29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Enflasyon meselesinin üstesinden geleceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel ekonomilerin krizden geçtiğini ve derinden etkilerinin görüldüğünü söyledi. Erdoğan, Türkiye'deki enflasyon meselesinin de üstesinden gelineceğini belirtti. Erdoğan Dolmabahçe Ofisi'nde düzenlenecek Katılım Finans Strateji Belgesi Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Toplantıda katılım bankalarının isminin katılım finans kurumu olarak değiştirilebileceğinin ve bu bankalara yönelik algının böylece kırılabileceğini de söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: Türkiye'nin her alanda olduğu gibi ekonomide de hedeflerini küresel ligin en üst sıralarına çıkarmak için böyle bir süreçte bu tür çalışmaların çok daha anlamlı olduğuna inanıyorum. Salgın ve savaşın tetiklediği enerji ve Emtia fiyatlarındaki artışın tetiklediği küresel ekonomik kriz tüm ekonomileri derinden etkilediği dönemden geçiyoruz. Küresel gelişmelerin ortasıyla bir süredir etkisini hissettiğimiz enflasyon meselesinin üstesinden gelerek inşallah Türkiye Yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz. Birileri 8-9 yıldır Türkiye'yi yönetilebilir olmaktan çıkarmak için kumpastan darbeye her yolu denediler. Son mermiyi de ekonomiye sıktılar. Hesap edilmeyen durum çıktı. Tuzaklara karşı verdiğimiz mücadele bizi güçlü kıldı. "FİNANS SİSTEMİNİN ÇARPIKLIKLARI, ÇIKMAZLARI VAR" Türkiye yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz. Ekonomik kriz yeni sorunlara da yol açarak dünyayı kasıp kavurmayı sürdürüyor. Esasen finans sisteminin çarpıklıkları, çıkmazları da vardır. Temel görevi tasarrufları doğru yatırımlara yönlendirerek ekonomik büyümenin lokomotifi olması gereken finansal sistem bu görevini yerine getiremiyor. Finans sisteminin üretimi ve ticareti beslediği ekonomik düzenin yerini, diğer sektörlerin finans sektörünü desteklediği sağlıksız sistem yer almıştır. Küresel borçluluk oranı küresel milli gelirin 3,5 katına yükselmiştir. 2008 küresel finans krizinden gerekli ders alınmadığı ve yanlış yolda yürüdüklerini görüyoruz. Bu çarpık durum finansın üretim ve yatırımlardan ayrıştırılarak dünyadaki sosyal refaha katkısının giderek azalmasına yol açmaktadır. Salgın dönemi sonrasında Dünya Bankası, IMF gibi kuruluşlarca da açıkça dile getirilmektedir. Üretim, adalet, paylaşım ve en önemlisi de insanın olmadığı ekonomik finansal yapı sürdürülebilir değildir. Tarih bunun sayısız örnekleriyle doludur. Biz de artık sürdürülemez hale gelen mevcut finansal yapıya alternatif yeni finansal mimariye her türlü desteği veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Hem ülkemiz ve dünyaya hayırlı bir hizmette bulunmuş olacağımızı ümit ediyoruz. Paylaşımı, üretimi ve ahlaki değerleri önceleyen alternatif finans araçlarının başında katılım finans sistemi geliyor. Türkiye ve dünyada katılım finansın yıldızı, risk paylaşımı, varlığa dayalı olması ve ahlaki vurgularıyla giderek daha çok parlamaktadır. Finansal sistemin gelişmesi, istikrarın sağlanması hususunda da ülkemiz önemli yol kat etmiştir. Finans sistemimize yönelik saldırılardan alnının akıyla çıkan kamu bankalarımız yeni sistemin itici gücü olmuştur. Ekonomi modelimizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlaya dayalı büyüme stratejisinin sac ayaklarını oluştururken bu imkanlardan en geniş şekilde istifade ettik. Hayati ihtiyaçlarımızın karşılanmasında bu araçların çok faydasını gördük. Üzüntüyle belirtmek isterim ki, katılım finans finansal sistemin içinde hak ettiği potansiyelin çok gerisindedir. Hükümet olarak katılım finans sisteminin gelişmesi amacıyla çok önemli politikaları devreye aldık. Kalkınma planlarımız ve orta vadeli planlarımız başta olmak üzere tüm kamu strateji belgelerimizde katılım finansı öncelikli alanlardan belirledik. Katılım finansın finansal sistemin içinde hak ettiği yere gelmesi için üzerimize düşen sorumlulukları bundan sonra da ifa etmeyi sürdüreceğiz. İSİM DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ Türkiye gibi insanların dini hassasiyetlerinin yüksek olduğu ülkede katılım finans sisteminin potansiyelinin gerisinde kalmasının sebeplerini doğru tespit etmeli, çözüm yollarını ona göre belirlemeliyiz. Katılım finans kuruluşlarının bankalardan farkı olmadığına ilişkin algı topluma yer etmiş durumdadır. Katılım bankası isminin katılım finans kurumu şeklinde değiştirilmesi olabilir. Sadece isim değişikliyle katılım finansla bankaları toplum nezdinde ayrıştıracaktır. Önümüzdeki dönemde inşallah bu meselenin çözülmesiyle katılım banklarının hızlı büyüme sürecine gireceğine inanıyorum. Bilindiği gibi katılım finans dediğimiz yapı sosyal finansı içeriyor. Her biri ayrı değere sahip araçların finansal sistem içinde süratle gelişme, büyüme, zenginleşme potansiyeli olduğunu biliyoruz. Bu amacımızı gerçekleştirmek için strateji belgesinin hazırlıklarını başlatmıştık. 2022-2025 döneminde katılım finansa yönelik hukuki, idari, kurumsal altyapıyı oluştururken mevcut altyapıda da önemli dönüşümü gerçekleştirmektir. Belgede katılım finansın gelişmesine yönelik amaç, hedef ve eylem maddeleri bulunuyor. 27 sorumlu kurum ve kuruluş ile diğer tüm paydaşlara önemli görevler düşüyor. Katılım finansın gelişmesi için üzerimize düşen görevleri yapıyoruz. Katılım finans sisteminin tüm taraflarından bu mücadelede bize gerekli desteği vermesini bekliyoruz.

