28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

İstanbul İl Sağlık Müdürü: Yeni bir kapanmanın gündeme geleceğini düşünmüyorum

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre Kovid-19 pandemisinde en yüksek vaka sayıları ve hastaneye yatışlar, geçtiğimiz yılın Ekim-Aralık ayları ile bu yılın Mart-Mayıs aylarında yaşanan piklerde görüldü. Bayramdan hemen sonra tekrar vaka artışları yaşansa da, aşılamaların da etkisiyle sağlık sistemi çok da zorlanmadan bu süreci atlattı. İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, şu anda İstanbul'da yoğun bakım ve servislerdeki doluluk oranlarının, Kovid dışı vakalar da dahil olmak üzere yüzde 50-60'lar bandında gittiğini belirterek aşılanmalar ve toplumun da hastalığa karşı daha uyumlu olması sayesinde büyük bir artış beklemediklerini söyledi. "GENÇLERİN 65 YAŞ ÜSTÜ GRUBU ÖRNEK ALMASI LAZIM" "Yüz yüze eğitim olmazsa olmaz" diyen Prof. Dr. Memişoğlu, "O nedenle bütün çocuklarımızın okula gidebilmesi için her türlü hazırlığı yaptık. Bütün testleri istendiği anda yapabilecek kapasitemiz var. Salgın başladığında İstanbul'un toplam günlük test kapasitesi 2 binlerde bile değildi. Şu anda günlük 150 binin üzerinde PCR tetsi yapabiliyoruz. Eskiden test sonuçlarının çıkması 24 saati geçiyordu, şu anda 4-6 saat içinde sonuçları verebilir haldeyiz. Dolayısıyla eğitimcilerde haftada 2 PCR testini her an yapabilecek altyapımız hazır. Ama bizim tercihimiz, buna gerek kalmadan bütün öğretmenlerimizin, eğitimcilerimizin aşı olması" dedi. Prof. Dr. Memişoğlu, İstanbul'da 65 yaş üstü grubun "tamö aşılanma oranının yüzde 91'in üzerine çıktığına ve gençlerin de bu kesimi örnek alması gerektiğine dikkat çekerek "Bu çok büyük bir oran, onlara teşekkür ediyorum. Gençlerin de onları örnek almasını istiyorum" diye konuştu. "AŞI KARŞITI HEKİMLERE EN BÜYÜK CEZA ONLARIN KENDİ VİCDANLARI OLUR" Son günlerde sosyal medyada da oldukça fazla gündemde olan "aşı karşıtı" söylemlerde bulunan sağlıkçıların yarattığı polemiklerle ilgili de konuşan Prof. Dr. Memişoğlu, bu kişilerin bilimin flu alanlarından yararlanarak aşılarla ilgili polemik yarattığını söyledi. Prof. Dr. Memişoğlu, "Maalesef her meslek grubunda olduğu gibi hekimlikte de eğitimcilerin arasında da, hukukçularda da uyumsuz kesimler olacaktır. Bu kesim, sağlıkla ilgili bilimin flu alanlarından yararlanıp bunu kullanıyorlar. Şimdi düşünün, penisilin iğnesi yaptırmayın diyen biri hekim olabilir mi? Artık biliyoruz ki penisilinle ilgili flu alan yok, mikrobik hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Ama penisilin yaptırdığın zaman alerji olma riskin var? Kimse çıkıp da alerji yapabilir, insanlar ölebilir, bunu diyecek bir bilim insan yok. Aşı da aynı şekilde. Şu anda aşı ile ilgili spekülasyon yapalanlar işte bu uç noktaları kullanıyorlar. Tabii ki bu arkadaşlarımıza ceza da verilebilir. Ama en büyük ceza, bunların vicdanı ile kendilerini başbaşa bırakmaktır. Çünkü bugün baktığınızda, yoğun bakımımızda yatan hastaların yüzde 60'ı aşısız kesimden. Ölenlerin ve yüzde 80'i aşısız. Bu insanlardan bir tanesini bile kötü niyetli olarak etkilemişlerse, aşı olmamalarına sebep olmuşlarsa, bunların yoğun bakımı düşmesi ya da daha sonra ölmesine sebep olmuşlarsa en büyük ceza onların kendi vicdanları. Tabii ki devletimiz de bunlarla ilgili gerekli soruşturmaları