleri bu teşkilatın doğal üyesidir ve ileride topluluğa dahil olacaktır. Ayrıca Rusya ve Çin de bu topluluğun doğal üyesi niteliğindedir. Bu geniş coğrafyada üzerimize düşen büyük görev ve sorumluluk var. Bunun farkında ve bilincindeyiz.” Binali Yıldırım’ın konuşmasından öne çıkanlar özetle şu şekilde: 'Bu ülkeleri ortak bir gelecek hedefinde birleştirmektir' “Bazılarının aklına ‘Türkler eski rüyalarını mı görüyorlar’ gibi birtakım sözler geliyor. Esas itibariyle olay şudur; Bir BM var, ana şemsiye örgütü. Onun altında da daha küçük topluluklar, bölgesel işbirlikleri var. Arap Birliği, Afrika Birliği, Karayip ülkelerinin, Güney Amerika ülkelerinin oluşturduğu birlik, Avrupa Birliği, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Şanghay İşbirliği Örgütü var. İşte bunlara benzer bir örgüt de Türk Devletleri Teşkilatı’dır. Amacı nedir? Bölgesel işbirliğini geliştirmek, bölgede yaşayan insanların refahını yükseltmek, güvenliğini kalıcı hale getirmek, kalkınmada, ulaşımda, iletişimde, ekonomide, ithalat ve ihracatta, kültürdeki farklıların giderilerek bu ülkeleri ortak bir gelecek hedefinde birleştirmektir.” 'Sayın Putin’in de kararlı ve adil davranışının hakkını teslim etmemiz lazım' “Azerbaycan 44 gün savaşıyla 30 yılda halledemediği meselesini halletti. Bağımsız devletler oluşurken, Sovyetler dağılırken, bu fırsatı ganimet bilen Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde 25’ini işgal etti. 1 milyon kişi memleketlerini terk etmek zorunda kaldı. Azerilerin tabiriyle ‘kaçkın, göçkün’ durumuna düştüler. 30 yıl boyunca BM, AGİD, MİS Grubu gibi organizasyonlarla bu sorun çözülmeye çalışıldı. Fakat havanda su dövüldü, hiçbir sonuç alınamadı. Neticede haklısınız fakat alacağınız yok dendi, ertelendi. İşin sonunda, iş başa düştü. Azerbaycan, kendi topraklarındaki işgalcileri 44 günde attı ve bu süreçte Türkiye’de her türlü desteği verdi. “Burada Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin’in de kararlı ve adil davranışının hakkını teslim etmemiz lazım. Hatırlarsınız o dönemde Ermenistan diasporası ile baskı kurduğu zaman Sayın Putin, ‘Niye telaş içerisindesiniz, bir savaş yok, Azerbaycan kendi topraklarındaki işgali sonlandırıyor.’ diyerek meseleyi çok açık şekilde ortaya koymuştur. Bu da bölgenin huzur ve selameti için bir devlet adamından beklenecek çok önemli bir tavırdır.” “Amacımız refahın ortak paylaşımını sağlamak, bölgesel sorunları ve huzursuzlukları ortadan kaldırmak, insanlarımızın geleceğini tehdit eden terör belasında ortak ve bir duruşu sağlamak ve özellikle Kafkasya ve Orta Asya’ya kadar uzanan topraklardaki her türlü yardımlaşmayı, işbirliğini geliştirmek. Temel hedefimiz ‘dostları arttırmak, düşmanları azaltmak’tır. Türk Devletleri Teşkilatının da amacı budur.”

