Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı davaların dört tanesi kesinleşti. Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın yaptığı açıklamada, "Kılıçdaroğlu bu davalardan toplam 165 bin TL ödemeye mahkum edildi" ifadelerini kullandı.
Çiğli Belediyesi şirketi Çibel AŞ ile Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube arasında süren toplu sözleşme sürecinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler greve çıktı. İşçilerin greve gitmesi sonrası Çiğli’de çöp dağları oluşmaya başladı. Vatandaşlar durumdan şikayetçi. CHP’Lİ BELEDİYE BAŞKANI: SİYASİ OYUNLAR İÇİNDE OLANLARI BİLİYORUZ Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, 829 işçinin greve gitmesine ilişkin bir açıklama yaparak, önerilen teklifleri paylaştı. “Çiğli emekçisinin haklı taleplerini fırsata çevirip, siyasi oyunlar içinde olanları da biliyoruz.” diyen Gümrükçü, sendikanın teklifleri kabul etmediğini anlatarak, “Aynı sendika, daha dün İzmir’de bir başka belediyede ikinci yıl için yüzde 20 zam oranına imza atarken, Çiğli’de enflasyonu dahi kabul etmeyerek grev yolunu seçmiş, ikinci yılda anlaşma sağlanamaması üzerine sözleşmenin 1 yıllık yapılması önerisini de reddederek tüm seçenekleri kapatmış, hiçbir farklı seçenek ve öneriyi de kabul etmeyeceğini belirtmiştir. Bu karar düşündürücüdür.” dedi.
PKK’nın siyasi uzantısı HDP, sorumlusu oldukları 6-8 Ekim provokasyonlarıyla ilgili yapılan gözaltılara karşı gösteri düzenledi. Gösteri kısa sürede provokasyona dönüşünce güvenlik güçleri müdahalede bulundu. HDP’liler, kendilerine dağılmaları için uyarıda bulunan polislere hakaret etti. HDP'Lİ VEKİLİN SÖZLERİNE POLİSTEN YANIT: BEN TÜRK DEVLETİNİN POLİSİYİM Polise hakaret eden HDP'li vekil, polisin tepkisine karşı güvenlik çemberine alındı. Hakarete uğrayan polis, Piroğlu'na, "Bana şerefsiz diyemezsiniz, ben Türk devletinin polisiyim." diyerek karşılık verdi. SOYLU: BUNU DA MI BÜYÜKELÇİYE SORACAKSINIZ? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gündem olan görüntülerle ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Soylu, "Polis istismarına da soyunan Kılıçdaroğlu için her söz, bir öğün. Terörist Ecevit Piroğlu’nun abisi HDP Mv Musa Piroğlu Türk Polisi’ne “şerefsiz” dedi. Kılıçdaroğlu ve yamaklarından ortağı HDP’li için tek bir söz çıkmadı. Bekliyoruz. Yoksa bunu da mı büyükelçiye soracaksınız?" dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1514157478522638338?s=21&t=ajcWjkP_IspiaaazqXTmYA
Eski Türk-Amerikan İşadamları Derneği Başkanı ve L'ACTONE Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Akat'ın da aralarında bulunduğu 6 şirket sahibinin, firmaları üzerinden yurtdışından uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı ortaya çıktı. Kolombiya-Panama-ABD-Almanya ve son olarak Türkiye'ye gelecek olan, alıcı bölümünde Süleyman Y. yazılı kargo, Alman Federal Gümrük İrtibat Bürosu tarafından şüpheli olarak değerlendirildi. Havalimanında 20-26 Kasım 2021 tarihlerinde iki ayrı kargo üzerinde yapılan incelemelerde, paket içinde 62 ve 49 kilogram olmak üzere toplam 111 kilogram siyah kokain tespit edildi. Yapılan tespit üzerine durum Türk makamlarıyla paylaşıldı. FİLM GİBİ OPERASYON İstanbul Havalimanı Gümrük ve Muhafaza Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı incelemelerde söz konusu uyuşturucu maddelerin kime ait olduğunun belirlenmesi için kontrollü teslimat yapılmasına karar verildi. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, kargo teslimatının yapılacağı adresleri mercek altına aldı. Jandarma ekipleri, el konulan uyuşturucu maddelerin yerine aynı renkte kum yerleştirdi. Ekipler kargo görevlisi kılığına girerek paketleri gerçek kargo yetkilileriyle birlikte alıcı adreslerine götürdü. İstanbul Levent'teki lüks bir plazadaki ofise yapılan teslimat sırasında operasyona eşzamanlı olarak start veren jandarma ekipleri, 6 farklı firma yetkilisini gözaltına aldı. 3 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI Uyuşturucu kaçakçılığı ile ilişiği olduğu belirlenen holding patronu Ali Osman Akat ile birlikte Ali K., Mustafa G., Sarra C., Süleyman Y. ve Tevfik Akan A., 13 Aralık'ta jandarma ekiplerince gözaltına alındı. İşadamı Akat, kozmetik ürünlerinin ihracatını yaptığını, olayla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını iddia etti. Şüphelilerden Ali Osman Akat, Süleyman Y. ve Tevfik A., 17 Aralık'ta tutuklanarak cezaevine gönderildi.
CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yargı mensuplarıyla ilginç bağlantıları ortaya çıktı. Büyükerşen ve ekibinin yargılanıp beraat ettiği davalara bakan hakimlerin çocuklarının, yargılama devam ederken belediyede işe alındığı ortaya çıktı. İlginç ilişkinin temeli 2004 yerel seçimlerine uzanıyor. 2004 seçimleri, Eskişehir’deki en tartışmalı yerel seçimlerden birisi olmuştu. CHP’nin seçim listesi saatinde getirilmediği gerekçesi ile seçim kurulunca yarış dışı bırakılmıştı. O dönem DSP’den aday olan Yılmaz Büyükerşen solun tek adayı haline geldi. SEÇİM KURULU BAŞKANININ KIZI Seçim sürecinde de anormallikler yaşandı. Oy sayım ve teslim süreçlerinde AK Partili müşahitler, hatta AK Parti milletvekilleri bile sandık başlarından seçim kurulu kararları ile uzaklaştırıldı. Büyükerşen lehine birçok kararın alındığı tartışmalı süreçten sonra dönemin seçim kurulu hakimi M.K.T.’nin kızı S.T., Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde işe başladı. Kariyer basamaklarını hızla tırmanan S.T. son olarak belediyede daire başkanı oldu. YARGILAMA SÜRERKEN ATAMA 2010’da tehdit ve hakaret suçundan yargılanan Büyükerşen’in davası Eskişehir 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne verildi. Davayı almasından kısa süre sonra Hakim V.O.Ö’nün kızı M.S.Ö. avukat olarak belediyede işe başladı. Büyükerşen hakkında şikayette bulunan isimler, durumdan haberdar olunca adil bir yargılama yapılamayacağını belirtip reddi hakim talebinde bulundu. Talep bir üst mahkemede incelendi ancak itiraz kabul edilmedi. Süreç sonunda da dosya kapandı. Hakimin kızı M.S.Ö, kariyerini CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde sürdürüyor. EKİBİYLE BİRLİKTE BERAAT ETTİ Bir diğer ilginç atama ise Yılmaz Büyükerşen ve 16 bürokratın ihaleye fesat karıştırmak suçlamasıyla yargılandığı dava sürecinde yaşandı. Eskişehir 5. Asliye Mahkemesi’nde yargılama devam ederken, Hakim H.Ü.’nün avukat kızı İ.Ü. Eskişehir Su ve Kanalizasyon İdaresi’nde işe başladı. Dosyada Büyükerşen ve ekibine beraat çıktı. 11 yıldır devam eden ve en son Yargıtay’dan dönen dava, halihazırda farklı hakimlerle devam ediyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kadınların görüntülerinin gizlice çekilip sosyal medyada yayınlanması üzerine harekete geçti. Ekipler, yaptıkları çalışmalarda görüntüleri çeken kişilerin Pakistan uyruklu Z.W. ve U.M. olduğunu tespit etti. Şüphelilerden Z.W. Gaziosmanpaşa'da, U.M. ise Küçükçekmece'de, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekiplerinin düzenlendiği operasyonla yakalanarak gözaltına alındı. Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.
TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel, '6'lı masa' ittifakında çıkan krizi yazdı. Yiğitel'in Akşam Gazetesi'nde yayımlanan analizinde şu ifadeler yer aldı: Altılı ittifak, bırakın cumhurbaşkanı adayını belirlemeyi, henüz nasıl bir aday seçecekleri konusunda bile net bir tutum sergileyemiyor. Daha önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun adayda aranan niteliklere dair açıklamaları, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın son açıklamasıyla adeta tuz buz oldu. DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, sosyal medya hesabı üzerinden cumhurbaşkanı adayının nitelikleri konusunda, ittifak içinde şok etkisine neden olan kriterler sıraladı. Kılıçdaroğlu'nun daha önce açıkladığı kriterlere de taban taban zıt bir görüntü veren kriterler arasında , "20 yıllık AK Parti döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak, seçilebilirlik, seçim sonrası 20 yılda AK Parti tarafından 'devr-i sabık' muamelesine maruz kalan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurucu bir ruhla yeniden tesis etme yetisi" gibi 3 temel kriter sıralandı. 24 NİSAN'DA İÇ HESAPLAŞMA Bu kriterler, ittifak içinde rahatsızlığa neden oldu. Daha önce AK Parti hükümetlerinde başbakanlık, bakanlık yapmış DEVA ve Gelecek Partili yetkililer adeta ateş püskürdü. Uysal'ın çıkışı sonrası görüştüğüm DEVA ve Gelecek Partili yetkililer 24 Nisan'da DP'nin ev sahipliğinde yapılacak toplantıda rahatsızlığın bizzat dile getirileceğini söyledi. "60 BİN OYUYLA AYAR VEREMEZ" Konuştuğum bir yetkili, "Doğrudan DEVA ve Gelecek Parti hedef alınıyor. Son toplantıda rahatsızlığımızı ifade edeceğiz. 60 bin oyuyla bize ayar vermeye çalışıyor. Bu durum asla kabul edilemez. Sadece Sayın Abdullah Gül değil, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'a da göndermedir" dedi. Kılıçdaroğlu'nun da Gültekin Uysal'ın açıklamasından rahatsız olduğu ifade edildi. HERKESİN KENDİNE GÖRE KRİTERİ VAR Uysal'ın çıkışı bir kez daha gösterdi ki; Millet İttifakı bırakın adayı, henüz nasıl bir aday gösterecekleri konusunda bile uzlaşamadı. Kılıçdaroğlu, geçmişte aday kriterlerini şu ifadelerle açıklamıştı: "Millet İttifakı'nın adayı, nefsini terbiye etmiş biri olmak zorunda. Bizim çok popüler bir ismi getirip cumhurbaşkanı seçelim diye bir düşüncemiz yok. Cumhurbaşkanı adayının nitelikleri çok önemli. Adayın siyasetçi olması lazım. Çünkü devlet siyasal bir organ. Siyasal organı iyi tanıyan bir siyasetçi olması lazım. Devleti bilen, sağduyulu, ittifakın bileşenlerine güven veren ve ortak hareket etmeyi temel ilke olarak kabul etmiş birisi..."
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (NVİGM), Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi'nden (MERNİS) kimlik ve adres verilerinin sızdırıldığına dair yalan haberlere ilişkin açıklama yaptı. Bazı sosyal medya hesapları üzerinden yapılan paylaşımlarda "e-Devlet verilerinin sızmış olduğu, sızan veriler arasında kimlik fotoğraflarının ve güncel adreslerin de var olduğu" iddiaları nedeniyle açıklama yapılmasının gerektiği belirtildi. https://twitter.com/tcnufus/status/1513999672712519684?s=21&t=NAN2xb7Fsr_H8enpls2xRQ "Paylaşımların bir oltalama ve dolandırıcılık yöntemi olduğu görülmektedir" Emniyet Teşkilatı siber ve istihbarat birimlerince 3 ay önce yapılan operasyonların değerlendirilmesinde, bu tür paylaşımların bir oltalama ve dolandırıcılık yöntemi olduğu, aynı konuların yeniden gündeme getirilerek devlet büyüklerine ait fotoğraf ve kişisel bilgilerin görüntü düzenleyici programlar vasıtasıyla çipli kimlik kartına yerleştirilip paylaşılmak suretiyle bir sızıntı olduğu görüntüsünün verilmeye çalışıldığı belirtildi: "MERNİS intranet (kapalı devre) çalışan, internet ortamına kapalı bir sistemdir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce yürütülmekte olan MERNİS'in de içinde bulunduğu tüm sistemler için her yıl sürekli ve düzenli olarak bağımsız farklı firmalara sızma testi yaptırılmaktadır. Yapılan testler sonucunda NVİGM'nin güvenlik sistemlerinin çok iyi olduğu raporlanmış, ayrıca verilerin sızdırılmasına yönelik herhangi bir zafiyetin olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca NVİGM veri tabanlarında fotoğraflı çipli kimlik kartı görselleri de yer almamaktadır. Devletin kurumlarına karşı güveni zedelemeye yönelik ve vatandaşlarımızı paniğe sevk eden bu tür asılsız haberleri yayan kişi/kişiler hakkında Bakanlığımız Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından suç duyurusunda bulunulacaktır." “e-Devlet Kapısı veri sızıntısı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır” Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı, e-Devlet Kapısı veri sızıntısı iddiaları hakkında, “Yapılan detaylı kontrollerde e-Devlet Kapısı alt yapısında herhangi bir veri sızıntısına rastlanmamıştır” açıklamasında bulundu. Yapılan yazılı açıklamada, “12.04.2022 tarihinde ortaya atılan e-Devlet Kapısı veri sızıntısı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Yapılan detaylı kontrollerde e-Devlet Kapısı alt yapısında herhangi bir veri sızıntısında rastlanmamıştır. e-Devlet kapısı vatandaşlarımıza yönelik nüfus, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı görseli, biyometri, aile, eğitim, çalışma veya sağlık verisi gibi verileri tutmamaktadır; bu verileri tutan sistemleri erişim sağlayan bir kapı niteliğindedir” denildi. https://twitter.com/ekapi/status/1514016540953358338?s=21&t=IeDEfURlGBJ8sMorXuU0Cg
