01 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Hangi CHP’li milletvekili Sedat Peker’e ulaşmak istedi?

Bir dönem yeraltı dünyasının önce gelen isimlerinden biri olarak tanınan Sedat Peker'in adı yeni bir işkence videosu ile gündeme geldi. İddiaya göre; Sedat Peker'e hakaret ettiği öne sürülen bir kişi, Peker'in iki adamı tarafından bir aracın arkasında işkenceye uğradı. İlgili görüntülerin sosyal medyada paylaşılması üzerine olay kamuoyuna yansıdı. Sedat Peker'in resmi Twitter hesabından da söz konusu görüntüleri içeren bir mesaj da "retweet" edildi. Sedat Peker videoya sosyal medyada sert tepkiler gelmesi üzerine yeni bir video çekerek işkence iddialarını reddetti. YouTube’da "FETÖ’ye uyup Sedat Peker’e hakaret eden pavyoncunun hazin sonu" başlığıyla yayınlanan video daha sonra yayından kaldırıldı. Sosyal medyada, büyük tepkilere yol açan görüntülere ilişkin savcılara harekete geçme çağrısı yapıldı. Kısa süre sonra Sedat Peker'in hakkında soruşturma başlatıldığı haberi ajanslara düştü. CHP'DEN SEDAT PEKER'E VİDEO TEPKİSİ İşkence videosuna tepki gösteren isimlerden biri de CHP İstabul Milletvekili Eren Erdem'di... Eren Erdem sosyal medyada konuyla ilgili açıklamasında, "Devlet, mafyaya teslim edilecek kadar basit bir aygıt mıdır? Ne söz verdiniz bu mafyaya? Neden bu kadar rahatlar? Mafyayla işiniz ne? Bir mafya babası, bir eli kanlı mafya işlence videosu paylaşıyorsa devletten güvence almış demektir. Ne güvencesi verdiniz bu mafyaya?" ifadelerini kullandı. Erdem, "Mafya adam dövdürüyor. Videoya aldırıyor. Tek bir yargıç harekete geçmiyor. Böyle bir ülke olamaz. Mafyaya çıt yok, gariban sürünsün..." dedi. YAKIN ARKADAŞI KİRLİ ÇAMAŞIRLARINI ORTAYA DÖKTÜ! Ancak Sedat Peker'e tepki gösteren CHP'li Eren Erdem'in Sedat Peker ile yakın ilişkiler kurduğu ortaya çıktı. Eren Erdem'in milletvekili olmadan önce bir süre aynı evi paylaştığı, uzun süre en yakın dostu olan Emre Erciş, Sedat Peker ile CHP'li vekil arasındaki ilişkiyle ilgili çarpıcı bilgiler verdi. "Susayım diyorum, görmezden geleyim diyorum ama öyle anlar oluyor ki sustuğumda bunun zararı kendime oluyor. Tıpkı Eren Erdem meselesi gibi." diyerek sözlerine başlayan Emre Erciş açıklamalarına şöyle devam etti; "Eren Erdem'i tanımayan insanlar onun nasıl bir karaktere sahip olduğundan habersiz, söylemlerine aldanarak samimi olarak destek veriyor. Fakat bu adam zannettiğiniz gibi bir adam değil. @sedat_peker hakkında bu twitleri atmış. Okuyan insanlar tepki veriyor zannediyor. Oysa daha 1 Kasım seçimleri öncesi @sedat_peker in akrabalarını devreye sokup Peker'den destek almak için kimlerin kapısını çalmadı ki? Mesela Yalovalı Yusuf'a gidip "Sedat Peker bana destek versin" diye. Hatta Sakaryalı Ali V.'yi aracı yaptı @sedat_peker e ulaşmak için. Sokak sokak "Mafya" dediği adamlarla turladı. "Mafya" dediği adamların derneğinde Peker çelengi altında vaatlerde bulundu. Şimdi ben sorayım sana Eren Erdem. Var ise namusun, şerefin, izzetin, onurun, haysiyetin... Sedat Peker ve akrabalarından ne istedin? Açıkla... Madem bu adam "Mafya Babası"ydı Ali V. ile neden Sedet Peker'e yanaşmaya çalıştın? Yoksa birileri sana FARKLI BİR GÖREV Mİ VERMİŞTİ? Lakabı "Abaza Oğuz" Eren Erdem bol bol yanında bağdaş kurup oturmuştur. "Mafya" dediği Sedat Peker'in yakın dostlarındandır."

