Son Dakika:
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dün akşam katıldığı canlı yayında kendisine yönelik suikast iddiaları olduğunu ancak İçişleri Bakanlığı’nın gerekli önlemleri almadığını iddia etti. İBB Sözcüsü Murat Ongun ise, iddiaların gündeme geldiği dönemde İçişleri Bakanlığı tarafından uyarıldıklarını ve gereken tüm önlemlerin alındığını açıklamıştı. “BENİ UYARMADILAR” IŞİD sorumlusu Kasım Güler’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve kendisine yönelik suikast planını açıklamasına değinen İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere hiçbir yetkilinin kendileriyle iletişim kurmadığını iddia etti. Suikast planının vahimliğini anlatan İmamoğlu, “Bu ortamda İmamoğlu’nun etrafındaki insanları da mı düşünmüyorsunuz?” ifadelerini kullandı. İMAMOĞLU’NU BU DEFA KENDİ SÖZCÜSÜ YALANLADI Geçtiğimiz yıl da İmamoğlu’na DAEŞ tarafından suikast yapılacağı iddiaları gündeme gelmiş, iddialar sonrası İBB Sözcüsü Murat Ongun yaptığı açıklamada İçişleri Bakanlığı tarafından uyarıldıklarını ve gereken tüm önlemlerin alındığını açıklamıştı. Ongun paylaşımında, “23 Kasım 2020 tarihinde resmi makamlarca bir terör örgütüne yönelik istihbari faaliyetlerde, İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yönelik eylem talimatı verildiği bilgisi tarafımıza ulaştırılmıştır. Bilgi dahilinde mevcut önlemler korunmuş ve hassasiyet artırılmıştır. Tarafımızda herhangi bir eylemcinin yakalandığı bilgisi mevcut değildir. Başkanımızın açık kaynaklarda görüleceği üzere rutin programları ihbar tarihinden beri sürmektedir” ifadelerini kullanmıştı.
New York Post'ta yer alan habere göre, Bloomberg sitesindeki canlı haber kısmında 'Rusya Ukrayna'yı işgal ediyor' başlıklı bir başlık yayınladı. Yarım saat sitede kalan başlığa tıklayan kullanıcılar hata sayfasına yönlendirildi. Haber ajansı, birçok senaryo için manşet hazırladıklarını ve 'Rusya Ukrayna'yı İşgal Ediyor' başlığının yanlışlıkla yayınladıklarını söyleyerek hatayı kabul etti. Siteden yapılan açıklamada, "Hatadan derin üzüntü duyuyoruz. Başlık kaldırıldı ve nedenini araştırıyoruz" denildi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin, düzenlediği basın toplantısında, Tokat'ta yapılan yatırımlarla ilgili bilgi verdi. "DEVLET VE MİLLET DÜŞMANLIĞI VAR" Bir gazetecinin HDP vekili Ersoy'un Meclis'teki konuşmasıyla ilgili görüşlerini sorması üzerine Zengin, "HDP kadın milletvekillerinin farklı bir misyonu var. Konuşmalarına dikkat edin. Bu ifadelerin ortak bir başlığı var. Kesinlikle İslam düşmanlığı var. Devamında da bunu tamamlayan devlet ve millet düşmanlığı var. Çünkü bunları birbirinden ayıramazsınız. Din, devlet ve millet düşmanlığı." ifadelerini kullandı. "1500 SENE ÖNCEDEN GELEN DİNİMİZLE İFTİHAR EDİYORUZ" Ersoy'un konuşma yaptığı gün Meclis'i HDP'li başkanın yönettiğini anlatan Zengin, şöyle devam etti: "Bizim itirazlarımızı duymadı. Masalara vurduk vurduk, elim şişti. Genel Kurul'a ara verildi. 'Onu kastetmemiştim' konuşması yapıldı. Bunlara zinhar fırsat vermemeliyiz. Onlarla siyaset yapmayı normalleştirenlere, seçim kazanmak adına açıkta ya da gizlide yan yana yürümeyi tercih edenlere karşı da daha fazla çalışmamız lazım. Devletin değerlerine, milletin değerlerine Meclis'in kürsüsünden böyle haince konuşan insanlar karşısında bizim hukuken engellemekten başka çaremiz yok. HDP kadın vekillerin üstlendiği rolün ne kadar onlar açısından stratejik rol olduğunu görmenizi rica ediyorum. Biz 1500 sene önceden gelen dinimizle iftihar ediyoruz. Hayatımızı onun değerleri üzerine geçirmeyi planlıyoruz."
