17 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Muharrem İnce'den Kemal Kılıçdaroğlu'na: Ben olsam o masayı yıkardım

6’lı masada, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda çekişmeler sürüyor… Seçim dönemine az bir zaman kala Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olma ihtimali, masadaki tarafları kararsız bırakmış durumda. Özellikle İyi Parti kanadından Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakılmadığı görüşü hakim. İyi Parti Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu'nun, Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığından endişe duyduğunu açıklaması da bu görüşü güçlendirdi. Öte yandan masadaki çekişmeler hakkında açıklamalarda bulunan Memleket Partisi Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına yönelik tavrı eleştirdi. Kılıçdaroğlu’nu eleştiri tahtasına oturtan İnce, “Ben CHP Genel Başkanı olsam o masayı yıkardım.” diyerek İyi Partili Ağıralioğlu’nun tavrının kabul edilemez olduğunu vurguladı. “CHP’nin genel başkanı onurunu kıra kıra o masada hala oturuyor” İnce, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı: “İyi Parti’nin milletvekili çıkıyor, CHP’nin genel başkanına 'Seninle kazanamayız, çekil kenara.' diyor. Ayar veriyor. Ve CHP’nin genel başkanı da kendi onurunu kıra kıra o masada hala oturuyor. CHP’nin genel başkanı ben olsaydım, o gün o masayı yıkardım. “Üzülüyorum eski bir CHP’li olarak” Ana muhalefet partisisin sen ya. Üzülüyorum eski bir CHP’li olarak. Üzülüyorum yani. Bunlarla mı memleketi ayağa kaldıracaksın? Gururunu kırdırmayacaksın. Siyaset, sabretme yok öyle bir şey. Siyaset tavır koyma işidir, ilke işidir, duruş işidir, omurga işidir. “Satıverirler, iki dakikada bırakırlar seni ortada” Yavuz Ağıralioğlu ayar veriyor CHP Genel Başkanı'na. Bunlarla mı memleketi kurtaracaksın? Satıverirler, iki dakikada bırakırlar seni ortada. Zaten ne olacağını herkes görecek. Bunları toplayacağına Atatürkçüleri, cumhuriyetçileri dağıtmasaydın da bugün çok daha iyi bir noktada olsaydın. Atatürkçüleri, cumhuriyetçileri gönderirsin partiden sonra İhvancılarla, Saidi Nursiciler ile memleketi kurtarmaya kalkarsın.”

1 yıl önce

Irkçı çete yalanda sınır tanımıyor! Tepecik’te doktora saldıran Mehmet Ali Kılınç’ı ‘Suriyeli’ diye duyurdular

Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne muayene olmak için giden A.Kılınç ve eşi Mehmet Ali Kılınç ve asistan doktor Mücahit Furkan Balcı arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Mehmet Ali Kılınç, doktora yumrukla saldırdı. Meslektaşları tarafından acil serviste tedaviye alınan Mücahit Furkan Balcı’nın burnunun kırıldığı öğrenildi. Hastaneye gelen polis ekipleri Mehmet Ali Kılınç’ı gözaltına aldı. ÜMİT ÖZDAĞ VE ÇETESİ OLAYI SURİYELİLERE YIKTI Saldırı haberlerinin sosyal medyaya düşmesi üzerine ırkçı provokatör Ümit Özdağ elebaşılığındaki ırkçı çete doktora saldıran şahsın Suriyeli olduğunu iddia etti. https://twitter.com/umitozdag/status/1597988364296523776?s=46&t=IFiZTWwxbyYngKSrvJKWXw

