28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

İsrail Mescid-i Aksa'da kadın ve çocuklara saldırdı

İsrail, Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'da kadın ve çocuklara da saldırdı. İsrail askerlerinin Filistinli kadınlara ve çocuklara ses bombaları atması büyük paniğe yol açtı. Kadınlar açılmasın diye kapının önünde duvar oldular. Olayda yaralı ve ölü sayısına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.  İsrail güçleri, Şam Kapısı’nı kapatarak Mescid-i Aksa’ya ulaşımı engelledikten sonra teravih namazını kılmak üzere Mescid-i Aksa’ya gelen Filistinlilere saldırmıştı. Mescid-i Aksa'ya giren İsrail güçlerinin, cemaate ses bombaları ve plastik mermi ile saldırılarında yaralı sayısı 178'e yükselmişti.

2 yıl önce

Doğu Kudüs'te bomba ve mermilerin önünde koşan çocuk simge oldu

İsrail polisinin, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Eski Şehir bölgesinin Şam Kapısı ve Şeyh el-Cerrah mahallesinde Filistinlilere yönelik saldırılarında yaralananların sayısının 205'e yükseldiği bildirildi. İsrail güçlerinin, dün akşam iftardan kısa bir süre sonra Doğu Kudüs'ün farklı noktalarında plastik mermi ve ses bombalarıyla düzenlediği saldırılarda yaralananlara ilişkin Filistin Kızılayından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, söz konusu saldırılarda 205 Filistinlinin yaralandığı, bunlardan 88'inin Kudüs'teki hastanelere kaldırıldığı, diğerlerinin ise ayakta tedavi edildiği aktarıldı. "VİCDAN DA TÜKENMİŞ İNSAF DA" Yaralanmaların çoğunun plastik mermiyle yüz, göz ve göğüs bölgesinden olduğuna değinilen açıklamada, Filistin Kızılayının, hastanelerde doluluk yaşanması nedeniyle bölgede sahra hastanesi kurduğu ifade edildi. Orantısız güç kullanılan saldırılarla İsrail mezalimi gözler önüne serilirken, bomba ve mermilerden kaçan Filistinli çocuğun görüntüsü simge oldu. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın paylaştığı videoda savaş alanına dönen sokakta korku dolu gözlerle kaçan çocuğun koşarak uzaklaşması görülüyor. Doğan paylaştığı videoya, “Hey insanlık! Bu çocuğun gözlerinde belli ki vicdanın da tükenmiş, insafın da...” notunu düştü.

