30 Nisan Salı 2024
3 yıl önce

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem: Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalı

Haber Global ekranlarında konuşan, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, "Selahattin Demirtaş serbest bırakılmalı." dedi.

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "2002 yılında yalnızca 5 bin 777 olan engelli memur sayımızı 58 bin 319'a yükselttik."

Şehitlerimizin bizlere emanet olan yakınları ve gazilerimizin kalbimizde ayrı yeri vardır. Bilerek isteyerek inancı vazifesi uğrunda ölüme yürümesi kadar büyük fedakarlık yoktur. Daima başımızın tacı olmuşlardır. Milletimiz tarihi boyunca şehit yakınlarına ve gazilere sahip çıkmıştır. Devletimiz de bu insanlarımıza çeşitli imkanlar sağlamıştır. Şehit yakınları ve gazilerimizin üzerine titredik. Geçmişten miras aldığımız gazilerimizin haklarını genişlettik. Tazminattan maaşa her konuda uygulamalara imza attık. Bu kapsamda kamuda istihdam edilen kişi sayısı 6315'ti. Bugün ise 45 bine yaklaştı. Devlet olarak tüm imkanlarımızı şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin emrine sunmak için şükranlarımızı sunmaya çalışıyoruz. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Türkiye'nin sahip olduğu altyapı gücü ve sosyal devlet genişliği kriz dönemlerinde oraya çıkıyor. Salgın döneminde GSS gücünü görmekle kalmadık. Sosyal desteklerimizi de test ettik. Salgın döneminde ne sağlık krizi ne de sosyal çöküntü gördük. 46 milyar lirayı geçen verdiğimiz desteklerle ülkemizin ayakta kalmasını sağladık

3 yıl önce

Diyarbakır'da evlat nöbetindeki baba, Selahattin Demirtaş'ın annesine seslendi: Nurettin Demirtaş’ı PKK'dan iste

Abdullah Demir, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın annesi Sadiye Demirtaş'a seslendi. Terör örgütünde yer alan oğlu Nurettin Demirtaş'ı PKK'dan istemesi için eyleme katılması çağrısında bulunan Demir, "Selahattin Demirtaş'ın yatağı, yemeği, her şeyi var. Annesi onun serbest bırakılmasını istiyor ama dağdaki oğlunu istemiyor. Gelsin, bu ailelere katılsın. Sen annesin, gel çocuğunu PKK'dan iste" dedi.

3 yıl önce

Boğaziçi eylemlerinde “mesele boğaziçi değil sen hala anlamadın mı?” pankartı

İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak Prof. Melih Bulu'nun atanmasının ardından çıkan olayların etkisi devam ediyor. Dün akşam saatlerinde Kadıköy'de şiddetlenen olaylarda polise saldırma girişiminde olan ve tüm uyarılara rağmen dağılmayan pek çok eylemci gözaltına alındı. "MESELE BOĞAZİÇİ DEĞİL SEN HALA ANLAMADIN MI?" Zaman zaman gergin anların yaşandığı protestolarda skandal bir pankart görüntülendi. Eylemcilerin taşıdığı görülen pankartta "Mesele Boğaziçi değil sen hala anlamadın mı?" ifadesi büyük tepki çekti. Söz konusu ifadeyle eylemcilerin meselesinin rektör ataması olmadığı, amaçlarının ikinci bir Gezi eylemi çıkarmak olduğu bir kez daha görülmüş oldu. Bu pankart, Gezi olaylarında Mehmet Ali Alabora'nın 'Mesele ağaç değil anlamadın mı?' sloganını hatırlattı. Alabora da asıl meselenin ne olduğunu bu şekilde anlatmaya çalışmıştı.

3 yıl önce

İzmir'de sel felaketinde zarar gören vatandaşlardan bölgeyi ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e tepki: Kaç gündür neredesiniz?

İzmir’de 2-3 Şubat tarihinde etkili olan sağanak nedeniyle dereler taştı, çok sayıda ev ve iş yerini su basarken, caddeler göle döndü. Sel felaketinde zarar gören vatandaşlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte bölgeyi ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e tepki gösterdi. Bir vatandaş itfaiye rapor tutmayınca sosyal yardımın gitmediğini belirterek, 'Kapıcı dairesinde adamın sadece ceketi kaldı. İtfaiye gitmezse o adam açıkta kalacak.' diye konuştu. Soyer, 'Kaç gündür neredesiniz' diyen vatandaşa 'Buradayız' karşılığını verdi. Söz konusu konuşmanın ardından Soyer'in korumaları araya girerek vatandaşı oradan uzaklaştırdı.

