10 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Fatih Kaymakamlığı'ndan ‘ekümenlik’ açıklaması

Fatih Kaymakamlığı'nın açıklamasında  Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine Dair Mukavelename hatırlatılarak ekümenlik kavramının olmadığını belirtti. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1558892390882091010?s=21&t=FTkt31cFebTYVuKPfDKVTA Fatih Kaymakamlığı'nın açıklaması şu şekilde:  - Fener Rum Patrikhanesi Patriği Dimitri Bartholomeos’un ve Patrikhanenin zaman zaman “ekümenik” kavramını kullanması nedeniyle bu açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. - 30 Ocak 1923’te Yunanistan ile Türkiye arasında imzalanan “Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine Dair Mukavelename”de Patrikhanenin durumu ve statüsü ile ilgili bir hükme yer verilmemiş; bu mukavele ile Türkiye’de yaşayan Rumlarla Yunanistan’da yaşayan Müslüman Türkler yer değiştirmişler, İstanbul ve Bozcaada ile Gökçeada’daki Rumlarla Batı Trakya’daki Müslüman Türkler mübadele dışında bırakılmışlardır. - Aynı şekilde, azınlıklar konusunda Türkiye’nin temel hukuki dayanağını oluşturan 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’nda da Patrikhâne ile ilgili bir hükme yer verilmemiş, Patrikhanenin İstanbul’da kalması karşılığında mübadele dışı tutulan Rum cemaatinin dini bir kurumu olarak kalacağına, siyasi bir faaliyetinin bulunmayacağına ilişkin katılımcı ülke delegasyonlarının sözlerinin senet olarak kabul edildiği belirtilerek, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi ile ruhanî meclisinin yetki alanı İstanbul başpiskoposluğu ile Bozcada ve Gökçeada bölgesi Rum cemaatinin dini ihtiyaçlarını karşılamakla sınırlı tutulmuştur. - Lozan Antlaşmasının azınlıkların korunması başlıklı 38-44. maddelerinde gayri müslim Türk vatandaşlarının statüsü belirlenmektedir. Buna göre: azınlık statüsüne alınan vatandaşlarımızın dini serbestiyet içerisinde kendi dilleriyle ibadet ve eğitim yapmaları, ayrıca ibadethaneleri ile mezarlıklarını korumaları hususunda gerekli kolaylığın gösterileceği taahhüt edilmiş, Antlaşmanın 45. maddesinde ise Türkiye’nin azınlıklara tanıdığı bu hakları Yunanistan’ın da Batı Trakya’daki Türk azınlığına tanıyacağı taahhüdü yer almıştır. - Hülasa; Lozan Antlaşmasının müzakereleri sırasında durumu uzun süren tartışmalar sonunda belirginleşen Patrikhane Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu ile yeni bir statüye dönüştürülmüş bulunmaktadır. Bu durum çerçevesinde Patrikhane, Türkiye’deki Rum azınlığın bir kilisesi olarak sadece dini yetkileri haiz bir kilise niteliğinde Antlaşmanın “Azınlıkların Korunması” başlıklı çerçevesinde mütalaa edilmesi gereken dini bir kurumdur. Yunanistan’ın uygulamasının tersine, Türkiye’de din görevlilerini kendilerinin seçme özgürlüğü bulunmakla birlikte Patrikhane’nin siyasi-yönetsel açıdan “ekümenik” vasfı bulunmamaktadır. - Nitekim Rum olmayan diğer Ortodoks kiliselerinin işlerine dönük müdahalesinin yargıya taşınması sonucunda Yargıtay 4. Dairesinin E:2005/10694, K.2007/5603 sayılı kararında: “Egemen bir devletin kendi topraklarında yaşayan azınlıklara kendi vatandaşlarından farklı bir hukuk uygulayarak çoğunluğa dahi tanımadığı bir takım ayrıcalıkları onlara tanımak suretiyle özel bir statü vermesi, Anayasanın 10. maddesinde gösterilen eşitlik ilkesine açıkça aykırılık oluşturacağından kabul edilemez. Bu nedenle Patrikhanenin ekümenik olduğu iddiasının, yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. İstanbul Valiliğinin 6 Aralık 1923 tarih ve 1092 sayılı yazılarından da anlaşılacağı üzere Patrikhanede dini ve ruhani seçimlere katılacak ve seçilecek kişilerin Türk Vatandaşı olmaları ve seçim sırasında Türkiye'de görevli bulunmaları gerekmektedir. Bu husus da, Patrikhanenin ekümenik sıfatının bulunmadığının açık bir göstergesidir.” şeklinde vurgulanmıştır. - Sonuç olarak; Lozan anlaşması tutanakları ile Yargı kararlarında Fatih Kaymakamlığına bağlı dinî bir kuruluş olarak kabul edilen Fener Rum Patrikhanesinin “ekümeniklik” iddiası hukuki gerçeklerle bağdaşmamaktadır.

