09 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Zafer Partisi’nden “Suriyeli polis” provokasyonu

Özdağ ve partisinin göçmenlere olan ırkçı yaklaşımı tepkilere neden oluyor.

2 yıl önce

"Siyasi ve askeri casusluk" suçundan yargılanan DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan'ın Afrin hazırlığını da yabancı devlet görevlilerine aktardığı tespit edildi

Siyasi ve askeri casusluk' suçundan hakkında 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Gürcan, 2016-2021 yılları arasında yabancı ülkelerin devlet görevlileriyle görüşerek para karşılığı bilgi aktardı. Hazırlanan bilgi notunda Gürcan'ın Kasım 2017'de "Irak/Zaho'da Türk Özel Kuvvetler Komutanlığı'na ait bir irtibat bürosunun bulunduğu, TSK'nın Zoha'daki varlığının Habur sınır kapısının peşmerge güçlerinden alınarak Irak Ordusu'na devredilmesi kapsamında değil koordinasyon için olduğu" şeklinde bilgiler ilettiği kaydedildi. Gürcan'ın Aralık 2017'de "Türk kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Rusya'nın 400 askerini Afrin merkezinden ve Afrin'deki hava üssünden geri çektiği, haberin güvenirliğini halen teyit edemediği, bunun Türkiye'nin beklenen Afrin operasyonunun işareti olacağı, Afrin sınırındaki Türkiye tarafından oluşturulan sınır duvarının bazı bölümlerinin çıkarıldığı, bunun Ankara'nın Afrin operasyonunu başlatma girişimi olduğunu, Türkiye'nin Suriye'ye ağır topçu birliklerini henüz konuşlandırmadığı" şeklinde bilgiler verdiği de aktarıldı. Sabah'ın haberine göre; Gürcan'ın Şubat 2018'de yaptığı görüşmesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile görüşmesine ilişkin olarak "Bir kaynağının toplantıda çok sayıda harita ve gergin yüz gördüğünü söylediği, görüşmenin ABD'li tercüman ve siyasi yardımcı olmadan özel bir şekilde gerçekleştiği, Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre Ankara'nın ABD'den Münbiç ve Afrin'de bulunan PKK/KCK-PYD/YPG unsurlarının Fırat'ın doğusuna aktarılmasını talep ettiği" kaydedildi. Mart 2018'de "Teröristlerin geçişini önlemek için bazı komando birliklerinin Irak içerisinde geçici askeri karakollar kuracağını öğrendiği ayrıca Ankara'nın ABD karşıtı duyguları artırarak ve PKK'nın ABD ile olan bağlarını kullanarak Sincar'da Bağdat ile ortak harekatın yanı sıra Kandil, Harkuk ve Zap'taki PKK kamplarına ortak harekât düzenlenmesi için Bağdat'ı ikna etmeye oldukça istekli olduğu" ifadeleri bulunan Gürcan'ın Mayıs 2018'de "Türkiye'nin bölgede inşa ettiği gözlem noktalarını komando birlikleri ve tanklarla takviye ettiği, bölgede iki mekanize piyade tugayı bulunduğu" şeklinde bilgiler paylaştığı ifade edildi. 'TSK'DA KUTUPLAŞMALAR VAR' 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından TSK içerisinde kamplaşma olduğunu ifade ettiği belirtilen Gürcan'ın Ağustos 2019'da "Başarısız darbe girişimi akabinde TSK içerisinde muhafazakarlar, Adalet Savunucuları Derneği üyeleri, mukaddesatçılar, Adnan Tanrıverdi destekçileri, neo milliyetçiler, Atlantikçiler, Avrasyacılar ve Perinçekçiler arasında kamplaşma olduğu" şeklinde bilgi verdiği ve Ekim 2019'da, "Türk istihbaratının Süleymaniye kent merkezinde son derece aktif olduğu, yerel kaynaklarından derledikleri PKK/KCK liderlerinin konumlarına ilişkin bilgileri TSK'ya bildirdikleri, KYB'nin PKK/KCK'nın bölgedeki etkinliğini azaltmak için Türk istihbaratına HUMINT'e dayalı bilgi aktarımında bulunduğunu düşündüğü" ifadeleri bilgi notunda yer aldı. 'SURİYE'DE TÜRK KUVVETLERİNİN SAYISI AZALTILDI' Bilgi notunda Gürcan'ın 2021 Şubat ayında görüştüğü yabancı devlet görevlisine, Türkiye'nin Suriye'ye ilave askeri birlikler göndermeyeceğini, orada yaklaşık 8 bin Türk askerinin olduğunu, askeri rotasyon amacıyla konumlarının değiştirildiğini, işin aslına bakıldığında Suriye'de Türk kuvvetlerinin sayısının azaltıldığını, birçok görev yerinin kapatıldığını ve askerlerin Türkiye'ye döndüğünü, bunun nedeninin Rusların güneyden zorlaması olduğunu, İdlib'deki birçok kişinin 2021 yılının sonuna kadar Rusya'nın Esad Kuvvetleriyle koordineli bir operasyon yapacağından endişe duyduğunu, 2021 içerisinde İdlib'de her şeyin son bulacağını, İdlib'e yatırım yapılmadığını, herkesin bu operasyonu beklediği şeklinde bilgi verdiği anlatıldı. 'S-400'LERLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ Gürcan'ın S-400'lerin Ankara'da bir depoda tutulduğunu ve Ankara dışına çıkarmanın imkansız görüldüğünü, Mayıs 2021'de yaptığı görüşmesinde ise Batman Hava Üssü'nün Türkiye'nin Kuzey Irak'taki operasyonlarını sürdürdüğü asıl üs olduğunu, F-16'ların Diyarbakır askeri üssünü kullandığını, Şırnak 23. Komuta bölgesinin Kuzey Irak operasyonlarının koordinasyonu için kullanıldığını, İstanbul'da PKK/KCK'lı iki şahsın yakalanması olayında polisin valizleri sahipleri ile eşleştirilmesine yönelik lazer sistemi kullanması hakkındaki çalışmasını 'bir arkadaşı vasıtasıyla elde ettiğini' belirttiği tespit edildi.