Çanakkale, Balıkesir ve İzmir'in Dikili ilçesinden Midilli'ye, İzmir'in Çeşme ve Menderes ilçeleri ile Aydın'ın Didim ve Kuşadası ilçelerinden Sakız Adası'na, Muğla'nın Marmaris ilçesinden Rodos'a, Antalya'nın Kaş ilçesinden Meis'e, Muğla'nın Bodrum ilçesinden İstanköy ve Farmakosini adalarına ya da Edirne'nin İpsala ilçesinden Avrupa'ya ulaşmaya çalışırken yakalanan göçmenler, Yunan askerlerinin kötü muamelesiyle karşılaşıyor. Yunanistan unsurları, değerli eşyalarını aldıkları kaçak göçmenleri, lastik bot, can salı ya da motorlarını söktükleri teknelerle Türk karasularına geri itiyor. İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, 2021 yılında gerçekleşen 848 olayda, 23 bin 676 kaçak göçmeni umut yolculuğunda yakaladı. 2021 yılında toplam 15 göçmen öldü, ayrıca 113 organizatör ekiplerin çalışmasıyla yakalandı. 619 GERİ İTME VAKASI GERÇEKLEŞTİ Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın verilerine göre; 2021 yılında 619 geri itme vakası gerçekleşti. Ege ve Akdeniz'den çeşitli deniz araçlarıyla umut yolculuğuna çıkan toplam 15 bin 794 göçmen, Yunan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından Türk sularına geri itildi. Türk Sahil Güvenlik ekipleri, birçok göçmeni sağ kurtardı. Sahil Güvenlik Komutanlığı kayıtlarına göre geri itme olaylarında geçen yıl 11 göçmen öldü. GÖÇMENLER KADERİNE TERK EDİLDİ Tepki çeken geri itme olaylarından biri 2020 yılının mart ayında Muğla'nın Bodrum ilçesi açıklarında yaşandı. Sahil Güvenlik botundaki Yunan askeri, demir sopayla göçmenlerin botunu batırmaya çalışırken görüntülendi. Ölüme terk edilen kaçak göçmenler, Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince kurtarıldı. Edirne'nin İpsala ilçesinde ise önceki gün Yunan askerleri tarafından giysileri çıkarılıp dondurucu soğukta ölüme terk edilen göçmenlerin 19'u öldü.