2 yıl önce

Sedat Peker 10 yaşındaki oğlunun göğüsüne çatal saplamış...

Peker, “Bir şey anlatacağım ama psikolojimin bozuk olduğunu düşüneceksiniz. Ama ben hiçbir zaman psikolojim çok iyi, ben çok normal bir adamım demedim. Yani psikolojim iyi, ama sinirlendiğimde öfke kontrolümü kaybediyorum.” dedi. Devamında oğlu ve kızlarıyla ilgili bir anısını anlatan Peker, şöyle devam etti: “Küçük oğlum Boğaçhan o zaman 10 yaşındaydı. Kardeşlerini ağlatmış ama nasıl bir ağlatmak. ‘Ne oluyor?’ dedim birden kontrolümü kaybettim, kızlarımı ağlatıyorlar ya. O an elimde çatal vardı bir fırlattım buna. Tabii çatal omzuna saplandı. Boğaçhan’ın gözleri büyüdü, annesi zaten ayrı bir dünyaya gider gibi oldu. Aklı çıktı yerinden. Oğlan ‘Baba ben senin çocuğun değil miyim?’ dedi.

2 yıl önce

Şırnak'ta 209 kilo 'eroin' ele geçirildi

İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışma kapsamında, Cizre ilçesinden batı illerine eroin sevkiyatı yapılacağı belirlendi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, Cizre ilçesindeki bir depoya baskın yaptı. Depoda narkotik köpeğiyle yapılan aramada, 7 koli içerisinde 406 paket halinde 209 kilo eroin le geçirildi. Uyuşturucuya el koyan ekipler, olayla ilgili 4 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

