30 Nisan Salı 2024
3 yıl önce

Terörist Sabri Ok’tan CHP ve İYİ Parti’ye çağrı: “Bu partiler gerçekten bir değişim istiyorlarsa HDP ile ittifak yapmak dışında çareleri yoktur”

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, HDP’nin kapatılmasına yönelik hazırlığı Kandil’in elini ayağına doladı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) eksikliklerin giderilmesi için Yargıtay Başsavcılığı’na iade ettiği iddianamenin tamamlanması ile kapatma sürecinin kaldığı yerden devam edeceği korkusuna dair işaret, terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinden KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok’tan geldi. Yeni Akit'in haberine göre; eli kanlı katil Ok, örgütün medya organları aracılığı ile yaptığı açıklamada HDP’lilere mesajlar verirken diğer taraftan da AB’yi ikiyüzlülükle suçlayarak, şunları ifade etti: “CHP ve İYİ parti eğer gerçek bir demokrasi mücadelesi vermeseler mevcut durumlarından öteye gidemezler. Hiçbir zaman da iktidar olamazlar. Bu partiler gerçekten bir değişim istiyorlarsa HDP ile ittifak yapmak dışında çareleri yoktur. Eğer bunu yapamıyorlarsa, sadece yürüttükleri siyaset yalandan ibaret olur. Türkiye toplumu da artık bunu biliyor. Bu noktada HDP kendini alternatifsiz görmemelidir. Bir tartışma var halihazırda üçüncü yol veya üçüncü ittifak. Bu noktada HDP çok kilit ve önemli bir konuma sahip. Bunun için de HDP’ye kapatma davası açtırıyor, yüzlerce siyasetçisine siyaset yasağı getiriyor, mali yardımı kesip bir bütünen HDP’yi etkisiz bırakmaya çalışıyorlar. Ama nihayetinde HDP için siyaset yolu her zaman açık olacaktır. Yani arkasında on milyonların olduğu bir siyasi gelenek, kendine bir yol bulacaktır. Şimdiye kadar direndiler, bundan sonra da bu onurlu duruşlarını devam ettirmeliler.” ALMANYA ZORLARINA GİTMİŞ! HDP’nin kapatılması konusunda Alman hükümetinin yaptığı, ‘HDP PKK ile arasına mesafe koysun’ açıklamasından rahatsız olan terörist başı Ok, “Bu kadar şeyden sonra ‘HDP PKK ile arasına mesafe koysun’ diyorlar. Bunun temel nedeni kirli çıkarlarından başka bir şey değildir. Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa bu tehdit karşısında ne taviz varsa veriyorlar. Siyasetlerini bu karşılıklı kirli çıkarlar belirliyor. Bu iki yüzlü oportünist ve demokrasi değerleri dışında bir yaklaşım ve siyasettir. Yani Almanya veya AB’nin AKP siyasetine veya açıklamalarına inandığı yok. Taviz vermelerinin temel sebebi kendi çıkarlarıdır. Bu açıdan onların yaklaşımlarını dürüst olmayan ikiyüzlü bir siyaset biçimi olarak görüyoruz” diyerek, yıllardır destek aldıkları ülkeleri suçladı.

3 yıl önce

Bahçeli’den Kılıçdaroğlu’na: "LGBT aile yapısını bozmuyor" diyen birisinin "adamım" diye ortada dolaşmaya hakkı yoktur