2 yıl önce

Binali Yıldırım: İstanbul seçimlerinde yalanın siyaseti başroldeydi

Yıldırım, parti genel merkezinde AK Parti Genişletilmiş Bilgi ve İletişim Teknolojileri Eğitim İstişare Toplantısı'na katıldı. Şu anda hayatları, bütün alışkanlıkları ve iş yapma şekillerini kökten değiştirecek bir sürecin yaşandığını ve bunun adına "dijital dönüşüm süreci" denildiğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti: "Şimdi artık güçlü devlet yok, süper devlet yok. Şu anda dijital imparatorluklar kuruluyor. Dünyayı artık dijital imparatorluklar idare ediyor. Seçimleri etkiliyorlar, rejimleri değişime zorluyorlar, dünyanın herhangi bir yerinde karışıklık çıkarmaya da çalışıyorlar. Her şey bu dijital imparatorluklar marifetiyle yapılmaya çalışıyor." Yıldırım, içinden geçilen bu dönüşüme endüstri 4.0 veya dördüncü sanayi devrimi denildiğini hatırlatarak, bu dönüşüm nedeniyle gelecek yıllarda pek çok meslek dalının yok olacağını ve yeni meslek dallarının ortaya çıkacağını söyledi. AK Parti iktidarlarının döneminde ulaşım ve teknoloji alanında yapılan yatırımları anlatan Yıldırım, şöyle devam etti: "2008 yılında tarihi bir karar aldık ve e-Devlet'i kurduk. e-Devleti kuran öncü ülkelerden biriyiz. İsim vermeyeceğim ama o zaman Bakanlar Kurulumuzda olan, bugün de partimizde olmayan, bize karşı muhalefet yapan arkadaşlarımızdan bazıları e-Devlet'e şiddetle karşı çıktılar, 'Bu bir fantezidir, buna ne gerek.' var dediler. Biz de ısrarla inat ettik, inat da bir murattır dedik, e-Devlet'i kurduk." "57 MİLYON KİŞİ E-DEVLET'İ KULLANIYOR" Yıldırım, e-Devlet aracılığıyla 842 kuruma yönelik 6 bin 170 hizmetin verildiğini ve toplam kullanıcı sayısının 57 milyon olduğunu bildirerek, Türkiye'nin dijital dönüşüm sürecinde yapması gerekenlere ilişkin, şunları söyledi: "Yapmamız gereken bir kere bu değişimi okuyup uzun vadeli istihdam programlarımızı gözden geçirmek, eğitim sistemimizi süratle buna göre dönüştürmek. Yani yeni iş alanları, yeni meslekler, geleceğin teknolojilerinin eğitim programımızda daha çok yer almasını sağlamak. Yani efendim işte Lidyalılar, Frigyalılar tamam bunları da bilelim de ağırlıklı olarak geleceğe yönelelim. Gelecekte ne bizi bekliyor? Bunları, çocuklarımızın, yavrularımızın hayal gücünü artırmaya yönelik yeni programları, yeni müfredatı belirlememiz lazım. Yarın Milli Eğitim Şurası var. Burada herhalde bu vizyonu ortaya koyacak, onu takip edeceğiz." "İSTANBUL SEÇİMLERİNDE YALANIN SİYASETİ BAŞROLDEYDİ" AK Parti'nin dijital dönüşüm ile bilgi, iletişim teknolojileri alanlarında hızla yapması gereken işlerin olduğunu dile getiren Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sanal alemde haberleşmek isteyen, fikirlerini beyan etmek isteyen ve bizim fikirlerimizi öğrenmek isteyen milyonlar var. Ben bunu İstanbul seçimlerinde yaşadım. İstanbul seçimlerinde yalanın siyaseti başroldeydi. Sosyal medyada yalanı ilk söyleyen kazandı. Yalan da bizim lügatimizde, siyasetimizde yer almadığı için biz uzak durduk. Sosyal medya sorumsuz medya değildir, sanal alem yalan alem değildir. Bunlara dikkat etmemiz lazım. İşin etik yanları da tabiatıyla önemli. Yani her şey kazanmak olmamalı ama etik değerleri yok sayarak kazanmanın bu ülkeye de faydası yok, kazanana da bir faydası olmaz." Sosyal medyanın toplumları mobilize etme, hareketlendirme ve kanaat oluşturmada çok etkin hale geldiğinin altını çizen Yıldırım, "Dolayısıyla bu araçlardan, bu platformdan sızlanmak yerine bu araçları en iyi, en etkin şekilde kullanmanın yollarını daha çok bulmamız lazım. Burada donanımımız, mücadele ederken aynı araçlarla olmazsa buradan sonuç alamayız. Dolayısıyla sosyal medyayı en etkin şekilde kullanmamızın yolu da yine bu Başkanlığımızın yapacağı faaliyetlerden geçiyor." şeklinde konuştu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri de dijital alanın artık siyasi söylemlerin paylaşıldığı bir yer olmanın ötesinde, bizatihi kendisinin siyasetin konusu haline geldiğini ifade ederek, "Dijital siyaset kavramı yerini dijitalin siyaseti kavramına bırakmaktadır. İşte bu açıdan baktığımızda AK Parti tam da bu dönemde kurulmuş olması kesinlikle bir tesadüf değildir." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