2 yıl önce

Selahaddin Gülen'in ifadesi: Amcam Fetullah Gülen FETÖ lideridir

FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in yeğeni Selahaddin Gülen, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) operasyonuyla yurt dışında yakalanarak Türkiye'ye getirilmişti. Sorgusunun ardından dün tutuklanmıştı. Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunun tamamlanmasının ardından Ankara Adliyesi'ne sevk edilen Gülen, savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince dün tutuklanmıştı. Onlarca mahrem imamın bilgilerini verdi Gülen, örgütle ilgili onlarca mahrem imamın ismini, örgütteki görevini ve eylemlerini tüm ayrıntılarıyla anlattı. Örgüt mahrem yapılanmasının şemasını çizdiren Selahaddin Gülen, örgütün aile toplantılarına katıldığını, Gülen ailesinden sorumlu imam N.Y.'nin aile kampları organize ettiğini bu toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in sözlerinin aktarılarak sohbet yapıldığını anlattı. Selahaddin Gülen, bu toplantıların örgüte eleman kazandırmak için düzenlendiğini söyledi. Enes Kanter de oradaydı 2014 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra Amerika'ya amcası Fetullah Gülen'i ziyarete gittiğini anlatan Gülen, “Burada yaklaşık 1 ay kadar kaldım. Bu dönemde hatırladığım Selam-2 filmi için amcam Fetullah Gülen'in yanına filmin yapımcısı ve yönetmeni H.Ö. ve H.A. gelmişti. Film hakkında amcam Fetullah Gülen'e nasıl olduğunu sormuşlardı. Amcam da filmin güzel olduğunu ve hayırlı olmasını söyledi. Aynı gün Enes Kanter de oradaydı. Ben amcam ile özel bir görüşmem olmadı. Genellikle Cuma ve Pazar günleri Bamteli programı için sohbet yapardı. Ben bir ay kadar kaldıktan sonra Türkiye'ye geldim" dedi. 2015 yılı Kasım ayında Amerika'ya gittiğini 'green kart' alıp Amerikan vatandaşlığı almak istediğini söyleyen Gülen'in, “Bu süreçte amcam Fetullah Gülen'in yanına ara sıra gidip geliyordum. Bu dönemde bir gittiğimde Hakan Şükür, Ekrem Dumanlı, Abdulhamit Bilici, Metin Yıkar, Ahmet Kirmiç isimli şahısları amcam Fetullah Gülen'in yanında görmüştüm" ifadesini kullandığı kaydedildi. "15 Temmuz sonrası amcam Gülen'in yanına dışarıdan kimse alınmadı" 2016 Temmuz ayında darbe girişimi sonrasında Pensilvanya'da örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in yanına kimsenin alınmadığını anlatan Selahaddin Gülen'in şunları söylediği kaydedildi: Amcamın yanına dışarıdan hiçbir ziyaretçi alınmadı. Bu dönemde sadece mollalar, istişare heyeti ve Alp Aslandoğan vardı. 2016 Eylül ayına kadar kimse giremedi. Daha sonra gittiğimizde 15 Temmuz ile alakalı olarak verilen kararlar; 'Örgüt içerisinde gelen tüm misafirlere Adil Öksüz'ün Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile anlaştığını bize tuzak kurulduğunu, bu darbe girişimi ile alakalarının olmadığını söylüyorlardı. "Pensilvanya'daki kampı Amerikan şirketi koruyor" Ayrıca cemaatin tabanına kadar bu bilginin bu şekilde lanse edilmesi istenildi. Güvenlik önemleri en üst seviyeye çıkartılarak kampın etrafına özel güvenlikler tutuldu. Kamp içerisinde gece görüşlü ve sensörlü kameralar ile donatıldı. 2016 Kasım ayında amcam Fetullah Gülen'in bir sohbeti öncesinde koridorda beklerken gelen misafirden ismini bilmediğim bir şahıs, Ali U.'nun yanına gelererek 'Benim Türkiye'de bir yakınım var, bunun durumunu öğrenmemiz gerekiyor, UYAP veya pasaportunda bir sorun olup olmadığını bilmemiz gerekiyor, çünkü bu kişiyi buraya getirmek istiyoruz' şeklinde bir istekte bulundu. Ali U. 'hemen halledelim' diyerek Abdullah Bey diye hitap ettiği ismini Zeki olarak bildiğim şahsı yanına çağırdı. Burada kendisine bu bilgileri verdikten sonra Abdullah amcamın katında bulunan odasına gitti. Bir müddet sonra geri geldi ve bu şahıs hakkındaki durumu anlatmıştı. Buradaki Abdullah Z., Türkiye ile bağlantıyı sağlayan, oradaki örgüt mensuplarının hukuki durumlarını öğrenen kişiydi. Bu şahıs her gün Türkiye'de örgüte yapılan operasyonları ve hukuki gelişmeleri rapor haline getirip heyete sunan kişi olduğunu öğrenmiştim.