29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: PKK ile YPG arasında hiçbir farkın olmadığını çok iyi biliyorlar

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Venezuela Dışişleri Bakanı Felix Plasencia ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin Suriye kararnamesini uzatması ve Biden'ın Türkiye açıklamalarıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle: "ABD yönetimi kongreye mektup yollarken de halkına bilgi verirken de doğruyu söylemiyor. Bu mektup kopyala yapıştır bir mektup olmuş. Bu cümleleri ABD yönetimi daha önce de kulandı. PKK ile YPG arasında hiçbir farkın olmadığını çok iyi biliyorlar. ABD KANUNLARINA GÖRE SUÇ Terör örgütüne çok iyi destek veriyorlar. Bu ABD kanunlarına göre suç. Burada bulunma amacının da DEAŞ ile mücadele olmadığını biliyoruz. DEAŞ ile mücadele eden dünyadaki tek ordu bizim ordumuz. ABD Türkiye'yi suçlamak yerine kendi yanlış politikalarından vazgeçsin. Ayrıca Amerikan halkına da kongresine de daha dürüst davransın. TÜRKİYE'NİN NAVTEX KARARI Kıta sahanlığımızı ihlal etmek isteyen her girişime karşı tedbirlerimizi alıyoruz. En son Yunanistan 1 km bizim kıta sahamıza girmiş. Biz gerekli NAVTEX'i yayınladık ve gerekli uyarıları yaptık. Buradan engellenince bu sefer Kıbrıs tarafından tekrar girmek istediler aynı muamele ile orada da karşılaştılar. Türkiye'yi sürekli uluslararası camiaya şikayet ediyorlar bunun ne faydası var bilmiyorum belki iç siyasette işlerine yarıyordur." BIDEN'IN SKANDAL MEKTUBU Suriye’de PKK/PYD’ye yardıma hiç ara vermeyen ABD Başkanı Biden, hesap vermek yerine Türkiye’yi tehdit etti. Suriye hakkındaki ‘Ulusal Acil Durum’ halini bir yıl uzatan Biden, Kongre’ye gönderdiği mektupta, “Türkiye’nin (Suriye’deki) eylemleri, IŞİD’i yenilgiye uğratma çabasına zarar veriyor. ABD’nin ulusal güvenliği ve dış politikasına karşı alışılmadık ve olağanüstü bir tehdit oluşturmayı sürdürüyor” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Bahçeli: 'HDP ile ortaklık PKK ile ortaklıktır'

