Son Dakika:
Geçtiğimiz günlerde Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Sezgin Baran Korkmaz’ın avukatı Mehmet Demir’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Deniz Demir’in akrabası olduğu olduğu ortaya çıktı. Belediye Başkanları Çalıştayı için geldiği Gaziantep'te yerel ve ulusal basın temsilcileriyle kahvaltıda buluşan CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Sezgin Baran Korkmaz'ın Avusturya'da tutuklanmasıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. “Sezgin Baran Korkmaz gibi birisi yargıyı istediği gibi kullanıyorsa arkasında ciddi bir güç vardır. Burada konuşması gereken en tepedeki kişidir. Bu kişinin sesi bile çıkmıyor.” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Deniz Demir’in Sezgin Baran Korkmaz’ın avukatı Mustafa Demir’in akrabası olduğu ortaya çıktı.
Yapılan yazılı açıklamada, Utah’da hazırlanan iddianamede Sezgin Baran Korkmaz’ın kara para aklama ve on ayrı para transferi dolandırıcılığı ve resmi işlemleri engelleme suçlarıyla itham edildiği belirtildi. İddinamede Korkmaz’ın Türkiye ve Lüksemburg’daki banka hesapları üzerinden 133 milyon dolardan fazla parayı akladığı belirtildi. İddianamede Korkmaz’ın Kingston kardeşleri dolandırmak amacıyla, ismi verilmeyen hükümet yetkilileri aracılığıyla, federal jüri soruşturmasından ve sivil davalardan koruma sağlayabileceği yönünde yalan beyanda bulunarak bir plan tasarladığı iddia ediliyor. Açıklamada Korkmaz’ın Utah Bölgesi Yargıcı Jill Parrish’in karşısına çıkarak yargılanması için ABD’ye iadesinin isteneceği belirtildi. Sezgin Baran Korkmaz’ın suçlu bulunması halinde para aklama suçundan 20 yıla kadar hapis, havale dolandırıcılığı suçlarının her birinden 20 yıl hapis cezası alabileceği belirtiliyor. ABD’nin İç Gelir Dairesi IRS’in Cezai Soruşturma biriminin, Çevre Koruma Dairesi Cezai Soruşturma Bölümü’nün ve Savunma Bakanlığı’na bağlı Cezai Soruşturma biriminin davayı incelediği ve Adalet Bakanlığı’nın Uluslararası İşler Ofisi’nin de önemli düzeyde soruşturmaya destek verdiği belirtildi.
Dündar, "Yılmaz Özdil benim cenazeme gelmesin, benim için Yılmaz Özdil defteri kapanmıştır," dedi. Oyuncu Müjdat Gezen ise, "Eğer ben bu gece senin yanında olmazsam gözüm açık ölürüm" ifadeleriyle Uğur Dündar'a destek oldu. Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Twitter üzerinden “Dürüst ve güvenilir (!) araştırmacı gazetecilerin SBK (Sezgin Baran Korkmaz) aşına su katmak istemem ama, SBK’nın kafakola aldığı gazetecilerin listesi ABD’de açılan davanın iddianamesinde yazıyor... Kimlere televizyon kanalı kurdurdukları bile orada yazıyor!” dedi. Gazeteci Uğur Dündar, Özdil'in paylaşımına ilişkin "Yılmaz Özdil benim cenazeme gelmeyeceksin sana hakkımı helal etmiyorum. Sen nasıl olur da benim namusuma, şerefime ima yollu laf söylersin, ayıp değil mi utan be utan!" sözleriyle tepki gösterdi. Müjdat Gezen ise, "Eğer ben bu gece senin yanında olmazsam gözüm açık ölürüm" dedi.
SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz'ı, ABD'nin isteği üzerine Güney ve Yukarı Avusturya'nın Gmunden polisi operasyonla yakaladı. Sözcü gazetesinden Ali Gülen'in haberine göre, yakalandığında bir sauna-masaj salonundaydı. İltica talep etmedi. Viyana'da da kara para aklama girişimi iddiaları olduğu için Viyana'ya getirildi. LÜKSEMBURG'DA ŞİRKET, VİYANA'DA VAKIF Viyana, Lüksemburg, Wels üçgeninde dolaşan Sezgin Baran Korkmaz'ın, yaklaşık 7 aydır hangi pasaportla buralarda kalabildiği henüz bilinmiyor. Lüksemburg'da üç ayrı şirketi olan Korkmaz'ın, ayrıca Viyana'da da yatırımlar yapmak istediği, bu amaçla Vakıf – Şirket benzeri bir yapı oluşturmaya çalıştığı, bazı yatırımları için Türk iş insanlarıyla buluştuğu, kara para aklama girişimi olduğu öne sürülüyor. Bir kaç kez Viyana'ya gelen Korkmaz'ın, dinlenmemek için sık sık telefon değiştirmesine rağmen uzun süredir izlendiği ortaya çıktı. Lüksemburg'dan çıkan ve Viyana ile Salzburg arasındaki bölge olan Wels yakınlarına geçen Korkmaz için burada operasyon hazırlığı yapıldı. İŞTE, OPERASYONUN AVRUPA AYAĞI Operasyon süreci şöyle başladı; 1) HUKUKSAL ALTYAPI HAZIRLIĞI: ABD uluslararası yakalama kararı çıkardı ve Avusturya ile arasındaki “ceza davaları ile ekonomik suçlarda adli yardımlaşmaya” ilişkin 1995 tarihli anlaşmayı yeniledi. Anlaşmaya, online ifade alabilme, online karşılıklı bilgi alışverişi, banka suçları ve finansal suçlarla ilgili bilgi değiş – tokuşu bölümleri eklendi. Avusturya hükümeti de Sezgin Baran Korkmaz, Viyana'da mahkemeye çıkmadan önce bunu yayınladı. 2) POLİSE, OPERASYON TALİMATI: ABD ile Avusturya, bir yandan “muhtemel bir iade, iade olmazsa online olarak ifade alınması için” bu hazırlıkları yaparken, Wels Kasabası yakınlarındaki Gmunden Polisi'ne operasyon talimatı gitti. Avusturya'nın en güneyindeki ormanlık bölge olan Gmunden ve çevresi polisi, Sezgin Baran Korkmaz'ı yakaladı. 3) TESLİM OLMADI: Bazı iddialardaki gibi Korkmaz kendisi teslim olmadı. Hatta kendinden o kadar emindi ki, bir sauna- masaj salonuna girdiğinde polis baskın yaptı. 4) “ABD ADINA YAKALADIK” DEDİLER: Sezgin Baran Korkmaz'a, ABD'nin uluslararası yakalanma talebi nedeniyle gözaltına alındığı bilgisi verildi, kelepçelendi. Korkmaz'ın hangi pasaportu taşıdığı ya da Lüksemburg, Avusturya, İsviçre oturumu olup olmadığı bilinmiyor. Korkmaz'ın, AB yasaları gereği o anda iltica talep hakkı bulunuyordu. Bunu kullanmadı.
Avusturya'da gözaltında bulunan SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz ile yapılan bir röportaj yeniden gündeme geldi. Amerika Birleşik Devletleri'nde görülen kara para aklama davasında 225 yıl hapsi istenen Korkmaz, söz konusu röportajda köylüleri nasıl kandırdığını ve para kazandığını ballandıra ballandıra anlatıyor. superhaber.tv’nin haberine göre; Gebze'de su yumuşatma cihazını köylülere traktörler için yakıt tasarruf cihazı olarak sattığını söyleyen Sezgin Baran Korkmaz, videoda 1 liralık ürünü 72 liraya sattığını övünerek dile getiriyor. Korkmaz, evlerinde çamaşır makinesi bile olmayan köylüleri kandırma hikayesini şu sözlerle anlatıyor: "Yumuşatma cihazını satacağım. Kapıyı çalıyorum, teyzede çamaşır makinesi yok, bulaşık makinesi yok. Suyu, neyi yumuşatacak yani? Bunu alabilecek, benim anlatabileceğim o bozuk Türkçe ile ancak gecekondu mahallesi, bu da olmayınca... Ben yabancı reklamları seyretmeyi severim. Baktım yakıt tasarruf cihazı, bu cihazın birebir aynısını yabancılar yakıt tasarruf cihazı diye satıyor. Yakıtın tam yanmasını sağlar ve yakıt tasarrufu sağlıyor, yüzde 15, yüzde 20. Kesinlikle dedim bu benim su yumuşatma cihazı, yakıt tasarruf cihazı, kendi kendime. Sonra ertesi günü aldım bunu, kendime bir asistan bulmuştum. 'Bu, suyu yumuşatma cihazı ya, biz bunu yakıt tasarruf diye satacağız' dedim, o traktörlere, köylere. Tamam dedim ama bizim çiftçileri inandırmamız için bir şeyler yapmamız lazım. Traktör bayine girdik. Dedik ki 'Biz köylere gidiyoruz, bu ürünü tanıtacağız ama giderken sizin broşürlerinizi de dağıtmamızı ister misiniz?' Onlar da bize broşür verdiler, yeni gelen traktörlerin broşürleri. Onları da alın dağıtın dediler. Biz Gebze'nin köylerinden başladık. Ben hemen gittim köy muhtarına, dedim 'Test etmek için geldik.' İlk ürünü pazarlamaya başladık, bir baktım herkes traktörünü getiriyor. Biz 1 liralık ürünü, 72 TL'ye satmaya başladık."