yapacaktır. Ama sonuçta aşı, insanların kendi kişisel inisiyatifi ile yaptırması gereken bir şey" dedi. AŞI KARŞITLARINA ÇAĞRI: YOĞUN BAKIMLARDAKİ HASTALARIN KAÇI AŞISIZ BERABER GÖRELİM Aşıların çok kısa sürede geliştirildiğine ilişkin polemiklere de değinen İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu, aşı karşıtı hekimlere de çağrıda bulunarak şunları söyledi: "Çok kısa sürede geliştirildi vs diye speküle ediliyor ama kısa sürede değil, 7-8 ay, bir sene uğraşıldı bu aşıların geliştirilmesi için. Kaldı ki yeni çalışmalar da değildi çoğu. Hem çalışma hem laboratuvar olarak altyapıları zaten vardı. Şimdi BioNTech aşısına da FDA normal ruhsatını verdi, acil kullanım onayından çıkararak. Diğer aşılarla ilgili süreç de devam ediyor bu konuda. Bütün bunlara rağmen aşı karşıtlığında bulunan hekim arkadaşlarımız, yoğun bakımlara gelsinler, kaç tane aşılı, kaç tane aşısız hasta var beraber tespit edelim. Ondan sonra çıkıp açıklama yapsınlar. Bu kadar net konuşuyorum." "AŞILAR ÖLÜM VE YOĞUN BAKIM SAYILARINI AZALTIYOR" İnsanlara zorlama ile aşı yaptırılamayacağını ama aşı olmadıkları zaman başkalarına da bulaştırma riskleri olacak alanlarda diğerlerini korumanın da devletin mükellefiyetinde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu, "Salgın ne zaman bitecek kimse bilmiyor. Ama şu anda şu gözüküyor, dalgalı bir seyir var, bu salgında ölüm oranlarını da ve yoğun bakım oranlarını da hasta yükünü de en çok azaltan aşı, bu ispatlamış durumda. Bunun haricinde eğer siz kişisel olarak maske mesafe kurallarına dikkat ederseniz, toplu alanlarda kendinizi korursanız, hastalanmıyorsunuz. İstanbul'da son 15 gündür bir durgunluk var vaka sayılarında, yatan hastalarımızda da. Eylül-Ekim aylarındaki insanların davranışları ve aşılanmanın da yaygınlaşmasıyla beraber bu aylarda bir yükseliş olsa dahi geçmişteki gibi çok yüksek bir trend yaşanacağını düşünmüyorum. Ama yükselse dahi bunu hem aşılanma ile hem sağlık sistemimizin güçlü olması sayesinde, hem de insanlarımızın uyumuyla çok rahatlıkla yönetebileceğimizi düşünüyorum" dedi. "OKULLARIN TEKRAR KAPANMASI GÜNDEMDE DEĞİL" Prof. Dr. Memişoğlu, yeni bir kapanmanın gündemde olmadığını da vurgulayarak sözlerini şöyle noktaladı: "Salgının ilk zamanlarında vaka sayıları pik yaptığında dünyanın bazı gelişmiş ülkelerinde insanlar sokaklarda tedavi edilirken, İstanbul gibi bir mega kentte hiçbir hastamız mağdur olmadı. Aşısız olduğumuz, hastalığın yeni farkına vardığımız o zamanlarda bile kimse tedavisiz kalmadı. Biz bu şekilde bir daha kapanma olacağını tahmin etmiyoruz ve bunu umut ederek yolumuza devam ediyoruz. Dünyada da zaten şunu gösterdiler, okullar gibi çok hareketli alanlardaki kısıtlamaları uzun süre yaptığınız zaman, bu sefer ev içi bulaşlar, okul dışı bulaşlarda artış yaşanıyor. O nedenle okulların tekrar kapatılmasının bundan sonra gündemde olacağını düşünmüyorum. Kapalı alanların da insanlar dikkat ettiği sürece, havalandırmaları gerektiği şekilde yapıldığı sürece kapanacağını ön görmüyoruz. Biz insanları iyileştirmek, onlara faydalı olmak için çalışan bir meslek grubuyuz. Benim hekimime, hemşireme, sağlık memuruma, şoförümden temizlik elemanlarıma ya da laborantıma, bu toplumun gerçekten çok büyük bir minnet borcu var. Özellikle şiddet olaylarında toplumun sağlık çalışanlarına sahip çıkmasını istiyorum"

