19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Bayram boyunca uygulanacak trafik tedbirleri açıklandı

İçişleri Bakanlığı Ramazan Bayramı tatilinde karayollarında sıkı güvenlik tedbirleri alacak. Bayram tatili öncesi ve sonrasında emniyet ve jandarmadan toplam 110 bin trafik ekibi/ timi, 208 bin 900 personel görev yapacak. Yaklaşan Ramazan Bayramı dolayısıyla karayollarında trafik hareketliliği artarken, İçişleri Bakanlığı da tedbirlerini en üst seviyeye çıkardı. Bakanlık 81 İl Valiliğine   “2022 Yılı Ramazan Bayramı Trafik Tedbirleri” konulu genelge gönderdi. Genelgeye göre Ramazan Bayramında alınacak tedbirler bayram tatili öncesi 29 Nisan’a başlayacak ve 09 Mayıs’a kadar sürecek. Bayram tedbirleri kapsamında polis ve jandarma trafik ekipleri müşterek denetimler gerçekleştirecek. Jandarma trafik sorumluluk bölgelerinde, araç trafiğinin ve kazaların yoğunlaştığı güzergahlarda da karma ekipler marifetiyle denetimler artırılarak, kural ihlallerinin en aza indirilmesi ve bu sayede ölümlü kazaların önlenmesi sağlanacak. Bayram süresince trafik tedbirlerinin yerinde denetlenmesi ve yaşanabilecek sıkıntılara anında müdahale edilebilmesi amacıyla; Bakanımız Sn. Süleyman Soylu başta olmak üzere Bakan Yardımcıları, Jandarma Genel Komutanı, Emniyet Genel Müdürü, tüm vali ve kaymakamlar, Emniyet Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcıları ve Daire Başkanları, Jandarma Genel Komutanlığı Komutan Yardımcıları ve Daire Başkanları, il/ilçe emniyet/jandarma müdür ve komutanları sahada olacak. Özellikle kazaların yoğunlaştığı kaza kara noktalarında ve güzergâhlarda alınan trafik tedbirleri uygulamasının yanı sıra ilave tedbir ihtiyacı olup olmadığının tespiti ve denetimi için bayram tatili boyunca; • 30 Polis Başmüfettişi, • 4 Jandarma Başmüfettiş / Müfettişi, • 22 Jandarma Denetleme üyesi olmak üzere 56 müfettiş görevlendirildi. Hız denetimleri ve havadan denetimler artırılacak Ramazan Bayramı süresince  hızdan kaynaklı kazaların önlenmesine yönelik denetimlere ağırlık verilecek. Kazaların yoğunlaştığı yol kesimlerinde Mobil Radar Araçları ve Elektronik Sistemlerle hız denetimleri artırılacak. Özellikle yerleşim yerlerinde ve kavşaklarda kurulu bulunan KGYS’lere ait kameralar kullanılarak cep telefonu, emniyet kemeri, kırmızı ışık ihlalleri tespit edilecek. Trafik ekiplerinin, özellikle kazaların yoğun olduğu sorumluluk güzergâhlarında “GÖRÜNÜR” olmalarının sağlanacak. Kazaların yoğunlaştığı bölgelerde sürücüler üzerinde denetim hissinin artırılması amacıyla güzergâh üzerine yerleştirilen “Maket/Model Trafik Ekip Aracı”  uygulamasına devam edilecek. Helikopterler, drone ve İHA türü hava taşıtlarıyla havadan yapılan trafik denetimleri, bayram süresince artırılacak. Bu denetimler polis/ jandarma birimlerince karma ekipler aracılığıyla sorumluluk alanı gözetilmeksizin tüm ili kapsayacak şekilde gerçekleştirilecek. Araç giriş çıkışlarına sınırlama Terminal ve izin verilen yerler dışında otobüslerin kalkışlarına müsaade edilmeyecek. Otobüslerde, sivil personellerle denetimlere bu bayramda devam edilecek. Denetimlerde 05.00 – 07.00 saatleri arasında seyahat halinde olan şoförler araç dışına davet edilerek gerekli kontroller yapılacak ve uykusuzluk ya da yorgunluk belirtisi gösteren sürücülerin araç dışında dinlenmeleri sağlanacak. Tarım araçların, ağır tonajlı taşıtların uygunsuz olarak ve trafik yoğunluğunun yaşandığı saatlerde trafiğe çıkmasına müsaade edilmeyecek.   