05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Tokayev, Rusya liderliğindeki barış gücünün 10 gün içinde ülkeden ayrılacağını duyurdu

Akaryakıt fiyatlarına gelen zamlar nedeniyle başlayan protestoların şiddet olaylarına dönüştüğü ancak hafta sonu durumun kontrol altına alındığı Kazakistan'da Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev yeni bir açıklama yaptı. Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nün barış gücü askerlerinin iki gün içinde ülkesinden ayrılmaya başlayacağını açıklayan Tokayev, çekilme işleminin 10 gün içinde tamamlanacağını söyledi. Telekonferans yöntemiyle bakanlara ve milletvekillerine hitap eden Tokayev, "Barış gücü, temel görevini başarıyla tamamlamıştır" dedi. Tokayev, "Almatı’yı kaybetseydik başkenti, sonra da bütün ülkeyi kaybederdik. Başkente barış güçlerinin gelmesiyle buraya ek özel kuvvet birlikleri sevk edebilip kenti kurtarabildik" dedi. 'Saldırganlar yabancı' Tokayev, protestoları bir terör saldırısı olarak değerlendirerek, "Bu, Kazakistan'a karşı iyi organize edilmiş, iyi hazırlanmış bir saldırı eylemidir. Saldırganların çoğu Afganistan dahil Orta Asya ülkelerinden gelen yabancı militanlardı. Ortadoğu'dan da militanlar var. Amaçları, bölgemizi bir kaos alanına dönüştürmek ve ardından iktidarı ele geçirmekti. Bu nedenle Kazakistan'da terörle mücadele operasyonu başlatıldı" dedi. Tokayev, ülkedeki sosyal sorunların çözümü için toplumsal sosyal fon kurulması talimatı verdi ve ilk devlet başkanı Nazarbayev döneminde zenginleşen iş insanlarından fona önemli miktarda ve düzenli kaynak aktarmalarını da istedi. Tokayev, hükümete, madencilik sektöründen daha fazla vergi alınması talimatı verdi. Öte yandan Tokayev, Kazakistan Meclisi genel toplantısında, başbakanlık görevine Alihan İsmailov’un adaylığını sundu. İsmailov, tüm siyasi parti milletvekilleri tarafından "evet" oyu alarak ülkenin 12. Hükümet Başkanı oldu. ‘Tüm imkânlarımızla Kazakistan’ın yanındayız’ Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Dışişleri Bakanları, dönem başkanı Türkiye’nin çağrısı doğrultusunda, Kazakistan’daki gelişmeleri ele almak üzere dün olağanüstü toplandı. Toplantıya başkanlık eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Tüm imkanlarımızla Kazakistan’ın yanındayız” dedi. Çavuşoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, Kazakistan’daki gelişmeleri kaygıyla izlediklerini dile getirdi, “Türk dünyası, büyük bir aile ve bu vücudun organları gibi birbirimize bağlıyız. Bir yeri ağrıdığında tüm vücudun bundan muzdarip olması gibi biz de millet olarak Kazakistan’daki gelişmelerden büyük üzüntü duyduk” ifadesini kullandı. TDT olarak Kazakistan ile dayanışma halinde olduklarını kaydeden Çavuşoğlu, durumun kontrol altına alınmış olmasından memnuniyet duyduklarını söyledi. Başbakan seçilen Alihan İsmailov’u da kutlayan Çavuşoğlu, “Kazakistan’da barış ve istikrar, bölgemiz ve teşkilatımız için olduğu gibi küresel barış için de önemli. Kazakistan, bu krizi aşacak kabiliyet, tecrübe ve devlet geleneğine sahiptir” diye konuştu. Kazakistan’ın bağımsızlığından bu yana hep dengeli ve başarılı dış politika izlediğini belirten Çavuşoğlu “İçinden geçilmekte olan bu krizin de Kazakistan’ın egemenliğine, bütünlüğüne, istikrarına ve dengeli dış politikasına zarar vermeyeceğine inanıyoruz çünkü biz kardeş Kazakistan’ın gücüne, basiretine ve sağduyusuna güveniyoruz” dedi. 'Operasyona katılmadılar' Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, ülkesindeki gelişmelerle ilgili basın toplantısı düzenledi. Saparbekuly, Rusya liderliğindeki Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü'nün 'barış gücü' askerlerinin terörle mücadele operasyonlarında görev almadıklarını, sadece stratejik noktaları koruduklarını söyledi. Kazakistan'a komşu ülkelere uyarıda bulunan Saparbekuly, "Dünyanın 41. ekonomisi olan Kazakistan buna maruz kalmışsa komşularımızın gelişmeleri iyi değerlendirmesi gerekiyor" diye konuştu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan muhalefet liderlerine: HDP'li Güzel'in fotoğraflarını doğru bulmuyoruz bile diyemediniz