2 yıl önce

“Aktif vakaların yüzde 81'i tam aşılı olmayan kişilerdir”

Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Bugün 18 yaş üstü vatandaşlarımızın yüzde 78'inden fazlası tek doz, yüzde 60'ından fazlası iki doz aşılanmış durumda. Bugün itibariyle aktif vakaların yüzde 81'i tam aşılı olmayan kişiler. Hastaneye yatan vatandaşlarımızın yüzde 90'ı da tam aşısı olmayan kişiler. Vefat edenlerin yüzde 10'u tam aşılı kişiler. Vefat edenlerin yüzde 90'ı ya aşı olmamış ya da eksik aşı olmuş. Her koşulda okulları açık tutmak en önemli ödevimizdir. Her bir velimiz kendi çocuğunu ve sınıfını korumak için zaman kaybetmeden aşı olmalıdır. Çocuklara okulda hastalık bulaşır mı sorusu sorulabilir. Bunu düşünüyorsak önce kendimiz tedbirlere uymalıyız. Bilim Kurulu yeni dönemde okulların kapanmasını gündeme almak istemiyor. Artık salgın okulları kapatmak için bir sebep olmayacak çünkü elimizde aşı var. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Eğitimin yüz yüze devam etmesi hayati önem taşıyor. Öğrencilerin sınıf ortamında eğitim görmesi elzemdir. Yüz yüze eğitim tercih olmaktan çıkmış ve zorunluluk haline gelmiştir. Okullarımızda ihtiyaç duyulan maske ve temizlik malzemelerini gönderdik. 2021-2022 eğitim döneminde 650 milyon TL'yi tüm okullarımıza gönderdik. Sadece karşılaşmak için söylüyorum, 2020-2021'de tüm okullarımıza 223 milyon TL'lik ödeme göndermiştik. Üç katı ödemeyi okullarımıza eriştirdik. Okullarda alınması gereken önlemler rehberini tüm valiliklere gönderdik. 58 bin okulumuz için 113 bin kişilik temizlik personeli görevlendirildi. Okullarımızın hijyenik ihtiyaçlarını karşılayacak güce sahibiz. Minikler okula başladı, iki günlük süreç başarılı bir şekilde tamamlandı. Okullarımızın bir daha kapanmaması için sorumluluk sadece bize değil, velilere, servis şoföründen kantinlere kadar tüm paydaşlara düşüyor. Okullarımız ilk açılan ve son kapatılan yerler olmalıdır. YÖK Başkanı Özvar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Üniversitelerimiz akademik faaliyetlerine devam etmektedir. Salgın süresinde kampüslerimizi kapatmadık. Biz eğitim ve öğretim faaliyetlerimizi uzaktan yapmaya karar verdik. Üniversiteler bu ortamda öğretimi sürdürmeyi başardı. 2021-2022 öğretim yılında eğitimi yüz yüze yapma kararı aldık. Üniversitelerimiz, bu karardan itibaren her biri kendi kendi kurullarıyla beraber gerekli tedbirleri aldılar. Gerek kampüs ortamlarında uygulanacak kurallara ilişkin birer kılavuz çalışması gerçekleştirdik. YÖK olarak yüz yüze eğitim faaliyetlerini sürdürmek istiyoruz. Salgın şartlarının ülkemizde nasıl gelişeceğini öngöremediğimizden salgının seyrine göre, yüz yüze eğitim sırasında diğer eğitim-öğretim usulleri de üniversiteler tarafından kullanılabilir. Üniversitelerimizde hibrit eğitime geçilecek. Derslerin yüzde 40'ı çevrim içi yapılabilecek. YÖK Başkanı olarak yüz yüze eğitime gelecek öğrenci kardeşlerimden, meslektaşlarımdan ricam aşı olmalarıdır. SORU - CEVAP (12 yaş ve üzerine aşılama) Biz 18 yaş ve üstü, üniversite öğrencileri için tanımlandı. 15 yaş ve üstü için tercihe bıraktık. 12 yaş ve üstü kronik hastalığı olan çocuklar için de ayrıca tanımla yapıldı. Aşılama zorunlu değil, tercihe bırakarak devam edilmesi kanaatindeyiz. 12 yaş üstü de 15 yaş üstü olduğu gibi tercihe göre yapılabilir. (Vakalardaki artış) Vaka sayılarımızda yükseliş oldu ama şimdi bir yerde takıldı. Bu rakamların da oldukça yüksek olduğunu düşünüyoruz. Varyantların dereye girmesiyle, bulaşıcılığı artırdığını biliyoruz. Şu dönemde kısıtlamaları gündemimize almadık. Hareketlilik yoğun şekilde artmış oldu. Maske kullanımı giderek azaldı ve vaka sayıları arttı. Yeni dönemde vakalarımız artık 15-45 yaş arasında en yoğun. Kimisi aşının bulaşı önlemediğini söylüyor. Bu duruma göre değişebiliyor. Aşı bulaşı da engelliyor. Vakaların yüzde 90'ını aşısını tam yaptırmamış, olmamış olanlar oluşturuyor. Aşının etkili olduğunu biliyoruz. Aşılarını olup hayatını kaybedenlerin ek hastalıkları da olmuş oluyor. Aşı oldu hayatını kaybetti şeklinde dezenformasyon yapılmaya çalışılıyor. Sonuçlarını bildiğimiz bu aşıları neden kendimize yaptırmayalım? (Sinovac ve Sputnik V ile ortak aşı üretimi) Sputnik 200 bin kişi için doz geldi. Birinci ve ikinci dozun farklılığı var aynı aşı değil. Testleriyle ilgili sorun yok. Yeni bir aşı tipi için Rusya'dan yaklaşım oldu. Üretim ile ilgili çalışmalar yerel bir firma ile devam ediyor. Üretim safhasına henüz gelmiş değil. Sinovac ile Çin'le görüşmelerimizde Türkiye'de yatırım yapmalarını istedik. Hazırlıklarının olduğunu çok uzun sürmeyeceğini söylediler. (Aşılara rağmen vaka ve vefat sayılarındaki yükseklik) Bu aşısızların salgını olmaya devam ediyor, olay çok net. İsrail'deki çalışmalar mRNA aşısında 7-8 ay sonra hatırlatma dozu gerektiğini gösteriyor. Aradan üç ay geçtiyse mutlaka aşısını yaptırmış olmalı. Aşıyı tamamlamış olanların da riskli hastalık grubunda sorun olarak çıktığını biliyoruz. Vakaların yüzde 83'ü aşısını tamamlamayanlar. Tek doz aşı korumuyor. İki doz aşı olunmalı. İki doz inaktif aşı olanlar üçüncü dozu da olmalı. Aşısı tamamlanmamış kişi sayısı 35 milyon. Bu kişilerin vaka yükü yüzde 13, hastane yükü yüzde 10. Aşılanma oranlarını yükseltmek istiyoruz. Aşılama oranıyla birlikte salgın ülke gündeminden düşecek. Vatandaşımızın aşıya ilgisi arttı. (Kafe ve restoranlar için ek tedbir alınacak mı?) AVM, restoran, kafeler için PCR uygulamasını gündemimize almadık. Aşılanmayanların okula alınmaması gibi bir durum olmaz. Öğretmenlerimizin aşılama oranlarının arttığını görüyoruz. Şu an en az bir doz aşı yaptıran öğretmen ve çalışanlar yüzde 88'i buldu.

