Son Dakika:
https://twitter.com/haber7/status/1545818707561222145?s=21&t=xmxYGyFC1WJqW0phKojB1Q Türkiye, Konya Şehir Hastanesi’nde görevli Kardiyoloji uzmanı Ekrem Karakaya’nın öldürülmesiyle derinden sarsılırken, Türk Tabipleri Birliği infial yaratan saldırının ardından 7-8 Temmuz tarihlerinde iki günlük grev kararı aldı. CİNAYET SONRASI ON BİNLERCE SAĞLIK ÇALIŞANI SOKAĞA ÇIKTI TTB’nin grev kararıyla ülkede görev yapan on binlerce sağlık çalışanı sokağa çıkarak çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve hastanedeki güvenliklerinin sağlanmasıyla sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son bulması çağrısında bulundu. GREV KARARI HASTANELERDE SIKINTI YARATTI Doktorların sokağa çıkarak protesto gösterilerine katılması ise bir kesimin büyük tepkisini çekerken, hastanelerde de sıkıntılı anların yaşanmasına neden oldu. ACİL SERVİSTEN KAÇARAK UZAKLAŞTI Adana Yüreğir Devlet Hastanesi’nde çekilen bir video sosyal medyanın gündemine bomba gibi düştü. Dün gece saatlerinde acil servis kapısında bekleyen onlarca hasta, kendilerine bakmayacağını belirtip servisten kaçan doktorun tavırlarıyla şoke oldu. MEMUR OLDUĞUNU İFADE EDEN KİŞİ SİCİL VE İSMİNİ TALEP ETTİ İnternete düşen ve çok sayıda kullanıcının paylaşarak tepki gösterdiği videoda, acil doktorunun kendileriyle ilgilenilmesini talep eden hastalara “Bakmıyorum” diyerek servisi terk ettiği ve memur olduğunu ifade eden bir kişinin doktordan sicil numarasını ve ismini istediği anlar yer aldı.
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; Van İl Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen operasyonda çok sayıda silah, roketatar ve yaşam malzemesi ele geçirilerek teröristlerin barınma alanları imha edildi. Van ili Gürpınar ilçesi Aruh yaylası kırsalında, nokta istihbarata dayalı gerçekleştirilen Şehit Jandarma Uzman Çavuş Enes KOÇAK operasyonu kapsamında tespit edilen barınakta; - (1) adet Uzi Makinalı tabanca, - (1) adet Uzi Makinalı tabanca şarjörü, - (70) adet Uzi Makinalı tabancaya ait mühimmat, - (1) adet Glock tabanca, - (1) adet Glock tabancaya ait susturucu, - (1) adet RPG-7 roketatar mühimmatı, - (1) adet EYP, - (50) adet AK-47 Kalaşnikov P.Tf. mühimmatı, - (1) adet araç telsizi, - (1) adet el telsizi, - (1) adet Antitank mühimmat tapası, - (1) adet gece görüş dürbünü, - (1) adet termal kamera dürbünü, - (20) adet fünye ile çok miktarda yaşam malzemesi geçirildi.
Konya Şehir Hastanesi’nde alçakça bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Uzman Doktor Ekrem Karakaya’nın ardından tüm Türkiye adeta yas tuttu. Başarılı doktorun katili lanetlenirken, herkes topyekûn katledilen doktor Karakaya ve tüm doktorlarımıza destek mesajları gönderdi. Bu mesajlarda doktorların başta özlük hakları ve güvenlikleri olmak üzere sorunlarını da gündeme getirdi. Cinayete tepki olarak da Türk Tabipleri Birliği’ne bağlı doktorlar iki gün iş bırakma eylemi yaptı. Ancak küçük bir kesim, Doktor Ekrem Karakaya’nın canice katledilmesinden kendi siyasi çıkarları çerçevesinde faaliyet yürüttü. Bunların başında da Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi geliyor. TERÖR VE KAOS DESTEKÇİLİĞİ Şebnem Korur Fincancı’nın başında olduğu TTB Merkez Konseyi, doktorların sorunlarından çok terör örgütlerine desteği ve kaos planlayıcılığıyla öne çıktı. Karakaya’nın katledilmesinden sonra da doktorların haklı tepkilerini isyana dönüştürmeye çalıştı. TTB, Türk doktorlarının sorunlarının çözmek ve sağlık sistemiyle ilgili uzman çözüm önerilerini kurmak amacıyla 1953 yılında kuruldu. Birlik o tarihten sonra, doktorların ve Türk sağlık sisteminin sorunlarına yönelik çözüm önerilerinin yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine, Cumhuriyet’e kasteden olaylarda ortaya koyduğu tavırla öne çıktı. Ancak 1990’lı yıllardan itibaren TTB’de dönüşüm başladı. Özellikle PKK terör örgütüne yakınlığıyla bilinen siyasi yapılar ve yine benzer düşünen sözde “sol” örgütlenmelerin karargahı haline dönüştü. Sağlık alanındaki sorunlarla beraber Türkiye, Atatürk, vatan, Cumhuriyet konularındaki duruşundan vazgeçerek “ana dilde eğitim” gibi terör örgütünün taleplerini içeren eylemlerde boy göstermeye başladı. PKK İLE DİRSEK TEMASI: ŞEBNEM KORUR FİNCANCI PKK terör örgütünün yayın organına verdiği destekle bilinen Şebnem Korur Fincancı’nın başkanlığından sonra da bu destek alenileşti. Fincancı, PKK’nın siyasi ayağı ve FETÖ ile dirsek temaslarını alenileştirdi. TTB ve bağlı Tabip odalarını oluşturan kadrolar da benzer şekilde hareket etti. SEMRA GÜZEL ÖRNEĞİ KCK/PKK terör örgütüyle iltisak nedeniyle milletvekilliği düşürülen ve hakkında yakalama kararı çıkarılan HDP’li Semra Güzel ve yine hakkında KCK soruşturması bulunan eski HDP milletvekili Behçet Yıldırım da Diyarbakır ve Adıyaman Tabip odalarında yöneticilik ve başkanlık yapmıştı. KABARIK SUÇ DOSYASI İşte TTB’nin son dönemlerde Türk milletinden büyük tepki çeken eylemlerinden bazıları: - Batman Tabip Odası, 2014 yılında 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, PKK terör örgütünün talebi olan Ana Dilde sağlık hizmeti verilmesi istendi. - İstanbul Tabip Odası, bazı PKK’ya yakın yapılanmaların ve sol örgütlerin çağrısıyla, 8 Şubat 2015 tarihinde Kadıköy’de gerçekleştirilen PKK’nın talebinin de bulunduğu “Anadilde Eğitim Mitingi”ne geniş katılım gösterdi. HENDEK TERÖRÜNE DESTEK - Terör örgütü PKK’nın hendek-barikat terörü sırasında ambulanslara yönelik saldırıları üzerine Türkiye Cumhuriyeti, zırhlı ambulans uygulamasını başlatmak zorunda kaldı. Savaşlarda bile saldırılmayan ambulanslara saldırıya TTB’den tek bir kınama gelmedi. - Yine teröristlerin hiçbir saldırısına tepki göstermeyen TTB yönetimi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin'e yönelik "Zeytin Dalı Operasyonu" başlayınca, TTB "Savaş bir halk sağlığı sorunudur" başlıklı bildiri yayınlayarak PYD/YPG terör örgütünün yanında saf tuttu. - Barış Pınarı Harekatı’nda etkisiz hale getirilen terörist Özge Aydın’ın, TTB bünyesinde kurulan Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu (TTB-TÖK) üyesi olduğu ortaya çıktı. - TTB bir önceki dönemdeki Merkez Konseyi üyesi Dr. Halis Yerlikaya, yazdığı bir makalede Kürt kökenli vatandaşlarımızın olduğu bölgelerde kanser tanısının bilinçli olarak geç yapıldığı yalanını yazdı. - Yine Halis Yerlikaya, PKK terör örgütünün Avrupa uzantılarının düzenlediği bir panele sözde ‘Kuzey Kürdistan Temsilcisi’ olarak katıldı. - TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, PKK terör örgütünün yayın organı Yeni Yaşam’a yaptığı açıklamada Türkiye Cumhuriyeti hükümetini uluslararası ceza mahkemesinde yargılatmakla tehdit etti. Fincancı, yaptığı açıklamada, “koronavirüs salgınının kontrolden çıkması ve bu kadar çok can almasının sorumlusunun devleti yönetenler olduğunu” söylemekle kalmadı, aynı zamanda konuyu sözde “bölgedeki çatışma sürecine bağlayarak” PKK ile mücadeleyle de ilişkilendirmeyi başardı. FETÖ İLE TEMAS - TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, FETÖ'cü Erkam Tufan Aytav'ın yayınına konuk oldu. Aytav'ın sorularını yanıtlayan Fincancı Sağlık Bakanlığı'nın güvensizlik yarattığını öne sürdü. - Aralarında İnsan Hakları Derneği, TTB, DİSK, KESK, TİP ve HDP’nin olduğu kurum ve kuruluşlar terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP hakkında açılan kapatma davasına karşı çıktı.
