02 Mayıs Perşembe 2024
3 yıl önce

Terör örgütü PKK'nın sinsi planı deşifre edildi! 15 Şubat'ta hain saldırı hazırlığı...

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, terör örgütü elebaşının yakalanıp Türkiye'ye getiriliş tarihi olan 15 Şubat öncesinde, "terör örgütü içinde faaliyet yürütüp deşifre olmadan ülkeye yasa dışı yollardan geri döndükleri ve uyuyan hücre olabilecekleri" şeklinde haklarında tespit bulunan şüphelilere yönelik çalışma başlatıldı. Şanlıurfa, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Hatay, Osmaniye, Adana, Çorum, Uşak ve İstanbul'da 17 adrese operasyon düzenlendi. Adreslerde yapılan aramada çok sayıda örgütsel doküman ele geçirilirken 17 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler sorgulanmak üzere Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Terör örgütü PKK'nın dağ kadrosunda yer teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getiriliş tarihi olan 15 Şubat öncesinde, patlayıcı madde ile metropollerde sansasyonel eylem yapmak üzere eğitim aldıkları, örgütünün "gizli şehir "yapılanması kadrosunda bulundukları, şehirlerde saldırı yapmak üzere "uyuyan hücre" olarak hazır bekletilerek görevlendirdikleri tespit edildi. Öte yandan, HDP’nin bebek katili teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının yıl dönümü olan 15 Şubat'ta "Herkes İçin Adalet" kampanyasını bahane edip Diyarbakır'da yürüyüş yapma hazırlığı içinde olduğu biliniyor.

3 yıl önce

Terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Duran Kalkan, Boğaziçi eylemlerine destek istedi

Terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey yöneticisi Duran Kalkan, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinin hükümetin devrilmesi için yapıldığını belirterek, "Daha fazla destek verilmeli" çağrısında bulundu. BOĞAZİÇİ-DEMİRTAŞ PAZARLIĞI YAPMAYA ÇALIŞTI AA muhabirinin güvenlik kaynaklarından aldığı bilgiye göre, terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey yöneticisi Duran Kalkan, PKK'ya müzahir yayın organına, Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine ilişkin, "Olay bir üniversitedeki gençlik hareketi olmayı aştı, bir kayyum meselesini aştı." ifadesini kullanarak, eylemlerin hükümetin devrilmesi için yapıldığını açıkladı. Boğaziçi eylemlerinin büyümesi için daha fazla destek verilmesi çağrısında bulunan Kalkan'ın açıklamalarının ardından terör yandaşlarının, Boğaziçi eylemlerine destek vererek eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması, terörist başı Abdullah Öcalan'ın ceza infaz koşullarının sonlandırılması, bölücü örgütle temasa geçilmesi gibi talepleri dillendirmeye başladıkları görüldü. ÖĞRENCİ EYLEMİ TERÖR GRUPLARININ EYLEMİNE DÖNÜŞTÜ Boğaziçi Üniversitesine rektör atamasını protesto etmek için başlatılan Boğaziçi eylemleri, daha sonra terör gruplarının eylemine dönüştü. Destek bahanesiyle 192 eylem gerçekleştirildi. Bu eylemlerde 725 gözaltı işlemi uygulandı. Gözaltına alınanlar arasındaki 179 kişiden 42'sinin MLKP, 35'inin PKK/KCK, 25'inin THKP/C-DEV-YOL, 19'unun DKP/BÖG, 18'inin DHKP/C, 15'inin TKP/ML, 9'unun TKEP/L, 6'sının THKP-C, 4'ünün TKİP, 2'sinin DSİH, birinin FETÖ/PDY ve 3'ünün ise diğer terör örgütlerinden adli sicil kaydının bulunduğu belirlendi.

3 yıl önce

Terör örgütü DHKP-C'nin sözde Türkiye sorumlusu Caferi Sadık Eroğlu tutuklandı

İçişleri Bakanlığınca hazırlanan aranan teröristler listesinde "gri" kategoride bulunan örgütün sözde Türkiye sorumlusu Caferi Sadık Eroğlu, 26 Şubat 2019'da Okmeydanı'ndaki İdil Kültür Merkezi'ne yapılan baskında DHKP/C'nin kurucu elebaşı Dursun Karataş'ın 2008'de ölümünden sonra örgütün elebaşılığına (genel sekreter) getirilen ve aranan teröristler listesinde "yeşil" kategoride yer alan Ümit İlter ile beraber yakalanmıştı. Tutuklanan Eroğlu, daha sonra "ev hapsi" hükümleri uygulanarak tahliye edilmişti. Yeni bir soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı verilen şüpheli Caferi Sadık Eroğlu, 12 Şubat'ta Sarıyer Armutlu'da yakalanmıştı.

