19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TÜSİAD'a çok sert tepki: Hükümete saldırmanın değişik yollarını aramayın bizimle mücadele edemezsiniz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Vakfınca Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen 2021 İlim Yayma Ödülleri Töreni'nde, ödül sahiplerini tebrik etti. Kendisinin de İlim Yayma Cemiyeti'nden hizmet aldığını ve o hizmetle yetiştiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Rahmetli Menderes'in hakim kıldığı demokrasi ve özgürlük ikliminde, cemiyetimizin öncülüğünde ülkemizin ilk imam hatip okulu açılmıştır. Vakfımızın kurucularından birinin de rahmetli Turgut Özal olduğunu hatırlatmak isterim. Nesiller boyunca elden ele taşınan bu hizmet bayrağı inşallah bizden sonra da aynı şekilde dalgalanmaya devam edecektir. Bugün de cemiyetimiz öğrenci yurtlarıyla eğitim merkezleriyle burslarıyla ödülleriyle yerli ve milli duruşuyla ülkemiz sivil toplum kuruluşları arasında öncü bir role sahip. Mutluyum, özellikle de büyük ödülü, herhangi bir torpil söz konusu değil, Prof. Dr. Zekai Şen hocamızın almış olmasından dolayı da mutluyum. Zira İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Zekai Şen hocamızdan İSKİ'de çok istifade ettik. Zira Veysel Eroğlu hocamızla birlikte onlar da o zaman İSKİ'yi gerçekten tırmandırdılar ve susuz İstanbul'u suya kavuşturdular. Kendilerinden Allah razı olsun." İki gün önce Türkiye Afrika Liderleri Zirvesinin kapanışının yapıldığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: "İstiyorduk ki bu buluşma, bu birliktelik, bu dayanışma nasıl ki buradan farklı bir şekilde hitama erdi yine buradan ayağa kaldırdı. İnsanlığın asırlardır türlü şekilde karşısına çıkan vahşetle, zulümle, sömürüyle, riyakarlıkla, adaletsizlikle yüzleştiği bir dönemde bu elbette çok büyük sorumluluktur. Nitekim attığımız her adımda bu ağır yükün kimi zaman gönül ferahlatan, kimi zaman can acıtan tezahürleriyle karşılaşıyoruz. Mazlum ve mağdurların gözlerinde beliren umut ışığı bizi ne kadar ferahlatıyorsa çarpık düzenden nemalanan zalimlerin pervasız saldırıları da o derece canımızı yakıyor." "Ekonomik sancılar salgınla birlikte hızlandı" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa'nın şiirindeki "Bir abd-i Habeş dehre olur baht ile sultan/Dahhakın eden mülkünü bir Gave perişan/İkbaline idbarına bel bağlama dehrin/Bir dairede devredemez çenber-i devran/Zalim yine bir zulme giriftar olur ahir/Elbette olur ev yıkanın hanesi viran" dizelerini seslendirerek, insanlara zulmedenlerin o çok güvendikleri evlerinin bir gün viran olmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Tarihin kendini dünyanın ve insanlığın hakimi sanan nice kudret budalasının hüsranına şahitlik ettiğini belirten Erdoğan, bugün o kifayetsiz muhterislerin isimlerini kimsenin hatırlamadığını söyledi. Erdoğan, günümüzün zalimlerin sonunun da farklı olmayacağını dile getirerek, şöyle konuştu: "Küresel yönetim ve ekonomi düzeninde bir süredir zaten yaşanmakta olan sancılar salgınla birlikte hızlanmıştır. Bizim de tek gayemiz işte bu süreci yani dünyanın devranının dönüşündeki değişimi mazlumlar ve mağdurlar lehine yönlendirebilmektir. Elbette bu mücadelenin çok derin ve geniş bir arka planı bulunuyor. Coğrafyamızda Anadolu'nun kapılarının ecdada önce güneyden sonra doğudan açılmasıyla başlayan çok çarpıcı bir hikayemiz var. İstanbul'un fethiyle çağ açıp çağ kapatacak mahiyet kazanan bu hikaye Yavuz'un hilafeti devralmasıyla birlikte oldukça farklı bir seviyeye ulaştı. Anadolu'daki varlığımızı Haçlı seferleriyle başlayıp Çanakkale Savaşlarına, Milli Mücadelemize ve nihayet günümüze kadar uzanan nice badirelere rağmen sürdürmeyi başardık. Çok çile çektik, çok