2 yıl önce

PCR testi zorunluluğu 18 yaş üstüne uygulanacak

İçişleri Bakanlığı, 6 Eylül'de başlayacak yüz yüze eğitim öncesi 81 ilin valiliğine PCR testi konulu yeni bir genelge gönderdi. Genelgeye göre; başta öğretmenler olmak üzere eğitim personeli, kantin çalışanları ile öğrenci servislerinin şoför ve rehber personeli gibi öğrencilerle bir araya gelecek görevlilerden aşı olmamış ya da daha önce hastalık geçirmemiş olanlardan, haftada iki kez PCR testi ile taranmaları istenecek. PCR testi sonuçları okul idareleri tarafından gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulacak. Aşıya karşı tereddüt içerisinde olan kesimlerin kaygı ve tereddütlerini gidermeye yönelik bilgilendirme ve rehberlik faaliyetlerine ağırlık verilecek. 6 Eylül Pazartesi gününden itibaren aşı süreci tamamlanmayan veya hastalığı geçirmemiş kişiler; konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılımında ya da uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatleri için negatif sonuçlu PCR testinin zorunlu olduğu, yine Milli Eğitim Bakanlığı'nca 24 Ağustos 2021 tarihinde yayımlanan 'Kovid-19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi'nde öğrencilerle bir araya gelmesi zorunlu olan aşı olmamış öğretmen ve okul çalışanlarından haftada iki kez PCR testi istenilecek. Bu çerçevede; başta öğretmenler olmak üzere eğitim personeli, kantin çalışanları ile öğrenci servislerinin şoför ve rehber personeli gibi öğrencilerle bir araya gelecek kişilerin, görevlilerin aşılı, geçirilmiş hastalık durumunda (Kovid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) olmamaları halinde; bu kişilerden haftada iki kez PCR testi ile taranmaları istenilecek. Sonuçlar okul idaresi tarafından gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulacak. PCR negatif test zorunluluğu istenilen alanlara (okul, sinema, tiyatro, konser vb.) girmek isteyen ya da şehirlerarası toplu taşıma araçlarını (uçak, tren, otobüs vb.) kullanacak olan kişiler; aşılama süreçlerinin tamamlanmış veya hastalığı geçirmiş kişi durumunda olup olmadığını Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması üzerinden kontrol ederek PCR negatif test raporu almaları gerekip gerekmediğini öğrenebilecek. PCR UYGULAMASI 18 YAŞ VE ÜZERİ İÇİN GEÇERLİ OLACAK Aşı süreci tamamlanmayan veya hastalığı geçirmemiş kişilerden, belirli alanlara girişte (okul, sinema, tiyatro, konser vb.) ya da şehirlerarası toplu taşıma araçlarını (uçak, tren, otobüs vb.) kullanma sırasında istenilecek PCR negatif test sonucu 18 yaş ve üzeri vatandaşlar için uygulanacak.