BAKAN SOYLU'NUN AÇIKLAMALARINDA ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR Irak ve Suriye'nin devlet düzeni DEAŞ ve PKK tarafından yok edildi. Elimizde maske gibi şeylerle dünyadaki çoğu ülkeye koronavirüs döneminde destek olmaya çalıştık. Türkiye pandemi sürecini en az hasarla atlatıyor. Türkiye'ye içeriden gelen saldırıları biz kontrol edebiliriz. Ama dışarıdan gelen saldırılar kimi zaman bu ülkede kontrol edilemedi. 21. yüzyıl Türkiye için atılım dönemi oldu. HDP'li Güzel'in teröristle olan fotoğrafını görmezden gelemeyiz. HDP'li Güzel'in yanındaki öldürülen terörist Dicle Haber Ajansı'ndan örgüte katılmış Türkiye'de terörü sorun görüyorum diyenlerin oranı 1.3 (Muhalefete tepki) HDP'li Güzel'in fotoğraflarını doğru bulmuyoruz diyemediler. Genel Başkanları bir şey söyleyemedi. Dünyanın her yerinde Türkiye'nin mücadeesi konuşuluyor. AB ve ABD terörü meşrulaştırmaya çalışıyor. (Facebook Twitter Instagram) Sosyal medya üzerinden Türkiye'ye manipülasyon yapılıyor. Bir karar verdim. Hukuk okuyacağım. Terörle iltisak ve irtibat kamudan ihraç için yeterlidir. 45 bin 800 kişi FETÖ'den ihraç edildi. (İBB'ye terör teftişi) Bazı gazetecilere maaş vermek sizi haklı kılmaz. BAKAN SOYLU'NUN AÇIKLAMALARININ TAMAMI "Irak ve Suriye, dünyada iki terör örgütünün devlet otoritesini yok ettiği ülkeler. Bunlar DEAŞ ve PYD/PKK. Dünya bunun maliyetini ve bedelini ödüyor. Romanya İçişleri Bakanı ile görüşürken, 'Bizde hiç terör olayı olmuyor' dedi. Keşke biz de öyle diyebilsek. Bizim hemen güneyimizde Suriye'de bri terör koridoru oluşturulmaya çalışılıyor. Eğitim ve strateji açısından desteklenen, çok önemli mühimmatlarla beraber desteklenen bir terör örgütü var. Biz bu konuda septik değiliz. Her meseleyi teröre yoran bir anlayışımız yok. Kendilerini koruyamayan ülkeler 21. yüzyılda büyük bir yalnızlık içerisindeler. GÖÇMEN SORUNU Avrupa rahat, ABD'de rahat. Onlar bir tek şey istiyor. Türkiye; İran, Irak, Suriye sınırlarını korusun, bize göçmen gelmesin. Biz göçmen sorununu bir terörden kaynaklanan insanların yer değiştirme sorunu olarak görmeyelim, ekonomi, adalet sorunu olarak görmeyelim. Kendi üretimlerini, ekonomileri yükseltmek, diğer ülkelerin ekonomilerini aşağıya çekmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Sömürü düzeninin bir başka versiyonunu ortaya koymaya çalışıyorlar. Türkiye pandemi sürecini en az hasarla atlatıyor. "PANDEMİ SÜRECİNİ EN AZ HASARLA ATLATIYORUZ" Türkiye pandemi sürecini en az hasarla atlatıyor. Türkiye, savunma sanayii ve şehir hastaneleri altyapısını yapmış. Türkiye bunlarla 21. asıra iyi giriş yapmış. Sayın Cumhurbaşkanımızı kim nasıl izliyor bilmiyorum. Türkiye'nin altyapı meselelerini, Türkiye'yi vesayetten kurtarma meselelerini çözdükten, çözmeye ramak bıraktıktan sonra bir atlayış daha gerçekleştirdi. Türkiye'nin dış politikasına baktı. Türkiye'ye içeriden saldırıları biz kontrol edebiliriz. Ama dışarıdan saldırıları kontrol edebilme kabiliyetinin Türkiye'nin dönem dönem olmadığını hepimiz gördük ve şahit olduk. Darbelerle, terörle, siyasal istikrarsızlıklarla, ekonomik saldırlarla şahit olduk. HDP'Lİ GÜZEL'İN TERÖRİSTLE FOTOĞRAFI Muhalefet gibi görmezden gelemeyiz, sırtımızı dönemeyiz. Muhalefet liderleri 'Bu fotoğraflar doğru değil' demedi. 2009 yılında terör örgütüne katılmış şu resmini verdiğiniz kişi. Dicle Haber Ajansı'ndan... Zaten bizi şu anda düşürmek istedikleri tuzak tam da bu. Bize 'Terörle mücadelede nasıl bu noktaya gelirsiniz, siz kişi başına gelir seviyesini nasıl yükseltirsiniz, bu kadar büyük badireler içerisinden nasıl çıkarsınız' diyorlar.