1 yıl önce

CHP’nin ‘serbest bırakılsın’ dediği PKK’lı Dilşah dağdan video yayınladı…

CHP'nin gazeteci diyerek serbest bırakılması için rapor düzenlediği Zozan Tolan kod adlı PKK'lı terörist Dilşah Ercan, dağdan video yayınlayarak hayatta olduğunu belirtti. Mersin polisevi saldırısında parmak izi çıkan Dilşah Ercan, teröristbaşı Abdullah Öcalan posteri önünde bir video yayınlayarak yaşadığını duyurdu. PKK terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı (ANF) Zozan Tolan kod adlı PKK'lı terörist Dilşah Ercan ile yaptığı söyleşiyi paylaştı.

1 yıl önce

CHP raporundaki isimler eylemlerini böyle sürdürmüş…. Bu teröristler de gazeteci mi!

PKK’lı Dilşah Ercan’ın, Mersin'de polisevine düzenlediği terör saldırısının ardından, adının geçtiği ve CHP tarafından 2013 yılında hazırlanan “Tutuklu Gazeteciler Raporu” tartışma yarattı. PKK'nın 'Ercan'ın görevinin başında olduğu', saldırıyı başka teröristlerin düzenlediği açıklamasının ardından, önce sessizliğini koruyan CHP'li yöneticiler sonra İçişleri Bakanlığını hedef aldı. Raporu hazırlayanlardan  CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, partisine 'siyasi kumpas' kurulduğunu söyledi. Açıklamalarla o dönem hazırlanan rapor aklanmaya çalışıldı. İçişleri Bakanlığı, Ercan'ın parmak izinin uyuştuğunu duyursa da tartışma bu eksende sürüyor. Ancak rapor, Ercan'dan ibaret değil. Raporda FETÖ kumpaslarıyla cezaevinde bulunan gazetecilerin yanısıra terör suçluları da sadece örgütlerine yakın bir kurumda çalışıyor gözüktükleri için 'tutuklu gazeteci' olarak geçiyor. Raporun bir diğer hazırlayıcısı CHP'li Veli Ağbaba'nın o dönem “Aradık terörist bulamadık” dediği listeye mercek tuttuk. Raporda DHKP/C adına CHP’li belediyelerden para toplayan, hapisten çıktıktan sonra yurtdışında FETÖ’cülerle aynı televizyona çıkan ve Avrupa’ya kaçıp PKK’nın yayın organlarında Türkiye aleyhine yayınlar yapanlara kadar birçok isim var. KIRMIZI KATEGORİDE ARANIRKEN ÖLDÜ Bayram Namaz, CHP'nin raporuna 6. sırada yer alıyor. MLKP terör örgütü yöneticiliğinden tutuklu olarak listeye giren Namaz, “Baran Serhat” kod adını taşıyordu. MLKP'li Namaz, 2014'te cezaevinden çıkarak Suriye'nin kuzeyindeki PKK/YPG saflarına katıldı. Ardından İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesinde kırmızı kategoride yer aldı. Namaz PKK saflarında Suriye'de çatışırken aracına konulan el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu öldü. 9 YIL HAPİS ALDI KCK operasyonu kapsamında 20 Aralık 2011’de gözaltına alınan Zuhal Tekiner, 24 Aralık 2011’de çıkarıldığı mahkeme tarafından “KCK Basın Komitesi ve örgüt üyesi olma” suçlamasından tutuklandı. Tekiner, 8 Şubat 2013 tarihinde İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tahliye edildi. Tekiner, hapisten çıktıktan sonra da faaliyetlerine devam etti. Silvan Belediyesinin önceki dönem başkan vekili de olan Zuhal Tekiner, 2015 ve 2016 yılında katıldığı eylemler, "örgüt üyesi olmak" ve "zincirleme örgüt propagandası" suçlarından 9 yıl hapis cezası verildi. 