05 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Otomotiv endüstrisi kasımda 2,5 milyar dolarlık ihracat yaptı

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliğinden (OİB) yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin dış satımının 15 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotivde kasım ayı ihracatı geçen senenin aynı ayına kıyasla yüzde 6 gerileyerek 2,5 milyar dolar oldu. Türkiye ihracatında ilk sırada yer alan sektörün geçen ay, ülke ihracatından aldığı pay ise yüzde 11,8 olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım 2021 döneminde otomotiv dış satımı ise geçen senenin aynı aylarına göre yüzde 16 artarak 26,4 milyar dolara ulaştı. Bu süreçte ortalama aylık ihracat ise 2,4 milyar dolar olan sektör, Türkiye dış satımında yine ilk sırada yer aldı. Kasımda en büyük ürün grubu olan "tedarik endüstrisi" ihracatı yüzde 13,5 artarak 1 milyar 29 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. "Binek otomobil" ihracatı yüzde 17 azalarak 834 milyon dolar, "eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar" dış satımı yüzde 39 azalarak 328 milyon dolar, "otobüs-minibüs-midibüs" ihracatı yüzde 9 artarak 156 milyon dolar ve "çekiciler" ihracatı da yüzde 113 artarak 147 milyon dolar oldu. Tedarik endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya'ya ihracatta yüzde 9 artış görülürken, yine önemli pazarlardan ABD'ye yüzde 21, Birleşik Krallık'a yüzde 13, Rusya'ya yüzde 28, Polonya'ya yüzde 23, Belçika'ya yüzde 40, Hollanda'ya yüzde 43 ihracat artışı, İspanya'ya yüzde 19, Fas ve Slovenya'ya yüzde 27'şer ihracat düşüşü yaşandı. Binek otomobillerde önemli pazarlardan Fransa'ya yüzde 27, İtalya'ya yüzde 46, İsrail'e yüzde 28,5, Slovenya'ya yüzde 39, Polonya'ya yüzde 51, İsveç'e yüzde 26,5 ihracat düşüşü, İspanya'ya yüzde 21, Birleşik Krallık'a yüzde 13, Mısır'a yüzde 47, Fas'a yüzde 17, İrlanda'ya yüzde 30 ihracat artışı kaydedildi. Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlarda ise Birleşik Krallık'a yüzde 38, İtalya'ya yüzde 61, Slovenya'ya yüzde 55, Belçika'ya yüzde 56, Almanya'ya yüzde 38, İspanya'ya yüzde 62 ihracat düşüşü, Fas'a yüzde 191 ihracat artışı gerçekleşti. Otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda en fazla ihracat yapılan ülkeler olan İtalya'ya yüzde 124, Almanya'ya yüzde 46, Fransa'ya yüzde 35 artış, Azerbaycan'a yüzde 68 düşüş görüldü. EN BÜYÜK PAZAR ALMANYA'YA YÜZDE 12 ARTIŞ Kasımda en büyük pazar olan Almanya'ya yüzde 12 artışla 393 milyon dolarlık ihracat yapılırken, Fransa'ya yüzde 11 düşüşle 291 milyon dolar, Birleşik Krallık'a ise yüzde 16 azalarak 223 milyon dolar ihracat kaydedildi. İtalya'ya yüzde 29, Slovenya'ya yüzde 41, Belçika'ya yüzde 26, Hollanda'ya yüzde 21, İsveç'e yüzde 47 ihracat düşüşü, buna karşılık ABD'ye yüzde 11, Mısır'a yüzde 31, Rusya'ya yüzde 44 ve Romanya'ya yüzde 25 ihracat artışı olduğu kayıtlarda yer aldı. Ülke grubu bazında en büyük pazar olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ihracat yüzde 10 azalarak 1 milyar 633 milyon dolar olurken, AB ülkelerinin toplam ihracattaki payının yüzde 64,5 olduğu belirlendi. Kasımda Afrika ülkelerine ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi'ne yüzde 13'er, Bağımsız Devletler Topluluğu'na yüzde 30,5 ihracat artışı, Diğer Avrupa ülkeleri ve Orta Doğu ülkelerine yüzde 17'şer ihracat düşüşü oldu. Açıklamada görüşlerine yer verilen OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, otomotiv endüstrisinin kasım ayı ihracatında düşüş yaşamasına rağmen 2,5 milyar dolar ihracatla bu yılki ortalamanın