26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Amacımız kalıcı üretim, kalıcı istihdam, kalıcı refah sağlamaktır."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Bütçe hakkı yasama, yürütme, yargı erklerinin bağımsızlığı üzerine kurulu en önemli yetkilerden biridir KILIÇDAROĞLU'NA EL HAREKETİ TEPKİSİ Türkiye şehit yakınlarına galis küfürler eden bir milletvekilinin yaptığı terbiyesizliğin şokunu üzerinden atamamışken bu defa Genel Kurul'da yaşanan bir başka edepsizlik örneğiyle sarsılmıştır. Üstelik bu edepsizlik meclisin ikinci büyük partisinin genel başkanı tarafından sergilenmiştir. Milleti kendi yalanlarıyla, iftiralarıyla kandırabileceğini sananların birileri tarafından şişirildiği anlaşılan egolarıyla geldikleri yer burasıdır. Millete söyleyecek hiçbir sözü, ortaya koyacak hiçbir programı olmayanların içlerindeki kini, nefreti bu tarz davranışlarla dışa yansıttığı görülüyor. Buradan herkesi TBMM'nin asaletine, nefasetine, izzetine, bu yüce kurumun faziletine uygun davranışlar sergilemeye davet etmek görevimizdir. İktidarın sadece hayalini kurmakla bile bu derece kendini kaybedenlerin ülkenin başına ne gibi felaketler getireceğini milletimizin takdirine bırakıyoruz. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımız Nureddin Nebati beye bir kez daha başarılar diliyorum. Sayın Nebati bugüne kadar iş dünyasından sivil toplum faaliyetlerine, milletvekilliğinden bakan yardımcılığına kadar farklı alanlarda farklı görevleri başarıyla yapmış bir kardeşimizdir. Katar'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdik. Katar'la bugüne kadar son ziyaretimizle birlikte siyasi, askeri, ticari, ekonomik ve kültürel konuları kapsayan toplam 84 mutabakat imzalayarak işbirliğimizi sürekli ileriye taşıdık. Ziyaretimiz sırasında Katar'ın 15 milyar dolarlık yatırıma ilave edilecek hususlarda da kapsamlı görüş alışverişinde bulunduk. Türkiye'nin yatırım atağı her alanda hızla sürmektedir. Adana'da 1.4 milyar dolar yatırım bedeli olan petrokimya tesisinin temelini atmıştık. Ülkemizin dört bir yanında yürütülen yüzlerce dev yatırımı yakından takip ediyoruz. Türkiye'nin kurtuluşunu küresel çıkar odaklarının güdümündeki reçetelerde değil, kendi kaynaklarını harekete geçirecek yatırımlarda, istihdamda, ihracatta görüyoruz. 19 yıldır yoluyla, köprüsüyle, barajıyla, santraliyle, sulama sistemleriyle sahip olduğumuz muazzam altyapıyı bunun için inşa ettik. 19 yıldır bunca okulu, üniversiteyi, mesleki eğitim kurumunu, hastaneyi, adliye sarayını bunun için kurduk. 19 yıldır ülkemizi her alanda bölgesinin ve dünyanın yükselene yıldızı yapmak için onca mücadeleyi bunun için verdik. Ülkemizi 19 yıldır hakka, hakikate, hakkaniyete dayalı bir demokrasi ve kalkınma anlayışıyla yönetiyoruz. Türkiye'de bu kavramlardan nasibini almamış bir zihniyet hep olmuştur. Tek parti faşizmiyle başlayıp darbeler ve vesayet dönemiyle süren, dışarıdan aldığı destekle kendini milli iradenin üstünde gören, gerektiğinde terör örgütleriyle dahil her tür şer şebekesiyle işbirliğine giren bu zihniyet her defasında milletimizin irfanına çarpmıştır. Bu zihniyet ekonomide yaşanan değişimi de aynı sinsilikle mecrasından çarptırmaya çalışıyor. Biz ülkemizi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme; hedef bu. Bu zihniyet yüksek faizle ekonomiyi soğutmak, küçültmek ve dolayısıyla istihdamı azaltmak istiyor. Bu zihniyet ülkemizi tüm siyasi ve ekonomik iddialarından vazgeçirerek eskiye döndürmek istiyor. Biz ülkemizi büyüterek, işsizliği azaltarak enflasyonu düşüreceğiz diyoruz, bu zihniyet IMF reçetelerini dayatarak Türkiye'yi yeniden siyasi ve ekonomik boyunduruk altına sokmak istiyor. EKONOMİDE YENİ  DÖNEM Salgın döneminde benzer bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Küresel ekonominin yüzde 3.4 küçüldüğü geçen yıl biz yüzde 1.8 oranında büyüme kaydettik. Bu yılkı büyüme oranımız çift haneli rakama doğru gidiyor. Gelişmiş ülkelerdeki üretici fiyatlarıyla tüketici fiyat enflasyonları arasındaki büyük fark bu ekonomileri bir süre daha sarsmayı sürdürecektir. Bu tablo bize aynı zamanda ülkemizin üretim ve ihracat konusundaki hedeflerine ulaşması için ihtiyacımız olan zamanı da kazandıracaktır. Düşük faiz ve dengeli kur ile üretimi ve istihdamı adım adım daha ileriye taşıyacağız. Bir müddet sonra bu süreç çalışanların ücretlerinden kamu gelirlerine kadar her alanda kazanç olarak kendini hissettirmeye başlayacak. Türkiye'nin asırlardır defalarca teşebbüs ettiği ancak her seferinde yarım kalan, hatta geriye giden büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecek. Gelişmiş ülkeler arasında hakkımız olan yerini aldığımızda bugünleri hep birlikte hatırlayacağız. Özellikle de geçmişte Türkiye hep başkalarının reçeteleriyle sıkıntıları çözmeye çalışmıştı. Bu defa dünyadan ve kendimizden çıkardığımız dersler ışığında kendi hikayemizi yazıyoruz. Daha öncekilerden farklı olarak bu hikayeyi güçlü bir altyapı, güçlü bir kamu düzeni, kamu maliyesi, nitelikli insan kaynağı, azim eşliğinde hayata geçiriyoruz. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin işsizlik krizine gittiği dönemde biz yatırım, istihdam, ihracat, üretim ve büyüme odaklı politikalarımızla vatandaşlarımızın işlerini, aşlarını, geleceklerini güvence altına almaya çalışıyoruz. İstihdamdaki her artış milli gelirimize de yukarı yönlü katkıda bulunmaktadır. İş insanlarımızı, girişimcilerimizi, sanayicilerimiz, çiftçilerimizi çok daha güçlü şekilde destekleyeceğiz. Ülkemizin dünya pazarlarından aldığı payı katlayarak artıracağız. Amacımız ülkede 1-2 yıllık geçici bir istikrar değil, kalıcı üretim, istihdam, refah sağlamaktır. Bu süreçte ödediğimiz bedeller elde edeceğimiz kazançlar yanında çok küçük kalacaktır. Dar gelirliler, emekliler, memurlar başta olmak üzere milletimizin her kesiminin üzerine düşen yükü azaltmak için gereken adımları birer birer atıyoruz. MÜJDELERİ PEŞ PEŞE SIRALADI Bugün de salgın döneminde başlattığımız esnaf kredilerine hazine faiz desteğiyle ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.  2021 yılında kullanılan yaklaşık 60 milyar liralık esnaf kredisinin 5.2 milyar liralık faiz yükünü hazine üstlenmiştir. 3 yıl boyunca hazinenin yapacağı faiz desteği ödemeleri toplamda 26 milyar lirayı bulacak. Böylece esnafın ilave yük altına girmeden işini gücünü devam ettirmesini sağlayacağız. Ayda 1.7 milyar lira katkı sağlayan indirimli stopaj uygulamasını mart sonuna kadar devam ettirme kararı aldık. Bir müjde de çiftçilerimize... Kuraklık nedeniyle buğday, arpa, çavdar, yulaf, nohut ve mercimek üreticilerimiz verim kaybına uğradı. 651 bin üreticimize toplamda 2.6 milyar lira kuraklık desteği ödemesini aralık ayının 2. yarısında çiftçilerimizin hesaplarına yatırıyoruz. Tarımı desteklemeyi, çiftçilerimiz tohumu toprakla buluşturması, ekmesi, biçmesi, üretmesi için ne gerekiyorsa yapmayı sürdüreceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Yeni hasat sezonunda destekleme politikalarımızı girdi fiyatlarında yükselişleri dikkate alarak belirleyeceğiz. Önümüzdeki günlerde farklı kesimlere yönelik ilave destek programlarımızı paylaşmaya devam edeceğiz. Salgınla ilgili gelişmeleri de yakından takip ediyoruz. Avrupa'da yeniden yükselişe geçen salgın ülkemizde kontrol altındaki seyrini sürdürüyor. Büyük hedeflere doğru ilerlerken insanlarımızın günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları görmezden gelmiyoruz. Fahiş fiyat artışları konusundaki her şikayeti dinliyoruz. Buradan tüm bakanlıklarımıza, kurumlarımıza, belediyelerimize talimat veriyorum: Girdi maliyetlerindeki ve kurla izah edilemeyecek fiyat artışı yapan ve stokçuluk yapan kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Hem idari hem hukuki işlemlerle kendi milletine böyle ağır bir suç işleyenlerin yakasına yapışılacaktır. Bu konunun serbest piyasa ekonomisiyle uzaktan, yakından ilgisi yoktur. Serbest piyasa ekonomisi kuralsızlık, insafsızlık, ahlaksızlık demek değildir. Hükümet olarak aşırı fiyat yükselterek ve stokçuluk yaparak piyasayı zehirleyenlere karşı sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Bizim karşı çıktığımız ve mücadele ettiğimiz tek şey sömürüdür. Bankada, yastık altında, kasasında parası, özellikle de dövizi bulunan bireylere ve kurumlara çağrı yapmak istiyorum. Herkesi yatırım, istihdam, üretim, ihracat temelleri üzerine inşa ettiğimiz yeni ekonomi politikamızın getirdiği fırsatları değerlendirmeye davet ediyorum. Fiyat ve kur artışlarının yol açtığı dalgalanma bir süre sonra mutlaka duracaktır. Salgınla birlikte yeniden yapılanan küresel ekonomik sistemde yıldızı parlayan ülkelerin en başında Türkiye var. Döviz, altın ve TL cinsinden tasarrufu bulunanların da bu büyük atılıma katılmaları halinde ülkemiz çok daha kısa sürede dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında girebilecek seviyeye ulaşacaktır. Ülkemizdeki fiyat artışı sorununu arzdaki bozulmadan değil, girdi fiyatlarındaki belirsizlik ile açgözlülükten kaynaklandığını biliyor ve bunun da tedbirlerini alıyoruz. Bugün bin yıllık yürüyüşün yeni ve çok önemli bir safhasındayız. Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ederek yeni bir sayfa açmanın eşiğindeyiz.