2 yıl önce

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun var olan bakanlıktan haberi yok: İklim Bakanlığı kuracağız

Türkiye geçtiğimiz yıl iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yeni bir adım attı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çevre ve iklim konusundaki hassasiyeti üzerine 'Paris İklim Anlaşması', Meclis'te tüm partilerin oy birliğiyle kabul edildi. Bunun üzerine 1 Kasım itibariyle de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın adı, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı" olarak değiştirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakanı Murat Kurum, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle ilgili yapacağı çalışmaları dünyaya anlatmaya başladı. Çalışmalar kapsamında 7 bölgeye dair "Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planları" hazırlanıp uygulamaya geçilirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan konuya ilişkin dikkat çeken bir açıklama geldi. "EKOLOJİK SIÇRAMAMIZ DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK" Kemal Kılıçdaroğlu, gençlere hitaben kaleme aldığı 'İklim Mektubu'nda ekolojik bir yıkımla karşı karşıya olunduğuna ve dünyanın yaşanabilir olmaktan büyük bir hızla uzaklaştığına işaret etti. Uluslararası bir kararlılıkla ülkeyi daha yaşanabilir kılmanın politikalarının hazır olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, mektubunda şöyle devam etti: "Dünyaya örnek olacak ekolojik sıçramamızı birlikte yaşama geçireceğiz. Türkiye'yi evrensel kriterlere uygun bir ekosistemin uygulayıcısı ve dünyadaki öncüsü yapacağız. Tüm canlıların yaşam hakkına saygılı, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını ekolojik sınır ve şartlara uygun olarak değerlendiren; karar süreçlerinde demokratik ve siz gençlerin doğrudan denetimine, katılımına açık bir çevre politikasını hayata geçireceğiz. "MİLLET İTTİFAKI'NIN İKTİDARINDA İKLİM BAKANLIĞI KURACAĞIZ" Her alanda olduğu gibi iklimde, doğada, ekosistemde, suda, tarımda, kent ve kır yaşamında adaleti sağlayacağız; çevrenin binlerce yıllık kadim adaletinin önüne barajlar kurmayacak, yollar yapmayacak, engeller çıkartmayacağız. Bu bağlamda, Millet İttifakı'nın iktidarında doğal ekosistemin korunması ve eski haline döndürülmesini koordine edecek İklim Bakanlığı'nı kuracağız. Bakanlığın kadrolarını büyük ölçüde sizler oluşturacaksınız. Bugünün gençleri olan sizlerle birlikte, sizin de çocuklarınız için, evrenin bilinen en güzel gezegenini, yeniden sağlıklı mavi küreye dönüştürelim. Türkiye'den başlayalım. Ülkemizin ve dünyanın ekolojik geleceğini kurtaralım. Başarabiliriz, geleceği değiştirebiliriz."

2 yıl önce

BBP Lideri Destici'den Ekrem İmamoğlu'na sert tepki: Bu ne sorumsuzluktur!

BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Destici, vatandaşlarla iç içe olduklarını, hiçbir ayrım yapmadan tümünün problemlerini, taleplerini dinlediklerini söyledi. Uygun zeminlerde ve uygun üslupla bu talepleri dile getirdiklerini belirten Destici, şunları söyledi: "Milletimizle birlikteyiz, milletimiz için siyaset yapıyoruz, milletimizin ayrılmaz bir parçası olmaya devam edeceğiz. Pandemi nedeniyle tüm dünyada yükselen ve tüm dünyayı etkileyen enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükselişin de farkındayız. Ama başta dezavantajlı kesimler olmak üzere, dar gelirli vatandaşlarımızı, bu şartlara ezdirmemek zorundayız. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Son zamlarla birlikte 2 bin 500 liraya yükselen taban emekli maaşına ve 4 bin 253 liraya yükselen asgari ücrete rağmen, bu ücretlerle yaşayan insanlarımızın sayısını dikkate aldığımızda, yeni çözümler üretme mecburiyetine dikkat çekmek istiyorum. İlk olarak, elektrik tüketiminde 150 kilovatsaat olarak belirlenen ucuz fiyatlandırma limitinin 200 kilovatsaat olarak güncellenmesini teklif ediyoruz. Aynı düzenlemenin doğal gaz için de yapılmasını ve bununla ilgili de bir çalışma yürütülmesini de yine Büyük Birlik Partisi olarak teklif ediyoruz." 'BÖYLE SORUMSUZCA DAVRANMAYA HAKKI YOK' Destici, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kentteki yoğun kar yağışı sırasında İngiltere Büyükelçisi ile görüşmesini ilişkin de, şöyle konuştu: "Yoğun kar yağışı sebebiyle millet can derdindeyken, binlerce insan yolda kalmışken, yüzlerce trafik kazası oluşmuşken, yollar kapalıyken; sen nasıl gidersin lüks bir balıkçıda hem de İngiltere büyükelçisiyle o saatte, o günde yemek yersin. Bu ne sorumsuzluktur. Bu en hafifiyle büyük bir sorumsuzluktur. Hiç kimsenin İstanbul halkına, Türk milletine böyle sorumsuzca davranmaya hakkı da yoktur. Daha sonra da hiçbir şey olmamış gibi konuşmalar yapılıyor. Gerçekten bunların takdirini de milletimize bırakıyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi sözcülerinin, görüşmenin ortaya çıkmasıyla art arda sıraladıkları yalanların en az bu yemek kadar ağır bir kusur olduğunu görüyoruz. Ama bizce başka ve diğerleriyle kıyaslanamayacak ölçüde ağır ve vahim bir problem var. Uzun bir süredir küresel emperyalizmin Türkiye'de, kendi menfaatlerine göre bir yönetim dizayn etme çabalarına dikkat çekiyoruz. Sayısız kez dile getirdik." 'AYNI OYUN PLANININ PARÇALARI' Türkiye'nin dışarıda hazırlanmış projelerle yönetilemeyecek kadar büyük bir devlet olduğunu ifade eden Destici, şöyle devam etti: "Türkiye, uluslararası hukuktan doğan haklarını, küresel emperyalizme terk etmesi için baskı görüyor. Ülkemiz uluslararası alanda, haklarını koruyamayacak ölçüde etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Türkiye'yi hedef alan terör örgütleri, sürekli olarak dünyaya hukuk ve demokrasi dersi verme rolü yapan sözde gelişmiş devletler tarafından himaye edilmekte ve desteklenmektedir. Utanmazlık ve hukuk tanımazlık, Türkiye'ye karşı işlenmiş on binlerce cinayetin sorumlusu terör örgütlerine sınırımızda devlet kurdurma ve kendi ajan teşkilatlarına Türkiye'de darbe yaptırma teşebbüsüne kadar uzanmıştır. İngiltere, önceki Türkiye büyükelçisini İngiliz dış istihbarat kurumunun başına atadığında, İngiltere başta olmak üzere batılı ülkelerin Türkiye'deki örtülü faaliyetleriyle ilgili Türkiye'nin sağlıklı bir durum değerlendirmesi yapmasının doğru olacağını daha önce de dile getirmiştik. Bu kapsamda, İngiltere Büyükelçisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyla ve İstanbul Başkonsolosu'nun İYİ Parti İstanbul İl Başkanıyla yaptığı görüşmelerin doğru düzlemde ve sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesinin önemine tekrar dikkat çekmek istiyorum. Millet İttifakı'nın liderlerinin ABD Büyükelçisiyle yaptığı mutat görüşmeleri ve CHP lideri Kılıçdaroğlu ve DEVA Partisi lideri Ali Babacan'ın birlikte yaptıkları 'Demokrasi yolu Diyarbakır'dan geçer' açıklamalarının bir bütün olarak ve aynı oyun planının parçaları olduğunu düşünüyoruz."

