29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

TUBİM: Uyuşturucuyla mücadelede başarılı bir konumdayız

Kurul'dan yapılan açıklamada, 2006'da faaliyetine başlayan TUBİM Bilim Kurulu'nun, uyuşturucuyla mücadele çalışmalarında yer aldığı belirtildi. Kurul'un, uyuşturucuyla Cumhuriyet tarihinde emsali görülmemiş şekilde mücadele eden narkotik personelini de bu vesileyle tanıdığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Uyuşturucuyla mücadeledeki başarıları takdirle izliyoruz. Bu milli davadaki başarıları, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği yetkili kurumlarının hazırladığı raporlarla tasdiklenen Türk narkotik polisi, ülkemizi uyuşturucu ile mücadele alanında diğer ülkeler arasında başarılı bir konuma getirmiştir. Bu başarının yadsınması, çarpıtılması ve görmezden gelinmesi üzüntü ve kaygı vericidir." "Motivasyonu düşürmeye yönelik her türlü söylem Türkiye'ye zarar verir" Açıklamada, bu alanda fedakarca çalışanların motivasyonunu düşürmeye yönelik her türlü söylem ve hareketin Türkiye'ye zarar verdiği aktarılarak, "Gelecek nesillerimizin korunması adına, son derece kutsal bir görev olan uyuşturucuyla mücadele alanında yapılacak tüm değerlendirmelerin, bilimsel ve hukuki gerçekler üzerine kurulu olması ve yanlış algı üretebilecek bir formatta sunulmaması gerektiğini kamuoyuna saygıyla duyururuz" ifadelerine yer verildi. 

2 yıl önce

Babasını işyerine, hediyeler için göndermiş!

DW Türkçe’ye açıklamalarda bulunan eski AA muhabir Musab Turan, “Görüntülerde babamın elindekiler, bana gönderilmiş olan kargo sadece. PR ajanslarından gelen hediyeler gibi şeyler. Babamın o gün daha önceden ajansa gidip kargolarımı almış olması tamamen tesadüf. O gün babam hazır o tarafa geçerken 'Ben evden çalıştığım için gidemiyorum, sen giderken alabilir misin?' dedim. Güvenlik görevlisi de ofisten alıp indirdi, babama verdi. Bu kadar basit aslında. Benim not defterlerim, kendi özel eşyalarım ajanstaki çekmecemde duruyor. 1,5 yıldır evden çalıştığımız için gitmiyoruz da ajansa. Belki de benim çekmecelerdeki özel eşyalarımı da boşaltmışlardır. "Bak işte tamamen terk edilmiş" gibi göstermek için. Birileri bana kötülük yapmak istiyorsa, bunu da yapmış olabilirler diye endişelerim var” açıklamasında bulundu. Turan babası Ali Seydi Turan’ın kurucusu olduğunu öne sürdüğü AK Parti Sultanbeyi İlçe Teşkilatında 2010-2012 yılları arasında Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptığını 2012 yılında Anadolu Ajansı’na girdiğini söyledi. Öte yandan Turan, çektiği videoyu sosyal medya hesabından paylaşarak kendisine destek veren Sedat Peker’e de teşekkür etti.

2 yıl önce

Üç ilde PKK'nın siyasi yapılanmasına operasyon: 20 gözaltı, HDP’li yöneticiler de var

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı terör örgütü PKK/KCK’ın siyasi alan yapılanması içerisinde faaliyet yürüttükleri, kırsala aktarım faaliyetlerinde bulundukları 20 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı. Adana merkezli, Şırnak ve Tunceli’de Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Ekipleri tarafından operasyon düzenlendi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) mevcut ve eski yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 20 kişiye yönelik yapılan operasyonda şafak vakti eş zamanlı baskınlar yapıldı. KAPILAR KOÇBAŞLARI İLE KIRILDI Özel Harekat Timleri söz konusu şüphelilerin evlerinin bulunduğu sokaklarda önce zırhlı araçlarla girip ardından uzun namlulu silahla çevrede güvenlik önlemi aldı. Alınan güvenlik önleminin ardından şüphelilerin evlerine koçbaşıyla kapılar kırılarak girildi. Özel Harekat içeri girdikten sonra şüphelilere kelepçe takarak etkisiz hale getirdi. HDP GENÇLİK YAPILANMASINI PARAVAN OLARAK KULLANDILAR Haklarında gözaltı kararı çıkarılan şüphelilerin, HDP Gençlik Meclisi yapılanmasını paravan olarak kullanarak terör örgütü adına araç kundaklama, pankart asman, el yapımı patlayıcı (EYP) atma, Molotof kokteyli atma ve yasadışı eylem ve faaliyetlerinde bulunduklarını öğrenildi.