üzerinde bir rakama ulaştığını ifade etti. Tedarik endüstrisi ihracatının çift haneli arttığını, binek otomobil ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının ise çift haneli düşüş gösterdiğini belirten Çelik, "Ülkeler bazında Almanya, ABD ve Mısır'a yönelik çift haneli ihracat artışlar kaydettik. Pandemi öncesindeki son 3 yıllık ihracat ortalaması 30 milyar dolar olan sektörümüzün geçen yılki ihracatı pandemi nedeniyle 25,5 milyar dolara gerilemişti. Bu yılı ise yaklaşık 29 milyar dolar ihracatla kapatmayı planlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

2 yıl önce

Bakan Koca haftalık koronavirüs vaka haritasını paylaştı! Zirve değişmedi…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, illere göre haftalık COVID-19 vaka sayısı haritasını paylaştı. Her 100 bin kişide İstanbul'da 287,40, Ankara'da 202,88, İzmir'de 70,65 oldu. Osmaniye ise 600,85 vaka yoğunluğu ile yine zirvedeki yerini korudu. Vaka sayısı en çok artan 10 il 20-26 Kasım arasında vaka yoğunluğu bir önceki haftaya göre en çok artan 10 il ise şöyle: Osmaniye, Adana, Mersin, Hatay, Kırklareli, Çanakkale, Eskişehir, Burdur, Bilecik ve Edirne.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu’nun Mersin’de kürsüye çıkardığı kişilerin suç dosyası kabarık: Biri FETÖ’cü, diğeri sabıkalı…

CHP, erken seçim çağrısıyla başlattığı mitinglerin ilkini dün Mersin’de gerçekleştirmişti. CHP ve HDP teşkilatlarından yapılan çağrıya rağmen büyük hüsrana uğrayan Kemal Kılıçdaroğlu, 37 bin kişilik alanı bile dolduramamıştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki resmi hesabından açıklamada bulundu ve “Milletin Sesi dedik, milletimizi Mersin’de dinledik. Ülkemizin dört bir yanında acı çeken herkes bu kürsüye çıkacak. Saray bu çığlığı duyacak!” iddiasında bulundu. KÜRSÜYE ÇIKARDIĞI KİŞİLERİN SUÇ DOSYASI KABARIK CHP liderinden önce konuşma yapmak için kürsüye çıkarılan kişilerin suç dosyasının kabarık olduğu tespit edildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mersin’de katıldığı “Milletin Sesi Mitingi”nde konuşma yapan Cennet Yünlü’nün FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturmasının şüphelisi olduğu, aynı mitingde konuşma yapan Mesut Tur’un da “Kasten yaralama, tehdit ve evden hırsızlık” suçunu işlediği ve babasının da PKK/KCK mahalli komitesinde yer aldığı gerekçesiyle yargılandığı öğrenildi. “Milletin Sesi Mitingi”nde konuşma yapan ve “İki üniversite mezunu ve işsiz” olarak takdim edilen Cennet Yünlü’nün, FETÖ/PDY yönelik soruşmasının şüphelisi olduğu bildirildi. Cennet Yünlü’nün, “Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme ve Üye” suçundan adli sicil kaydının olduğu tespit edildi. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tarafından yürütülen soruşturma dosyası kapsamında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli A.D isimli şahsın ifadesinde; “Cennet Yünlü’yü FETÖ/PDY’ye ait olan evde kalan kişi olarak bilirim. FETÖ/PDY’ye ait olan evde yapılan sohbet toplantısına katılan kişidir” dediği öğrenildi. ESNAF DEDİLER AZILI SUÇLU ÇIKTI “Milletin Sesi Mitingi”nde konuşma yapan ve esnaf olarak sunulan Mesut Tur’un “Kasten yaralama, mala zarar verme, tehdit, hakaret ve evden hırsızlık” suçlarından adli sicil kaydının olduğu öğrenildi. Mesut Tur’un babası S.T.’nin terör örgütü PKK/KCK’nin mahalli komitesinde yer aldığı öğrenildi. Mesut Tur’un babasının 18 Mart 1993 tarihinde Mersin’de PKK/KCK terör örgütüne yönelik soruşturmada örgütün mahalli komitesinde faaliyet göstermek suçundan dolayı firari sanık olarak aranmakta iken yakalandığı bildirildi.