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar: Ramazan 3 ayların sonuncusu, 11 ayın sultanıdır. Doğru yolun açık ve parlak bir delili olan yüce kitabımızın indirildiği aydır. İnsanlığın maruz kaldığı belaların dallanıp budaklandığı bir dönemde kalp temizliğine çok ihtiyacımız vardır. Bu ihtiyaç hali her geçen gün daha da şiddetlenmektedir. Bir yanda iç savaşlar, hakimiyet kavgaları, kutuplaşmış ülkeler, ekonomik zorluklar varken diğer yanda gözle görülemeyecek kadar büyük bir virüsün insanlığa meydan okuyuşu söz konusudur. İlkel dürtüler, ilkesiz yönetimler ne yazık ki beşeriyetin susadığı huzur ufkunu perdelemektedirler. Covid-19 salgını hayatını temel akışını kaygı verecek şekilde bozmuştur. Ramazan ayında sağduyu ve sükunet içinde orucumuzu tutarken, insanlığın hal ve gidişatını mutlaka gözden geçirmemiz zaruridir. Bayramı aslına uygun olarak karşılayabiliriz, vuslat için sabretmeliyiz. Ramazan ayı boyunca kısıtlayıcı tedbirlerle bayramı tıpkı eski günlerdeki gibi kucaklayabiliriz. Bugünkü dar boğazdan çıkabiliriz. Kurtulabilmek için seferberlik içinde hareket etmeliyiz. Covid-19'la mücadelenin başarıyla bitmesi için kurallara uymalıyız. Ramazanımız mübarek olsun, Rabbim yar ve yardımcımız olsun. "BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SONU GELMİŞTİR" Terörle mücadelede kararlılıkla sürdürülmektedir. Ocak ayında başlatılan Eren operasyonları başarıyla devam etmektedir. Bölücü örgütün üst kademe yöneticilerini içinde yer aldığı 16 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Hainler takip alınarak saklandıkları yerler tespit edilmiştir. PKK'nın elebaşları ihanetlerinin bedelini canlarıyla ödemişlerdir. Baharın gelişiyle birlikte saklandıkları delikten fareler gibi çıkmaya başlayan teröristler Türk milletinin kudretini bir kez daha görmüşlerdir. Onlar saklanacak biz bulacağız, şehitlerimizin hesabını sonuna kadar soracağız. Bölücü terör örgütünün sonu gelmiştir. Bu kanlı şebeke çocuklardan bile faydalanacak kadar alçaktır, şerefsizdir. "GERÇEĞİ SAPTIRAN KİM VARSA DİLERİM Kİ BİR GÜN KENDİLERİNİ ZAP SUYUNUN DİBİNDE BULURLAR" Hamza Adıyaman'ın PKK kampına kaçırıldığı ortaya çıktı. Hamza Adıyaman Zap suyunda değil PKK'nın ihanet kampındadır. Gerçekleri saptıran kim varsa dilerim ki bir gün kendilerini Zap suyunun dibinde bulurlar.  Terörist Demirtaş'a siyasi maksatlarla müşfik ve müspet yaklaşanlar çocuklarımızın, kadınlarımızın, güvenlik güçlerimizin, hülasa Türk milletinin karşısında oluşmuş zillet cephesidir. HDP'ye müsamaha ve merhamet analara hakaret, babalara hıyanettir. Diyarbakır'da başlayan haklı eylemlerle HDP İl binalarının önünde çocuklarını bekleyen anaları selamlıyorum. Geçen hafta bir başka acı haber Konya'dan geldi. Türk Yıldızlarına ait eğitim uçağının kaza kırıma uğramasıyla pilotumuz şehit düştü.  Türk vatanını parçalamaya hiçbir zalimin, hiçbir zilletin gücü yetmeyecektir. Bir ölürsek bin diriliriz. Milli varlığımız üzerinde operasyon yapmak isteyen emperyalistleri asla affetmeyiz. Aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlerin kanı yerde kalmayacaktır. Fevzi Paşa 1924'ten 1944'e kadar Genelkurmay Başkanlığı görevini üstlenmiştir. Atatürk, orduyu teslim ettiği Fevzi Paşa'ya büyük bir güven duymuştur. Milli ve manevi değerlerle dolup taşan Mareşal Fevzi Çakmak'ın önemli bir yeri vardır. Fevzi Paşa 10 Nisan 1950'de hayata gözlerini yummuş fakat dönemin hükümeti yas ilan etmeyerek vefasızlığı tescillemiştir. Mareşal Fevzi Çakmak Paşa her zaman kalbimizdedir. TSK millet ordusudur, kanun ordusudur. 