fedakarlık yaptık, çok bedel ödedik ama hamdolsun mücadele sancağını asla yere düşürmedik. Bilhassa son iki asrımız sürekli bir uçtan diğerine savrulduğumuz arayışlarla geçti." Erdoğan, İlim Yayla Cemiyetini kuranların ve onlardan bayrağı devralanların yüreklerini yakan ne kadar mesele varsa hepsinin de yaşanılan bu savrulmaların eseri olduğunu kaydetti. Kudüs davasından, geçtiğimiz yılın temmuz ayında nihayete erdirilen -Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin müzeye çevrilmesi konusuna kadar bunun pek çok örneğin sayılabileceğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Bizim düşmana karşı verdiğimiz mücadele vatan topraklarıyla birlikte tüm kutsallarımızı koruma mücadelesiydi. Bizim vesayete karşı verdiğimiz mücadele tarihimize, kültürümüze, değerlerimize sahip çıkma mücadelesiydi. Bizim darbecilere karşı verdiğimiz mücadele varlığımızın gayesi olan özgürlüğümüze, geleceğimize, haysiyetimize sahip çıkma mücadelesiydi. Bizim emperyalizme karşı verdiğimiz mücadele hakkı, adaleti, hukuku, hakkaniyeti üstün tutma, insanlığımızı koruma mücadelesiydi. Hangi unvanı taşırsak taşıyalım, hangi görevde bulunursak bulunalım amacımız buydu. Bugün de aynı mücadeleyi veriyoruz. Yarın da inşallah aynı yolda yürümeyi sürdüreceğiz." "Türkiye'nin son 19 yılı yeni bir safhaya geçişin sembolü" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 19 yılının Cumhuriyet tarihinin de ötesine geçen kadim bir mücadelede yeni bir safhaya geçişin sembolü olduğunu vurgulayarak, ülkede sadece demokrasiyi güçlendirmekle, sadece hak ve özgürlükleri genişletmekle kalmadıklarını aynı zamanda asırlık özlemleri de dindirdiklerini söyledi. Attıkları her adımla bu ülkenin insanlarının inançlarıyla değerleriyle kültürleriyle vatan topraklarında var olma azminin asla bitmeyeceğini gösterdiklerini belirten Erdoğan, ülkede eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten spora kadar her alanda kurulan güçlü altyapıyla milleti hak ettiği hayat standartlarına kavuşturduklarını anlattı. "Aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eğer artık Türkiye küresel krizlere karşı bu derece dayanıklıysa krizleri fırsata çevirme konusunda bu derece özgüven sahibiyse gerisinde işte bu güçlü altyapı vardır. Şimdi aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz. Aslında son 8 yıldır yaşadığımız her hadisenin bir tarafında ekonomi hep vardı. Gezi olayları sırasında ağaç bahanesiyle hedef alınan projelerimizi tüketmeyin, ekonomiyi çökertin kampanyalarını ekranları başında bizi izleyenlere söylüyorum, hatırlayın. O gün yine ekonomi demiyorlar mıydı? FETÖ ihanet çetesinin 17/25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar başlattığı tüm darbe girişimlerinde ekonomimizi sinsice kıskaca alma çabalarını hatırlayın. Terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz sınır ötesi harekatları engellemek için uluslararası alanda ekonomimize kur ve faiz üzerinden kurulan kumpasları hatırlayın. Ülkemizin diplomatik ve güvenlik hassasiyetlerini savunduğumuz için ekonomimize mahvetmek amacıyla alenen savrulan tehditleri hatırlayın. Büyüme rakamlarımızla üretimimizle istihdamımızla ihracatımızla bütçe dengelerimizle tüm göstergeler ülkemiz bakımından küresel çapta bir başarıyı işaret ederken kurda yaşanan dalgalanmaları da bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor. Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu." Erdoğan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz rakamları ile enflasyon rakamları arasındaki fark 10 katı bulmuşken, yaptıkları sınırlı faiz indirimlerinin bu tablonun gerekçesi olamayacağını vurgulayarak, "Amerika'ya bakın, Avrupa'ya bakın. Hepsinde durum bir felaket. Coğrafyamızdaki iki asırlık kavganın gerisinde ne varsa, bugünkü gelişmelerin gerisinde de o vardır. Cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan tarihindeki kalkınma hamlelerimizin önünün kesilmesinin sebebi neyse, bu gelişmelerin sebebi de aynıdır." ifadelerini kullandı. "19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz, enflasyon bu durumda değil miydi? Buydu" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Biz, aldığımız kararlarla attığımız adımlarla faizi de enflasyonu da ve hatırlayın 6 sıfırı attığımız zaman bana karşı çıkanlar 'Taksim Meydanı'nda anırırım' diyen köşe yazarları şimdi yine aynı şeyleri söylüyorlar. Anırdılar mı? Hayır. Ama bunlar şu anda hala köşe yazarı. Aynı şeyleri bunlar yine yazıyorlar. Anırsalar da anırmasalar da elhamdülillah biz doğru yoldayız. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar hükmü bize öyle sıradan gelen bir hüküm değil. Diğer ülkeler hayata geçirdiğinde alkışlanan her adım, Türkiye teşebbüs ettiğinde akıl dışı bir saldırıyla karşılaşıyor. Ülkemizin yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla büyümesi yerine, sanayisiyle, teknolojisiyle, finansıyla, alt yapısıyla dışarıya bağımlı kalmasını isteyenler, var güçleriyle direniyor." Bu kadar altyapı, üstyapı çalışmalarıyla 19 yıldır bir mücadele verildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda attığımız adımları bir yere koymak mümkün mü? Havalimanları, 26 havalimanından 56'ya çıkarken artık Anadolu'dan evine yarım saat mesafede gidebilme imkanını yakalama lüksüne ulaşmış bir Türkiye varken, kimse bunu konuşmuyor. Türkiye büyüyor, kimse bu büyümeyi konuşmuyor. Sıkıntılar var ama unutmayın ki Allah'ın yardımı ve milletimizin ferasetiyle bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağımızdan ben şüphe duymuyorum." dedi. "Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum..." Erdoğan, daha önce vesayetin kirli oyunlarına, dün sınırlara dayanan terör örgütleri üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılan karanlık senaryolara hangi inanç ve iradeyle direnildilerse bugün de ekonomide aynı mücadeleyi verdiklerini dile getirdi. Fiyat artışlarının, insanların günlük hayatları üzerinde yol açtığı sıkıntıyı elbette bildiklerini ifade eden Erdoğan, "Kurdaki dalgalanmanın, fiyatlar üzerinde oluşturduğu istikrarsızlığın ve bunun yol açtığı belirsizliklerin elbette farkındayız ama vesayete, terör örgütlerine, darbecilere, küresel güç baronlarına nasıl direndiysek, bunlara karşı da direneceğiz. Şimdi buradan sesleniyorum, çekinme yok. Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum, tek göreviniz var; yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunda ne yapıyorsunuz? Önce onu ortaya koyun. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik yollarını, versiyonlarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibilliyetinizi de gayet iyi biliyorum. Sizin derdiniz başka ama bizim derdimiz bambaşka. Biz, vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle yürüyoruz. Siz ise 'Acaba biz bu hükümeti nasıl çökertir de isteyeceğimiz, sömüreceğimiz bir yönetimi iş başına getirtiriz.' bunun için gayret ediyorsunuz. Bu millet size bu fırsatı vermeyecek." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dün millet olarak kendi canımız ve kanımız pahasına, ülkemizin istiklalini ve istikbalini korumuştuk. Bugün de malımızla, paramızla aynı fedakarlığı yapacağız. Koronavirüs salgını esnasında bu söylediğim kurum, kuruluşlar acaba ne kadar milletin yanında yer aldılar? Acaba kaç tane hastane kurup da devlete yardım ettiler? Biz, en zor anda bile şehir hastanelerimizi kurduk. Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar bunları yaygınlaştırdık, acaba bunlar ne yaptı? Hiç." Türkiye'nin ekonomide olağanüstü hale ihtiyacı olabileceği değerlendirmesinin akıl karışıklığının ötesinde bir durum olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu ülkeyi, emperyalistlerin çizdiği haritaların cazibesine kapılıp bölmeye çalışanların silahlarından çıkan kurşunlara terk etmedik ve terk etmeyeceğiz. Bu ülkeyi 1 dolar karşılığında vatanlarını satanların ellerine de bırakmadık bırakmayacağız. İnşallah bu ülkeyi döviz kuru üzerinden yeniden şekillendirmek isteyenlere de teslim etmeyeceğiz. Bu vesileyle, sorunsuz açıklamalarla, milletimizi karamsarlığa sürüklemek, yalan yanlış haberler yayarak piyasaları korkutmak isteyenlere itibar edilmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum." ifadelerini kullandı. Hükümetin uyguladığı ekonomi politikasının, kur tarafındaki konjonktürel dalgalanmalar dışında tamamen belirledikleri doğrultuda ilerlediğinin altını çizen Erdoğan, Türk ekonomisinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da serbest piyasa ekonomisi kurallarına uygun şekilde yoluna devam edeceğini kaydetti. "Döviz kurundaki istikrarı, piyasanın kendi işleyişi içinde sağlayacağız" Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Aynı şekilde kontrollü 'Kambiyo rejimi' gibi zırvalıkları gündeme getirenleri de asla masum görmüyoruz. Döviz kurundaki istikrarı, bu tür zırva yöntemlerle değil, piyasanın kendi işleyişi içinde sağlayacağız. Ekonomide bir kural vardır, dere yatağında akar ve bizim de şu anda takip ettiğimiz yol budur. Buradan tüm vatandaşlarıma, ekonomide verdiğimiz mücadelede devletlerinin ve hükümetlerinin yanında daha güçlü şekilde yer almaları çağrısında bulunuyorum. Geldiğimiz noktada sırf daha çok kazanç hırsıyla, fiyatları şişirmekle, stokçuluk yapmakla, dün ülkemizi darbe ile esir almaya çalışanlara destek çıkmak arasında bir fark kalmamıştır. Cuma gününden beri bir dedikodudur almış başını gidiyor. Pazartesi gününden itibaren, ciddi manada finans dünyasında sıkıntılar yaşanacakmış. Ya bunu ancak ihanet içinde olanlar söyler. 'Biz nasıl ayakta dimdik duracağız' demiyor, pazartesiden itibaren bu tür sıkıntıların olacağından bahsediyor. Bunlar aynı zamanda keramet ehli galiba. Merak etmeyin, böyle bir durum söz konusu değil, biz dimdik ayaktayız." Göreve geldiklerinde, Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu olduğunu hatırlatan Erdoğan, o dönem Merkez Bankası'nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervini 135 milyar dolara kadar çıkardık. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum. Cumhurbaşkanıydım. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum, Cumhurbaşkanıydım. Şimdi yeniden 100 milyar doların üzerine döviz rezervimiz çıkmış vaziyette. Toparlayacağız, daha yukarılara bu rakam çıkacak. Herhalde George, Hans bunlar gelip de bizim Merkez Bankamızın döviz rezervini yükseltmeyecek. Biz yükselteceğiz, bundan hiç endişeniz olmasın. Nasıl 27,5 milyar dolardan döviz rezervini alıp buralara getirdiysek şimdi yine aynı şekilde daha yukarılara bunu çıkaracağız ve çıkarıyoruz. Bizim kasamız boş değil, kasa mevcudumuz gayet iyi. Türkiye'ye karşı oynanan oyunun en etkili silahı haline gelen döviz kurunu dengeye oturtmak da fiyatları makul seviyede tutmak da bizim elimizdedir. Şayet bugün, her birimiz üzerimize düşeni yaparsak emin olun birkaç ay içerisinde çok daha güçlü, büyük, müreffeh Türkiye'nin kapılarının önümüze açıldığını göreceğiz. Biz buna yürekten inanıyoruz. Bize inanan, bize güvenen her vatandaşımızı da seferberlik ruhuyla ülkemizin gelecek yarım asrının, bir asrının belirleyicisi bu vizyona sahip çıkmaya davet ediyoruz."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan terörden temizlenen Çobanbey'e ziyaret