2 yıl önce

PKK'nın çocukları zengin olma vaadiyle kandırdığı emniyet raporunda

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) "PKK-KCK/PYD-YPG Terör Örgütü Kadın ve Çocuk İstismarı" raporunda, terör örgütünün hukuki ehliyetsizliklerinden faydalandığı çocukları, sabıkalı ve aranır duruma gelmeleri halinde örgütün dağ kadrosuna gönderdiği tespitine yer verildi. Terörle Mücadele Daire Başkanlığınca hazırlanan raporda terör örgütü PKK/KCK'nın çocukları istismar faaliyetlerinin, kuruluş yıllarından itibaren sürdürdüğü stratejinin bir parçası olduğu belirtildi. Raporda, çocukların eylemlerde kullanılmasının, örgütün silahlı faaliyetlerinin artış gösterdiği 1990'lı yıllarda en üst seviyeye çıktığı ve bugün de bu tutumun devam ettiği kaydedildi. ÖRGÜTÜN SÖZDE ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİ AÇISINDAN TEHDİT GÖRÜLMÜYOR PKK/KCK'nın eleman temini konusunda yaş sınırı gözetmediği aktarılan raporda, Irak'ın kuzeyinde çocuklara silahlı eğitim verilen kampların olduğu, Gara'da bulunan "Tabura Zaroken" adındaki sözde çocuk taburunun sorumluluğunu terörist elebaşlarından Duran Kalkan'ın yaptığı ve sözde örgüt yöneticilerinden Murat Karayılan'ın, çocuk örgüt mensuplarının eğitimleriyle özel olarak ilgilendiği bilgisine yer verildi. Terör örgütünün, çocukları eylemlerde yoğun olarak kullandığı belirtilen raporda, "Yasal statüleri istismar edilen çocuklar, bilinçli şekilde örgüt içerisine çekilmekte ve kara propaganda amacıyla başta illegal gösteriler olmak üzere sokak eylemlerinde ön saflara itilmektedir. Bu tarz eylemlerle hukuki ehliyetsizliklerinden faydalanılan çocuklar, sabıkalı ve aranır duruma gelmeleri halinde ise örgütün dağ kadrosuna aktarılmaktadır." denildi. PYD/YPG'NİN ÇOCUK İSTİSMARI Terör örgütü PKK/KCK'nın Suriye kolu PYD/YPG'nin, 2012'den itibaren Suriye'nin kuzeyini işgal etmeye başlamasıyla eleman temini noktasında da PKK/KCK ile aynı stratejiyi izlediğine vurgu yapılan raporda, Suriye'deki varlığını sağlamlaştırmak amacıyla militan sayısını artırma ihtiyacı duyan PYD/YPG'nin, tehdit, kaçırma, kandırma, maaş bağlama gibi yöntemlerle veya kimsesiz olmasından yararlanarak küçük yaştaki çocukları sistematik şekilde örgüt saflarına kattığına işaret edildi. Raporda, sözde çocuk taburlarında silahlı/ideolojik eğitimler verilen çocukların, daha sonra çatışma bölgelerine gönderildiği, çatışmalarda hayatını kaybeden çocukların fotoğraf ve videolarının kara propaganda amacıyla bazı basın-yayın organlarına servis edildiği aktarıldı. Çocuk örgüt mensuplarına eğitim sonrası teröristbaşının kitapları üzerine yemin ettirildiği tespitine yer verilen raporda, PYD/YPG'nin sözde çocuk taburunda eğitim veren PKK/KCK mensuplarının, terör örgütleri arasındaki bağı gizlemek amacıyla üzerlerine PYD/YPG'nin sözde üniformalarını giydikleri kaydedildi. Raporda, "Gençlik taburu isimli PKK/KCK-PYD/YPG kamplarında kırsal alana ve terör örgütüne adapte olmaları için 12 yaşındaki çocuklara dahi silahlı ve ideolojik eğitim verilerek örgüte bağlılıklarının artırılmaya çalışıldığı tespit edilmiştir." vurgusu yapıldı. PKK'DA ÇOCUKLARA VERİLEN SİLAHLI/İDEOLOJİK EĞİTİMLER TERÖRİST İFADELERİNDE Raporda, örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan teröristlerin ifadelerine de yer verildi. 7 Aralık 2018'de teslim olan bir örgüt mensubu, kendisi gibi örgüt içinde faaliyetlerde bulunan çocuklara ilişkin şu aktardı: "PKK/KCK-PYD/YPG içerisinde 18 yaş altı çocuklar bulunmaktadır. Ben de 17 yaşında gitmiştim. 12-13 yaşlarında çocukların örgüt içerisinde olduğunu bizzat gördüm. Bu çocuklar, ayrı bölgelerde eğitilmektedir. Gara bölgesinde çocuk kampının olduğunu duydum ancak yerini bilmiyorum. Suriye'de Şeddadi bölgesinde 40 kişilik 18 yaş altı çocuğun eğitim gördüğünü biliyorum. Genelde intihar eylemi yapacak kişileri çocuk yaşlarda alarak eğitmektedirler." 23 Şubat 2020'de teslim olan bir başka terörist ise örgüte katılımını "Okulu bırakıp işe başladıktan sonra ara sıra HDP binasına gidiyordum. Burada tanıştığım bir örgüt mensubu, 'Eğer örgüte katılırsan zengin olursun ve rahat yaşarsın' diyerek beni kandırdı. Daha sonra 2 örgüt mensubuyla gelerek beni aldı ve kırsal alana götürdü. Bu şekilde örgüte katıldım." sözleriyle anlattı. 13 Ağustos 2018'de teslim olan bir örgüt mensubu, örgütsel faaliyetlere dair, "2014 yılının başında Zap kampına bölük komutanı olarak geldim. Burada 12-16 yaşlarında örgüt mensubu şahıslar vardı. Ben bu şahıslara ideolojik ve silahlı olarak eğitimler vermekteydim." bilgisini verdi. 11 Mart 2020'de teslim olan bir örgüt mensubu, çocuk teröristlere ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Jiyan Garzan kod adlı örgüt mensubu Suriye'nin Kobani (Aynularap) şehrinde bulunan çocuk bölümünde görevlendirildiğimi söyledi. Burası Kobani merkezde bulunan iki katlı iki binadan oluşuyordu. Aileleri ölen ya da ailesi olmayan çocuklara örgütün ideolojisi benimsetiliyor ve bu çocuklar maddi durumu iyi olan örgüt destekçisi ailelere evlatlık olarak veriliyordu."

