03 Mayıs Cuma 2024
3 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu: LGBT kulübünden PKK materyali çıktı!

Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan ve öğrenciler tarafından protesto edilen Prof. Dr. Melih Bulu, yaşanan son gelişmelerle ilgili Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya konuştu. Rektörlük binasının ablukaya alınması olayının detaylarını anlatan Rektör Bulu, istifa çağrılarına da "Asla istifa etmeyeceğim" şeklinde yanıt verdi. Pazartesi akşamı Bulu'yu aradığını ve olayları sorduğunda "Nagehan Hanım maalesef LGBT son olaylar sonrası aday kulüp üyelikleri sonlandırılınca rektörlüğü ablukaya almaya kalktı." cevabını aldığını belirten Alçı, "Ben bir avuç LGBT kulüp üyesi öğrencinin böyle hedefe konmasını ve günah keçisi haline getirilmesini açıkçası doğru bulmuyorum." dedi.

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Boğaziçi Üniversitesi'ndeki protestolarla ilgili açıklama: 'Siz öğrenci misiniz, terörist misiniz?'

Salgınla mücadele ederken bir yandan da siyasi ve ekonomik hedeflerimizi kayda geçiriyoruz. Ülkemize husumeti politikalarının merkezine yerleştiren güçlere karşı kararlı bir duruş sergiliyoruz. Bu mücadelenin lokomotifi elbette Cumhur İttifakı'dır. Ülkemizde siyasi hırsları kendi vatanlarına olan sorumluluklarının önüne geçmiş bir kesim vardır. Bunların öncüsü ve sözcüsü CHP'dir. CHP 7/24 açık bir yalan partisine, başındaki zat da yalan söyleyen bir adamcağıza dönüşmüştür. Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yaptıkları açıklamalarına bakınca terör örgütlerinin üyesi olan gençleri ülkemizin milli ve manevi değerlerine sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz. Siz öğrenci misiniz, yoksa rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz? Buna fırsat vermeyeceğiz, gereği neyse yapmaya devam edeceğiz. Artık bu ülke Taksim'deki bir Gezi olayını yaşamayacak, yaşatmayacaktır. Bay Kemal sen terörist arkadaşlarınla devam edeceksen buyur o yola devam et. LGBT yok böyle bir şey. Bu ülke millidir, manevidir. Türkiye terörle mücadele ederken teröristlerin yanında yer almasalar yeter. Önce kendi içlerinde taciz, tecavüzden arındırılmış bir parti olsalar yeter. Türkiye, doğu Akdeniz'de haklarını korurken karşımızdakilerin tezleriyle ortaya çıkmasalar yeter. Türkiye salgınla mücadele ederken yürütülen çalışmaları sabote etmeseler yeter. Kendi partilerinde hırsızlık, tecavüz ayyuka çıkmışken başkalarına çamur atacaklarına kendilerini temizleseler yeter.  Önceki günkü kabine toplantımızın ardından ekonomi ile ilgili kapsamlı değerlendirmeler yaptım, rakamlar verdim. Yine de arkadaşlarımız bu zatın iddialarının her birine tek tek cevaplarını vermişlerdir, vereceklerdir. Milletimiz tarımdan sanayiye kadar her alanda neler yaptıklarımızı bizzat yaşayarak görüyor. Bizim kendimizi anlatmadığımız her yerde yalan ve iftira furyası alıp başını gidiyor. 18 yılda kazandırdığımız her eser bıkmadan usanmadan farklı yönleriyle anlatmanızı istiyorum. Seçim gününe kadar her birlikte sahada adım atmadık tek karış yer, elini sıkmadık tek bir vatandaşımızı bırakmayana kadar çalışacağız.  Önceki gün yeni sivil bir anayasa ihtiyacımızı tartışmanın da vaktinin geldiğini söylemiştim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere ülkemize kazandırdığımız tarihi atılımların üzerinde inşa edilecektir. Mevcut anayasayı bir kenara bırakıp yeni bir sivil anaya üzerinde çalışmak Türkiye'nin önünde engin ufuklar da açacaktır. Yeni anayasa çalışmasına Cumhur İttifakı'ndaki ortağımızla ilgili öncülük edeceğiz. Sayın Bahçeli'nin dün bu konuda yaptığı olumlu açıklamaları ve çizdiği çerçeveyi memnuniyetle karşıladık. Süreci sabote etmek yerine olumlu katkı sunmak tüm grupları anayasa çalışmasının içinde görmek istiyorum. Bunu da samimiyetle söylüyorum. Cumhur İttifakı ile ülkemizin yakaladığı fırsatı tarihi zafere dönüştürme mücadelesinde yanımızda yer alacaklara yüreğimiz ve kapımız açıktır.   Şu ana kadar terör örgütlerinin vesayetindeki partilerin gölgesinde kalan bir ana muhalefetin bu sorumluluğu yerine getirmesinin zor olduğunu gördük. Hiç değilse Türkiye'nin partisi gibi davranan bir ana muhalefet görebilmeyi ümit ediyoruz. Yapılan reformların demokratik ve ekonomik kalkınmamızın çarpan etkisine dönüşmesini de ancak bu şekilde sağlarız. Bize bir adım gelene beş adım gitmekte ne gerekiyorsa yapmakta asla tereddüt etmeyiz. 