2 yıl önce

DEVA Parti'li Metin Gürcan hakkında 20 yıl hapis istemiyle iddianame

DEVA Partisi kurucu üyesi Metin Gürcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya casusluk amacıyla temin etme' suçundan yürüttüğü soruşturma kapsamında, 26 Kasım'da İstanbul'daki evinde gözaltına alındı. Gürcan, soruşturmanın yürütüldüğü Ankara'ya getirilerek, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde sorgulandı. Gürcan, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği Ankara Adliyesi'nde çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. SORUŞTURMA TAMAMLANDI Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak, iddianame düzenlendi. İddianamede, Gürcan'ın yabancı devlet görevlileriyle paylaştığı tespit edilen bilgilerin, devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgilerden olduğu vurgulandı. Teknik ve fiziki takip ile de Gürcan'ın yabancı devlet görevlileriyle yaptığı görüşmelerin ortaya çıktığı anlatılan iddianamede, bu takiplere ilişkin elde edilen görsellere de yer verildi. SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ İddianamede, Metin Gürcan'ın ifadesine de yer verildi. Gürcan, ifadesinde, casusluk suçlamalarını kabul etmediğini, emekli olduktan askeri ve jeo-stratejik analizler yaptığını, açık kaynaklardan derlediği analizleri telif karşılığında diplomatlara sunduğunu söyledi. Gürcan, ayrıca uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çalıştığını ve 2019 yılından itibaren talep eden kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti verdiğini ileri sürdü. Danışmanlık hizmetlerini Türkiye ve Türkiye'ye komşu birçok ülkeye ilişkin verdiğini belirten Gürcan, bu kapsamda verdiği bilgilerin herkesin erişimine açık olduğunu, casusluk faaliyeti yürütmediğini ve gizli belgelerin paylaşımını yapmadığını savundu. Gürcan, Ankara'da diplomatlarla düzenli olarak görüştüğünü, kendilerine analizler sunduğunu ve karşılığında para aldığını söyledi. FOTOĞRAFLAR DOSYADA Metin Gürcan'ın casusluk faaliyetlerine ilişkin olduğu öne sürülen güvenlik kamera kayıtlarından elde edilen fotoğraflar da iddianamede yer aldı. Fotoğraflarda Ankara'da kafede buluştuğu yabancı diplomatla aynı masada görülen Gürcan, başka karede diplomattan içinde para olduğu belirtilen zarfı alırken görüldü. Gürcan'ın, aynı diplomatla başka bir zaman kapalı bir otoparkta görüştüğü ana ilişkin fotoğraf da yer aldı. 20 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ İddianamede, elde edilen deliller ışığında Metin Gürcan'ın, Türk Ceza Kanunu'nun 328'inci maddesi gereğince 'siyasal ve askeri casusluk' suçunu işlediğinin sabit olduğu belirtilerek, 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianame, Ankara 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