3 yıl önce

Süleyman Soylu: 1984'ten bugüne kadar terör örgütü 6021 sivil katliam gerçekleştirdi

Bir hüzünlü günde, bir yas gününde hep birlikteyiz. Gara'da şehit olan, kaçırıldığı günden bu yana 5-6 yıldır ailelerinin dertleriyle dertlendiğimiz bu evlatlarımızın şahadetine Allah'tan rahmet diliyorum. Dün ben de arkadaşlarım gibi cenazedeydim Mersin Bozyazı'da. Ünzile anneyi dün tanımadım. Gardırop siyasetçisi değiliz biz. Ünzile teyze evladıyla ilgili, acısıyla ilgili bir şey söylemedi. Üç defa dik durun, dik durun, dik durun dedi. Sadece o mu? Müslüm Altuntaş'ın babası Şevket Altuntaş, başımız sağolsun demeye gerek kalmadan, ‘gam yok, keder yok Bakan bey’ dedi. Çok şehit cenazesine katılıyorum ama bu kadar uzun bir süreçten sonra ailelerin bu metaneti, ortaya koydukları sabır dün ve akşam ve dün bir ders daha verdi. Bu çocuklarımızın hiçbiri pikniğe giderken kaçırılmadı. Bu olayın duyulduğu ilk andan itibaren Avrupa ve ABD, sosyal medya, diğer bir takım cereyanlar içinden söylenenler bir amaca matuf biçimde söylenenler. Bu çocuklar ailesi ve eşinin yanında kaçırıldılar. 2016'da en son kaçırılanlar açık öğretim imtihanına giderken kaçırıldılar. Yaklaşık 5 yıldır bu olayı hep beraber yaşıyoruz. Bu ailelere sadece vatandaş muamelesi yapmadık, evlat muamelesi yaptık, her 3 ayda bir görüştük. Derdimiz ne Gara'da? Niçin Hakurk? Allah razı olsun TSK'dan. Gara'nın 3 boyutlu haritasını görseniz. Gerçi bir vekil yakın zamanda gitti oralarda boy gösterdi. İsmini sorarsanız söyleriz. Bu evlatlarımız ayın 10'unda şehit oldu. Belçika numaralı telefondan ailelere telefon açtılar. Bombalamasınlar dediler. Çocukları katlettikten sonra ölümlerinde de ailelerini istismar etmeye kalktılar. Emre Uslu denen müptezelden FETÖ'nün tüm müptezellerine kadar Allah'ınızı severseniz terör örgütünden vicdan bekleyen vicdansızdır, terör örgütünden hukuk bekleyen hain oğlu haindir. Cumhurbaşkanımızı ailelerle görüştürdü, ben de oradaydım. Cumhurbaşkanım talimat verdi, 'getirsinler sınırdan alalım, bir şey olmayacak. ' Yalanın boyu bu kadar olur mu? Adalet Ağaoğlu senden ayrılırken dedi ki kurucusu olduğu dernekten ayrılırken 'bu derneği PKK'lılar ele geçirdi' dedi. Biz terör örgütüyle terazinin aynı kefesiyiz öyle mi? Tam 5 kere benim bakan yardımcım bir yılda görüştü. Biz devletiz. Aileleri alıp Irak'a götürdüler, elleri boş döndü. Terör örgütünün ilk katliamı mı? Şimdi vereceğim rakam Türkiye Cumhuriyeti'nde  ilk kez söylenen rakamdır. 1984'ten bugüne kadar terör örgütü 6021 sivil katliam gerçekleştirdi. O insan hakları denilen canı çıkacısa dernek bir tanesi için bunları söyledi mi? İnsan Hakları denen dernek bir tanesini söyledi mi? Devlet burada üstüne düşen her şeyi yapmıştır. 'Bunları getirin, her türlü teminatı biziz' denildi. Şu MLKP'li gözaltına alınmış denildi, onu bırakın şu askerleri getirin denildi. Öznur Çalık burada. Siz Pervin buldan2ı aradınız mı, aramadınız mı? Pervin Buldan dedi ki biraz misafir edecekler, sonra bırakacaklar. 1987 16 şehit, 10 çocuk, 2 kadın… Bunlara acımayan, benim polisime, askerime, kahraman jandarmama, sivil vatandaşıma acır mı? Bombalama yalanlarını bildiğimiz için hemen inisiyatif alarak valiye, başsavcıya, 2. Ordu komutanına 'beşiniz beraber olacaksınız, meseleyi de şöyle yürüteceksiniz' dendi. Fotoğraflar çekilecek, aileler gelecek ve vücut bütünlükleri görülecek, hepsinin tutanakları tutulacak. Otopsi raporlarının hepsi burada. İçimiz kan ağlıyor. Bu fotoğraflara baktığımız zaman Allah şahittir o Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek... Burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukukun, namusun dışında adım atmamıştır. Orada 2 terörist yakalandı, alındı, ifadesi alındı. Bu evlatları ülkesine, ailelerine canlı kavuşulsun diye büyük bir merak ve beklenti içindeydik. Dün aileleri ile nasıl konuşacağımızı kara kara düşündük. Terörle mücadele bugün başlamamıştır. Çok büyük süreçle en yakın zamanda bu PKK'nın kökünü kazıyarak sona erecektir. Türkiye'de 300'ü altına düştü doğru... Orada çocukların eline zorla silah tutuşturdukları için 15 bin kişi var. Bu PKK ve PYD terör örgütü ailelerimize karşı zafer kazanamayacak, ailelerimiz onları yenecek. Şehitlerimize karşı zafer kazanamayacak, şehitlerimiz onları yenecek. 6021 katliamı nasıl gerçekleştirmişlerse bu evlatlarımızı da o mağarada katlettiler. Bunları getirip ailelerine teslim etmek isterdik ama bunu gerçekleştiremedik. Bugün sabah gittik genel başkanlara bunu izah ettik bütün samimiyetimizle. Siz bu izahattan sonra Trump'tan bunları isteseydiniz diye sorarlarsa, yanınızdakilerden istemek için ne yaptınız da bu memleketin evladı olmayan Trump'tan istenmesini bekliyorsunuz. Hem şehitlerimize rahmet diliyorum, ailelere başsağlığı diliyorum.