2 yıl önce

Abdurrahman Dilipak'ın yengesi Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti

Seher Dilipak, AK Parti Kahramanmaraş eski Milletvekili M. Uğur Dilipak’ın da annesi. Gazeteci- yazar Abdurrahman Dilipak’ın amcası Mustafa Dilipak’ın eşi Seher Dilipak bugün Kahramanmaraş’ta Koronavirüs nedeniyle bir süredir yoğun bakımda bulunduğu Necip Fazıl Bölge Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Şeyhadik Camiinden, yarın/salı günü ikindi namazından sonra  kılınan cenaze namazından sonra Kahramanmaraş Şeyh Adil  mezarlığına defnedilen Seher Dilipak, bir süredir Covid-19 tedavisi görüyordu. Seher Dilipak’ın ölüm haberini Abdurrahman Dilipak da sosyal medya hesabından paylaştı.

2 yıl önce

ABD'de koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı artıyor: Yoğun bakım ünitelerinde yer kalmadı

ABD'de Sigorta analiz şirketi QuoteWizard’ın Sağlık ve İnsan Hizmetleri Departmanı (HHS) verilerini analiz ederek yayımladığı rapor, geçen hafta ülkedeki yoğun bakım ünitelerinin yüzde 77'sinin kullanıldığını ortaya koydu. Arkansas ve Alabama yetkilileri, hafta başında yoğun bakım ünitelerinin tamamının dolduğunu açıklarken, Kentucky Valisi Andy Beshear eyalette yoğun bakım hastalarına yer açmak için hastanelerde yer değişiklikleri yapıldığını duyurdu. Yoğun bakım ünitelerinin yüzde 94'ünün kullanıldığı Florida’da 50 hastane sağlık çalışanı sayılarının yetersiz olduğunu bildirirken, 60 hastanenin daha hafta sonundan itibaren sağlık çalışanı sayılarının yeterli olmayacağını öngördüğü belirtildi. Forbes dergisi, geçen hafta Texas'ın kuzeyindeki hastanelerin kapasite yetersizliği nedeniyle aşılı hastalara öncelik vermeye başlayacağını haber yapmıştı. QuoteWizard, yoğun bakım kapasitelerinin yüzde 90'ından fazlasını kullanan ABD’nin güneyindeki beş eyaletin (Florida, Georgia, Alabama, Mississippi, Texas), aynı zamanda Kovid-19 salgınının en yoğun görüldüğü bölgeler olduğunun altını çizdi. Raporda, yoğun bakım ünitesi yetersizliğinin bir kapasite değil, talep probleminden kaynaklandığı vurgulandı.

2 yıl önce

PCR testleri devlet hastanelerinde ücretsiz olacak

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yüz yüze eğitim kapsamında istenecek zorunlu PCR testlerinin devlet hastanelerinde ücretsiz yapılacağını açıkladı. Bakan Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabine Toplantısı'na dair açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorusunu yanıtladı. "Yüz yüze eğitim kapsamında haftada 2 kez istenecek zorunlu PCR testi ücretsiz mi olacak" sorusuna Koca, "Devlet hastanelerinde ücretsiz olacak." yanıtını verdi.

