01 Mayıs Çarşamba 2024
1 yıl önce

ABD basını yazdı: Türkiye, Rusya ile enerji bağlarını güçlendiriyor

Türkiye'nin enerji alanındaki rolü, ABD basınında gündem oldu. New York Times gazetesi, Batılı ülkelerin aksine Ankara ile Moskova'nın gelişen ilişkilerine dikkat çekti. Türkiye'nin enerji üssü olma yolunda ilerlediği belirtilirken, geçiş için boğazlarda bekleyen gemiler anımsatıldı. ABD'li New York Times gazetesi, Türkiye ile Rusya arasındaki enerji bağlarının gittikçe güçlendiğine dikkat çektiği bir haber kaleme aldı. Ukrayna'ya yönelik Rus saldırılarına karşı çıkan Avrupa ülkelerinin, artan fiyat artışları ve olası kıtlıklar karşısında Rusya'nın petrol ve gazına olan bağımlılıklarını azaltmak için harekete geçtiği belirtilirken, Türkiye'nin ise Rusya ile enerji bağlarını derinleştirdiği vurgulandı. TÜRKİYE TİCARET MERKEZİNE DÖNÜŞECEK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin'e işaret edilen haberde, "Her iki ülkenin başkanları, Türkiye'nin Rus gazı için bölgesel ticaret merkezine nasıl dönüştürülebileceğini konuştu. Türkiye, önümüzdeki yıl faaliyete geçmesi planlanan (nükleer) santrale ek olarak Rusya'nın tasarlayıp finanse ettiği ikinci nükleer santralin inşa edilmesini önerdi" denildi. ANKARA'NIN ROLÜ ARTIYOR Türkiye'nin Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu arasında önemli bir konumda yer aldığı hatırlatılarak ortaya konulan çabalar için, "Türklerin, uzun süredir devam eden büyük bir enerji merkezi olma girişiminin bir parçası" tespitinde bulunuldu. Dünya enerji ticaretinde Ankara'nın artan rolünün, Avrupa Birliği'nin deniz yoluyla taşınan Rus ham petrolüne yönelik ambargosu ve yine Rus petrolüne ABD öncülüğünde tavan fiyat uygulamasıyla birlikte bu hafta belirgin bir şekilde ortaya çıktığına dikkat çekildi.

1 yıl önce

Dünya'nın en güçlü pasaportları belli oldu! Türkiye 15 sıra yükseldi

Dünyanın en güçlü ve zayıf pasaportuna sahip ülkelerin listesi yayınlandı. En güçlü pasaport BAE'de Passport Index tarafından yayınlanan listeye göre, Birleşik Arap Emirleri (BAE) vatandaşları 180 ülkeye vizesiz veya "varışta vize" ile seyahet etme imkanıyla en güçlü pasaporta sahip ülke oldu. Afganistan son sırada En zayıf pasaporta sahip ülke ise Afganistan oldu. Afgan vatandaşlar sadece 38 ülkeye vizesiz seyahat gerçekleştirebiliyor. Türkiye 38. sırada Passport Index'in değerlendirmesinde Türkiye, Rusya ile birlikte 38. sırada kendisine yer buldu. Türk pasaportu ile 67 ülkeye vizesiz giriş yapılabiliyor. Ayrıca 50 ülke de Türkiye'ye elektronik vize ya da girişte vize kolaylığı imkanı sağlıyor. Rapor, bu yıl ülkelerin pasaportlarının güçlendiğini ortaya koydu. Buna neden olarak ise  koronaviürs kısıtlamalarının kaldırılması gösterildi. Endekse göre, en güçlü 10 pasaport listesindeki dokuz ülke Avrupa'dan oldu. 2022 yılının kaybedeni İngiltere Passport Index'in raporunda 2022 yılının kaybedeni ise İngiltere oldu. Ülke, Brexit sonrası Avrupa Birliği üye ülkeleriyle vize anlaşma çabaları bu yıl ki yükselişini yavaşlattı. İngiltere pasaportu ile 171 ülkeye vizesiz veya varışta vize imkanı ile sehayat edilebiliyor. En zayıf pasaporta sahip olan ülkeler arasında Orta Doğu ve Asya ülkeleri dikkat çekti. Listenin son sıralarında Suriye 39, Irak 30, Pakistan ve Somali 44 ülke ile yer buldu. İşte en değerli pasaportlar: 1. Birleşik Arap Emirlikleri Vizesiz: 121 Varışta vize: 59 2. Almanya Vizesiz: 127 Varışta vize: 46 3. İsveç, Finlandiya, Lüksemburg, İspanya, Fransa, İtalya Vizesiz: 126 Varışta vize: 47 4. Hollanda Vizesiz: 125 Varışta vize: 48 5. İsviçre Vizesiz: 123 Varışta vize: 50