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İttifak ortaklarını incitmemek için bölücü terör örgütünü kınayamayanlar bize insanlıktan bahsedemez

Bu teröristlere o inleri mezar edeceğiz. Bölücü örgütün yandaşlarına koltuk değnekliği yapanlara inat biz bu mücadeleyi milletimiz için milletimizle birlikte yürüyoruz. Bay Kemal, şu teröristlere bir gün terörist de be... Diyebiliyor mu? Diyemez. Çünkü onlarla ortak. PKK'nın Suriye uzantısını terör örgütü olarak görmüyorum diyenler Bay Kemal ve yandaşlarıdır. Kılıçdaroğlu ve şürekası bilsin ki baş veririz ama onlar gibi teröristler ve destekçileri karşısında baş eğmeyiz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bu günlere birinin ihsanı ile değil DEAŞ'ından PKK'sına, FETÖ'süne kadar nice katil sürüleri ile mücadele ederek geldik. Sen önce teşkilatlarındaki DHKP-C'lileri temizle. Bunların her şeyini senin önüne koyacağız merak etme. Terörün başını ezene, terör sorununu kökten çözene kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Operasyonlarımızı devam ettireceğiz.  AŞILAMADA RAKAM 5 MİLYONU GEÇTİ Şu anda aşılamada 5 milyon 200 bin kişi geçtik. Yoğun bir şekilde de aşılama kampanyası devam ediyor. O çok büyük olduğunu söyleyenlerin falan böyle bir durumu yok. KAFE VE LOKANTALAR AÇILACAK MI? ERDOĞAN: KARARLARI KABİNE SONRASI AÇIKLAYACAĞIZ Kısıtlamaların işçi, esnaf ve çalışanlar üzerindeki yükünü azaltmak için destek paketleri açıkladık. Bugün de Kabine'de alacağımız kararları millete seslenişte açıklayacağız.  Şehir hastanelerimiz başta olmak üzere sağlık tesislerimiz salgınla mücadelede baş rol oynadı. Her kesime yönelik hayata geçirdiğimiz özel programlarla ekonomimizi ayakta tuttuk. Avrupa'daki toplam kapasiteye yaklaşan yoğun bakım yatak sayımızla, 1 milyon 100 bini aşan sağlık ordumuzla süreci alnımızın akıyla yönettik. İsraf dedikleri, ne gerek var diyerek çamur attıkları bu hastaneler on binlerce vatandaşımızın hayatının kurtulmasına vesile oldu.  Biz kamuda başörtüsüne serbestlik getirdiğimizde engellemek için Danıştay'a koşan siz değil miydiniz? Ankara'da kendisinin her gün kullandığı Malazgirt Bulvarı'na karşı çıkanlar siz değil miydiniz? Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne olmadık iftiraları atanlar siz değil miydiniz Bay Kemal. Gezi olayları sırasında vandallarla beraber İstanbul ve Ankara'yı ateşe verenler, belediye otobüsünü yakanlar siz değil miydiniz? Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarma için attığımız adımları sabote eden siz değil miydiniz? Bu millet CHP'nin yaptıklarını unutmadığı için emaneti bunlara asla teslim etmedi, etmez. Bay Kemal şu anda Almanya o bölgelere kaçmış olan Dündar'ı savunuyor. Kimi savunuyor, Selo'yu savunuyor. Bunların suçlu olmadığına adeta hükmediyor. Bizim teröristleri savunmak gibi bir derdimiz olamaz. Siyaseti başkaları gibi sırça köşklerde değil milletimizin arasında yapacağız. Kibri kapımıza asla yaklaştırmayacağız. Milletle arasına mesafe koyan bir hareketin varacağı yer tarihin tozlu sayfalarıdır. AK Parti yaşadığı onca ihanete, operasyona rağmen hala dimdik ayaktaysa bunun sebebi milletle kurmuş olduğu samimi bağdır.

