Son Dakika:
Son birkaç yıldır Türkiye’de artan ırkçı provokasyonun arkasından da Fetullahçı Terör Örgütü çıktı. Gün boyu sosyal medyada sığınmacılarla ilgili provokatif içerikler paylaşan firari FETÖ’cü teröristlerin tek amaçları Türkiye’de iktidarın değişmesi ve kendilerine af çıkarılması… ABD’de yaşayan ancak Türkiye’deki ırkçı provokasyonu yönlendiren FETÖ mensuplarının ise tek rakipleri, kendilerine ‘yalan söyleme’ derslerini veren Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ. ÖZDAĞ-FETÖ İLİŞKİSİ ÇOK ESKİYE DAYANIYOR FETÖ terör örgütü üyelerine ‘algı yönetimi ve manipülasyon’ eğitimlerini veren Ümit Özdağ, MHP ve İYİ Parti’yi ele geçirme operasyonları ters tepince çareyi Zafer Partisi’ni kurmakta bulmuştu. Parti politikalarını tamamen savaştan kaçarak Türkiye’ye yerleşen sığınmacılara düşmanlık üzerine kuran Özdağ, sosyal medya hesabından her gün nefret kusan paylaşımlar yapıyor. FETÖ’cüler tarafından kendisine ulaştırılan çoğu kurgu ve eski tarihli olan videolarla yabancı düşmanlığını körüklen Özdağ’ın yalanları daha önce defalarca deşifre edilmişti. FETÖCÜLERE VERDİĞİ AKIL: “YALANI ISRARLA PAYLAŞIN Kİ AMACINA ULAŞSIN” Son zamanlarda sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarda yalan olduğunu bildiği halde ısrarla bazı iddiaları tekrarlayan Özdağ’ın zamanında ders verdiği FETÖ’cü teröristlerden sosyal medyada aldığı destek dikkatlerden kaçmıyor. FETÖ ile derin bağları bulunan Özdağ’ın çıkardığı derginin yazar kadrosunda firari Emre Uslu başta olmak üzere FETÖ’cü pek çok isim yer alıyor. EMRE USLU’NUN HOCASI Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın ders verdiği düşünce kuruluşlarında pek çok FETÖ’cü isim gibi Emre Uslu da ders almış. Özellikle FETÖ’cülerin uzman olduğu ‘medyada algı yönetimi’ derslerinin Ümit Özdağ tarafından verildiği biliniyor. ZAFER PARTİSİ’NE FETÖCÜLERDEN BÜYÜK DESTEK Türk gençlerini Türkiye’deki yabancılara karşı kışkırtarak sokak olaylarının çıkmasını amaçlayan FETÖ’cülerin Zafer Partisi’ne sosyal medyada verdikleri destek dikkatlerden kaçmıyor. Gün boyu Suriyeli ve Afgan mültecilerin sosyal medya hesaplarında arşiv taraması yapan FETÖ’cü sosyal medya uzmanları, Twitter’da açtıkları Militer Doktrin, Sığınmacı Gündemi, Türk Başkan, Mülteci Haberleri, Bee Haber gibi hesaplar vasıtasıyla buldukları ya da kurguladıkları videoları Ümit Özdağ ile aynı anda paylaşıyor. TESCİLLİ FETÖCÜLER DE VAR Türkiye’deki sığınmacı provokasyonunda öne çıkan hesapların başında gelen ATAKIZ isimli hesabı firari FETÖ’cüler yönetiyor. ATAKIZ tarafından başlatılan ırkçı provokasyon kısa sürede Ümit Özdağ ve çetesinin verdiği destekle Türkiye gündemine taşınıyor. ASLINDA HEPSİ ERKEK VE KAÇAK TERÖRİST Daha önce deşifre edilen ancak Twitter üzerinden hala Türkiye’de provokasyona devam eden Suna Varol isimli hesabın 2010’da KPSS sorularını çalan firari FETÖ’cü Mehmet Hanefi Sözen’e ait olduğu ortaya çıkmıştı. Kimliği deşifre olan Suna Varol isimli kullanıcının sosyal medyada yaptığı ırkçı dezenformasyon da tam gaz devam ediyor. MAKSATLARI SIĞINMACILAR DEĞİL İKTİDAR Firari FETÖ’cülerin Türkiye’de yaptıkları dezenformasyonun altında yatan sebebin vatan sevgileri olmadığı apaçık ortada. 15 Temmuz hain darbe girişiminde kendi halkına kurşun sıkan teröristlerin tek maksadı Türkiye’de iktidarı değiştirmek. Bunun için önlerine çıkan her fırsatı değerlendiren FETÖ’cü teröristlere ise en büyük destek, Ümit Özdağ’dan sonra CHP ve İYİ Parti trolleri tarafından sağlanıyor.
