06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Kemal Kılıçdaroğlu hedef göstermişti: AK Parti'lileri katletmekle tehdit ettiler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, bazı vatandaşların isimlerini ifşa etti. Bahse konu kişilerin, AK Parti iktidarı tarafından kasıtlı olarak görevlendirildiğini ve kendisine küfür ettiğini öne süren Kılıçdaroğlu'nun ardından CHP'li Eren Erdem de bazı sosyal medya kullanıcılarının fotoğraflarıyla birlikte kimliklerini açıkladı. Kılıçdaroğlu ve Erdem'in açıkça kimlik bilgilerini paylaşmasının ardından isim benzerliği yaşayan bir kişi mağdur oldu. Nevzat Kanlı isimli vatandaş, "Kılıçdaroğlu'nun paylaşımı sonrası ailemin çocuklarımın, eşimin, torunlarımın resimlerini paylaşarak beni hedef haline getirmeye çalışıyorlar. Twitter kullanmasını bile bilmeyen bir insanım." serzenişinde bulunarak yasal yollara başvuracağını açıkladı. AK PARTİ'LİLERİ KATLETMEKLE TEHDİT ETTİLER Yaşananlar bunlarla da sınırlı kalmadı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları sonrası cesaretlenen bazı muhalif sosyal medya kullanıcıları, AK Parti'lileri 'katletmekle' tehdit eden videoları paylaşmaya başladı. Sosyal paylaşım platformu TikTok'ta 'ichbingazii' kullanıcı adlı Gazi Koç isimli şahıs, yayınladığı videoda, "2023 seçim gecesi sokakta AK Parti'li ararken benim yürüyüş şekli" diyerek 'katletmekle' tehdit etti. Görüntülerde elinde oldukça büyük bir kılıçla yürüyerek, çevredekilere korku saçan maskeli bir kişinin görüntüsü yer alıyor. HESABINI KAPATTI Gelişmenin gündem olmasının ardından şahıs, sosyal medya hesabını kapattı.

2 yıl önce

Sorumsuzluk! Neyi kabul ettiğini dahi anlamadan ABD'li elçiye 'Tamam' diyen ve sonrasında da anlamsız bir cevap veren İmamoğlu, Amerikalı elçiyi güldürdü!

İBB Başkanı'nın İngilizce bilmeden ve tercüman olmadan ABD'li Büyükelçiyle gerçekleştirdiği anlamsız diyalog gözden kaçmadı.  ABD'Lİ BÜYÜKELÇİ: 'KRİTİK BİR ANDA KURULAN KRİTİK BİR İLİŞKİ' ABD'li Büyükelçi, görüşmede 'Türkiye, ABD için harcanamaz bir müttefik. Bu kritik bir anda kurulan önemli bir ilişki. O yüzden burada bulunduğum için çok şanslıyım.' ifadelerini kullanıp sözü şaşkınlıkla kendisini izleyen Ekrem İmamoğlu'na verdi.  AMERİKALI ELÇİYLE KONUŞURKEN NEYE TAMAM DEDİĞİNİ BİLMEDEN 'TAMAM' DEDİ! İmamoğlu, elçinin sözlerine cevap olarak 'Eee... Okey?' diyebildi. Kameralar önünde yaaşadığı çaresizlik ise Amerikalı elçiyi eğlendirmiş olmalı ki, karşılıklı gülüşüldü. İmamoğlu, kendisine 'nasıl olduğunu' sorduğunu (hatalı olarak)  tahmin ettiği elçiye -gülme faslından sonra- 'Ben iyiyim?' diyebildi. 

