Son Dakika:
Sığınmacılarla ilgili ırkçı açıklamalarını sürdüren ve her iddiası belgelerle yalanlanan Ümit Özdağ, yine bir yalanının peşine takıldı. Osmaniye’de uzun süredir bazı belediyelerden “haber yapma tehdidi ile” para aldığı iddia edilen Hasan Tolga Balcılar isimli şahsın, kendisini gazeteci olarak tanıtarak Instagram sayfası üzerinden provokasyon yaptığı ortaya çıktı. Geçtiğimiz hafta Instagram üzerindeki sayfasından yayınladığı Osmaniye Cevdetiye Geçici Barınma Merkezi’nden firar eden Afganlar videoları ile Balcılar’ın halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesi neticesinde bölge halkı Afgan sığınmacılara saldırmış ve ortaya dehşet verici görüntüler çıkmıştı. https://twitter.com/omeribrahimogl/status/1543112753522819072?s=21&t=UJwloWv63_k-tmly_dTOWQ GAZETECİ DEĞİL PROVOKATÖR Instagram sayfası üzerinden yayın yapan ve kendisini gazeteci olarak tanıtan Hasan Tolga Balcılar isimli şahsın basın kartı olmadığı ve Zafer Partisi’nin Osmaniye teşkilatında üye olduğu ortaya çıktı. Genel Başkanı Ümit Özdağ gibi sürekli yalan haber yapan ve yayan Balcılar’ın Osmaniyeli olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de ağır hakaretler yaptığı görüldü. ÜMİT ÖZDAĞ’IN PROPAGANDASINI YAPMIŞ Sözde gazeteci Hasan Tolga Balcılar, Instagram sayfası üzerinden ise bol bol Ümit Özdağ propagandası yapmış. ÜMİT ÖZDAĞ’IN YALANLARINI PAYLAŞMIŞ Sözde gazeteci Balcılar, üyesi olduğu Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tarafından paylaşılan yalan haberlere de sayfasında bolca yer vermiş. Özdağ’ın ortaya çıkarılan yalanlarını sürdüren Balcılar’ın sayfası halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek cinsten onlarca paylaşımla dolu vaziyette. SUÇ DOSYASI KABARIK Sözde gazeteci Balcılar’ın 8 ayrı suçtan yargılandığı da ortaya çıktı. Suç makinesi olan şahsın açlık grevi yaptığı haberlerinin de Osmaniye’deki Zafer Partisi teşkilatı tarafından gündem oluşturmak için ortaya atıldığı iddia edildi.
DP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, skandallarına bir yenisini daha ekledi. Daha önce küfür, hakaret ve tehditleriyle sürekli gündem olan Enginyurt, bu defa da katıldığı canlı yayında gazeteci Latif Şimşek’e saldırdı. HASTANEYE KALDIRILDI Canlı yayında ve sonrasında gazeteci Latif Şimşek’e saldıran Enginyurt ve koruması, usta gazeteciyi hastanelik etti. KANAL YÖNETİMİNDEN KINAMA Cemal Enginyurt’un ve korumasının Latif Şimşek’e saldırısına TV100 yönetiminden kınama geldi. https://twitter.com/tv100/status/1556006155947851776?s=21&t=-d2LJAZBwrcSAKm8BJ7tOw
ÜLKÜCÜYDÜ, PKK GÖNÜLLÜSÜ OLDU TV100 ekranlarında canlı yayınlanan programda gazeteci Latif Şimşek’in Selahattin Demirtaş ve Kavala’nın yargılanmaları hakkında “Herkes verilen karara saygı duyacak. Kimse bu ülkenin hakimini, savcısını, polisini küçümseyemez” sözlerinin ardından Cemal Enginyurt koltuğundan kalkarak Latif Şimşek’in üzerine yürüdü. MHP’de ülkücü olan ve Tanrı Dağları’na giderek uluyan Cemal Enginyurt, 6’lı masanın yüzde 1 bile oy alamayan küçük temsilcisi Demokrat Parti’ye katılınca değişti. 6’lı masanın 7. ortağı olan HDP’yi savunan Enginyurt, tutuklu terörist Selahattin Demirtaş aleyhine konuşanlara saldırmaya başladı. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1556131737213739008?s=21&t=ZDY_4Gw4XpSLPKYKTXo41w PINAR ARDOR: DARP VAR Stüdyodakilerin araya girmesinin ardından iki isim ayrıldı fakat iddialara göre kameraların görmediği noktada kavga devam etti. Programın sunucusu Ardor’un anlatımına göre kamera arkasında Cemal Enginyurt’un koruması, gazeteci Latif Şimşek’i darbetti. Ardor, konunun yargıya da intikal edeceğini dile getirdi. https://twitter.com/tv100/status/1556007240938700802?s=21&t=uTd14a07wWN4L098_v2zUw
Demokrat Parti milletvekili Cemal Enginyurt, katıldığı bir televizyon programında gazeteci Latif Şimşek ile tartışmıştı. Programda verilen arada ise Enginyurt, korumasıma talimat vererek Şimşek'i darp ettirmişti. Olayın ardından gazeteci Latif Şimşek şikayeçi oldu. DP milletvekili Enginyurt hakkında soruşturma başlatılırken koruması ise tutuklandı. MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN BİR KINAMA GELMEDİ Ancak bu olaya Gazeteciler Cemiyeti sessiz kaldı, herhangi bir açıklama yayınlamadı. Bir kınama açıklaması bile yayınlayamayan meslek örgütleri, tepki çekti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, 'Çağdaş' Gazeteciler Derneği, Ankara Gazeteciler Cemiyeti gibi meslek örgütleri, canlı yayında bir basın çalışanına yapılan bu çirkin saldırı karşısında adeta dut yemiş bülbüle döndü...