Mevsimlik tarım işçilerini taşıyan kara yolu araçlarının, 24.00-06.00 saatlerinde şehirlerarası yolculuk yapmalarına izin verilmeyecek. Tarımsal faaliyetlerin yoğun olarak yapıldığı bölgelerde kara yolu üzerinde tarımsal zirai araçlar, traktörler, biçerdöverlerin uygunsuz olarak trafikte seyretmeleri engellenecek. Trafiğin yoğunlaştığı güzergahlarda gerek görülmesi halinde trafik birim amirlerinin talimatı ile ağır tonajlı taşıtlar ve tarım araçları, trafik yoğunluğu sona erinceye kadar uygun yerlerde geçici olarak bekletilecek. Yolcu ve eşya taşımacılığı yapan kamyon, çekici ve otobüs cinsi araçların  takograf ihlalleri, sigorta ve muayene kontrolleri titizlikle yapılacak Motosiklet ve motorlu bisiklet denetimleri sıklaştırılacak Gerek bireysel gerekse restoran ve market gibi işletmelerin, müşterilerine kuryeler aracılığıyla hizmetlerini arttırmalarına bağlı olarak motosiklet ve motorlu bisikletlerin trafikte daha fazla yer aldığı noktalarda denetim yapılacak. Kontrollerde, motosiklet sürücülerinin şerit ve ışık ihlali, yaya yolu üzerine çıkma, ters yönde araç kullanımı gibi kural ihlalleri ile tescil plakasız, sürücü belgesiz ve kasksız olarak araç kullanıp kullanmadıkları denetlenecek. Modifiye edilmiş araçlar ile uygunsuz egzoz ve ışık donanımları bulunan araçlara yönelik asayiş ekipleriyle birlikte denetim yapılacak ve tespit edilen araçlar trafikten men edilerek muayeneye sevk edilecek. Alkol ve uyuşturucu etkisinde araç kullananlara yönelik denetimlere ağırlık verilecek. Denetimlerde yüz yüze iletişim Denetimler süresince vatandaşlar ile yüz yüze iletişim kurularak hız sınırlarına uymaları, ön ve arka koltukta emniyet kemeri takmaları, araç kullanırken cep telefonu kullanmamaları, şerit ve takip kurallarına riayet etmeleri ile birlikte seyahat üresince konsantrasyonlarının dağılmaması, uykusuzluk ve yorgunluğa karşı mola vererek seyahat etmeleri konularında bilgilendirmeler yapılacak. Bayramınız kemerli olsun İçişleri Bakanlığı ayrıca trafikte emniyet kemeri kullanımını yaygınlaştırmak ve araç içi emniyet kemeri önemini “Bayramınız Kemerli Olsun” Trafikte Her Yıl Daha İyiye”, “Kemerim Hep Aklımda”, “Yayalar Kırmızı Çizgimiz”, “Yol Ver Hayata” ve “Bir Hareketine Bakar Hayat” mottoları ile dikkat çekecek.  Mottoların yazılı olduğu billboardlar asılacak, sosyal medya ve basın yayın organlarından faydalanılacak.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik'ten "27 Nisan e-muhtırası" değerlendirmesi: Hükümet, ilk defa Cumhuriyet tarihinde cevap verince bu siyasi hayatımız açısından bir dönüm noktası oldu