104 EMEKLİ AMİRALİN BİLDİRİSİ  104 emekli amiralin imzaladığı darbe bildirisini haklı çıkarmaya çalışanlar vesayetçi çevrelerdir. Konu artık yargıdadır. Bu bildirinin arkasında duranların kimler olduğu neyin amaçlandığı elbette bağımsız mahkemeler tarafından sonuca kavuşturulacaktır. Bir amiral, hazırlanan metnin yayımlanmasından önce değiştirildiği iddiasını dile getirmiştir. Madem öyleydi, 104 kişiden birisi çıkıp da bu bildiriyi niçin inkar edemedi? 'İmza attığım metin bu değildir' itirazını niye yapamadı? Eğer bildirinin son hali İP’in yönetiminde bulunan ve ilk imzacı olan Ergun Mengi tarafından hazırlanmışsa, bunun izahını yapması gerekenler şüphesiz bellidir ve milletimiz açıklama beklemektedir. Kılıçdaroğlu, cehaletinin kurbanı olmaktan herhangi bir rahatsızlık duymamıştır.  "KILIÇDAROĞLU BU KADAR EMİNSE BUYURSUN ADAY OLSUN" Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağından bu kadar eminse buyursun aday olsun, mertçe milletimizin huzuruna çıksın. MHP'nin Cumhurbaşkanı adayı çoktan bellidir. Kılıçdaroğlu'nun aday olmasına bildiğimiz kadarıyla mani yok. Ondan bundan kahkaha bekleyeceğine kararını versin.  "BİZ KÜÇÜK ORTAKLIKTAN GOCUNMUYORUZ" Kılıçdaroğlu milliyetçiliğin ne olduğunu bana da dünyaya da gösterecekmiş. LGBT Türk ailesi yapısını bozuyor mu sorusuna 'Hayır, bozmuyor' diyen birisinin ne milliyetçilikten ne manevi değerlerden söz etmeye, ne adamım diye dolaşmaya hakkı vardır. Kendisine tavsiyemiz, milletimize gölge etmesin. Gökkuşağı renklerine bürünerek işine baksın, bizden de uzak kalsın. Aynısı İP'in başkanında da mevcuttur. Bu zavallı sürekli bize küçük ortak diyor. Bu iplikçi başı mahalle aralarında dedikodu yapar gibi konuşmaktadır. Biz küçük ortaklıktan gocunmuyoruz. Milletvekili sayımızın 48 olduğunun da bilincindeyiz. Rabbim hiçbir partiyi zilletin küsüratı yapmasın. RUSYA-UKRAYNA KRİZİ Rusya ile Ukrayna arasındaki sertlik tonu sıcaklığını korumaktadır. Bu iki ülke arasında aklı selimin öne çıkmasını temenni ediyoruz. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı esas olmalıdır. Moskova yönetiminin Donbas bölgesine askeri müdahale seçeceğinin masada olduğunu ifade etmesi milli güvenliğimiz açısından endişe verici gelişmelerdir. ABD Dışişleri Bakanı'nın uyarısı gelişmelerin seyrini değiştirecek boyutta değildir. Bölgesel çatışmadan kaçınmak, diplomasinin diliyle hareket etmek muhatap her ülkenin çıkarınadır. Türkiye'nin kuzeyinde de güneyinde de kuşatma altındadır. Ukrayna ve Rusya arasındaki kutuplaşma derinleşirken eş zamanlı olarak Yunanistan'ın provoke edilmesi ateşle oynamaktır.  AB ZİYARETİNDE PROTOKOL TARTIŞMASI AB'nin iki temsilcisinin ziyaretleri esnasında oturma düzeni günlerce tartışılmış, ülkemiz haksızca eleştirilmiştir. Kimin nerede ve nasıl oturacağı belliyken konuyu istismar edenler suçludur. Kimse kusura bakmasın, biz oturacağımız yeri de biliriz, buyur edip oturtacağımız yeri de biliriz. İtalya’nın acemi ve çaylak Başbakanı Sayın Cumhurbaşkanı’na 'diktatör' iftirası atmıştır. Diktatör suçlaması, posta koymak değil, küstah ve kindar bir bühtandır. Diktatör arayan kendi geçmişine bakmalıdır. BERLİN'DE HAZIRLANAN ARAŞTIRMA RAPORU Sinsi ve sipariş bir çalışmadır. Partimizi, yeni hükümet sistemini ve Cumhur İttifakı'nı karalama çalışması bir senaryoya delalettir. Polis ve istihbarat kadroları MHP'ye açılmış diyorlar. Bu Alman vakfının bildiği ne varsa Türkiye'ye bildirmezse dünyanın en melanet vakfı olacağını buradan ilan ediyorum.