2 yıl önce

Türkiye ile Libya arasındaki yolculu gemi seferleri 25 yıl sonra yeniden başladı. ilk gemi İzmir'e geldi

Libya'nın Misrata şehri ile İzmir arasında başlatılan yolcu seferlerinin ilki gerçekleştirildi. 25 yıl sonra yeniden başlatılan sefer kapsamında, üç gün önce Misrata'dan çıkan 'Kevalay Queen' isimli 500 yataklı, 700 yolcu, 520 araç kapasiteli, 2 bin ton yük taşıyabilen gemi bugün İzmir'e demirledi. Karanfil Group ile Misrata'dan Kevalay Turizm ve Libya Demir Çelik Şirketi (LISCO) ortaklığıyla hayata geçirilen proje kapsamında, 107 yolcunun bulunduğu gemi İzmir'de karşılandı. Seferlerin haftada bir gerçekleştirileceği Türkiye- Libya hattında yolculuk süresinin iki gün olacağı ifade edildi. DEIK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı, Türkiye Libya İş Adamları Derneği Başkanı ve Karanfil Group Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Karanfil, "Bu gemiler yolcu, yük ve araç taşıyacak. Gemi üç gün önce Libya'dan çıktı. Üç gün sonra İzmir'e vardı. İzmir'de dün fırtına olduğu için bir gün aksama yaşandı. Normalde iki günlük bir süre olacak. Bu seferleri diğer şehirlere de taşıyabiliriz" dedi. 25 YIL SONRA YENİDEN Libya'nın 1992 yılında ithalata açıldığını hatırlatan Karanfil, “Libya ithalata açılmadan önce insanlar yolcu gemileriyle Türkiye'ye gelirdi. Hem turistik faaliyetlerde bulunur hem ticaretlerini yaparlardı. Libya ithalata açıldığı zaman gemi seferlerinde düşüş oldu. Libya'ya havayolu ve ticaret açıldığı için insanlar gemi ile ticaret yapma ihtiyacını hissetmediler. Bu seferler 95'li yıllarda bitti. Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması'nda Libya ile iki yıl önce komşu olduk. Biz bu komşuluğa nasıl katkı sağlayabileceğimizi düşünürken nostaljiyi canlandırmak istedik ve İzmir'e seferleri başlattık" ifadelerini kullandı. '500 YILA DAYANAN ARKA PLAN KÜLTÜRÜ' İki ülke arasındaki ilişkilere değinen Karanfil, "İki yıl önce Libya ile imzalanan anlaşma dolayısıyla Cumhurbaşkanımıza ve Libya Başbakanına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Biz de komşuluk ilişkisini geliştirmek için elimizden ne gelirse yapmaya hazırız. Libya Afrika'nın anahtarı konumunda bir ülkedir. 7 milyon nüfusu vardır ancak Libya'da 300 milyon nüfus varmış gibi bir tüketim vardır. Lojistikte Türkiye'nin jeopolitik konumu oldukça önemlidir. İki ülke iş birliği hem Afrika'ya giren ürünlerde hem de Afrika'dan dünyaya dağılacak ürünlerde ciddi rol oynayacak. Libya ile 500 yıla dayanan bir arka plan ilişkimiz, kültürümüz vardır. Biz Libya'ya kardeş ülke olarak bakıyoruz. Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması ile Libya halkında belki de yüzyıllarca unutulmayacak bir vefa duygusu oluşturmuşuzdur. Libya'nın Akdeniz'deki haklarının korunması Libya'da nesilden nesile aktarılacak önemli olaylardan biridir" dedi. 'LİBYALILARIN SEVİNCİNDEN DOLAYI GURUR DUYDUK' Libya'dan İzmir'e düzenlenecek seferlerin kış mevsimi dolayısıyla haftada bir gerçekleştirileceğini belirten Karanfil, "Yazın muhtemelen bu seferler artacaktır. Libya'daki geminin çıkış törenine altı bakan, bir eski başbakan ve Libya'nın hemen hemen bütün üst düzey bürokratları geldi. Bir bayram havasıydı. Bizler de Libyalıların bu sevincinden dolayı gurur duyduk. Bu gemilerde hem turizm hem ticaret olacak. Libyalı kardeşlerimiz istedikleri zaman arabalarına binip, arabalarıyla Türkiye'ye gelip seyahat edebilecekler. Libya nüfusunun 2002'den bu yana neredeyse yüzde 60'ı Türkiye'ye gelmiştir" diye konuştu. Libya Kevalay Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mecihi ise, "İzmir'de olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye ve Libya arasında ekonominin tesis edilmesi ve ilişkinin artmasından memnunuz. Türk makamları bu yolcu gemisini başlatırken her türlü kolaylığı gösterdi. Biz gelecekte ikili ilişkiyi geliştirmek için elimizden ne gelirse yapmaya hazırız" dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstanbul mesajı: Yeniden sahibini bulması lazım

