29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

Hukukçu Rezan Epözdemir: ‘Ekmeğimizi paylaşmak istemiyoruz söylemi insancıl değil’

Suriyeliler konusunun sosyolojik bir durum olduğunu belirten Rezan Epözdemir, ‘Hukuk çerçevesinde can ve mal güvenliğiyle ilgili endişeler ortadan kalktıysa Suriyeliler geri gönderilmeli’ ifadelerini kullandı. İŞTE O AÇIKLAMALAR… Meselenin sosyolojik bir durumu var. Biz mazlum halklara kucak açacağız, onlara toplumsal koşulları sağlamamız lazım. Kayıt dışı çalışma, merdiven altında çalışma… Suriyelilerin durumu da ortada. Mülteci de diyemiyoruz statü veremiyoruz. Cenevre nedeniyle sadece Avrupa’dan gelenlere mülteci diyebiliyoruz. ‘HUKUKİ ŞARTLAR OLUŞTUĞUNDA GÖNDERİLMELİLER’ Hukuki koşullar oluştuğunda gönderilmeliler. Suriye’deki durum önemli. Bazı ülkeler sığınmacıları geri göndermeye başladı. Can ve mal güvenliğiyle ilgili endişeler ortadan kalktıysa Suriyeliler geri gönderilmeli. ‘EKMEĞİMİZİ SİZİNLE PAYLAŞMAK İSTEMİYORUZ’ SÖYLEMİ İNSANCIL DEĞİL ‘Ekmeğimizi, suyumuzu sizinle paylaşmak istemiyoruz’ şeklindeki söylemler insancıl değil. Hukuki şartlar oluşmuştur, Suriyeli sığınmacıların dönüşünde engel yoktur dersiniz bu anlaşılır bir durum. Bunu söylerken kullandığınız dil o insanları takrir etmemeli. İnsan onuruna helal getirmemeli.’

1 yıl önce

TURKEN Vakfı'ndan Kılıçdaroğlu'nun iftiralarına 7 maddelik cevap! Yalanları bir kez daha tescillendi