1 yıl önce

Bakan Bilgin: Kadro düzenlemesi sözleşmelilerin neredeyse yüzde 100'ünü kapsıyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, yaptığı açıklamada, kamuda 30'un üzerinde sözleşmeli personel statüsünün olduğunu belirterek bu alanı disipline etmek için düzenlemeye gittiklerini söyledi. Kamudaki sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi çalışmasını tamamladıklarını bildiren Bilgin, şöyle devam etti: "Bu çalışmayı Sayın Cumhurbaşkanı'mız pazartesi günü kamuoyuna duyurdu. Bu çalışmayla 425 bin kişi hemen kadroya geçiyor. İçerisinde öğretmenler, sağlık personeli, din görevlileri, bakanlıklarda çalışanlar var. Ayrıca YÖK Başkanı'mızın talebi vardı; 50-D diye bilinen araştırma görevlilerinin 33/A'ya geçirilmesi konusu vardı. Bütün bu kapsamlı çalışmayı yaptık. Bunlar artık bulunduğu yerde kadroya geçecek. Fakat burada bir ayrıntı olarak şunu söylemek lazım; 3 sene bir yerde çalışmış, 4'üncü seneyi de tamamladıktan sonra tayin isteyebilecekler. Çünkü devlet 3+1 düzenini getirirken ihtiyaç duyduğu personeli belirli yerlerde tutacak sözleşmeyi yaparak bu çalışanları almış, onun devam etmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Kamu hizmetlerinin aksamaması açısında, yurttaşlarımızın taleplerinin karşılanması açısında eğitim başta olmak üzere birçok alanda bu düzenlemenin devam etmesi lazım." Sözleşmeli personellerin kadroya geçme hakkını kullanmalarının isteğe bağlı olduğunu vurgulayan Bilgin, "Yaptığımız kadro düzenlemesi, sözleşmelilerin neredeyse yüzde 100'ünü kapsayan bir düzenleme. Yaklaşık 424 bin kişiyi kapsayan bir düzenleme. Buna 'dar oldu, eksik oldu' demek konuyu bilmemektir." diye konuştu. Sözleşmeli memurların kadroya alınması için yasal düzenleme çalışmalarının teknik olarak sürdüğünü bildiren Bilgin, "Bizim bu teknik çalışmalarımız bir proses içerisinde TBMM'ye intikal edecek ve Meclis'in iradesiyle bu yasal format içerisine dönüşecektir." ifadesini kullandı. "Geçici işçilerin kadro düzenlemesinde sona gelindi" Bakan Bilgin, kamudaki geçici işçileri kadroya alınması çalışmasında sona geldiklerine işaret ederek şu bilgileri verdi: "Dün TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ Genel Başkanlarıyla ayrı ayrı görüştüm. Daha önce bu konuda DİSK Genel Başkanı ve ilgili sendikaların genel başkanları ile de görüşmüştüm. Onların talepleri değerlendirdik. Çalışmamız son aşamadadır, onu da önümüzdeki günler içerisinde paylaşacağız. 35 bine yakını Milli Eğitim Bakanlığında olmak üzere 55 bin civarında geçici işçi kapsamda olacak. Ben bu konuyu önemsiyorum. TCDD Genel Müdürlüğüm döneminde kurumda 2 bin civarında geçici işçi vardı, şimdi sayıları binin altına düşmüş. Halen geçici işçiler. Bir türlü bitmeyen geçici işçilik olmaz. Onların statüsünü sağlamlaştırmamız lazım. Çünkü yılın tamamında çalışmadıkları için onların emeklilik haklarını sağlamak için bir düzenleme yapmak gerekiyor. Bizim yaptığımız düzenleme bu kapsamda olacak. Mevcut geçici işçileri kadroya geçmesi için çalışma yapıyoruz, sonraki dönemdeki geçici işçiliği de bu kapsamda sosyal güvenlik boyutu başta olmak üzere bir disiplin altına almak istiyoruz. Mağduriyet oluşturmayacak kapsamlı bir çalışma yapmak istiyoruz." "EYT kapsamındakilerin sayısı aydan aya değişiyor" Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusundaki çalışmalara değinen Bilgin, bu konuda epey mesafe aldıklarını ve çalışmayı aralık ayında Meclis'e intikal ettireceklerini söyledi. Emeklilik sisteminde prim gün sayısı, yıl ve yaş olmak üzere üç kriterin olduğunu anımsatan Bilgin, şunları söyledi: "Diğer iki şartı doldurup yaşı bekleyenler var. 