2 yıl önce

Binali Yıldırım: Peker'in iddiaları kesinlikle iftiradır, yalandır, şiddetle reddediyoruz

çıkışında, oğluyla ilgili atılan iddialara ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplayarak, "Bugünkü yayınladığı videoda oğlum Erkan Yıldırım'ı da zikretti. Öncelikli bu kesinlikle iftiradır, yalandır, şiddetle reddediyoruz. Bizimle uyuşturucuyu yan yana getirmek, bize yapılabilecek en büyük hakarettir, en büyük yanlıştır, tümüyle reddediyoruz. Bu olsa olsa çamur at, izi kalsın türünden bir suçlamadır. Unutmayalım ki, çamur atanın önce kendi elleri kirlenir. Oğlum Venezüella'ya gitmiştir. Orada bahsedildiği gibi ocakta şubatta değil, geçen sene aralık ayında gitmiştir. Ve beraberinde covid ile mücadele amacıyla orada ihtiyaç sahiplerine test kiti, maske gibi bir takım malzemeler götürüp dağıttı. Ziyaret amacı da bundan ibarettir. O esnada Venezüella'da seçim olduğu için Türkiye dostluk grubu da oradaydı. O münasebetle onlarla da birlikte oldu. Bazı sosyal medya paylaşımlarda resmi heyetle gittiği ifade ediliyor. Bu da gerçek dışıdır, yanlıştır. Kendi imkanlarıyla, kendi biletini alarak, masraflarını karşılayarak, o ziyareti gerçekleştirmiştir." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Sedat Peker'in kardeşi Muğla'da gözaltına alındı!

Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan adli arama izni talep edildi. Talep üzerine verilen karar doğrultusunda Atilla Peker’in otomobilinde, bugün öğle saatlerinde yapılan aramada 1 ruhsatsız tabanca ile 2 şarjör mermi ele geçirildi. Bulunduğu villada gözaltına alınan Atilla Peker ve yanındaki Yunus Olcay'ın, polisteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi.

2 yıl önce

Alevi dernekleri ve kanaat önderlerinden organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’e tepki