TURKEN Vakfından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına ilişkin, 7 maddelik açıklama yapıldı. Vakıftan yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun, "Amerika'da paravan vakıf kurdular" iddiasının yalan olduğu belirtilerek, TURKEN Vakfı'nın, 2014'de Amerikan yasalarına ve mevzuatlarına göre kurulmuş bir vakıf olduğu hatırlatıldı. TURKEN'in, kurucu vakıflarının Ensar Vakfı ve TÜRGEV olduğu hatırlatılan açıklamada, "Kurucu vakıfların Türkiye'den olması hem Türk hem Amerika yasalarına göre uygundur. Ortada paravan bir yapı değil, hukuk sistemine tabi, denetime açık ve şeffaf kurumlar vardır. Ayrıca hangi paravan yapı öğrencilere barınma imkanı sunar, öğrencilere seminerler, konferanslar, sosyal etkinlikler düzenler ve türlü zahmetlere katlanır. TURKEN'in tüm faaliyetleri tüm mecralarda şeffaf bir şekilde paylaşılıyor." ifadelerine yer verildi. Kılıçdaroğlu'nun, "TURKEN Vakfının Başkanı Amerikan vatandaşı" ve "Amerikan vatandaşına para gönderiyorlar" iddiasına ilişkin, Vakfın Başkanının Behram Turan olduğu hatırlatılarak, "Behram Bey, yaklaşık 30 yıldır Amerika'da yaşayan bir Türk müteşebbistir. Hem Türk vatandaşı hem de Amerikan vatandaşıdır. Ayrıca Amerika'daki bir vakfın, başkanının Amerikan vatandaşı olması kadar doğal bir durum yoktur. Şahsa veya TURKEN Başkanına gönderilen bir para yoktur. Her hesap uzmanı bilir ki kurumsal ödemeler kurumların hesabına yapılır. Gönderdiğimiz tüm paralar TURKEN'in Amerika'daki resmi hesabına gönderilmiştir." yanıtı verildi. "Öğrenciler için kurulmuş süsü verilmiş paravan yapılar" iddiasının da yalan olduğu vurgulanan açıklamada, Ensar Vakfı'nın 1979'da kurulduğu anımsatıldı. Ensar Vakfı'nın, öğrencilere kurulduğu günden beri burs veren, yurt ve yemek hizmeti sunan, kültürel ve dini yayınlar yapan bir vakıf olduğu belirtilen açıklamada, "Öğrencilere hizmet bizim asli faaliyet alanımızdır. Bu hizmetlerimizden yararlanan her öğrenci bunu apaçık bilir. Bazı marjinal yapılar kendi ideolojik saplantılarıyla 43 yıllık köklü bir vakfı tartışmalarına alet etmeye çalışıyorlar. 43 yıldır yaptığımız hiçbir faaliyeti gizlemedik, hiçbir zaman gizli ajanda tutmadık, kuruluş amaçlarımızda ne yazıyorsa açık ve şeffaf bir şekilde faaliyetlerimize devam ettik. Bundan sonra da böyle davranmaya devam edeceğiz." ifadelerine yer verildi. "İSTEYEN HERKES BELGELERE ULAŞABİLİR" CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Gönderilen paraların tamamının dökümleri elimizde" iddiasına ilişkin, bu belgelere isteyen herkesin Amerika Adalet Bakanlığı'nın Fara kayıtlarında "TURKEN" diye arama yaptığında ulaşabileceği belgeler olduğu kaydedildi. İnternet ortamında paylaşılan belgeler için "ele geçirilmiş", "gizli bir kayıt varmış gibi davranma"nın en hafif tabiriyle insanların aklıyla alay etmek olduğu ve sanki gizli saklı belgelere ulaşılmış gibi pazarlama yapmanın da beyhude bir çaba olduğu vurgulandı. Açıklamada, Kılıçdaroğlu'nun, "Paralel hayatlar kurma görevini size kim verdi" ifadesine ilişkin, "Bizim, TURKEN Vakfı'nı kurarken tek amacımız özellikle Amerika'ya gidecek öğrencilere uygun koşullarda barınma ve sosyalleşme imkanı sunmaktır. Bunun için de orada yurt ve kültür merkezi yapıyoruz." yanıtı verildi. Kılıçdaroğlu'nun, "Paravan derneklerden kurtulmak isteyen evlatlar" sözlerine karşılık, "Ensar Vakfı'nın yurtlarında kalan, burslarından yararlanan binlerce öğrenci vardır. Bu öğrenciler bu vatanın evlatlarıdır. Hiçbir öğrencimizin bizden kurtulmak gibi bir derdi yoktur. Bu öğrenciler reşittir ve hür irade sahibidir. Hür iradeleriyle yurtlarımızda kalmakta ve burslarımızı da almaktadırlar. Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti kanunları çerçevesinde kurulmuş kamu yararına haiz bir vakıfız." ifadeleri kullanıldı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, "Yoksulluğun sebebi TURKEN'e gönderilen paralar" iddiasının da yalan olduğu bildirilen açıklamada, "TURKEN'in yurt inşaat projesi için bağışçılarımız bağış yaptılar. Bağışçılar sivil vatandaşlardır. Kendi helal kazançlarından vakfımıza bağış yapıyorlar. Devletin vergisi, milletin parası gibi bir şey asla söz konusu değildir. Yoksulluğun sebebi olsa olsa Türkiye'de her dönemde fitne çıkarmak isteyen, yatırımcıları tehdit ederek ülkenin kalkınmasına engel olan siyasi odaklardır." yanıtı yer aldı.

1 yıl önce

Turizmi olumsuz yönde etkileyen mafya tipi organize suç örgütlerine operasyon: “Müsilaj”

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı ekiplerince sahil şeridindeki illerde baskı, cebir, tehdit ve şiddet yöntemlerini kullanarak turizmi olumsuz yönde etkileyen mafya tipi organize suç örgütleri ve bu örgütlere silah temini sağlayan suç gruplarına yönelik 16 ilde eş zamanlı “Müsilaj” operasyonu başlatıldı. Mafya tipi organize suç örgütlerine göz açtırmayan KOM ekipleri turizm sezonu öncesi sahil şeridindeki illerde operasyonlarını artırdı. Turizm işletmelerini zor kullanarak çalıştırdıkları, devlet büyüklerinin adını kullanmak suretiyle şahısları dolandırdıkları, karşı çıkanları tehdit ettikleri, suç örgütüne maddi menfaat sağladıkları, sahte çağrı merkezleri aracılığıyla dolandırıcılık yapan organize suç örgütleri tespit edildi. Sahil şeritleri müsilajdan temizilendi Bu tespitlerin ardından Cumhuriyet Başsavcılıklarının talimatları doğrultusunda KOM ekipleri harekete geçti. Adana, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İstanbul, İzmir, Mersin, Muğla, Yalova, Artvin, Giresun, Ordu, Samsun ve Zonguldak olmak üzere 16 İlde sabah saatlerinde eş zamanlı 13 organize suç örgütü (ulusal suç örgütleri ile bağlantılı suç örgütlerinin de aralarında bulunduğu yerel suç örgütleri) ve suç örgütü kapsamında aranan şahıslar ile bu organize suç örgütlerine ruhsatsız silah temini sağlayan 17 suç grubu hakkında toplam 315 şüpheli şahsa yönelik MÜSİLAJ kod adlı operasyon başlatıldı. Operasyon kapsamında Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Örgütün Faaliyetleri Kapsamında Yağma, Tefecilik, Tehdit suçlarını ve söz konusu örgütlere silah temin ederek 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçunu işlemek suretiyle kamu güvenliği ve barışına tehdit oluşturdukları tespit edilen şüpheli şahıslara yönelik gözaltına alma işlemleri devam ediyor. Geçen yıl Sahil Rüzgarı 1,2 ve Tırpan Operasyonu Yapılmıştı KOM ekiplerince geçen yıl turizm sezonu öncesi yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği sahil şeridi illerinde ve turistik diğer şehirleri kapsayan 8 ilde eş zamanlı Sahil Rüzgarı, yine geçen yıl 9 ilde Sahil Rüzgarı- 2 ve 30 ilde TIRPAN kod adlı eş zamanlı planlı operasyonlar gerçekleştirilmişti.