22 Ekim 2020 tarihinde verilen karada Tekiner duruşmaya katılmadı. Tekiner de yine söz konusu raporda ismi geçen sözde gazetecilerden. TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YASAKLI KANALINDA Pervin Yerlikaya, 2011 yılında terör örgütü üyeliğinden tutuklandı. CHP’nin raporunda da yer alan Yerlikaya 2013 yılında serbest bırakıldı. CHP’nin raporu yayınlayacağı sırada serbest bırakıldığı için tutuklular listesinden düşürüldü. Raporda Yerlikaya’nın mektupları yer aldı. CHP’nin o dönemde savunduğu kişi şu anda PKK’nın yayın organı olan ANF NEWS’te örgüt lehine haberler yapmaya devam ediyor. Yerlikaya, şu anda Almanya’da yaşıyor. Çağdaş Kaplan da raporda yer alan ve serbest bırakıldığı için listeden çıkartılan isimlerden. Kaplan, “Konya’nın Kandil beldesinde kandil tabelasının altında zafer işareti yaparak fotoğraf çekildiği” ve bu yolla örgütle olan gönül bağının saptandığı iddiası ve PKK’nın yayın organı Roj TV haber bültenlerindeki ifadeleri nedeniyle tutuklandı. 8 Şubat 2013 tarihinde serbest bırakıldı. Şu an yurtdışında olduğu anlaşılan Kaplan, 8 Temmuz 2019’da kırmızı bültenle aranan Can Dündar ve FETÖ kaçaklarından eski Today's Zaman muhabiri Mahir Zeynalov ile birlikte Al Jazeera televizyonunda Türkiye aleyhine röportajlar verdi. Kaplan, yurtdışında Türkiye karşıtı faaliyetlerine devam ediyor. Kaplan’ın, bir kişinin kaçırılması, gasp edilmesi ve sahte kimlik kullanma suçlarında sabıkası da bulunuyor. KOBANİ SORUŞTURMASINDA TUTUKLANDI Listede 54. sırada bulunan Selahattin Aslan ise PKK'ya üye olmak ve terör örgütü propagandası yapmak suçunda tutuklandı ve 2012 yılında serbest bırakıldı. Şu anda PKK'nın yapılanmalarından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)  PM üyesi Selahattin Aslan, 29 Nisan 2022 tarihinde Kobani soruşturması kapsamında çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İTİRAFÇI İFADESİNDE GEÇTİ DHKP-C’nin İstanbul yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 23 Temmuz 2019 tarihinde itirafçı olan Ceyhun Bay, ifadesinde CHP’nin tutuklu gazeteciler diyerek raporda destek verdiği Doğan Karataştan ile birlikte CHP’li belediyelerden DHKP/C’ye para topladıklarını itiraf etti. DHKP/C’li Doğan Karataştan CHP’nin raporunda 11. sırada yer alıyor. YARALAMA, HARAÇ, ATEŞ Raporda ismi geçen Erdal Süsem, Eylül Hapishane Dergisi editörü. TKP/ML TİKKO terör örgütü üyesi Erdal Süsem 28 Mayıs 1999’da Maltepe’de bulunan kıraathane ile Sinop Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ne bombalı saldırı yaptı. Başka bir olayda ise bir polisin silahını çalarak, bir kişiyi vurmak suçunda yargılandı. 21 Mart 2000'de Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerine silahla ateş açmak, H.B. isimli bir gazino sahibini silahla yaralamak ve örgüt adına haraç almak suçlarından hüküm giydi. Süsem ile ilgili iddialar ve suçlar hayli fazla. Tüm bunlara rağmen CHP raporunun 13. sırasında Erdal Süsem tutuklu gazeteci olarak ver almış ve rapora tam 3 sayfa mektup göndermiş. CEPHANEYLE YAKALANAN 'GAZETECİ' Raporun 25. sırasındaki hükümlü MLKP terör örgütü adına faaliyette bulunan Hatice Duman, A.A. adlı şahısla birlikte kaldığı hücre evinde değişik çapta