1 yıl önce

Türkiye ile Suriye arasındaki görüşmelere Devlet Bahçeli'den destek

Türkiye'nin Suriye'deki iç savaştan dolayı kaynaklanan göçü durdurma ve mültecileri tekradan güvenli bölgeler oluşturup gönüllü geri dönüşlerinin sağlanması için çalışmaları, aralıksız devam ediyor. Son olarak geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, konuyla ilgili, Esad yönetimiyle istihbaratlar arasında geçmişte görüşmeler olduğunu söyledi. "Görüşmeler tekrar başladı" Bakan Çavuşoğlu, daha sonra görüşmelerde kesintiler olup şimdi tekrar başladığını belirterek "Uzun zamandır Putin ve Rus yetkililer Esad ile cumhurbaşkanımızı görüştürmek istediler. Cumhurbaşkanımız da istihbaratların görüşmesinin faydalı olacağını söylemişti. Bir ara istihbaratlar arasında görüşmeler olmuştu geçmişte. Daha sonra kesintiler oldu şimdi tekrar başladı." dedi. "Tek çıkar yolu siyasi uzlaşı..." Suriye Dışişleri Bakanıyla kısa bir sohbetinin de olduğunu belirten Çavuşoğlu, " Bu ülkenin tek çıkar yolu siyasi uzlaşı. Teröristlerin temizlenmesi lazım kim olursa olsun. Muhalif olan Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini ve Türkiye olarak  da buna destek olabileceğimizi söyledik. Suriye'nin toprak bütünlüğünü herkesten daha fazla destekliyoruz. Bölücü terör örgütlerine karşı verilecek mücadeleyi de biz destekleriz. Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Ama Suriye’de birlik beraberlik olmazsa Suriye bölünme riskiyle karşı karşıya.” ifadelerini kullandı. Bahçeli: Atılan adımlar isabetli Konuyla ilgili ise MHP Lideri Devlet Bahçeli'den süreç için izlenen yol haritasına destek geldi. "Türkiye’nin Suriye konusunda attığı adımlar değerli ve isabetlidir." diyen MHP Lideri Bahçeli, Türkiye ve Suriye arasında yapılan görüşmeler için şunları söyledi; "Dışişleri Bakanımızın sözleri güçlü bir nefestir" Bu ülkede yaşayan hiç kimse, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun ülkemizin ötekisi veya hasmı değildir. Hepsi kardeşimizdir, aramızda tarihe, kültüre ve inanca dayanan kuvvetli bağlar vardır. Dışişleri Bakanımızın Suriyeli muhaliflerle Esad rejimi arasında barışın tesis edilmesi hususundaki yapıcı ve gerçekçi sözleri kalıcı çözüm arayışlarına güçlü bir nefestir. Bundan hiç kimsenin rahatsız olmasına gerek yoktur. "Siyasi diyalog ciddiye alınmaya değerdir" Türkiye’nin Suriye ile görüşme düzeyini siyasi diyalog mertebesine çıkarması, bu çerçevede terör örgütlerinin yuvalandıkları her coğrafi alandan işbirliğiyle sökülüp atılması önümüzdeki siyasi gündem konularından birisi olmaya namzettir ve hatta ciddiyetle ele alınmaya değerdir. Tüm komşularımızla normalleşmek arzumuzdur 2023’e kadar her alanda ve her komşumuzla normalleşme atmosferinin hakim olması samimi arzumuz ve umudumuzdur.
 Üzerinde yaşadığımız geniş coğrafyanın bize söylediği; çatışarak değil kucaklaşarak yaşamanın tek seçenek olduğudur. Bunu başaracak tek siyasi irade de Cumhur İttifakı’dır. Gerisi sadece fasa fisodur, fuzuli ezberdir, gürültü kirliliğidir."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bugünün Türkiye'si 21 yıl önceye göre daha demokratiktir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanlığı Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Bu akşam düzenleyeceğimiz toplantı ile hem 21. yaşımızı kutlayacak, hem de 21 yılın kısa bir değerlendirmesini yapacağız. Aradan geçen süre zarfında kurucu değerlerimizden taviz vermeden yolculuğumuzu sürdürdük. 