'Hiç yaş şartı olmasaydı bugün kaç kişi emekli olabilir' diye baktık. Bunların sayısı aydan aya değişiyor. Haziran rakamları 1,5 milyonun biraz üzerindeydi. Yarın bu sayı 1,6 milyon, 1,7 milyon veya aralık sonu itibarıyla da tahmin ediyorum Meclis'ten kanun çıkarken bakılacak 2 milyon civarında olabilir veya değişebilir. Biz bunları dikkate alan bir çalışma yapıyoruz. Yani şu an iki şartı doldurup emekli olabileceklerin sayısı 1,6 milyon civarında. Yarın biraz daha artabilir. Biz onlarla ilgili bir düzenleme yapıyoruz. Yaş şartı hiç olmasaydı emekli olabileceklerden bahsediyorum. Yoksa ne bileyim, 40'lı yaşlarda olanlar var. Onların büyük bir çoğunluğunun, bu bahsettiğim sayının dışında kalanların özellikleri prim gün ve yıl sayılarındaki eksikliktir. O iki şartta bir değişiklik yapmıyoruz. Süreç devam ediyor. Düzenlemenin kapsamını çalışmamız bittikten sonra kamuoyuyla paylaşacağız." "Zorunlu emeklilik şartını ortadan kaldıracağız" Bakan Bilgin, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya geçirilen işçilerin "zorunlu emekli" edilmeleriyle ilgili çekincelerine ilişkin soruya "Bu düzenlemede o zorunlu emeklilik şartını ortadan kaldıracağız. Biliyorsunuz KHK ile kadroya geçen işçiler, 'Sen şu kadar çalıştın, artık emekli olursun.' denilerek zorla emekli ediliyorlar. Onu ortadan kaldıracağız. İsteğe bağlı olarak yasal sınırda çalışabilecekleri süre kadar çalışabilecekler." yanıtını verdi. "Asgari Ücret Tespit Komisyonu gelecek hafta toplanacak" Yeni yılda uygulanacak asgari ücretin belirlenmesine sürecine ilişkin bilgileri de paylaşan Bilgin, "İşçilerimiz, Türkiye'nin emekçileri şundan emin olsunlar, onları enflasyona ezdirmeyeceğiz. Enflasyonun tahribatından koruyacak bir düzenlemeyi geçen sene yapmaya çalıştık, yüzde 50 zam vererek. O yetmedi hemen onun üzerine aritmetik olarak yüzde 80'in üzerinde, kümülatif olarak yüzde 94 küsur zam verdik ama enflasyonun tahribatı devam ediyor. Dolayısıyla bunu dikkate alan bir düzenleme yapacağız." dedi. Asgari ücret görüşmelerinin takviminin belirlenmesi için yarın TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ile görüşeceklerini anımsatan Bilgin, gelecek hafta da Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplanacağını dile getirdi. Atalay ve Akkol ile komisyon toplantısıyla başlayacak sürecin şartlarını müzakere edeceklerini vurgulayan Atalay, asgari ücret başta olmak üzere çalışma hayatıyla ilgili konularda HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile de görüşeceğini duyurdu. Bakanlık olarak asgari ücretle ilgili anket çalışması yaptırdıklarını anımsatan Bilgin, bu çalışmada küçük, orta ve büyük işletmelerde çalışan işçiler ile işverenlerin yanı sıra diğer vatandaşların asgari ücretle ilgili beklentilerini öğrenmeye çalışacaklarını kaydetti.