3 yıl önce

CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi PKK’ya teslim: Tunç Soyer’in makam odasının dibinde Abdullah Öcalan ve terör örgütü PKK propagandası yapıldı

HDP'ye yakın çok sayıda kişiyi işe yerleştiren ve terör örgütü PKK'nın katlettiği 13 şehidimizle ilgili mesajında "PKK" ve "terör örgütü" ifadesini bile kullanmayan CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, HDP ile ittifakın diyetini ödemeye devam ediyor. Bu kez Soyer'in makam odalarından birinin bulunduğu İzmir Sanat'ta, HDP İzmir Kadın Meclisi tarafından teröristbaşı Abdullah Öcalan ve terör örgütü propagandasına dönüşen bir panel düzenlendi. 13 şehidimizin toprağa verilme işlemlerinin sürdüğü geçen salı günü yapılan "Tecrit, açlık grevleri ve hak ihlalleri" konulu panelde teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın tecrit altında tutulduğu öne sürülürken skandal ifadeler kullanıldı. Terör örgütüne yakın bazı site ve ajansların haberlerine göre panelde konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, "Sayın Öcalan dünyada örneği olmayan benzersiz bir rejimle tecrit altında tutuluyor" dedi. Başaran, Türkiye'de cezaevlerinin toplama kampına dönüştüğü yalanını da söyleyerek, "Mesele bir kişinin tecridi, bir kişinin toplumdan izole edilmesi değil. Son süreçte Güney Kürdistan'da yaşananları da bu tecritten bağımsız ele alamayız" ifadelerini kullandı. Şehit cenazelerinin olduğu bir günde, Soyer'in makam odasının hemen alt katındaki konferans salonunda yapılan panel büyük tepki topladı. KILIÇDAROĞLU DA MİSAFİR OLMUŞTU Soyer, Öcalan'a özgürlük seslerinin yükseldiği panelin düzenlendiği konferans salonunun hemen üst katındaki makam odasında geçtiğimiz aralık ayında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da ağırlamıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ekim 2020'de de yine kendisine ait Kültürpark'taki İsmet İnönü Kültür Merkezi'ni HDP'lilere vermişti. O günkü etkinlikte 'devrim şehitlerini anma' adı altında teröristler için zafer işaretli saygı duruşunda bulunulduğu ortaya çıkmıştı. 'PKK' BİLE DİYEMEDİ Yeni Asır'ın haberine göre; Türkiye'nin Gara'da 13 şehit verdiğinin ortaya çıktığı 14 Şubat'ta sosyal medyadan bir mesaj paylaşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sadece başsağlığı ve sabır dilemiş, "PKK" demek bir yana "terör örgütü" ifadesini bile kullanmamıştı. Daha önce katıldığı bir TV programında da "PKK'yı neden kınamadınız?" sorusuna "Bu neye yarayacak?" şeklindeki cevap veren Soyer'in 13 şehidimizin ardından yine PKK'ya laf söyleyememesi sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.