2 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu’nun el hareketinden sonra, CHP milletvekilinden Soylu’ya küfür! Tutanaklara geçti…

TBMM Genel Kurulu'nda İçişleri Bakanlığına dair bütçe görüşmelerinde CHP'li vekilin küfürü damga vurdu. CHP Grubu adına söz alan Bursa Millet vekili Erkan Aydın'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alarak ettiği "Şerefsiz" küfürü Genel Kurulunda kavgaya neden oldu. CHP'li Aydın'ın ettiği küfür tutanaklara geçmesine rağmen CHP'nin yayın organı ANKA Haber Ajansı İçişleri Bakanı Soylu'nun küfür ettiği yönünde haber hazırladı. İçişleri Bakanlığı Müşaviri Burak Gültekin, sosyal medya hesabından haberin yalan olduğu şeklinde paylaşımda bulundu. TBMM Genel Kurulu'nda İçişleri Bakanlığına dair bütçe görüşmelerinde CHP'li vekilin küfürü damga vurdu. CHP Grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Erkan Aydın'ın, "Sezgin Baran Korkmaz'la ilgili, sizin şurada uçağa binerken fotoğrafınız çıktı" sözleri üzerine çıkan tartışmada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Sahtekârca yalan söylüyorsun, sahtekârca!" şekillide cevap verdi. Tartışmanın büyümesi üzerine CHP'li Erkan Aydın, bir adım daha ileri giderek İçişleri Bakanı Soylu'ya "Şerefsiz" küfürü ettiği duyuldu.