ateşli silahlarla yakalandı. Sahte kimlik kullanan Duman, 31 Temmuz 2001'de Kadıköy ilçesi Kızıltoprak Mahallesi, Kalamış Marina'ya patlayıcı madde koymak, 24 Ocak 2003'de Eyüp ilçesi Rami Kuru Gıda Toptancılar Sitesinde bulunan Akbank Topçular Şubesinin silahlı soygunu, 17 Mart 2003'de ise Maltepe ilçesi Cevizli Mahallesinde A.K. ve H.K. adlı iki kişiye ait silahların yağmalanması olaylarından hüküm giydi. İçişleri Bakanlığının 2011 yılında hazırladığı raporda gazeteci olmayan 10 sanığın isimlerini verilmiş. Hatice Duman’da bu sanıkların içinde yer almıştı. CHP’nin raporunda 40. sırada yer alan DHKP-C terör örgütü üyeliğinden hükümlü Mustafa Gök, başkası adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesi kullanırken yakalandı. Gök, 2 Nisan 1992'de Akbank Eyüp Şubesinin silahlı soygunu, 18 Şubat 1992 tarihinde polis memuru Bülent Ustun ve bir bekçinin öldürülmesi, yine aynı tarihte Kartal Tekel satış deposunun bombalanması, 16 Ekim 1991 tarihinde ANAP Pendik ilçe binasının bombalanması, 5 Nisan 1992 tarihinde dört polis memuru ile silahlı çatışma, yaralama ve öldürme eylemleri, 27 Mart 1991 tarihinde Ataköy'de bulunan bir helikopterin bombalanması, 7 Nisan 1992 tarihinde Alibeyköy Polis karakolunun bombalanması, 19 Nisan 1992 tarihinde Atışalanı Ekipler Amirliğine yönelik silahlı saldırı suçlarından hüküm giydi. * Kenan Karavil, raporun 29. sırasında yer alan zanlı, KCK'nın bölge sorumluluğundan tutuklandı. Adana'da yapılan terör amaçlı eylemler ile yasadışı gösterileri organize etti. PKK terör örgütünün silahlı dağ kadrosuna eleman kazandırmak amacıyla faaliyetlerde bulundu. Karavil de CHP raporuna gazeteci olarak aktarıldı. PKK'YA ELEMAN TOPLAMIŞLAR Ömer Faruk Çalışkan raporun 47. sırasındaki yer alıyor. PKK terör örgütüne üye olmak, örgütün silahlı dağ kadrosuna eleman kazandırmak için çalışmalar yapmak, bu amaçla S.A. isimli şahsı İstanbul'dan Van iline götürerek, buradan Yüksekova'ya götürmeye çalışmak suçlarından tutuklandı. PKK'nın kırsal kadrosuna eleman kazandırmaya çalıştığı tespitine yer verilen Çalışkan da CHP'nin gazeteci listesine girmeyi başaran isimler arasında yer aldı. PKK terör örgütü üyeliğinden hüküm giyen Faysal Tunç, raporun 18. sırasında yer aldı. Tunç, Terör örgütünün silahlı dağ kadrosuna elaman kazandırmak için çalışmak ve bu kapsamda 18 yaşından küçük çocuk G.S.'nin örgüte katılımını organize etmek, Muş ilinde örgüt talimatı ve doktrini doğrultusunda eğitim faaliyetleri düzenlemek ve örgüt kararlarını internet üzerinden örgüt üyeleri ile paylaşmak ve uygulamaya geçirmek suçundan hüküm giydi. Sevcan Atak, raporun 56. sırasında yer alıyor. CHP’nin gazeteci olarak aktardığı isim, örgütün silahlı dağ kadrosuna katılmak isteyen Z.K. adlı kişiye yardım etmek, güvenlik takibinden kurtulmak için Z.K.'yı saklama ve PKK'ya yardım, örgütün silahlı dağ kadrosuna katılmak isteyen birine yardım etmek ve terör örgütü PKK üyeliği suçlarından hüküm giydi. Raporun 20 sırasında yer alan ve gazeteci olarak savunulan Ferhat Çiftçi, güvenlik güçlerine molotof kokteyli ve havai fişek attığı için yargılandı.