Çelik, 27 Nisan e-muhtırasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Muhtıra, geleneğinin son halkası olarak tarihteki yerini aldı." ifadesini kullandı. 27 Nisan'daki muhtıra girişiminin tam anlamıyla muhtıra olamadığını belirten Çelik, "İlk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir hükümet, ona cevap verdiği için muhtıra olması için yapılan bu girişim bir kağıt parçasına döndü. Bu çok önemli bir şey bizim siyasi tarihimizde." diye konuştu. Türkiye'nin siyasi tarihinde genelde muhtıra verildikten sonra hükümetlerin bunu kabullendiğini ve siyasetin ayarının o muhtıranın kodları üzerinden belirlendiğini anlatan Çelik, sonrasındaki her siyasi gelişmenin de muhtıra kodları üzerinden değerlendirildiğini dile getirdi. Çelik, "Bir bakıma kerteriz noktasıydı muhtıralar sivil siyaset için. Sivil siyasetin bir bakıma DNA'sını, psikolojisini belirliyordu. İlk defa, Cumhuriyet tarihinde bir hükümet, o zaman Cumhurbaşkanı'mız Başbakan olarak bunu hükümetimiz geri çevirdi ve muhtıra olarak tarihe geçecek şey bir kağıt parçasına döndü." dedi. Sistemin eski dönemlerden beri, özellikle asker kökenli cumhurbaşkanlarını hükümetin üzerinde bir vesayet aracı olarak kullandığını, sonrasında da bunun başka ek mekanizmalarla desteklendiğini söyleyen Çelik, "Anayasanın üzerinde Milli Güvenlik Kurulu oluyordu, bunun yanı sıra yargının vesayeti, askerlerin gazetecilere verdiği brifing. O zamanlar o dönemdeki siyasi hayat şekillenirken neredeyse sivil siyaset diye bir şey kalmamıştı. Siyaset bu muhtıra siyasetinin sınırları içerisinde yaşayabilen, nefes alabilen bir varlık haline dönüşmüştü." değerlendirmesinde bulundu. AK Parti döneminde en çok vurgu yapılan kavramlardan birinin "sivil siyaset" olduğuna dikkati çeken Çelik, "Sivil siyasetin özerkliği, sivil siyasetin güçlendirilmesi, sivil siyasetin gücünün pekiştirilmesidir. Bu şu demekti, yani herhangi bir şekilde askeri bürokrasinin muhtıralar yoluyla siyaseti belirlemesi, ülkeyi yönlendirmesi gibi bir şey söz konusu olmasın diye. Bunlar tabii Türkiye'ye çok acılar ödetmiş, bedeller ödetmiş süreçlerdir." diye konuştu. 27 Nisan'daki teşebbüsün bir bakıma cumhurbaşkanlığı seçiminin kodlarını belirlemek üzere yapıldığını söyleyen Çelik, aynı günün gecesi buna bir cevap hazırlığının hemen başladığını anımsattı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın o gece telefonlara çıkmadığını ve bu durumun ertesi sabaha kadar çeşitli bahanelerle böyle devam ettiğini anlatan Çelik, ertesi gün, hükümet adına bir açıklama yapılacağı basına duyurulduktan sonra dönüş yapıldığını belirtti. "İLK DEFA CUMHURİYET TARİHİNDE BİR MUHTIRA AKAMETE UĞRAMIŞ OLDU" Muhtırayı yayınlayanların hükümetin buna cevap vereceğini hesap edemediklerini vurgulayan Çelik, "Neticede ilk defa Cumhuriyet tarihinde bir muhtıra akamete uğramış oldu. Dolayısıyla bir bakıma muhtıralar döneminin işte son halkası, kapanması gibisinden bir durum. Eğer hükümet cevap vermeseydi, bazen Amerikan Başkanları için 'topal ördek' ifadesi kullanılıyor ya, aslında bu, hükümetleri sakatlayan, hükümetleri gerçek bir hükümet olmaktan çıkaran birtakım saldırılar olarak bu muhtıralar her zaman gündeme gelmiştir." ifadesini kullandı. Çelik, muhtıranın kabul edilmesi ve cevap verilmemesi halinde cismen var olan hükümetin siyaseten yok hükmünde olacağını belirterek şöyle devam etti: "Zaten bu hale getiriyorlardı, bu şekilde önce bir şekilde bir tavır koyuyorlar, ondan sonrasında Cumhuriyetin tehlikede olduğunu, işlerin çok kötüye gittiğini, büyük bir güvenlik tehdidi olduğunu, olaya el koymak gerektiğini, basının da desteğini yanlarına alarak ifade ediyorlar. Ondan sonra hemen organize bir şekilde birtakım başka kurumlardan açıklama yapılmaya başlanılıyor. Bir bakmışsınız olmayan bir şey yüzünden ülke büyük bir stresin içerisine girmiş ve bütün kurumların okları kendi amirleri durumundaki hükümete çevrilmiş. Böylesine kaotik, böylesine amorf, şekilsiz, ilkesiz bir süreç üretiyorlardı. 27 Nisan'da tekrar bunu yapmaya çalıştılar, 'cumhurbaşkanı şöyle olmalı, birtakım kaygılarımız var bu konularda' dediklerinde hükümet, ilk defa Cumhuriyet tarihinde cevap verince bu siyasi hayatımız açısından bir dönüm noktası oldu. Bence demokrasinin Türkiye'de yerleşikleşmesinin önemli dönüm noktalarından bir tanesidir." AK Parti Sözcüsü Çelik, daha önce katıldıkları bir MKYK toplantısında söz aldığını hatırlatarak şunları kaydetti: "'Bugün çok önemli bir gün' demiştim. Sebebi şu ilk defa dikkatimi çekti, o dönemi kastederek söylüyorum, iktidar partisinin MKYK'sini izleyen gazeteci sayısı Milli Güvenlik Kurulunu izleyen gazeteci sayısından daha fazla. Çünkü o zaman hatırlayın, şimdi bunlar geride kaldığı için iyi hatırlanmıyor, Türkiye nefesini tutuyordu her ay, Milli Güvenlik Kurulundan Milli Güvenlik Kurulu'na yaşıyordu. Milli Güvenlik Kurulundan hükümete nasıl bir talimat çıkacak, nasıl bir posta koyulacak gibisinden, dolayısıyla orada milli güvenlik dışında sadece seçilmiş sivil hükümete karşı kısıtlamaların ve yönlendirmelerin konuşulduğu bir mekanizma söz konusu oluyordu. İşte en son 27 Nisan'da buna teşebbüs edildi orada cevap verince de o bir muhtıra olmak üzere kurgulanmış o teşebbüs kağıt parçasına döndü."