2 yıl önce

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: HDP ile ilişki, PKK ile ilişki demektir

BBP Genel Başkanı Destici, Ankara'da otelde düzenlenen '2021 Yılı Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. 2021'de yaşanan bazı olayları anımsatan Destici, bunlardan birinin de ABD, Almanya ve Fransa dahil 10 ülkenin Ankara büyükelçisinin Osman Kavala üzerinden yaptığı açıklama olduğunu belirtti. Destici, "Cumhurbaşkanı'mızın kararlı duruşunun ardından geri adım attılar. Yaptıkları hadsizliği unutmuyoruz. Ben şahsen Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'yı terazinin aynı kefesinde konumlandırmıyorum. Demirtaş bir teröristtir. Terör örgütünün bir elamanı ve uzantısıdır" diye konuştu. Ekonomideki gelişmelerin, milletin canını yaktığını söyleyen Destici, "Hala yakmaya devam ediyor ancak bu konuda da siyasette ikiyüzlülük yapıldı. 'Dolar 20'lere çıkacak' diye milleti dolar almaya teşvik ettiler. Öbür taraftan da el ovuşturdular. Dolar düşünce de ilk afalladılar daha sonra da milleti döviz almaya çağırdılar. Hazineden yardım alan özellikle CHP ve İYİ Parti'ye sesleniyorum; niye siz hiç fedakarlık yapmıyorsunuz, niye sizin harcamalarınızda bir lira geri gidiş yok? Biz savurganlığın her türlüsüne karşıyız. Hazineden yardım alan partilerin kasalarında yüzlerce trilyon para var ve devlet 10 Ocak'a kadar bunların hesabına 645 trilyon daha koyacak. Benim itirazı bunadır" dedi. 'DELİLLERİ VARSA YARGIYA BAŞVURSUNLAR' BBP lideri Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'telefon dinleme' iddiasına ilişkin ise "Devletin siyasi parti genel başkanlarını dinlediklerini düşünmüyorum. Dinlemelerini de yanlış buluyorum. Eğer böyle bir dinleme varsa bunu doğru bulmuyorum. Hiçbir insanın özel hayatına girilemez. Bir mahkeme veya savcılık kararı olmadan kimse dinlenemez. Ben bu iddiaların temelsiz ve gerçek olmadığını düşünüyorum. Sadece algı oluşturmaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Bununla ilgili ellerinde bir belge varsa yargıya başvurmaları lazım. Ben dinlendiğimi düşünsem gider bunu yaparım" diye konuştu. 'HDP, PKK'NIN PARTİSİDİR' Destici, Kılıçdaroğlu'nun Milli Eğitim Bakanlığı'na alınmaması ile ilgili olarak da "Milli Eğitim Bakanı'mız benim tanıdığım kadarıyla çok aklı başında biridir. Büyük bir gayretle eğitimi daha iyi hale getirmek için uğraşıyor. Mülakatlar ile ilgili ise 2018 yılından bugüne kadar benim bildiğim öğretmen mülakatlarında yarım puan bile oynanmadı. Niye seçim yaklaşınca bunları konuşmaya başladılar? Buralarda ben çözüm aradıklarını düşünmüyorum. Siyaset yapıyorlar. Ben Kemal beyin iyi bir inceleme yaptıktan sonra randevu almasını ve daha sonra açıklama yapmasını şahsen öneririm. HDP ile olan ilişkilerine gelecek olursak HDP ile ilişki, PKK ile ilişki demektir. Bu çok açık ve nettir. Onlarla kim ittifak ediyorsa PKK ile iş birliği yapmış demektir. HDP, PKK'nın partisidir. Seçim yaklaştıkça HDP ile görünme durumunda kaldılar çünkü HDP bunu istiyor" dedi. 'BU İZMİR BELEDİYESİ İÇİN DE GEÇERLİ' BBP lideri Destici, İçişleri Bakanlığı'nca İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden bazılarının terör örgütleriyle iltisaklı-irtibatlı olduğu gerekçesiyle teftiş başlatılmasıyla ilgili anormal durum olmadığını söyledi. İddia varsa bakanlığın bunu sorgulayabileceğini belirten Destici, şöyle konuştu: "Burada direkt belediye başkanına açılmış bir soruşturma yok. Bu işe alımlarla ilgili var. Yönetici kadrosunu çıkarsınlar, kaç tanesi HDP kontenjanından gelmiş görünür. Bu İzmir Büyükşehir Belediyesi için de geçerli. Bir inceleme yapılsa bunlar da ortaya çıkar. HDP listelerinden işçi alındığı kesindir. 'Kimsenin ekmeği ile oynamayacağım' diyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 15 bin kişiyi işten çıkardığını öğrenmiş olduk. Bu işçilerin bağlı olduğu sendikada Hak-İş Konfederasyonu'dur. Hak-İş Genel Başkanı, Kılıçdaroğlu'ndan randevu istedi. Kendisi de ona randevu vermedi. Demek ki randevu verilemiyormuş." Mustafa Destici, konuşmasının sonunda gelen soru üzerine, partisinin bir sonraki seçimde kendi logosu ve adayları ile yer alacağını belirtti.

