30 Nisan Salı 2024
2 yıl önce

Mustafa Sarıgül 'ABD Türkiye'de muhalefete para veriyor' iddiasını yineledi: Bunun peşini bırakmam

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, AK Parti iktidarının değişmesi için Türkiye'deki muhalefeti destekleyeceğini söyleyen ABD Başkanı Joe Biden'ın, bir muhalefet partisine maddi destek verdiğini öne sürmüştü. Sarıgül, "ABD, Türkiye'de hangi muhalefet partisine maddi destek verdiyse onu mutlaka ve mutlaka açıklamalıdır" demişti. Kırklareli’nin Babaeski ilçesini ziyaret eden Sarıgül, bu söylemini tekrarladı. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de hangi muhalefet partisini desteklediğini yüzde yüz açıklaması gerektiğini vurgulayan Sarıgül, şunları söyledi: "Bu lafın peşini bırakmam" "Bu lafın peşini bırakmam. Kaçtıkları yere kadar da kovalarım. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de hangi muhalefet partisine destek veriyorsa hangi muhalefet partisini destekliyorsa onu yüzde yüz açıklayacak. Bu özgürlüklerimize saygısızlıktır."

2 yıl önce

Almanya'da, terör örgütü PKK'ya destek olmak için Erbil'e gitmek isteyen grubun ülkeden çıkışına izin verilmedi

Almanya'nın etkili gazetelerinden Die Welt'in polis raporuna dayandırıldığı haberinde, ülkedeki PKK'ya yakın Kürt derneklerinin terör örgütüne destek olmak amacıyla "canlı kalkan" kampanyası başlattığı, haziran ayı içinde insanların gruplar halinde Irak'a gitmek için yola çıkacağı belirtildi. Gazetenin haberinde, Almanya'da yasaklı terör örgütü listesinde yer alan PKK'nın NATO üyesi Türkiye'ye karşı olan eylemlere katılması ya da pasif destek vermesinin Federal Almanya Cumhuriyeti'nin çıkarlarını önemli ölçüde etkileyeceği vurgulanarak, "Alman veya Avrupa vatandaşlarının çatışmaya katılması Türkiye ile ilişkileri olumsuz etkileyecektir." denildi. Heyetin ülkeden çıkışı engellenmişti Almanya'nın Düsseldorf Havalimanından Irak'ın Erbil şehrine gitmek isteyen heyetin ülkeden çıkışına polis tarafından izin verilmemişti. Polis, aralarında Hamburg eyaleti Sol Parti Grup Eş Başkanı ve Eyalet Milletvekili Cansu Özdemir'in bulunduğu heyetin, "Almanya'nın itibarı zedeleme tehlikesi" gerekçesiyle heyetin ülkeden çıkışının engellendiğini açıklamıştı. Polis sözcüsü, yaptığı açıklamada, Özdemir'in ilk başta eyalet meclisi üyesi olduğunu söylemediğini, milletvekili olduğunu daha sonra öğrendiklerini aktarmış, avukatlarının müracaatından sonra Özdemir, polis tarafından serbest bırakılmıştı. Sorgulanan diğer heyet üyelerinden bazılarının yurt dışına çıkış yasağı olduğu bilgisi paylaşılmıştı.

2 yıl önce

‘Jandarma Genel Komutanlığı’nın ihalesi Oğuzhan Asiltürk’ün yeğeninin şirketine verildi’ haberi yalan çıktı