2 yıl önce

“Kürtçe tiyatro oyunun engellendi” yalanı

Mardin Valiliği’nden yapılan açıklama şöyle; Bazı basın yayın organlarında yer alan “Mardin Valiliğinden Kürtçe Tiyatro Oyununa Engel” başlığı ile çıkan asılsız ve maksatlı haberler ile ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. 18.11.2021 tarihinde Valiliğimize “Tartuffe” tiyatro gösterisi düzenlenmesi için izin talebinde bulunulmuştur. Yapılan başvurunun içeriğinde tiyatronun Kürtçe oynatılması ile ilgili herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Valiliğimizce de 03.12.2021 ile 17.12.2021 tarihleri arasında kapalı yerlerde toplu gösterilerin ve etkinliklerin yapılmasının yasaklanmasından dolayı ilgili etkinliğe izin verilmemiştir. Sanatsal ve kültürel etkinliklerin şehrimiz ve hemşerilerimiz içinde önemli olduğu, buradaki amacın bu etkinliklerin engellenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı, fakat tüm dünyada ve ülkemizde istemeyerek de olsa pandemi sebebiyle bu tür toplu etkinliklere halkın sağlığı gözetilerek bir takım kısıtlama tedbirleri alınmak zorunda kalınmıştır.   17.12.2021 tarihinde yasaklama kararının sona ermesi ile birlikte tekrar müracaat edilmesi durumunda değerlendirilecektir.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çocuklarımızı ve gençlerimizi camilerle ne kadar buluşturabilirsek geleceğimize o denli güvenle bakabiliriz

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Diyanet İşleri Reisliği olarak geçen teşkilatın önemi ortaya çıkmaktadır. Din işlerinin en sağlıklı şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Bu kurumumuzu başkanlık düzeyine yükselterek yetkilerini genişlettik. FETÖ ile mücadelemizde Diyanet, çok önemli bir yere sahiptir. Salgın döneminde teşkilat mensuplarımızın büyük bir gayretle ifa ettiği hizmetler takdire şayandır. Sosyal medyada sıkça karşılaştığımız din görevlilerimize yönelik yalan, iftira amacı taşıyan kampanyaların asla moralinizi bozmamasını istiyorum. Bugün de yakın coğrafyalarımız başta olmak üzere pek çok yerde benzer sancılar yaşanmaya devam ediyor. Her ne kadar birileri epeyce süre milletimizi dininde uzak tutmak için uğramışsa da hamdolsun başarılı olamadılar. İlahiyet fakülteleri, imam hatip okulları ile camilerde verilen hasbi hizmetlerle milletimiz inancına sarılmıştır. Son dönemde Avrupa'da ortaya çıkan Peygamberimize yönelik saygısızlıklara karşı en güçlü tepki yine bizim milletimizden yükselmiştir. Benzer bir hadise beklemediğimiz şekilde bizim de başımıza geldi. Suriye'de kontrolümüzdeki okullarda dağıtılmak üzere hazırlanan kitaplarda peygamberimizin tasviri olarak yorumlanacabilecek kimi resimlerin olduğu tepsit edildi. Kitapların dağıtımı durduruldu, imha edilmek üzere toplatıldı. Henüz basılmamış başka kitaplar olduğu belirlendi. Yaşanan rezalette sorumluluğu olan herkesle ilgili soruşturma başlatıldı.  Sorumlu olduğum yönetimde ortaya çıkmasından dolayı ziyadesiyle üzüntülüyüm. Bu vahim durum karşısında inşallah gereken hızla yerine getirilecek. Camilerimize sahip çıkmak, ihya etmek temel görevlerimizden birisidir. Bunun yolu ise buraları tekrar eğitimin, ilim ve irfanın merkezi haline getirmekten geçmektedir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi camilerle ne kadar buluşturabilirsek geleceğimize o denli güvenle bakabiliriz. Aynı durum vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı yurtdışındaki yerler için de geçerlidir. Asıl sorumluluğumuz insanların kalbini ve zihnini allah sevgisi ile aydınlatmaktır. Kimi cahil, gafil birilerinin insanlarımızın zihinlerini bulandırmasına da ancak bu şekilde engel olabiliriz.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ASELSAN'ın yabancılara satılacağına yönelik iddiaları yalanladı