2 yıl önce

PKK'nın siyasi kanadı HDP’ye destek! Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Euronews'te HDP'yi savundu

Erken seçim isteyen Millet İttifakı'nda muhalefet partileri arasındaki diplomasi trafiği de sıklaştı. Karşılıklı ziyaretlerin ve çeşitli konularda fikir alışverişlerinin yapıldığı partilerin liderlerinden ittifakı zedelememek adına birbirinden ilginç açıklamalar gelmeye devam ediyor. Önceki gün Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret eden HDP'lilerin ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da HDP heyeti ile yaptıkları görüşmenin ardından dikkat çeken söylemlerde bulundu. Karamollaoğlu, Euronews'e verdiği demeçte HDP'ye dair şunları söyledi: "Biz başlangıçtan beri ülkenin bütünlüğü, huzuru ve barışı çerçevesinde bu problemlerin ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Biz bütünlüğümüzden vazgeçemeyiz. Birbirimizle münasebetlerimizde de şiddete başvurmamalıyız. Terörü kabullenmemiz mümkün değil. O zaman konuşmamız icap eder. Bir partidir, ilke ve programlarını benimsemeyebilirim ama demokratik şartlar altında konuşmamızdan da tabi bir şey yok. Aslında bir takım mesafeler kat edildi. AK Parti, ilk zamanlar benim söylediğim çerçevede bu meseleye yaklaşmaya çalıştı. Bir süreç takip edildi ve barış görüşmeleri yapıldı. Ama o süreç esnasında da terörün şiddetlenmesi ister istemez kutuplaşmaya sebep verdi. Ben şu anki noktada ümit ediyorum ki HDP de terör ile arasına mutlaka bir mesafe koyacaktır ki koyuyor da. HDP'nin içinde bunlar da var, yine parti içinde farklı gruplar ve sesleri çıktığı da bir gerçek. Onun için terörü bir tarafa bırakmamız ve demokratik şartlar altında konuşmamız gerekir. "AK Partinin attığı adımlar da var" Kendi lisanlarını konuşması gibi bu istikamette AK Partinin attığı adımlar da var. Bugün Türkçe yayın yapan bir kanal var, Kürtçe konuşması suç değil ki geçmişte maalesef bu bir suçtu. Yine kendilerini ifade etmelerine fırsat verilmedi ama şimdi var. Bunun ötesinde bir sorun yok." HDP’ye destek ziyareti Öte yadan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu geçtiğimiz günlerde HDP’yi ziyaret etti. Muhalefet partilerinin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi ziyaret etmeleri, HDP’nin kapatılma davası öncesi HDP’ye destek ziyareti olarak nitelendirildi.

2 yıl önce

“Ümit Özdağ tanrılarına yeni insanlar kurban etmek için hedef arayışlarına başlamış”Kuyumcuya girip, Suriye uyruklu vatandaştan kimlik ve ruhsat sordu

Konuştuğu kişiye "Çok sevindim seni tanıdığıma" diyen Özdağ görüntüleri sosyal medya hesabından "7 sene önce Türkiye’ye gelmiş. Türkçesi çok az. Vatandaşlık almış. Üstüne silah ruhsatı. Şanlıurfa’dan aldığı kuyumculuk kimlik kartı ile İzmir’de kuyumcu dükkanı açmış. Bunlardan 900 bin tane daha var. Türkiye, tehlikenin farkında değil misin?" ifadeleriyle paylaştı.  ŞENTÜRK: ÜMİT ÖZDAĞ TANRILARINA YENİ İNSANLAR KURBAN ETMEK İÇİN HEDEF ARAYIŞINDA Twitter hesabından görüntüleri alıntılayan Gazeteci Eren Şentürk, “Ümit Özdağ tanrılarına yeni insanlar kurban etmek için hedef arayışlarına başlamış. Mesela benim dükkanıma girip bana böyle hesap sorsa muhtemelen en az yarım saat çocukluğuna döndürür travmalarını anlatırken ağlatırdım onu ama bize denk gelmiyor işte bu faşistler.” diye tepkisini dile getirdi.