Açıklamada haberin "çarpıtma" bilgilerle hazırlandığı belirtildi. Daha önce de benzer bir haber nedeniyle yalanlama yayımlamak zorunda kalındığı ifade edilen açıklamada, bu konudaki yalan haberlerle mücadelenin sürdürüleceği vurgulandı. "TOPLAM 627 BİN 765 TAŞIMA RUHSATLI SİLAH VAR" AA'nın haberine göre son 5 yılda yeni verilen ruhsatlı silah sayılarında azalma olduğu kaydedilen açıklamada, "Ülkemiz genelinde kamu görevlisi 244 bin 184, emekli kamu görevlisi 198 bin 428, can güvenliği 53 bin 312, meslek mensubu 131 bin 841 olmak üzere toplam 627 bin 765 taşıma ruhsatlı silah bulunmaktadır." bilgisi paylaşıldı. Açıklamada, yılın ilk 6 ayında 13 bin 868'i bulundurma, 25 bin 373'ü de taşıma olmak üzere 39 bin 241 silah ruhsatının düzenlendiği bildirildi. Emniyet ve jandarma sorumluluk bölgelerinde son 5 yıllık dönemde ateşli silah ve kesici delici aletle işlenen toplam olay sayısı ve bu olaylarda hayatını kaybeden kişi sayısında da düşüş olduğuna işaret edilen açıklamada, "2017 yılında olay sayısı 1730 iken, 2021 yılında bu sayı 1491'e gerilemiştir. Hayatını kaybedenlerin sayısı ise 2017'de 1918 iken, 2021'de 1633'e düşmüştür." ifadelerine yer verildi.
Araştırma şirketi Areda Survey, "Yunanistan'daki Amerikan üslerinin kime karşı kurulduğu" sorusuna yanıt aradı. Katılımcıların yüzde 61.8'i Amerikan üslerinin Türkiye'ye karşı olduğunu düşünürken, yüzde 12.2'lik kesim Rusya'ya yönelik olduğu yönünde fikir beyan etti. Katılımcıların yüzde 26'sı bu üslerin hem Rusya hem de Türkiye'ye karşı kurulduğunu düşündüğünü belirtti. ERDOĞAN DA AÇIKLAMIŞTI Akşam Gazetesi'nin haberine göre; Araştırmaya göre üslerin Türkiye'ye karşı kurulduğu düşüncesinde olanların oranı yüzde 87.8 oldu. Başkan Erdoğan da geçtiğimiz haziran ayında yaptığı açıklamada, "Şu anda 9 tane Amerikan üssü Yunanistan'da kuruldu. Peki bu üsler kime karşı kuruluyor? Verdikleri cevap; Rusya'ya karşı. Bunu yemezler kusura bakmasınlar" demişti. 4 YENİ ÜS DAHA AÇILDI ABD'nin Yunanistan topraklarında eğitim ve operasyon yapmasına olanak tanıyan ve ilk olarak 1990 yılında imzalanan MDCA anlaşması (ABD -Yunanistan Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması) Yunanistan parlamentosu tarafından geçtiğimiz aylarda onaylanmış ve ABD'nin Yunanistan'da 1'i deniz üssü olmak üzere toplam 4 askeri üs daha açmasına izin verilmişti. RESMİ GEREKÇE RUSYA Toplam 9 Amerikan üssü bulunan Yunanistan'da Miçotakis hükümeti anlaşmanın ülkeyi güvenlik ve Rusya tehditlerine karşı koruduğunu iddia etmişti. Bu askeri üslerin Rusya'ya karşı kurulduğuna ilişkin mesaj verilmesine rağmen, üslerin gerektiğinde Türkiye'ye karşı kullanılabileceği fikri kamuoyunda her geçen gün artarken, bu konu vatandaşlara soruldu. HEM RUSYA HEM TÜRKİYE Areda Survey, haziran ayı Sosyometre araştırmasında katılımcılara "Yunanistan'daki Amerikan üslerinin kime karşı kurulduğunu düşünüyorsunuz" sorusunu yöneltti. Katılımcıların yüzde 12.2'si soruya Rusya cevabını verirken, yüzde 61.8 Türkiye'ye karşı yanıtını verdi. Öte yandan katılımcıların yüzde 26'sı bu üslerin hem Rusya hem de Türkiye'ye karşı kurulduğunu düşündüğünü belirtti. Araştırmaya göre üslerin Türkiye'ye karşı kurulduğu düşüncesinde olanların oranı yüzde 87.8. GENÇLERDE TEHDİT ALGISI DAHA YÜKSEK Survey araştırmasının bir diğer sonucunda, gençlerin belirgin biçimde orta ve ileri yaştaki katılımcılara göre daha fazla oranda üslerin Türkiye'ye karşı kurulduğu düşüncesinde olduğu görülüyor. Üsler Türkiye'ye karşı kullanılabilir diyen gençlerin