Jandarma Genel Komutanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; “17 Haziran 2021 tarihinde Yeniçağ Gazetesinde Orhan UĞUROĞLU tarafından yazılan köşe yazısında ve aynı köşe yazısı kaynak gösterilerek bazı basın yayın organlarında, “İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığının yaptığı bir ihale kısa süre önce sonuçlandı. … Bu ihaleyi yaklaşık 10 yıldır MRD bilişim şirketi kazanıyordu ki, son ihaleyi de 3,8 Milyon dolar vererek kazandı. Ancak ne olduysa oldu… Süleyman SOYLU’nun İçişleri Bakanlığı, ihaleyi kazanmasına rağmen MRD Bilişim Şirketini diskalifiye etti…” şeklinde iddialar yer almıştır.   2. Bahsi geçen ihale, Jandarma İstihbaratının teknik altyapı donanım güncellemesi için üç yılda bir düzenli olarak yapılan bir ihaledir. 2020 yılı Kasım ayında yapılan ihaleye katılması için (9) firmaya davetiye mektubu gönderilmiş, ihale günü istekli (7) firma ihaleye iştirak etmiş, teknik şartnameye göre yapılan kontroller neticesinde ihale şartlarını karşılayan, aralarında MRD Bilişim Şirketi ve Forte Bilişim Şirketinin de olduğu  (4) firma ile ihale sürecine devam edilmiştir. İhalenin devamında fiyat iyileştirilmesi kapsamında açık eksiltme usulüne geçilerek firmalardan fiyat tekliflerini düşürmeleri istenmiştir. Açık eksiltmenin 28’inci turunda diğer firmaların ihaleden çekilmesiyle 3.780.000,00 ABD Doları ile en iyi teklif veren MRD Bilişim Şirketi ihaleyi kazanmıştır. Akabinde aynı firma ile yapılan pazarlık sonucunda ihale; 2.430.714,26 ABD Doları tutar karşılığında MRD Bilişim Şirketinde kalmıştır.    3. Sonuç olarak, 4 Aralık 2020 tarihinde MRD Bilişim Şirketi ile sözleşme imzalanmış, Forte Bilişim Şirketi ile herhangi bir anlaşma imzalanmamıştır.   4. Köşe yazısı ve haberlerde iddia edildiği gibi, İçişleri Bakanlığınca MRD Bilişim Şirketinin diskalifiye edilmesi ve ihalenin Forte Bilişim Şirketine verilmesi gibi bir husus kesinlikle söz konusu olmayıp, iddia edilen hususlar tamamen asılsız ve iftira niteliğindedir.    5. Söz konusu asılsız iddiaların Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılan ihalelerde usulsüzlük yapılıyormuş izlenimi yaratmak, bu vesileyle kamuoyunu yanıltmak ve kamuoyu nezdinde Jandarma Genel Komutanlığı’nın saygınlığına gölge düşürmek maksadıyla yazıldığı değerlendirilmektedir. Bu asılsız iddiaları ileri sürenler hakkında gerekli yasal işlemler başlatılacaktır.  Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”  

2 yıl önce

Terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Duran Kalkan: “Bütün yönetim HDP'ye devredilmelidir. Biz PKK olarak destek veririz"

Terör örgütü PKK elebaşlarından Duran Kalkan, İzmir'deki HDP İl Başkanlığı binasına düzenlenen silahlı saldırıya dair ilginç ifadeler kullandı. Kalkan "Sedat Peker'in haftalardır söyledikleri oluyor olacak. İşte şimdi İzmir olayı oldu. Şimdi savunma, öz savunma gerçekleşmeli. HDP öyle kapası kilitlenerek kapatılacak değildir" dedi. Türkiye'yi şu an HDP'nin yönetebileceğini ifade eden Kalkan, "Bütün yönetim HDP'ye devredilmelidir. HDP yönetimi istemelidir. HDP bütün yönetime aday olmalıdır." ifadesini kullandı. Kalkan, böyle bir durum olursa PKK olarak buna destek vereceklerini de söyledi.

2 yıl önce

Lev Aslan Dermen (Levon Termendzhyan)’e Türk vatandaşlığı verildiği iddiası yalan çıktı

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; “Bazı basın ve sosyal medya mecralarında yer alan Lev Aslan Dermen (Levon Termendzhyan)'e Türk vatandaşlığı verildiği iddialarına ilişkin haberler gerçeği yansıtmamakla birlikte; Manipülasyonlara yol açmamak amacıyla iddialara konu olan Lev Aslan Dermen ve Levon Termendzhyan ad ve/veya soyad bilgileri ile benzerlik ve harf içermesi ile yapılan sorgu sonucunda, nüfus kütüklerinde herhangi bir kayıt tespit edilmemiş olup ayrıca devam eden vatandaşlık başvurusunun da bulunmadığı anlaşılmıştır.  Kamuoyuna saygıyla duyurulur...”