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Çengelköy'de vatandaşlarla sohbet etti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı tamamlanan Pendik Millet Bahçesi'nde düzenlenen "5 Haziran Dünya Çevre Günü Toplu Açılış Töreni"nde konuştu. Vatandaşlar aracını birkaç kez durdurdu Açılışın ardından Vahdettin Köşkü'ne geçmek üzere alandan ayrılan Erdoğan, Çengelköy'de kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları görünce makam aracını yol boyunca birkaç kez durdurdu. Çocuklara oyuncak hediye etti Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada bir süre vatandaşlarla ve esnafla sohbet etti. Erdoğan ayrıca çocuklara da oyuncak hediye etti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Müsilaj belasından denizlerimizi kurtaracağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dünya Çevre Günü kapsamında toplu açılışlarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Marmara Denizi'ni etkisi altına alan müsilaja ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanı'na talimat verdiğini ve sorunun çözülmesi için çalışmalara başlanacağını söyledi. Bisiklet yolu çalışmalarının da devam ettiğini söyleyen Erdoğan, Edirne'den Hakkari'ye kadar kesintisiz bisiklet yolu olacağını ve bunun Avrupa sistemine bağlanacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: Gerçekten şehrimize yakışan güzel eseri Zonguldak'a kazandırmaktan memnuniyet duyduk. İstanbul, Aydın, Kars, Malatya, Muş, Trabzon, Mersin ve Adıyaman'daki 10 ayrı millet bahçemizi daha bugün hizmete açıyoruz. Van, Niğde, Batman'daki atık su artıma, Artvin'deki içme suyu tesislerinin açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Bugün aynı zamanda Kaş, Pendik, Kulu, Seydikemer ilçelerindeki bisiklet yollarımızın resmi açılışını yapıyoruz. Toplamda 814 milyon lirayı bulan yatırımla tesisleri halkımızın istifadesine sunmuş oluyoruz. Muğla'da 34 mavi bayraklı halk plajımız, Muğla Gökova, Konya Beyşehir, Samsun Kızılırmak'ta 120 koruma izleme alanımız ile ilgili çalışmaların da resmi açılışlarını burada yapıyoruz. Tüm bu eserlerin tesislerin şehirlerimize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Hastanelerimiz salgın döneminde milletimizin sağlığını korumada hayati öneme sahipse millet bahçeleri ve yeşil alanlarımız da adeta insanlarımıza nefes borusu görevi görmüştür. Pek çok şehrimize yapışan hava kirliliği sorununun azaltılması, doğal gazın yaygınlaşması ve parkların açılması milletimize faydalı olmuştur. Ülkemizin tamamında toplam 56 milyon metrekarelik alanı bulan 324 millet bahçesi yapmak için kollarımızı sıvamıştık. 61 millet bahçesini tamamladık. 46 ilimizde 80 millet bahçesi şu anda yapım aşamasındadır. Ülke genelinde 183 millet bahçesiyle ilgili çalışmalarımızda sürüyor.  Proje ile sadece yeşil alan değil her kesimin ihtiyaç duyduğu sosyal altyapıyı milletimizin hizmetine sunuyoruz. Cazibe alanları oluşturuyoruz. Millet bahçelerimiz insanlarımıza yürüme mesafesinde erişim sağladığı için afetlerde toplanma alanı olarak da hizmet verecektir. Uzun Mehmet Cami'ni açtık, cami ile birlikte oradan itibaren Karadeniz sahilini adeta bir kordon boyu olarak bitirecek yeni bir projeyi de Zonguldak'ta hayata geçireceğiz. İBB'de görevi devraldığımda ağaç yoktu zaten. Yollarımızın kenarlarına, refüjlere ağaç diktik. Fidan dikmedik, ağaç diktik. Fidanlar zaman alır. Ağaçlandırma merkezlerinden tutun, ithal edene kadar 10-15 yaşında ağaçlarla tamamen döşedik ve bir anda İstanbulumuz ağaçlandırılmış oldu. 81 ilimizin tamamında şehirlerimizi çok daha fazla yeşil alanla buluşturduk. Çevre, yeşil bizim işimiz. Biz bundan sonra da bunu yapmakla kalmayacak bu noktada özellikle ağaçlandırmadaki faaliyetlerimizi daha da hızlandıracağız. EDİRNE'DEN HAKKARİ'YE KESİNTİSİZ BİSİKLET YOLU Bisiklet yollarımızı da hayat kalitesini artıran hizmetler arasında görüyorum. Bisiklet kullanımını teşvik ediyoruz. Tıpkı Konya gibi. Konya bir örnek. Bisikleti tercih edenler kesintisiz ulaşım imkanı sağlıyoruz. Türkiye Bisiklet Yolu Master Planını tamamladığımız Avrupa ile bütünleştirmiş olacağız. Edirne'den bisiklete binen Hakkari'ye kadar güvenli ve kolay şekilde gidebilecektir.  