Suriye Görev Gücü Koordinasyon Toplantısı için Kilis'te bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çobanbey Gümrük Kapısı'nda yetkililer tarafından karşılandı. Daha sonra Çobanbey beldesine geçen Soylu, Çobanbey Organize Sanayi Bölgesi'ni ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldı. Bakan Soylu, ardından beraberindekilerle Çobanbey Sanayi ve Ticaret Odasına geçerek Suriyeli iş insanlarıyla bir süre basına kapalı görüşme gerçekleştirdi. AFAD FKB İnsani Yardım Koordinasyon Merkezi'ni de ziyaret eden Soylu, burada da yetkililerden bilgi aldı. Ziyarete İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Kilis Valisi Recep Soytürk, AFAD Başkanı Yunus Sezer, Jandarma Genel Komutanı Yardımcısı Orgeneral Ali Çardakçı, Emniyet Genel Müdürü Yardımcısı Resul Holoğlu, İller İdaresi Genel Müdürü Hüseyin Kürşat Kırbıyık, AK Parti Kilis Milletvekilleri Ahmet Salih Dal ile Mustafa Hilmi Dülger, Çobanbey Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Hüseyin İsa ve diğer yetkililer eşlik etti.

2 yıl önce

Çukurların ilçesi Bakırköy’de CHP’nin vatandaşa yeni sürprizi! Minik çamur deryaları!

Bakırköy Osmaniye Mahallesi Çörekotu Sokağı’nda, Bakırköy Belediyesi tarafından altyapı bakım çalışması yapıldı. Çalışmaların yaklaşık 2 hafta önce bitmesine rağmen, kazı yapılan sokağın üzeri yalnızca toprakla kapatılarak bırakıldı. HAFTALARDIR ÇAMUR İÇİNDE Sokaktan sökülen kaldırım taşlarının yerleştirilmemesi üzerine söz konusu yol, yaklaşık 2 hafta önce çamur içinde kaldı. Sokağı kullanan otomobiller ve vatandaşlar, çamurlu ve bozuk yolda ilerlemekte güçlük çekti. HER SOKAKTA YA BİR ÇUKUR YA ÇAMUR DERYASI Bakırköy’ün her sokağında ya bir çukur ya da bir çamur deryası ile yaşamaya alışan Bakırköylüler ise CHP’li belediyenin duyarsızlığından şikayetçi. Sakızağacı Mahallesi İskele Caddesi üzerinde yaklaşık 1 ay önce yol bakım çalışması başlatıldı. Cadde üzerinde yapılan alt yapı çalışmalarına inşaat çalışmaları da eklenince vatandaşlar sıkıntı yaşadı. Yağışların da etkisiyle cadde adeta çamurla kaplandı. Öte yandan, Bakırköy Belediyesi işçilerinin grevi devam ediyor.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milletimizi faize ezdirmeyeceğiz, inşallah en kısa zamanda da enflasyon aşağı inmeye başlayacak."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3. Türkiye-Afrika Zirvesi kapsamında Türkiye’de eğitim gören Afrikalı gençlerle buluştu. Afrikalı gençlere çağrıda bulunan Erdoğan, "Türkiye’yi ikinci vatanınız olarak kabul etmenizi sizlerden özellikle rica ediyorum. Ülkelerinizde döndüğünüzde her biriniz Türkiye’nin ve Türk milletinin fahri temsilcileri olarak inşallah bizleri temsil edeceksiniz" dedi. Erdoğan, "Milletimizi faize ezdirmeyeceğiz, inşallah en kısa zamanda da enflasyon aşağı inmeye başlayacak" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İstanbul Mahalle Başkanlarına telefonla hitap etti: 2023'ün hazırlıkları içerisindesiniz

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde bir otelde düzenlenen kampta salondakilerin isteği üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak katılımcıların talebini iletti. Mahalle başkanlarının ricasını geri çevirmeyerek onları selamlayan Erdoğan, buluşmanın ve yapılacak istişarelerin hayırlara vesile olmasını temenni ederek, şunları ifade etti: "Biliyorum ki sizler şu anda 2023'ün hazırlıkları içerisindesiniz. Bizler de bildiğiniz gibi cuma, cumartesi iki gün Türkiye Afrika Liderler Zirvesi'ni gerçekleştirdik ve dün akşam bu liderler zirvesini de tamamladık. Böyle bir dönemde şu anda sizlerin de bir araya gelişi, bu zirveyi sizin de yapışınız bana ayrı bir mutluluk veriyor. Sizleri tebrik ediyorum. Rabbim feyzinizi arttırsın, istişarelerinizi bereketli kılsın inşallah. Ve biz biliyoruz ki bütün işlerde istişare bize bir emri ilahidir, siz de bu emri ilahinin gereğini yerine getirmek suretiyle inşallah 2023'e çok daha güçlü, çok daha verimli bir şekilde hazırlanmış olacaksınız." KABAKTEPE'DEN ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'deki sessiz devrimin üreticisi olduğunu dile getiren Kabaktepe, "Bir şeyi üretmek çok önemlidir. Ne yapacağını bilebilmek, ufuk koyabilmek, vizyon koyabilmek, gelecek tasavvuru koyabilmek, hedef belirlemek, kızıl elmanın ne olduğunu söylemek çok önemli." değerlendirmesini yaptı. Erdoğan'ın siyaset sahnesine çıktığı günden itibaren sadece İstanbul'a değil, Türkiye'ye ve dünyaya dair sevdasının takipçisi olduğunu vurgulayan Kabaktepe, "(Mahalle başkanları) Sizler de destekçisi oldunuz." ifadesini kullandı. AK Parti Genel Başkanvekilleri Numan Kurtulmuş ve Binali Yıldırım ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir'in de katıldığı kampta, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu bir sunum yaptı.

