03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Türkiye ile Rusya arasında 'Ruble' kararı! Piyasalar rahatlayacak...

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Rusya Merkez Bankası yetkilileri bir araya gelecek ve konunun detaylarını görüşecek. Görüşmenin ardından doğal gaz konusunda "Ruble ile ödeme" yöntemleri değerlendirilerek, ödemelerin nasıl yapılacağı şekillendirilecek. GÖRÜŞME TRAFİĞİ BAŞLAYACAK Merkez Bankalarının görüşme trafiği bittikten sonra, iki ülkenin Hazine Bakanlıkları ile Enerji Bakanlıkları, diğer olağan süreci devam ettirecek. Ruble ile ödeme kararının mevcutta devam eden doğal gaz sözleşmelerini kapsayıp kapsamayacağı da görüşmelerden sonra netlik kazanacak. PİYASALAR RAHATLAYACAK Bu arada, gelecek dönemde "Ruble ile ödeme" kararının sadece doğal gazda değil, diğer ticari alanlarda da uygulanabileceği belirtiliyor. Ruble ile ödeme kararının piyasaları olumlu etkilemesi de bekleniyor. GENİŞ TİCARET HACMİ Türkiye geçen yıl 58 milyar 704 milyon metreküp doğal gaz ithal ederken, ithal edilen doğalgazın yüzde 44,87'si 26 milyar 343 milyon metreküpü Rusya'dan geldi. İki ülkenin anlaştığı alım fiyatı üzerinden, ciddi bir dolar rezervinin kasada kalması bekleniyor. Türkiye ile Rusya ticareti doğal gaz ile sınırlı değil. 2021'de Rusya'ya yapılan ihracat yüzde 28,2 artışla 5,8 milyar dolara çıkarken, ihracattaki başlıca ürünler turunçgiller, karayolu taşıtları için aksam ve parçalar ve taze meyveler olarak sıralandı. Aynı yıl Rusya'dan yapılan ithalat ise yüzde 62,4 artarak 28,9 milyar dolar olmuştu.

1 yıl önce

İngiliz Financial Times'ın Türkiye hazımsızlığı

Kendine özgü ekonomi modeliyle özellikle yatırım, istihdam alanında güçlenerek büyüyen Türkiye'nin bu büyük başarısı dünya tarafından da yakından takip ediliyor. İşsizlik rakamları son 2 yılın dibini görürken, Türkiye büyüme rakamlarıyla da dünyada ön plana çıkan ülkelerden oldu. Ancak Türkiye'yi faiz-enflasyon sarmalından kurtaracak model, bazı odakları ise rahatsız etmeye devam ediyor. Son olarak İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye'nin ekonomi başarısından rahatsız olduğunu gözler önüne seren bir analiz yayımladı. Analizde, Türkiye'nin kasasının dolu oluşu ve nakit sıkışıklığının olmayışı, "Erdoğan Türkiye'nin kasasını dolduruyor ama nasıl yapıyor bilmiyoruz" ifadeleriyle kaleme alındı. Analizde Türkiye'ye gelen yatırımlar kara para, kaçakçılık gibi şeylerle ilişkilendirilmeye çalışıldı. Yazının bir kısmında "Gerçek şu ki, net hata noksan kalemini neyin harekete geçirdiğini bilmiyoruz. Bu kalem gerçekte, altın satışları, döviz ve hizmet ticaretinin yanlış kaydedilmesi veya kaçakçılık gibi pek çok şeyi yansıtıyor olabilir. Ancak büyük bir sermaye akışı olduğunu tahmin ediyoruz" ifadeleri kullanıldı. 'RUS YATIRIMLARI TÜRKİYE'YE KAYDI' Türkiye'nin Rusya ile kurduğu ilişkilerden de rahatsızlık duyduğu bilinen Batı, Avrupa'nın yaptırımları sonrası Rus yatırımlarının Türkiye'ye kaymasından duyduğu hazımsızlığı da analizde gözler önüne serdi. Analizde, Rus parasının Türkiye'ye gelmesinin "Türk bankalarını mutlu" edeceği belirtildi. FONDAŞ MEDYA ÇANAK TUTTU Financial Times'ın Türkiye'nin uyguladığı ekonomi politikalarını hedef alan analizini Türkiye içerisinde de muhalif medya adeta köpürtme yarışına girdi. Sözcü ve Cumhuriyet gibi gazeteler, hazımsızlıkla dolu analize sarılarak, "Türkiye'ye kaynağı belirsiz para nereden geliyor?", "Türkiye'nin kasası nasıl doluyor?" gibi başlıkları manşetlerine taşıdı.