1 yıl önce

Alman şirketleri, Türkiye'yi cazip bir iş merkezi olarak görüyor

AHK Türkiye'nin Alman şirketlerine yönelik yaptığı "World Business Outlook Anketi"nin sonuçları düzenlenen çevrim içi basın toplantısıyla açıklandı. Üye 346 Alman şirketten 80'inin katıldığı anket sonuçlarına göre, firmalar, zorlu küresel kriz koşullarına rağmen Türkiye'yi cazip bir iş merkezi olarak değerlendirdi. Şirketler, uygun iş gücü maliyetleri, genç ve iyi eğitimli, vasıflı insan kaynaklarının mevcudiyeti, geniş bir tedarikçi ağı, iyi gelişmiş altyapı özellikleriyle Türkiye'nin olumlu yönlerini öne çıkarırken Türk lirasındaki dalgalanma, yüksek enflasyon riski gibi durumların gelecek 12 ay için beklentileri üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti. Gergin küresel ekonomik duruma rağmen, Türkiye'de iş yapan şirketlerin yüzde 60'ı iş durumlarını "iyi" olarak değerlendirdi. Şirketlerin yüzde 38'i iş durumlarının "tatmin edici orta seviyede" olduğuna işaret ederken sadece yüzde 2'si iş durumlarını "kötü" olarak nitelendirdi. Alman şirketleri küresel zorlu kriz koşullarına rağmen lokasyon olarak Türkiye'den memnun olduğunu kaydetti. Türkiye'deki Alman şirketlerinin çoğu ülke dışına taşınmayı ya da yeni veya ek tedarikçiler aramayı düşünmediğini belirtti. Bu sonuç da yerel koşulların çok iyi olduğunun göstergesi olarak değerlendirildi. Şirketler iyi bir yerel vasıflı iş gücü tabanından ve geniş bir tedarikçi ağından faydalandığını vurgularken krizin etkilerinden mustarip olduklarını ve bu nedenle daha düşük yatırımlarla planlama yaptıklarını ve istihdam niyetleri konusunda daha temkinli davrandıklarını aktardı. "MALİ SEKTÖRDE DESTEKLEYİCİ VE DENGELEYİCİ TEDBİRLER SON DERECE ÖNEMLİ" AHK Türkiye Başkanı Pınar Ersoy, anket sonuçlarını değerlendirirken finans sektörünün önemine dikkati çekti. Ersoy, "Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bir sonucu olarak devam eden döviz kuru dalgalanmaları ve küresel olarak yükselen emtia ve enerji fiyatları, şirketlerin iş görünümünü ve ekonomik beklentilerini kötüleştiriyor. Bu ortamda, özellikle mali sektörde destekleyici ve dengeleyici tedbirler son derece önemli bir rol oynamaktadır. AHK Türkiye olarak şirketleri Almanya ve Türkiye'deki faaliyetlerinde destekliyoruz." dedi. AHK Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Pahl da Alman şirketlerin Türkiye'de iş yapmak için büyük bir potansiyel gördüklerini belirterek, şöyle konuştu: "Uygun iş gücü maliyetleri, çok sayıda kalifiye işçi ve Avrupa'ya yakınlık önemli konum avantajlarıdır. Birçok Alman şirketinin Türkiye'de yatırım yapma konusundaki istekliliğinin hala yüksek olması da bunu göstermektedir ancak başta Türk lirasındaki değer kaybı ve ekonomi politikası çerçevesine ilişkin belirsizlikler olmak üzere, ticari riskler artmaktadır." AHK Türkiye, 1994 yılından bu yana yürüttüğü faaliyetlerle Türkiye ekonomisi ile Alman ekonomisi arasında profesyonel bir bağlantı kurmayı amaçlıyor. Bir çözüm ortağı olarak ikili ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine ve sürekli olarak genişletilmesine katkı sağlamayı hedefleyen Oda, Türkiye'deki en büyük dış ticaret temsilciliklerinden biri konumunda bulunuyor.