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Beyrut Limanı'nı yenilemeye hazırız

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Lübnan'la tarihi, kültürel beşeri bağlara sahibiz. Sayın Başbakan bu ziyareti Lübnan halkının beşeri, kültürel zenginliğini yaşatan çok geniş bir heyetle gerçekleştiriyor. Biz de Türkiye olarak, Lübnan'la işbirliğini dayanışmamızı güçlendirmek istiyoruz. Değerli dostumla Lübnan'a nasıl katkı sağlayabileceğimizi, hangi adımları atabileceğimizi istişare ettik. LÜBNAN İLE TURİZMDE İŞBİRLİĞİ MESAJI Geçen Ağustos ayında Akkar'da yaşanan patlamanın ardından Lübnan'lı kardeşlerin yanına koşan ilk ülke olduk. Sayın Başbakanla görüşmelerimizde dün olduğu gibi yarın da yanında olmayı sürdüreceğimizin altını çizdim. Kamu hizmetlerinin dijital dönüşümü noktasında hazır olduğumuzu belirttim. Ticaret hacmimiz 1.8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu rakamı daha yukarılara taşımak amacıyla atacağımız adımları ele aldık. Ayrıca karma ekonomik toplantımızı da en kısa sürede düzenleme noktasında mutabık kaldık. Biz de Lübnan'dan ithal ettiğimiz ürünleri bu kapsamda çeşitlendirmeyi hedefliyoruz. Beyrut Limanı'nın inşası dahil önemli projelerde yer alabileceğimizi ifade ettim. TİKA'nın yanı sıra Türk Kızılay, sivil toplum örgütlerimizle Lübnan'a insanı yardımlarımızı sürdürmekte kararlıyız. Turizm alanında daha fazla işbirliğine açığız. THY Lübnan'a daha fazla hizmet gelmesi amacıyla Beyrut varışlı tüm uçuşlarında indirim yaptı. Mayıs ayına kadar sürecek benzer bir kampanya için de THY çalışıyor. MIKATİ: HER ZAMAN LÜBNAN'IN YANINDA YER ALDINIZ Lübnan Başbakanı Necip Mikati, "Ekonomik, turizm ve kültürel alanlarda işbirliği kapsamında daha ileriye götürebilecek bir ufuk mevcuttur." diyerek konuşmasında şunları ifade etti: Lübnan'ı ne kadar önemsediğinizi ve ilişkileri ne kadar geliştirmek istediğinizi biliyorum. Her zaman Lübnan'ın içinden geçtiği krizlerde nasıl çağrıda bulunduğunuzu ve el uzattığınızı biliyoruz. Her zaman Lübnan'ın yanında yer aldınız. Sayın Cumhurbaşkanı her zaman Lübnan'a destek sundunuz ve aramızda her zaman ortak bir bağ mevcuttur. Siyasi, ekonomik turizm ve bütün alanlarda güçlü adımlar atacağız. Ticari işbirliğimiz artmaktadır. Görüşmelerimizde bir takım ortak çalışmalar, ikili işbirliği konusunu ele aldık ve bunların faaliyete geçirilmesi için. Türkiye'nin batı ile doğu arasında güçlü bir köprü olmasını sağladınız. Türkiye'nin onlarca yıl kalkınmasını sağladınız. Sizin öncülüğünüzde bunu görüyoruz. İlişkilerimiz hep devam edecektir

2 yıl önce

Önce yalan konuştu! Sonra Kendini yalanladı! Kılıçdaroğlu: Sen imza atmadın talimat verdin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 26 Ocak'ta Twitter hesabından paylaştığı videoda elindeki bir kağıdı kameraya göstererek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ıslak imzasının bulunduğunu öne sürdü. Kılıçdaroğlu'nun bu iddiası önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, daha sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yalanlandı. İhale belgesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzası bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, bugunkü grup toplantısında videodaki sözleriyle çelişkiye düştü. Kılıçdaroğlu bu kez "Sen ihale komisyonunda değilsin ki. Sen talimat veren makamdasın" diyerek kendisini yalanladı. 'BEN İHALELERE İMZA ATMAM BAY KEMAL' Cumhurbaşkanı Erdoğan Trabzon'da toplu açılış töreninde Kılıçdaroğlu'nun ihale yalanını ortaya çıkararak şunları söylemişti: ''Bir kadın vardı ya büyük yalan söyleyeceksin. Bunları dediler mi. Sonra ne oldu, şimdi yargı aldı tutukladı, şimdi cezaevinde. Kime çalışıyordu bunlar, CHP'ye. Bay Kemal de yalanı bunlardan öğrendi. Geçen akşam çıkmış benim TV programımın olduğu saatte o da açıklama yapıyor. Bu açıklamayı yaparken yine bir yalan, ihale yapmışız ve müteahhit firmalara burayı 3 kat fazla rakamla verdiğimizi söylüyor. Bir kağıt gösteriyor, altında güya benim imzam var. Ben ihalelere imza atmam Bay Kemal, yalancılığını ispat ettin. Ulaştırma Bakanı'ma dedim ki dersini ver. Ertesi akşam Adil Bey çıktı buna güzel bir ders verdi."