1 yıl önce

Almanya Başbakanı Scholz'dan vatandaşlarına enerji krizini birlikte aşma çağrısı

Scholz, Almanya İşverenler Federasyonunun Berlin Tempelhof Havalimanı'nda düzenlediği "İşverenler günü" etkinliğinde yaptığı konuşmada, enerji krizine rağmen Almanya'daki elektrik tedarikinin güvence altına alındığını savundu. Enerji krizinde Almanya'nın güneyindeki iki nükleer enerji santralinin kışın çalışmaya devam etmesinin mümkün olmasını sağladıklarını anlatan Schoz, "Böylece Alman elektrik piyasasında herhangi bir darboğaz olmayacak." dedi. Ülkesinin 2023'ün sonuna kadar ihtiyacı olan tüm gazı ithal etmek için gerekli altyapıya sahip olacağını anlatan Scholz, bunun için kuzey Almanya kıyılarında LNG terminallerinin inşa edildiğini belirtti. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkede gaz depolama tesislerin de doluluk oranının yüzde 85'e ulaştığını ve Alman hükümetinin gazda fiyatları aşağı çekmek için daha fazla önlem alacağını belirterek, "Yaptığımız hazırlıklarla bu kışı çıkaracağımıza inanıyorum." diye konuştu. Almanya'nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmek ve Rus gazından bağımsız olmak hedefiyle hidrojen sanayisinde büyük bir atılım yapmak istediklerini belirten Scholz, hidrojeni "geleceğin gazı" olarak nitelendirdi. “EĞER ENERJİ FİYATLARINI DÜŞÜRÜR VE TÜKETİCİ TALEBİNİ GÜÇLENDİRİRSEK RESESYONDAN KAÇINABİLİRİZ" Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck da aynı etkinlikte yaptığı konuşmada, işverenlerden gelen eleştirilerden sonra Alman hükümetinin enerji krizini hafifletmek için 2 nükleer santrali yedekte tutma kararını savunarak, "Bakan olduğumda, popüler kararlar değil, uygun ve doğru kararlar alacağıma kendi kendime yemin ettim." ifadesini kullandı. Habeck, şirketler ve tüketiciler üzerinde yük olan yüksek enerji fiyatlarına atıfta bulunarak, Alman ekonomisinin gelecek yıl resesyon tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Robert Habaeck, "Eğer enerji fiyatlarını düşürür ve tüketici talebini güçlendirirsek resesyondan kaçınabiliriz." diye konuştu. ALMANYA'DA İŞVERENLER BİRLİĞİ'NDEN ALMAN HÜKÜMETİNE ENERJİ ARZINI TEHLİKEYE ATMA SUÇLAMASI Almanya'da İşverenler Birliği Başkanı Rainer Dulger da Alman şirketlerin ciddi bir resesyon endişesi taşıdığını belirterek, Alman hükümetinin başarısız sosyal politikalar uyguladığını savundu. Dulger, Rusya-Ukrayna savaşının ve arz boğazlarının ekonomi üzerindeki olumsuz etkisine değinerek, federal hükümeti nükleer enerji planıyla enerji arzını tehlikeye atmakla suçladı. Alman hükümeti, bu kış elektrik üretimindeki bir açığı kapatmaları gerekmesi durumunda ülkede kalan 3 nükleer santralden 2'sinin (Bavyera'daki Isar 2 ve Baden-Württemberg'deki Neckarwestheim 2) Nisan 2023'ün ortasına kadar acil durum rezervi olarak beklemede tutulmasını kararlaştırmıştı. ENERJİ KRİZİ Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya, Moskova'nın Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattı üzerinden gaz akışını durdurma kararının tetiklediği sarmal bir enerji kriziyle karşı karşıya bulunuyor. Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin endişeler, enerji kaynakları üzerinde baskı oluşturmaya devam ederken, Alman hükümeti de bu kış sanayi çarklarının dönmesini, ışıkların açık kalmasını ve evlerin sıcak kalmasını sağlamak için çabalıyor. Ülkede enerji maliyetlerindeki artış, enflasyonu yukarı yönlü körüklerken, hane halkı ve şirketler üzerinde de baskıyı artırıyor. Pahalı enerji ve gıda, Almanya'da enflasyonu ağustosta yeniden yaklaşık 50 yılın en yüksek seviyesine ulaştırdı. Temmuzda yüzde 7,5 olan yıllık enflasyon, ağustosta 2 ay sonra yeniden yüzde 7,9'a çıkarak, ilk petrol krizinin yaşandığı 1973-1974 kışından bu yana en yüksek orana geri döndü. Rusya ve Avrupa ülkeleri arasında süren gaz kriz sonucu tarafların birbirine karşı aldığı yaptırım kararlarından en olumsuz etkilenen ülkelerden biri olan Almanya, enerji krizini atlatabilmek için çeşitli önlemler alıyor. Bunun için, 24 Ağustos'ta Kanada ile Almanya arasında yeşil hidrojen yatırımına ve tedarikine yönelik iş birliği anlaşması imzalanmıştı. Anlaşma, Kanada'dan Almanya'ya yeşil hidrojen ihracatının 2025'te başlamasını öngörürken, yeşil hidrojenin kullanımına ilişkin daha fazla araştırma için de iş birliği yapılması, limanlarda gerekli altyapının inşası ve Alman hükümetinin hidrojen ithalatçılarını desteklemesi de anlaşma şartları arasında yer almıştı. ALMANYA'NIN HİDROJEN STRATEJİSİ Detaylı bir hidrojenden enerji üretimi stratejisine sahip olan Almanya, bunun uygulanması için ülke içinde ve uluslararası çerçevede çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyor. Alman hükümeti, çeşitli yollardan ve kaynaklardan elde edilebilen hidrojenin yalnızca yenilenebilir süreçlerle üretilmesinin sürdürülebilir olduğu görüşü nedeniyle, yeşil hidrojeni önceliyor. Hidrojen araştırmalarını yoğunlaştıran ülke, yeşil hidrojen teknolojilerinin lideri ve ihracatçısı olmayı da hedefliyor. Almanya'nın hidrojen üretiminde iş birliği yapmak istediği diğer ülkeler olarak İrlanda, Suudi Arabistan, Umman, Şili, Namibya ve Avustralya öne çıkıyor. Öte yandan, Scholz'un daveti üzerine, işveren ve sendikaların üst düzey temsilcilerinin, enflasyonla mücadele tedbirlerini görüşmek üzere perşembe günü tekrar bir araya gelmesi bekleniyor.