27.04.2016 tarihinde Suriye Ayn Dakka ve Beluniye bölgelerinde Özgür Suriye Ordusu mensuplarına yönelik yapılan katliamın faillerinden (3)'ü, Suriye/Afrin'de Emniyet İstihbarat Başkanlığı koordinesinde Hatay İstihbarat Şube Müdürlüğü ile Suriye/Afrin Görev Gücü tarafından yapılan çalışmalarla yakalandı. 2016 yılında yaşanan olayda Ayn Dakna’da 76, Beluniye’de 14 Özgür Suriye Ordusu mensubu PKK/KCK terör örgütünün Suriye kolu PYD/YPG mensupları tarafından katledilmişti. Örgüt mensupları, Özgür Suriye Ordusu mensuplarının naaşlarını bir araya toplayarak kurşuna dizmiş, daha sonra naaşları, bir TIR dorsesinde Afrin merkez başta olmak üzere çeşitli yerlerde konvoy halinde teşhir edilmişti. Yaşanan katliam o dönem bölgede büyük bir infial uyandırmış, halk ve ÖSO gruplarında derin bir üzüntü ve öfke yaratmıştı. Yakalanan şahısların katliama katıldıklarını itiraf ettikleri belirlendi. Şahısların sorgu işlemleri devam ediyor.
Yarından itibaren başlayacak yeni uygulama ile hız sınırları Edirne’den Şanlıurfaya kadar uzunan otoyolda (Ankara - Niğde arası hariç) 130 kilometre/saate, Kuzey Marmara, İstanbul-İzmir, Ankara-Niğde otoyollarında ise 140 kilometre/saate çıkarılacak. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun imzasıyla, geçtiğimiz günlerde 81 il valiliğine, otoyollardaki otomobil hız sınırlarına ilişkin yazı gönderilmişti. Yazıda, Karayolları Trafik Kanunu'nun "Hız Sınırları" başlıklı 50. maddesi hatırlatılarak , motorlu araçların cins ve kullanma amaçlarına göre sürülebileceği en çok ve en az hız sınırları, şehirlerarası çift yönlü karayollarında 90 kilometre/saat, bölünmüş yollarda 110 kilometre/saat, otoyollarda 120 kilometre/saat hızı geçmemek üzere yönetmelikle belirlendiği ifade edilmişti. Uygulama yarın başlıyor Bu kapsamda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının da uygun görüşü alınarak, otomobiller için otoyollarda yeni hız sınırları belirlendi. Yarın başlayacak uygulama ile Edirne-İstanbul (Avrupa otoyolu), İstanbul-Ankara (Anadolu Otoyolu), Niğde-Mersin-Şanlıurfa (Niğde- Tarsus kesimi, Tarsus-Şanlıurfa kesimi) ile Çeşme-İzmir-Aydın (Çeşme-İzmir kesimi ile İzmir-Aydın kesimleri) otoyollarının mevcut olan 120 km/s olan hız sınırı 10 km/s artırılarak 130 km/s, Kuzey Marmara otoyolunun Sakarya-Kurtköy-Odayeri-Kınalı bölümü, Malkara-Çanakkale, Gebze-İzmir /Menemen-Çandarlı, Ankara-Niğde otoyollarında ise 120 km/saat olan hız sınırı 20 km/saat artırılarak 140 km/saate çıkarıldı. Ayrıca yapımı devam eden ve yeni projelendirilecek otoyollar hizmete açıldıklarında 120 km/saat olan hız sınırı 20 km/saat artırılarak 140 km/saate yükseltilecek. Yol standartları dikkate alındı Yarın başlayacak uygulama kapsamında otoyolların yol standartları dikkate alınırken, otoyollarda trafik işaretlemelerine yönelik çalışmalara da tamamlandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Söz konusu şahsın ABD'de bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, İnterpol Europol Daire Başkanlığımızca gerekli çalışmalar yapılmış, ABD'li yetkililer ile temasların ardından sınır dışı edilmesi hususunda mutabık kalınmıştır. ABD'li görevliler refakatinde ülkemize getirilen şahıs, sorgulanmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü görevlilerince İstanbul Havalimanından teslim alınmıştır. 