2 yıl önce

Fransız gazeteci Pascal-Moussellard'a göre Fransa'da demokrasi acı içinde kıvranıyor

Haftalık Fransız dergisi Telerama'nın editörü Pascal-Moussellard, dergi için kaleme aldığı makalede, Fransız halkının demokrasiye bağlı olduğunu dile getirdiğini ancak seçilmiş yetkililer ve kurumların getirdiği hayal kırıklıklarıyla bir kısmının daha otoriter bir rejimi kabul edebileceklerini belirttiğini yazdı. Cumhurbaşkanı seçimine 8 hafta kala, ülkede demokrasinin "nefes almakta zorlandığına" işaret eden Pascal-Moussellard, aralık sonunda yapılan bir ankette Fransızların yüzde 83'ünün demokrasiye bağlılıklarını dile getirdiğini ancak yüzde 46'sının da "iyi çalışan bir rejim olmadığı" görüşünü paylaştığını aktardı. Pascal-Moussellard, diğer yandan her 4 Fransız'dan 1'inin sağlık kriziyle mücadelede daha otoriter bir rejimin daha etkili olacağı" görüşünde olduğunu hatırlatarak, ülkedeki demokrasinin halkı ikna etme konusunda yeterli olmadığını vurguladı. ARZULANAN İLE YAŞANILAN DEMOKRASİ ARASINDA UÇURUM VAR Arzulanan demokrasi ile yaşanılan demokrasi arasında uzun bir mesafe olduğunun altını çizen Pascal-Moussellard, ülkede her geçen günün bu uçurumu açtığını kaydetti. Fransız gazeteci, "Her gün Cumhuriyet beşiğinde yaşadığı zannına kapılanlar ile seçtikleri insanlar ve kurumlar arasındaki mesafe büyüyor." değerlendirmesinde bulundu. Pascal-Moussellard, "Fransa, demokrasisiyle savaşıyor." diyerek, halkın politik olarak bir depresyonda olduğunu ve bunun yeni bir durum olmadığını ifade etti. SİYASİLERİN SÖYLEMLERİ TOPLUMDAKİ KOPUŞU TETİKLİYOR Olivier Pascal-Moussellard, politikacılar ve yöneticilerin Fransa'da demokrasi sistemini gerçek bağlamından evirerek başka bir noktaya sürüklediklerine, Orta Çağ'daki piskoposlar gibi tepeden inme bir anlayışla demokrasi naraları atmalarından yakınarak siyasetçilerin kampanyalarında özellikle banliyöleri hedef alan ayrımcı vaatlerinin halkı birbirinden kopardığına dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un aşı karşıtlarının canına okuyacağı açıklamaları ile Nicolas Sarkozy'nin "Banliyöleri karcher ile yıkayacağız" sözünden ilhamla banliyöleri sorunların merkezi gösteren sağcı cumhurbaşkanı adayı Valerie Pecresse'in söylemlerini örnek gösteren Pascal-Moussellard, bunların Fransa'da var olan asıl toplumsal sorunlar ile siyasi tükenişin temel nedenlerini gizleme çabasının bir yansıması olduğu görüşünü paylaştı. Pascal-Moussellard, Berkeley Üniversitesinden siyaset bilimi profesörü Wendy Brown'un, "Demokrasi bugün tarihte eşi görülmemiş bir popülerliğe sahip ancak kavramsal olarak da hiçbir zaman bu kadar belirsiz ve önemli ölçüde içi boşalmamıştı." sözüne atıfta bulunarak asıl sorulması gerekenin herkesin dem vurduğu demokrasiden geriye neyin kaldığı sorusu olması gerektiğinin altını çizdi. Fransa Ulusal Araştırma Merkezinden (CNRS) araştırmacı Camillle Bedock'un "iktidara gelen cumhurbaşkanlarının sisteme dair reformun önemi vurgulandığında hemen anarşi naraları atarak, 4. Cumhuriyetin koruyuculuğunu üstlenmeye çalıştığı" değerlendirmesini paylaşan Pascal-Moussellard, "Demokrasiler bu şekilde mi batağa saplanıyor?" sorusunu sordu.