1 yıl önce

Yunanistan Parlamentosu enerji tasarrufu için ışıklandırmayı sınırlandırıyor

Konuya ilişkin yapılan açıklamada, Parlamentonun da enerji tüketimini sınırlandırma çalışmalarına dahil edileceği aktarıldı. Bu çerçevede, Parlamento Başkanı Konstandinos Tasula'nın kararıyla bina yüzeyindeki ışıklandırma kapatılacak, sadece bina çevresindeki güvenlik amaçlı ışıklar kullanılacak. Binanın ısıtma, soğutma ve ışıklandırma sistemlerinde yapılacak düzenlemelerle, enerji tüketiminin yüzde 36 azaltılması hedefleniyor. KAMU KURULUŞLARINDA YÜZDE 10 ENERJİ TASARRUFU HEDEFİ Yunanistan, 7 Eylül'de kamu kuruluşlarında enerji tüketimini yüzde 10 azaltmak amacıyla bir dizi tasarruf önlemi açıklamıştı. Buna göre, kamuya ait binalarda, klima ve benzeri araçların yıllık bakımlarının yapılması, bina içi sıcaklığın yazın 27, kışın 19 derecede tutulması, binaların kullanılmadığı zamanlarda ısıtma, soğutma ve aydınlatma sistemlerinin kapatılması gibi daha önceden alınmış tasarruf tedbirlerine uyulup uyulmadığının denetlenmesine karar verilmişti. Kurumların bu tedbirleri uymasını sağlamaya yönelik bir dizi teşvik planı da açıklanmıştı.