https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1561230473690583040?s=21&t=rgzKLttrHOmv9qmwMYC4ow Almanya’nın ünlü gazetesi BILD, istifa depremi ile sallanıyor. Gazeteci Ralf Schuler, giderek LGBT yanlısı bir tutum sergileyen BILD’den şikayetçi oldu ve istifa etti. Schuler, “Daha fazla bir siyasi hareket ve onun bayrağı altında çalışmaya hazır değilim” dedi. İSYAN DOLU BİR MEKTUP Schuler, AXEL Springer Yayınevi CEO’su Matthias Döpfner ve Bild Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Johannes Boie’e bir mektup yazarak istifa etti. Mektupta Schuler, “Her türlü ayrımcılık kötü. Ayrımcılığa karşı çıkmak, bizim şu an yaptığımız gibi LGBT hareketinin ajandasını sahiplenmek değildir. Bu, sağlam bir şekilde LGBT hareketinin yanında durduğumuz anlamına gelmez. Ayrıca bu, bir gazetecinin görevi değildir” sözlerine yer verdi. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1558338385512730625?s=21&t=rgzKLttrHOmv9qmwMYC4ow SERT BİR DİLLE ELEŞTİRİ Schuler, “Ben ne LGBT hareketinin bayrağı altında, ne de bir başka hareketin bayrağı altında çalışmak istiyorum. Gökkuşağı bayrağı sadece hoşgörü ve empati bayrağı değildir” dedi ve hareketin militan yönüne işaret etti. Schuler, harekete eleştirel gözle bakılması gerektiğini belirtirken, mektubunda “LGBT hareketinin yanındayız” diyen Genel Yayın Yönetmeni Boie’yi de sert dille eleştirdi. İSTİFA EDEN İKİNCİ KİŞİ Schuler, 2013 yılından bu yana meclis bürosu şefi olarak çalışıyordu. Aynı zamanda gazeteci, LGBT nedeniyle istifa eden ikinci kişi oldu. Daha önce de Bild politika editörü Judith Sevinç Basad benzer gerekçelerle istifasını sunmuştu. Basad istifasında, bu hareketten kaynaklı tehlikeler hakkında artık haber yazamama hissine kapıldığını söylemişti. Basad, “Yayınevinin arkamda durmadığını düşünüyorum” diyerek istifa etmişti. Bild ise Schuler’in Mart 2023’e kadar olan ihbar süresi kapsamında gazetede çalışmaya devam etmesinde ısrar ediyor.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında terör örgütü üyeliğinden soruşturma başlatılan Ruşen Takva’nın Türkiye’nin İran sınırı diye paylaştığı video ırkçı provokatör Ümit Özdağ tarafından sosyal medyada alıntılandı. Bugüne kadar FETÖ başta olmak üzere Türkiye aleyhine faaliyet gösteren her oluşuma destek çıkan ve siyasi amaçları için kullanan Özdağ, PKK’lı gazeteci Ruşen Takva’yı alıntılanmaktan da utanmadı. GÖRÜNTÜLER İNSAN KAÇAKÇILARININ REKLAM FİLMİ Sınır güvenliğini en üst seviyeye çıkaran ve kaçak geçişleri engelleyen Türkiye’nin kaçak göçle mücadelesi en çok terör örgütleri PKK’ya darbe vuruyor. PKK’nın finans kaynaklarından olan insan kaçakçılığına fırsat vermeyen Türkiye’de sınırların rahatlıkla geçilebildiği algısını oluşturmaya çalışan insan kaçakçıları sık sık Türkiye sınırına ait olmayan bölgelerde reklam filmleri çekiyor. Takva da bu filmlerden birinin videosunu, ‘’İran-Türkiye sınırının sıfır noktasında dün sabah saatlerinde çekilen görüntülerde, göçmen kaçakçılarının yaklaşık 60 kişilik bir grubu en fazla 20 kişilik olan minibüse sıkıştırarak bindirdikleri görülüyor.’’ ifadeleriyle paylaşarak, algı yapmaya çalıştı. Konu sığınmacı düşmanlığı olunca gözü dönen Özdağ da PKK’lı gazeteci Takva’nın paylaşımını retweet ederek, ‘’İşgal devam ediyor’’ dedi. https://twitter.com/umitozdag/status/1567084533320761349?s=21&t=GRFl9OWryxUOSyA1ucHw6A ”TÜRKİYE’DEKİ SIĞINMACI SORUNUNU ÇÖZECEK EN YANLIŞ İSİM SİZSİZİN” Özdağ’ın paylaşımını RT’lediği Takva da yeni bir paylaşım daha yaptı. Özdağ’ın sığınmacı sorununu çözecek en yanlış isim olduğunu vurgulayan Takva, şunları söyledi; https://twitter.com/rusentakva/status/1567094891963875329?s=21&t=tvGd3JChTyJAgqodcyudjQ ‘’Sayın Özdağ, size kişisel eleştirimdir. Türkiye’deki sığınmacı sorununu çözecek en yanlış ismin siz olduğunu ve bu meseleyi sadece siyasi bir kazanıma dönüştürdüğünüzü düşünüyorum. Tweeti alıntılarken yazdığınız ‘işgal devam ediyor’ sözü de fikrimi destekliyor.’’ İRAN TARAFINDA KANDIRILIP TÜRKİYE SINIRINDA YAKALANIYORLAR İnsan kaçakçıları tarafından kandırılan ve Türkiye’ye gidecekleri söylenen düzensiz göçmenler, Türkiye sınırını geçemiyor. Paralarını aldıkları insanları İran sınırları içinde bırakan insan kaçakçıları, “Türkiye sınırının çok yakında olduğunu, güvenlik için yürümeleri gerektiğini” söyleyerek düzensiz göçmenleri kandırıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve gazeteci Latif Şimşek'in "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, 6 Ağustos'ta TV 100 adlı televizyon kanalında yayımlanan "Gündeme Dair" isimli, müşteki Latif Şimşek ve milletvekili Cemal Enginyurt'un konuk olduğu program sırasında ikili arasında tartışma yaşandığı anlatıldı. Diğer program konuklarının tarafları sakinleştirmeye çalıştığı, bu sırada şüpheli Emrah Topal'ın müşteki Latif Şimşek'i yumruk ve tokat atmak suretiyle darbettiği aktarılan iddianamede, şüphelinin darp sırasında müştekiye ağır küfürler ettiği belirtildi. İddianamede, olay anına ait kamera görüntüleri izleme ve çözümleme tutanağına göre, şüphelinin müştekiyi ensesinden kendisine doğru çekerek, sağ eli ile yumruk attığı, yüzüne tokat attığı ve vurmaya devam etmek istediği ancak araya diğer şahısların girdiği ifade edildi. Soruşturma kapsamında dinlenilen tanıkların verdikleri ifadelerde, müştekinin beyanlarını doğruladıkları anlatılan iddianamede, şüphelinin ise olay anında aşırı tahrik edildiği ve öfkesine yenik düştüğü için fiziki müdahalede bulunduğunu beyan ettiğine yer verildi. İddianamede, tüm dosya kapsamına göre şüphelinin olay günü müştekinin vücudunun çeşitli yerlerine vurarak "kasten yaralama", başkalarının da duyacağı şekilde sarf ettiği küfürlerle de "alenen hakaret" ve tehdit" suçlarını işlediği bildirildi. İlgili kanun gereğince dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği ancak yapılan uzlaştırma girişiminin olumsuz sonuçlandığı belirtilen iddianamede, şüphelinin "kasten yaralama", "alenen hakaret" ve "tehdit" suçlarından 1 yıl 1 ay 15 günden 5 yıl 6 aya kadar hapsi istendi. Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, ‘’CHP’nin hazırladığı ‘Tutuklu Gazeteciler Raporunda’’ polisimizi şehit eden Dilşah Ercan adlı terörist tutuklu gazeteci olarak ifade edilmiş. Bilinmelidir ki Türkiye’de gazetecilik yaptığı için tutuklanan kimse yoktur, gazeteciliği terörizme kalkan yapanlar vardır” sözleriyle tepki gösterdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, CHP tarafından hazırlanan “Tutuklu ve Hükümlü Gazeteciler” Raporuna sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Dağ paylaşımında şu ifadelere yer verdi; “CHP’nin hazırladığı “Tutuklu Gazeteciler Raporunda” polisimizi şehit eden Dilşah Ercan adlı terörist tutuklu gazeteci olarak ifade edilmiş. Terör örgütleriyle kol kola olmayı normalleştiren Kılıçdaroğlu ve CHP’si bu olay için de “Bir gazeteci öldürüldü” derse şaşırmayacağız. Bilinmelidir ki Türkiye’de gazetecilik yaptığı için tutuklanan kimse yoktur, gazeteciliği terörizme kalkan yapanlar vardır. “Gazeteciler tutuklanıyor” propagandasının ve onları fonlayanların derdinin gazetecilik değil Türkiye düşmanlığı olduğu bir kez daha tescillenmiş oldu.” https://twitter.com/avhamzadag/status/1574673212994191361?s=46&t=GMte3iEqsV8gPVP5bbR3yQ