2 yıl önce

MHP Lideri Devlet Bahçeli: İmamoğlu görevinden affını istemeli İstanbul'un önünü açmalı

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar... Bir yandan ülkemizdeki gelişmeleri yakından takip ederken diğer taraftan da küresel olayları dikkatle okumak zorundayız. Doğru bir zamanda yanlış bir siyasetin temin çabası ise avunmadır. MHP'nin siyaseti doğrudur, sevdası doğrudur, hamdolsun duruşu dosdoğrudur. Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türkiye'yi etkileyen sarsıcı olayların, sıcak gerilim hatlarının ele alınması bize göre mecburiyettir. Rusya ile Ukrayna arasında derinleşen kutuplaşmanın, muhtemel bir savaş halinin Türkiye'ye nasıl etki edeceğini iyi ölçmek lazımdır. Beklentimiz Rusya ile Ukrayna arasında aklıselimin galip gelmesi, barış ve sükunetin hakim olmasıdır. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı zaruridir. Bu ülkenin en ciddi talihsizliği güç blokları arasına sıkışıp kalmasıdır. Ocak ayının ikinci haftasından itibaren hızlanan temaslar şu ana kadar kalıcı bir iyileşmeye ulaşamamıştır. Ukrayna'nın adeta sömürge ülke muamelesi görmesi bir değer kaybıdır. ABD Başkanı Biden da aynı çizgidedir. PKK/YPG'ye verilen füzelerin aynısı Ukrayna'ya da gönderilmiştir. Rusya da Karadeniz ve Baltık Denizi'ndeki donanmasını güçlendirmiştir. Sınıra tıbbi destek sistemi kurması her ihtimale hazır olduğuna işaret etmiştir. NATO'nun açık kapı siyaseti ismiyle Rusya sınırlarına genişleme stratejisi, istikrarsızlığın kronikleşmesine yaramaktadır. Ukrayna, Biden ile Putin arasında bir anlaşmanın sonucu olmamalıdır. Rusya ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, 3. taraf bir ülke tarafından sağlanabilecektir. Bu ülke kuşkusuz Türkiye'dir. Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimleri, ülkemizin arabuluculuk görevini tahkim etmektedir. MHP olarak bu sürecin arkasında duruyor, Rusya ile Ukrayna arasındaki düğümün mutabakatla çözülmesini arzu ediyoruz. Türkiye sözü dinlenen, nazı çekilen, varlığına itibar edilen, saygın ve güçlü bir devlettir. Bu gerçekleri kabulde zorluk çekenler olabilir. Türkiye'nin kapasitesinden dolayı uykuları kaçanlar da olabilir. Ancak hakikat eşi olmayan bir gücün inkar edilemez direniş noktasıdır. Hakikat günün birinde bir mektup gibi inkarcıların eline ulaşacak, yüzlerini kızartacaktır. SİYASETTE KAR TARTIŞMALARI Bilinmelidir ki tarihin şaşmaz geleneği, coğrafyanın şüphesiz gerçeği budur. Geçen hafta soğuk ve karlı hava hayatın akışını olumsuz etkilemiştir. Azalan barajlarımız, beyaz örtüyle birlikte önümüzdeki bahar aylarında hepimizin yüzünü güldürecektir. Meteoroloji uzmanları günlerce İstanbul başta olmak üzere ülkemizin tamamında kar yağışı olacağını duyurmuşlardı. Sorun karın yağması değil, alınmayan önlemler ve ihmaller zinciridir. Mühim olan tedbirleri kar yağmadan almaktır. Randevusunu saat gibi hatırında tutan İBB Başkanı, meteorolojinin uyarılarının bir türlü hatırlayamamıştır. 'Kar aniden bastırmış' diyecek kadar savrulmuştur. İstanbul Balık baştan, tuz da hepten kokmuştur. Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenmiştir. "İSTANBUL, İSTANBUL OLALI BÖYLESİ BİR ZULÜM GÖRMEMİŞTİR" İstanbul, İstanbul olalı böylesi bir zulüm görmemiştir. Liyakatsız, liyakat bir siyaset tellallığının elinde İstanbul sersefil hale düşmüştür. Trafik tıkanmış, hayat durmuş, Belediye Başkanı balıkçıya gidiyor. Bunu yaparken de hiç vicdanı sızlamıyor. Perdesi yırtılmış, pusulası bozulmuştur. Normal şartlarda İstanbul gibi bir kentin belediye başkanının herkesle görüşmesi normaldir. Normal olmayan husus kışın tam ortasında görüşmeye ne maksatla ihtiyaç duyulduğudur. Görüşmeden Dışişleri Bakanlığı bilgilendirildi mi? Balık masasındaki konuşmalar tutanak altına alınmış mıdır? İMAMOĞLU'NUN BALIKÇIDAKİ FOTOĞRAFI: DİLEĞİMİZ GÖREVDEN AFFINI İSTEMESİ Bu şahıs Türkiye muhalifleriyle can ciğer kuzu sarması haline gelmiştir. Belediye başkanı balıkçıda