1 yıl önce

Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesine geri sayım! Başvuru şartları belirlendi

Kira fiyatları ve ev fiyatlarındaki artışın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan ve salı günü açıklanacak sosyal konut projesine başvuru şartları belirlendi. TOKİ aracılığıyla inşa edilecek konutlara, proje ili sınırları içerisinde en az 1 yıl ikamet eden veya proje il nüfusuna kayıtlı, kendisi, eşi ve velayeti altındaki çocukları üzerine ülke sınırları içinde tapuda kayıtlı konutları bulunmayan, daha önce TOKİ aracılığıyla ev satın almamış 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşları başvuru yapabilecek. Sosyal konutlar için bir haneden tek başvuru alınabilecek. Yeni sosyal konutlarda gençler, emekliler, şehit yakınları ve gaziler ile engellilere kontenjan ayrılacak. Genç kategorisine 1991 Eylül ayından sonra doğanlar müracaat edebilecek. Şehit aileleri, harp ve vazife malulleri ile bunların dul ve yetimleri hariç başvuruda bulunacaklarda, aylık hane halkı gelirinin İstanbul için en fazla net 16 bin lira, yurt genelinde ise en fazla 14 bin lira olması şartı aranacak. Konutların aylık taksitleri asgari ücretlilerin ödeyebileceği tutarda olacak. Ödeme, toplam hane gelirinin yüzde 30'unu aşmayacak, 240 aya kadar vade imkanı getirilecek. YEREL VE YATAY MİMARİ TERCİH EDİLECEK TOKİ eliyle yürütülecek konut projesi 81 ilde hayata geçirilecek, en fazla konut, olası depremin en çok etkileyeceği İstanbul'da yapılacak. Proje kapsamındaki konutlarda yerel ve yatay mimari tercih edilecek, konutlar beş katı geçmeyecek şekilde yapılacak. Çevre dostu yapı malzemelerinin kullanılacağı evler sıfır atığa, enerji verimliliğine ve yenilenebilir enerji sistemlerine uyumlu inşa edilecek. ARSA KAMPANYASINA ARSASI OLAN BAŞVURAMAYACAK Proje kapsamında satışa sunulacak 100 bin arsa, elektrik, su ve doğal gaz altyapıları tamamlanmış, imar planları bulunan ve inşaat yapmaya hazır şekilde teslim edilecek. Başvuru bedeli 500 lira olarak belirlenen kampanyadan faydalanmaya hak kazananlar bu arsalar üzerine kendi evlerini yapabilecek. Başvuru şartlarını taşıyanlar arasında kura çekilecek. Arsa satışı başvurularında şu şartlar aranacak: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, Yoksul ve dar gelirli olmak, Kendisinin, eşinin veya ergin olmayan çocuğunun herhangi bir belediye sınırı içerinde ev yapmaya müsait arsaya veya herhangi bir yerde bir ev veya apartmanın ayrı bir dairesinin karşılığı olan arsa payına sahip olmamak, Daha önce 775 sayılı Gecekondu Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümlerine tabi uygulamalardan faydalanmamış olmak. İŞ YERLERİ İÇİN BAŞVURU BEDELİ 2 BİN LİRA OLACAK TOKİ'nin yürüteceği proje kapsamında ilk olma özelliği taşıyan, "Küçük ve orta ölçekli sanayiciye yönelik 28 ilde oluşturulacak sanayi sitelerindeki 10 bin iş yeri" için başvuru bedeli 2 bin lira olarak belirlendi. Projenin bu ayağına başvuruda bulunacaklardan, projenin bulunduğu il nüfusuna kayıtlı veya o il sınırlarında faaliyette bulunan 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşı olması şartı aranacak. Başvuru yapacaklardan ayrıca ustalık, iş yeri açma, ilgili oda kayıt veya vergi mükellefi belgesi ile e-Ticaret yapıldığına dair belgeler istenecek. Sanayi sitelerindeki iş yerleri için başvuru yapacakların, kendisinin, eşinin ve 18 yaşından küçük çocuklarının mülkiyetinde sanayi dükkanı olmaması da gerekecek.