MHP lideri Bahçeli, partisinin Ankara Ticaret Odası Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlediği 'Türkiye'nin Asli Gücü Analar Bacılar Kurultayı'na katıldı. Burada konuşan Bahçeli, kurultayda emeği geçenlere teşekkür etti. Bahçeli, 3 Eylül 2019'da bir grup annenin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı'nın önünde oturma eylemi başlattığını, bu protestonun dalgalar halinde İzmir, Van, Hakkari, Şırnak, Muş ve Almanya'ya kadar yayıldığını söyledi. Dağa zorla, tehditle, baskıyla veya akılları çelinip kandırılarak götürülenlerden 32'sinin geri dönüp anneleriyle kucaklaştığını belirten Bahçeli, "Anaların nefesi kanlı örgüt PKK'nın ensesindedir. HDP, terörist devşirme mekanizmasını ara durağıdır. Bu bölücü ve yıkıcı terör partisinin ön kapısından giren, arka kapısından PKK'nın kamplarına, mağara deliklerine yollanmaktadır. HDP'nin ön kapısından giren, arkadan silahlanarak terörist kamuflajı giyerek çıkmaktadır. Bu itibarla HDP eşittir PKK'dır, YPG'dir, PYD'dir, bundan mülhem terörizmin siyasi organizasyonudur. Hiç kimse aklımızla alay etmesin. Bir yanda yandaşlarını ölüm oruçlarına mahkum eden, diğer yanda tıka basa kebap yiyen bölücü kebapçılardır. HDP'ye destek, PKK'ya destektir. HDP'yle ortaklık, PKK'yla ortaklıktır" dedi. 'PKK'NIN HDP İSİMLİ AYAĞI KIRILMALIDIR' Bahçeli, HDP'yi meşru görmenin analara hakaret, bacılara hürmetsiz, şehitlere ve gazilere ise hıyanet olduğunu belirterek, "HDP'nin kapatılması, anaların yüreklerine su serpecektir. HDP'nin kapatılması anaların ümitlerini yeşertecek, derin bir nefes aldıracaktır. Dökülmüş şehit kanlarının yerde kalmaması için PKK'nın HDP isimli ayağı kırılmalıdır, kapısına da hiçbir maymuncukla açılmayacak bir kilit asılmalıdır. HDP/PKK varsa çocuklar, gençler güvende değildir. HDP/PKK varsa milli geleceğimiz, ekonomimiz, sosyal barışımız, toplumsal huzurumuz güvenceden mahrumdur. Geldiğimiz bu aşamada teröristlerin ne yatacak bir yeri, ne kaçacak bir meskeni, ne de saklanacak emniyetli bir alanı kalmıştır. Bölücü teröristler, bölücü siyasiler gibi adaletin karşısında hesap vereceklerdir" diye konuştu. 'TERÖR ÖRGÜTÜNE SİLAH VERMEK SUÇTUR' Bahçeli, teröre yardım ve yataklık yapan muhasım güçlerin Türk milletinin sabrını zorladığını söyleyerek, şunları kaydetti: "Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığını, ABD'nin ulusal güvenliğine karşı alışılmadık ve olağanüstü bir tehdit olarak değerlendiren ve bunu Temsilciler Meclisi'ne bir mektup vasıtasıyla bildirerek yazıya döken Biden yönetimi bize göre artık bir karar vermelidir. ABD, terör örgütleriyle mi müttefik yoksa Türkiye'yle mi müttefiktir? ABD, PKK/YPG/PYD'nin stratejik ortağı mıdır? Yoksa Türkiye'nin mi stratejik ortağıdır? ABD yönetimi dost mudur düşman mıdır? Terör örgütlerine silah vermek, para vermek, eğitim desteği vermek, uluslararası hukuk çerçevesinde söylersek suçtur, insanlık değerleri adına utanç verici bir rezalettir. ABD, Suriye'den çekiliyormuş, geride 900'e yakın asker bırakıyormuş. Bunların hepsi yalan, hepsi uydurma, hepsi temelsizdir." 'ANALARINIZA KOŞUN, ONLARLA KUCAKLAŞIN' Bahçeli, bugüne kadar Diyarbakır annelerini ziyaret etmediğini, partiyi temsilen herhangi bir heyet de göndermediğini belirterek, şöyle konuştu: "Çünkü konuyu siyaset ve partilerüstü ele aldım. Çünkü Cumhurbaşkanı'ndan devletin diğer bütün kademelerine varıncaya kadar anaların haysiyetli mücadelesinin yanında kararlıca ve ikna edici şekilde durulduğunu gördüm, Cumhur İttifakı'nın ortağı olarak sürece destek oldum. Bunun yanı sıra annelerin meşru eylemlerini yakından takip ettim, hepsinin tepkisini saygıyla karşıladım, yaptıklarını kuşkusuz doğru buldum. Türkiye'nin bu kadar nazik döneminde, evlatlarına çağrıda bulunan annelerin sesi her yerde çınlamakta, samimi çağrıları geniş bir coğrafyada yankılanmaktadır. Şu anda dağda veya bir başka yerde terör baronlarının tasallutu altında bulunanlara diyorum ki; bölücü örgüt PKK'dan bir an önce kurtulun, analarınıza koşun, onlarla kucaklaşın." 'KADINA ŞİDDET SORUNU ÇÖZÜLMEDEN, HAYAT BİZE ZİNDANDIR' Bahçeli, 2020'de 527 kadının cinayete kurban gittiğini, bu yılın ilk 9 ayında ise yaklaşık 100 kadın cinayeti işlendiğini söyledi. Masum bir kadına el kaldırmanın, hayatına son vermenin barbarlık ve alçaklık olduğunu belirten Bahçeli, şunları söyledi: "Gerekçesi ne olursa olsun; kadına şiddet sorunu çözülmeden, uzanan vahşi eller kırılmadan, daha da önemlisi şiddete müzahir psikolojik ve sosyolojik faktörler köreltilmeden hayat bize zindandır. Kadın cinayetleri kesilmeden insanlık değerlerini ağzımıza almayı hak göremeyiz. Akan kanı durdurmalı, şiddet ve cinayetlere yol açan sosyal, ekonomik, psikolojik açmazları mutlaka rehabilite ve tedavi etmeliyiz. Aksi halde kadına şiddetin dozajındaki artış, Allah muhafaza, toplumsal huzur, asayiş ve dengeyi hepten mahvedecek, geriye sadece yıkım ve harabeden başka bir şey kalmayacaktır."

