30 Nisan Salı 2024
1 yıl önce

Beyaz Saray: Türkiye, güney bölgesinde terör tehdidiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor ve kendini savunma hakkına sahiptir

Kirby, Zoom üzerinden yaptığı brifingde Beyaz Saray muhabirlerinin sorularını cevapladı. Türkiye'nin Suriye sınırındaki gelişmeleri değerlendiren Kirby, "Türkiye, özellikle güneyinde meşru terör tehdidi nedeniyle muzdarip olmayı sürdürüyor. Tabii ki her türlü kendilerini ve vatandaşlarını savunma hakları var." ifadesini kullandı. Kirby, bölgedeki gelişmelerde kendilerini endişelendiren noktanın ise "SDG" adını verdikleri YPG/PKK'nın "DEAŞ ile mücadelesi" olduğunu belirterek, "Bölgedeki bir operasyon, ortağımız SDG'nin DEAŞ ile mücadele kabiliyetlerini kısıtlayabilir. SDG ile bunun için ortaklık yapıyoruz ve DEAŞ üzerinde baskıyı devam ettirmek istiyoruz." dedi.

1 yıl önce

'Projelerimiz engelleniyor' diyen Ekrem İmamoğlu'nun dış borçlanma talebi kabul edildi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Kasım ayı olağan toplantısının üçüncü oturumu İBB 2. Meclis Başkanvekili Ömer Faruk Kalaycı başkanlığında İBB Saraçhane Başkanlık Binası'nda gerçekleştirildi. Toplantıda, gündeme alınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından 18,5 kilometre uzunluğunda ve 10 istasyondan oluşan Sefaköy - Beylikdüzü TÜYAP raylı sistem hattının projesi için 925 milyon 396 bin 200 dolar dış borçlanma talebi konuşuldu. Bu talep oybirliğiyle kabul edildi. Dış borçlanma talebiyle ilgili söz alan İBB AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, "engelleniyoruz" iddialarına dikkati çekti. Başkanvekili Göksu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 16 Ocak tarihinde proje için sosyal medya hesabından yaptığı “engelleniyoruz” paylaşımına değinerek, proje, finansman, yatırımcı, hazırsa İBB Meclisine 925 milyon 396 bin 200 dolar borçlanmayı niye getirdiğini sordu. Başkanvekili Göksu, İstanbul’un bir algı yönetimiyle yalan kurgusu üzerine, beceriksizlik örtülerek yönetilmek istendiğini de belirtti.
 "İSTANBUL'U YALANLARLA YÖNETEN BİR YÖNETİM..." İstanbul’u yalanlarla yöneten bir yönetimin yakışmadığını ifade eden İBB AK Parti Grup Başkanvekili M. Tevfik Göksu, “16 Ocak 2022 İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sosyal medyasından paylaşım yapıyor. ‘Sefaköy - Beylikdüzü metrosunu yapacağım. Proje hazır. Para, yatırımcı, finansman hazır. Bir imza eksik. Engelliyorlar.’ Ne zaman? 16 Ocak’ta. Bugün tarih ne? 22 Kasım. Yaklaşık 11 ay sonra proje hazır, finansman hazır finansal hazır dediği metronun meclise geçişi aradaki fark 10 ay. Şimdi İBB Başkanına soruyorum. Projen, finansmanın, yatırımcın, hazırsa bugün niye İBB Meclisine 925 milyon 396 bin 200 dolar borçlanmayı niye getirdin? Biz bugün bu borçlanmaya evet dedik. Bugüne kadar CHP grubu hiçbir metro yatırımına İstanbul’a yatırım yapılacak hiçbir yatırıma evet demeyen CHP’ye rağmen 925 milyon dolarlık Sefaköy - Beylikdüzü metro hattı yatırımı finansmanı için bu borçlanmaya evet dedik. Burada 2 şeyi İstanbullular olarak aktarmak istiyorum. 16 Ocak’ta paylaşılan yazı ne anlama geliyor. Bugün komisyondan ve meclisten geçirdiğimiz 925 milyon dolarlık borçlanma ne anlama geliyor. İstanbul bir algı yönetimiyle bir yalan kurgusu üzerine beceriksizlik örtülerek yönetilmek isteniyor. İBB Başkanı her televizyona çıktığında söylediği tek bir cümle var. İş yapacağım ama engelleniyorum. Buradan tekrar soruyorum. Her şeyin hazırdı bu metroya neden başlamadın da 10 ay sonra bu meclise borçlanmayı getirdin? İstanbul’u yalanlarla yöneten bir yönetim yakışmıyor. Ya İstanbul gibi olun ya da yönetmeyi bırakın” diye konuştu.