21 senenin her anı mücadele ile geçti. Terör örgütlerinden darbe heveslilerine kadar millet düşmanlarının hedefi olduk. Vesayetçilere rağmen milli iradenin sütünlüğünü bu ülkede biz hakim kıldık. Ekonomimizi her yıl büyütmeyi başardık. İçimizdeki mandacılara rağmen dış politikamızı güçlendirdik. Hayata geçirdiğimiz reformlarla sessiz bir devrime imza attık. Milli iradeye kast edenlere karşı milletimizle omuz omuza vererek beraberce püskürttük. KAST SİSTEMİNE BİZ SON VERDİK Türkiye, bizim dönemimizde, sadece ayağına vurulmuş asırlık prangalarını kırmadı. Aynı zamanda mevcut sistemin merkezine yerleştirilmiş kast düzeninden de kurtuldu. Yıllarca bu millete kendi öz yurdunda parya muamelesi yaptılar. Yıllarca bu milletin çocukların okumasını, üniversiteye gitmesini, suni sebeplerle engellediler. Darbe dönemlerinde sermayeyi renklere bölerek ülkemizin gelişmesini sabote ettiler. Kadınlarımızın baş örtülü baş örtüsüz diye ayrımcılığa uğradığı, temel hak ve hürriyetlerin belli toplum kesimlerine yalnızca elitlere mahsus imtiyazlar olarak görüldüğü, işte bu kast sistemine biz son verdik. BUGÜNÜN TÜRKİYESİ DAHA ÖZGÜR Bugünün Türkiyesi 21 yıl öncesine kadar daha özgür, fırsat eşitliğinin olduğu bir Türkiye'dir. Bugün IMF kapılarında borç dilenen değil, kalkınma ve insani yardımlarda dünyaya örnek gösterilen bir Türkiye var. Kimseden icazet almadan operasyon düzenleyen, ordusu güçlü bir Türkiye var. Bunlar yıllarca ötelenen, sistemin dışına itilen ülkemizin potansiyelinin en büyük göstergesidir. Son 21 yılda ülkemize kazandırdıklarımıza baktığımızda Rabbimize hamd ediyoruz. Partimizin kuruluşundan bu yana davamıza gönül vermiş tüm yol arkadaşlarımıza buradan teşekkür ediyorum. "CHP ZİHNİYETİ YERİNDE SAYMAYA DEVAM EDİYOR" 28 Şubat bakiyesi kimi kendini bilmezlerin başörtülü kadınlara yönelik hezeyanlarında görüyoruz. Son 21 yılda yaşanan onca değişime rağmen millete tepeden bakan, üstenci CHP zihniyeti yerinde saymayı sürdürüyor. CHP ve yandaşları değişmemekte, kendilerini yenilememekte ısrar ediyor. Bu ülkenin en büyük açığı demokrasiyi içselleştirmiş, yerli ve milli muhalefet açığıdır. İhya yerine yıkmayı siyasetlerinin merkezine yerleştiren rövanşist yaklaşımdır. Sandıkta milletten tokat yiyenler iktidara gelmek için darbedelerden, hatta FETÖ'cü alçaklardan bile medet ummuşlardır. 2023'e giden süreçte benzer senaryoların tekrar tedavüle konduğunu görüyoruz. MUHALETİN YIKIM MASASINDA GARNİTÜR OLARAK YER ALMAKTA HİÇBİR BEİS GÖRMEYENLERİ MİLLETİMİZİN TAKDİRİNE HAVALE EDİYORUZ Meşrep tartışmaları medya ve sosyal medya üzerinden yeniden alevlendirilmeye çalışılıyor. Adli vakalar tıpkı 80 öncesinde olduğu gibi insanlarımızı birbirine kışkırtmanın vasıtası haline getiriliyor. Bürokratlar Bay Kemal tarafından çok açık, net tehdit ediliyor. Zaman değişse de aktörler değişse de oynanan oyun değişmiyor. Yaşanan her Hadise faşist yüzlerini açıkça gösteriyor. Tüm bunlar ortadayken siyasi hırsları sebebiyle muhaletin yıkım masasında garnitür olarak yer almakta hiçbir beis görmeyenleri milletimizin takdirine havale ediyoruz. Bu hafta Çorum'daydık. 50 bin kişinin katılımıyla muhteşem bir mitingi gerçekleştirdik. Oradan Hacı Bektaş'a geçtik. 10-15 bin kişi oradaki programa iştirak ettiler.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Avukatı Uğur Kızılca’dan Sözcü yazarı Çiğdem Toker’in “Türkiye Sigorta acenteliğini” iddialarına yalanlama