2 yıl önce

Meral Akşener'in prompteri bozuldu konuşmasını sürdüremedi

İYİ Parti' Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuşurken prompter bozuldu. Konuşmasını sürdüremeyen Akşener, önündeki kağıttan okuyarak sözlerine devam etti. Yaşanan arızanın düzeltilmesiyle konuşmasına devam etti.

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: Uşak Valisi Funda Kocabıyık geçici görevle İçişleri Bakanlığı emrine görevlendirilmiştir

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Uşak Valisi Funda Kocabıyık geçici görevle İçişleri Bakanlığı emrine görevlendirilmiştir." bilgisi paylaşıldı.

2 yıl önce

81 il geneline İçişleri Bakanlığı'ndan maske genelgesi

Koronavirüs (Covid19) salgını sürecinde toplumsal hayatın işleyişine ilişkin usul ve esaslar, salgının genel seyri ve Sağlık Bakanlığının önerileri doğrultusunda Bakanlığımızca yayımlanan Genelgelerle belirlenmiş ve İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurulları kararları ile hayata geçirilmişti. Salgınla mücadele sürecinde en önemli etkenler arasında yer alan maske kullanımına dair usul ve esaslar salgının son dönem seyri ve Sağlık Bakanlığının önerileri göz önünde bulundurularak daha önceki genelgemizle yeniden düzenlenerek açık alanlarda maske kullanım zorunluluğu kaldırılmıştı. Sağlık Bakanlığının yazısında; “Pandeminin geldiği noktada, salgının etkisinin azalması, aşılamanın yaygınlaşması, toplumsal hayatı eskisine oranla daha az etkilemesi ile birlikte alınan önlemlerin dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumun her noktasında kısıtlama şeklinde değil bireysel düzeyde uygulanması önemli hale gelmiştir. Bu nedenle ileri yaşlardaki kişiler ile kronik hastalığı, hastalık şüphesi ve riskli gruplarla teması olanların hem kendini hem de çevresini korumak için maske kullanmaya devam etmeleri ve hatırlatma dozlarını yaptırmaları bireysel sorumluluk çerçevesinde önemlidir. Bu kapsamda 26 Nisan 2022 tarihli COVID­19 Bilimsel Danışma Kurulu önerileri doğrultusunda; Açık ve kapalı alanlar dahil olmak üzere tüm alanlarda, tüm okullarda maske zorunluluğunun tümüyle kaldırılması, ancak ülkemizdeki günlük vaka sayısı 1000’in altına düşene kadar bir müddet daha toplu taşıma araçları ile sağlık kuruluşlarında maske kullanımına devam edilmesi, kapalı alanlarda maske kullanıma dair usul ve esasların aşağıdaki şekilde değiştirilmesi bildirilmektedir.” hususları Bakanlığımıza iletilmiştir. Bu çerçevede 27.04.2022 tarihinden itibaren; 1. Toplu taşıma araçları ile sağlık kuruluşları hariç olmak üzere diğer tüm kapalı alanlarda maske zorunluluğu uygulamasının sona erdirilmiştir. 2. Toplu taşıma araçları ile sağlık kuruluşlarının kapalı alanlarında ise yeni bir karar alınıncaya kadar (günlük vaka sayısı 1.000’in altına düşmesi halinde) maske kullanma zorunluluğuna devam edilecektir. Valilerimizce, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurulları kararlarının ivedilikle alınacak ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecektir.