2 yıl önce

PKK'lı teröristlerce babaları şehit edilen Deryan Aktert ile Gülay Demir'in sosyal medyada yaptığı paylaşımlar duygulandırdı

PKK'lı teröristlerce Diyarbakır ve Mardin'de şehit edilen babaları için sosyal medyada paylaşımda bulunan kızların mesajları duygulandırdı. Diyarbakır'da 5 yıl önce şehit edilen AK Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert ile Mardin'in Nusaybin ilçesinde 2 yıl önce sınır ötesinden atılan bombayla şehit olan Mehmet Şirin Demir'in kızlarının sosyal medyada yaptığı paylaşımlar takipçiler tarafından ilgi gördü. "SAVAŞIN ORTASINDA KOMUTANSIZ KALMAKTIR BABASIZ KALMAK!" Deryan Aktert'in kızı Nazlı Aktert, 10 Ekim'de "10.10.2016... Savaşın ortasında komutansız kalmaktır, babasız kalmak!" şeklinde paylaşımda bulundu. Aktert, 7 Ekim'deki bir başka paylaşımında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla hakkında açılan davalardan tutuklu yargılanan Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın bir televizyon kanalında "kızlarımız babalarına 19 aydır sarılamadı" şeklinde sözlerine atıfta bulunarak, "10 ekim pazar günü 5 yıl olacak babama sarılmayalı. 5 yıldır yaz gelince güneşten kavrulmuş, kış gelince soğuktan buz kesmiş mezar taşına sarılıyoruz. Ne mutlu ki o mezar taşında al bayrak, babamın isminin önünde şehit unvanı var ama siz ve sizin gibiler asla muvaffak olmayacaksınız." ifadelerine yer verdi. "MAZLUMUN DÜNYASINDA KIYAMET KOPARKEN, ZALİME YATAĞINDA RAHAT VERME ALLAHIM" Gülay Demir ise 7 Ekim'de yaptığı paylaşımda, "1.10.2019'da babam şehit oldu. PKK'ya destek veren sözde "vekiller" ile aynı uçakta öğrenmiştim bu haberi. Bugün aynı kişiler ile aynı uçakta "babamın şahadetinin 2'ci yılı için verilecek mevlide gidiyorum. "Mazlumun dünyasında kıyamet koparken, zalime yatağında rahat verme Allahım" ifadelerini kullandı. Demir, aynı gün bir başka paylaşımında ise katıldığı Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın "Kızlarımız babalarına 19 aydır sarılamadı" sözlerini hatırlatıp "Babaya sarılamamak" ne demek görmek istiyorsan; 11 Ekim'de şehit babam ile beraber şehit edilen onlarca can için verilecek mevlide bekliyorum!" şeklinde paylaşımda bulundu. Şehit kızları Nazlı Aktert ile Gülay Demir'in babalarının ardından yaptığı paylaşımların altına terör örgütünü lanetleyen çok sayıda yorum yapıldı. AK Parti Dicle İlçe Başkanı Deryan Aktert, ilçe merkezi çıkışında kendisine ait akaryakıt istasyonunda bulunduğu sırada 10 Ekim 2016'da teröristlerce uzun namlulu silahlarla açılan ateş sonucu olay yerinde şehit olmuştu. Mehmet Şirin Demir ise Suriye'de terör örgütü YPG/PKK işgali altındaki bölgelerden, 11 Ekim 2019'da Mardin'in Nusaybin ilçesine gerçekleştirilen bombalı saldırıda şehit düşmüştü.