yerken, sözcüsü de İsviçre'de karla mücadele etmiştir. Yoğun kar yağışı altında kayak yapmak, tatil yapmaktan oldukça hırpalanmıştır. İşte CHP'nin özeti, başı sonu bundan ibarettir. Kar yağışını konuşmazlar, balıkçıyı konuşmazlar, yüzsüzce MOBESE'yi dillerine dolarlar. Balıkçı lokantasında ne aradığınızı, hangi gizli emellerin peşinden koştuğunuzu açıklayın. Mahçubiyet duyacağınız gizli ilişkileriniz yoksa çıkın meydana milletin kafasındaki soru işaretlerini giderin. Açığı olanların MOBESE'den şikayet etmeleri normal. CHP zihniyetinin algı oyunları asla tutmayacak, kimse de bunlara itimat etmeyecektir. Bizim dileğimiz Büyükşehir Belediye Başkanı'nın görevinden affını istemesi ve İstanbul'un önünü bir an evvel açmasıdır. "DEMOKRASİ İHANETİN KILIFI OLAMAZ" Demokrasi işin özünde insana dayanan bir rejimdir. Demokratik sürecin kilit taşı insandır. Herkes ne düşünürse düşünsün, bir insanın başka türlü düşünmeye hakkı olacaktır. Demokrasiyi yalnızca çoğunluğun yönetimi olarak görmek makul sayılamayacaktır. Millet varsa, ülke varsa, devlet varsa, demokrasi kaçınılmaz bir realite olarak karşımıza çıkacaktır. Asıl sorun maskeli demokratların demokrasiyi kırıp, dökmeleri, işlerine geldiği gibi söküp takmalarıdır. Demokrasi ihanetin kılıfı olamaz. Demokrasi yakıp yıkmanın meşruiyet zemini olarak asla kullanılamaz. CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET TARTIŞMASI Hiçbir toplum, hiçbir ülke, mensuplarından hiçbirine hürriyetlerin tümünü sınırsız kullanma hakkı vermemiştir. Sınırlar hukuk kurallarıyla çizilmiştir. İnsanların birbirine göstereceği hoşgörü, demokrasinin ve hudut hattının tecelli etmesini sağlayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na büyükbaş hayvan benzetmesi yapmak terbiyesizliktir, suçtur. Hz. Adem'e hakaret sıradan bir söz olarak değerlendirilemez. Herkes aksini söylese de MHP bu görüşte olamaz, bu ilkelliğe göz yumamaz. Hakaret eden, küfür eden, kim olursa olsun bunun sonuçlarına katlanmalıdır.  'KÜRSÜDEKİ ÇOCUK' POLEMİĞİ Yavrumuzu bu noktaya getiren nedir? Katile katil, caniye cani, teröriste hain diyemeyen, bölücülerle bir ve aynı kareye giren kim varsa, demokrasiyle arasına geceyle gündüz gibi mesafe koymuştur. Bilinmelidir ki demokrasi taşlaşmış kalplerin, kiralanmış akılların, millete silah çeken şerefsizlerin hakkı değildir. Sayın Kılıçdaroğlu, tekerimize taş koymaya çalışanların alınlarını karışlarız. Keskin bıçak olup ayağa kalkarız. Demokrasinin askıya alındığını söylemek bölücü bir dildir. Demokrasiyi korumak için terörle mücadele ediliyor ey Kılıçdaroğlu, bundan haberin var mı? Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer diyen Kılıçdaroğlu senin yolun nereye çıkıyor?  6 PARTİNİN SİSTEM ÇALIŞMASI Güçlendirilmiş parlamenter sistem hazırlığı yapıyorlarmış ama henüz kurulacak masada nasıl oturacaklarını tespit edememişler. Zillet ittifakının Türkiye'ye katacağı hiçbir şey yoktur. Kılıçdaroğlu pot üstüne pot kırmış, bu milletin barıştıracağız demişti. Barışmak küsmek arasında olur. Bu küslükten bir tek bizim mi haberimiz olmadı? Milletin arasında en küçük bir küslüğün olmadığını görmelisin, aklını başına acilen devşirmelisin. Partimiz gücünü milletinden alan siyasal bir düşüncenin savunucusudur. Millet olmakla yeryüzünün çehresi değişmiştir. Bizim vazgeçmeyeceğimiz temel husus demokrasi mirasımızdır. "BİZİM İÇİN EDİRNE NEYSE HAKKARİ ODUR" Bizim için Edirne neyse Hakkari odur. Yozgat neyse Diyarbakır aynısıdır. Bütün yolların çakıştığı nokta Türkiye Cumhuriyeti'dir. Hiçbir insanımızın bir yerinden, hiçbir yurt köşesinin başka bir yerden üstünlüğü yoktur. Etnik köken, dil ve din gibi farklılıklara bakılmamıştır. Bizim dayandığımız ilkeler, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ve tek dil ilkeleridir. Bunlar bizim kırmızı çizgilerimizdir. Varsa cüret etmek isteyen, ben bunları kabul etmiyorum diyen; ayaklarını denk alsınlar, burada biz varız, buna izin vermeyiz.