1 yıl önce

CHP'li başkandan skandal üstüne skandal: Göstermelik sözleşme ayarladı tarih atmayı unuttu

Geçtiğimiz aylarda aile şirketinin Belediyeden aldığı bir ihaleyi etik bulmadığı gerekçesiyle iptal ettirdiğini söyleyen Subaşı'nın, Belediyenin organizasyonlarını verdiği firmalara, yemek işlerini eşinin şirketine yaptırması koşuluyla verdiği anlaşılmıştı. Bilecik'in kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümü dolayısıyla Şeyh Edebali meydanında düzenlenen kurtuluş etkinliklerinde halka ikram edilmesi için hazırlanan 5 bin kişilik yemeğin de aile şirketince dağıtılması dikkatlerden kaçmadı. Yapılan milyonluk kıyak tepki topladı. DOĞRUDAN DEĞİL DOLAYLI YOLDAN KIYAĞA DEVAM Kurtuluş etkinliklerinde yemek tezgahının başına geçen Subaşı, vatandaşlara kendi elleriyle yemek dağıtımı yaparken yerel basına bol bol poz verdi. Çekilen fotoğraflara çarpıcı ayrıntılar da yansıdı. ÜCRETSİZ DAĞITILDI YALANI Daha önce de İstanbul'da kaldığı lüks otelin 21 Bin 600 TL'lik faturasını Belediyeye kestirdiği anlaşılan ve çıkan haberlerin ardından apar topar bir açıklama yapan CHP'li Subaşı, belgeleriyle yayınlanan haberi, eline tutuşturulan bir kağıda yazılanları okuyarak yalanlamaya çalışmış ve tek bir belge dahi gösterememişti. Sabah'ın haberine göre; Aile şirketine yaptığı kıyakla ilgili çıkan haberi de yalanlamak için aceleyle bir sözleşme hazırlatan Subaşı, bu kez de uydurma sözleşmeye tarih atmayı unuttu. Sözleşmede, söz konusu 5 Bin kişilik yemeğin, Subaşı Yemek Sanayi tarafından ücretsiz ikram edildiğine yer verildi. Bütün Belediye ve bağlı kuruluşlar ile mahalli idare birliklerinin tüm yapılan sözleşmelerinde tarih bulunması zorunluluğu varken, aniden ortaya çıkan sözleşmede tarih bulunmaması vatandaşlarca alay konusu oldu.