oranı yüzde 78.8'e kadar çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "bir gece ansızın geliriz ve tepelerine bineriz" diyerek söylediği Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG'ye yönelik yeni operasyon öncesinde çalışmalar hızlandı. Buna karşıda Türkiye'ye karşı kurulan kirli ittifaklar da gün yüzüne çıkıyor. ZIRHLI ARAÇ GÖNDERECEK Akşam Gazetesi'nin haberine göre; ABD'nin YPG/ PKK'yı meşrulaştırmak için oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Sözcüsü Aram Hena, DSG ile Suriye hükümeti arasında Türkiye'nin olası operasyonuna karşı anlaşıldığını açıkladı. Hena, "Suriye, Ayn İsa ve Ayn el-Arab'taki (Kobani) muharebe cephelerine tank ve zırhlı personel taşıyıcıları göndermeyi kabul etti. Bu güçler Türk ordusuna ve silahlı gruplara karşı SDG'yi destekleyecekler" dedi. ABD GARANTİ VERMEMİŞ DSG Sözcüsü, askeri anlaşmanın siyasi bir anlaşmanın önünü açıp açmayacağı sorusu üzerine, Suriye topraklarının birliğini ve güvenliğini korumaya yönelik daha geniş bir anlaşmayı desteklemek için olumlu bir etkiye sahip olacağını söyledi. Aram Hena, Uluslararası Koalisyonun ABD'nin Türkiye'nin tehditlerine karşı tutumuna ilişkin olarak da, ABD'nin Türkiye'nin Özerk Yönetim bölgelerine saldırmayacağına dair herhangi bir garanti vermediğini söyledi.
Uyuşturucu ile mücadele kapsamında ülke genelinde “Kökünü Kurutma Operasyonu” düzenlendi. Bin 231 olaya müdahale Çalışmalar kapsamında İstanbul genelinde 27 Haziran-8 Temmuz tarihleri arasında bin 231 olaya müdahale edildi. Bin 822 şüpheliden 208'i tutuklandı Operasyonlar sonucunda toplamda 88 kilo 588 gram uyuşturucu madde ve 4 bin 756 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Çalışmalar kapsamında bin 822 şüphelinin yakalanırken, bu şahıslardan 208’i tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diyarbakır merkezli operasyonun geçmişi İran'da üretilen sentetik uyuşturucuyu Van'dan temin ederek Diyarbakır ve çevre illere getirip satışını organize eden, bu faaliyetleri örgütlü suç kapsamında gerçekleştiren aralarında kadınların da yer aldığı örgüt yöneticisi ve üyeleri ile bunlara bağlı münferit uyuşturucu ticaretini kadınları ve çocukları da kullanarak gerçekleştiren torbacılar ile Diyarbakır'da üretimi yapılarak batı illerine sevk edilen yüklü miktardaki esrarın üretim, nakliye ve satışını gerçekleştiren, sokak satıcılığını yapan şüphelilere yönelik operasyon gerçekleştirilmişti. 11 ile 234 şüpheli yakalandı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığının desteğiyle Diyarbakır merkezli İstanbul, Bursa, Batman, Şanlıurfa, Van, Muş, Bitlis, Erzurum, Eskişehir ve Mardin'de gerçekleştirilen operasyonda, 234 şüpheli gözaltına alınmıştı. Uyuşturucu, silah ve terör örgütü dökümanları Aramalarda, 245 kilo 924 gram esrar ve türevleri, 10 kilo 467 gram sentetik uyuşturucu, 36,19 gram kokain, 97 uyuşturucu nitelikte hap, 5,30 gram eroin, 2 kalaşnikof tüfek, 16 tabanca, 6 yivsiz av tüfeği, 6 hassas terazi, yüklü miktarda suç geliri olduğu değerlendirilen para, örgütsel doküman ve bez parçaları ele geçirilmişti.
Bakan Soylu, dün gece saatlerinde Hakkari'ye geldikten sonra 3 bin 352 rakımlı Varkavik Tepe Üs Bölgesi'ne hareket etti. Üs bölgesinde incelemelerde bulunan Soylu, daha sonra jandarmalarla bir süre sohbet etti. Bakan Soylu'ya İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Hüseyin Kurtoğlu, Hakkari Emniyet Müdürü Salavat Mete Pınar da eşlik etti. Geceyi üs bölgesinde geçiren Soylu, Kurban Bayramı namazını askerlerle kıldı.