2 yıl önce

İşte Türkiye’deki Suriyeliler hakkında yalanlar ve gerçekler

İşte Türkiye’deki Suriyeliler hakkında yalan ve gerçekler

2 yıl önce

İkiyüzlü Batı! Assange için sustular, Kavala için kükrediler

15 Temmuz darbe girişimi ile Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava kararı dünya basınında geniş yankı buldu. Davanın sanıklarından Osman Kavala'nın hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alması, her fırsatta Türkiye'yi hedef alan Batı medyası ve Batılı siyasileri bir araya getirdi. Bazı siyasiler karar nedeniyle hadsiz bir şekilde Türkiye'yi tehdit etti. Muhalefet ve Soros eliyle Türkiye'ye ayar vermek istediğini açıkça ifade eden ABD yönetimi, yargılamanın adil olmadığını belirtip "Türkiye'yi Kavala'yı serbest bırakmaya davet ediyoruz" açıklamasını yaptı. Almanya ise dünyada Kavala kararı karşısında en çok tepki gösteren ülke oldu. Gezi'ye bizzat destek veren Yeşiller Partisi Eski Eşbaşkanı ve şimdiki koalisyon hükümetinde Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth, Kavala'nın suçsuz olduğunu ve derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade etti. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Başkanı Sergey Lagodinsky, Türkiye düşmanlığıyla bilinen Avrupa Parlamentosu eski Türkiye Raportörü Kati Piri, Uluslararası Af Örgütü Avrupa bölgesel ofisi direktörü Nils Muznieks, İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Temsilcisi Emma Sinclair- Webb de peş peşe açıklamalar yaparak Türkiye'ye had bildirmeye çalıştı. Geçen ekim ayında aralarında ABD, Almanya ve Fransa dahil 10 ülkenin Ankara'daki büyükelçilerinin Osman Kavala açıklaması diplomatik krize neden olmuştu. KALKIŞMANIN FİNANSÖRÜ Kavala, 1 Kasım 2017'de tutuklandı. 4.5 yıl süren yargılama sonunda "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz 7 sanığa ise bu suça yardımdan 18 yıl hapis cezası verildi. Görünürde "iş insanı" olan Kavala, pek çok ülkede kalkışma ve yönetim değişikliklerinin finansörü olan Soros'un Türkiye'deki resmi temsilcisi konumunda. ASSANGE İÇİN ÇITLARI ÇIKMADI Sabah'ın haberine göre, aynı Batı, Wikileaks'in kurucusu gazeteci Julian Assange davasında ise üç maymunu oynadı. ABD, WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın, 2010 ve 2011'de binlerce gizli belgenin yayımlanması nedeniyle yakalama kararı çıkardı. Assange 2019'da Londra'daki Ekvador Büyükelçiliği'ne sığındı. 3 yıl tutuklu kaldı. İngiltere, ABD'ye iadesine karar verdi. 175 yıl hapsi istenirken, tek bir itiraz gelmedi.

2 yıl önce

İstanbul'da uyuşturucu tacirlerine şafak baskını: 28 kişi gözaltında!

İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele ekipleri, il genelinde uyuşturucu tacirlerine yönelik eş zamanlı operasyon düzenledi. ÖZEL HAREKAT POLİSLERİ DE DESTEK VERDİ Fatih merkezli gerçekleştirilen operasyonda adresler didik didik arandı. Narkotik ekiplerinin yanı sıra operasyona özel harekat polisleri de destek verdi. Öte yandan operasyon yapılan adreslerden biri de Gaziosmanpaşa Karayolları Mahallesi 575 sokakta bulunan 4 katlı binanın birinci katındaki daire oldu. 28 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI Yapılan operasyonda 28 şüpheli gözaltına alındı. Operasyon kapsamında evlerde yapılan incelemelerde satışa hazır halde çok sayıda (fişeklenmiş) uyuşturucu madde ele geçirildi. Operasyonla ilgili çalışmaların devam ettiği öğrenildi.

1 2 ... 1689 1690 1691 1692 1693 1694 1695 ... 2675 2676