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan 11 üniversiteye rektör atadı

Buna göre Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, Ardahan Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmet Biber, Artvin Çoruh Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, Batman Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. İdris Demir, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, Gümüşhane Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, Hakkari Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ömer Pakiş, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Namık Ak, Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Bülent Şengörür, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Turgay Uzun atandı.

3 yıl önce

Araştırmacı- yazar Mustafa Şen mezunu olduğu Boğaziçi Üniversitesi’ni anlattı: Oruç tutan öğrencileri fişlememi istediler. Kabul etmedim, kovuldum

Şen, Rektör Melih Bulu’yu protesto bahanesiyle 1 aydır provokatif eylemlere sahne olan Boğaziçi Üniversitesinin iddia edildiği gibi demokratik ve özgürlükçü olmadığına dikkat çekerek, öğrencilik yıllarında Boğaziçi Üniversitesinde yaşadıklarını anlattı. Araştırma- yazar Mustafa Şen, “Oruç tutan öğrencileri fişlememi istediler. Kabul etmedim, kovuldum” dedi.

3 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi yönetiminden “mevcut kampüslerin taşınacağı” iddialarına yalanlama

"Boğaziçi Üniversitesi’nin mevcut kampüslerinden taşınarak, farklı semtlerde bulunan mekânlarda yeni kampüslere yerleşeceği yönünde son günlerde yapılan yorumlar gerçeği yansıtmıyor." ifadesinin yer aldığı açıklama şöyle sürdürüldü: "Boğaziçi Üniversitesi altı kampüsü (Güney, Kuzey, Uçaksavar, Hisar, Kandilli, Kilyos) ve ek bina, tesis alanlarıyla (İznik, Tarsus, Arnavutköy) toplamda 1 milyon 816 bin 045 metrekare kampüs alanıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 1 milyon 095 bin 435 metrekare alana yayılan Kilyos Kampüsü’nün üniversitemize tahsisi Ekim 2020’de yenilenmiş ve arazi eğitim, araştırma ve rekreasyona yönelik faaliyetler için süresiz olarak Boğaziçi Üniversitesi’ne tahsis edildi. Aynı tahsis kapsamında Kilyos Kampüsü’nde 'Yenilenebilir Enerji' temalı 140 bin metrekarelik Teknopark alanı izni de verildi. Yeni kurulan iki fakültemiz dahil olmak üzere, mevcut kampüslerimizde yapılacak düzenleme ve inşaatlarla eğitim-öğretim-araştırma faaliyetlerimiz aksamadan yerine getirilecek."