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 15. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde bir otelde gerçekleştirildi. Programa AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ile AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin yanı sıra, milletvekilleri, ilçe başkanları, belediye başkanları ve AK Parti İstanbul 3 kademe il yönetimi katıldı. Açılış konuşmaları ile başlayan programda konuşan Yıldırım, Türkiye’nin güçlü olmak mecburiyetinde olduğunu ve bu gücün güçlü iktidardan geçtiğini belirterek, AK Parti ve Türkiye’nin kaderinin beraber olduğunu ifade etti. Yıldırım, “Bugünlerde güçlendirilmiş parlamenter sistem lafları daha sık sık söylenmeye başlandı. Peki biz neden sistem değişikliğine gittik, durup dururken mi? Bunun arka planına bakmak lazım. Belli ki muhalefet; güçsüz, istikrarsız, en fazla bir buçuk yıl ömrü olan hükümetleri özlemiş. Bunun için bugünlerde sistem değişikliğini daha çok telaffuz ediyorlar. Bulunduğumuz coğrafya itibari ile Türkiye güçlü olmak mecburiyetinde. Güçlü olmanın yolu da güçlü iktidar olmaktan geçiyor. Biz yetkiyi milletten aldık, bu yetkiyi elimizden ancak millet alır. Bunu diyen Türkiye sevdalısı, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan. Bu kararlılığı 70 yıllık çok partili demokratik hayatımızda gösteren başka lider yok, başka iktidar yok, AK Parti var. Sıkça diyoruz ya; AK Parti’nin kaderi ile Türkiye’nin kaderi beraber” dedi. "BUNU BURADAN İLAN EDİYORUM" Yıldırım, “Dünyanın en büyük projelerini birer birer hayata geçirdik. En büyük havalimanını yaptık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne başlamış, Avrasya Tüneli’ni yapmış ve daha birçok projeye imza atmış bir Türkiye. Gezi olaylarındakilerin verdiği mesaj ne; bu projeleri yapmayın. Bu bile başlı başına amacın ne olduğunu ortaya koyuyor. Kafa karışıklığı, vizyonsuzluk, tecrübesizliği olan bir ekip ülkeyi yönetmeye talip, olabilirler. İlk defa olmuyorlar, 20 senedir talipler. 15 sene, 15 sefer mindere çıkmışlar hepsinde de tuş olmuşlar ve 16’ncısında da tuş olacaklar, bunu buradan ilan ediyorum. 2023, İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Antalya seçimlerinden sonra biraz ümitlendiler, ümit fakirin ekmeğidir. Ümitlensinler siyaseten güçlü bir muhalefete ihtiyacımız var ama akıllı bir muhalefete ihtiyacımız var. İç politikada her şeyi söyle ama dış politikada ülkemizin menfaatlerini yerlere seren bir tutum izleyemezsiniz. ‘Bu ülke güvenli değil, bu ülkeye yatırım yapılmaz, bu ülkeye gelmeyin’ diyen birisinin bu ülkede iktidara talip olması asla doğru bir şey değildir. Önce ilk iş ülkenize yöneleceksiniz. Defalarca ana muhalefet lideri, Türkiye’ye yatırım yapmayın diyor. Yatırım yapanlara, yaparsanız ve biz gelirsek bütün yatırımlarınızı iptal edeceğiz diyor” diye konuştu. "SEÇİMLERDEN BU YANA İSTANBUL'DA ÇİVİ ÇAKILMIYOR" Yıldırım’ın konuşması sonrasında partililer salonda “Reisi ara” sloganları atmaya başladı. Yıldırım, sloganlar üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla aradı. Telefon bağlantısı ile katıldığı toplantının hayırlara vesile