1 yıl önce

Mafya sözcüsü İsmail Saymaz’ın derdi PKK ile içli dışlı olan CHP’yi kurtarmak olmuş….

Mersin’in Mezitli ilçesindeki Tece polisevine terör örgütü PKK tarafından canlı bomba saldırısı yapıldı. Saldırıda 1 polisimiz şehit oldu. İçişleri Bakanlığı, saldırıyı gerçekleştiren teröristin PKK terör örgütünden Dilşah Ercan olduğunu duyurdu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, teröristin parmak izinin Dilşah Ercan ile uyuştuğunu açıkladı. Mersin Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili 6 kişinin tutuklandığını duyurdu. Ercan’ın isminin, CHP’nin Tutuklu Gazeteciler Raporu’nda yer aldığı ortaya çıktı. Terör örgütü PKK ise Dilşah Ercan’ın yaşadığını, saldırıyı bir başka teröristin gerçekleştirdiğini, Ercan’ın da terör kampında yanlarında olduğunu ortaya attı. Olayın üzerinden 1 hafta geçmesine rağmen terör örgütü PKK, Dilşah Ercan’ın yaşadığını ispatlayan bir kanıt ortaya koyamadı. İçişleri Bakanlığı’nın ve Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayla ilgili açıklamaları ortada iken Halk TV yazarı İsmail Saymaz, PKK ile içli dışlı olduğunu inkar etmeyen CHP’yi sterilize edip 6’lı masayı rahatlatmak için terör örgütü PKK’nın tezlerini güçlendirmeye çalıştı. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1576290581755482112?s=46&t=26rwwniv7Molai7lggTntA Saymaz, Anadolu Ajansı’nın teröristlerin kullandığı para-motorun görüntülerini servis etmesini görmezden gelerek “Diyelim, uçtular. Peki, para-motor nerede?” diye sordu. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1575011842363076608?s=46&t=26rwwniv7Molai7lggTntA OLAYI CHP İLE İLİŞKİLENDİRDİ CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Bedrettin Gündeş ve 15 PKK iltisaklı belediye çalışanının gözaltına alınmasının Mersin polisevi saldırısı ile aynı bağlanda tartışan Halk TV yazarı Saymaz, PKK’nın gerçekleştirdiği Mersin polisevi saldırısını CHP ile ilişkilendirmiş oldu. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1575345404136357889?s=46&t=26rwwniv7Molai7lggTntA https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1575753576017584129?s=46&t=26rwwniv7Molai7lggTntA Saymaz, bu gayreti ile gerçekleri gün yüzüne çıkarmış oldu.

1 yıl önce

İstanbul'da ABD ile kritik temas! F-16 vurgusu dikkat çekti! "Yunanistan'ın eylemleri kabul edilemez"

Cumhurbaşkanlığı Mabeyn Köşkü'nde Kalın ve Sullivan arasında gerçekleşen görüşmede, Türkiye-ABD ikili siyasi ve ekonomik ilişkileri, savunma sanayi alanındaki iş birliği alanları, Ukrayna savaşı, İsveç-Finlandiya'nın NATO üyelik süreçleri, Ege ve Akdeniz ile Güney Kafkasya'daki gelişmeler dahil bölgesel konular değerlendirildi. F-16 DETAYI DİKKAT ÇEKTİ Stratejik Mekanizmanın hayata geçmesi ile birlikte ortak çıkarlar temelinde iş birliği alanlarının artması beklentisi dile getirildi. F-16 konusunda sürecin tamamlanmasının iki ülkenin stratejik çıkarlarına hizmet edeceğine vurgu yapıldı. "YUNANİSTAN'IN HUKUKA AYKIRI EYLEMLERİ KABUL EDİLEMEZ" Türkiye'nin NATO'daki kilit rolüne vurgu yapılan görüşmede, müttefiklerin ortak güvenlik risklerine ve tüm terör tehditlerine karşı uyum ve dayanışma içerisinde hareket etmesi gerektiğinin altı çizildi. Ege ve Akdeniz konularında Türkiye'nin hak ve çıkarlarını korumakta tereddüt göstermeyeceği vurgulanırken, Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı ve agresif eylemlerinin kabul edilemez olduğu belirtildi. Küresel güvenlik ve istikrarı tehdit eden Ukrayna Savaşı'nın uluslararası hukuk temelinde bir an önce sona ermesi için diplomatik çabalara ağırlık verilmesinin önemine işaret edildi.