1 yıl önce

Putin: Çözüm süreci basit olmayacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te basın toplantısında konuştu. Putin, Ukrayna savaşı ve diğer başlıklarda değerlendirmelerde bulundu. Ukrayna'da devam eden çatışmalara işaret eden Putin, "Meselenin çözüm süreci basit olmayacak ve zaman gerektirecek." dedi. "Sahadaki gerçekleri kabul etmek zorunda kalacaklar" Putin, "Öyle ya da böyle bu sürecin tüm katılımcıları sahadaki gerçekleri kabul etmek zorunda kalacak." diye konuştu. Moskova'nın Ukrayna ihtilafı konusunda diyaloğa girme arzusunu yeniden teyit eden Putin, "Ama sonunda müzakere etmek gerekecek." şeklindeki görüşünü paylaştı. Nükleer saldırı uyarısı: Yeryüzünden silinirler Sözü nükleer saldırı söylentilerine getiren Vladimir Putin, "Moskova'ya nükleer saldırı başlatan herhangi bir ülke yeryüzünden silinecek." ifadesini kullandı. Putin, düzenli olarak ülkesinin nükleer kuvvetleri tarafından tatbikatlar düzenlendiğini aktarırken, ABD ile olan anlaşmalar uyarınca gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını söyledi ve ekledi: "Hepsini görüyorsunuz, saklamıyoruz. Ortaklarımıza bu tür tatbikatlar yürüttüğümüzü bildiriyoruz. Aynı şeyi en çok onlar yapıyor." "Nükleer savaş tehdidi büyüyor" Rusya Devlet Başkanı, geçtiğimiz günlerde, "Nükleer savaş tehdidi büyüyor. Rusya (nükleer) ilk kullanmayacak, ilk kullanmayacaksa ikinci de olmayacak. Çünkü nükleer silahın topraklarımıza yönelik kullanılması imkanları çok sınırlı. Nükleer silahı jilet gibi sallayarak dünyada dolaşmayacağız." demişti. Rus petrolüne tavan fiyat uygulaması Ukrayna'da Rus ordusuyla ilgili her şeyin "istikrarlı ve yolunda olduğunu" anlatan Rus lider, "Bugün yeni seferberlik için hiçbir etmen yok." vurgusu yaptı. Batılı ülkelerin Rus petrolüne 60 dolar tavan fiyat uygulama kararına ilişkin Putin, "Petrole uygulanan tavan fiyat, petrolümüzü sattığımız fiyat seviyesinde, etkilenmeyeceğiz." ifadesini kullandı. Mahkum takası: Her şey mümkün Öte yandan Putin, Rusya ve ABD istihbarat birimleri arasında temasların sürdüğünü belirterek, yeni mahkum takas ihtimali için "Her şey mümkün." dedi. Enerjide iş birliğine destek mesajı Rusya'nın, Avrasya Ekonomik Birliği'ndeki (AEB) ekonomilere enerji kaynaklarının sağlanması için bir koordinasyon kurulunun oluşturulmasını desteklediklerini dile getiren Putin, şöyle devam etti: "Enerji alanındaki iş birliği de giderek daha aktif bir şekilde teşvik ediliyor. Bu toplantının sonunda, enerji alanında AEB devletlerinin yetkili kurumlarının başkanlarından oluşan bir konsey kurulmasına karar verilecek. Rusya, kilit enerji kaynakları ve Birliğin ortak enerji pazarlarının geliştirilmesi ile ulusal ekonomilerin uzun vadeli olarak sağlanmasıyla ilgili konuları profesyonelce ele alacak böyle bir koordinasyon yapısının oluşturulmasını kesinlikle destekliyor. Uygun planlarımız var ve bunları gerçekleştirmek için çaba göstereceğiz."