olmasını dileyerek partililere hitap eden Erdoğan, “2023’e giden yolda özellikle bu tür istişari toplantılarının çok verimli ve faydalı olacağına inanıyorum. Siirt'te yapmış olduğumuz toplantılarda hamdolsun çok verimli ve faydalı oldu. Teşkilatımızın duymuş olduğu heyecanı Siirt'te de görmenin mutluluğunu yaşadık. Bir şeyi sizlerden özellikle rica ediyorum, o da şudur; artık 2023'e giden yolda ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları olarak yoğun bir çalışmanın içerisinde olmamız lazım. Ana kademe alanında çok yoğun çalışmalı, kadın kolları çalmadık kapı bırakmamalı, gençlik kollarımız ise yine bir TeknoFest kuşağı olarak onlarda yoğun bir çalışma içinde olmalı. 2023 mücadelemiz adeta partinin kuruluşundaki o heyecan, o coşku ne ise şuanda da 2023 yürüyüşü aynı heyecanın bir göstergesi olmalıdır. Onun için çok yoğun çalışmanın içerisinde olmamız ve şu 19 yılda neler yaptıysak bu yaptıklarımızı tüm millete mal etmemiz gerekir. Eğer bunu millete mal edemiyorsak bilelim ki vebal altında oluruz. Çünkü hala neler yaptığımızı bilmeyenler var, teşkilatta dahil. Bunları milletimize anlatmamız lazım. Her vatandaş AK Parti'nin eğitimde, ulaşımda, tarımda, dış politikada yaptığı ve bunlarla birlikte artık milletimiz sağına, soluna baktığında 'bunlar zaten bizim eserimiz' demeyi bunu göstermemiz lazım. Bunun içinde İstanbul bu işin adeta lokomotifi durumunda olmalıdır. Çünkü lokomotif nereye gidiyorsa vagonlarda oraya gidiyor. İstanbul adeta bu işte lokomotiftir. Türkiye'nin şuanda 15 milyon nüfusuyla İstanbul'un 2023 ardından 2024 olmak üzere yeniden sahibini bulması lazım. Bu da AK Parti'dir. İşte şuanda seçimlerden bu yana İstanbul'da çivi çakılmıyor çivi. Ağaç dikilmiyor, İstanbul artık garip. 2023'le birlikte yeniden bir doğuşu, yeniden bir dirilişi başta İstanbul olmak üzere kazanmamız ve kazandırmamız lazım. Onun için yükümüz ağır, Rabbim yar ve yardımcımız olsun” şeklinde konuştu. Toplantının kapanış konuşmasını yapan AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ise, “Kapanış günü genel başkan yardımcılarımız ve genel başkanvekilimizin katılımı ile toplantımız çok verimli şekilde sona erdi, şükranlarımızı arz ediyorum. Özellikle Cumhurbaşkanımızın bağlanarak hem bize yol haritamızı hem talimatlarını hem de bizim ne yapacağımıza dair direktiflerini vermiş olması da bizim için büyük bir mutluluk oldu, onun için de teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

2 yıl önce

CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi işçi kıyımına devam ediyor

Mersin’de, performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek önceki dönemde işe alınan personelleri haksız yere işten çıkaran CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve yönetimi, işçi kıyımına devam ediyor. Son olarak Kültür ve İmar A.Ş’den 90 personelin daha iş akdinin feshedildiği ortaya çıktı. Büyükşehir Belediyesinin işten çıkarmalarla ilgili açıklama yapan MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, “CHP’li Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde bir yandan kandilin ve İmralı’nın destekçilerini maalesef ki çalıştırırken diğer yandan da belediyede vatanını ve milletini sevmek suç olarak telakki edilmektedir” dedi. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde göreve gelen CHP'li Vahap Seçer yönetimi, önceki dönemde işe alınan işçilere uyguladığı kıyımını sürdürüyor. Bugüne kadar 3 bin 500'ü aşkın işçiyi haksız ve hukuksuz bir şekilde işlerinden eden Seçer yönetimi, Kültür ve İmar A.