1 yıl önce

Eren Abluka-7 Operasyonu'nda teröre büyük darbe: Bir terörist cesedi ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi

Eren Abluka-7 Operasyonları kapsamında, Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı koordinesinde, İl Jandarma Komutanlığınca Hozat ilçesi Aliboğazı bölgesinde, 25 Mayıs 2022 tarihinde icra edilen operasyonda; -Toprağa gömülü olarak 1 terörist cesedi, - 1500 kg amonyum nitrat, - 6 adet EYP düzeneği, - 2 adet AK-47 Kalaşnikov piyade tüfeği, - 1 adet havan mühimmatı, - 2 adet el bombası, - 2 adet TS 50 mayın, - 6 adet RPG-7B harp başlığı ve sevk fişeği, - 5 adet Dranagonov kanas keskin nişancı tüfeği şarjörü, - 1 adet Dranagonov kanas keskin nişancı tüfeği dipçiği ve dürbünü, - 10 adet AK-47 piyade tüfeği kütüklüğü, - 3200 adet çeşitli çaplarda fişek, - 1 adet akü, - 1 adet güneş paneli, - 2000 metre elektrik kablosu, - 20 adet pil ile çok sayıda sağlık ve yaşam malzemesi ele geçirilmiş olup emniyetli bir şekilde imha edilmiştir. Terörle Mücadele Operasyonlarına bölge halkımızın da desteği ile inançlı ve kararlı bir şekilde devam edilmektedir.

1 yıl önce

Muş'ta çocukları PKK'lı teröristlerce kaçırılan aileler HDP önündeki eylemlerini sürdürdü

Çocuklarına kavuşma ümidiyle Diyarbakır annelerinin başlattığı eyleme destek veren aileler, her hafta çarşamba günü yaptıkları eylemi sürdürdü. HDP il binası önünde bir araya gelen aileler, "Halk Düşmanı Parti", "Evlatlarımızı vereceksiniz", "Ha HDP ha PKK", "Türk-Kürt kardeştir, HDP kalleştir", "Halkı Dolandıran Parti" "Yavrumu verin bana", "Anneler direniyor", "Artık yeter yakamızdan düşün" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" yazılı pankartlar açtı. Çocuklarının fotoğraflarını ellerinden düşürmeyen anne ve babalar, slogan atarak HDP'ye tepki gösterdi. Aileler, çocuklarına da teslim olmaları çağrısında bulundu. Anne Ayten Koçhan, gazetecilere, bir yıla aşkındır HDP önünde evlat nöbetinde olduğunu söyledi. Tek bir çocuk dağda kalmayana kadar bu eyleme devam edeceklerini ifade eden Koçhan, "Biz evlatlarımızı istiyoruz. 8 yıldır oğlumdan bir haber alamadım. Biz HDP ve PKK'dan çocuklarımızı istiyoruz. Çocuklarımızı getirsinler. Yeter anneler ağladı, biz eyleme devam edeceğiz." dedi. "OĞLUM 15 YAŞINDAYDI, ZORLA GÖTÜRDÜLER" Anne Naciye Sönmez Yıldız ise 58 haftadır eylemde olduklarını belirtti. Çocuklarını HDP'den isteyen Yıldız, "Herkes bize yardım etsin. Oğlum 15 yaşındaydı, zorla götürdüler. Ben oğlumu istiyorum. Burada oğlum için mücadele ediyorum." ifadelerini kullandı. "ÇOCUKLARIMIZI HDP GÖTÜRDÜ PKK'YA VERDİ" Şemsettin Özcan da çocuğu gelene kadar eylemi sürdüreceğini söyleyerek, şunları kaydetti: "Kim sesimizi duyuyorsa çıksın gelsin. Bu Kürt davası değil. Çocuklarımızı HDP götürdü PKK'ya verdi. PKK çocuklarımızı verene kadar biz bu eyleme devam edeceğiz. Bütün çocuklara sesleniyorum; 'Gelin teslim olun. Gelin sıcak yuvamıza. Orası pis yuva, orayı tek edin.'"