2 yıl önce

CHP'li Maltepe belediyesine bağlı zabıta ekiplerinden bir kadın memur, vatandaşa 'al sana hatıra' diyerek el hareketi yaptı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun TBMM'de yaptığı skandal el hareketi, CHP'li yönetimlerin sorumluluğu altında olan bölgelerde "örnek davranış" olarak algılandı. CHP'Lİ ZABITA MEMURUNDAN SKANDAL HAREKET CHP'li Maltepe Belediyesi'nin zabıta ekibindeki bir kadın zabıta vatandaşa el hareketi çekti. "AL SANA HATIRA FOTOĞRAFI!" Ulus Haber'in haberine göre; Maltepe'deki bir yıkımı görüntüleyen vatandaşla diyaloğa giren kadın zabıta memuru, "Neden çekiyorsun?" diye sordu. Vatandaş da, "hatıra fotoğrafı" yanıtı verince zabıta "al sana hatıra fotoğrafı" diyerek el hareketi çekti. https://twitter.com/genelgundem/status/1467887812032831493?s=21 CHP'DE BU GÖRÜNTÜ İLK DEĞİL Hatırlanacağı üzere CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'te konuşurken el hareketi yapmış bu görüntü büyük tepki toplamıştı.

2 yıl önce

“AK Parti broşürü dağıtan kızlara saldırı’ videosu eksi çıktı

2015 yılında, Muğla'nın Menteşe ilçesinde AK Parti broşürü dağıtan 2 genç kıza Öğrenci Kolektifleri grubuna mensup kız tarafından uygulanan sözlü ve fiziki taciz hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Hakkında suç duyurusunda bulunulan, Öğrenci Kolektifleri içinde faaliyet gösteren 1 şahıs 25.10.2015 günü yakalanarak Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla hakkında Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi, Hakaret ve Tehdit suçlarından ifadesi alınarak salıverilmişti. O görüntüler sosyal medyada tekrar gündem oldu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği 3. Sınıf öğrencisi Şeyma S. (20) ve Çağdaş Türk Lehçeleri 1. Sınıf öğrencisi Büşra V. (18) Kötekli Mahallesinde AK Parti adına broşür dağıtımı yaparken yanına yaklaşan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi ve Öğrenci Kollektifleri grubu üyesi Sibel K., “Burada broşür dağıtamazsınız. Burada hırsızların partilerinin bildirisine yer yok” diyerek broşürü alarak yırtmıştı. Ardından takibe devam eden Sibel K. bu defa fiziki tacizde bulunarak yine tehditler savurmuştu. Olayı cep telefonu ile görüntülen grup, görüntüleri sosyal medyadan da yayınlamışlardı. "İFADE HÜRRİYETİNE SALDIRI" Ak Parti adına broşür dağıtın üniversiteli kıza sözlü ve fiziki taciz sonrası Ak Parti İl Başkanı İhsan Küreci, Milletvekili adayları, kadın kolları, gençlik kolları ve partililer, tacizin gerçekleştiği Kötekli Mahallesinde kısa bir yürüyüşün ardından Yoğurtçu parkında açıklama yaptılar. İl Başkanı Küreci yaptığı açıklamada, “24 Ekim Cumartesi günü güzel Muğla'mızın güzel mahallesi Kötekli'de Muğla'da görmeye alışık olmadığımız, görmekte istemediğimiz bir olay olmuştur. Ak Parti Gençlik Kolları mensubu iki kız kardeşimize sırf broşür dağıttıkları için şiddet ve hakaret edilmiştir. Bu olay düpedüz