2 yıl önce

Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG, çocuklarını örgüte vermek istemeyen halka ateş açtı

Suriye'de işgal altında tuttuğu Münbiç kentinde 18-30 yaş arası gençleri zorla silahlı kadrosuna katmaya çalışan terör örgütü YPK/PKK'ya karşı halkın ayaklanması büyüdü. Nüfusunun yüzde 99'u Arap olan Münbiç'in ilçe merkezi ve çevre mahallelerdeki yüzlerce sivil, kız ve erkeğin bir araya geldiği protestolar genişleyerek kırsala da yayılınca örgüt isyanı silahla bastırmaya çalıştı. Son 3 günde ölenlerin sayısı 8'e, yaralıların sayısı ise 27'ye çıktı. Bunun üzerine halk bazı araçları ateşe verdi ve ana yolları kapattı. YPG, Münbiçli bir genci göğsünden vurdu. Genç tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. AŞİRETLER BİRLEŞTİ Halkın öfkesi daha da artınca aşiretler ortak hareket kararı aldı. Kentteki aşiret liderleri ve örgüt sorumlularının yaptıkları görüşmede sivillerin taleplerinin kabul edilmesi üzerine eylemler durdu. Örgüt, 'zorunlu askerlik' uygulamasından geri adım atıp, zorla alıkonulanları serbest bırakmayı kabul etti. Ayrıca halka ateş açarak ölümüne yol açan örgüt üyeleri de yargılanacak. Ancak kentte gerginlik hala sürüyor. YPG, işgalindeki Münbiç, Kobani, Haseke, Rakka ve Deyrizor'da Arap gençleri zorla almaya çalışıyor.

2 yıl önce

Teslim olan teröristler tek tek anlattı... PKK, kimsesiz çocukları orada canlı bomba yapıyor!