Ş'den yaklaşık 90 personele akşam saatlerinde, mesai bitiminin ardından iş çıkışı verilerek, SMS ile kararı bildiren yönetim, mesajda; "Büyükşehir Belediye Başkanlığı İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı'nın 23.11.2021 tarih ve 192167 sayılı yazısı ile hizmetinize ihtiyaç kalmadığı bildirildiğinden iş akdiniz 02.12.2021 tarihinden itibaren feshedilmiştir" denildi. "CHP'li Mersin Büyükşehir Belediyesinde bir yandan kandilin ve İmralı'nın destekçilerini maalesef ki çalıştırırken diğer yandan da belediyede vatanını ve milletini sevmek suç olarak telakki edilmektedir" diyen MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, "Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde ülkücü olmak maalesef ki işten çıkarılmaya gerekçe olarak gösterilmektedir. Kocası, MHP'li ve ülkücü olduğu için bir kadının eline süpürge vererek cadde cadde, sokak sokak temizlik yaptıracak kadar gözü dönmüş, zihniyet utanmadan sıkılmadan Allah'tan korkmadan kadın hakları savunuculuğunu da arsızca yapmaktadır. Yavrusu kalp hastası olan bir kadına 'MHP'ye olan üyeliği iptal ettirip, HDP'ye üye olursan, iş konusunda sana yardımcı oluruz' diyecek kadar alçalan bu anlayış utanmadan insan hakları bezirgânlığı yapmaktadır. Engelli bir kardeşimizi iş ten çıkaracak kadar rezillikte zirveye oynayan bu yapı faşizmin dik alasını Mersin'e ve Mersinlilere uygulamaktadır" dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk kadını birçok hakkı Avrupa'dan önce elde etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 87. yıldönümü dolayısıyla Video Mesaj yayınladı. Türkiye'nin kadınlara seçme ve seçilme hakkını birçok Avrupa ülkesinden önce verdiğini hatırlatan Erdoğan, "Kadınlarımızın bu imkana Avrupa'daki hemcinslerinden çok daha evvel kavuşması milletimizin kadınlara bakışını yansıtan önemli bir göstergedir. Üstelik bunun bir zorlama yoluyla değil de siyasetin kendi olağan mecrası içinde gerçekleşmesini son derece anlamlı buluyoruz. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in ortaya koyduğu bu vizyonun maalesef ondan sonra gelen vesayetçi zihniyet tarafından devam ettirilmediğini görüyoruz. Ekonomiden eğitime kadar her alanda gazinin emanetine ihanet edenler, kadınlarla ilgili atılan adımları da sabote ettiler. Kılık kıyafetine göre kadınlarımızı ayıranlar, seçilme hakkı başta olmak üzere kadınlarımızın anayasal haklarını kullanmalarını engellediler. Lafa gelince demokrasiyi eşitliği kimseye bırakmayanlar, kamusal alanda olduğu gibi siyasette de kadınlarımızın varlığına tahammül edemedi" ifadelerini kullandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatından sonra 60 yıl boyunca kadınların parlamentodaki temsil oranlarının yüzde 4'ü aşamadığını belirten Erdoğan, "Ülkemize milletimize ve kadınlarımızın Kurtuluş Savaşı'nda verdiği şanlı mücadeleye asla yakışmayan bu vahim tablo ancak 2002 yılında Ak Parti'nin iktidara gelmesiyle değişmiştir. 2002 genel seçimlerinde kadın milletvekili sayısı 24, kadın temsil oranı yüzde 4.4 iken, 2007'de bu sayı 50'ye, temsil oranı yüzde 9.1'e yükselmiştir. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde aynı sayı 79'a çıkmış, oran da yüzde 14.4'ü bulmuştur. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde kadın milletvekili sayısı 98 iken, parlamentodaki kadın temsil oranı ise yüzde 17.82'ye ulaşmıştır. 