2 yıl önce

Aşı olmasa yoğun bakım patlardı: Geçen yıla oranla hafif seyrediyor

Kovid-19 tablosunda da son iki haftanın zatürree oranı yaklaşık yüzde 5 iken geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 9 olarak kayıtlara geçti. Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Sema Turan da vaka sayılarının yüksek olmasına rağmen aşılamanın artmasıyla beraber yoğun bakım doluluk oranlarının geçen yıla göre azaldığını söyledi AŞISIZLAR AĞIR GEÇİRİYOR Vaka tablosuna değinen Turan, “Vaka sayısı pozitifliği çok ama hastaneye yoğun bakım yatış oranlarına bakmak lazım. Geçtiğimiz yılın ağustos ayındaki yoğun bakım hastane talebi ile bu dönemin yoğun bakım hastane talebi birbirinden farklı. Hastalık aşısız bireylerde ciddi ağır geçiyor. Yaygın akciğer tutulumuyla geliyor hastalarımız” dedi. GEÇEN YIL İKİ KATIYDI Turan, “Aşılanma olmasaydı, 2. ve 3. pikte yaşadığımız görüntüyü yaşardık. O dönemlerde günlük ölüm sayıları çok yüksekti. Entübe edilen hasta sayısı her gün artıyordu. Aşılama yapılmasaydı, yoğun bakımlarımızı yeniden revize edip yeni yoğun bakımlar açardık. Yine açmaya başladık ama geçen dönemdeki gibi değil. Şu an 6 tane kovid yoğun bakımım çalışıyor. Yanına bir tane daha eklemek zorunda kaldım bu hafta. Ağır pik dönemlerinde 15 yoğun bakım açıyorduk. Bunun iki katı oranında yoğun bakım açmak zorunda kalıyorduk” ifadelerini kullandı. HATIRLATMA DOZU YAPILMALI Turan, “Aşılama hastalık şiddetini hafiflettiği için çok fazla yoğun bakım ihtiyacı olmuyor. Aşı şemasının tamamlanması hastalığa karşı koruyuculukta en önemli şey. İki doz aşısını olmuş ve üzerinden bir süre vakit geçmiş bireyler daha iyi korunuyorlar.” diye konuştu. 12-15 yaş hedefi Koronavirüs Bilim Kurulu, aşı yaşının 12-15 yaşa çekilmesi konusunu masaya yatırdı. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sema Turan, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılının başlayacağı 6 Eylül öncesinde aşı yaşını risk grubundakiler için 12, diğerleri için 15 yaşa kadar indirme konusunda karar alınacağını açıkladı. Turan, “Hedefimiz okulları açmak. İlk etapta 15 yaşa kadar 12-15 yaş arasında da yüksek riskli grubu aşılama planı var. Bu konuda net karar alınacak yakın zamanda. Okulların açılmasından önce olması tabi ki hedefimiz. Öncelikle okullar açılmadan bu işi yapmak, çocukların yeterli immünizasyonunu sağlamak için düşünülmekte. İlk etapta 15 yaşa kadar 12-15 yaş arasında da yüksek riskli grubu aşılama planı var” diye konuştu.

2 yıl önce

Sağlık Bakanı Koca: Aktif vakaların yüzde 87'si aşılanması tamamlanmamış kişiler

Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Son iki hafta içinde vaka sayılarında çok hızlı bir yükseliş yaşandı. Bayramı hiç hastalık olmamış gibi karşıladık. Tedbirlere dikkat çok azaldı. Bugünlerde bunun etkisini yaşıyoruz. Vakaların artış hızı birçok sorun teşkil ediyor. Yeni bir varyantın baskın hale gelmesi, aşıyla bağışıklık programını sekteye uğratabilir. Birinci doz aşısını olmuş vatandaşlarımız, bağışıklık kazanmadan hastalığa yakalanabiliyor. İkinci doz olmuşların da belirli bir süre geçtikten sonra bağışıklık azaldığı için hastalığa yakalanabiliyor. Kısıtlama uygulanan dönemler, salgının sosyal hayatımızı en çok etkilediği dönemdi. O günlere dönmeyi hiçbirimiz istemeyiz. Buna mecbur kalacağımız seyir şu an için yok ama olmayacağı anlamına gelmez. Aşıyla bağışıklık elde edene kadar tedbirlere uymalıyız. Şu an aktif vakalarımızın yüzde 87'si aşılanması tamamlanmamış kişiler. Tam aşı olup hastalığa yakalananların sayısı yüzde 5'ten az. Hastaneye yatırılanların yüzde 95'i aşılanması tamamlanmamış kişiler.

1 2 ... 15 16 17 18 19 20 21 ... 36 37
Server Error
500
Server Error