Örgüt kamplarında gayrimeşru ilişki ya da tecavüz sonrası dünyaya gelen çocuklar da annelerinden alınıp Mahmur’a, yine bu ailelerin yayına yerleştiriliyor. 14 yaşına kadar bu ailelerin yanında kalan çocuklar, örgüt kamplarına yollanıyor. Teslim olan teröristler de ifadelerinde buna dikkat çekti. 2020’nin son aylarında teslim olan H.T., H.B. ve M.Ç. isimli teröristler şunları aktardı: DURAN KALKAN EĞİTİYOR “Örgüt içinde kadın ve erkekler arasında yaşanan ilişki sonrası hamile kalan örgüt mensupları Mahmur kampına gönderiliyor. Anne hamilelik süresi boyunca ve çocuk doğduktan sonra bir süre çocukla beraber burada kalıyor. Ardından anne yeniden kırsala yollanıyor. Çocuk ise Mahmur’da örgütün belirlediği ailelere veriliyor. Doğum yaptıktan sonra infaz edilen kadınların çocukları da aynı şekilde buraya yollanıyor. Bu çocuklar örgüt elebaşlarından Duran Kalkan’ın gözetim ve sorumluluğunda yetiştiriliyor. Bu çocuklar örgütsel ve ideolojik eğitimler alıyor. Fedai eylemleri için yetiştiriliyorlar.” DİPLOMATI ŞEHİT EDEN HÜCRE MAHMUR’DAN Mahmur, Türkiye’yi hedef alan bazı saldırıların da kurgu merkezi. 17 Temmuz 2019’da Erbil’de Türk diplomat Osman Köse’yi şehit eden PKK hücresinin Mahmur Kampı ile bağlantısı ortaya çıkmıştı. Suikasti düzenledikten sonra kaçan teröristlerden 2’si Mahmur’a gitmek isterken kıstırılmıştı. Köse’yi öldüren Mazlum Dağ’ın Mahmur’da eğitildiği ortaya çıkmış, Erbil’e 1 saat mesafede yer alan kamptaki bazı şahıslarla irtibatlı olduğu belirlenmişti. Dağ’ın saldırıdan önceki son 7 gün içinde 4 kez Mahmur’la irtibata geçtiği tespit edilmişti.

2 yıl önce

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından vurulan Filistinli çocuk hayatını kaybetti

Nablus'taki Rafidiyye Hastanesi'nden alınan bilgiye göre, dün Nablus'un güneyindeki Beyta beldesinde İsrail askerleri tarafından vurulan ve tedaviye alınan 16 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi. Filistinli çocuğun adının Ahmed Beni Şemse olduğu ve İsrail askerleri tarafından başından yaralandığı belirtildi. Yahudi yerleşimciler, Beyta beldesi yakınındaki Subeyh Tepesi'ne barakalardan oluşan yasa dışı Yahudi birimi kurmuştu. Buna tepki olarak Filistinliler zaman zaman gösteri düzenlerken, İsrail ordusu Filistinlilere gerçek mermiyle müdahale ediyor.

2 yıl önce

Muş'ta çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutarak eylem yapan aile sayısı 6'ya yükseldi