1 yıl önce

Gazeteciliğin çöküşü! Cumhuriyet, Alman Bakan Faeser’ın sözlerini Bakan Soylu söylemiş gibi verdi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ortak basın toplantısı düzenledi. İstiklal Caddesi’ndeki hain saldırının ardından Pençe Kılıç Harekatı düzenleyerek Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör yuvalarını yerle bir eden Türkiye, terör destekçisi ülkeleri tedirgin etti. Almanya, Türkiye’nin Pençe Kılıç Harekatı‘nda orantısız güç kullandığını iddia etti. Bugün Alman mevkidaşıyla bir araya gelen Bakan Soylu ise Faeser’e İstiklal Caddesi’nde katledilen masum sivilleri hatırlatarak, “Onlara kimse orantılı güç kullanmadı” ifadelerini kullandı. “POLONYA’YA İKİ BOMBA DÜŞTÜ DİYE NATO AYAĞA KALKTI” Bakan Soylu, Türkiye’nin, Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki operasyonlarına yönelik Almanya’nın eleştirel bakışına ilişkin şunları söyledi; “Terör örgütlerine yönelik operasyonların bir tek değerlendirmesi olur, terörü ortadan kaldırmak. Devletler ve ülkeler meşrudur, terör örgütleri gayrimeşrudur. Devletlerin bir tek sorumluluğu vardır, kamu düzenini sağlamak. Kendi birliğine, kamu düzenine karşı terör örgütlerinin organizasyonları ve terör örgütlerinin saldırıları ayrıştırılamaz. Bugün bir çocuğumuz ile genç bir öğretmeniz defnedildi. İstiklal Caddesi’nde masum insanlar öldürüldü. O insanlara hiçbir orantı uygulanmadı. Polonya’ya 2 bomba düştü diye NATO ayağa kalktı. İnsanlar coğrafyalarına, dillerine, dinlerine, yaşadıkları bölgelere göre ayrıştırılamazlar. İnsan hakları dünyanın her yerinde bütün insanlara aittir. Almanya’ya veya Avrupa’nın herhangi bir yerine, dünyanın herhangi bir yerine terör saldırısı olduğunda ne düşünüyorsak, etrafımızdaki coğrafyadaki terör örgütlerine de aynı şekilde düşünülmesini istiyoruz. Etrafımızda bir terör devleti kurmak istediler ve buna bizim müsaade etmemiz mümkün değildir. Sınırlarımızı da milletimizi de korumak bizim sorumluluğumuz, ülkemize ve milletimize borcumuz ve ödevimizdir. Bu, her ülkenin ve her milletin meşru hakkıdır” “TÜRKİYE İLE DAYANIŞMA HALİNDE OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ” Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser de şu yanıtı verdi; “Tabi ki biz Almanya olarak Türkiye ile dayanışma içindeyiz. Bu terör saldırılarının kurbanları ve yakınlarının duygularını paylaşıyoruz ve başsağlığı dileklerimizi yinelemek istiyorum. Ve biz Türkiye’ye karşı bu dayanışma tutumumuzu ifade ettik. Ve aynı zamanda Türkiye ile terörle mücadele konusunda da dayanışma halindeyiz, Türkiye’nin yanındayız. Fakat aynı zamanda bu mücadele sırasında verilen tepkilerin elbette orantılı olması gerekir. Milletler hukukuna uygun ve sivillerin korunduğu girişimler veya operasyon olması gerekir. Bunu da tabi ki belirtiyoruz” ÖZ VE ÖKSÜZ SORUSUNA YANIT Bakan Faeser, bir basın mensubunun ”15 Temmuz’dan sonra Türkiye’den firar edip Almanya’ya giden Adil Öksüz ve Zekeriya Öz’ün iadesi için hangi adımları atacaksınız” şeklindeki soruya da “Bu vakalarla ilgili size somut bilgi vermem mümkün değil ama hukuk devleti olarak bunların takibini yapıyoruz. Sonuç çıktığında Türk kurumlarını bilgilendiriyoruz” diye yanıt verdi. CUMHURİYET, FAESER’IN SÖZLERİNİ BAKAN SOYLU SÖYLEMİŞ GİBİ VERDİ Cumhuriyet Gazetesi, Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser’ın firari FETÖ’cüler Adil Öksüz ve Zekeriya Öz ile ilgili sözlerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sözleri gibi verdi.