"Alevilerin masumiyetinden faydalanarak kendisini masum göstermek istiyor" Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Hz. Ali'nin herkesin ortak değeri olduğunu ancak Peker'in Aleviliği anladığını sanmadığını belirtti.  Alevi öğretisinden gelen kişilerin insan ayırmadığını ifade eden Geçmez, "Pantürkist olduğunu söylüyor. Oysa Alevi felsefesine göre 72 millete aynı gözle bakarsın. Hz. Ali'yi de anlamamış. Belki sığınacak bir liman arayışında ve Alevileri de etkileme çabasındalar" dedi. "Oluk oluk kan akıtacağını söyleyen biri nasıl Alevilik değerlerine sahip olabilir" diyen Geçmez, "Aleviler, bundan etkilenmez. FETÖ ve ekibi 15 Temmuz bildirisinde Alevilerin dile getirdiği söylemlere yer verdi. Oysa aynı FETÖ, Alevileri devlet kadrolarından temizlemek için elinden geleni yaptı. Peker de Alevilerin masumiyetinden faydalanarak kendini masum bir adam olarak göstermek istiyor" diye konuştu. "Adalete ihtiyacı olanın aklına Alevi felsefesi, Hz. Ali geliyor" Alevi Düşünce Ocağı Başkanı Doğan Bermek de Peker'in konuşmalarına tepki gösterdi.  Bermek şunları söyledi: Aleviler olarak hayretle bakıyoruz olan bitene. Adalet herkese lazım oluyor. Demek şimdi Sedat Peker'e lazım olduğu zaman geldi. Adalete ihtiyacı olanın da aklına Alevi felsefesi, Hz. Ali geliyor. Çünkü Hz. Ali, adaletin simgesidir. Başları sıkıştıklarında dillerinden Allah, Muhammed, Ali düşmüyor. Çok karşılaştığımız bir durum. O bu şeyleri kullanmaya devam edebilir. Kendisi de hak yemiş karakolda adam dövmüş, kanlarıyla duş alacağım demiş. Bu kişinin Alevilerle, Alevilikle ne ilgisi olabilir? Aleviler'de karşılığı olmaz. Şimdi de Peker, Alevi simgelerini kullanarak Alevilerin masumiyetinden faydalanarak kendisini masum bir adam olarak göstermek istiyor olabilir. "Aleviliği bu işe bulaştırmaya kalkmasın" Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Remzi Akbulut ise Peker'in açıklamalarıyla gündeme gelen tartışmaların ardından 7 Alevi kurum yöneticisine mektup yazarak "temiz toplum" çağrısı yapma teklifinde bulunduğunu, destekleyenler olduğu gibi "Böyle bir açıklama yapmış olursak önemsemiş oluruz" diyenlerin de olduğunu söyledi. Akbulut, Peker'in açıklamalarının iki yönü olabileceğini iddia ederek şu iddialarda bulundu: Birinci olarak Alevileri bu tür yapılarla bağlantı içinde gösterme çabası olabilir. İkinci olarak arkalarında Alevilerin de olduğu intibası vererek kendilerini güçlü gösterme gayreti olabilir. Alevilerin ne mafyayla, ne derin devletle, ne FETÖ’yle ilişkisi olmaz. Aleviliği bu işe bulaştırmaya kalkmasın." "Alevi gençleri, bir yerlere çekmeyi amaçlayan operasyon olabilir" İstanbul'da bulunan Erenler Cemevi'nin Başkanı Yavuz Selçuk da Peker'in açıklamalarıyla ilgili olarak "Alevilerle ilgili Alevileri farklı gösterme, algılar yaratma çabaları var. Bence bu da algı yaratma çabalarından biri. Alevi gençleri bir yerlere çekmeyi amaçlayan bir operasyon olabilir" ifadelerini kullandı:  "Bu tür çıkışların ve dini sembollerin kullanılmasının Aleviler'de etkisi olur mu?" sorusuna Selçuk şu cevabı vererek sözlerini tamamladı: Biz kimseye cemevine gelme diyemeyiz. Ama Alevi toplumundan hiç kimsenin de bu tür insanlara yol açma hakkı yok. Bu tür açıklamaların Alevi toplumunda kitle olarak karşılığı olmaz.