Korkmaz’ın Türkiye’ye iade edilmesi talebiyle Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı dosya, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Viyana Eyalet Ceza Mahkemesine gönderildi. Korkmaz avukatları aracılığıyla İstanbul 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi’ne Türkiye’ye iade talebinde bulundu. Fakat uluslararası yargılama usulüne göre Viyana Mahkemesi 2 ülkeden gönderilecek dava dosyalarını inceledikten ve Korkmaz’ın savunmasını dinledikten sonra tahliye kararı veya 2 ülkeden birine iade edilmesine karar verebileceği saptandı.
Sezgin Baran Korkmaz, kara para aklama soruşturması kapsamında aranıyordu. 19 Haziran'da Avusturya'da yakalandı. Yakalandığı Wels kentinde ikinci kez hakim karşısına çıktı. Wels Yüksek Mahkemesi Korkmaz'ın 5 Ağustos'ta yapılacak bir sonraki duruşmaya kadar tutuklu kalmasına karar verdi. Korkmaz'ın 3. duruşması yine Wels Yüksek Mahkemesi'nde görülecek. Korkmaz, 21 Haziran'da Avusturya Viyana Eyalet Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme Korkmaz hakkında geçici tutuklama kararı vermiş, aldığı yetkisizlik kararı ile dosyayı ilk gözaltı işleminin yapıldığı Wels kentine göndermişti.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Yapımı tamamlanan sulama ve atıksu tesislerimizin açılış töreninde sizlerle bir arada olmanın memnuniyetini belirtmek istiyorum. Bugün 5 eseri resmen hizmete alıyoruz. 1,2 milyar liralık yatırım rakamıyla Gerede sistemi bünyesinde Türkiye'nin en uzun dünyanın sayılı su iletim tünelini barındırmaktadır. Uzunluğu 31,5 km ve 4,5 metre çapı olan bu tünel 3 tünel delme makinesi kullanılarak inşa edilmiştir. Hiçbir enerji tüketmeden cazibeli olarak Çamlıdere Barajı'na iletilmektedir. İçme suyu sağlamanın yanında 2050'ye kadar olan içme suyu ihtiyacı da gideriliyor. Ankara'ya şu ana kadar projeyle 312 milyon metreküp su, ekonomik karşılığı 1 milyar lirayı buluyor. Gerede'nin yanı sıra atıksu tesislerimizi de hizmete alıyoruz. Komşu şehirleri de ihmal etmiyoruz. Hem topraklarımızın verimi artacak hem de çiftçilerimizin daha tasarruflu olduğundan enerji maliyetleri düşecek. Şu an çalışan sulama tesisiyle yıllık 17 milyon lira gelir artışı ve 2300 kişiye istihdam oluşturacak. Enerji yükünü çiftçimizin hafifletmektedir. Toplam yatırım tutarı 1 milyar 470 milyon lira olan tüm tesislerin hayırlı olmasını diliyorum. Su kirliliğinin önüne geçmeye çalışıyoruz. İklim değişikliği nedeniyle su kaynaklarımız azalıyor. Bundan sonraki süreçte açık karalat değil kapalı sistemle suyu kullanacağız. Buna göre yatırımlarımızı yapacağız. İçme ve kullanma suyu ihtiyacı artıyor. Sularımız her geçen gün kirleniyor. Dünya genelinde 2025'e kadar su kıtlığı yüzünde 700 milyon insanın göç etmek zorunda kalacağı ifade ediliyor. Su kaynaklarının azalması su stresi çeken bir ülke için ciddi riskler geçmektedir. Bu tablo karşısında Türkiye'nin gereken adımları şimdiden atması şarttır. Suyumuzu korumak ve vatanımızı korumak arasında fark görmüyoruz. Ülkemizin su ve gıda güvenliğini garanti altına alacak pek çok adım attık. 81 il içme suyu eylem planı hazırladık. İllerimizi 2040, 2050 ve 2070'e kadar içme suyu planını yapmış bulunuyoruz. İçme suyu sorunu en büyük sebebi kayıp kaçak oranıdır. Belediyelerimizin yüzde 38'den yüzde 25'e düşürülmesi için çalışmalar devam ediyor. 277 milyar liralık yatırımla 600 barajı, 423 göleti, 590 hidroelektrik santralini, 1457 adet sulama tesisini ve 267 adet içme suyu tesissisini hizmete alarak destan yazdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğimiz 3 yılda 41 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. 1000 tesisi yine bu dönemde tamamladık. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne içme suyu götürdük. Elektrik üretim kapasitesini yükselttik. Depolama yapılarına alternatif olarak 26 yer altı barajı inşa ettik. Bunu 150'ye yükselteceğiz. Hedeflerimize daha hızlı ulaşabilmek ve su yönetimindeki çatışmaları önlemek amacıyla Meclis'te bir 'Su Kanunu' hazırlıyoruz.