Kocaeli Sanayi Odası tarafından Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen SANTEK Dijital Fuarı'nın açılışı ile Kocaeli Savunma Sanayi İl Buluşması'na katılan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ASELSAN'ın satılacağına yönelik iddialara cevap verdi. Gazetecilere açıklamada bulunan Demir, "Gündemdeki iddialar nedir? Kim yapmış? Nasıl yapmış? Gerçekten biz şaşırıyoruz. Bu yine bir dezenformasyonun bir parçası. ASELSAN malumunuz Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'nın çoğunluk hissesine sahip olduğu bir şirket. Yüzde 25'i halka açık bir şirket. Vakfımızın bir şirketi. Büyük savunma sanayi şirketlerimizin çoğu ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN; bunların büyük hisseleri Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı'na ait. ASELSAN'ın olsun, TUSAŞ'ın olsun, HAVELSAN'ın olsun, çeşitli ülkelerde ve ülkemizde de ortaklıkları ve alt şirketleri var. Durum bu. Bu açıklamayı yapma gereği bile bana biraz tuhaf geldi" diye konuştu. 'BİZ YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ' ASELSAN'ın borsada halka açık şirket olduğunu kaydeden Demir, "Bu şirket hakkında yapılacak herhangi bir spekülasyonun gerçekten çok önemli ve ciddi sonuçları olur. Zaten ASELSAN yasal olarak da Kamuyu Aydınlatma Platformu'na herhangi bir hareketini bildirmek zorunda. Bu dezenformasyon meselesi gerçekten, savunma sanayi konusunda da siyasete alet edilmemesini kaç kere söyledik. Biz yolumuza devam ediyoruz. Şirketlerimiz teknoloji alanında, savunma sanayi alanında çalışmalarına devam ediyorlar. Bu arada tabi ki ortaklıklar yapıyorlar. Çeşitli alt şirketler kuruyorlar. Çeşitli ülkelerde yapılanmaları devam ediyor. Normal profesyonel şirketlerin çalışmalarının gerektiği gibi çalışıyorlar. Bu konuda söyleyeceklerimiz bunlar" dedi. Savunma sanayi il buluşmalarını da değerlendiren İsmail Demir, "Çok çeşitli illere gittik ve gitmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin bütün kabiliyetlerinin bu sanayi ve teknoloji yolculuğumuzda, ileri teknolojiler yolculuğumuzda masada olması gerekiyor. Genç bir sanayi altyapımızın savunma sanayi özelinde yapacağı katkılar da çok önemli. Onun için kabiliyetleri yerinde tespit etmek, yerinde görmek, onlarla beraber belirli hedeflere doğru yürümek ve teknoloji derinliğimizi, yeni buluşları, inovatif yaklaşımları hep beraber hayata geçirmek durumundayız. Bu bir anlamda Türkiye'nin bir yolculuğu. Bunda da bütün varlığımız, bütün kabiliyetlerimizin masada ve alanda olması gerekiyor. Onun için geniş ölçüde bir tarama yapıp, şirketlerimizle el ele çalışıp, olası bütün kabiliyetleri, mümkün olan en ileri seviyede desteklemek, hayata geçirmek ve kullanmak istiyoruz. Bu tabi sadece sanayi buluşması olmuyor. Aynı zamanda gittiğimiz yerlerde üniversitelerimizde gençlerimizle de buluşuyoruz. 7'den 77'ye bütün insan kaynağımızın bu konuda yetkinliklerini ortaya koyması gerekiyor. Bunu koyduğumuzda da çok daha güzel işler yapacağımıza inanıyorum" diye konuştu.