2 yıl önce

FETÖ'nün kamikazeleri kritik zamanda sahne alıyor: Sırada ne var

Emekli amirallerin bildirisi, 128 milyar dolar yalanı, HDP ile gizli pazarlık, mafya kasetleri ve Meral Akşener’in Rize provokasyonun ardından FETÖ de devreye girdi. Kripto hücreleri uyandıran örgüt, Anadolu Ajansı üzerinden ‘kamikaze’ saldırısı ile açılış yaptı. Örgütün kripto polis Mevlüt Mert Altıntaş’a Rusya Büyükelçisi’ni vurduracak kadar ileri gitmesi, kaos planında sırada ne var sorusunu akıllara getirdi. ÇETELERİN AĞZIYLA SORU Son birkaç haftada istikrarı hedef alan saldırılara önceki gün bir yenisi daha eklendi. Anadolu Ajansı Muhabiri Musab Turan, İstanbul Pendik’te bir program sonrasında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye provokatif bir soru yöneltti. Gazetecilik sınırlarını aşan Turan, çeteler ve terör örgütlerinin iddialarıyla Süleyman Soylu’yu hedef aldı. TÜM ADIMLARI PLANLI Ağabeyi FETÖ’den ihraç polis memuru, ablası da örgüt bağlantılı olan Musab Turan’ın girişimi ‘gazetecilik faaliyeti’ diye pazarlanmak istense de, altından FETÖ’nün kamikaze saldırılarına benzer planlı bir operasyon çıktı. Turan, provokatif sorusunu tüm kanalların da canlı olarak yayınladığı bir programda sormak istedi. PERISCOPE İSTEĞİ DE KABUL EDİLMEDİ Ajans bakanların tüm programlarında olduğu gibi bu programı da abonelerine görüntülü olarak aktardı. Ancak aynı saatte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da programı olduğu için televizyon kanalları Erdoğan’ın programını yayınladı. Amacına ulaşamayan Turan, ajans yetkilileri ile görüşerek programın Periscope’dan canlı yayınlanmasını istedi. Ancak başka bir program olduğu için bu talebi de karşılık görmedi. Amacına ulaşamayan Turan, bunun üzerine kendi sosyal medya hesabı üzerinden canlı yayın yaparak provokasyona imza attı. 1 SAAT ÖNCE BABASI EŞYALARINI ALDI Turan’la ilgili soru işaretleri bununla sınırlı kalmadı. Musab Turan’ın programda olduğu saatlerde Anadolu Ajansı’nın Cevizlibağ’daki binasına sürpriz bir ziyaret gerçekleşti. Muhabirin Babası Ali Seydi Turan, olaydan iki saat önce oğlunun eşyalarını almak için Anadolu Ajansı’nın Cevizlibağ’daki ofisine gitti. Oğlunun eşyalarını almak için geldiğini söyleyen Baba Turan içeri alınmadı. Bunun üzerine güvenliği arayan Musab Turan’ın isteği üzerine masasında topladığı eşyaları güvenlik tarafından Baba Seydi Torun’a eşyaları teslim edildi. Abisi ve ablası örgüt bağlantılı olan Musab Turan’ın provokasyonu, kripto FETÖ’cülerin kamikaze saldırılarını hatırlattı. Özellikle 19 Aralık 2016’da gerçekleştirilen “Rus Büyükelçi Anrew Karlov” suikastı akıllara geldi. Kripto FETÖ’cü polis Mevlüt Mert Altıntaş, örgütün kaos planları için kendini feda etmiş, büyükelçiyi katletmişti. TRT içerisindeki FETÖ’cü hücrenin cinayeti canlı olarak yayınlamak için girişimde bulunduğu ancak başarılı olamadığı ortaya çıkmıştı. Burada da canlı yayın yapamayan FETÖ’cüler çektikleri görüntüleri TRT’nin de üyesi olduğu European Broadcasting Union (EBU)’ın serverlarına aktarmış ve böylece görüntülerin dünya televizyonlarında yayınlanmasını sağlamıştı. YENİ KAOS PLANI HAZIRLIĞI Örgütün kripto hücrelerini uyandırdığı, son günlerde geniş bir ittifak tarafından sahneye konulan kaos planı çerçevesinde benzer kamikaze eylemlerde bulanabileceği belirtiliyor. Polis Mevlüt Mert Altıntaş’a Rusya Büyükelçisi’ni vurduracak kadar ileri gitmesi, kaos planında sırada ne var sorusunu akıllara getiriyor. Kamikaze hakimlerle başladı Örgüt milli iradeyi hedef alan ittifaka taşeronluk yapan FETÖ, daha önce de kamudaki kripto üyelerini kullanarak saldırılar düzenlemişti. İşte bazı kamikaze operasyonlar: -FETÖ’cü savcı Sadrettin Sarıkaya, KCK soruşturması kapsamında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da aralarında bulunduğu 5 MİT mensubunu ifadeye çağırmıştı. -FETÖ cuntasının imamı Adil Öksüz’ü kaçması için FETÖ’cü hakimler kamikaze eylemi yaptı. Öksüz, skandal bir kararla iki FETÖ’cü hakim Köksal Çelik ve Çetin Sönmez tarafından serbest bırakıldı. -FETÖ’cü hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer, Hidayet Karaca ve eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ömer Köse, Ali Fuat Yılmazer, Yakup Saygılı, Tufan Ergüder’in de arasında bulunduğu çoğu polis 75 kişi hakkında yetkisi olmadığı halde tahliye kararı vermişti. Birçok FETÖ’cü hakim tarafından benzer tahliye kararlara imza atıldı. Eymür ne biliyor? Son günlerde sahneye konulan kaos planına paralel olarak, Türkiye’nin karanlık dönemlerini temsil eden aktörler de ürkütücü açıklamalar yapmaya başladı. En dikkat çekici açıklama MİT Kontrterör eski Daire Başkanı Mehmet Eymür’den geldi. Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in yalanlanan iddialarının soruşturulmasını isteyen Eymür, “Bu gidişin sonu siyasi cinayetlerdir” dedi. Bu açıklama “Eymür’ün bir bildiği mi var?” sorularına neden oldu. O savcının hedefi kim? Süreçteki en tuhaf olaylardan birisi Viranşehir Cumhuriyet Savcısı Eyüp Akbulut’un adımı oldu. Savcı Akbulut, önce sosyal medyadaki hesabından açıklama yaptı, ardından da koronavirüs tedbirleri nedeniyle soruşturma başlatacağını açıkladı. Yargının yöntem ve usulleri dışına çıkarak siyasi bir adım atan Savcı Bulut görevden alındı. Muhalefet tarafından kahraman ilan edilen savcı dış basında da kendineyer buldu. Diğer kaos olaylarından bağımsız gibi dursa da yöntem ve hedefleri birbirine benzediği için akıllarda soru işareti yarattı.