Binali Yıldırım: Kurda dalgalanma var ama böyle gidecek anlamına gelmez

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve AK Parti TBMM Grup Başkanı İsmet Yılmaz, Gaziantep'te yapımı tamamlanan ve adlarını taşıyan okulların açılışına katıldı. Yıldırım, burada törene katılanlara hitap ederek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yıldırım, son dönemde yaşanan kur artışları kapsamında ekonomik sorunlara da değindi. Binali Yıldırım, koronavirüs sürecinde dünyanın bütün ülkelerinin ciddi zarar gördüğünü, bu süreçte tedarik zincirinin bozulduğunu ve her ülkenin yeni sıkıntılarla karşılaştığını anlattı. "YAPMAMIZ GEREKEN EN AZ ZARARLA ÇIKMAK" Dünya genelinde enflasyon nedir bilmeyen ülkelerin enflasyonla tanıştığını söyleyen Yıldırım, "Her şeyi yönetebilirsiniz. Kriz olur, deprem olur Allah göstermesin yaşadık, yönettik. Seller olur, felaketler olur, bunlarda imkanları seferber eder yaparsınız, yaptık. Ama belirsizliği yönetemezsiniz. Şu an dünyada bu koronavirüsten dolayı büyük bir belirsizlik hala devam ediyor. O yüzden belirsizliğin yönetimi imkansız hale gelmiştir. Yapmamız gereken anlık ve günlük tedbirlerle bu süreçten en az zararla çıkmaktır. "KURDA DALGALANMA VAR AMA BÖYLE GİDECEK ANLAMINA GELMEZ" Bu yüzden bir çok ülkede ekonomide ve kurdaki dalgalanmalar devam ediyor. Türkiye'de de devam ediyor ama bu böyle gidecek anlamına gelmez. Her zorluğun arkasında bir ferahlık vardır. Biz bu mücadeleyi geçmiş yıllarda da verdik. 2009 yılında, 17-25 Aralık'ta verdik. 15 Temmuz alçak hain saldırısında en güzel şekilde verdik. Çünkü millet arkamızdaydı. Milletin gücüyle alçaklara hak ettiği dersi verdik. O yüzden önümüzde daha yapacak çok işimiz var." dedi. Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğunu ve eğitime büyük önem verdiklerini söyleyen Yıldırım, eğitimi okul öncesinden başlattıklarını belirterek, "Okul öncesi eğitim diye bir kavram yoktu memlekette. Şimdi, 3,4,5 yaşta eğitimler veriyoruz. Ana okulları açtık. Önümüzdeki 3 yıl içindeki hedef, okul öncesi eğitimde yüzde 90'lara ulaşmaktır." dedi. MUHASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNE ULAŞMA HEDEFİ Öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti: "Ülkemizin önünde muhasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefi var. Bu hedef dünyanın 10 büyük ülkesi haline gelmek. Bazı alanlarda geldik. Mesela ulaşım ve altyapı. Biz göreve başladığımızda 39. sıradaydık dünya sıralamasında. Bugün geldiğimiz nokta 9. sıra. Bunu 20 yılda başardık. Sağlıkta yine 10 ülke arasında yerimizi aldık. Şehir hastanelerini yaparken bizi acımasızca eleştirenler bu koronavirüs sürecinde şehir hastanelerin ne kadar büyük bir nimet olduğunu gördü. Düşünün kendi insanının tedavisiyle yetinmeyip 156 ülkeye erişen ve onlara yardım elini uzatan bir ülke var ve bunun adı Türkiye'dir. Bu hepimizin gururu." "KALİTELİ EĞİTİM İÇİN ÇOK ŞEY YAPILDI" İsmet Yılmaz ise Türkiye'nin eğitim sisteminin iyi olduğundan bahsederek, okulların yapımında emeği geçenlere teşekkür etti. Eğitimde her zaman ileriyi hedeflediklerini belirten Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu: "Ülkemizin kızıl elması, ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmaktır. Bu hedefe ancak kaliteli ve fırsat eşitliğine sahip bir eğitimle ulaşılabilir. Ülkelerin gücü iyi eğitime sahip, nitelikli insan gücünden gelir. Eğitim iyiyse her şey iyidir. Türkiye'nin eğitimi iyidir. Türkiye, bölgesinde lider, dünyanın önemli ülkelerinden biridir. Nüfusunuz eğitimliyse sizin için güçtür, eğer iyi eğitemezseniz sizin için yüktür. Türkiye, beşeri sermayesini güce dönüştürebilmiş ender ülkelerden biridir. Ancak yapılacak çok daha şey var. Bu yolda büyük mesafe alındı. Kaliteli ve fırsat eşitliğinde bir eğitim ile inşallah yarınımız daha aydınlık. Bugün herkes eğitimde kaliteyi konuşuyorsa bu eğitimde altyapının hemen hemen tamamlandığını gösteriyor. Altyapının almadığı yerde kalite konuşulmaz. Kaliteli eğitim için çok şey yapıldı. Yeni okullar ve derslikler yapıldı." "BİZ GENÇLERİMİZE GÜVENİYORUZ" Türkiye'nin iyi öğretmen kadrosuna sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, "Geçmişte ve şimdi, eğitim hakkında yapılan eleştirilere bakarak eğitim sistemi hakkında kuşku duymak birebir gerçeği yansıtmıyor. Türkiye'nin eğitimi iyidir. Türkiye bu eğitimi öğretmenlerine, evlatlarına sahip çıkanlara ve evlatlarına borçludur. Biz gençlerimize güveniyoruz." ifadesini kullandı. Törene, Gaziantep Valisi Davut Gül, AK Parti Gaziantep milletvekilleri Müslüm Yüksel, Sait Kirazoğlu, Mehmet Erdoğan, Ahmet Uzer, Derya Bakbak, Ali Şahin, MHP Gaziantep Milletvekili Muhittin Taşdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve diğer ilgililer katıldı. Konuşmaların ardından protokol üyeleri, okulların açılışını gerçekleştirdi.