Katı atık toplama tesislerini de artırıyoruz. Yer altı ve yer üstü su kaynaklarını korumanın önemi artıyor. Çöplerden yayılan metan ve karbondioksit oranlarını kontrol altına almayı başardık. Kartal, Pendik burada da yine metan gazı çöp depolama alanlarıyla bir tehdit vardı. Bu tehditten de Pendik, Kartal'ı biz kurtardık. İnsan sağlığını koruma ve suyun korunması için atık su arıtma tesisleridir. Ülkemizdeki tesislerin sayısını 145'ten 1170'e çıkardık. Artık atık suyun pek çok alanda kullanılma imkanı doğmuştur. MÜSİLAJ İÇİN TALİMAT VERDİM Marmara'da karşımıza çıkan müsilaj gibi sorunların kaynağı arıtılmadan denizlere bırakılan atık sulardır. Bakanıma talimatı verdim. Hiç gecikmeden, İBB niye yapmıyor, Konya niye yapmıyor demeyeceğiz. Çevre Şehircilik Bakanlığı olarak koordinasyonunuza alacaksınız, üniversiteler ile el ele verip bu müsilaj belasından denizlerimizi kurtaracağız. Biz bunu Haliç'te yaptık. Haliç'i nasıl temizlediysek müsilaj belasından da denizlerimizi kurtaracağız. Karadeniz'e yayılırsa bela büyüktür. Gecikmeden bu adımı atmamız lazım. Deniz suyundaki sıcaklık artışının da bunda etkisi var. Kirlilik kaynağı olacak her yerde denetimler sürüyor. Belediyelerden özel sektöre ortak gayretle çözülecek bir sorundur. Tüm kurumlarımızın katkısını alarak bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Kritik öneme sahip hizmetleri geçmişle mukayese edilemeyecek kadar ileriye taşıdık. Bu hizmetleri her geçen yıl artırarak sürdürmeye kararlıyız. İnsanın en başta gelen görevi de Allah'ın emanetleri olan tabiat, hayvanlara, canlı cansız tüm varlıklara müşfik davranmak, uyum içerisinde hayatını sürdürmektir. Şehirde yaşayanın şehir dışında yaşayanın vahşi olduğu anlayışı bize ait değildir. Tam tersine bizde vahşi nerede yaşarsa yaşasın vahşidir. Medeni de aynı şekilde. Buna karşılık yaşadığı çevreyi tüketen, çirkinleştiren, sadece alan ve ona bir şey vermeyen kişi de medeniyetin dışında demektir. Köylerde nice medeni insana rastlarken şehirdeki vahşileri görebiliyoruz. Rahmetli hocam şöyle derdi: Çocuklar, sakın ha, çevreciliği konuşuyoruz ya arabasında giderken içtiği sigarayı kalkıp da arabasının penceresinden dışarı atıyorsa o bir çevre katliamı yapıyor demektir. Sigara paketini atıyorsa, çevre katliamı yapıyor demektir. Yol kenarına tükürse bile çevre katliamı yapıyor demektir. Kuru toprağı canlı şehir haline getiren ve hayata bakışlar, günlük pratikleriyle içinde yaşayan insanlardır. Yürekler bozulmuşsa hangi malzeme kullanılırsa kullanılsın ortaya çıkan şehirler güzelliği yansıtmaz. Ecdadımızın inşa ettiği şehirlerin altında bu anlayış vardır. MEVLANA'DAN ÖRNEK Ne diyor Mevlana "Her gün bir yerden göç etmek değil, her gün yeni bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan donmadan akmak ne hoş, dünle beraber gitti cancağızım. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım" Biz de maziden Fatih'e kurduğumuz köprüyü her gün yeni şeyler söyleyerek her gün daha çok çalışarak daha ileriye taşımalıyız. Ülkemizi daha güçlendirmeli, şehirlerimizi güzelleştirmeliyiz. Çevre alanında da büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını süratlendirmeliyiz. İçinde bulunduğumuz Pendik Millet Bahçesi tek kelime ile muhteşem. Tüm belediyelerimize diyorum ki, oralarda yaşayan tüm vatandaşlarıma millet bahçeleri hayırlı olsun.