2 yıl önce

ABD Başkanı Biden açıkladı: Suriye'deki operasyonda DEAŞ lideri El-Kureyşi öldürüldü!

ABD liderliğindeki koalisyon tarafından yapılan operasyon kısa sürede dünyanın gündemine oturdu. Türkiye sınırına yakın bir kasaba olan Atme'de gerçekleştirilen operasyon kapsamında DEAŞ lideri El-Kureyşi'nin öldürüldüğü açıklandı. ABD Merkez Komutanlığı kontrolündeki Özel Harekat Kuvvetleri, gece saatlerinde Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'e bağlı Atme kasabasında hava operasyonu gerçekleştirdi. ABD Başkanı Joe Biden bugün yaptığı yazılı açıklamada, düzenlenen operasyonda terör örgütü DEAŞ lideri Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi’nin öldürüldüğünü duyurdu. Biden, “Dün gece, Suriye'nin kuzeybatısındaki ABD askeri güçleri, benim talimatım doğrultusunda ABD halkını ve müttefiklerini korumak ve dünyayı daha güvenli bir yer haline getirmek için başarılı bir terörle mücadele operasyonu gerçekleştirdi. Silahlı kuvvetlerimizin yeteneği ve cesareti sayesinde, DEAŞ lideri Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi’yi etkisiz hale getirdik” dedi. Biden, ABD askerlerinin güvenli bir şekilde operasyonu tamamlayarak döndüğünü de ifade etti. https://twitter.com/potus/status/1489219116732928004?s=21 AFP'nin ABD Dışişleri Bakanlığı arşivinden geçtiği Ebu İbrahim el-Haşimi el-Kureyşi görseli ve ödül açıklaması "EL-KUREYŞİ KORKAKÇA KENDİNİ PATLATTI" El Kureyşi'nin öldürüldüğünün duyurulmasından saatler sonra kameralar karşısına geçerek kritik bir açıklama yapan Joe Biden DEAŞ liderinin ölümüyle dünyanın büyük bir terör tehdidinden kurtulduğunu ifade etti. Biden operasyon sırasında, Kureyşi'nin işlediği suçlarla yüzleşmek yerine korkakça kendini patlatarak intihar ettiğini açıkladı. Biden, "Askerlerimiz teröristleri yakalamak için yaklaşırken, işlediği suçların hesabını vermek yerine, binada bulunan kendi ailesi ve diğer insanların hayatlarını hiçe sayarak kendini patlatmayı seçti" ifadelerini kullandı. Söz konusu operasyonda sivil kaybını en aza indirmek için hava saldırısı yerine özel kuvvetler operasyonunu seçtiğini belirten Biden, "Savunma Bakanlığına sivil kayıpları en aza indirmek için mümkün olan her türlü önlemi alması talimatını verdim. Bu teröristin etrafını çocuklar da dahil olmak üzere ailelerle çevrelemeyi seçtiğini bilerek, kendi halkımız için çok daha büyük bir riskle özel kuvvetler baskınına devam etme kararı aldık” dedi. "ABD, DEAŞ TEHDİDİNE KARŞI HER ZAMAN TETİKTE" Biden, ABD'nin DEAŞ’tan gelen tehditlere karşı tetikte olduğunu belirterek, "Bu operasyon, ABD’nin dünyanın neresinde saklanmaya çalışırlarsa çalışsın terör tehditlerini ortadan kaldırma kapasitesinin ve erişiminin bir kanıtıdır" dedi. Biden, "Teyakkuzdayız, hazırlıklıyız. Dün geceki operasyon dünyanın dört bir yanındaki teröristlere güçlü bir mesaj gönderdi: Peşinizden geleceğiz ve sizi bulacağız. Bugün bir kez daha ABD halkını güvende tutmak ve müttefik ve ortaklarımızın güvenliğini güçlendirmeye durmaksızın devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. BAĞDADİ'DEN BERİ EN BÜYÜK OPERASYON Suriye İnsan Hakları Gözlemevi geçtiğimiz saatlerde operasyonun Ekim 2019'da İdlib'de DEAŞ'ın lideri Ebu Bekir el-Bağdadi'nin öldürüldüğü operasyondan bu yana gerçekleştirilen en büyük operasyon olduğunu söylemişti.