2 yıl önce

Yargıtay, Aziz Yıldırım'ın beraat kararını onayladı

3 Temmuz 2011'de başlayan 'Futbolda Sözde Şike Kumpası' davasında ceza yargılaması süreci bugün sona erdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu ile diğer isimler hakkında verdiği beraat kararı, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından onandı. “CAMİAMIZA HAYIRLI OLSUN” Fenerbahçe'nin eski yöneticisi Şekip Mosturoğlu, yaptığı paylaşımda "3 Temmuz 2011 de başlayan ceza yargılaması süreci bugün sona ermiştir. İst.13.Ağır Ceza Mahkemesi'nin Sn.Aziz Yıldırım,Sn.İlhan Ekşioğlu, ben ve yargılanan diğer dava arkadaşlarımız için vermiş olduğu BERAAT KARARI Yrg. 5. Ceza Dairesi tarafından ONANMIŞTIR. Camiamıza hayırlı olsun." dedi. 2020 yılında 5'inci Ceza Dairesi'nin aldığı karar sonrasında şike yapmakla suçlandığı davada hakkında beraat kararı verilen Fenerbahçe'nin eski başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 36 sanığın yargılandığı duruşmanın, yeniden görülmesi gerçekleşmişti. "BU BİR ŞİKE DAVASI DEĞİL" Aziz Yıldırım mahkemede, "Bu dava şike davası değildir. FETÖ'nün devleti ele geçirme projesinin ve düşüncesinin bir parçasıdır. 'Bu örgüt 50 bin kişiyle sivil ihtilal yapacak' dediğimde bu gerçeği anlamayanlar oldu. Fransa'dan özel uçak tutarak buraya geldim, suçsuz olduğum için korkmadan geldim. Onlar ise kaçıyor, hepsi vatan haini. İlk ifadelerimde söylediğim gibi bu dava sadece kendi başına Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe davası değildir. Bu dava şike davası değildir. Bu dava böyle görülmelidir.