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu PKK demeden terörü kınadı, Demirtaş'a özgürlük istedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör propagandası, casusluk, terör örgütü üyeliği, suça yardım ve yataklık suçlamalarıyla yargılanan tutuklu isimlere bir kez daha destek açıklaması yaptı. Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, terörün en çok acı yaşattığı ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söyledi. PKK'nın adını anmadan yaptığı kınamalar nedeniyle tepki çeken Kılıçdaroğlu, kim tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin tüm saldırıları lanetlediklerini savundu. DEMİRTAŞ MASUM Bu sözlerinin devamında da terör soruşturmalarından hapiste yatan isimlerin masum olduğunu savundu. CHP lideri, "Masum insanların hapishanelerde kinle tutulmasını istemiyoruz. Osman Kavala neden hapiste? Selahattin Demirtaş neden hapiste? Selahattin Demirtaş neden hapiste?" dedi.

2 yıl önce

Firari Erk Acarer’in PKK’lı Cemil Bayık’tan Deniz Yücel’e karanlık ilişki ağı

Uzun zamandır firari olarak Almanya’da yaşayan Acarer; Tageszeitung adlı gazete ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Derneği’nin aracılığıyla Alman Panter Vakfı’ndan burs alarak Nisan 2017’de Almanya’ya sığınmıştı. ABD yanlısı Sınır Tanımayan Gazeteciler Derneği, Türkiye’de PKK’nın sözcülüğünü yapan medya kuruluşlarına verdiği destekle biliniyor. Derneğin, Türkiye’yi her yıl basın özgürlüğü endeksinde son sıralara koyma sebebi de, Türkiye’nin FETÖ ve YPG-PKK terörü ile yürüttüğü mücadele. RSF, aynı zamanda firari ve hapisteki FETÖ’cü gazetecileri de basın özgürlüğü kapsamında değerlendiriyor. Erk Acarer’e burs veren Panter Vakfı’nın ise yönetim kurulunda ilginç isimler var. Bu isimlerin en önemlisi ise PKK’nın Kandil’deki terör üslerinde sıkça bulunan ve PKK elebaşlarından Cemil Bayık ile sıkı dostluğu bilinen Deniz Yücel! Alman Die Welt Gazetesi’nin Türkiye temsilciliğini de yapan Deniz Yücel, PKK propagandası yaptığı için tutuklanmıştı. Vakfın yönetimindeki Konny Gellenbeek, Michael Sontheimer, Hans Christian Ströbele ve Andrienne Goehler gibi isimlerin de PKK-YPG terör örgütü adına Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde lobi çalışması yaptıkları biliniyor. Türkiye’yi bölmeye ve karalamaya çalışan her eylemde öne çıkan Erk Acarer’in Alman vakıflarının maddi desteği ile sürdürdüğü faaliyetleri “gazetecilik” olarak tanımlayan CHP’li pek çok ismin de Alman vakıfları ile ilişkileri dile getirilmişti.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu, Diyarbakır’da PKK’ya yakın isimlerle resim sergisine katıldı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte ressam Ahmet Güneştekin’in Diyarbakır’daki “Hafıza Odası” adlı sergisinin açılışına katıldı. Sanat, siyaset ve basın dünyasından birçok ünlü ismi bir araya getiren sergi açılışına katılanlar arasında HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile partinin eski Muş milletvekili Sırrı Sakık da vardı. 2023 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleri için çalışmalarına şimdiden başlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un her tarafı delik deşik halde iken yurt gezilerine çıkması ile tepki toplamıştı. İmamoğlu’nun Diyarbakır’ı ziyaret gerekçesi olan sergi açılışı ise farklı bir anlam taşıyor. CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞINDA HDP DESTEĞİ Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Millet İttifakı’nda güçlü rakipleri bulunan İmamoğlu, HDP ile kurduğu yakınlığın karşılığını Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesi ile almayı planlıyor. CHP ve İYİ Parti’nin HDP olmadan kazanamayacağını ve Millet ittifakı’nın HDP’ye olan mecburiyetini iyi bilen İmamoğlu, 2023 seçimleri için HDP’nin Millet İttifakı’na “Adayınız Ekrem İmamoğlu olsun” dayatması ile gideceğini hesaplıyor. AHMET GÜNEŞTEKİN KİMDİR? 22 Aralık’ta Batman’ın Garzan işçi kampında dünyaya gelen Ahmet Güneştekin, çok küçük yaşlarda resme başladı. İlk ödülünü ilkokul 3’e giderken 9 yaşında aldı. Ve ilk yağlı boya ile tanışıklığı da o zaman oldu. Sonrasında devamlı olarak çalışmalarını sürdüren sanatçı, Lise yıllarına gelindiğinde okulun salonunda ilk kişisel resim sergisini açtı. Mezuniyetinin hemen ardından M.S.Ü. Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi. Bir süre sonra akademiyi bırakıp, lisans eğitimini sonraki yıllarda Anadolu Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde tamamladı. Bir süre ticarete atıldı. 