1 yıl önce

Düzce'de Ekrem İmamoğlu’na tatil göndermesi: “Burası Kartalkaya değil, yanlış geldiniz galiba”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu geçen hafta 5.9'luk deprem ile sarsılan Düzce'ye gelerek vatandaşlarla sohbet etti, fotoğraf çektirdi. Bu sırada ise yanına gelen genç ile arasında ilginç bir diyalog yaşandı. İşte o anlar...  https://twitter.com/bugunguncel/status/1597937657807794176?s=46&t=1KFVXw51JqJ2icyDhL7VkQ

1 yıl önce

MLKP ve PKK'da çözülme: 3 örgüt mensubu daha teslim oldu

İçişleri Bakanlığı koordinesinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen ikna çalışmaları neticesinde; 1’i MLKP, 2’si PKK/KCK terör örgütünden kaçan 3 örgüt mensubu daha güvenlik güçlerine teslim oldu. 2010 ve 2014 yıllarında terör örgütüne katıldığı, Suriye ve Irak'ta faaliyet yürüttükleri tespit edildi. Böylelikle; 2022 yılı içerisinde sadece ikna yoluyla ülkemize teslim olan örgüt mensuplarının sayısı 116’ya yükseldi.

1 yıl önce

Bakan Soylu'dan, Uygur Türklerinin Sarıyer'deki Çin protestosu hakkında açıklama


Bakan Soylu'nun açıklaması şöyle: Bu sabah İstanbul’da, Çin Konsolosluğu önüne protesto için giden Uygur Türkü kardeşlerimizin yolu kapatması üzerine sorumlu arkadaşımızla vuku bulan tartışma bizleri üzmüştür... Bu vesileyle üzüntümüzü ve özrümüzü belirtiyor tahkikatın başladığını ifade etmek istiyoruz. Bugün sabah saatlerinde İstanbul'da, Çin Konsolosluğu önüne protesto için giden Uygur Türkü kardeşlerimizin yolu kapatması üzerine, bölgenin güvenliğini sağlamakla sorumlu arkadaşımızla vuku bulan tartışma bizleri üzmüştür. Elbette ki her ülkenin büyükelçiliğinin güvenliğini sağlamak görevimiz ve sorumluluğumuzdur. Arkadaşlarımızın titizliği bu yüzdendir. Ancak güvenliği sağlarken kullanılan bazı ifadeler, kastı aşmıştır. Böylesi hassas bir görevde bu şekilde ifadeler kullanmamalıyız. Türk soylu kardeşlerimize, uzun dönemli ikametten vatandaşlığa kadar nüfus ve vatandaşlık birimlerimizde kurulan özel ofislerle hassasiyet gösteriyoruz, göstermek durumundayız. Bu vesilesiyle üzüntümüzü ve özrümüzü tekrar belirtiyor, konuyla ilgili tahkikatın başladığını ifade etmek istiyoruz. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1597948329144778753?s=46&t=hElH9XUaXfUvVgq3p6HnOw EMNİYET'TEN AÇIKLAMA Emniyet Müdürlüğü'nden konuyla ilgili yapılan yazılı açıklama şu şekilde:  "Bugün saat 05.00 sıralarında Sarıyer İlçemizde bulunan Çin Konsolosluğu önünde toplanan bir grup şahıs tarafından, izinsiz gösteri yapmak amacıyla yol kapatılmak istenmiştir. İzinsiz gösteri yapmak amacıyla toplanan grubun yol kapatma girişimi güvenlik güçlerimizce önlenmiştir. Gruba yapılan ikazlar sırasında kullanılan bazı ifadeler yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermiş ve kastı aşmıştır. Kardeşlerimizi incitmek için değil, gösteri yasağını hatırlatmak için ikaz yapılmıştır. Gösteri yasağı hatırlatması ve tedbir her ne kadar vazifemiz ise de kullanılan ifadeler üzüntüye sebebiyet vermiştir. Konu ile ilgili çalışmalar hassasiyetle takip edilmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" 