2 yıl önce

Aziz Yıldırım: Hesap verme vakti

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, futbolda şike davasında, aralarında Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 5 sanık hakkında verilen beraatleri onadı. Daire, 36 sanıklı davadan dosyası ayrılan sanıklar Aziz Yıldırım, Abdullah Başak, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Ahmet Çelebi'nin beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı, Trabzon Kulübü Derneği'nin temyiz istemini karara bağladı. BASIN AÇIKLAMASI GELDİ Yaşanan bu gelişmelerin ardından Aziz Yıldırım ve dava arkadaşlarından ortak basın açıklaması geldi. İşte kullanılan ifadeler... "Büyük Fenerbahçe taraftarı ve Yüce Türk Milleti'ne, Bizler, bir pazar sabahı, ne ile suçlandığımızı bilmeden, bir çoğu bugün firari olan ya da hukuk önünde hesap veren, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne düşman odaklar tarafından kumanda edilen dönemin yargı mensuplarının kumpas kararı ile göz altına alındık. Türkiye Cumhuriyeti'nin en nadide unsurlarından biri olan Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Başkanı, yöneticileri, onurlu temsilcileri olarak, tamamı ile yalan, kendi içerisinde dahi bir çok çelişkiyi barındıran safsatalar ile tiyatro bir yargılama ile Fenerbahçe'mizden, ailelerimizden, özgürlüklerimizden, işlerimizden 1 yıl boyunca mahrum bırakıldık. "DURUMUN ANLAŞILMASI ZAMAN ALDI" Tutuklu olduğumuz süreçte, FETÖ örgütü ülkemizde, birçok fay hattı yaratmaya çalışarak, sporseverleri birbirine düşman etmek için tüm enstrümanlarını kullandı. Geleneksel medyasıyla, spor medyasıyla, dijital medyasıyla, yargısıyla, polisiyle ülke içerisinde bizleri suçlu, Fenerbahçe'yi şaibeli göstermek için topuyla tüfeğiyle faaliyet gösteren söz konusu terör örgütü, bu faaliyetleriyle asıl amacı olan 15 Temmuz Kalkışmasına zemin hazırladı. Bizler bunu o günlerde fark etmiştik ve 'Ne şikesi, memleket elden gidiyor' dedik. Fenerbahçe Camiası durumun vahametinin hep farkındaydı ama, konuya salt Fenerbahçe düşmanlığıyla bakanların durumun ciddiyetini anlaması maalesef biraz zaman aldı. Bizler özgürlüğümüzden olduk, Metris Cezaevi'nde olduğumuz süre boyunca yapılan hiçbir baskıya boyun eğmedik, haklı olduğumuzu her dakika haykırdık. Hakkımızda çıkarılan tüm yalanlarla mücadele ettik. Bu sırada her şeyimiz, Fenerbahçe'miz ise finansal olarak zayıflatıldı, futbolcularını kaybetti, şampiyonluğu son dakikada elinden alındı, sponsorlarından oldu. Herkesin sorumluluk almaktan kaçındığı, dokunma yanarsın denen bir dönemde, sadece taraftarlarımızdan aldığımız destek ve güçle gözü kara bir mücadeleye giriştik. Hakkımızda ferman buyrulan hapis cezasına yurt dışından özel uçak tutarak geldik. Kaçmadık. Sorulan her şeyin cevabını verdik. "MASUMİYETİMİZ TESCİLLENDİ" Bugün gelinen noktada, evrensel hukukun temel ilkelerine aykırı bir biçimde 10 yıldır kanıtlamaya çalıştığımız 'MASUMİYETİMİZ' Yargıtay'ın beraat kararlarını onaylamasıyla tescillenmiş oldu. Bizler için, 2011 Mayıs'ında Sivas'ta attığımız 4.golden sonra tartışmaya kapalı olan gerçeği bu vesileyle bir kez daha haykırıyoruz, 2010-2011 sezonu şampiyonu, adıyla, takımıyla, taraftarıyla, FENERBAHÇE! Evlatlarımızın saçlarını koklayamadığımız, sevdamız Fenerbahçe'yi soluyamadığımız, sevdiklerimize dokunamadığımız günlerden bugünlere, bizleri hiç yalnız bırakmayan Fenerbahçe taraftarına ve sürece olumlu anlamda katkı sunan, bununla birlikte adaletin tecil etmesinde rol oynayan tüm siyasilere ve yargı mensuplarına teşekkür ederiz. "KUMPASA YARDIMCI OLANLARI UNUTMAYACAĞIZ" Tutuklandığımız ilk günden beri yanımızda olanları, Topuk Yaylası'nda, Caddede, Silivri'de, Metris'te, Çağlayan'da bizlere destek olup bu karanlık yapıya karşı yürüyenleri, stadımızı doldurup masumiyetimizi haykıran kadınlarımızı ve çocuklarımızı, tutsak günlerimizde korkusuzca bizi ziyarete gelip moral verenleri hayatımızın en değerli anıları içinde daima yaşatacağız. Dokunma yanarsın tehdidi ile arkasına bakmadan çekip gidenleri, destek veriyormuş gibi gözüküp arkamızdan kurulan kumpasa yardımcı olanları da asla unutmayacağız. Şimdi Fenerbahçe'ye ve bizlere 10 yıldır bu acıları yaşatan tüm herkesin hesap verme vakti, sabırsızlıkla bekliyoruz! 'Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe' diyen Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu, Cemil Turan, Tamer Yelkovan ve Dava Arkadaşları"