2 yıl önce

Yasin Börü davası: 15 sanığa müebbet hapis cezası verildi

Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te Kobani olayları bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü'nün öldürülmesine ilişkin Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen davada karar çıktı. Müebbet hapis cezası alan sanıklar Sanıklar Sedat Çoban, Mecnun Akkoyun, Uğur Doğanay, Abdurrahim Pamuk, Mehmet Şah Yüce, Ali Güler, Ümit Doğanay, Ahmet Taylan, Hasan Uyanık, Burhan Dicle, Ali Karakurt, Cevher Türk, Mehmet Çağlar, Resul Savur ve Remzi Özşan, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek çocuğu öldürme" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırıldı. Üç sanığa 23 yıl hapis cezası verildi Olay tarihinde 18 yaşından küçük olan sanıklar Yılmaz Oğurlu, Ahmet Selçuk ve Ali Kaya'ya da aynı suçtan 23'er yıl hapis cezası verildi. Savunmaları tespit edilmeyen sanıklar Cihan Yıldız, Rıdvan Baş, Mustafa Daşçi ile mazeret bildiren Erkan Balaban, Ferdi Gül ve Mazlum İçli'nin dosyaları ayrıldı. Sanık Hüseyin Okçu ise beraat etti. 6-7 Ekim Kobani olayları: Ne olmuştu? Türkiye'nin toplumsal birlik ve beraberliğine yönelik son en önemli provokatif olaylarından biri olan 6-7 Ekim olayları, HDP'nin çağrısı üzerine başlamıştı. 6-7 Ekim 2014'te YPG/PKK mensuplarının eğitildiği Kobani (Ayn el Arap) bahane edilerek Türkiye genelinde 35 ilde PKK/PYD yandaşları, ülke çapında şiddet olaylarının yaşanmasına sebep olmuştu. Yasin Börü ve arkadaşları nasıl öldürüldü? 7 Ekim'de kurban eti dağıtırken saldırıya uğrayan Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökoğuz, evdeki kadının yardımıyla bir apartmanın 3'üncü katındaki daireye sığındı. Olayı öğrenen ev sahibi Hasan Okçu da eve gelerek Yasin ve arkadaşlarının dışarı çıkmalarını istedi. Yasin ve arkadaşları ile ev sahibinin eşi polisi arayıp yardım isterken, ev sahibi Hasan Okçu ise saldırganlarla bağlantılı birini aradı. Kapıdaki grup arasında bulunan ve PKK mensubu Uğur Doğanay, üst katın balkonundan perde ve çarşaf yardımıyla alt kata girip ilk ateşte Hasan Gökguz'u vurdu. Ardından Yusuf Er'i bacağından yaraladı. Ev sahibi Hasan Okçu'nun verdiği anahtarla kapıyı açan Uğur Doğanay, dışarıda bekleyen grubu içeri aldı. Terörist grup, Yasin ve arkadaşlarını ateşli silahla vurup 3'ünü pencereden attı. Birini de sürükleyerek binadan çıkardı. Atıldıkları yerde can çekişen Yasin ve arkadaşları aşağıda bekleyen grup tarafından, satır, taş, sopa ve tekmelerle linç edilerek, üzerlerindeki değerli eşyaları gasp edildi. Evi arayan saldırganlar, yaralı halde tuvalette buldukları Yusuf Er'i döverek binadan dışarı çıkardı. Yerde yatan 4 cesede işkence edilirken, kaçmayı başaran Yusuf Er'in arkasından ateş edildi. İsabet almayan Yusuf Er bir süre kaçtıktan sonra bir sokakta bayılınca çevredekiler tarafından hastaneye kaldırıldı. Yasin Börü cinayeti davasının geçmişi Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü ve 3 arkadaşının öldürülmesiyle ilgili dava Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüş ve 24 Nisan 2017'de hüküm açıklanmıştı. Aralarında suça sürüklenen çocukların da bulunduğu 41 kişiden 25'i farklı hapis cezalarına çarptırılırken, 13'ünün beraatine, o tarihte firari olan 3 sanığın da dosyalarının ayrılmasına karar verilmişti. Firari sanıklardan Ersin Filizer, 2 Ocak 2018'de Diyarbakır'da yakalanmıştı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıklardan kasten öldürme suçundan mahkum edilen 24'ü ile Hüseyin Okçu'nun beraatine ilişkin hükmü bozmuştu. Bozma ilamında Yasin Börü'nün olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğuna dikkati çekilerek, "canavarca hisle öldürmek" suçundan mahkum edilen sanıkların bu suçu "çocuğa karşı" işlediğinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişti. İlamda, Hüseyin Okçu'nun cep telefonu arama kayıtları ve sinyal bilgileri değerlendirilerek, Diyarbakır'da bulunup bulunmadığı kesin olarak tespit edilmeden hüküm kurulmasının bozma gerekçesi yapıldığı bildirilmişti. Ersin Filizer ile firari 2 sanığın yargılanması ise mahkemenin başka bir dosyasında yürütülüyor.