09.05.1967 Antakya doğumlu olan Memet Gezer, "Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama" suçundan kırmızı bülten ile uluslararası düzeyde, "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" gibi muhtelif 17 suçtan ise ulusal düzeyde aranmaktaydı.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun iki haftalık eşi olan CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi avukat Tuba Torun hakkında söylediği ahlak dışı sözlerin yer aldığı telefon görüşmesi kayıtlarının, Erdoğdu'nun eski eşi Özge Pomen tarafından sosyal medyadan ifşa edilmesinin yankıları sürüyor. ÇİRKİN İFADELER Sabah'ın haberine göre; Erdoğdu, 3 ay önce boşandığı eski eşi Pomen ile yaptığı telefon görüşmesinde, 12 Haziran'da evlendiği Tuba Torun hakkında '50 kişiyle birlikte oldu' şeklinde çirkin ifadeler kullanmıştı. Kayıtta ayrıca Torun'u partide önemli yerlere getirebilmek için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu 5 kez aradığını ve kurultayda ter döktüğünü söyleyen Erdoğdu'nun 'Ben ona babalık yaptım' sözleri yer almıştı. İddiaya göre 3 ay kadar önce yapıldığı belirtilen bir telefon görüşmesinde Erdoğdu, o zamanki eşi Özge Pomen'i Tuba Torun ile ilişkisi olmadığına ikna etmeye çalışıyordu. Bu görüntülü görüşme kaydı gündeme bomba gibi düşerken, bu kez Torun ile Pomen'in görüşme kaydının bulunduğu ikinci video ortaya çıkmıştı. Erdoğdu'nun yeni eşi Torun'un görüşme sırasında sarf ettiği "Dolarla vekil oluyorlar, ben 'kadın hakları' diye g..ümü yırtıyorum, olamıyorum" ifadeleri CHP içindeki çürümüşlüğü gözler önüne sermişti. Kamuoyu, parti içinde dönen kirli ilişki ağının ortaya saçılmasıyla ilgili CHP'den bir açıklama beklerken, CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Kendisi ve partimiz açısından en doğru kararı vereceğine inanıyoruz" diyerek Aykut Erdoğdu'ya üstü kapalı istifa çağrısı yapmıştı. CHP'deki sessizliğe toplumun her kesiminden tepki yağarken eski eş Özge Pomen, yeniden açıklama yaparak, "Sonra beni eleştiriyorsunuz iktidar kanadına malzeme veriyorum diye. Siz sahip çıkın bana o zaman. Örtmeyin pisliklerin üzerini. Bütün siyasetçi eşleri. Bugün bana olan yarın size olabilir" ifadelerini kullanmıştı. İSTİFALARINI SUNDULAR 4 gün önce ortaya çıkan skandalla ilgili beklenen gelişme ise dün yaşandı. Aykut Erdoğdu ve eşi Tuba Torun, CHP'den istifa etti. Parti kaynaklarından alınan bilgiye göre, CHP Genel Merkezi'ne istifalarını sunan çiftin, kendileri üzerinden CHP'nin yıpratılmaması amacıyla bu kararı aldıklarını belirttiği öğrenildi.