1 yıl önce

Ümit Özdağ’dan Konya Argıthanı yalanı

Konya‘nın Ilgın ilçesine bağlı Argıthanı mahallesindeki bir benzin istasyonunda iki grup arasında kavga çıktı. Kavgaya dair görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 6 Afgan’ın 2 Türk vatandaşını hastanelik ettiğini iddia etti. Sığınmacı düşmanlığı yapmak için en basit bir adli olayı bile yalan argümanı olarak kullanma beceresine sahip olan Özdağ’ı Konya Valiliği yalanladı. Valilik, olaya karışanların arasında Afganların olmadığını bildirdi. ÜMİT ÖZDAĞ’DAN ‘’AFGANLAR TÜRK VATANDAŞINA SALDIRDI’’ YALANI Özdağ, ‘’Konya Argıthanı’nda bir petrol istasyonuna gelen 6 Afgan saldırgan, 2 Türk çalışanı hastanelik etti. İddiaya göre bunu Jandarma’nın gözü önünde yaptı. Darp edilen Türk işçilere “Saldırganların Afgan olduğunu işe karıştırmayın” denildi. Gözaltına alınan Afganlar serbest bırakıldı!’’ dedi. https://twitter.com/umitozdag/status/1595004443862384642?s=46&t=W6jscTAJNeceAe3U8kddlA ‘’AFGANLARIN TÜRKLERE SALDIRDIĞINI İFADE EDEN PAYLAŞIMLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR’’ Konya Valiliği ise yaptığı yazılı açıklama ile 6 Afgan’ın 2 Türk vatandaşına saldırdığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını duyurdu. Konya Valiliğinden yapılan açıklama şu şekilde; ‘’13.11.2022 tarihinde Ilgın İlçemizde; Türk vatandaşları arasında karşılıklı darp olayı meydana gelmiş olup, konuyla ilgili Adli süreç devam etmektedir. Meydana gelen olay üzerinden sosyal medya aracılığı ile Afganlıların Türklere saldırdığını ifade eden paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.’’ https://twitter.com/tckonyavaliligi/status/1595035983363334144?s=46&t=3RlDYXx4TJJt6UTy_qKk1g

1 yıl önce

Kremlin Sözcüsü Peskov'dan Pençe Kılıç açıklaması: Türkiye’nin meşru hakkı

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye’nin, Suriye’deki askeri operasyonlarına yönelik açıklamalarda bulundu. "Anlayış ve saygıyla yaklaşıyoruz" Türkiye’nin Suriye konusunda attığı adımlarını anladıklarını söyleyen Peskov, "Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlama konusundaki endişelerine anlayış ve saygıyla yaklaşıyoruz. Bunun Türkiye’nin meşru hakkı olduğunu inanıyoruz. Bununla beraber tarafların hepsine durumu genel anlamda ciddi ölçüde istikrarsızlaştırabilecek adımlardan kaçınmaları çağrısını yapıyoruz. Zira böyle adımlar bumerang gibi geri dönebilir ve güvenlikle ilişkili durumu olduğundan da güçleştirebilir" ifadelerini kullandı. "Türkiye ile farklılıklar açıkça tartışılabiliyor" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suriye’nin kuzeyindeki sorunların çözümüne dair imzalanan Soçi mutabakatının uygulanması noktasında anlaşmazlıkların olduğunu söylemesine dair de açıklamalarda bulunan Peskov, "Rusya ve Türkiye’nin Suriye’deki duruma dair Soçi mutabakatı kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere karşı yaklaşımlarında farklılıklar var. Bu nüanslar ve görüş ayrılıkları başkanlar tarafından Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin tarafından defalarca tartışıldı. Türkiye ile ilişkiler dostane ve yapıcı olduğu için bu farklılıklar açıkça tartışılabiliyor" şeklinde konuştu.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'de ilk dünyada ise 5. sırada yer alıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; Sadece Yusufeli'de 62 kilometre tünel inşa ettik. Türkiye'de ilk dünyada ise 5. sırada yer alıyor. Yılda 1,9 milyar kilovatsaat enerji üretecek. 750 bin Togg'un enerji ihtiyacını karşılayacak. Sıkıntısı olursa, burası 1 buçuk yıl enerji temin eder. Tamamı yerli ve milli bu eserin gururu milletin. Önümüzdeki sene toplam tünel uzunluğu 720 KM olacak. Bölgesel liderliği aşıp küresel güç olduk. Dünyanın gündeminde krizler ve siyasi sorunlar varken biz ise ihracatı, enerjiyi, turizmi konuşuyoruz. Türkiye artık küresel dalgalanmalar karşısında güçlü duruş sergileyebilecek bir alt yapıya sahiptir. Hep beraber yeni bir dönemin kapılarını aralamanın eşiğindeyiz. Togg'u teknoloji alanında, Yusufeli Barajı'nı da alt yapı alanında Türkiye Yüzyılı'na girişin sembolleri olarak sayıyorum. PENÇE KİLİT HAVA HAREKÂTI Altı kişinin kaybettiği alçak saldırının yanıtını terör hedeflerini yerle yeksan ederek verdik. Karkamış'ta hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Bu teröristleri kimlerin himaye ettiğini biliyoruz. Türkiye'yi oyalayanlar için yolun sonu geldi. Ülkemizin güvenliği nereden başlarsa oraya kadar gideriz. İstiklâl Caddesi'ndeki terör saldırısını mertçe karşımıza çıkmaya yüreği yetmeyenlerin alçaklığı olarak görüyorum. Ayrıntılar geliyor…