Ebu Bekir Bağdadi'nin öldürülmesinin ardından DEAŞ liderliğine getirilen el-Kureyşi'yi Irak'tan 950 kilometrelik uzaklıktaki İdlib'e kilolarca altın rüşvet verdiği PKK'nın getirdiği kaydedildi. Koalisyon unsurlarının İdlib'e bağlı Atme kasabasında gece operasyonu ile öldürdüğü terör örgütü DEAŞ elebaşı "Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi" kod adlı Abdullah Selbi'yi Suriye'nin kuzeydoğusuna 3,5-4 kilo altın rüşvet verdiği PKK'nın getirdiği belirtildi. Türkiye Gazetesi, Ebu Bekir Bağdadi'nin öldürülmesini ardından DEAŞ liderliğine getirilen el-Kureyşi'nin Irak'ın Diyala-Cebel Hemrin bölgesinden İdlib'e getirilişine ilişkin şok bilgilere ulaştı. Koalisyon tarafından düzenlenen Diyala çöl bölgesinde düzenlenen hava saldırısında yaralanan DEAŞ elebaşı, sekiz ayrı kimlik ve 14 noktada konaklayarak İdlib'e geldi. PEŞMERGE VE PKK SURİYE SINIRINA TAŞIDI El-Kureyşi'nin Diyala'da başlayan yolculuğunda ilk durağı Selahaddin oldu. İlk aşamada Peşmerge ve PKK unsurlarının altın ödeme karşılığında destek verdiği Abdullah Selbi'ye Musul'da bir aile adına kimlik düzenlendi. Sincar üzerinden Irak-Suriye sınırında Um Diben'e getirilen DEAŞ elebaşı, birkaç günlük bekleyişin ardından Suriye tarafına geçirildi ve Tel Arus beldesine yerleşti. 950 KİLOMETREYİ 2,5 AYDA KAT ETTİ ABD'nin 10 milyon dolar ödülle aradığı Telafer kökenli Abdullah Selbi, 950 kilometrelik hattı 2,5 ayda kat etti. Bu yolculukta Şeddadi ikinci durağı olan DEAŞ liderine "Deyr-ez Zor-Meyadin'de Amr Yusuf" adına kimlik düzenlendi. PKK işgal hattında 14 farklı noktada ağırlanan terör örgütü liderinin taşınmasında DEAŞ'ın eski sözde eski Haseke emîri Fadıl Selim kritik rol oynadı. En son Halep'e getirilen Abdullah Selbi, Afrin'de PKK dönemi kaçakçılık yapan örgüt militanları tarafından İdlib'e geçirildi. Daha önce DEAŞ hücre yapılanmasında etkin isimlerin kiraladığı eve iki karısı ve çocukları ile birlikte yerleşen terörist, Bağdadi'nin öldürüldüğü noktaya 24 kilometre mesafedeki Atme'ye yerleştirildi. DEAŞ'ın Musul baskınında etkin rol oynayan sözde emir, Bağdadi döneminde mali işler sorumlusu idi. Gazetemize bilgi veren kaynaklara göre, örgütün 30 ton altın ve tüm mal varlığını yöneten 1976 doğumlu El-Kureyşi bu yolculukta 3,5 - 4 kilo altını rüşvet olarak verdi. PKK TAKİBİ BIRAKMADI PKK terör örgütü, Halepli Muhammed Meymun adına düzenlenen kimlikle İdlib'e getirdiği DEAŞ liderini takibi sürdürdü. Cinderes-Atme yolunda üç farklı ailenin kaldığı eve yerleştirilen Selbi ile ilgili tüm istihbari faaliyet PKK terör örgütü tarafından sağlandı. Terör örgütünün 14 farklı noktasında konaklamasına göz yumulan Abdullah Selbi'nin Türkiye sınırında öldürülmesi PKK'yı aklama stratejisinin parçası olarak yorumlanıyor. Haseke'de yaşanan DEAŞ-PKK çatışması sonrası yapılan Atme operasyonunda DEAŞ lideri ile birlikte kalan bir kişi de ABD askerleri tarafından götürüldü. Kaynaklar, evde yakılmış durumda hard disk ve laptoplarla birlikte farklı ülkeler adına düzenlenmiş pasaport ve kimlikler olduğunu aktardı.
ABD’li eski generalden Biden’a “YPG/PKK’ya desteği bırak” mesajı. ABD’nin eski Avrupa Kuvvetleri Komutanı Ben Hodges, ABD Başkanı Joe Biden’ın terör örgütü YPG/PKK’ya verdiği desteği bırakması ve en kısa zamanda Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmesi gerektiğini belirtti. Hodges, Hudson Enstitüsü Kıdemli Uzmanı Michael Doran’ın sosyal medya üzerinden yaptığı yayına katıldı. Doran, Türkiye’nin önemine işaret eden Hodges’a, bu konuda Biden’a tavsiyelerinin ne olacağını sordu. Biden’ın işe YPG/PKK’ya verdiği desteği bırakmakla başlaması gerektiğini vurgulayan Hodges, “Biden gelecek 3 ay içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Ankara’da ziyaret etmeli” diye konuştu. Hodges, Biden’ın Ukrayna-Rusya krizine ilişkin de bir Karadeniz stratejisi geliştirmesi gerektiğini kaydetti.