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun avukatı yaptığı yazılı açıklamada, bugün Sözcü Gazetesi yazarı Çiğdem Toker'in köşesinde müvekkili ile ilgili tamamen algı oluşturmaya yönelik ve müvekkilinin kişilik haklarını hedef alan ifadelerin yer aldığını öne sürdü.  Bu nedenle açıklama zorunluluğu doğduğunu belirten Kızılca, "Tüm hukuksal haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilimin herhangi bir ticari faaliyetinin ve şirket ortaklığının olmadığını kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız." ifadelerini kullandı. NE OLMUŞTU? Avukat Kızılca'nın açıklamasına konu olan 'Soylu'nun şirketi Türkiye Sigorta acentesi başlıklı yazıda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, sigorta şirketi ortaklığı olduğu ve bakanlık görevi sürerken şirket faaliyetlerini sürdürdüğü iddia edilmişti.  Haberde Soylu’nun ortağı olduğu belirtilen ‘Esigortan‘, hissesinin yüzde 81,1’i Varlık Fonu’nda olan Türkiye Sigorta’nın acenteliğini aldığı belirtilmişti. Süleyman Soylu'nun aile şirketi olan Engin Sigorta'daki hisselerini Ticaret Sicil gazetesinin 26 Mayıs 2022 tarihli nüshasında yayımlanan karara göre, oğlu Engin Levent Soylu ve kızı Fatma Nur Eslem Soylu'ya devretmişti.

1 yıl önce

İstanbul'da şiddetli yağış: Araçlar mahsur kaldı, tarihi Kapalı Çarşı'yı su bastı