3 yıl önce

Analiz - Sultan Şenyazar | Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Melih Bulu’un rektör atanması bağlamında Türkiye’deki rektör atamalarının dünü ve bugünü

Kimse kusura bakmasın, ne seçimleri seçim, ne siyasi kimliksiz bu insanlar seçilirken kimsenin gıkı çıkmamış da bugün öğrenciler öne itilerek birşeyler yapılmaya çalışılıyorsa, bunun adına rektörlük protestosu denmez. Ya hocalar kendi hanedanlarını kaybetmek istemiyorlar, rektöre oy vererek rektörü vesayet altında tutan sistemi sürdürmek istiyorlar, ya da bu başka bir kurgudur, daha büyük bir planın parçasıdır ki işin içindeki LGBT, terör örgütlerinin verdiği destek, bize bu büyük fotoğrafı işaret etmektedir.

3 yıl önce

Analiz - Sultan Şenyazar | Üniversite olayları bizi hiçbir zaman demokrasiye götürmedi. Mesela darbeye karşı üniversite olayları olmadı

Bir soru sormak isterim. Bir üniversite öğrencisi, okul hayatı boyunca rektörü kaç kez görür? Veya bir rektörün yönetiminden, doğrudan nasıl etkilenir ki rektörün seçimiyle bu kadar ilgilenir. Türkiye’de binlerce lise var. Lisede öğrenciler, devletin atadığı müdürün yönetiminde eğitim alıyorlar, o müdürle temas ediyorlar, her gün görüyorlar ama bir yıl sonra üniversiteye başlıyorlar ve diyorlar ki hayır rektörümüzü biz seçeceğiz. Ve bunun için günlerdir eylemler yapılıyor. Yalnız burada bir incelik var, öğrenci eylemleri, rektörü öğrenciler seçsin iddiasiyla yapılmıyor aslında. Rektör üniversite içinden seçilsin diyorlar. Yani bu eylemi planlayanlar, aslında öğrencilere bir seçme hakkı talep ediyor değil. Öğretim görevlilerinin talebini dile getirmek için öğrencileri kalkan olarak kullanıyor.

3 yıl önce

Devlet Bahçeli: Diyeceğiniz ne varsa söyleyin, çözelim ama üniversite kapılarında terör örgütlerinin dolduruşuna gelmeyin, buna müsaade etmeyin

Bugün sizlerle sadece Türk gençliği üzerine konuşmak, görüşlerimi açıklamak istiyorum. Gelecek demek varolmak, hayata tutunma iddiası demektir. Geleneği ve geleceği arasında bağ kuramayan toplumların hazin sonlarına tarih ibretle şahitlik etmektedir. Özellikle 4 Ocak 2021'den itibaren Boğaziçi Üniversitesi'nde yeşeren olaylar Türk gençliği üzerinde oynanan oyunları yeniden deşifre etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "genç fikirler demek, gerçek fikirler demektir" sözüyle görüşümüzü doğrulamaktadır. Biz kuşakları X, Y, Z ile ele almıyoruz. Bu ayrımın alfabenin diğer harflerine kadar ulaşacağını, buradan da sonuç çıkmayacağını görüyoruz. Gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız söz konusu olamayacaktır. Düşüncesi ne olursa olsun, Türk gençliği bizim has bahçemiz, parlak yüzümüz, muazzam hazinemizdir. Biz Türk gençliğinin ruh kökünü, yüreğinde kopan fırtınalı sahilleri, kendimizi bildiğimiz kadar iyi biliyoruz. Hiç ayırt etmeksizin, her genç kardeşime elimi uzatıyor, alayını birden hasretle kucaklıyorum. Diri umutlarımızı Türk gençliği ile örtüştürdük. Bu zaman diliminde cari imkanlarımız nispetinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmenin heyecanı ile dolduk.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13