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu'dan Alman mevkidaşına sert tepki: Polonya'ya 2 bomba düştü diye NATO ayağa kalktı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ile bir araya geldi. Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Faeser, İçişleri Bakanlığındaki görüşme öncesi ziyaretçi defterini imzaladı. Soylu ve Faeser'ın ikili görüşmesi, görüntülerin alınmasının ardından basına kapalı devam etti. Görüşmede, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı da hazır bulundu. İki bakan daha sonra, Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezinde (GAMER) heyetler arası görüşme yaptı. Soylu ve Faeser, görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı. Terörle mücadele başta olmak üzere birçok başlık değerlendirildi Faeser'i ağırladıkları ve heyetiyle verimli görüşmeler yaptıkları için memnun olduğunu belirten Soylu, Almanya'nın her anlamda Türkiye'nin önemli ortaklarından biri olduğunu söyledi. Soylu, Faeser'in göreve geldiğinden beri sıkı iş birliği, karşılıklı diyalog ve tüm sorunları ortak çözebilme konusunda iradenin ortaya koyulduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Bugüne kadar 7 mekanizma oluşturduk ve bu 7 ayrı mekanizma devam ediyor. Özellikle 7 mekanizmanın 8'inci toplantısını da aralık ayında gerçekleştireceğiz. Bugün de sabahtan itibaren birçok konuyu olumlu şekilde ele aldık. Terörle mücadeledeki ortak bakışımızı tekrar değerlendirdik. PKK, DHKP-C, DEAŞ, FETÖ, birçok terör unsurlarıyla ilgili değerlendirmelerimizi ortaya koyduk. Bunlarla ortak şekilde mücadele etmenin esas itibarıyla insanlığı, dünyanın ve ülkemizin huzurunu ilgilendirdiğini ortaya koyduk." "Coğrafyamızın nasıl bir terör belasıyla karşı karşıya kaldığını paylaştık" Faeser'ın, Türkiye'de son dönemde yaşanan terör saldırılarıyla ilgili taziyelerini iletmesi dolayısıyla teşekkür eden Soylu, şu bilgileri verdi: "Biz de coğrafyamızın nasıl bir terör belasıyla karşı karşıya kaldığını kendisiyle paylaştık. Enerjiden göçe kadar birçok meseleyi karşılıklı değerlendirebilme fırsatımız oldu. Bu konuda ortak birtakım kararlarımız, değerlendirmelerimiz ve süreç yönetimi konusunda atacağımız adımlar kararlaştırıldı. Elbette ki asayiş ve uyuşturucu suçlarıyla ilgili de gündemimizin önemli başlıklarından birisi olarak bu konular ele alındı." "İnsan hakları dünyanın her yerinde bütün insanlara aittir" Bakan Soylu, Türkiye'nin, Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki operasyonlarına yönelik Almanya'nın açıklamalarına ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti: "Terör örgütlerine yönelik operasyonların bir tek değerlendirmesi olur, terörü ortadan kaldırmak. Devletler ve ülkeler meşrudur, terör örgütleri gayrı meşrudur. Devletlerin bir tek sorumluluğu vardır, kamu düzenini sağlamak. Kendi birliğine, kamu düzenine karşı terör örgütlerinin organizasyonları ve terör örgütlerinin saldırıları ayrıştırılamaz. Bugün şu anda bir çocuğumuz ile genç bir öğretmeniz defnedildi. İstiklal Caddesi'nde masum insanlar öldürüldü. O insanlara hiçbir orantı uygulanmadı. Polonya'ya 2 bomba düştü diye NATO ayağa kalktı. İnsanlar coğrafyalarına, dillerine, dinlerine, yaşadıkları bölgelere göre ayrıştırılamazlar. İnsan hakları dünyanın her yerinde bütün insanlara aittir. Almanya'ya veya Avrupa'nın herhangi bir yerine, dünyanın herhangi bir yerine terör saldırısı olduğunda ne düşünüyorsak etrafımızdaki coğrafyadaki terör örgütlerine de aynı şekilde düşünülmesini istiyoruz. Etrafımızda bir terör devleti kurmak istediler ve buna bizim müsaade etmemiz mümkün değildir. Sınırlarımızı da milletimizi de korumak bizim sorumluluğumuz, ülkemize ve milletimize borcumuz ve ödevimizdir. Bu, her ülkenin ve her milletin meşru hakkıdır."