24 Haziran 2018 tarihindeki son seçimlerde ise parlamentodaki 600 milletvekilinden 104'ünü kadın milletvekilleri oluşturmuştur. Her ne kadar kadınlarımız seçme ve seçilme hakkını 1934 yılında elde etmişlerse de haklarını özgürce kullanmaya AK Parti ile başlamışlardır. Kadınların siyasete ve sosyal hayata katılım mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarının çoğunun altında AK Parti imzası vardır. Kadın hakları konusunda yaptığımız çalışmaları saymaya kalksak, saatlerce bitiremeyiz. Birileri kadınların ismini ve fırsat bulduklarında kendini istismar etmenin peşindeyken, biz hiçbir zaman ayrım yapmadan kadınlarımızı gerçek anlamda haklarına, özgürlüklerine kavuşturmak için çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde başta kadına yönelik şiddet olmak üzere kadınlarımızın sorunlarına çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak hak ve adalet mücadelesinde kadınlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 2004’de seçilen kadın muhtar sayısı 117’idi. Şu anda 1125

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu "Gelecek nesillere, Türk siyaseti ile ilgili söylüyorum, kadın konusunda bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nın hangi hassasiyeti ortaya koyduğunun altını çizmek istiyorum. Bugün Diyarbakır annelerinin PKK'ya verdiği tahribatı çok az silah vermiştir. Bu işi kadınlar başlattı. Onların yüreği, gücü başlattı" dedi. Bakan Soylu metruk binalara ilişkin olarak önceden yapmış olduğu açıklamaya ilişkin olarak "Lafa takla attırdılar, biz hepimiz hukukun adamlarıyız, ne yapıyorsak hukukun üstünlüğü ile yapıyoruz" açıklamasında bulundu. Bakan Soylu, “Türkiye Kadın Muhtarlar Derneği Balıkesir Buluşması”nda konuştu. Bakan Soylu'nun açıklamaları şöyle: Ne kadar kadın polis, jandarma, kaymakam sayımızı arttırdıysak o kadar verim aldık. Kadınlarımız hiçbir işi yarım bırakmamıştır. Cephede savaşmışlar, Nene Hatun olmuşlardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın teşkilatlardaki kadın aday sayısını arttırma azmine bizzat şahidim. Gördüğümüzü anlatmazsak, milletimiz hangi anlayışla yaptığımızı bilemeyebilir. Gelecek nesillere, Türk siyaseti ile ilgili söylüyorum, kadın konusunda bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nın hangi hassasiyeti ortaya koyduğunun altını çizmek istiyorum. Bugün Diyarbakır annelerinin PKK'ya verdiği tahribatı çok az silah vermiştir. Bu işi kadınlar başlattı. Onların yüreği, gücü başlattı. Uyuşturucu ile mücadelede de en iyi narkotik polisi anne diye bir proje başlattık. Anneler üzerinde bir farkındalık oluşturma yoluna gittik, annelerle birlikte bu neticeyi aldık. Pandemi olmasına rağmen birebir, yüz yüze 300 bin anneye ulaştık, milyonlarca anneye ulaşacağız. Kadına yönelik şiddeti önlemek amacıyla KADES uygulamamızı her kadının indirmesini hedefliyoruz ki, şiddet gördüğüne şahit olduğu her kadın için acil çağrıda bulunabilsin diye. KADIN VALİLERİMİZİN SAYISI ARTACAK İçişleri Bakanı oldum, Sayın Cumhurbaşkanım dedi ki 'Bakanlıkta kadın polis, kaymakam, jandarma eksikliği var. Ben bunu görüyorum, bu sayıyı arttıracağız.' 2016'da kadın mülki amirlerin sayısını söyleyeceğim... 32 kadın mülki idare amirini sayı olarak 101'e çıkarttık. Fazla mı? Değil ama her ilde bir kadın vali yardımcımız olsun. Kaymakamlarımızdan da olsun. Kadın valilerimizin sayısı da çoğalacak. Kadın kaymakam sayılarımız çoğaldığı için başka nedenlerle, genel müdürlükler, daire başkanlıkları veya kamu görevleri ile ilgili adımların atılması hususunda sayının fazlalığı önemli bir katkı ortaya koyacaktır. Emniyet personeli içinde kadın sayımız 15 bin 38'di. Orada da sayıyı arttırdık. Sayı 24 bine çıktı. Jandarma da da benzer bir gelişme kaydettik. 