1 yıl önce

Ayrıntıları belli oldu! Ekonomiye 50 milyarlık doping

Makro ihtiyatı tedbirler kapsamında kredi genişlemesini kontrol altına almayı ve kullanılan TL kredilerin döviz alımına gitmesini önlemeyi hedefleyen hükümet, ihtiyaç sahibi firmalar için yeni bir Kredi Garanti Fonu (KGF) paketi açmaya hazırlanıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin sinyalini verdiği KGF destekli kredi paketinin ayrıntıları belli oldu. Başlangıçta 50 milyar lira tahsis edilmesi planlanan kredi garanti programı ile doğrudan ihtiyaç sahibi firmalara ulaşılacak. İMALATÇI VE İHRACATÇI Sabah'ın haberine göre; Önceki uygulamalardan farklı olarak, işletmeler A, B ve C olmak üzere 3 ayrı kategoriye ayrılacak. Kredi limitinden KOBİ'ler ile imalatçı ve ihracatçı firmalar öncelikle yararlanacak. KİMLER ALABİLECEK? Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yaptığı çalışmaya göre, kredibilitesi A grubunda bulunan ve krediye erişimi her zaman mümkün olan şirketler yakında açıklanacak KGF'nin kapsamına alınmayacak. Bu gruptaki firmalar, önceden olduğu gibi bankalara yönlendirilecek. B grubunda bulunan ama sadece öz kaynakları ile idare eden, işletme ve yatırım sermayesine ihtiyaç duyan firmalar ise yeni KGF paketinin yüzde 70'inden yani 35 milyar liralık kredi limitinden yararlanacak. Teminat engeline takılan buna karşın üretimi ve istihdamı devam eden C grubu şirketlere de KGF imkânı sağlanacak. Bu şirketlere, 50 milyar liralık paketin yüzde 30'una karşılık gelen 15 milyar liralık limit tanımlanacak. KGF paketine başvuracak firmalarda; istihdamlarını korumaları, imalat ve ihracat taahhütlerinin bulunması özellikle gözetilecek. Kredi, nakit olarak ilgili firmaya ödenmeyecek. Üretim ve ihracat için gereksinim duyduğu ara malı ve makine yatırımı için proforma fatura karşılığı satıcı firmalara aktarılacak. Böylece, ticari kredilerin tahsis amacına uygun kullanımı ile döviz, altın veya gayrimenkul piyasasına kaymasına da geçit verilmemiş olacak. LİMİT YÜKSELMİŞTİ Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile KGF kefalet üst limiti 500 milyar liradan 1 trilyon liraya yükseltilmişti. Böylece, KGF'nin kefalet verebileceği kredilerin toplam tutarı 500 milyar liradan 1 trilyon liraya çıkarılmıştı. Ağustos itibarıyla KGF'nin kefalet hacmi 582.8 milyar lira, kullandırılan kredi tutarı ise 689.6 milyar lira düzeyinde bulunuyor. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kararla, KGF tarafından verilen kefaletlerin toplam bakiye tutarı, 4749 Sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Hakkında Kanun'un geçici 20. maddesinde öngörülen limitin 10 katına endekslendi.