1997’de Beyoğlu’nda ilk atölyesini kurdu, karma ve kişisel birçok sergi açtı. 2003 yılında Atatürk Kültür Merkezi’nde açtığı ‘karanlıktan sonraki renkler’ sergisi ile sanat dünyasında adından giderek söz ettirdi. Sonrasında onlarca kişisel sergiye imza atan Güneştekin’in eserleri, yurtiçi ve yurtdışındaki bir çok özel koleksiyona girdi. VİYANA SERGİSİNE PKK DESTEKÇİSİ SPONSOR OLDU Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ertuğrul Özkök, Ahmet Güneştekin’in 2019 yılında Viyana’da açtığı sergiyle ilgili şok iddialar dile getirmişti. FOTOĞRAFTAKİ 3’ÜNCÜ KİŞİ MEĞER KİMMİŞ Güneştekin’in sergisinin sponsoru DAAX Corporation adlı bir kuruluşmuş. DAAX 20 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’nde kurulmuş bir şirketmiş. Daha çok sanatı mimari ile birleştiren projeler gerçekleştiriyormuş. Mesela Bakü Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nin projesini ve inşaatını gerçekleştiren şirket buymuş. Projesini ünlü mimar Zaha Hadid’in yaptığı bu bina Wallpaper dergisinden ödül kazanmıştı. DAAX şimdi de yine bir Zaha Hadid projesi olan Bağdat Merkez Bankası inşaatını yapıyormuş. Fotoğraftaki üçüncü kişi, işte bu sanat meseni şirketin sahibi Hasan Gozal adlı bir işinsanıymış…. Bugüne kadar pek ortaya çıkmayan birisiymiş. Doğubayazıt’ta doğup büyümüş… Ankara Bilkent Üniversitesi mezunu. Petrol, turizm, lojistik, sigorta, sağlık ve yenilenebilir enerji alanlarında çalışıyormuş. Konuştuğum bazı sanat insanları, “Onun adını sanat alanında ileride daha çok işiteceksiniz” diyor.” HÜRRİYET ARŞİVİNDE GOZAL İÇİN NELER YAZIYOR? Ertuğrul Özkök’ün duyduğuna göre, araştırmadan soruşturmadan ‘mış’lı ‘miş’li dile getirdiği Hassan Gozel’in ismi Özkök’e yabancı olsa da Hürriyet okurlarına pek yabancı değil Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), Azerbaycan’dan Kanada’ya, Pakistan’dan Rusya’ya aralarında siyasetçi ve ünlülerin de bulunduğu 130 bin kişinin adının geçtiği offshore sistemindeki 32 trilyon doları bulan para üzerinden vergi kaçakçılığıyla ilgili kirli çamaşırları ortaya dökmüş, Hürriyet’in Washington Temsilcisi Tolga Tanış da bu olayı okurlarına duyurmuştu. İşte o haberden ilgili bölüm: * ICIJ’in yürüttüğü ‘Offshore Projesi’nin en çarpıcı kısmı, hiç şüphesiz Azerbaycan’da Aliyev Ailesi’nin gizli ticari faaliyetlerini ortaya çıkaran bölüm. * Buna göre Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, karısı Mihriban Aliyev ile British Virgin Adaları’nda 2003’te Rosamund adlı bir şirket kuruyor. * 2008’de ise bu sefer Azeri işadamı Hassan Gozal ile o tarihlerde 19 ve 23 yaşlarında olan Aliyevlerin iki kızı ortak iş yapıyor. * Gozal, yine British Virgin Adaları’nda kurulan Aliyevlerin kızları Arzu ve Leyla Aliyev’in sahibi gözüktüğü üç şirketin direktörü oluyor. *Ve bu arada Azerbaycan’da milyarlarca dolarlık inşaat ihaleleri kazanıyor. Şirketlerin isimleri ise Arzu Aliyev’in üzerinde gözüken Arbor Investment ile Leyla Aliyev’in sahibi olduğu LaBelleza Holding ve Harvard Management. * Her üç şirkette de aracı olarak Malezya merkezli Naziq &Partners şirketi var. Şirketlerin kuruluş formaliteleri için hizmet sağlayıcı ise Singapur merkezli Portcullis TrustNet. * Belgeler, 2003’te İlham Aliyev’in Azerbaycan Parlamentosu’nda görev yaparken aynı zamanda offshore şirketlerin başında olduğunu doğrularken, babası Haydar Aliyev’in ölümünden sonra o yılın Ekim ayında devlet başkanı olmasından sonra da görevinin devam ettiğini, offshore işinin 2004 ortasına kadar sürdüğünü gösteriyor. 2008’den sonra da işi kızlarının üzerinden yürüttüğü belgeleniyor. Halbuki Azerbaycan Anayasası, Azeri Parlamentosu mensuplarının bir yandan ticari faaliyet yürütmesini kesin bir dille yasaklıyor. * Offshore kayıtları, Arzu ve Leyla Aliyev’in üzerlerindeki şirketler dışında Dubai’da 100 milyon dolara yakın değerde mülk sahibi olduğunu gösterirken, Hassan Gozal’ın ise sahibi olduğu Azersun, Dia gibi şirketleri üzerinden Azeri Hükümeti’nden 4.5 milyar dolarlık inşaat ve petrol ihalesi aldığı biliniyor. PKK’YA DESTEĞİYLE BİLİNİYORLAR Hassan Gozel ve Azersun Holding ile ilgili iddialar sadece “vergi kaçakçılığı”yla sınırlı değil. Aynı zamanda amcasıyla birlikte PKK’ya mali destek sağlamak, PKK’nın Kuzey Irak’taki Mahmur Kampı’ndan gelen aileleri Şemkir bölgesinde inşaa edilen konutlara yerleştirmek başta olmak üzere birçok iddia da mevcut.