2 yıl önce

Uyuşturucuyla mücadelenin sayısal verileri belli oldu

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar müdahale edilen uyuşturucu olayı sayısının yüzde 55, yakalanan şüpheli sayısının yüzde 44 arttığını bildirdi. Başkanlığın Twitter hesabından "15 Temmuz Öncesi ve Sonrası Uyuşturucunun Arzı ile Mücadele" başlıklı tabloya yer verildi. Buna göre, müdahale edilen olay sayısı, 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 441 bin 151, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 682 bin 779 oldu. Müdahale edilen olay sayısında, yüzde 55'lik artış meydana geldi. Yakalanan şüpheli sayısı ise 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 677 bin 995, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 974 bin 583 olarak kayıtlara geçti. Yakalanan şüpheli sayısında yüzde 44'lük artış kaydedildi. Ele geçirilen esrar miktarı (kilogram), 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 724 bin 794, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 546 bin 962 oldu. Ele geçirilen esrar miktarında yüzde 25'lik azalma meydana geldi. Eroin miktarı (kilogram), 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 53 bin 373, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 73 bin 86 olarak kayıtlara geçti. Ele geçirilen eroin miktarında yüzde 37'lik artış kaydedildi. Kokain miktarı (kilogram) 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 2 bin 505, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 4 bin 742 oldu. Ele geçirilen kokain miktarı, yüzde 89 arttı. Ele geçirilen bonzai miktarı (kilogram) 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 2 bin 189, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 5 bin 343 olarak kayıtlara geçti. Bonzai miktarında da yüzde 144'lük artış meydana geldi. Metamfetamin miktarı (kilogram) 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 1171, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 7 bin 206 oldu. Ele geçirilen metamfetamin miktarında yüzde 515'lik artış kaydedildi. Ele geçirilen captagon (adet), 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 27 milyon 391 bin 791, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 64 milyon 119 bin 444 olarak kayıtlara geçti. Bu sayıda ise yüzde 134'lük artış kaydedildi. Ekstazi (adet) 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 14 milyon 657 bin 403, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 31 milyon 947 bin 42 oldu. Ele geçirilen ecstasy sayısında yüzde 118'lik artış meydana geldi. Ele geçirilen kenevir (kök) ise 15 Eylül 2011 ile 15 Temmuz 2016 arasında 215 milyon 489 bin 419, 15 Temmuz 2016 ve 15 Mayıs 2021 arasında 197 milyon 96 bin 607 olarak kaydedildi. Ele geçirilen kenevir kökünde yüzde 9'luk azalma yaşandı. Yapılan paylaşımda, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 17-25 Aralık 2013 sivil, 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişimi sonrası kolluk personeli arasındaki FETÖ mensuplarının tasfiye edildiği, bunların yerine görev verilen yeni kadroların layıkıyla hareket ettiği vurgulandı. Paylaşımda, "2016'dan sonra her yıl eroin, kokain, metamfetamin ve ekstazi yakalama miktarında Cumhuriyet tarihi rekoru kırılmıştır. Yapılan uyuşturucu yakalamalarından endişe yerine memnuniyet duymak gerekir. Çünkü narkotik suçlar, kolluk müdahalesiyle ortaya çıkarılabilir." ifadelerine yer verildi.

1 2 ... 800 801 802 803 804 805 806 ... 949 950
Server Error
500
Server Error