1 yıl önce

ABD askerinin bulunduğu bölgeye dikkat çeken operasyon

Terör örgütü PKK'nın ana merkezlerinden biri olan Haseke’de dev bir operasyon düzenlendi. ABD unsurlarının çok yakınındaki terör hedefleri hassas bir operasyonla imha ettiği öğrenildi. Ayrıca Aynel Arab'da (Kobani) terör örgütünün "tavuk çiftliği" olarak gösterdiği TSK'nın imha ettiği noktanın da daha önce ABD askerleri ile ortak kullanılan yerlerden birisi olduğu öğrenildi. ÇEYREK MİL UZAKTAYDIK ABD basını da MİT ve TSK'nın operasyonları konusundaki iddialara yer verdi. Axios.com haber sitesi üst düzey bir ABD'li yetkiliye dayandırdığı haberinde, Türkiye'nin operasyonlarının Washington'ı rahatsız ettiğini yazdı. Haberde, Suriye'de bulunan 900 ABD askerinin terör örgütü SDG kontrolündeki üslere konuşlandığı belirtilerek, Pençe Kılıç Harekatı'nda ABD askerlerinin çeyrek mil uzağındaki (400 metre) bir noktanın SİHA tarafından vurulduğu öne sürüldü. Bu olayın ardından ABD'nin operasyonların durdurulması için girişimde bulunduğu iddia edildi. PKK'DAN KAÇAN KAÇANA Türkiye'nin olası kara harekatı öncesinde PKK/YPG saflarında çözülme hız kazandı. PKK elebaşlarından birisi olan ve 500 bin dolarla Kuzey Irak'a kaçan Sertaib Muhammed İsmail'den 2 gün sonra 40 teröristin daha firar ettiği belirtiliyor. Yerel kaynaklar 40 kişinin PKK'nın Ayn İsa şehrine naklettikten sonra kaçtığını, kaçarken de yüklü miktarda para kaçırdıklarını dile getiriyor. Örgüt üyelerinin Türkiye'nin operasyonlarından korktuğu için kaçtığı vurgulanıyor.