Meteoroloji ve AFAD tarafından yapılan uyarıların ardından İstanbul'da sabah saatlerinden itibaren sağanak yağış etkili olmaya devam ediyor. Kentin en işlek yerlerinden Taksim Meydanı ve Eminönü'nde yağış sürüyor. Yürümek isteyen vatandaşlar sağanak yağış nedeniyle zor anlar yaşadı. Bazı vatandaşlar yağmurdan korunmak için dükkanların tentelerinin altına saklandı, kimileri ise ıslanmamak için koşmak zorunda kaldı. MALTEPE'DE AŞIRI YAĞIŞ Aniden bastıran yağış nedeniyle Maltepe'de yollar kısa sürede göle döndü, bazı ev ve iş yerlerini su bastı. Maltepe Altayçeşme Mahallesi Begonya Sokak'ta saat 10.00 sıralarında otomobiller yolda mahsur kaldı. Araçları kurtarmak için bölgeye ekipler sevk edildi. Belediyeye ait iş makineleri sokakta tıkanan mazgalları açmak için çalışma başlattı. Ekiplerin yaklaşık bir saatlik çalışmalarının ardından yol trafiğe açıldı. "KAPIYI AÇTIĞIM ZAMAN DENİZ GİBİYDİ HER YER" Yarısına kadar suya batan araçtan çocuklarıyla birlikte son anda çıktığını anlatan Berfin Çalık, "Bir anda fark edemedim. Göl gidiydi. Arabam yarısına kadar suya batmıştı. Çocuğumda bir şey yok. Son anda çıktım. Kapıyı açtığım zaman deniz gibiydi her yer. Bende bir şey yok çok şükür. Mazgallar tıkanmış sanırım. Ben 5 yıldır buradayım, bu noktayı hiç böyle hatırlamıyorum. Aniden bastıran yağmur neticesinde böyle bir şey yaşadık" dedi. İSTANBUL'DA YAĞIŞ TRAFİKTE YOĞUNLUĞA NEDEN OLDU İstanbul'da sabah saatlerinden itibaren etkili olan yağış nedeniyle bazı bölgelerde trafik yoğunluğu yaşanıyor. Yağış Anadolu yakasında Sarıyer, Kadıköy, Üsküdar, Ümraniye ve Ataşehir'de etkili oluyor. Yağışın nedeniyle D-100 Karayolu ve TEM Otoyolu'nda yoğunluk yaşanırken, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Avrupa'ya geçişlerde yoğunluk oluştu. D-100 Karayolu Kartal-Maltepe ile Bostancı-Göztepe arasında, TEM Otoyolu'nda ise Sultanbeyli ile Çamlıca gişeleri arasında sürücüler yağış nedeniyle çok yavaş ilerliyor. Avrupa yakasında sağanak sabah saatlerinde özellikle Beykoz ilçesinde etkili oldu. Yağışın etkisiyle D-100 Karayolu Ankara istikameti Haliç Köprüsü, Okmeydanı, Mecidiyeköy, Zincirlikuyu mevkileri ile 15 Temmuz Şehitler Köprüsü girişinde trafik yoğunluğu yaşandı. Kent genelinde yağışın etkisiyle kayganlaşan yollarda maddi hasarlı trafik kazaları da meydana geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Trafik Yoğunluk Haritası verilerine göre saat 10.06 itibarıyla kent genelinde trafik yoğunluğu oranı yüzde 54 ölçüldü. AKOM'DAN YAĞIŞIN ETKİSİNİ ARTIRACAĞI UYARISI Öte yandan Afet Koordinasyon Merkezinin (AKOM) Twitter hesabından yapılan duyuruda, sağanağın sabah saatlerinde Sarıyer ve Beykoz ilçelerinde etkili olduğu belirtilerek, "Yağmurun ilerleyen saatlerde etkisini artıracağı, öğle saatlerine kadar gök gürültüsü ve şimşek ile beraber yer yer yoğun sağanak geçişlerinin yaşanacağı tahmin