3 yıl önce

PKK'ya dev operasyon: Ara bul yok et

İç güvenlik operasyonlarıyla kırsalda tükenme noktasına gelen terör örgütünü tamamen Türkiye gündeminden çıkarmak amacıyla, ilkbahar - yaz dönemi operasyonları başlatıldı. İçişleri Bakanlığı, Jandarma Komando, Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH) ve Güvenlik Korucularının yer alacağı 9 bin 630 planlı operasyonun, 1 Ekim 2021 tarihine kadar devam edeceğini duyurdu. ARA-BUL-YOK ET STRATEJİSİ Teröristlerin tüm barınma alanlarındaki inlerine girilecek olan operasyonlarda strateji, istihbarata dayalı nokta operasyonlarla terörü kaynağından "ara, bul, yok et"olacak. Böylelikle, baskı sürdürülerek teröriste bölge dar edilecek. SONBAHAR-KIŞ OPERASYONLARINDA 75 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ Bölücü terör örgütüne (BTÖ) yönelik, 1 Ekim 2020-15 Nisan 2021 tarihleri arasında düzenlenen “Sonbahar-Kış Operasyonları” ise başarıyla tamamlandı. Bu kapsamda, 7 bin 424 sonbahar-kış operasyonu planlanmasına rağmen 8 bin 915 operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyonlarda, 75 terörist etkisiz hale getirilirken, 915 sığınak ve mağarada, 233 Mayın/el yapımı patlayıcı (EYP), 292 silah, 465 el bombası, 891 tüp ve 31.6 ton gıda ve yaşam malzemesi ele geçirildi. Bakanlık, devletin tüm kurumları ile koordinasyon ve iş birliği çerçevesinde, Türk milletinin desteği ile terörle mücadelede yakalanan başarının artan bir tempo ile kararlılıkla sürdürüleceğini bildirdi.

3 yıl önce

TBMM'den Biden'a soykırım tepkisi: Açıklaması yok hükmündedir

Genel Kurul'da okunan bildiride özetle şu ifareler yer aldı: "Biden'in açıklamasını, Ermeni lobilerinin iddialarını içeren tezlerini sahiplenmesini TBMM olarak esefle ve şiddetle kınıyoruz. Tarihi konularda hüküm vermeye hukuken ve ahlaken yetkisi bulunmayan ABD Başkanı'nın yaptığı bu açıklama yok hükmündedir. Sıfatı ve makamı ne olursa olsun bir siyasetçinin mahkemelerin yetkisinde olan hükmü vermeye kalkışması hukuken ve ahlaken büyük bir sorumsuzluk örneğidir. ABD Başkanı Biden'ı tarihi gerçeklerle bağdaşmayan hatalı açıklamasını değiştirmeye, bu karardan geri dönmeye davet ediyoruz."