1 yıl önce

FETÖ en büyük davasını kaybetti: Altı milyar dolarlık tazminat talebi reddedildi

Dava sürecine ilişkin bilgi veren Türkiye Cumhuriyeti avukatı Mustafa Doğan İnal, Hamdi Akın İpek ve İpek ailesi üyelerine ait Koza İpek Holding AŞ'nin yönetiminin, Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 26 Ekim 2015'te verdiği kararla kayyuma (TMSF) devredildiğini kaydetti. İnal, Ipek Investment Limited'in 26 Mayıs 2015'te İngiltere'de kurulan bir İngiliz şirketi olup, bu şirketin tek yönetim kurulu üyesinin Hamdi Akın İpek, pay sahiplerinin ise İpek ailesinin diğer fertleri olduğunu belirtti. Ipek Investment Limited'in 23 Aralık 2016'da ihtarname ile TMSF'ye bildirimde bulunduğunu aktaran İnal, 7 Haziran 2015'te Koza İpek Holding'in hisselerinin pay satım sözleşmesi ile lpek Investment Limited'e satıldığının, yapılan sözleşmeye göre Koza İpek Holding AŞ'nin cirolama yoluyla 31 Ağustos 2015'te Ipek Investment Lmited'e devredildiğinin belirtildiğini kaydetti. İnal, Ipek Investment Limited'in, bu hususun şirket pay defterine kaydedilmesini, kaydedilmemesi halinde pay değeri kadar tazminat ödenmesini istediğini ifade etti. Avukat İnal, TMSF idaresindeki Koza İpek Holding AŞ'nin Ankara 2. Ticaret Mahkemesi nezdinde açtığı tespit davası sonucunda mahkemenin, Ipek Investment Limited tarafından varlığı iddia edilen pay satım sözleşmesinin yokluğunun tespitine hükmettiğini aktardı. Davacının iddiaları Davacı Ipek Investment Limited'in, pay satım sözleşmesiyle maliki olduğunu iddia ettiği Koza İpek Holding AŞ'nin mal varlıklarına el konulup, yabancı bir yatırımcı olarak yatırımının kamulaştırıldığı iddiasıyla bu tahkim davasını açtığını kaydeden İnal, şu bilgileri verdi: "Ipek Investment, Koza İpek Holding'in paylarının yüzde 100'ünü iktisap ettiği Eylül 2015'ten günümüze kadar, Koza Grubu'na karşı Ipek Investment'in yatırımının değerini azaltmayı ya da ortadan kaldırmayı amaçlayan ve bugün bile devam eden bir tavır içine girildiğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin İkili Yatırım Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini öne sürerek, bunun sonucu olarak 5-6 milyar ABD doları tutarında tazminat talep etmiştir." İnal, Ipek Investment'in, Türkiye'nin Koza Grup'un ülkedeki menfaatlerine zarar verecek girişimlerde bulunduğunu iddia ettiğini aktardı. Hakem heyeti talepleri reddetti Dava kapsamında yapılan savunmaları da aktaran İnal, İpek'in, ICSID'a başvurabilmek için şirketinin milliyetini kasıtlı ve art niyetli değiştirmeye çalıştığının, Koza-İpek Holding hisselerinin İpek Investment Limited'e muvazaalı ve geriye dönük olarak geçersiz bir hisse devri sözleşmesiyle devredildiğinin ifade edildiğini bildirdi. Akın İpek'in girişimde bulunduğu pay devrinin Türk hukuku nezdinde geçersiz olduğunun belirtildiğini kaydeden İnal, İpek'in gerçek, aktif bir yatırım yapmadığını, hisse devrinin sadece hisselerin yurt dışındaki bir şirkete geçişini sağladığını, bu durumun Türkiye'de yatırım olarak gerçek bir "katkı" yaratmadığının vurgulandığını aktardı. İnal, hakem heyetinin, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı Ipek İnvestment Limited'in açtığı tahkim davasında, davacı tarafından Türkiye'de yapılmış gerçek bir yatırım olmaması ve ICSID tahkiminin davacı tarafından suistimal edildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vererek, davacının esasa dair tüm taleplerini reddettiğini kaydetti. Öte yandan, Türkiye, uluslararası mahkemede Zaman gazetesine ilişkin açılan davayı da kazanmıştı.

1 yıl önce

Finlandiya Savunma Bakanı Antti Kaikkonen, Türkiye'nin güvenlik endişelerini anladıklarını ve terörle mücadelede kararlı olduklarını söyledi