ediliyor. Önümüzdeki saatlerde Anadolu yakasında yoğun yağış geçişleri yaşanması beklenmektedir." ifadelerine yer verildi. TARİHİ KAPALI ÇARŞI'YI SU BASTI, ESNAF ZOR ANLAR YAŞADI Fatih'te etkili olan sağanak yağış nedeniyle tarihi Kapalı Çarşı'yı su bastı. Eminönü Beyazıt'ta bulunan çevre sokakları da su basarken, esnaflar zor anlar yaşadı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün uyarılarının ardından İstanbul'da sabah saatlerinden itibaren sağanak yağmur etkili olmaya başladı. Fatih'te bulunan tarihi Kapalı Çarşı'da gider taştı. Giderlerin taşması sonucu çarşıyı su bastı. Ayrıca, Kapalı Çarşı etrafında bulunan sokaklar ve Eminönü Beyazıt'ta bulunan çevre sokakları da su bastı. Baskın nedeniyle esnaf zor anlar yaşadı. Dükkanına su girmemesi için vatandaşlar yoğun çaba sarfetti. Esnafın bazı ürünleri su altında kaldı. TRAMVAY SEFERLERİNDE AKSAMALAR YAŞANIYOR İstanbul'da etkili olan sağanak yağış nedeniyle tramvay seferlerinde de aksamalar yaşanmaya başlandı. Sağanaktan kaynaklı Fatih Aksaray bölgesinde tramvay seferlerinde aksamalar yaşanmaya başladı. Su birikintilerinden dolayı da bazı bölgelerde araçlar ilerlemekte güçlük çektiği görüldü. YENİKAPI ALT GEÇİDİNİ SU BASTI İstanbul Yenikapı alt geçidini su bastı. Sürücüler zor anlar yaşarken, bazı araçlar da su nedeniyle ilerleyemedi. İETT OTOBÜSÜNÜ SU BASTI Üsküdar ilçesinde içerisinde yolcular da bulunan hareket halindeki bir İETT otobüsünü su bastı. Vatandaşlar bulundukları otobüsün sular altında kalmasını korku dolu gözlerle izledi. AFAD'DAN UYARI AFAD'dan yeni uyarı geldi. Yapılan açıklamada, "Meteoroloji'den alınan son bilgilere göre İstanbul Anadolu yakasında etkili olan yağışların bugün öğleden sonra il genelinde etkili olması beklenmektedir. AFAD ekiplerimiz yaşanabilecek olumsuzluklara karşı teyakkuz haline geçirilmiştir. Gelişmeleri takip ediyoruz." denildi. BEYKOZ'DA İSTİNAT DUVARI ÇÖKTÜ Beykoz'da yağışın ardından istinat duvarı çöktü. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık, AFAD ve polis sevk edildi. 1 kişinin göçük altında kaldığı belirtiliyor. Ekiplerin olay yerindeki çalışmaları devam ediyor. SAĞANAK, HAVA TRAFİĞİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR İstanbul'da, etkili olan sağanak nedeniyle Sabiha Gökçen Havalimanı'na inmek isteyen uçaklar havada tur atmak zorunda kaldı. Sabah saatlerinde etkisini arttıran yağmur nedeniyle Pegasus Hava Yolları'nın Tel Aviv-İstanbul seferini yapan yolcu uçağı Sabiha Gökçen Havalimanı'na iniş yapamadı. Bir süre havada tur atan ve bu yüzden yakıt kritiğine giren uçak Çanakkale Havalimanı'na yönlendirildi. Aynı saatlerde birçok uçak da havada tur attı. Uçakların yakıt kritiğine girmemesi için 09.28-10.20 saatleri arasında Sabiha Gökçen Havalimanı'na iniş yapan uçaklara öncelik verilirken, kalkış seferlerinde ise kısa süreli gecikmeler yaşandı.