1 yıl önce

Burkina Faso’da devrik lider Damiba, Togo’ya sığındı

Ulusal basındaki haberlere göre, Burkina Faso'nun darbeyle iktidara gelen devrik lideri Paul-Henri Sandaogo Damiba askeri yetkililere istifasını sunduktan sonra Togo’ya sığındı. Damiba 48 saatlik baskının ardından, sabah başkent Vagadugu’daki askeri hava üssünde istifasını askeri yetkililere sunmuştu. Halkın Fransız misyonlarına tepkisi gün boyu devam etti Darbeci askerler, devrik lider Yarbay Damiba’nın Fransız askeri üssüne sığındığını ve karşı darbe planladığını ileri sürmesinin ardından, dün akşam darbe yanlısı göstericiler Fransa karşıtı sloganlar atarak elçiliğe girmeye çalışmış, elçiliğin dış duvarlarını ateşe vermişti. Halkın Fransız misyonlarına tepkisi gün boyu devam etti. Halk, Fransız misyonları önündeki nöbetine devam etti. Traore ilk kez halkın karşına çıktı Burkina Faso’nun yeni lideri yüzbaşı İbrahim Traore bugün ilk kez halkın karşına çıktı. Başkent Vagadugu’da askeri aracın üzerinden halkı selamlayan Traore’ye halk sloganlarla ve Rusya bayraklarıyla destek verdi. Burkina Faso’nun yeni lideri Traore'den 'durum kontrol altında' mesajı Burkina Faso’da 30 Eylül’den bu yana süren askeri hareketliliğin ardından, darbeyle iktidarı ele geçiren Traore durumun kontrol altında olduğunu duyurmuştu. Halka desteği ve mücadeleye olan güveni için teşekkür eden Traore, her şeyin yavaş yavaş düzene gireceğinin altını çizerek, halka normal yaşantılarına dönme çağrısı yapmıştı. Ordu, güvenlik durumunu gerekçe göstererek iktidara el koymuştu Burkina Faso'da ordu, ülkedeki güvenlik durumunu gerekçe göstererek 30 Eylül'de iktidara el koymuş ve ülkenin yeni liderinin Traore olduğunu duyurmuştu. Darbe sonrasında, bir sonraki emre kadar anayasanın askıya alındığı, ülke sınırlarının kapatıldığı, hükümetin feshedildiği, ülke genelinde 21.00-05.00 saatlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildiği, tüm siyasi ve sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin askıya alındığı bildirilmişti.

1 yıl önce

Ukraynalı heyetten Baykar'a ziyaret: Selçuk Bayraktar'a Devlet Liyakat Nişanı takdim edildi

Ukrayna Devlet Başkanlık Ofisi Başkanı Andriy Yermak, beraberindeki heyet ile Özdemir Bayraktar Milli Teknoloji Merkezi'ne ziyarette bulundu. Baykar'dan yapılan açıklamaya göre, Andriy Yermak ziyarette Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar'a Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy tarafından verilen Devlet Liyakat Nişanı'nı takdim etti. Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Andriy Yermak ve beraberindeki heyete Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen sistemler ile ilgili bilgi verdi.

1 2 ... 1254 1255 1256 1257 1258 1259 1260 ... 2653 2654