1 yıl önce

Financial Times: Gaye Su Akyol, Erdoğan'ın kabusu

Türkiye bugün, Financial Times’ta yayınlanan "Türk şarkıcı Gaye Su Akyol, Erdoğan'ın en kötü kabusu" başlıklı röportajı konuştu. Özellikle Twitter’da TT olan röportajla, birçok kullanıcı dalga geçti. Kimisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gaye Su Akyol’u tanımadığını yazdı, kimisi 6’lı masa üzerinden ti'ye aldı. “Bir eşcinsel olarak…” Dünyanın en gözde İngiliz gazetesinde verilen röportajın başlığı çok geçmeden değişse de; Akyol’un özellikle cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili konuştuğu yerler dikkat çekti. Şarkıcı, “Kardeşimle benim aramda, kadın erkek ayrımını gördüm. Bu çok büyük bir şoktu. Bu yüzden evde kendi özgürlüğüm için savaşmak zorunda kaldım, sonra bu, müziğimle evrensel hale geldi. Bir kadın ya da bir eşcinsel olarak, sırf bu korkunç dünyada yaşamak için her zaman olduğundan daha sert biri gibi davranmalısın.” dedi. Sosyal medyayı salladı Geçtiğimiz günlerde yeni albümünü piyasaya süren şarkının PR çalışması yaptığını öne süren bazı kullanıcıların yaptığı paylaşımlar şu şekilde:

1 yıl önce

İstanbul’da kaliteli ulaşım hayal oldu! Ekrem İmamoğlu her gün 1 otobüs parasını reklama harcıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) ulaşım ve altyapı gibi yatırımları öteleyip, reklama dev bütçe ayırmasının yakınları devam ediyor. İETT otobüsleri yollarda alev alırken verilen akıllara İmamoğlu’nun “İstanbullulara kaliteli ulaşım” vaadi geliyor. Reklama servet değerinde bütçe ayrılırken bu bütçe ile 2023 yılında 365 otobüs satın alınabiliyor. REKLAM BÜTÇESİNE 1 MİLYAR 822 MİLYON 98 BİN 520 TL 2023 bütçesinde reklam bütçesine 1 milyar 822 milyon 98 bin 520 TL ayrılması İBB'nin 'para yok" yalanını gözler önüne serdi. Reklama, deprem bütçesi kadar pay ayrılması da vatandaşları isyan ettirdi. Siyasiler de bu duruma tepki gösterdi. İBB'nin 2023 yılı bütçe görüşmeleri Sarçahane'deki meclis salonunda gerçekleşirken, AK Parti Grup Başkanvekili M. Tevfik Göksu, İBB'nin 2023 yılında reklam için 1 milyar 822 milyon 98 bin 520 TL ayırdığını belirtti. Deprem bütçesinin de 1.8 milyar TL olduğunu ifade eden Göksu, reklama ayrılan parayla 1 yılda 365 İETT otobüsünün alınabileceğini belirtti. Bol bol reklam yapan İBB'nin 3 yılda sıfır kilometre metro yaptığını belirten Göksu şunları söyledi: AK Parti döneminde 233 kilometre metro yapıldı. Ayrıca CHP'li İBB'ye projesi yapılmış, ihalesi yapılmış ve yapımına başlanmış 134.6 kilometre metro hattı teslim etti. Bunun 29 kilometresi de tamamlanmıştı. Geriye 105.6 kilometre kaldı. CHP'li İBB 105.6 kilometre metronun 22.7 kilometresini durdurdu. Geriye yapılması gereken 82.9 kilometre metro kaldı. 3 yılda 0 kilometre yeni metro hattı yapan bu yönetim, mevcut hatlarda da hedefi küçültmüş ve yıllık toplam 4.7 kilometreye indirmiştir. Sayın Başkan metro hatları için 580 milyon dolarlık tahvil ihracı yapmıştı. Bu kredinin akıbeti nedir, merak ediyoruz. Ayrıca üç metro hattı için alınan başka krediler proje hesaplarına geçmesine rağmen, 2022 Ağustos ayında bu hatlar bütçe olmadığı gerekçesiyle durdurulmuştur. Şimdi buradan soruyorum. Alınan krediler proje hesaplarında duruyorsa bu hatlar neden durduruldu? 100 BİN ARAÇLIK OTOPARK NEREDE? Tevfik Göksu, Ekrem İmamoğlu'nun otopark vaadinin de boş çıktığını belirterek, "Başkanın seçimden önce verdiği 100 bin araçlık otopark vaadini yerine getirmesi için yaklaşık 40 yıla ihtiyaç duyulduğu ortadadır. İSPARK bile Sayıştay raporuna göre teknik olarak iflas etmiş durumdadır" dedi.

1 2 ... 1121 1122 1123 1124 1125 1126 1127 ... 2674 2675