2 yıl önce

Evlat nöbetindeki abla kardeşine seslendi: Sesimizi duyanlar geldi sen de kaç gel

Diyarbakır'da oğlu Mehmet Akar'ın terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını söyleyerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan Hacire Akar'ın evladına kavuşması, diğer aileler için de umut oldu. Hacire Akar'ın da çağrısıyla çocuklarını bulmak isteyen aileler, 3 Eylül 2019'da HDP binası önünde evlat nöbeti başlattı. 839 gündür sürdürülen evlat nöbetinde Hacire Akar ile birlikte çocuklarına kavuşan aile sayısı 33 oldu. 'İLK FIRSATTA KAÇ GEL' Ordu'da yaşayan ve 2018'de Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisiyken 22 yaşında kaçırılan kardeşi Özgür Ödümlü için HDP il binası önüne gelerek evlat nöbetini sürdüren Özgül Canlı, kardeşine teslim olması yönünde çağrıda bulundu. Canlı, "Sesimizi duyanlar geldi, kardeşim sen de ilk fırsatta kaç gel, devletine sığın. Kardeşim Özgür için Ordu’dan buraya geldim ve oturma eylemine başladım. Kardeşim burada üniversite okurken kayboldu. HDP tarafından dağa kaçırıldığını sonradan öğrendik. Biz de burada ailecek nöbetteyiz, çocuklarımızı bekliyoruz. Özgür, kardeşim bizi duyuyorsan kaç gel. Bizi görüp de kaçan çocuklar oldu. Hiçbiri ceza almadı. Hepsi de ailelerinin yanında. Diğer çocuklara da sesleniyorum; fırsatını bulursanız kaçın gelin. Hiçbir şekilde orada durmayın. Sizin yeriniz orası değil. Sizin yeriniz burasıdır, ailelerinizin yanıdır. Güvenlik güçlerimize teslim olup devletinize sığının, biz her zaman sizin yanınızdayız ve her zaman burada sizi bekleyeceğiz" diye konuştu.