3 yıl önce

Meral Akşener sessiz! İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu FETÖ'yü takibi bırakamadı

Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasını protesto bahanesiyle Kadıköy’de toplanan provokatörlerin darp ettiği iki genç, o anları anlattı. Sözde eylem için toplanan fakat amaçları vandallık olan grubun saldırısına uğrayan Turhan Berkan Güney ve Mehmet Can Akyil, eylemcilerin önce polise saldırdığını söyledi. 22 yaşlarındaki Güney ve Akyil, 2 Şubat akşamı alışveriş dönüşü tramvay yolunun karşısında taksi beklerken, provokatörlerin polisle itiş-kakışı esnasında yaşlı bir kadının kalabalığın arasında kaldığını görmüş. Gözü dönmüş grup, kadını oradan çıkarmak için kalabalığa yönelen gençleri linç etmeye kalkmış. Provokatörler polise saldırdığı esnada yaşlı kadının “Oğlum kavga etmeyin” dediğini, grup içinden birinin ise kadına vurduğunu anlatan Güney ve Akyil, yaşlı kadını oradan çıkarmış. Gruptakilerin “Koşun bunlar sivil polis” diye bağırdığını anlatan iki genç, kalabalığın kendilerine saldırdığını, ağır küfür ve hakaretler eşliğinde “Öldürün bunları” diyerek acımasızca darp ettiklerini söyledi. ALNINA 15 DİKİŞ ATILDI Saldırı esnasında alnından yaralanan Turhan Berkan Güney, “Bizi sivil polis zannedip 15-20 kişi saldırmaya başladı. ‘Bunlar polis, saldırın bunlara, öldürün bunları’ dediler. Bize çok ağır küfürler ettiler. Alkol şişeleriyle saldırdılar. Şişelerle kafamıza vurmaya çalıştılar. Alnım yarıldı. 15 dikiş atıldı. Zaten çoğu alkollüydü. Allah polisimizden razı olsun. Polis olmasa biz orada ölürdük. Bizi öldürürlerdi” dedi.

3 yıl önce

Analiz - Sultan Şenyazar | Üniversite olayları bizi hiçbir zaman demokrasiye götürmedi. Mesela darbeye karşı üniversite olayları olmadı

Bir soru sormak isterim. Bir üniversite öğrencisi, okul hayatı boyunca rektörü kaç kez görür? Veya bir rektörün yönetiminden, doğrudan nasıl etkilenir ki rektörün seçimiyle bu kadar ilgilenir. Türkiye’de binlerce lise var. Lisede öğrenciler, devletin atadığı müdürün yönetiminde eğitim alıyorlar, o müdürle temas ediyorlar, her gün görüyorlar ama bir yıl sonra üniversiteye başlıyorlar ve diyorlar ki hayır rektörümüzü biz seçeceğiz. Ve bunun için günlerdir eylemler yapılıyor. Yalnız burada bir incelik var, öğrenci eylemleri, rektörü öğrenciler seçsin iddiasiyla yapılmıyor aslında. Rektör üniversite içinden seçilsin diyorlar. Yani bu eylemi planlayanlar, aslında öğrencilere bir seçme hakkı talep ediyor değil. Öğretim görevlilerinin talebini dile getirmek için öğrencileri kalkan olarak kullanıyor.

3 yıl önce

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan yüz yüze sınav açıklaması: Tüm hazırlıklar tamam

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, sosyal medya hesabından yüz yüze yapılacak sınavlarla ilgili bir açıklamada bulundu. Bakan Selçuk şu ifadeleri kullandı: "Sevgili Gençler, Emin olun sesinizi duyuyorum ve paylaşımlarınızı okuyorum. Biz salgın döneminde kararlarımızı, eğitimcilerle ve hekimlerle birlikte oluşturuyoruz. Salgının seyrini günlük izliyoruz. Neyin riskli, neyin gerekli olduğu konusunda verilere dayalı olarak ortak görüş geliştiriyoruz. Bu görüşmeler neticesinde, köy okullarımız ve ana okullarımız yüze yüze eğitime çoktan başladı. 1 Mart'ta ilkokul 1, 2, 3, 4. sınıf öğrencilerimizle 8 ve 12. sınıf öğrencilerimiz de yüz yüze eğitimleri başlıyor. "Bugün yapılacak bir erteleme yükünüzü daha fazla artıracaktır" Sizlerin de sadece sınavların yüz yüze gerçekleştirebilmemiz için salgın tedbirleri noktasında tüm hazırlıklarımız tamam. Öğrencilerimizin yüzde 40’ı yani yarıya yakınının sınavlarını tamamladı zaten. Sınavlarınızda bugün yapılacak bir erteleme, yakın zamanda çalışma yükünüzü daha fazla artıracaktır. Bizim de durumunuzu tespit edip ihtiyaçlarınıza uygun destekleme programları tasarlamanızı engelleyecektir. Gelecek yıllara sorun birilctirrnemek için zamanında çalışmak bu yüzden çok kritik. Kararlarımızda, sağlığınız her zaman önceliğimiz. Desteğinin ve iş birliğinin bizim için önemli. Bu günlerin üstesinden hep birlikte gayretle geleceğiz. S. derslerinize ve sağlığınıza odaldanın lütfen. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum."

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 93 94