2 yıl önce

Muharrem İnce: Erken seçim diyorlar ortada aday yok

Muharrem İnce, Yalova'daki konuşmasında erken seçim tartışmalarına değindi. Türkiye’de erken seçim için herhangi bir ortam olmadığını söyleyen Muharrem İnce, “Seçime gitmenin iki tane yolu var anayasamızda. Birincisi 360 milletvekili. Şu anda 360 milletvekili yok, bunu isteyecek. İki, cumhurbaşkanı meclisi fesheder, ülkeyi seçime götürür. Yapar mı, yapmaz." diye konuştu. "ERKEN SEÇİM DİYORLAR, ORTADA ADAY YOK" Erken seçim isteten muhalefet partilerinin ortada adayları olmamasını da eleştiren İnce, “Muhalefette de şöyle bir sıkıntı görüyorum, ‘erken seçim’ diyorlar, ortada aday yok. Memleket Partisi’nin böyle bir sorunu yok. Üyelerin önüne sandığı koyacağız, sandıktan kim çıkarsa cumhurbaşkanı adayımız o olacak.” ifadelerine yer verdi. "PARTİ KANUNLARI DEĞİŞMEDEN DEMOKRASİ GELMEZ" Türkiye’de herkesin demokrasiyi dillendirdiğini fakat bunda samimi olunmadığını ileri süren İnce, şöyle konuştu: “Türkiye’ye demokrasi isteyebilmen için önce partinde demokrasi olması lazım. Milletvekilleri özgür olmadan parlamento özgür olmaz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem isteyenler önce siyasi partiler kanununun değişmesini istemelidir. Önce özgür milletvekili olacak ki demokrasiye adım atalım. Buradan başlamamız lazım. Allah’a şükür bizim partimizde böyle bir problem yok. Bizde partinin genel başkanını üyeler seçiyor. Cumhurbaşkanı adayını da üyeler seçiyor. Bana, ‘Genel başkan olarak aday olacak mısın?’ diye soruyorlar, ‘Aday olmayı düşünüyorum, olacağım ama üyeler karar verecek. Belki bir başka arkadaşımız da aday olacak. Bugün için Muharrem İnce şanslı olabilir, yarın başka bir şey. Onun için siyasi partiler kanunu değişmeden Türkiye’ye demokrasi gelmez.”

2 yıl önce

Serok Ahmet’in Sedat Peker aşkı bitmiyor

Birleşik Arap Emirlikleri’ninde (BAE) iletişim imkanları elinden alınan organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in Türkiye Cumhuriyeti’ni karalayan iddialarını CHP Milletvekilleri zaman zaman gündeme getiriyor, devletin ilgili birimleri de CHP milletvekillerinin gündeme getirdiği iddiaları teker teker yalanlıyordu. En son, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Kolombiya iddialarını Emniyet Genel Müdürlüğü yalanladı ve Engin Özkoç hakkında suç duyurusunda bulundu. Geçmişte başbakanlık görevinde bulunmuş, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Anneler Konuşuyor Uyuşturucu ile Mücadele Çalıştayı 1' konulu çalıştayındaki konuşmasında, muhalefet yapmak uğruna, devletin bir organize suç örgütü elebaşını direk muhatap almasını isteyecek kadar cehaleti tepkilere sebep oldu. Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarının ve yakalamalarının yapıldığı bir dönemde “Türkiye, uyuşturucu ile anılan bir ülke oldu” ifadesini kullanan Ahmet Davutoğlu’nun bu nitelendirmesi Sedat Peker aşkı olarak nitelendirildi. Öte yandan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu geçmişte de organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in Türkiye Cumhuriyeti’ne attığı iftiraları dillendirmişti.

1 2 ... 70 71 72 73 74 75 76 ... 78 79
Server Error
500
Server Error