Ankara merkezli 29 ilde gerçekleştirilen “Demir Yumruk” operasyonunda gözaltı sayısı arttı, mahkeme hem mal varlıklara el koydu hem de kayyum atadı. Ankara Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 105 milyar liralık sahte faturalarla kamuyu 25 milyar lira zarara uğratan 3 suç örgüne yönelik Ankara merkezli 29 ilde “Demir Yumruk” operasyonu düzenlemişti. Eş zamanlı baskınlarda suç örgütlerinin liderleri Erol Evcil, Melih Karabacak ve Hüseyin Eryılmaz’ın da arasında olduğu 310 şüpheli gözaltına aldı. EVCİL KAÇARKEN YAKALANDI Evcil’in önceki gün gerçekleştirilen operasyonda İskenderun’da kaldığı rezidanstan kaçmaya çalışırken yakalandığı öğrenildi. Evcil, Karabacak ve Eryılmaz ile gözaltındaki diğer şüpheliler, ifadeleri alınmak üzere Ankara Emniyeti’ne getirildi. Şüphelilerin ifadesinin alınmasına önümüzdeki günlerde başlanacağı belirtildi. BALYA BALYA PARA SERGİLENDİ Operasyon kapsamında şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ise yaklaşık 4 kamyon dolusu belge, ziynet eşyaları ve 500 milyon lira ele geçirildi. Bu eşyalar ve paralar Emniyet’te sergilendi. Masa üzerine sığmayan balya balya dolar ve TL cinsi paralar, yere dizildi. Ayrıca çok sayıda ziynet eşyasının yanısıra altın kaplama cep telefonunun da sergilendiği görüldü. 327 ADET OTOMOBİL BULUNUYOR Mahkeme kararıyla şüphelilerin 261 taşınmazına el konulurken, 8 bin 690 banka hesabı da donduruldu. Ayrıca 39 şirkete kayyum atandı. El konulan taşınmazlar arasında fabrikalar, lüks konutlar, arsalar ve 327 adet otomobil bulunuyor. Bunlar arasında en dikkat çekici olanı ise Evcil’in özel jeti oldu. Söz konusu jetin değerinin 20 milyon dolar olduğu değerlendiriliyor. Öte yandan operasyonun detayları da ortaya çıktı. Soruşturma için Ankara Emniyet Müdürlüğü yerleşkesinde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri, Vergi Denetim Kurulu Müfettişleri, ASAK personelinden oluşan ortak çalışma grubu kuruldu. Ortak çalışma grubu, şüphelilerin vergiden kaçmak için çeşitli yöntemler izlediğini belirledi. Paravan zincir ile vurgun Suç örgütlerinden birinin izlediği yöntem şöyle işliyor: Kasasında yüklü miktarda kar olan firmalar, vergiden kaçmak için suç örgütüyle iletişime geçiyor. Bu aşamadan sonra bütün işlemler paravan şirketler üzerinden gerçekleştiriliyor. Firmanın kasasında bulunan parayla, paravan şirketlerden demir-çelik alındığına dair fatura kestiriliyor. Bu fatura işlemi 4 farklı noktadan gerçekleştiriliyor. Böylelikle firma devlete vermesi gereken yüklü miktarda vergiyi ödemek zorunda kalmıyor. Bunun yerine suç örgütüyle daha önce anlaştığı miktarda ödeme yapılıyor. Bu satışlardan çıkan borç ise paravan şirketlerin üzerine bırakılıyor. Milyonlarca liralık borca ulaşan şirket kapatılıyor ve yerine başka bir paravan şirketle aynı sistem devam ettiriliyor. Öte yandan şüphelilerin, dikkat çekmemek için boş kamyonları şehir içi ve şehirlerarasında gezdirdiği, böylelikle Plaka Tanıma Sistemi’nde kayıt oluşturulduğu saptandı. Sıkıntılı fabrikalar hedefleri oldu Erol Evcil’in liderliğini yaptığı suç örgütünün ise zor durumdaki fabrikaları hedef aldığı belirlendi. Mali olarak