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı: Kılıçdaroğlu aleyhine yasal yollara başvuracağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, "Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik mesnetsiz isnatları, akıl ve izan dışı iftiraları nedeniyle, Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine yasal yollara başvurulacaktır" dedi.

1 yıl önce

Eski Emniyet İstihbarat Başkanı Sabri Uzun hakkında flaş karar! Rütbeleri sökülüyor…

Canan Kaftancıoğlu ile ilgili yaptığı "destek" paylaşımı ile tepki çeken eski Emniyet Müdürü Sabri Uzun hakkında soruşturma yürütülüyor. Uzun, İstihbarat Daire Başkanı olduğu dönemde "Emniyet teşkilatı içinde Fetullahçı bir yapılanma bulunmadığı" yönünde rapor hazırlamıştı. Emniyet Genel Müdürlüğü, adı sık sık silahlı terör örgütü FETÖ ile anılan eski emniyet müdürü Sabri Uzun'un rütbelerinin geri alınması için harekete geçti. Halen hakkında 'silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'nin propagandasını yapmak ve bilerek ve isteyerek yardımda bulunmak' isnadıyla devam eden adli süreç bulunan Uzun ile ilgili bir yandan da idari soruşturma yürütülüyor. EMNİYETTE FETULLAHÇI YOK DEMİŞTİ 2002 yılında İstihbarat Daire Başkanı olduğu dönemde Ankara DGM'ye gönderilen cevabi yazıda, "Emniyet teşkilatı içinde Fetullahçı bir yapılanmanın olduğuna ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığı" yönünde görüş bildiren Sabri Uzun, 15 Temmuz darbe öncesi ve sonrasında attığı tweetlerle de FETÖ'nün adeta savunuculuğunu soyunmuştu. CUMHURBAŞKANINA HAKARATTEN HAPİS CEZASI ALMIŞTI Sabri Uzun, 12 Mayıs'ta CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımı ile tepki çekmişti. Uzun paylaşımında, "Sn Kaftancıoğlu, Halide Edip, 23 Mayıs 1919 günü İngiliz işgali altındaki İstanbul Sultanahmet meydanında özgürlük nutku atmıştı. İşgalciler bile Ona, senin gibi ceza vermemişlerdi. Türk kadınlarını sizin şahsınızda kutluyorum." ifadelerini kullanarak, milli mücadelemizin en önemli kahramanlarından birisi olan Halide Edip Adıvar'ı, Türkiye Cumhuriyeti Devletine 'katil' diyebilmiş ve 'devleti alenen aşağılamak' suçundan mahkum olmuş bir şahıs ile eşdeğer tutma gafletinde bulunmuştu. Uzun, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan ise 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.

1 yıl önce

Adalet Bakanı Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na: İftira ve yalan siyaset yapma değil; ahlaksızlıktır

Bakan Bozdağ, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan sözlerine ilişkin Twitter hesabından açıklamada bulundu. Bozdağ, yaptığı paylaşımda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hiçbir zaman mücadeleden ve zorluktan kaçmadığını vurgulayarak, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hiçbir müfteriden, hiçbir mücadeleden ve hiçbir zorluktan kaçmadı. Cumhurbaşkanımıza kaçacak diyen müfteriler, ya ülkemiz dışına kaçtılar ya da darbe teşebbüsü sırasında tankların arasından sıvışıp kaçtılar. İftira, yalan ve çarpıtma, siyaset yapma değildir; ahlaksızlıktır. İftira, yalan ve çarpıtma üzerine siyasetini bina edenler, bugüne kadar Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ı durdurmayı da yenmeyi de başaramadılar. Yine başaramayacaklar. Yine kaybedecekler. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ı hapse attılar bitiremediler, Gezi kalkışmasıyla indiremediler, 17/25 Aralık kalkışmasıyla halledemediler, 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle deviremediler. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği sayesinde inşallah yine başaramayacaklar" dedi.

1 2 ... 497 498 499 500 501 502 503 ... 949 950
Server Error
500
Server Error