2 yıl önce

Suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in bir yalanı daha elinde patladı! İstanbul Valiliği Cihan Ekşioğlu'na ekip koruma verildiğini yalanladı

İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklama şöyle; “Bazı basın yayın organlarında C.E. isimli şahsa ekip koruması verildiği yönündeki iddialar üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ihtiyacı duyulmuştur. Arşiv kayıtlarının incelenmesi neticesinde; C.E. isimli şahsın 07.11.2016 tarihinde koruma talebiyle Valiliğimize müracaatta bulunduğu, 14.12.2016 tarihinde (1) personel ile yakın koruma verildiği, 14.02.2017 tarihli İl Koruma Komisyonunda koruma kararının devamının uygun görüldüğü tespit edilmiştir. 22.02.2018 tarihinde alınan İl Koruma Komisyonu kararı ile yakın koruma tedbirinin kaldırıldığı, şahsın tedbir kararının kaldırılmasına yönelik 26.03.2018 tarihli itirazı üzerine yakın koruma tedbirine bir süre daha devam edilmiş, ancak bahse konu tedbir 31.01.2019 tarihinde İl Koruma Komisyonunda alınan karar gereği kaldırılmıştır. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; söz konusu haberlerde geçen ekiple koruma ve kendine koruma aracı tahsis edildiği iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.”

2 yıl önce

Şişli Belediyesi çalışanı küçük çocuklara Tarlabaşı'ndaki merkezde LGBT eğitimi veriyor

Taci ve tecavüz skandallarıyle gündemden düşmeyen CHP, şimdi de çocuk istismarıyla gündemde. Milat Gazetesi'nin haberine göre; İstanbul Taksim'de bulunan Tarlabaşı Toplum Merkezin'de Suriyeli, Türk ve Roman çocuklara LGBT eğitmenleri veren C.S'nin, CHP Şişli Belediyesi’nde çalıştığı ortaya çıktı. Suriyeli, Türk ve Roman çocuklarını eşcinsel ve PKK’lı yapmak için faaliyet yürüten yurtdışı fonlu Tarlabaşı Toplum Merkezi'nde eğitim veren toplumsal cinsiyet eşitliği uzmanı C.S. ve E.S.'nin özellikle küçük yaşta çocukları ve gençleri eşcinsel olmaya yönlendirdiği belirlendi. İsmini açıklamak istemeyen bir tanık, yurtdışından fonlanan İstanbul merkezli üç STK’da daha benzeri olayların yaşandığını iddia etti. Ahlaksız paylaşımlar yapıyor Tarlabaşı Toplum Merkezi kurucularından LGBT savunucusu, çocuklara LGBT empoze eden, Instagram hesabında ahlak dışı, eşcinsel cinsel ilişki çizimleri paylaşan C.S.'nin CHP Şişli Belediyesi Eşitlik Birimi Mülteci Meclisi’nde görev yaptığı, çalışma alanı olarak özellikle LGBT üzerine çalışabileceği mültecileri seçtiği belirlendi.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 40 41