sıkıntı yaşayan veya üretimi durdurulan tesis sahipleriyle iletişime geçen şüpheliler, satın alma vaadi ile kira kontratı imzalıyor. Demir-çelik ürünlerini piyasaya sattıktan sonra satışı yapılan malların paralarının satış yapan firmaya dönmesi gerekirken, bu paraların Evcil’in talimatı ile idare ettiği grup şirketleri hesaplarına aktarılarak firmaların içi boşaltılıyor. KDV, kurumlar vergisi ve stopaj ödemeleri bu firmaların üzerinde bırakılarak firmaların borç yükü arttırılıyor. Borçlar nedeniyle haciz gelmesi durumunda kiracı değişimine gidilerek faaliyetlere devam ediliyor. Herhangi bir tahsilat yapılamadığı için de kamunun alacağı vergi engellenmiş oluyor. Demir-çelik sektöründe faaliyet yürüten köklü firmaların bu şekilde kasıtlı olarak iflasa sürüldükleri anlaşıldı.
Soylu, selin yaşandığı Düzce'de yaptığı incelemelerinin ardından Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezine geçti. Burada afet koordinasyon toplantısına başkanlık eden Soylu, kurum ve kuruluşların temsilcilerinden kentteki son duruma ilişkin bilgi aldı, değerlendirmelerde bulundu. Toplantının ardından basın mensuplarına açıklama yapan Soylu, selden etkilenen Sinop, Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Karabük, Düzce ve Bolu illerine geçmiş olsun dileklerini iletti. Sel afetiyle ilgili meteorolojik uyarının ardından tüm kamu kurum ve kuruluşlarının gerekli bütün tedbirleri alarak harekete geçtiğini ifade eden Soylu, vatandaşlara da görsel ve işitsel bilgilendirme araçlarıyla bilgilerin aktarıldığını belirtti. Bu afette AFAD'ın daha önce bir kez kamuoyu ile paylaştığı erken uyarı sisteminin de 5 ilde ilk kez uygulandığına dikkati çeken Soylu, "Sel afetinde 2 vatandaşımız kayıp. Kayıplarımızdan biri Kastamonu birisi de Düzce'de. 2 bin 830 kişi de tahliye edildi. 7 bin 860 personel ile 2 bin 191 araç, 6 helikopter ve 1 insanlı keşif uçağı çalışmalarda yer alıyor. Bugüne kadar İller Bankasından 26 milyon 250 bin lira, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından 3 milyon, AFAD'dan 17 milyon 900 bin lira olmak üzere toplam 47 milyon 150 bin lira yardım ve destek ödeneği çıkarıldı." açıklamasında bulundu. Bakan Soylu, afet kapsamında 112 Acil Çağrı Merkezine 3 bin 33 ihbar geldiğini söyledi. Afetten etkilenen illerde yapılan değerlendirmelere göre, şehirler ve köyler arasındaki altyapı ile tarım alanlarındaki hasar açısından tablonun ağırlaştığını anlatan Soylu şunları söyledi: "Düzce'de gördüğümüz tablo hakikaten endişe vericidir. Sadece Gölyaka'da 5 bin dönüm ekili arazi sular altında. İl genelinde toplam 21 bin dönüm arazi sular altında. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bakanlarımız, diğer yetkililer kurum ve kuruluşlar, hasarların onarılması, tespiti ve hayatın normale dönmesi için çalışıyor. Elektriğinden suyuna kadar bütün çalışmalar devam ediyor." Soylu, Kastamonu'da 78, Düzce'de ise bu saat itibarıyla jandarmadan alınan takviyeyle 200'ün üzerinde arama kurtarma personelinin çalışmalara devam ettiğini dile getirdi. Yakınları kayıp olan ailelere sabır dileyen Soylu, arama kurtarma çalışmalarına katılanlara ise başarılar