Bakan Kaikkonen, resmi ziyaret kapsamında geldiği Ankara'da, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kaikkonen, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile yaptıkları görüşmede Avrupa'daki mevcut duruma ilişkin güzel bir değerlendirmede bulunduklarını belirtti. Hem Bakan Akar'ın hem de kendisinin Ukrayna'daki durumdan dolayı endişeli olduğunu söyleyen Kaikkonen, "Ne yazık ki, bu trajik savaşın hızlı bir sonu yok gibi görünüyor, ancak umarız barış ne kadar erken gelirse o kadar iyi olur." dedi. Kaikkonen, Akar ile Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üyelik başvurusunu ve Türkiye ile bu ülkeler arasında Madrid'de imzalanan Üçlü Mutabakat'ı da ele aldıklarını aktararak, görüşmenin yapıcı ve iyi bir atmosferde geçtiğini ifade etti. "TÜRKİYE, FİNLANDİYA'NIN TERÖRE KARŞI MÜCADELEDE KARARLI OLDUĞUNA GÜVENEBİLİR" Türkiye'nin güvenlik kaygılarına da değinen Kaikkonen, "Türkiye'nin güvenlik endişelerini gerçekten anlıyoruz. Türkiye, Finlandiya'nın teröre karşı mücadelede kararlı olduğuna güvenebilir. Buna hiç şüphe yok." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Kaikkonen, ülkesinin NATO'ya üye olması halinde Rusya'ya caydırıcılık amacıyla ittifakın askeri güçlerinin ve taktiksel nükleer silahların Finlandiya'ya konuşlanmasına izin verip vermeyecekleri yönündeki soruyu, "Şu anda, elbette bizim için en önemli şey tam üyeliği elde etmektir ve şu anda ilgilendiğimiz şey de bu. Nükleer silahlarla ilgili bu tür tartışmalarda çok açığız ve bunların bizim topraklarımızda olması gibi özel bir ilgimiz yok. NATO, nükleer silahları Finlandiya'ya göndermiyor. Bundan oldukça eminim." şeklinde cevapladı. "KUZEY AVRUPA'DAKİ BARIŞI KORUMAK İSTİYORUZ." Moskova'nın askeri odağını Ukrayna'ya yönelttiğini ve ülkesinin Rusya ile olan sınırında şu an için herhangi bir sorun olmadığını söyleyen Kaikkonen, "Umarım (Rusya sınırında) herhangi bir provokasyon veya ona benzer bir şey görmeyiz ve gelecekte ama yine de her şeye hazırlıklıyız. NATO'ya katılımın Finlandiya için farklı bir çözüm olduğunun altını çizmek istiyorum. Kuzey Avrupa'daki barışı şimdi ve gelecekte, her zaman korumak istiyoruz." Kaikkonen, Türkiye ile Finlandiya arasında savunma sanayi alanındaki olası iş birliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti: "Gelecekte daha fazla iş birliği yapabileceğimiz şeyler var ve savunma güçlerimiz gelecekte iş birliği konusunda bazı ön görüşmeler yaptı. Aslında bazı benzerlikler var, örneğin zorunlu askerlik hizmeti sistemi hakkında. Pek çok ülkede bu tür bir sistem yok. İş birliği yapmanın yollarını bulacağımızdan eminim. Bugün yanımda herhangi bir alışveriş listem yok ve bu tür konulardan savunma güçlerimiz sorumlu yani bugünün gündeminde çok fazla bir şey yoktu ama gelecekte Türkiye'den bir şeyler almamız da ihtimal dışı değil."

1 yıl önce

Sırbistan Ulusal Meclis Başkanı Vladimir Orliç, Türkiye ile iyi ilişkileri geliştirmeye devam edeceklerini ifade etti

Sırbistan Ulusal Meclis Başkanı Vladimir Orliç, Türkiye ile iyi ilişkileri geliştirmeye devam edeceklerini ifade etti. Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da resmi ziyaret gerçekleştiren TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile bir araya gelen Orliç, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. "TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR EDİYORUM" Türkiye ve Sırbistan'ın oldukça iyi ilişkilere sahip olduğunu söyleyen Orliç, "Bu ilişkilerin sonuçlarını ekonomi ve altyapı alanlarında kaydettiğimiz sonuçlarda da görüyoruz. Türkiye'ye bir kez daha bizim için önemli olan 'Açık Balkan' oluşumunu desteklediği için teşekkür ediyorum." dedi. Orliç, Sırbistan'da Türkiye'den oldukça değerli yatırımların bulunduğuna işaret ederek, "Böylece ülkemizde yaklaşık 10 bin kişiyi istihdam ediyoruz. Ancak buradaki en önemli nokta bunu Sırbistan'da işsizlik sorununun yaşandığı yerlerde yapıyor olmamız." diye konuştu. Türkiye ile dış ticaret hacminin önümüzdeki yıl 2,5 milyon avroyu geçeceğini vurgulayan Orliç, Sırbistan için özellikle altyapı projelerinin önemli olduğunu ve en son Ekim'de yenilenen Novi Pazar-Tutin yolunun açılışının yapıldığını söyledi. Orliç, Türkiye'nin desteğiyle ülkede son derece anlamlı projelerin yürütüldüğünü belirterek, en önemlilerinden birisinin Saraybosna-Belgrad Otoyol Projesi olduğunu aktardı. Son olarak, Orliç, Türkiye ile iyi ilişkileri geliştirmeye devam edeceklerini kaydetti.

1 2 ... 131 132 133 134 135 136 137 ... 392 393
Server Error
500
Server Error