3 yıl önce

Prof. Dr. Ortaylı "Soykırım" diyen tarihçilere dikkat çekti: "Bir broşürlük bilgileri yok"

Ünlü tarihçi, Prof. Dr. İlber Ortaylı 1981’de Reagan’dan sonra 40 yıldır hiçbir ABD Başkanının, Türkiye’ye yönelik böylesi ağır bir suçlama getirmemesini, ‘soykırım’ ifadesini kullanmamasını Türkiye’nin ABD ve Türkiye’deki güçlü dostlarına bağlayarak “Kimdi bunlar? Hem ABD hem de Türkiye’deki güçlü Yahudi lobisinden bahsediyorum. Bugün artık bu güçlü dostlarımız yok. Türkiye’de gelişen lüzumsuz bir antisemitizm Türkiye’yi sarmakta ve neticelerinden biri de işte bu." ifadelerini kullandı. TELAFFUZ EDİLMESİ KOLAY DEĞİLDİR Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş'ın haberine göre, Prof. Dr. Ortaylı yapılmış en büyük soykırımın Yahudi soykırımı olduğunu belirterek, "Gelelim bugün olduğumuz noktaya; dünya arenasındaki siyasetçilerin- parlamenterlerin ve halkların ağzında ‘1915 olayları, Türklerin Hıristiyanlara yönelik haçlı seferidir, soykırımdır’ gibi laflar var. Oysa soykırım ağır bir suçtur ve telaffuz edilmesi de öyle kolay değildir. Dünyada en büyük soykırım Yahudi soykırımdır, sonrasında çingenelere uygulanan soykırım gelir. Naziler Yahudilerle birlikte çingeneleri de toplayıp, günahsız insanları, konsantrasyon kamplarında sistematik şekilde yok etti. Buna soykırım denir. Şimdi dünya soykırım kavramını genişletme derdinde. Yaşanan her karşılıklı katliam ‘soykırım’ değildir. Bir imparatorluğun yıkılışında yaşanan, bu gibi çatışmaların hepsini ‘soykırım’ çatısı altında toplamaya çalışmak bu işi yapanların suçlarını örtbas etmek ve bu yolla suçlarını hafifletmek istemekten kaynaklıdır." şeklinde konuştu. ‘SOYKIRIM’ DİYEN TÜRK TARİHÇİLER BİLGİSİZ 1915 olaylarına "soykırım" diyen tarihçilerin bilgisiz olduğunun altını çizen Ortaylı sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’deki tarihçilerin de neye soykırım denilip denilmeyeceğini iyi bilmesi, olayları iyi araştırması gerekmektedir. Bugün Türkiye’de de 1915 olaylarını ‘soykırımdır’ diye tabir eden tarihçiler var ve inanın bir broşürlük kadar bile bilgileri yok. Bir şey bilmiyor, konuşuyorlar. İlgili literatürler Türkçe’ye çevrilmemiş. Nereden anladın da okudun? ‘Bu Osmanlı’nın işidir biz Türkiye Cumhuriyetiyiz’ diyenler var. Buna dünyada kimse inanmaz." BİR KISIM BUNU İLERİCİLİK ZANNEDİYOR "Böyle bir argümanla Türkiye’yi savunmazsınız. Uygulanacak yaptırım ve belaları da savuramazsın. Böyle ucuzlukların lüzumu yok. Bir kısım bunu Cumhuriyetçilik, ilericilik zannediyor. Bir kısım da ‘Bu ittihatçıların işidir, Müslümanların böyle bir durumla işi olmaz’ havasında. Bunlar Türkiye’nin hataları. Düşman sayısını arttırmakta üstümüze yok.” TRUMP’TAN TEK FARKI AŞI BÜTÇESİYDİ ABD Başkanı Biden'ın Trump'tan tek farkının aşı bütçesi olduğunu vurgulayan Ortaylı “Biden şu an vaat ettiklerinin hiçbirini yapacak durumda değil. Geldi geleli Trump’tan farklı olarak tek yaptığı aşı konusunda bütçe vermekti. Şimdi aldığı ikinci sayı da bu oldu. Adama puanı biz kazandırdık.” dedi. TÜRKİYE ACİLEN BİR ARAŞTIRMA GRUBU KURMALI Prof. Dr. İlber Ortaylı sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili Türkiye'nin acilen bir çalışma grubu kurması gerektiğinin altını çizerek, “Her 24 Nisan’da, aynı meselenin önümüze ısıtılıp ısıtılıp gelmemesi için, Türkiye’nin aciliyetli olarak enternasyonal nitelikli bir araştırma grubu, ki buna Ermeni alimleri de dahil, kurması ve çalışmaya başlaması şarttır” diyor: “Bu konuyla ilgilenen Türklerin yapacağı ilk iş Ermeni lisanını öğrenmek, edebiyatını, tarihini tetkik etmektir. Müspet yolla o kültürün içine girerseniz söyleyeceğiniz sözün dinlenmesi daha büyük olasılıktır. Tüm dünya ile çatışamayacağımıza göre söyleyecek sözümüzün olması şarttır. Zira, yarın öbür gün davalar başlayacak. Bizi kaç avukat savunabilecek? O nedenle meselenin derinine inmemiz gerek.” şeklinde konuştu.