2016'da 29 bindi, bugün 41 bin 637. En son kahraman kadın Jandarmalarımız Eren operasyonlarında 4-5 metre karda bu ülkenin huzuru için mücadele ortaya koyuyorlar. Subay sayısı 709'du, 2 bin 229 kadın subayımız var. 2004 muhtar seçimlerinde kadın muhtar sayımız kaç? Şu anda 1125... Kadınlar bütün cepheleri tek tek ele geçiriyor, anlaşıldı. Biz memnunuz. Vatandaşımızın sesini daha çok duyabilmek için de vatandaşlarımızla sürekli temas halinde olan kadın muhtarlarımıza olan desteklerimizi arttırmaya gayret ediyoruz. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN 'KADIN MUHTAR' TALİMATI Yaptığınız işi iyi yapıyorsunuz, vicdanınızla, yüreğinizle yapıyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki muhtar buluşmalarını, Muhtarlar Bilgi Sistemi'ni, mekansal adres kayıt sistemimizi açtık. Ancak oradaki bilgilerden açabildiğiniz kadar muhtarlarımıza açın dedim. Bir çok bilgi, sizi kanunen sıkıntıda bırakmayacak veriler dışında tüm imkanları zorlayarak bu bilgileri size açacağız. 19 Ekim'in muhtar günü ilan edilmesini, sayın Cumhurbaşkanımızın özel talimatıyla olmuştur. 1125 kadın muhtarımız vardı, bizim erkek muhtarlarımız muhakkak kendi ihtiyaçları vardır ama kadın muhtarlardan başlayarak muhtarlıklara kamera takarsanız sevinizi dediler, 1125 kadın muhtarlığa kamera takma çalışmasını başlattık. Sayın cumhurbaşkanımızın bir talimatı daha var. Muhtar Hizmet binası yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız böyle bir öncelik belirledi, 'kadın muhtarlardan başlayın' dedi. Onu da inşallah çabuk şekilde sonuçlandıracağız. Ankara'da Muhtar Evi yapıyoruz. Ankara'ya muhtarlar geldiği zaman hem çalışmaları için, hem kendileri hem de misafirleri geldiği zaman Ankara'nın göbeğinde inşa edilecek. LAFA TAKLA ATTIRDILAR, ÇATLASINLAR, PATLASINLAR Vefa Sosyal Destek Grupları'nı, sizin buradaki katkılarınızı unutursak biz yanlış yapmış oluruz. Salgın da bir afet, afetlerde kadın ve erkek muhtarlarımız canla başla mücadele ortaya koydular. Orada bu mücadele yapılırken provokasyon yapmaya çalışanlara da ben hakkımı helal etmeyeceğim, kim ederse etsin. Ağaçlar, hayvanlar, canlılar için mücadele etmek bir tarafa orada çalışan arkadaşlarımızın bir canı kurtaralım mücadelesini provokasyonlarla farklı bir noktaya getirmek istediler. Allah da milletimiz de yardımcı oldu. Orada muhtarlarımızın mücadelesi de unutulacak bir mücadele değildir. En önemli mücadele uyuşturucu mücadelesidir. Metruk binaların kaldırılıp, orada uyuşturucu kullanılmasını, kötü kötü işler yapılmasını engellemek için mücadele ediyorlar. Muhtarlar, biz metruk binaların kaldırılması için mücadele ediyoruz, ama veraset davası var dediler ben de dedim ki elbette o dava devam eder. 2019'da çıkan bir kanun var. Eğer böyle bir Metruk Bina görürseniz bu bina asayişe, huzura, kamu düzenine yönelik anlayış eksikliği görüyorsanız şu adımları atarsınız. Ama sen burayı yıkamazsın asayişten dolayı diye mahkeme kararı getirirlerse yapacağımız bir şey yok, ama miras davası yürürken o ayrı bir şeydir. Ama lafa takla attırdılar, biz hepimiz hukukun adamlarıyız, ne yapıyorsak hukukun üstünlüğü ile yapıyoruz. Hukukun bize el verdiği imkanlarla yapıyoruz. Hukukla beraber olmayan içişleri bakanı mı olur dediler. Ama bana uyuşturucu gören satıcıyı polis görünce ayaklarını kırsın dedim, kıyameti kopardılar. Bunu söylediğimde uyuşturucudan ölen sayısı 941'di, şimdi 314. 941, 314'ten büyüktür. Bir kişi uyuşturucudan hayatını kaybetmesin. Çatlasınlar patlasınlar muhtarlık mesleği devam edecek.

1 2 ... 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 ... 2659 2660