2 yıl önce

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım: İstanbul kıyaslamayı yapacak ve kararını 2024'te ona göre verecektir

Pendik'te gecekondu dönüşümünde inşa edilen Harmandere Konutları'nın 2. etabının anahtarları, Binali Yıldırım ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'nin katıldığı törenle hak sahiplerine teslim edildi. Törende konuşan Binali Yıldırım, bazılarının sözü kar üzerine yazdığını, kar eriyince sözün de eriyip gittiğini ama AK Parti'nin sözü gönüllere yazdığını söyledi. Yıldırım, günü geldiğinde sözlerin bir bir yerine getirilir olduğunu belirterek, "20 yıllık süre içerisinde sadece İstanbul'da değil, Türkiye'nin her köşesinde dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bu günlere geldik. 20 yıl boyunca değerli İstanbullular, değerli kardeşlerim bizi hiç ama hiç yalnız bırakmadınız." dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yolun yarısını gittiğini ifade eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kalan yarısını da izleyelim bakalım. İstanbullu bir tercih yaptı. Onun tercihinin başımızın üzerinde yeri var. Belki bu tercih bizim için fırsattır, İstanbul için fırsattır. 25 yıl gönül belediyeciliğiyle bu değişimin 94'ten öncesi unutuldu. Bu değişimi kıyaslama imkanı bulacak İstanbullular. AK Parti belediyeciliği nasıldı, hemşehrilerine nasıl hizmet ediyordu, nasıl bir anlayışla çalışıyordu, nasıl dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürüyordu, şimdi nasıl? Bunu kıyaslama, göz önüne getirme fırsatı verdi. Bunu değerlendirecek İstanbul ve kararını 2024'te ona göre verecektir. Hizmetler ve dönüşümler burada durmayacak, devam edecek. Önemli olan dönüşümü yapmak değil, yapılan işin de vatandaşın içine sinmesidir." 'Demek reklam çok daha sorunlu, onu çözmeye çalışıyorlar' AK Parti İl Başkanı Kabaktepe de AK Parti döneminde KİPTAŞ'ın yılda ürettiği konut sayısının 4 bin olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bugünkü belediye yönetimi, bizim 4 binlik hızımızı 20 bine çıkaracağını söylüyor. 2,5 yılda bizim hızımızla gitseydiniz 10 bin konut yapmanız lazımdı. Kendi iddia ettiğiniz hıza göre de 50 bin konut yapmanız lazım. İstanbul'un en büyük kulesine çıktım baktım, yeni yapılan Çamlıca'daki kuleye. KİPTAŞ'ın yaptığı 50 bin evi arıyorum hala, bulan varsa bana söylesin. Veya bizim hızımızla yapmışlarsa 10 bin konutu da göremedim. Büyükşehirin 2022 bütçesinde sosyal konuta ayrılan para 12 milyon. Depreme ayrılan para 492 milyon. İkisini topladığınızda 500 milyon yapıyor. Reklama ayırdığı para 849 milyon. Demek reklam çok daha sorunlu, onu çözmeye çalışıyorlar." Recep Tayyip Erdoğan'ı 2023'te yeniden başkan yapacaklarına inandığını dile getiren Kabaktepe, "2024'te de İstanbul'da bu toplama yönetimin, bu guguk kuşu siyaseti yapanların, bu köpük belediyeciliğinin, bu merdiven belediyeciliğinin yerine yeninden AK Parti belediyeciliğine İstanbul'un kavuşacağına inanıyorum." dedi. Törende konuşmaların ardından tapu ve anahtar teslimi yapıldı. 10 bin 344 metrekare alana kurulu, 3 bloktan oluşan, 178 daire ve 12 dükkan barındıran modern konutların ikinci etabının anahtar teslim törenine, Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin, bazı milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

1 2 3 4 5 6 7 8