2 yıl önce

CHP'li Kadıköy Belediyesi PKK destekçilerine kapılarını açtı

Suudi Arabistan’da koronavirüs kısıtlamalarının hafifletilmesi kapsamında Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi tam kapasiteyle ibadete açıldı. Kararın ardından Mekke'de bulunan Mescid-i Haram'da sosyal mesafesiz sabah namazı kılındı. Salgınının başlamasından bu yana ilk kez sosyal mesafe olmadan kılınan namazda yüzlerce Müslüman saf tutu. YÜZLER MÜSLÜMAN BİRLİKTE SAF TUTTU Kısıtlamaları hafifletme kararı kapsamında dün akşam Kabe'nin etrafındaki bariyerler ve Mescid-i Haram'daki sosyal mesafenin anlatıldığı afişler kaldırılmıştı. Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 17 Ekim Pazar gününden itibaren iki doz aşı yaptıranlar için tedbirlerin hafifletileceği belirtilmişti. CEMAATLE NAMAZ YASAĞI BİR BUÇUK YIL ÖNCE GETİRİLDİ Öte yandan 20 Mart 2020 tarihinde Mekke'deki Kabe ve Medine'deki Mescid-i Nebevi'de cemaatle namaz kılınması askıya alınmıştı. Bir buçuk yılın ardından ise bu tedbir kaldırılmış oldu. ETİKETLER SÖKÜLDÜ Suudi Arabistan’da Mekke’deki Mescid-i Haram ve Medine’deki Mescid-i Nebevi'nin tam kapasiteyle ibadete açılmasına izin verilmesinin ardından koronavirüs salgınının başlamasından bu yana ilk kez Kabe'nin etrafındaki bariyerler kaldırılmıştı. Sabah namazına hazırlık olarak Mescid-i Haram'daki sosyal mesafenin anlatıldığı etiketler de sökülmüştü.

1 2 ... 23 24 25 26 27 28 29 ... 134 135