PKK'nın kaçırdığı çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren aileler, Muş HDP İl Başkanlığı önünde "Halk Düşmanı Parti", "Evlatlarımızı vereceksiniz", "Ha HDP, ha PKK", "Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir" ve "Halkı Dolandıran Parti" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarına ait fotoğraf ve Türk bayrakları taşıyan aileler, HDP aleyhine slogan atarak partililere tepki gösterdi. Bulanık ilçesine bağlı Elmakaya Beldesi'nde yaşayan Yemlihan Arul da terör örgütünce kaçırılan kardeşine kavuşmak için eyleme destek verdi. Arul, yaptığı açıklamada, kardeşinin 2015 yılında örgüt tarafından kaçırıldığını belirtti. Kardeşi gelene kadar eylemi sürdüreceğini ifade eden Arul, şöyle konuştu: "Annemin vasiyeti üzerine buraya geldim. Annem vefat etti. Annem, 'Mustafa'yı bulup gel' dedi. Ben de Mustafa için geldim. Sadece onlardan çocuklarımızı istiyoruz, çok şey istemiyoruz. Ben kardeşimi istiyorum. Bugüne kadar kardeşimle hiç görüşme şansım olmadı ve hiçbir yerden de haber alamadık. Gidiş o gidiş." "Diyarbakır'da HDP binasının kepengini kapatıp kaçtılar" Kardeşi dağa kaçırılan Ümit Özcan da kardeşi Atilla Özcan için eylemini sürdürdüğünü dile getirdi. "Kardeşimi HDP götürüp PKK'ya satmıştır. Ben, kardeşimi HDP'den istiyorum." diyen Özcan, şunları kaydetti: "Sonuna kadar kararlıyım. Diyarbakır ve Muş'taki eyleme de katılıyorum. Diyarbakır'da HDP binasının kepengini kapatıp kaçtılar. Suçlu olan kaçıyor. Şu an bina orada boş. Kürt Türk davası diyorlar. Bizim Kürt Türk davası diye bir davamız yok. Bizim Türklerle bir sıkıntımız yok. 'Kürt davası' diyorlar Ermeni'ye çalışıyorlar, Amerika'ya çalışıyorlar, oraya asker götürüyorlar. Bizim tek bir devletimiz var o da Türkiye Cumhuriyeti devleti. Biz bu devletin insanıyız, Amerika'nın Kürt'ü değiliz, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kürt'üyüz." HDP'den çocuğunu isteyen anne Şahinaz Özcan da oğlunun 4,5 yıldır kayıp olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Oğlumdan hiçbir haber alamadım. Çocuğumdan haber almadan da buradan kalkmayacağım, eyleme devam edeceğim. HDP, PKK'ya destek veriyor. HDP, PKK'ya destek vermeseydi PKK bu işleri yapamazdı. Atilla oğlum biz burada seni bekliyoruz. Neredeysen gel devlete teslim ol, gel polise teslim ol. Burası güvenli. Orası senin yerin değil. Bugün de bir aile daha gelip bize katıldı ve destek olmaya başladı." Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden ailelere destek Muş Kardeşlik Platformu Kurucu Üyesi Kıyasettin Seçkin de HDP il binası önünde eylem yapan ailelere destek verdi. Seçkin, burada yaptığı açıklamada, çocuğu dağa kaçırılan ailelere bu eyleme destek vermeleri yönünde çağrıda bulunarak, şunları söyledi: "Devletimiz, PKK'nın tepesine binip onları ezdikçe biz özgürlüğümüzü ve hürriyetimizi o oranda elde etmiş oluyoruz. Bunun göstergesi de annelerin ortaya çıkıp evlatlarını bu zalimlerden istemesidir. 1994 tarihinde Batman ile Sason arasında yolculuk yaparken PKK yolumuzu kesti. Orada 5 kişiyi kurşuna dizdiler. Annesinin önünde birini kurşuna dizdiler. O annenin feryadı daha da kulaklarımda çınlıyor. O feryadı hatırlarken bu anneleri anlamaya başladım. Ailelere destek veriyorum. Çocuğu dağda olanlar, muhakkak gelsin çocuğuna sahip çıksın."

2 yıl önce

Şişli Belediyesi çalışanı küçük çocuklara Tarlabaşı'ndaki merkezde LGBT eğitimi veriyor

Taci ve tecavüz skandallarıyle gündemden düşmeyen CHP, şimdi de çocuk istismarıyla gündemde. Milat Gazetesi'nin haberine göre; İstanbul Taksim'de bulunan Tarlabaşı Toplum Merkezin'de Suriyeli, Türk ve Roman çocuklara LGBT eğitmenleri veren C.S'nin, CHP Şişli Belediyesi’nde çalıştığı ortaya çıktı. Suriyeli, Türk ve Roman çocuklarını eşcinsel ve PKK’lı yapmak için faaliyet yürüten yurtdışı fonlu Tarlabaşı Toplum Merkezi'nde eğitim veren toplumsal cinsiyet eşitliği uzmanı C.S. ve E.S.'nin özellikle küçük yaşta çocukları ve gençleri eşcinsel olmaya yönlendirdiği belirlendi. İsmini açıklamak istemeyen bir tanık, yurtdışından fonlanan İstanbul merkezli üç STK’da daha benzeri olayların yaşandığını iddia etti. Ahlaksız paylaşımlar yapıyor Tarlabaşı Toplum Merkezi kurucularından LGBT savunucusu, çocuklara LGBT empoze eden, Instagram hesabında ahlak dışı, eşcinsel cinsel ilişki çizimleri paylaşan C.S.'nin CHP Şişli Belediyesi Eşitlik Birimi Mülteci Meclisi’nde görev yaptığı, çalışma alanı olarak özellikle LGBT üzerine çalışabileceği mültecileri seçtiği belirlendi.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 23 24