1 yıl önce

Necip Hablemitoğlu suikasti iddianamesi kabul edildi

Ankara Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün'ün yürüttüğü akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun 18 Aralık 2002'de evinin önünde uğradığı silahlı saldırıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile örgüt yöneticilerinden Mustafa Özcan, Aydın Köstem ve Enver Altaylı, Hablemitoğlu'nu tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle suçlandı. İddianamede, firari emekli Albay Levent Göktaş, emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve emekli binbaşı Fikret Emek'in Hablemitoğlu'nu "tasarlayarak öldürdükleri" belirtildi. Bu kapsamda söz konusu sanıkların "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, ayrıca Göktaş'ın "örgüt kurmak" suçundan 8 yıla, Mumcuoğlu ve Emek'in ise "suç örgütüne üyelik"ten 4 yıla kadar cezalandırılmaları istendi. Eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ile FETÖ firarisi Serhat Ilıcak'ın da "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 20 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, Bozkır'ın "suç örgütüne üyelik"ten 4 yıla kadar daha hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, Mehmet Narin'in "suç örgütüne üye olmak"tan 4 yıla kadar hapis istenirken 9 kişi için takipsizlik kararı verildi. Suikastın üzerinden 20 yıl geçti Akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun dikkatleri üzerine çekmesine neden olan çıkışı FETÖ'nün sözde "cemaat" olarak bilindiği yıllarda bu yapıya yönelik tespitleriydi. "Gülen cemaati"nin devlet içine sızarak kritik kadroları tuttuğuna dikkati çeken Hablemitoğlu, "Köstebek" isimli kitabında "Gülen cemaati"nin silahlı örgüt halini almaya başladığı tespitini yaparak yapıyı "Fetullahçılar" olarak tanımladı. Örgütün hedefi haline gelen Hablemitoğlu,18 Aralık 2002'de evinin önünde başından vurularak öldürüldü. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen faili meçhul kalan Hablemitoğlu dosyası, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden kısa bir süre önce yeniden raftan indirildi. Suikasta ilişkin detaylar yeniden incelendi, ulaşılan bilgiler, cinayetin FETÖ tarafından işlenmiş olabileceği şüphesini beraberinde getirdi. Bozkır, Türkiye'ye getirildi Soruşturmayı genişleten savcılık, o dönem Ukrayna'da bulunan şüpheli eski asker Nuri Gökhan Bozkır hakkında kırmızı bülten çıkardı. MİT tarafından 27 Ocak 2022'de Türkiye'ye getirilen Bozkır, 8 Şubat'ta "suç örgütü üyeliği" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından tutuklandı. Şüphelinin beyanları doğrultusunda, 8 Haziran 2022'de emekli albay Levent Göktaş, emekli binbaşı Fikret Emek, suikastın tetikçisi olduğu iddia edilen emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nun aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Aralarında Emek ve Mumcuoğlu'nun da bulunduğu 4 kişi tutuklandı, diğer 4 şüpheli ise adli kontrolle serbest bırakıldı, adresinde bulunamayan Göktaş'ın firar ettiği belirlendi. Soruşturma kapsamında tutuklanan bir diğer şüpheli ise daha önce "FETÖ üyeliği" ve "casusluk" suçlarından 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan eski istihbaratçı Enver Altaylı oldu.

1 2 ... 1123 1124 1125 1126 1127 1128 1129 ... 2653 2654