1 yıl önce

Sosyal medya gelirleri mercek altında! 50 bin kişi radara takıldı…

Hazine ve Maliye Bakanlığı, e ticaret, sosyal medya ve uzaktan çalışma yoluyla gelir elde edenleri yakın takibe aldı. Konuyla ilgili bir süre önce başlatılan RADAR sistemi ile bu alanda gelir sağlayanlar takip ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yaptığı yazılı açıklamada, “Elde edilen gelir bazında bugüne dek 6 bin mükellef analiz edildi, gelirlerini kısmen veya tamamen beyan dışı bırakan mükellefler özelinde saha denetimlerine başlandı” dedi. Bakan Nebati, sosyal medya geliri elde eden 65 bin kişiden ise 50 binin kısmen veya tamamen gelirini beyan etmediğini tespit ettiklerini aktardı. SANAL TİCARETE MALİ DENETİM COVID-19 salgınının da etkisiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de e-ticaret sektörünün hızla büyüdüğünü dikkat çeken Nebati, bu süreçte, sanal ticaret pazarları aracılığıyla gerçekleşen ticari işlemlerin mali denetiminin önem arz ettiğini bildirdi. Nebati, e-ticaret sektörünün sağlıklı büyümesine katkı sağlamak için Risk Analizi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen kapsamlı çalışmalar neticesinde, oluşabilecek vergi kayıplarını detaylı bir şekilde inceleyip analiz ettiklerini söyledi. RADAR SİSTEMİYLE YAKIN TAKİP E-ticaret ile ortaya çıkan iş modelleri, pazarlama stratejileri, yenilikçi bir altyapı anlayışı ile kurulan RADAR sisteminin yakından izlendiğini dile getiren Nebati, “Bu yolla, elde edilen gelir bazında bugüne dek 6 bin mükellef analiz edildi, gelirlerini kısmen veya tamamen beyan dışı bırakan mükellefler özelinde saha denetimlerine başlandı. Bu denetimlerin sıklığı ve çapını artıracak ve sektöre yönelik tüm verinin mali ve finansal boyutunu yakından izleyeceğiz” diye konuştu. Sosyal medya üzerinden elde edilen reklam gelirleri, canlı yayın platform gelirleri, içerik üretim gelirleri, çevirimiçi oyun gelirleri yani kısaca sosyal medya gelirlerinin vergisel yükümlülüklerini yakından izlediklerini aktaran Nebati, “Bugüne dek Youtube, Facebook, Instagram, Bigo Live, Twitch, TikTok, Dlive ve Scorp mecraları üzerinden yapılan analizler sonucu, 65 bin kişi analiz edildi” dedi. Bunlardan 50 bininin sosyal medya aracılığı ile elde ettiği gelirler üzerinden vergisel yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmediğinin tespit edildiğini ifade eden Nureddin Nebati, bunların da 3 bin 500’ü için saha denetimlerine başlandığını ifade etti. Önümüzdeki süreçte bu alanın çok daha yakından izleneceği bilgisini veren Nebati, “E-spor sektöründe elde edilen oyuncu, turnuva, kulüp, reklam bazlı tüm gelirler RADAR sistemi tarafından yakından izleniyor. Bugüne dek yapılan çalışmalar kapsamına giren 3 bin kişilik analizde 588 kişi için işlem başlatıldı” şeklinde konuştu. DİJİTAL GÖÇEBELERLE MÜCADELE Nebati, uzaktan çalışma yolu ile gelir elde eden dijital göçebelerin de kayıt dışı ile mücadelede yakın takibe alındığını vurgularken, “Serbest çalışan yazılımcılar, grafik ve tasarım gibi hizmetler veren dijital göçebeler, aracı platformlar üzerinden tespit edilmiş olup, gerekli işlemler başlatılmıştır” dedi.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hırvatistan ile geniş bir yelpazede iş birliğimizi geliştirebiliriz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-Hırvatistan İş Forumu'nda açıklamalar yaptı. Erdoğan, Türkiye ve Hırvatistan'ın ekonomik ortaklığına dikkat çekerek, "Önümüzde çok daha geniş bir işbirliği ve ticaret alanı bulunuyor. Enerji, altyapı, Turizm, tarım, sulama ve hayvancılık başta olmak üzere geniş bir yelpazede işbirliğimizi geliştirebiliriz" şeklide konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: Bu sabah Sayın Cumhurbaşkanı ile gayet verimli 2'li görüşme yaptık, ardından heyetler arası görüşmeleri gerçekleştirdik. Türkiye ve Hırvatistan bölgesel konumları ve ekonomiler itibariyle ortak ülkelerdir. 2016'dan bugüne ticaret hacmimiz 2.5 katına çıktı. 2021 sonunda 900 milyon dolara ulaştı. bu yıl hedefimizi rahatlıkla aşacağımıza inanıyorum. Yeni hedefimizi kısa vadede 2 milyar dolar olarak belirledik. Orta ve uzun vadede ise 5 milyar doların önünde hiçbir engel görmüyorum. Devlet yöneticileri olarak bizler iş dünyasının önündeki bürokratik zorlukları ve engelleri kaldırmada kararlıyız. Önümüzde çok daha geniş bir işbirliği ve ticaret alanı bulunuyor. Enerji, altyapı, Turizm, tarım, sulama ve hayvancılık başta olmak üzere geniş bir yelpazede işbirliğimizi geliştirebiliriz. Yurtdışı müteahhitlik sektörümüz 460 milyar dolar değerinde 11 bin 300 proje üstlendi. Firmalarımız sünyanın dört bir köşesinde başarılı projelere imza atarak yerel istihdama da katkı sağlıyor. Türkiye 85 milyonluk nüfusu yükselen sanayi üretimi nitelikli istihdam kapasitesi ile öne çıkan bir ülkedir. Koronavirüs salgın sürecinde yaşananlar Türk ekonomisinin gücünü açıkça göstermiştir. Küresel ekonomisinin yüzde 4 küçüldüğü 2020 yılında biz yüzde 1,8 büyüme kaydettik. İHA teknolojilerinde geleceği okuyarak attığımız adım sayesinde bugün bu alanda dünyanın en başarılı 3 ülkesinden biriyiz. İnsansız Hava Aracı filomuzu, dünyanın bir numarası haline getirmeyi hedefliyoruz. Bütün bunlar Türkiye'ye duyulan güvenin en somut göstergesidir."

1 2 ... 66 67 68 69 70 71 72 ... 125 126
Server Error
500
Server Error