ifade hürriyetine saldırı, hatta şiddetten beslenen bir yapının Muğla'da hortlamasıdır. Bu zihniyet yönetime gelecek olsa, sadece siyasal değil, sosyolojik ve sistematik şiddeti nereye vardırabileceğini Muğla'da bile göstermişlerdir. Bu olay sadece Ak Partili iki kızımıza Muğla'da seçim broşürü dağıttırılmaması olayı değildir. Bu olay sadece siyasal şiddet değil, aynı zamanda kadına yönelik bir şiddettir. Bu olayı gerçekleştirilenler bilmelidir ki; sırtlarını alfabenin hangi harflerinden müteşekkil, hangi terör örgütüne dayarlarsa dayasınlar, Muğla'mız başta olmak üzere, bu ülkede operasyona izin vermeyiz. Bunlar, barış derken savaşa, özgürlük derken esarete, kardeşlik derken düşmanlığa, zemin hazırladıkları anlaşılmıştır. Ak Parti olarak bu şiddete boyun eğmeyeceğiz. Bu vatan hepimizin. Siz kimin sokaklarından kimi kovuyorsunuz. Bu vesile ile buradan tüm kamuoyu önünde bu saldırıyı gerçekleştirenler hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu ifade etmek istiyoruz” demişti. Hakkında suç duyurusunda bulunulan, öğrenci kolektifleri içinde faaliyet gösteren 1 şahıs 25.10.2015 günü yakalanarak Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla hakkında Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi, Hakaret ve Tehdit suçlarından ifadesi alınarak salıverilmişti. O görüntüler sosyal medyada tekrar gündem oldu.

2 yıl önce

Uğur Dündar'a yılın Atatürkçüsü ödülü verildi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret eden Sedef Kabaş'a ithaf etti

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Yılın Atatürkçüsü ödüllerini sahiplerine verdi. Etkinlik kapsamında 'Yılın Atatürkçü' ödülü Uğur Dündar'a verildi. Aldığı ödülden onur duyduğunu belirten Dündar, “Bu ödül benim yarım asrı aşkın meslek hayatımda aldığım en onur verici ödüllerden biri. Çocuklarıma bırakacağım en değerli miras. Benimle birlikte Müjdat Gezen, Prof. Ahmet Saltık, Ataol Behramoğlu da ödüle değer bulundular. "ATATÜRKÇÜLER BİR DÖNEM AĞIR ZULÜMLERE UĞRADI" Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer’in elinden aldım ödülü ve Özlem Toker İnönü de ödül sahiplerine ödül verdi. Ödülü bu dönemde büyük zulüm gören yurtsever, Atatürkçü aydınlarımız adına aldım ve ödülü onlara ithaf ettim. Atatürkçüler bir dönemde çok ağır zulümlere maruz kaldılar. Kumpaslar sonucu cezaevlerine düştüler." dedi. "KARANLIKTAN ÇIKIŞIN TEK YOLU, CUMHURİYETİN KURULUŞ FELSEFESİNE SIKI SIKIYA BAĞLI KALMAKTIR" Konuşmasının devamında Dündar, "Bu doğrultuda TELE 1’in de verdiği büyük mücadele var. Aile bireyi olmaktan onur duyduğum TELE 1 ve Merdan Yanardağ, Emre Kongar ile birlikte mücadele verdi. Bu karanlıktan çıkışın, aydınlık yarınlara varışımızın tek yolunun da cumhuriyetin kuruluş felsefesine sıkı sıkıya bağlı kalmaktan geçtiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

1 2 ... 1859 1860 1861 1862 1863 1864 1865 ... 2660 2661