2 yıl önce

15 Temmuz şehidinin babasından Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözler: "Bebek katili Öcalan'ın heykelini dikeceğini söyleyen Selahattin Demirtaş'a ise 'çok saygın' diyor”

Kayseri'nin Bünyan ilçesinde 2019 yılındaki 30 Mart yerel seçimleri öncesinde 18 Mart Şehitleri Anma Günü nedeniyle şehitlikte düzenlenen törene katılan CHP İlçe Başkanı Okan Marzıoğlu ve CHP belediye başkan adayı Mustafa Navruz'a, FETÖ'nün darbe girişiminde Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'na düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan Komiser Yardımcısı Cennet Yiğit'in babası Yahya Kemal Yiğit tepki göstermişti CHP'lilerden şehit babasına dava CHP'li Marzıoğlu ve Navruz'un şikayeti üzerine 15 Temmuz şehidinin babası Yahya Kemal Yiğit hakkında Bünyan Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'hakaret', 'tehdit', 'darp' suçlarından dava açıldı. 2 bin 180 TL ceza verildi Bünyan ilçesindeki Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, mahkeme heyeti yaptığı yargılama sonucu Yiğit'e 'hakaret' suçundan 109 gün hapis cezası karşılığı 2 bin 180 TL para cezası verdi. Yiğit, 'tehdit' ve 'darp' suçlarından ise beraat etti. "Bana 15 Temmuz'u yeniden yaşattılar" Karar sonrası açıklama yapan baba Yiğit, "Bana 15 Temmuz darbe girişimini yeniden yaşattınız' dedim. Gerçekten yaşadık. Ben bugün karar çıkacak davanın sonucunu şeref madalyası olarak taşıyacağımı da söyledim. Gerekçeli kararı da evimin altına yaptığım müzede çocuğumun fotoğrafının yanına çerçevelettirip gerekçeli kararı asacağımı ilettim" dedi. "Kılıçdaroğlu'na 'sayın' demeye utanıyorum" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Yiğit, "Bugüne kadar PKK denen alçaklar 40 bin Müslüman Türk'ün evladını şehit etmedi mi? Fakat CHP Genel Başkanına 'sayın' demeye utanıyorum. Çünkü saygın bir insan değil. Bunlara terör örgütü bile diyemiyor. "İsyanım Öcalan'ı öven Demirtaş'a 'saygın' demesine" Terör örgütü sevicisi partinin genel başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır meydanında bebek katili Apo'nun heykelini dikeceğini söylüyor. Fakat Selahattin Demirtaş'a Kemal Kılıçdaroğlu 'Sayın Demirtaş çok saygın bir siyasetçi' diyor. Kılıçdaroğlu, senin saygınlığın da bu kadar. Ben bunlara isyan ediyorum" ifadelerini kullandı. "Özür dilersem davadan vazgeçeceklerini söylediler" Yiğit, "Bir önceki duruşmada 'kurumsal kimliğimizden özür dilerse davamızdan vazgeçeceğiz' dediler. Bugün genel merkezden 3 tane avukat göndermişler. Vallahi 3 değil, 103 tane gönderseler vız gelir. Bizim o çocuklarımızı şehit eden teröristler var ya onlardan kurşun yemeyi şeref sayarım ama yine onlardan özür dilemem" dedi.

2 yıl önce

CHP'li Tanrıkulu’ndan küstah sözler: İşgalci İsrail'i Türkiye ile bir tuttu

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu skandal açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. Tanrıkulu, sosyal medya hesabından paylaştığı bir videoda Filistin'i işgal eden işgalci İsrail ile Türkiye'yi bir tuttu. Tanrıkulu, "Türkiye'de ölen çocuklar konusunda neden kimse sesini çıkarmıyor" gibi akıldışı bir ifade kullanarak, dünyaya çağrıda bulundu. İşgalci İsrail'in Filistin'deki barbarlığına en sert tepki Türkiye'den geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yoğun bir diplomasi trafiği yürüterek dünya liderleriyle Filistin konusunu görüştü. Gazze'deki zalimliğin durması masum sivil ve çocukların ölmemesi için dünyaya çağrıda bulundu. CHP'li Sezgin Tanrıkulu ise skandal açıklamalarına yenisini ekleyerek akıldışı ifadelerde bulundu... İşgalcilerin saldırılarında şehit olan çocukları gündeme taşıyan ABD'deki The New York Times gazetesi, "Onlar sadece çocuktu" manşetini attı. TÜRKİYE'Yİ İSRAİL'E BENZETTİ Söz konusu haberi, YouTube üzerinden yaptığı yayında değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İsrail ile Türkiye'yi bir tuttu. Tanrıkulu, Filistin'de çocukları katleden İsrail'i ile Türkiye'yi kıyaslayarak, dünya kamuoyuna "Türkiye'ye neden sessiz kalıyorsunuz?" diye seslendi. AKŞENER'DEN ÇİRKİN BENZETME CHP'nin ittifak ortağı İYİ Parti'nin Genel Başkanı Meral Akşener de, benzer ithamlarda bulunarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef almıştı. Erdoğan'ı, işgalci İsrail'in katliamlarının bir numaralı sorumlusu İsrail Başbakanı Netanyahu'ya benzeten Akşener, "Sayın Erdoğan'ın İsrailli versiyonu olan Netanyahu" ifadesini kullanmıştı.

1 2 ... 791 792 793 794 795 796 797 ... 949 950
Server Error
500
Server Error