1 yıl önce

İstanbul yağmura teslim! Ekrem İmamoğlu’dan ses yok!

https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1557670823510556678?s=21&t=VV4Ucsx3-cXi4L2DCb71jA İmamoğlu’nun alt yapı sorunlarını çözdüğünü iddia ettiği Maltepe’deki su baskınlarından sonra İBB’ye ait İETT otobüslerini de su batı. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1559094553432522755?s=21&t=VV4Ucsx3-cXi4L2DCb71jA İstanbul'da etkili olan sağanak yağış sonrası içerisinde yolcuların olduğu İETT otobüsünü su bastı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1559100183195033600?s=21&t=VV4Ucsx3-cXi4L2DCb71jA Öte yandan Kapalıçarşı’da da durum aynı… https://twitter.com/bugunguncel/status/1559098774806560770?s=21&t=VV4Ucsx3-cXi4L2DCb71jA

1 yıl önce

Irkçı çetede kavga! Sinan Oğan’dan, Esed ajanı Deniz Büstani’ye sert sözler

Yıllarca PKK’ya hamilik yapan Hafız Esed’ın en güvendiği ve kirli işlerini yaptırdığı Türk düşmanı Halaf Al Muftah’ın damadı olan Deniz Büstani isimli provokatörün Esed’in istihbarat örgütü Muhaberat için çalıştığı iddialarının ayyuka çıktığı bir dönemde Sinan Oğan’dan ilginç bir çıkış geldi. “O ŞAHISLA AYNI EKRANA ÇIKMAM” Kendisinin Suriye konusunda Deniz Büstani’den bilgi aldığının iddia edilmesi üzerine sosyal medya hesabından cevap veren Oğan şu ifadeleri kullandı: Bu mu isbatın? Deniz Büstani’den bilgi almak, irtibat bir yana ben aynı karede bile olmayı kabul etmedim. Hande Karacasu bir gün benimle röpörtaj yapmak için Deniz Büstani denilen şahsı yanına alıp getirdi. Ben bu şahısla aynı ekranda röpörtaj vermem dedim ve kabul etmedim. DENİZ BÜSTANİ KİMDİR? Kendisini gazeteci ve Ortadoğu uzmanı olarak tanıtan Deniz Büstani isimli provokatör, Türkiye’de Suriyeli düşmanlığını körüklemek ve Esed rejiminin reklamını yapmak için çabalıyor. Aslen Hataylı olan Büstani, sık sık ticari ilişkilerinin olduğu Suriye’ye giderek Esed rejiminin üst düzey yöneticileri ve askerleri ile görüşüyor. KİRLİ İLİŞKİ AĞI Esed rejiminin Türkiye’de provokasyon için görevlendirdiği iddia edilen Büstani, Suriye’deki Baas rejiminin önde gelen isimlerinden Halaf Al Muftah’ın kızıyla nişanlı. Suriye’de Hafız Esed döneminde Sünni halka ve Türkmenlere karşı başlatılan, başta Hama Katliamı olmak üzere pek çok kanlı operasyonda görev alan Halaf Al Muftah, oğul Beşar Esed döneminde de Baas rejiminde etkisini sürdürüyor. Baas rejiminin önde gelen karanlık isimleri ile sık sık bir araya gelen Büstani’nin Türkiye’den edindiği bilgileri Esed yönetimine aktardığı iddia ediliyor. KAYINBABASI AL MUFTAH AZILI TÜRK VE İSLAM DÜŞMANI Büstani’nin kayınbabası Halaf Al Muftah, Hafız Esed döneminde PKK ile ilişkileri koordine eden isim olarak biliniyor. Teröristbaşı Apo’nun Suriye’de misafir edildiği dönemde, Apo ile sık sık buluşan Al Muftah, sık sık Suriye basınında Türk milletine ve devletine hakaret ediyor. Türk ordusunu ‘işgalci’, Türk askerini ‘katil’ olarak tanımlayan Al Mutfah, Türkiye’nin Osmanlı’dan kalma bir alışkanlıkla yayılmacı politika izlediğini sık sık dile getiriyor. https://twitter.com/arahmaneminoglu/status/1498010020470001668?s=21&t=nVt26rirNvIa79Ss7dfBgQ DENİZ BÜSTANİ’DEN ESED REKLAMLARI Esed katliamlarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelileri sosyal medyada hedef haline getiren paylaşımlar yapan Büstani, aynı zamanda Esed rejiminin de Türkiye’deki basın danışmanı gibi çalışıyor. Sık sık Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alan Büstani, Esed rejimine övgüler yağdırıyor. Esed rejiminin ne kadar demokratik olduğunu, Suriye’de insan haklarının ve yaşam koşullarının Türkiye’den daha kaliteli olduğunu dile getiren Büstani, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe ile devrilmesini isteyen isimlerin skandal ifadelerini de sosyal medya hesabından paylaşıyor. https://twitter.com/ibrahimbozantr/status/1425207347585105921?s=21&t=VV4Ucsx3-cXi4L2DCb71jA PROVOKATÖR İLAY AKSOY İLE İTTİFAK İYİ Parti kurucuları arasında yer alan ancak Suriye diktatörü Esed ile olan kirli ilişki ağı yüzünden İYİ Parti’den gönderilen ve Demokrat Parti’de Genel Başkan Yardımcısı olan İlay Aksoy, Deniz Büstani’nin Türkiye’deki hamisi konumunda… Esed sevgisi aşk derecesine ulaşan İlay Aksoy’un sosyal medyada dolaşıma soktuğu yüzlerce yalan haber ve paylaşımın yanı sıra Esed rejiminin Türkiye’deki PR faaliyetlerini yürüten isim olduğu da belirtiliyor.

1 yıl önce

CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun alt yapı sorununu çözdük dediği Maltepe yağmura teslim!

Yalan vaatlerle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kazanan CHP’li Ekrem İmamoğlu göreve geldikten sonra seçim öncesi verdiği vaatlerin sadece %5,9’unu gerçekleştirdi. Enerjisinin çoğunu algı yönetimine, yalana ve reklama harcayan İmamoğlu, alt yapı sorununu çözdük dediği Maltepe yağmura teslim oldu. İstanbul Anadolu Yakasında etkili olan yağış sonrası Maltepe’de sokaklar göle döndü. Birçok araç yollarda mahsur kaldı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1559090581292433410?s=21&t=kthrf-QO5Yp_N5FTl2j0Ig

1 2 ... 1395 1396 1397 1398 1399 1400 1401 ... 2665 2666