3 yıl önce

CHP'li Özkoç: Kaftancıoğlu'nun 'Ermeni soykırımını' destekleyen tweeti yok

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, tartışılan skandal tweetlerinin ardı arkası kesilmeyen Kaftancıoğlu'nun bu paylaşımını görmezden gelerek "Böyle bir tweeti hiç olmadı" dedi. "İl başkanımıza iftira atıyorlar" Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenleyen Özkoç, Kaftancıoğlu hakkında iftira kampanyası yürütüldüğünü savunarak "İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu’na iftira kampanyası başlattılar. Kendisinin Ermeni soykırımı desteklediklerini söylüyorlar. Böyle bir tweeti hiç olmadı" dedi. İşte CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kafancıoğlu’nun tweeti:

2 yıl önce

İkizdere’nin provoke edildiğinin kanıtı: Bize tamamının yok olacağı söylendi

Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, İkizdere’de yapılacak taş ocağıyla ilgili iddiaları yerinde incelemek için gittiği Rize’de vatandaşlarla görüştü. "TAMAMI YOK OLACAK" DENİLDİ... Bir vatandaşın sözleri provokasyonun boyutunu gözler önüne serdi. Bakan’ın vatandaşlarla buluşmasında söz alan yöre sakini; şöyle konuştu: Bizim bütün arazilerimiz bu alanda evimde var orada benim. Bütün bu arazilerin yok olacağı söylentisi için bunca eylemi yaptık. Şimdi siz diyorsunuz ki biz iki-üç yıl kalacağız burada. Ama tamamının yok olacağı söylenmişti. Bütün şeyimiz buydu. Biz bilinçsiz bir şekilde söylentilerden yola çıktık. Son haksız fikirlere ve zihniyetlere alet edildik. Bilmeden.

2 yıl önce

Mehmet Ağar hakkındaki iddialara cevap verdi: Dokunulmazlığım yok, devlet beni istediği zaman araştırır

Öztürk, Ağar'a Azerbaycan kökenli Türk vatandaşı Mübariz Gurbanoğlu'na ait Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı'na tehditle el koyduğu iddiasını sordu. Ağar, bunun üzerine şunları kaydetti: "Madem tehditle el koydumsa, bu kişinin tehdit davası açması gerekirdi. Madem tehdit, zorlama varmış niye dava açılmamış. Bu marinanın biz bir tarafında yokuz. Rica üzerine profesyonel yönetici olarak buradayım. Devletin bütün kayıtlarında buradaki konumum bellidir. Utanç verici, saçma sapan iddia ve isnatlarla suçlama konusu yapmak utanç vericidir. Yıllarca terörle mücadele etmiş, bütün terör örgütlerinin hedefinde olan, her adımı devlet tarafından bilinen, 24 saat korunan kişiyim. Bu kadar kör gözle bakan insanlarda mantık diye de bir şey yok."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 48 49