Ayvacık Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Küçükkuyu beldesinde oturan Kamuran T.'nin 14 Temmuz 2021 tarihinde ifadesi alındı. Kamuran T. ifadesinde, yapı ruhsatı çıkartma işlemi sırasında Küçükkuyu Belediyesi Fen İşleri Müdürü M.E.'nin 15 bin TL'yi usulsüz olarak kendisinden aldığını, bu işlemin Belediye Başkanı Cengiz Balkan'ın bilgisi dahilinde yapıldığını ileri sürdü. GÖZALTINA ALINDILAR Ayvacık Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği talimatla, Küçükkuyu Belediye Başkanı CHP'li Cengiz Balkan, Fen İşleri Müdürü M.E. ve Fen İşleri personeli M.Ö., mesai bitimine yakın, belediyeye gelen İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) ekiplerince gözaltına alındı. Ayvacık ilçe Emniyet Müdürlüğüne götürülen Başkan Balkan ile M.E. ve M.Ö.'nin emniyetteki sorgularının devam ettiği öğrenildi.
Bakanlık, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın uluslararası hukuku ve insan hakları normlarını ihlal ederek düzensiz göçmenleri geri itmesinin pek çok masumun hayatına mal olmaya devam ettiğini hatırlattı. Göçmenlerin yaşam hakkına kasteden bu gayrimeşru ve vicdansız yaklaşımın Avrupa'nın utancı olarak hafızalara kazındığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "AB Yunanistan'ın düzensiz göçmenlere karşı bu zalim tutumuna sessiz kalmakta, girişimlerimizi yanıtsız bırakmaktadır. Uluslararası topluma çağrımız, tüm insani değerleri hiçe sayan Yunanistan'ın bu eylemlerinin araştırılması, insan hakları ihlallerine sessiz kalınmamasıdır." 19 düzensiz göçmen yaşamını yitirmişti Edirne'nin Paşaköy köyü Mandakoru mevkisinde önceki gün donarak ölen 11 düzensiz göçmenin cansız bedeni bulunmuştu. Hastaneye kaldırılan 1 düzensiz göçmen de müdahaleye karşın kurtarılamamıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, donarak hayatını kaybeden göçmenlerin ayakkabıları ve elbiselerinin çıkarıldığını, Yunan sınır birlikleri tarafından geri itildiğini ifade etmişti. Ekipler aynı bölgede dün de donarak ölen 7 düzensiz göçmenin cansız bedenini bulmuştu. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) sözcülerinden Boris Cheshirkov, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında, AA muhabirinin düzensiz göçmenlerin Yunanistan unsurlarınca Türk tarafına geri itilmesine ilişkin sorusunu cevaplamıştı. Cheshirkov, düzensiz göçmenlerin ölümüne ilişkin haberleri medyada gördüklerini belirterek, "Bu görüntüler karşısında şok olduk ve derin üzüntü duyduk. Yunanistan-Türkiye sınırında insanların öldüğüne dair bize ulaşan raporlar var." ifadelerini kullanmıştı. Avrupa sınırlarında düzensiz göçmenlerin geri itilmesine tepki gösteren Cheshirkov, "Avrupa'da artan sınır kısıtlamaları ve geri itmeler, mülteci ve göçmenleri daha riskli rotalara yönlendiriyor. Bu da insanların kendilerini, hayatlarını ve çocuklarını daha fazla riske attıkları anlamına geliyor." uyarısında bulunmuştu.