3 yıl önce

Terör örgütü PKK'nın elebaşı Murat Karayılan: "Bazı gruplarla irtibat koptu, öldüklerini düşünüyoruz"

Kuzey Irak'ın Duhok kenti yakınlarındaki Gara Dağına düzenlenen Pençe Kartal-2 harekâtıyla ilgili PKK'nın elebaşı Murat Karayılan saklandığı inden verdikleri kayıplarla ilişkin itiraf gibi açıklamalarda bulundu. Terörist elebaşı, "15'i ölü, 2'si sağ 17 kayıp verdik. Ancak bazı gruplarımızla da irtibat koptuğundan onların da öldüklerini düşünüyoruz" sözleri ile verdikleri kayıpları gizlemeye çalışsa da Türkiye'nin açıkladığı 53 terörist etkisiz hale getirildiği ifadesini de zımnen doğrulamış oldu. ALDIKLARI DARBEYİ GİZLEYEMEDİLER Gara Dağına 10 Şubat'ta gerçekleştirilen Pençe Kartal-2 harekâtıyla ilgili terörist elebaşı Murat Karayılan yaşadıkları hezimeti gizlemeye çalışsa da harekâtın ne denli kapsamlı olduğunu itiraf ederek yedikleri büyük darbeyi ortaya koydu. Terörist elebaşı Karayılan, "Bu harekâtın ciddi bir takım askeri hedeflerinin olduğu açıktır. Kapsam ve içerik bakımından da bazı yenilikleri barındırıyor." dedi. PKK elebaşı itiraflarına şöyle devam etti: "ÜST DÜZEY PLANLI BİR OPERASYON YAPILDI" Çok yüksek teknolojiye dayalı bu operasyon planlı yürütüldü. Gara alanının tümüne yönelik 4 gün boyunca yoğun bombardıman eşliğinde, Türk ordusu alana yayılarak kalıcı biçimde yerleşmeyi hedefledi. Bu harekât stratejik önemde en üst düzeyde aylarca planlanmış, hazırlıklı özel bir saldırıdır. Alan üzerinde onlarca İHA ve SİHA desteğinde 40'ın üzerinde savaş uçağıyla bütün bölge bombalanmıştır. İstihbarata ve tekniğe dayalı bir harekât yürütüldü. Siyani'de askerlerin tutulduğu kampa karadan girmeye çalışılmıştır. Kampın içinde fiziki çatışmalar yaşanmıştır. Hiç kimse günlerce ve saatlerce süren bu çatışma ortamında, rehinelerin sağlam muhafaza edilebileceğini iddia edemez. "YAKALADIKLARI 2 KİŞİ BİZİ SATTI!" Zaten 13 rehinenin olduğu yerde Şorej kod adlı Kamuran Ataman ile birlikte 6 kişi daha ölmüştür. Özellikle dördüncü günde henüz nasıl gerçekleştiğini tespit edemediğimiz şekilde iki kişinin askerlerin eline geçmesinden sonra mağaraya yoğun gaz ve teknik kullanılarak girilmeye çalışılmıştır. Yakalanan iki kişinin verdiği bilgilerle operasyona yön verilmiştir. 15'i ölü, 2'si sağ 17 kaybımız vardır. Ancak bazı gruplarımızla da irtibat koptuğundan onların da öldüklerini düşünüyoruz"

3 yıl önce

Devlet Bahçeli: Diyeceğiniz ne varsa söyleyin, çözelim ama üniversite kapılarında terör örgütlerinin dolduruşuna gelmeyin, buna müsaade etmeyin

Bugün sizlerle sadece Türk gençliği üzerine konuşmak, görüşlerimi açıklamak istiyorum. Gelecek demek varolmak, hayata tutunma iddiası demektir. Geleneği ve geleceği arasında bağ kuramayan toplumların hazin sonlarına tarih ibretle şahitlik etmektedir. Özellikle 4 Ocak 2021'den itibaren Boğaziçi Üniversitesi'nde yeşeren olaylar Türk gençliği üzerinde oynanan oyunları yeniden deşifre etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "genç fikirler demek, gerçek fikirler demektir" sözüyle görüşümüzü doğrulamaktadır. Biz kuşakları X, Y, Z ile ele almıyoruz. Bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da sonuç çıkmayacağını görüyoruz. Gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız söz konusu olamayacaktır. Düşüncesi ne olursa olsun, Türk gençliği bizim has bahçemiz, parlak yüzümüz, muazzam hazinemizdir. Biz Türk gençliğinin ruh kökünü, yüreğinde kopan fırtınalı sahilleri, kendimizi bildiğimiz kadar iyi biliyoruz. Hiç ayırt etmeksizin, her genç kardeşime elimi uzatıyor, alayını birden hasretle kucaklıyorum. Diri umutlarımızı Türk gençliği ile örtüştürdük. Bu zaman diliminde cari imkanlarımız nispetinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmenin heyecanı ile dolduk.

1 2 ... 5 6 7 8 9 10 11 ... 69 70