diledi. "105 bin tavuk telef oldu" Düzce'de ilin suyunu temin eden ana isale hattında 4 kilometrelik kopukluk meydana geldiğini vurgulayan Soylu şunları kaydetti: "Düzce Belediye Başkanımız, İller Bankası, bütün kurum ve kuruluşlar bu gece yarısına kadar Düzce'ye su verilmesi için çalışıyor. Esas itibarıyla bu kolay bir iş değil. Köylerde, diğer noktalarda ciddi hasar var. Kurumlarımız kolları sıvamış durumda. Köylerin ulaşımı da sağlanacak. Elektrik gitmeyen 2, su verilemeyen 37 köy var. Bu konuda İl Özel İdaresi ciddi çalışma yapıyor. Düzce merkezdeki TOKİ'nin yaptığı 70 blokluk, 1200 dairelik alanda elektrik saatlerinin bulunduğu noktaları su basması nedeniyle elektrik kesintisi oldu. Şu ana kadar 56 blokta elektrik verildi. Bu sorun da aşılmaya çalışılıyor. Kayda değer olduğu için söylüyorum. Üç tavuk kümesi ve 105 bin tavuk telef oldu. Onlar da bizim canlarımız. Doğa içinde ne kadar kayıpla karşıyayız, bunu hesap edebilir durumda değiliz. Sular çekildikten sonra tarım hasarıyla ilgili net bir tabloyu ortaya koyabileceğiz. Bütün illerde ciddi çalışma söz konusu." Bakan Soylu, vatandaşların ev ve iş yerleriyle ilgili hasar tespit gruplarının çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek bu süreçten de el birliğiyle çıkılabileceğine olan inançlarının tam olduğunu dile getirdi. Soylu şöyle devam etti: "Türkiye afet bölgesidir, unutulmamalıdır. Heyelandan sele, depremden çığa kadar Türkiye'nin her tarafı afet bölgesidir. Yaptığımız bütün imalatları, attığımız bütün adımları Türkiye'nin afet bölgesi olması gerçeğinden hareketle yapmamız kaçınılmazdır. Türkiye afet bölgesidir demek kolay değil. Cennet bir vatanımız var. Cennet vatanımızın, kendine ait, doğanın ortaya koyduğu özellikler de söz konusu. Bugün 7 ilde madenle ilgili afet tatbikatı yaptık. Bu yıl afet tatbikat yılı. 54 bin 302 tatbikat gerçekleştiriyoruz. Türkiye'de ilk kez yapılan tatbikatları yapıyoruz. Hazırlıklı olmalıyız. Sel tatbikatı yaptık Vakfıkebir'de. Tatbikatın ilk çıktısını erken uyarı sistemi ile illerimizde kullandık. İl risk azaltma planlarımız var. Onlara da önem vermeliyiz." Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla afet bölgelerinde hayatın normal akışı temin edilene kadar çalışmalara devam edeceklerini sözlerine ekledi. Bakan Soylu, daha sonra 112 Acil Çağrı Merkezini ziyaret ederek personele başarı diledi ve helikopterle Bartın'a gitti. Toplantıda İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mücahit Demirtaş, Düzce Valisi Cevdet Atay, Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, AK Parti Düzce Milletvekili ve Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir de yer aldı.
3600 ek gösterge ile ilgili torba kanun teklifinin TBMM Plan Bütçe Komisyonu’ndaki görüşme sırasında önerge ile ilgili değişikliğe gidildi. Buna göre en düşük emekli aylığı 3 bin 500 TL olacak. 3600 ek gösterge ile ilgili torba kanun teklifinin TBMM Plan Bütçe Komisyonu’ndaki görüşme sırasında önerge ile değişiklik yapıldı. Halen 2500 TL olan en düşük emekli aylığının 3000 TL ‘ye çıkartılmasını öngören madde değiştirildi. En düşük emekli aylığı 3500 TL ‘ye çıkartıldı.