2 yıl önce

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'elektrik' açıklamalarına tepki: ''İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir”

Bahçeli’nin açıklamaları şöyle: CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu video kaydı yapmaya iyice merak sardı. Gördüğüm kadarıyla bu alanda sivrildikçe sivriliyor, sürekli gelişme kaydediyor! Önünün açık olduğunu düşünüyorum. Ne yapsın fukara, akşamları can sıkıntısına başka türlü çözüm bulamıyor. Ancak tehlikeli sularda kulaç atıyor, can simitsiz şekilde derinlere dalıyor ve boy veriyor. Maazallah boğulma riski taşıdığını da göremiyor. Düştüğü denizde yılana sarılarak kıyıya çıkacağını zannediyor. Basiret bağlandı mı ne söylense boş, hangi tembih yapılsa boşunadır. Dün akşam yine kameranın karşısına geçip “elektrik faturasını ödemeyeceğini” ifade ve iddia etmiş. İlk olarak bu bir tercihtir, ikinci olarak ve daha vahimi sivil itaatsizlik maskesi altına iliştirilmiş bir isyan denemesidir. Bu tehditkâr meydan okumaya göz yumulamaz. Faturayı ödemezse elektriği kesilmelidir. Günü geldiğinde kuzu kuzu ödeyeceğini, tam tersi bir gelişme olursa milletin bunu ödettireceğini biliyor ve inanıyoruz. Yine de karanlıkta kalmasına gönlüm razı olmuyor. Vicdanı karanlık olsa da, evinin karanlığa gömülmesine üzülürüm. Bu kapsamda, her il teşkilatımızın Kılıçdaroğlu’na bir kandil göndererek aydınlanmasına yardımcı olmasını bekliyor, bu talimatımı paylaşıyorum. Nasıl olsa Kandil’e yabancı değildir, nasıl olsa Kandil’in köhne ışığıyla yolunu bulmaya çalıştığını görmeyen de kalmamıştır. https://twitter.com/dbdevletbahceli/status/1491771702765838341?s=21 Hayırlı olsun Sayın Kılıçdaroğlu, elimizden gelen budur, yetinmesini, sabretmesini, kandili de idareli kullanmasını bilmen temennimdir. Şu sözü de unutma ki: Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakacaktır. İçine düştüğün karanlığı aydınlatacak henüz bir ışık da yoktur.

2 yıl önce

Can Ataklı, altı muhalefet liderinin aldıkları kararları 28 Şubat'ta duyuracak olmasına tepki gösterdi: "Altı tane adam oturmuşlar. Bir adam etmemişler. Böyle bir mantık olur mu?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun daveti üzerine; İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi genel başkanları, geçtiğimiz hafta Ankara'da çalışma yemeğinde bir araya geldi. Altı muhalefet partisi genel başkanının çalışma yemeği ardından yaptığı yazılı açıklamada, alınan kararların kamuoyuna 28 Şubat günü duyurulacağı belirtildi. 28 ŞUBAT TERCİHİNE TEPKİ Açıklama için 28 Şubat darbesinin yıldönümünün seçilmesi, tepkileri de beraberinde getirdi. Korkusuz gazetesi yazarı, CHP yandaşı Can Ataklı da eleştirenler arasında. YouTube hesabından paylaştığı videoda, “Altı tane adam oturmuşlar. Bir adam etmemişler” diyerek tepkisini dile getiren Ataklı, şunları söyledi: HANGİ AKIL YAPTI? Böyle bir mantık olur mu? 28 Şubat dediğiniz zaman en aptalı bile Türkiye'de “28 Şubat'ı hortlatmaya çalışıyorlar” diyecek. Hangi akıl yaptı, tahmin ediyorum. Babacan’la diğeri fişeklemiştir.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 29 30