2 yıl önce

Van’da, Eren Kış-12 operasyonu başladı

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; PKK terör örgütünü ülke gündeminden çıkarmak ve bölgede barındığı değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek maksadıyla, Van İlinde “EREN KIŞ-12 TENDÜREK ŞEHİT JANDARMA KIDEMLİ BİNBAŞI KIVANÇ CESUR ” Operasyonu başlatıldı.   Operasyonda Van İl Jandarma Komutanlığı sevk ve idaresinde; Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH) ve Güvenlik Korucu timlerinden oluşan 450 personel (41) operasyonel tim görev alıyor.   Yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik yürütülen EREN KIŞ OPERASYONLARI, halkımızın desteği ile İNANÇLI ve KARARLI bir şekilde başarı ile devam ediyor.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı’ndan Irak'taki terör saldırısına kınama

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Irak'ın Basra şehrinde bugün gerçekleştirilen bombalı bir saldırıda çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı üzüntüyle öğrenilmiştir. Bu menfur terör eylemini kınıyor, saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar, dost ve kardeş Irak halkı ve Hükümetine başsağlığı diliyoruz. Türkiye, kaynağı ne olursa olsun terörle mücadelesinde Irak halkı ve Hükümetinin yanında yer almaya devam edecektir" denildi.

2 yıl önce

Damada 'pompalı tüfek' takmıştı! Yakalandılar

Gürpınar Mahallesi İstikbal Caddesi'nde geçtiğimiz pazar günü bir Düğün salonunda, İ.M.'nin düğününe arkadaşları da geldi. Çiftin düğününe gelenler bir süre eğlendikten sonra takı törenine geçildi. Takı merasimi sırasında damat İ.M.'nin arkadaşlarından biri kırmızı kurdele ile bağladığı pompalı silahı damadın boynuna taktı. Takı merasiminin sunumunu yapan kişi, "Şeytan doldurmasın, şöyle güzel bir alkış alabilir miyiz?" dedi. Pompalı Tüfek takan arkadaşlar ile gelin ve damat daha sonra beraber fotoğraf çektirdi. Sosyal medyada yayılan görüntüler üzerine Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Yapılan çalışmalarda İ.M. adlı damat, Beylikdüzü ilçesi Adnan Kahveci Mahallesinde yakalandı. İ.M. tüfeği takan kişiye geri verdiği söyledi. Tüfeği, damada takı olarak takan O.İ.D. ise Esenyurt Yeşilkent Mahallesi'ndeki evinde yakalandı. Evde yapılan aramada pompalı tüfek ele geçirildi. O.İ.D. ve damat İ.M.'ye 944 lira cezai işlem uygulanırken pandemi tedbirlerine uymadığı tespit edilen düğün salonuna da 3 bin 469 ceza kesildi. Düğün salonuna ayrıca ruhsatsız faaliyet gösterdiği için idari işlem başlatıldığı kaydedildi.

1 2 ... 651 652 653 654 655 656 657 ... 948 949
Server Error
500
Server Error