2 yıl önce

Bakan Dönmez: Kömür ocağındaki göçükle ilgili inceleme başlatıldı

Bakan Dönmez, Isparta Ticaret ve Sanayi Odasında gazetecilere, İzmir'in Kınık ilçesinde dün yaşanan maden kazasına ilişkin açıklamalarda bulundu. İşçilere ve ailelerine geçmiş olsun dileklerini ileten, bu tarz kazaların bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan Dönmez, "Yaralı işçilerimiz süratle hastanelere kaldırılarak ayakta tedavi edildi. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ekipleri olay yerine intikal ederek kazanın nedeniyle ilgili incelemelerini ve denetimlerini başlattı." ifadelerini kullandı. Isparta'daki doğal gaz çalışmaları Dönmez, Isparta ve Burdur'da enerji ve tabi kaynaklar alanında faaliyet ve projelerle ilgili geniş çaplı değerlendirmeler yaptıklarını dile getirdi. Isparta'daki çiftçi, iş insanı ve yerel yöneticilerle gerçekleştirdikleri toplantının çok verimli geçtiğini vurgulayan Dönmez, şunları kaydetti: "Projelerimizi enine boyuna değerlendirdik. Onların istek ve görüşlerini aldık. Yerinden çözüm mantığına uygun olaraktan ilgili kurumlarımızın yetkililerini talimatlandırdık. Isparta bizim için son derece önemli kentlerimizden birisi. Tarım, özellikle de son yıllarda sanayi ve turizmde de önemli gelişmeler elde eden bir kentimiz. Gülün başkenti, enerji alanında eksikliklerimizin büyük bir kısmını tamamladık." Çiftçilerin sulama enerji ihtiyacı için elektrik şebekesinin tarlalara getirilmesi yönünde bir talebin yerine getirileceğini anlatan Dönmez, şöyle konuştu: "Süratle elektrik dağıtım şirketimiz projelendirmesini yapacak ve çiftçilerimiz daha ucuz enerji kaynağı kullanarak tarımsal faaliyetlerini yapabilir hale gelebilecek. Öte taraftan doğal gazla ilgili olarak Isparta doğal gaz kullanan kentlerimizden birisi. Halihazırda Atabey, Gönen, Keçiborlu, Yalvaç, Kuleönü ve Sav ve merkez doğal gazı kullanıyor. Diğer ilçe ve beldelerimizden de doğal gazın getirilmesi yönünde talepler geldi. İnşallah ilk etapta Eğirdir ilçemize 2023 yılında planlıyoruz. Şarkikaraağaç'a 2024, diğer belde ve ilçelerimize de takip eden yıllarda doğal gazı getirmek suretiyle Isparta'da inşallah doğal gazı yaygınlaştırmış olacağız." Dönmez, Enerji Koordinasyon Toplantısı'nın ardından Isparta Ticaret ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Teşkilat Akademisi toplantısına katıldı.

2 yıl önce

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin: Verdiğimiz asgari ücret içerisinde bu AGİ desteği artık herkese var. Oransal olarak asgari ücrete yansıdı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi'nde önemli açıklamalarda bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin milyonlarca emeklinin beklediği maaş zamlarıyla ilgili "Emeklilerimiz çok önemli. Düşük gelirli emeklileri gözeten bir düzenleme yapacağız." dedi. "ENFLASYONUN ÜZERİNDE BİR SOSYAL TRANSFER GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ" Bakan Bilgin, "Bütün emekli grupları içine alan bir düzenleme yapacağız. Ekonomideki dalgalanmaları onları biraz önce bahsettiğim sosyal transferi onlar için de ele alacağız. Memurları söylemem lazım. Biz Memur Sendikalarımız görüşmeler yaptık. Sonra sözleşmeyi yaptık bir konfederasyonumuzla orada vardığımız bir mutabakat var. Birkaç husus var o da şudur: Eğer enflasyon bizim sözleşmemizde belirlediğimiz ücretin üzerine çıkarsa biz farkı vereceğiz. Bu farkı aynı zamanda bir sosyal transfer olacak düzeyde de gerçekleştireceğiz. Enflasyon diyelim ki yarım puan aştı sosyal refah olarak bunu değerlendireceğiz. Emeklilerimizin en alt düzeydeki emekli maaşında daha yukarılara gidecek şekilde kademeli bir şekilde ele alacağız. Çalışan memurlarımızın enflasyonun üzerinde bir sosyal transfer gerçekleştireceğiz." dedi. 3600 EK GÖSTERGE AÇIKLAMASI 3600 ek gösterge konusuna da değinen Bakan Bilgin "Sözleşmemizde olan bir başka şey de 3600 meselesidir. Bakanlık bünyesinde çalışmalarımızı tamamladık. Önümüzdeki hafta pazartesiden itibaren bu meseleyi de gündemimize alacağız takvimlendireceğiz. Bakanlık bünyesindeki çalışmalar bitti komisyon çalışmasını sosyal ortaklarımızla ele alıp onu da inşallah yeni yılın başında gündeme sokacak hale getireceğiz. Esas emeklilik durumlarını ve haklarını güçlendiren bir düzenlemedir. Açıkladığımız farklı kategorilerdeki memur maaşlarına göre belirleniyor ve ciddi bir etki yapıyor. Kamu çalışanlarımızın 3600 ile ilgili talepleri yıllardır devam etmektedir. Biz bunu sözleşme maddesi haline getirdik ve 2022'de çözüleceğini söyledik. Bizim tarafımızdan bu bitirilmiş ve Meclis'e intikal ettirilmiş olacaktır." açıklamasında bulundu.

1 2 ... 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 ... 2675 2676